a striking high contrast image of a dark professio dokBU2Z3SDKJ1ahFAWhXzQ RldM6E79R5yqVHPxmwmWBw jpeg LegaPro Hukuk TİCARİ DAVALARDA ARABULUCULUK

TİCARİ DAVALARDA ARABULUCULUK

Ticari Davalarda Zorunlu Arabuluculuk: Dava Açmadan Önce Uzlaşma Fırsatı

Ticari davalarda arabuluculuk, son yasal değişikliklerle birlikte dava açabilmek için zorunlu bir ön koşul haline gelmiştir. Bu uygulama, tarafların mahkeme sürecine başvurmadan önce, daha hızlı ve maliyet etkin bir çözüm yolu olan arabuluculuk aracılığıyla anlaşmazlıklarını çözmelerini teşvik etmektedir.

Zorunlu Arabuluculuğun Faydaları:

image 19 png LegaPro Hukuk TİCARİ DAVALARDA ARABULUCULUK
TİCARİ DAVALARDA ARABULUCULUK 5
  • Hızlı Çözüm: Mahkeme süreçlerine göre çok daha hızlı bir şekilde sonuçlanır, zaman ve enerji tasarrufu sağlar.
  • Maliyet Avantajı: Mahkeme masrafları, avukatlık ücretleri gibi mali yüklerden kaçınılır.
  • Gizlilik: Taraflar arasındaki görüşmeler gizlidir, iş sırları ve ticari itibar korunur.
  • Kontrol: Taraflar, çözüm sürecine aktif katılım sağlayarak kendi çözümlerini üretebilirler.
  • İlişkilerin Devamı: Taraflar arasındaki ticari ilişkilerin zarar görmesini engelleyerek, gelecekteki işbirliklerine olanak tanır.
  • Win-Win Çözümü: Tarafların karşılıklı çıkarlarına uygun, her iki tarafı da memnun eden bir çözüm bulma potansiyeli sunar.

Arabuluculuk Anlaşmasının Kesinliği:

Arabuluculuk sürecinde taraflar anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma bir mahkeme kararı (ilam) gibi bağlayıcı hale gelir. Anlaşmaya varılan konular hakkında yeniden dava açılamaz, bu nedenle süreçte dikkatli olmak ve hak kaybına uğramamak için titiz bir şekilde hareket etmek büyük önem taşır.

Titiz Takip ve Hukuki Danışmanlık:

Ticari davalarda arabuluculuk sürecinin önemi ve anlaşmanın kesin sonuçları göz önüne alındığında, sürecin bir avukat eşliğinde yürütülmesi önerilir. Avukat, tarafların haklarını koruyarak, anlaşmanın hukuka uygunluğunu denetler ve adil bir çözüme ulaşılmasına yardımcı olur.

Sonuç olarak:

Ticari davalarda zorunlu arabuluculuk, uyuşmazlıkların mahkemeye taşınmadan çözülmesi için önemli bir fırsat sunar. Taraflar, bu süreci iyi değerlendirerek hem zaman hem de maliyet tasarrufu sağlayabilir, ticari ilişkilerini koruyabilir ve karşılıklı memnuniyet sağlayan bir çözüme ulaşabilirler.

Ticari Dava Nedir? Türleri ve Kapsamı

Ticari dava, tarafların ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğan ve ticari işletme hukuku kuralları çerçevesinde çözümlenen hukuki uyuşmazlıklardır. Türk Ticaret Kanunu (TTK) madde 4, ticari davaların hangi durumlarda ortaya çıkacağını belirler.

Ticari Davaların Türleri:

  1. Mutlak Ticari Davalar: Tarafların tacir olup olmadığına veya davanın ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın, kanun tarafından doğrudan ticari dava olarak kabul edilen davalardır.
    • Örnekler:
      • TTK’da düzenlenen konulardaki davalar (şirketler hukuku, kıymetli evrak hukuku vb.)
      • Rehin karşılığında ödünç verme işiyle uğraşanlarla ilgili davalar (TTK m. 962-969)
      • TBK’nın belirli maddelerinde düzenlenen konulardaki davalar (işletme devri, rekabet yasağı, yayın sözleşmesi vb.)
      • Fikri mülkiyet hukukuna dair davalar
      • Borsa, sergi, panayır, antrepo gibi ticarete özgü yerlere ilişkin davalar
      • Bankalar, kredi kuruluşları, finansal kurumlar ve ödünç para verme işlerine ilişkin davalar
      • Konkordato ve iflas davaları
      • Finansal kiralama sözleşmelerinden doğan davalar
  2. Nispi Ticari Davalar: Her iki tarafın da tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olması durumunda ortaya çıkan davalardır.
    • Örnek: İki tacir arasındaki mal alım satım sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık.
  3. Yalnızca Bir Ticari İşletmeyle İlgili Olmasına Rağmen Ticari Nitelikte Kabul Edilen Davalar: Kanunda istisnai olarak belirtilen bazı durumlarda, sadece bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren uyuşmazlıklar da ticari dava olarak kabul edilir.
    • Örnekler: Havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalar.

