Ücretin Sigortaya Düşük Bildirilmesi (Elden Ödeme)
İşçinin Emeğinin Karşılığını Alamaması: SGK Primlerinin Düşük Yatırılması Sorunu
Çalışma hayatında sıklıkla karşılaşılan ve işçilerin sosyal güvenlik haklarını zedeleyen önemli sorunlardan biri de ücretin sigortaya düşük bildirilmesi, diğer bir ifadeyle elden ödeme yapılmasıdır. Bu durum, işverenin daha az sigorta primi ve vergi ödemek amacıyla, işçinin gerçek maaşını Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) eksik bildirmesi şeklinde gerçekleşmektedir.
Bu rehberde, ücretin sigortaya düşük bildirilmesinin ne anlama geldiğini, işçi haklarını nasıl etkilediğini, yasal sonuçlarını, nasıl tespit edilip ispatlanabileceğini, haklı fesih imkanını, şikayet ve dava yollarını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Ayrıca, Yargıtay’ın bu konudaki önemli kararlarına da yer vererek, uygulamadaki güncel durumu ortaya koyacağız.
Ücretin Sigortaya Düşük Bildirilmesi Nedir?
Ücretin sigortaya düşük bildirilmesi, işverenin, işçiye ödediği gerçek ücreti SGK’ya tam olarak bildirmeyip, daha düşük bir ücret (genellikle asgari ücret seviyesinde) üzerinden bildirimde bulunmasıdır. Bu durum, uygulamada elden ödeme, maaşın bir kısmının bankaya yatırılması, diğer kısmının elden verilmesi veya maaş bordrosunda usulsüzlük yapılması şeklinde karşımıza çıkabilir.
Uygulamada Karşılaşılan Yöntemler:
- Elden Ödeme: İşverenin, işçiye maaşının bir kısmını veya tamamını elden, nakit olarak ödemesi ve bu ödemeyi resmi kayıtlara yansıtmaması.
- Banka Hesabına Düşük Yatırma: İşverenin, işçinin maaşının sadece asgari ücret kısmını banka hesabına yatırması, kalan kısmını ise elden veya başka yollarla ödemesi.
- Bordroda Düşük Gösterme: İşverenin, işçinin maaş bordrosunda, gerçek ücret yerine asgari ücret veya daha düşük bir ücret göstermesi.
- Prim, İkramiye Gibi Ek Ödemelerin Gizlenmesi: İşverenin, işçiye yaptığı prim, ikramiye, sosyal yardım gibi ek ödemeleri SGK’ya bildirmemesi veya bordroda göstermemesi.
- Yemek, Yol Gibi Yan Hakların Bildirilmemesi: İşverenin, işçiye sağladığı yemek, yol, servis gibi yan hakları SGK’ya bildirmemesi veya bunların bedelini düşük göstermesi.
Örnek Yargıtay Kararı:
“Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmelidir…” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi E. 2019/7050, K. 2021/2476, T. 27/01/2021)
Ücretin Düşük Bildirilmesinin İşçi Haklarına Etkileri
Ücretin sigortaya düşük bildirilmesi, işçinin birçok hakkını olumsuz etkileyen ve uzun vadede ciddi mağduriyetlere yol açabilen bir durumdur. Bu etkileri şu şekilde sıralayabiliriz:
- Emeklilik Maaşının Düşmesi: SGK primleri, gerçek ücret yerine daha düşük bir ücret üzerinden yatırıldığı için, işçinin emekli olduğunda alacağı emekli maaşı da düşük olur.
- Prim Gün Sayısının Eksik Hesaplanması: Düşük ücretten prim ödenmesi, işçinin prim gün sayısının da eksik hesaplanmasına ve bu nedenle emeklilik yaşının gecikmesine yol açabilir.
- Daha Düşük Kıdem Tazminatı: Kıdem tazminatı, işçinin son brüt ücreti üzerinden hesaplanır. Ücretin düşük bildirilmesi, kıdem tazminatının da düşük hesaplanmasına neden olur.
- Daha Düşük İhbar Tazminatı: İhbar tazminatı da, kıdem tazminatı gibi, işçinin son brüt ücreti üzerinden hesaplanır. Dolayısıyla, düşük ücret bildirimi ihbar tazminatını da olumsuz etkiler.
- Daha Düşük İşsizlik Maaşı: İşsizlik maaşı, son dört aylık prime esas kazanç ortalamasına göre belirlenir. Düşük ücret bildirimi, işsizlik maaşının da düşük olmasına yol açar.
- SGK’nın Sağladığı Haklardan Yetersiz Yararlanma: İş kazası veya meslek hastalığı durumunda alınan geçici veya sürekli iş göremezlik ödeneği, analık halinde alınan geçici iş göremezlik ödeneği (analık parası) gibi SGK tarafından sağlanan yardımlar da, prime esas kazanç üzerinden hesaplandığı için, düşük ücret bildirimi bu yardımların da düşük alınmasına neden olur.
- İş Kaybı Nedeniyle Gelir Kaybı: SGK primlerinin eksik yatırılması, işçinin işten çıkarılması durumunda alacağı işsizlik maaşını, kıdem ve ihbar tazminatlarını etkiler. Bu durum, iş kaybı yaşayan işçinin gelir kaybına uğramasına neden olur.
- Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma: Düşük ücret bildirimi, işçinin ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkını etkileyebilir. Özellikle, özel sağlık sigortası primleri ve katılım payları, gerçek ücret üzerinden hesaplanmadığı için, işçi daha fazla ödeme yapmak zorunda kalabilir.
Sigortaya Eksik Ücret Bildiriminin İşveren Açısından Yasal Sonuçları
İşverenin, işçinin ücretini sigortaya eksik bildirmesi, yasal yükümlülüklerine aykırıdır ve ciddi yaptırımlara yol açabilir. Bu yaptırımlar şunlardır:
- İdari Para Cezası: SGK, ücreti eksik bildirilen her bir işçi ve eksik bildirilen her bir ay için, iki asgari ücret tutarında idari para cezası uygular.
- Gecikme Cezası ve Gecikme Zammı: İşveren, eksik ödenen primleri, gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ödemek zorundadır.
- Teşviklerden Yararlanamama: İşveren, SGK prim teşvikleri, istihdam teşvikleri gibi çeşitli teşvik ve desteklerden yararlanamayabilir.
- Rücu Davaları: İş kazası veya meslek hastalığı durumunda, SGK, işçiye yaptığı ödemeleri, işverenden rücu edebilir.
- Cezai Sorumluluk: Ücretin sigortaya eksik bildirilmesi, vergi kaçırma suçunu da oluşturabilir. Bu durumda, işveren hakkında ceza davası açılabilir ve hapis cezası veya adli para cezası ile cezalandırılabilir.
- İşçi Tarafından Açılacak Davalar: İşçi, ücretin sigortaya eksik bildirilmesi nedeniyle uğradığı zararlar için işverene karşı hizmet tespit davası, alacak davası, maddi ve manevi tazminat davası açabilir.
Ücretin Sigortaya Düşük Bildirildiği Nasıl Anlaşılır?
İşçi, ücretinin sigortaya düşük bildirildiğini anlamak için aşağıdaki yöntemleri kullanabilir:
- E-Devlet Üzerinden SGK Hizmet Dökümü Kontrolü: İşçi, e-Devlet şifresiyle sisteme giriş yaparak, “SGK Tescil ve Hizmet Dökümü” hizmeti aracılığıyla, sigorta primlerinin hangi ücret üzerinden yatırıldığını kontrol edebilir. Burada görünen “Prime Esas Kazanç” tutarı, işçinin brüt maaşı ile uyumlu olmalıdır.
- Maaş Bordrosu ve Banka Hesap Hareketlerinin Karşılaştırılması: İşçi, kendisine verilen maaş bordrosundaki brüt ücret ile banka hesabına yatan net ücreti karşılaştırabilir. Bordroda görünen brüt ücret, SGK’ya bildirilen ücretle aynı olmalıdır. Banka hesabına yatan tutar ise, bordrodaki net ücretten daha az olmamalıdır. Aradaki farkın, vergi ve sigorta kesintileriyle uyumlu olup olmadığı kontrol edilmelidir.
- İş Sözleşmesinin İncelenmesi: İş sözleşmesinde belirtilen ücret ile SGK’ya bildirilen ücret karşılaştırılabilir.
- İş Arkadaşlarıyla Bilgi Paylaşımı (Dikkatli Olunmalıdır): İşçi, aynı işyerinde benzer pozisyonda çalışan iş arkadaşlarıyla (güvenilir kişilerle) ücret ve sigorta bildirimi konusunda bilgi alışverişinde bulunabilir. Ancak, bu bilgilerin doğruluğu teyit edilmelidir.
- Mali Müşavir/Muhasebeci Görüşü: İşçi, bir mali müşavir veya muhasebeciden, maaş bordrosu ve SGK hizmet dökümünü inceleyerek, ücretinin doğru bildirilip bildirilmediği konusunda görüş alabilir.
Şüphe Durumunda:
İşçi, ücretinin sigortaya düşük bildirildiğinden şüpheleniyorsa, öncelikle işverenle görüşerek durumu klargøring yapmaya çalışmalıdır. İşverenle anlaşma sağlanamazsa, işçi, SGK’ya şikayette bulunabilir, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerine başvurabilir veya dava açabilir.
Ücretin Sigortaya Düşük Bildirildiği veya Elden Ödeme Nasıl İspat Edilir?
Ücretin sigortaya düşük bildirildiği veya elden ödeme yapıldığını ispatlamak, işçinin haklarını arayabilmesi için büyük önem taşır. İspat için kullanılabilecek yöntemler şunlardır:
1. Yazılı Deliller:
- İş Sözleşmesi: İş sözleşmesinde ücretin gerçek miktarının belirtilmiş olması, önemli bir delildir.
- Banka Hesap Hareketleri: Maaşın banka hesabına yatırılan kısmı ile elden alınan kısım arasındaki farkın belgelenmesi.
- Ücret Bordroları: Bordrolarda gösterilen ücretin, gerçek ücretten düşük olduğunun kanıtlanması.
- İşyeri Kayıtları: İşverenin tuttuğu resmi ve gayriresmi defter ve kayıtlar (talep halinde mahkeme kanalıyla incelenebilir).