Ticari İş ve Ticari Dava Arasındaki Fark:

  • Ticari İş: TTK’da düzenlenen veya bir ticari işletmeyi ilgilendiren her türlü işlem ve fiildir.
  • Ticari Dava: Tarafların tacir olup olmadığına veya davanın ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın, kanun tarafından ticari dava olarak kabul edilen veya her iki tarafın da tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olması durumunda ortaya çıkan davalardır.

Sonuç:

Ticari davalar, özel hukuk davalarından ayrılarak, ticari işletmelerin ihtiyaçlarına ve özelliklerine uygun bir şekilde çözümlenmesini sağlayan özel bir dava türüdür. Ticari davaların hangi mahkemede görüleceği ve hangi hukuki kuralların uygulanacağı, davanın türüne göre belirlenir.

Ticari Davalarda Dava Şartı Olarak Arabuluculuk

Ticari davalarda dava şartı olarak arabuluculuk, tarafların dava açmadan önce zorunlu olarak arabuluculuk sürecine başvurmalarını gerektiren bir düzenlemedir. Bu uygulama, ticari uyuşmazlıkların mahkemeye gitmeden, daha hızlı ve maliyet etkin bir şekilde çözülmesini amaçlar.

image 20 png LegaPro Hukuk TİCARİ DAVALARDA ARABULUCULUK
TİCARİ DAVALARDA ARABULUCULUK 6

Hangi Ticari Davalarda Arabuluculuk Dava Şartıdır?

  • Ticaret unvanı sahipliğine ilişkin uyuşmazlıklar: Şirket isimleri, markalar ve diğer ticari unvanlar üzerindeki anlaşmazlıklar.
  • Haksız rekabet uyuşmazlıkları: Bir işletmenin, diğer işletmelerin haksız yollarla rekabet avantajı elde etmesiyle ilgili anlaşmazlıklar.
  • Cari hesap ve acentelik ile ilgili uyuşmazlıklar: İşletmeler arasındaki cari hesap işlemleri veya acentelik sözleşmelerinden kaynaklanan anlaşmazlıklar.
  • Birleşme, bölünme, tür değiştirme ve devralmalarda ortaya çıkan tazminat taleplerine ilişkin uyuşmazlıklar: Şirket birleşmeleri, bölünmeleri, tür değiştirmeleri veya devralmaları sırasında ortaya çıkan tazminat taleplerine ilişkin anlaşmazlıklar.
  • Kıymetli evraka ilişkin uyuşmazlıklar: Hisse senedi, tahvil, bono gibi kıymetli evraklarla ilgili anlaşmazlıklar.
  • Deniz ticareti ve sigorta hukukundan doğan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin uyuşmazlıklar: Deniz taşımacılığı veya sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin anlaşmazlıklar.
  • Fikri mülkiyete ilişkin uyuşmazlıklar: Patent, marka, tasarım gibi fikri mülkiyet haklarına ilişkin anlaşmazlıklar.
  • Borsa, panayır, antrepo gibi ticarete özgü yerlere ilişkin olan ve alacak yahut tazminat talebi içeren uyuşmazlıklar: Bu tür ticari faaliyetlerden kaynaklanan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin anlaşmazlıklar.

Önemli Notlar:

  • Yukarıda sayılanlar dışında da ticari dava olarak nitelendirilebilecek birçok dava türü bulunmaktadır.
  • Arabuluculuğun dava şartı olması, ilgili uyuşmazlığın bir ticari dava kapsamında olup olmadığının tespitini gerektirir. Bu konuda bir ticaret hukuku avukatından danışmanlık almak faydalı olacaktır.
  • Arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamazsa, taraflar dava açma haklarını kullanabilirler.

Sonuç:

Ticari davalarda dava şartı olarak arabuluculuk, tarafların mahkemeye gitmeden önce uyuşmazlıklarını çözmeleri için bir fırsat sunar. Bu süreç, zaman ve maliyet tasarrufu sağlayarak, tarafların daha hızlı ve etkili bir çözüme ulaşmalarına yardımcı olabilir.