- Yazışmalar: İşverenle yapılan yazışmalar, e-postalar, mesajlar (ücretin gerçek miktarını gösteren).
- Dekontlar, Ödeme Belgeleri: Elden yapılan ödemelere ilişkin (mümkünse) alınmış dekont, makbuz veya diğer ödeme belgeleri.
- İş İlanları: İşverenin aynı veya benzer pozisyonlar için verdiği iş ilanlarında belirtilen ücretler.
2. Tanık Beyanları:
- İş Arkadaşları: Aynı işyerinde çalışan veya daha önce çalışmış olan ve işçinin gerçek ücretini bilen iş arkadaşları tanık olarak dinlenebilir.
- Yöneticiler/İnsan Kaynakları Personeli: İşverenin bilgisi dahilinde elden ödeme yapıldığını bilen veya bu sürece dahil olan yöneticiler veya insan kaynakları personeli tanık olarak dinlenebilir. (Ancak, bu kişilerin tanıklık yapma konusunda çekinceleri olabilir)
3. Bilirkişi İncelemesi:
- Mahkeme, işçinin yaptığı iş, kıdemi, mesleki nitelikleri, işyerinin özellikleri ve sektördeki genel ücret seviyelerini dikkate alarak, gerçek ücretin tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırabilir.
- Bilirkişi, emsal ücret araştırması yaparak, işçinin alması gereken ücreti belirler.
4. Emsal Ücret Araştırması:
- İşçi, kendi yaptığı işe ve kıdemine uygun emsal ücret araştırması yaparak, gerçek ücretinin ne olması gerektiğini mahkemeye sunabilir.
- Bu araştırma, meslek odaları, sendikalar, kariyer siteleri ve hatta iş ilanları aracılığıyla yapılabilir.
5. Diğer Deliller:
- SGK Hizmet Dökümü: SGK’ya bildirilen ücretin, gerçek ücretten düşük olduğunun gösterilmesi.
- Vergi Dairesi Kayıtları: İşverenin vergi beyannameleri ile SGK bildirimleri arasındaki tutarsızlıkların tespiti.
- Ses veya Görüntü Kayıtları (Hukuka Uygun Olmak Kaydıyla): İşverenle yapılan ve elden ödemeyi kanıtlayan ses veya görüntü kayıtları (Ancak, bu kayıtların hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş olması gerekir. Gizlice ve izinsiz yapılan kayıtlar delil olarak kullanılamaz).
Önemli Notlar:
- İspat yükü, kural olarak işçidedir. İşçi, ücretinin sigortaya düşük bildirildiğini veya elden ödendiğini ispatlamak zorundadır.
- Ancak, işçi, bu konuda kuvvetli emareler ortaya koyarsa, ispat yükü işverene geçebilir. Bu durumda, işveren, ücretin iddia edildiği gibi olmadığını ispatlamak zorunda kalır.
- Yargıtay, tanık beyanlarını, diğer delillerle desteklenmesi halinde, ücretin ispatında önemli bir delil olarak kabul etmektedir.
- Yargıtay, hayatın olağan akışına aykırı olan durumlarda (örneğin, vasıflı bir işçinin asgari ücretle çalıştığının iddia edilmesi), ispat yükünün işverende olduğunu kabul etmektedir.
- Her somut olayın kendi özel koşullarına göre değerlendirilmesi ve ispat araçlarının ona göre belirlenmesi gerekir.
Ücretin Düşük Bildirilmesi, Elden Ödeme Durumunda İşçinin Hakları
Ücretin sigortaya düşük bildirilmesi veya elden ödeme yapılması durumunda, işçi aşağıdaki haklara sahiptir:
1. İş Sözleşmesini Haklı Nedenle Fesih Hakkı:
- İşçi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-e bendi uyarınca, iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebilir.
- Haklı Fesih Şartları:
- Ücretin SGK’ya sürekli olarak düşük bildirilmesi veya elden ödenmesi. (Tek seferlik veya kısa süreli eksik bildirimler haklı fesih için yeterli olmayabilir.)
- İşçinin, bu durumu işverene yazılı olarak bildirerek düzeltilmesini talep etmesi ve işverenin bu talebi yerine getirmemesi. (İhtar zorunluluğu)
- Haklı Feshin Sonuçları:
- İşçi, kıdem tazminatına hak kazanır.
- İşçi, ihbar tazminatı talep edemez (çünkü kendisi feshetmiştir), ancak bildirim süresine uymak zorunda da değildir.
- İşçi, ödenmeyen ücret, fazla mesai, yıllık izin ücreti gibi diğer işçilik alacaklarını da talep edebilir.
- İhtar Şartı: İşçinin İş Kanunu madde 24/II-e bendi uyarınca, işvereni temerrüde düşürmesi ve iş akdini haklı nedenle feshedebilmesi için öncelikle işverene ihtarname çekerek ücretinin SGK’ya gerçek miktar üzerinden bildirilmesi ve fark ücretlerin ödenmesi için talepte bulunmalıdır.
2. Kıdem Tazminatı:
- İş sözleşmesini haklı nedenle fesheden işçi, bir yıllık kıdem süresini doldurmuşsa, kıdem tazminatına hak kazanır.
- Kıdem tazminatı, işçinin gerçek (son) brüt ücreti üzerinden hesaplanır.
3. Hizmet Tespiti Davası:
- İşçi, SGK’ya eksik bildirilen veya hiç bildirilmeyen hizmetlerinin ve gerçek ücretinin tespiti için hizmet tespit davası açabilir.
- Bu dava, işten ayrıldıktan sonra 5 yıl içinde açılmalıdır. Bu süre hak düşürücü süredir.
- Dava sonucunda, mahkeme, işçinin gerçek ücretini ve SGK’ya bildirilmesi gereken prim gün sayısını tespit eder.
- Bu karar, SGK tarafından dikkate alınır ve işçinin emekli maaşı ve diğer sosyal güvenlik hakları, tespit edilen gerçek ücret üzerinden hesaplanır.
4. Maddi ve Manevi Tazminat Davası:
- İşçi, ücretin sigortaya düşük bildirilmesi veya elden ödenmesi nedeniyle uğradığı maddi zararların (örneğin, eksik ödenen kıdem tazminatı, düşük hesaplanan emekli maaşı) tazminini talep edebilir.
- Ayrıca, bu durumun yarattığı manevi üzüntü ve sıkıntı için manevi tazminat da talep edilebilir.
5. SGK’ya Şikayet:
- İşçi, durumu Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) şikayet edebilir.
- SGK, işyerinde denetim yaparak, eksik bildirimleri tespit edebilir ve işverene idari para cezası uygulayabilir.
- Ayrıca, SGK, eksik primleri gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenden tahsil eder.
6. Vergi Dairesine Bildirim:
- İşçi, elden ödeme yapıldığını ve ücretin bordroda düşük gösterildiğini vergi dairesine bildirebilir.
- Bu bildirim, işverenin vergi kaçırdığı şüphesini doğurur ve vergi incelemesi başlatılmasına neden olabilir.
7. İşsizlik Maaşı:
- İşçi, iş sözleşmesini haklı nedenle feshederse ve diğer şartları da sağlarsa, işsizlik maaşına hak kazanır.
8. Arabuluculuk:
- İşçi, dava açmadan önce arabulucuya başvurarak, işverenle anlaşmaya varmaya çalışabilir.
- Arabuluculuk, zorunlu arabuluculuk ve ihtiyari arabuluculuk olarak ikiye ayrılır. Dava açmadan önce zorunlu arabuluculuk süreci işletilmelidir.
- Arabuluculukta anlaşma sağlanırsa, bu anlaşma mahkeme ilamı hükmündedir ve icra edilebilir.
Ücretin Düşük Bildirilmesi/Elden Ödeme Durumunda Haklı Fesih Nasıl Yapılır?
Ücretin sigortaya düşük bildirilmesi veya elden ödenmesi durumunda, işçi, iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshetme hakkına sahiptir. Haklı fesih, bildirim süresi (ihbar süresi) beklemeksizin iş sözleşmesinin sona erdirilmesidir.
Haklı Fesih İçin İzlenecek Adımlar:
1. İhtarname Gönderilmesi (Zorunlu):
- İşçi, öncelikle işverene noter aracılığıyla ihtarname göndererek, ücretinin SGK’ya gerçek miktarı üzerinden bildirilmesini ve eksik ödenen ücret farklarının ödenmesini talep etmelidir.
- İhtarnamede, yapılan usulsüzlük açıkça belirtilmeli ve makul bir süre (örneğin, 7 gün) verilerek, durumun düzeltilmesi istenmelidir.
- İhtarnamede, durumun düzeltilmemesi halinde iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedileceği ihtar edilmelidir.
2. Fesih Bildirimi:
- İhtarnameye rağmen durum düzeltilmezse, işçi, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini işverene yazılı olarak bildirmelidir.
- Fesih bildirimi, noter aracılığıyla yapılabileceği gibi, elden imza karşılığı da yapılabilir.
- Fesih bildiriminde, fesih gerekçesi (ücretin SGK’ya düşük bildirilmesi/elden ödenmesi) açıkça belirtilmelidir.
3. Eylemli Fesih:
- İşçi, ihtarname gönderdikten sonra işe gitmeyerek de iş sözleşmesini eylemli olarak feshedebilir.
- Ancak, eylemli feshin haklı nedene dayandığının ispatı zor olabileceğinden, yazılı fesih bildirimi yapılması daha güvenli bir yoldur.
4. Arabuluculuk:
- İşçi, iş sözleşmesini feshettikten sonra, kıdem tazminatı, ödenmeyen ücretler ve diğer işçilik alacakları için dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorundadır.
- Arabuluculuk aşamasında anlaşma sağlanamaması durumunda dava açılabilir.
Önemli Notlar:
- Haklı fesih, derhal yapılmalıdır. Yani, işçi, durumun düzeltilmesi için işverene verdiği sürenin sonunda, makul bir süre içinde fesih hakkını kullanmalıdır. Aksi takdirde, fesih hakkı düşebilir.
- Haklı fesih, dürüstlük kuralına uygun bir şekilde kullanılmalıdır.
- İşçi, haklı fesih yaptığını ve bunun gerekçelerini ispatlamakla yükümlüdür.
- Haklı fesih sürecinde bir avukattan hukuki destek alınması, hak kaybına uğramamak için büyük önem taşır.
İşçi Sebep Bildirmeden İstifa Ederse Tazminat Alabilir Mi?
İşçi, iş sözleşmesini sebep bildirmeden (gerekçesiz) feshederse, bu durum istifa olarak kabul edilir ve kural olarak kıdem tazminatına hak kazanamaz.
Ancak, işçi, istifa dilekçesinde sebep belirtmese bile, işverenin işçinin gerçek maaşını SGK’ya eksik bildirmesi durumunda iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve diğer alacaklarını talep edebilir.
Bu durumda, işçi:
- İşten ayrıldıktan sonra makul bir süre içinde (Yargıtay, bu süreyi en geç 1 yıl olarak kabul etmektedir) işverene karşı dava açmalıdır.
- Dava dilekçesinde, iş sözleşmesini neden haklı nedenle feshettiğini (ücretin SGK’ya düşük bildirilmesi/elden ödeme) açıkça belirtmeli ve bu durumu ispatlamalıdır.
İspat Yükü:
- İşçi, işverenin ücretini SGK’ya düşük bildirdiğini veya elden ödeme yaptığını ispatlamakla yükümlüdür.
- İşçi, bu iddiasını, yazılı deliller, tanık beyanları, bilirkişi incelemesi, emsal ücret araştırması gibi her türlü delille ispatlayabilir.
Yargıtay Kararları:
Yargıtay, bu konuda verdiği kararlarda, işçinin istifa dilekçesinde sebep belirtmemesinin, tek başına haklı fesih iddiasını geçersiz kılmayacağını kabul etmektedir. Önemli olan, işçinin gerçek fesih nedenini mahkemede ispatlayabilmesidir.
Örnek Yargıtay Kararı:
“…Somut olayda, davacı işçi, davalı işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davacı, dava dilekçesinde fesih nedeni olarak, işverenin, ücretini SGK’ya eksik bildirmesini göstermiştir. Mahkemece, davacının istifa dilekçesinde herhangi bir sebep belirtmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, dosya kapsamındaki deliller ve tanık beyanları dikkate alındığında, davacının ücretinin SGK’ya eksik bildirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği kabul edilmeli ve kıdem tazminatı talebi hüküm altına alınmalıdır…” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, E. 2018/1234, K. 2019/5678, T. 10.04.2019 – Örnek karar)
Sonuç olarak, işçi, istifa dilekçesinde sebep belirtmese bile, işverenin ücretini SGK’ya düşük bildirmesi veya elden ödeme yapması durumunda, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve diğer alacaklarını talep edebilir. Ancak, bu durumda, haklı fesih nedenini ispat yükünün işçide olduğu unutulmamalıdır.
SGK Eksik Prim Yatırma Cezası ve Hesaplanması
İşverenin, işçinin ücretini SGK’ya eksik bildirmesi veya hiç bildirmemesi durumunda, SGK tarafından idari para cezası uygulanır. Bu cezanın miktarı, eksik bildirilen prime esas kazanç tutarına, eksik bildirilen gün sayısına ve ihlalin niteliğine göre değişir.
Cezanın Hesaplanması:
SGK, eksik bildirilen primleri, gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenden tahsil eder. Ayrıca, her bir ay için, iki asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır.
Örnek Hesaplama:
- İşçinin gerçek brüt ücreti: 10.000 TL
- SGK’ya bildirilen brüt ücret: 6.000 TL (Asgari ücret varsayalım)
- Eksik bildirilen aylık tutar: 4.000 TL
- Eksik bildirim yapılan ay sayısı: 6 ay
- 2023 yılı için aylık asgari ücret: 20.000 TL (örnek olarak)
Bu durumda, işverene uygulanacak idari para cezası şu şekilde hesaplanır:
- Eksik bildirilen her ay için uygulanacak ceza: 20.000 TL x 2 = 40.000 TL
- Toplam idari para cezası: 40.000 TL x 6 ay = 240.000 TL
Ayrıca, işveren, eksik ödenen primleri (4.000 TL x 6 ay = 24.000 TL), gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte SGK’ya ödemek zorundadır.
Önemli Notlar:
- Bu hesaplama, örnek olarak verilmiştir. Gerçek ceza miktarı, somut olayın özelliklerine göre değişecektir.
- SGK, ayrıca, işvereni, vergi kaçırma suçundan dolayı savcılığa da bildirebilir.
- İşveren, idari para cezasına karşı, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde SGK’ya itiraz edebilir. İtiraz reddedilirse, idari yargıda iptal davası açabilir.
Ücretin Eksik Bildirimi İçin Yapılabilecek Şikayet ve Başvuru Yolları
İşçi, ücretinin SGK’ya eksik bildirildiğini veya elden ödeme yapıldığını fark ederse, aşağıdaki şikayet ve başvuru yollarını kullanabilir:
1. Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) Şikayet:
- İşçi, ALO 170 hattını arayarak, e-Devlet üzerinden veya yazılı bir dilekçe ile SGK’ya şikayette bulunabilir.
- Şikayet dilekçesinde, işyerinin unvanı, adresi, işe giriş ve çıkış tarihleri, alınan ücret, eksik bildirilen miktar ve varsa deliller belirtilmelidir.
- SGK, şikayet üzerine işyerinde denetim yapar ve eksik bildirim tespit ederse, işverene idari para cezası uygular ve eksik primleri tahsil eder.
2. Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerine Başvuru:
- İşçi, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerine yazılı olarak başvurarak, ücretinin eksik bildirildiğini ve elden ödeme yapıldığını ihbar edebilir.
- İş müfettişleri, işyerinde inceleme yaparak, durumu tespit eder ve gerekli işlemleri yapar.
3. Gelir İdaresi Başkanlığı’na (GİB) veya Vergi Dairesine Bildirim:
- İşçi, işverenin vergi kaçırdığını düşünüyorsa, ALO 189 hattını arayarak, Vergi İletişim Merkezi (VİMER)’ne yazılı olarak başvurarak veya e-Devlet üzerinden Gelir İdaresi Başkanlığı’na ihbarda bulunabilir.
- Vergi dairesi, ihbar üzerine işyerinde vergi incelemesi başlatabilir.
4. CİMER’e Başvuru:
- İşçi, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) başvurarak da şikayetini iletebilir.
- CİMER, başvuruyu ilgili kurumlara yönlendirir.
5. Sendika Aracılığıyla Başvuru (Üye Olunması Halinde):
- İşçi, üyesi olduğu sendikaya başvurarak, hukuki destek alabilir ve sendika aracılığıyla şikayet ve başvuru işlemlerini gerçekleştirebilir.
6. Dava Açma:
- İşçi, yukarıda belirtilen idari yollara başvurmadan veya bu yollardan sonuç alamaması halinde, hizmet tespit davası ve alacak davası açabilir.
Önemli Notlar:
- Şikayet ve başvuruların yazılı olarak yapılması ve delillerle desteklenmesi önemlidir.
- Başvuru yaparken, işyerinin unvanı, adresi, işe giriş ve çıkış tarihleri, alınan ücret gibi bilgilerin doğru ve eksiksiz bir şekilde belirtilmesi gerekir.
- ALO 170, e-Devlet, CİMER gibi kanallar, şikayet ve ihbarlar için hızlı ve kolay bir başvuru imkanı sunmaktadır.
- Şikayet ve başvuru yollarını kullanmadan önce, bir avukata danışmanız, haklarınızı korumanız açısından faydalı olacaktır.
Ücretin Eksik Bildirilmesinin Emeklilik Üzerindeki Etkileri
Ücretin SGK’ya eksik bildirilmesi, işçinin emeklilik haklarını olumsuz etkiler. Bu etkiler şunlardır:
- Daha Düşük Emekli Maaşı: Emekli maaşı, prime esas kazanç ortalamasına göre hesaplanır. Ücretin eksik bildirilmesi, prime esas kazancın da düşük olmasına ve dolayısıyla daha düşük emekli maaşı alınmasına neden olur.
- Geç Emeklilik: Prim gün sayısı, emeklilik için gereken şartlardan biridir. Ücretin eksik bildirilmesi, prim gün sayısının da eksik hesaplanmasına yol açabilir. Bu durum, emeklilik yaşının gecikmesine neden olabilir.
- Emeklilik İçin Gerekli Prim Gün Sayısına Ulaşamama: Eksik prim ödenmesi nedeniyle, işçi, emeklilik için gerekli prim gün sayısına ulaşamayabilir ve bu nedenle emekli olamayabilir.
Örnek:
- Gerçek maaşı 15.000 TL olan bir işçinin, maaşı SGK’ya asgari ücret (2024 yılı için brüt 20.002,50 TL) üzerinden bildirilirse, bu işçinin emekli maaşı, gerçek maaşı üzerinden prim ödenseydi alabileceği maaştan daha düşük olacaktır. Ayrıca, prim gün sayısı da eksik hesaplanacağı için, emeklilik yaşı da gecikebilir.
Önemli Not: İşçi, emekli olduktan sonra da hizmet tespit davası açarak, eksik bildirilen primlerin ve gerçek ücretinin tespit edilmesini talep edebilir. Bu durumda, emekli maaşı yeniden hesaplanarak, aradaki fark işçiye ödenebilir.
Ücretin Sigortaya Düşük Bildirilmesi Davasında İspat ve Deliller
Ücretin sigortaya düşük bildirildiği iddiasıyla açılacak davalarda, ispata ilişkin hususlar büyük önem taşımaktadır. Bu davalarda, işçinin gerçek ücretini ve bu ücretin SGK’ya eksik bildirildiğini kanıtlaması gerekmektedir.
İspat Yükü:
- Kural olarak, ispat yükü işçidedir. İşçi, ücretinin SGK’ya düşük bildirildiğini veya elden ödeme yapıldığını iddia ediyorsa, bu iddiasını ispatlamak zorundadır.
- Ancak, Yargıtay, bazı durumlarda ispat yükünün işverene geçtiğini kabul etmektedir. Özellikle, işçinin iddiasını kuvvetli emarelerle desteklemesi veya hayatın olağan akışına aykırı bir durumun söz konusu olması halinde (örneğin, vasıflı bir işçinin asgari ücretle çalıştığının iddia edilmesi), ispat yükü işverene geçmektedir.
Deliller:
İşçi, iddiasını ispatlamak için her türlü hukuki delilden yararlanabilir. Başlıca deliller şunlardır:
- Yazılı Deliller:
- İş Sözleşmesi: İş sözleşmesinde ücretin gerçek miktarının belirtilmiş olması, en güçlü delillerden biridir.
- Banka Hesap Hareketleri: Maaşın banka hesabına yatırılan kısmı ile elden alınan kısım arasındaki farkın belgelenmesi. Düzenli olarak bankaya yatan miktarın dışında, işverenin veya işverenle ilişkili kişilerin hesaplarından yapılan ödemeler de dikkate alınabilir.
- Ücret Bordroları: Bordrolarda gösterilen ücretin, gerçek ücretten düşük olduğunun kanıtlanması. Bordroların imzalı olması, tek başına ücretin bordroda gösterildiği gibi ödendiğini ispatlamaz.
- İşyeri Kayıtları: İşverenin tuttuğu resmi ve gayriresmi defter ve kayıtlar (talep halinde mahkeme kanalıyla incelenebilir).
- Yazışmalar: İşverenle yapılan yazışmalar, e-postalar, mesajlar (ücretin gerçek miktarını gösteren).
- Dekontlar, Ödeme Belgeleri: Elden yapılan ödemelere ilişkin (mümkünse) alınmış dekont, makbuz veya diğer ödeme belgeleri.
- İş İlanları: İşverenin aynı veya benzer pozisyonlar için verdiği iş ilanlarında belirtilen ücretler.
- SGK Hizmet Dökümü: SGK’ya bildirilen ücretin, gerçek ücretten düşük olduğunun gösterilmesi.
- Vergi Dairesi Kayıtları: İşverenin vergi beyannameleri ile SGK bildirimleri arasındaki tutarsızlıkların tespiti.
- Tanık Beyanları:
- İş Arkadaşları: Aynı işyerinde çalışan veya daha önce çalışmış olan ve işçinin gerçek ücretini bilen iş arkadaşları tanık olarak dinlenebilir.
- Yöneticiler/İnsan Kaynakları Personeli: İşverenin bilgisi dahilinde elden ödeme yapıldığını bilen veya bu sürece dahil olan yöneticiler veya insan kaynakları personeli tanık olarak dinlenebilir. (Ancak, bu kişilerin tanıklık yapma konusunda çekinceleri olabilir).
- Tanıkların beyanlarının inandırıcı ve tutarlı olması, diğer delillerle desteklenmesi önemlidir.
- Bilirkişi İncelemesi:
- Mahkeme, işçinin yaptığı iş, kıdemi, mesleki nitelikleri, işyerinin özellikleri ve sektördeki genel ücret seviyelerini dikkate alarak, gerçek ücretin tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırabilir.
- Bilirkişi, emsal ücret araştırması yaparak, işçinin alması gereken ücreti belirler.
- Emsal Ücret Araştırması:
- İşçi, kendi yaptığı işe ve kıdemine uygun emsal ücret araştırması yaparak, gerçek ücretinin ne olması gerektiğini mahkemeye sunabilir.
- Bu araştırma, meslek odaları, sendikalar, kariyer siteleri ve hatta iş ilanları aracılığıyla yapılabilir.
- Diğer Deliller:
- Ses veya Görüntü Kayıtları (Hukuka Uygun Olmak Kaydıyla): İşverenle yapılan ve elden ödemeyi kanıtlayan ses veya görüntü kayıtları (Ancak, bu kayıtların hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş olması gerekir. Gizlice ve izinsiz yapılan kayıtlar delil olarak kullanılamaz).
- Banka Kayıtları: İşverenin veya işverenle ilişkili kişilerin banka hesap hareketleri incelenerek, işçiye yapılan elden ödemeler tespit edilebilir.
Önemli Notlar:
- Yargıtay, tanık beyanlarını, diğer delillerle desteklenmesi halinde, ücretin ispatında önemli bir delil olarak kabul etmektedir.
- Yargıtay, hayatın olağan akışına aykırı olan durumlarda (örneğin, vasıflı bir işçinin asgari ücretle çalıştığının iddia edilmesi), ispat yükünün işverende olduğunu kabul etmektedir.
- Her somut olayın kendi özel koşullarına göre değerlendirilmesi ve ispat araçlarının ona göre belirlenmesi gerekir.
Ücretin Düşük Bildirilmesi/Elden Ödeme Halinde İşçinin Hakları Nelerdir?
Ücretin sigortaya düşük bildirilmesi veya elden ödenmesi durumunda, işçi aşağıdaki haklara sahiptir:
1. İş Sözleşmesini Haklı Nedenle Fesih Hakkı:
- İşçi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-e bendi uyarınca, iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebilir.
- Haklı Fesih Şartları:
- Ücretin SGK’ya sürekli olarak düşük bildirilmesi veya elden ödenmesi. (Tek seferlik veya kısa süreli eksik bildirimler haklı fesih için yeterli olmayabilir.)
- İşçinin, bu durumu işverene yazılı olarak bildirerek düzeltilmesini talep etmesi ve işverenin bu talebi yerine getirmemesi. (İhtar zorunluluğu)
- Haklı Feshin Sonuçları:
- İşçi, kıdem tazminatına hak kazanır.
- İşçi, ihbar tazminatı talep edemez (çünkü kendisi feshetmiştir), ancak bildirim süresine uymak zorunda da değildir.
- İşçi, ödenmeyen ücret, fazla mesai, yıllık izin ücreti gibi diğer işçilik alacaklarını da talep edebilir.
- İhtar Şartı: İşçinin İş Kanunu madde 24/II-e bendi uyarınca, işvereni temerrüde düşürmesi ve iş akdini haklı nedenle feshedebilmesi için öncelikle işverene ihtarname çekerek ücretinin SGK’ya gerçek miktar üzerinden bildirilmesi ve fark ücretlerin ödenmesi için talepte bulunmalıdır.
2. Kıdem Tazminatı:
- İş sözleşmesini haklı nedenle fesheden işçi, bir yıllık kıdem süresini doldurmuşsa, kıdem tazminatına hak kazanır.
- Kıdem tazminatı, işçinin gerçek (son) brüt ücreti üzerinden hesaplanır.
3. Hizmet Tespiti Davası:
- İşçi, SGK’ya eksik bildirilen veya hiç bildirilmeyen hizmetlerinin ve gerçek ücretinin tespiti için hizmet tespit davası açabilir.
- Bu dava, işten ayrıldıktan sonra 5 yıl içinde açılmalıdır. Bu süre hak düşürücü süredir.
- Dava sonucunda, mahkeme, işçinin gerçek ücretini ve SGK’ya bildirilmesi gereken prim gün sayısını tespit eder.
- Bu karar, SGK tarafından dikkate alınır ve işçinin emekli maaşı ve diğer sosyal güvenlik hakları, tespit edilen gerçek ücret üzerinden hesaplanır.
4. Maddi ve Manevi Tazminat Davası:
- İşçi, ücretin sigortaya düşük bildirilmesi veya elden ödenmesi nedeniyle uğradığı maddi zararların (örneğin, eksik ödenen kıdem tazminatı, düşük hesaplanan emekli maaşı) tazminini talep edebilir.
- Ayrıca, bu durumun yarattığı manevi üzüntü ve sıkıntı için manevi tazminat da talep edilebilir.
5. SGK’ya Şikayet:
- İşçi, durumu Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) şikayet edebilir.
- SGK, işyerinde denetim yaparak, eksik bildirimleri tespit edebilir ve işverene idari para cezası uygulayabilir.
- Ayrıca, SGK, eksik primleri gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte işverenden tahsil eder.
6. Vergi Dairesine Bildirim:
- İşçi, elden ödeme yapıldığını ve ücretin bordroda düşük gösterildiğini vergi dairesine bildirebilir.
- Bu bildirim, işverenin vergi kaçırdığı şüphesini doğurur ve vergi incelemesi başlatılmasına neden olabilir.
7. İşsizlik Maaşı:
- İşçi, iş sözleşmesini haklı nedenle feshederse ve diğer şartları da sağlarsa, işsizlik maaşına hak kazanır.
8. Arabuluculuk:
- İşçi, dava açmadan önce arabulucuya başvurarak, işverenle anlaşmaya varmaya çalışabilir.
- Arabuluculuk, zorunlu arabuluculuk ve ihtiyari arabuluculuk olarak ikiye ayrılır. Dava açmadan önce zorunlu arabuluculuk süreci işletilmelidir.
- Arabuluculukta anlaşma sağlanırsa, bu anlaşma mahkeme ilamı hükmündedir ve icra edilebilir.
Sonuç
Ücretin sigortaya düşük bildirilmesi veya elden ödenmesi, işçilerin sosyal güvenlik haklarını zedeleyen ve ciddi mağduriyetlere yol açan bir uygulamadır. İşçilerin, bu tür durumlarla karşılaştıklarında haklarını bilmeleri ve gerekli hukuki yollara başvurmaları büyük önem taşımaktadır.
Bu rehberde yer alan bilgiler, genel bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Her somut olay, kendine özgü özellikler taşıdığından, yaşadığınız durumla ilgili olarak, konusunda uzman bir avukata danışmanız, haklarınızı en doğru şekilde korumanız ve en etkili hukuki çözüme ulaşmanız açısından büyük önem taşımaktadır.
LegaPro Hukuk Bürosu olarak, iş hukuku alanında uzman ve deneyimli ekibimizle, ücretin sigortaya düşük bildirilmesi, elden ödeme, hizmet tespiti davaları, kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacakları konularında kapsamlı hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmaktayız. Hak kaybına uğramamanız ve en etkili hukuki çözüme ulaşmanız için, bize “Avukata Sor” bölümünden ulaşabilir, online danışmanlık randevusu alarak, durumunuzu detaylı bir şekilde değerlendirebilirsiniz.
Hukuki danışmanlık almak istemeniz halinde veya herhangi bir sorunla karşılaşmanız durumunda LegaPro Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olabiliriz. Avukat haklarınızı korumanıza destek olacaktır. 📞 0507 606 15 14
🚨 Whatsapp’tan bize ulaşabilirsiniz! 🚨
https://legapro.net/