Ticari Davalarda İhtiyari Arabuluculuk: Esneklik ve Uzlaşma İmkanı

Ticari davalarda ihtiyari arabuluculuk, tarafların kendi istekleriyle başvurabildikleri bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Kanunda belirtilen zorunlu arabuluculuk halleri dışında kalan tüm özel hukuk uyuşmazlıkları, işleri ve davaları ihtiyari arabuluculuk uygulaması ile çözüme kavuşturulabilir.

İhtiyari Arabuluculuğun Uygulanabileceği Ticari Davalar:

  • Konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olmayan ticari davalar: Örneğin, şirket ortakları arasındaki anlaşmazlıklar, şirket yönetimine ilişkin uyuşmazlıklar, marka veya patent ihlali davaları gibi.
  • Zorunlu arabuluculuğa tabi olmayan diğer ticari uyuşmazlıklar: Örneğin, genel kurul kararının iptali davaları, rekabet hukuku uyuşmazlıkları, fikri mülkiyet haklarına ilişkin davalar gibi.

İhtiyari Arabuluculuğun Avantajları:

  • Tarafların İradesine Bağlılık: Taraflar, arabuluculuk sürecine başvurma, arabulucu seçme, sürecin işleyişini belirleme ve anlaşma yapma konusunda tamamen özgürdürler.
  • Hızlı ve Ekonomik Çözüm: Mahkeme süreçlerine göre çok daha hızlı ve düşük maliyetli bir çözüm sunar.
  • Gizlilik: Taraflar arasındaki görüşmeler gizlidir ve üçüncü kişilerle paylaşılmaz.
  • İlişkilerin Korunması: Taraflar arasındaki ticari ilişkilerin zarar görmesini engelleyerek, gelecekteki işbirliklerine olanak tanır.
  • Win-Win Çözümü: Tarafların karşılıklı çıkarlarına uygun, her iki tarafı da memnun eden bir çözüm bulma potansiyeli sunar.

Örnek:

Bir şirketin genel kurul kararının iptali davası, zorunlu arabuluculuk kapsamında değildir. Ancak, taraflar isterlerse bu uyuşmazlığı ihtiyari arabuluculuk yoluyla çözmeye çalışabilirler. Bu sayede, uzun ve maliyetli bir mahkeme sürecine girmeden, daha hızlı ve dostane bir çözüm bulabilirler.

Sonuç:

İhtiyari arabuluculuk, ticari davalarda tarafların kendi istekleriyle başvurabildikleri ve birçok avantajı olan bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Taraflar, bu yöntemi kullanarak hem zaman hem de maliyet tasarrufu sağlayabilir, ticari ilişkilerini koruyabilir ve karşılıklı memnuniyet sağlayan bir çözüme ulaşabilirler.

Ticari Davalarda Arabuluculuk Süreci: Adım Adım Çözüme Ulaşma

Ticari davalarda arabuluculuk, iş dünyasındaki anlaşmazlıkların mahkemeye gitmeden, daha hızlı ve ekonomik bir şekilde çözüme kavuşturulması için önemli bir alternatiftir. Bu süreç, belirli aşamalardan oluşur ve tarafların aktif katılımıyla ilerler.

image 21 png LegaPro Hukuk TİCARİ DAVALARDA ARABULUCULUK
TİCARİ DAVALARDA ARABULUCULUK 7

1. Arabuluculuğa Başvuru:

Taraflar, ticari uyuşmazlıklarında dava açmadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurmalıdır. Başvuru, uyuşmazlığın esasına bakacak mahkemenin bulunduğu yerdeki arabuluculuk bürosuna yapılır. Başvuru formunda, tarafların bilgileri, uyuşmazlığın konusu ve talepleri gibi bilgiler yer alır.

2. Arabulucunun Belirlenmesi:

Başvuru üzerine, arabuluculuk bürosu tarafından bir arabulucu atanır. Taraflar, arabuluculuk bürosuna bildirilen listeden bir arabulucu seçme hakkına sahiptir.

3. Hazırlık Çalışmaları:

Atanan arabulucu, taraflarla iletişime geçerek uyuşmazlık hakkında bilgi alır ve süreci planlar. Taraflar ve arabulucu arasında bir arabuluculuk sözleşmesi imzalanır.

4. İlk Oturum:

Taraflar ve arabulucu, belirlenen yer ve zamanda bir araya gelerek ilk toplantıyı gerçekleştirir. Bu toplantıda, taraflar uyuşmazlıkla ilgili görüşlerini ve taleplerini açıklar, arabulucu ise süreci yönetir ve tarafların birbirlerini anlamalarına yardımcı olur.

5. Müzakereler ve Çözüm Arayışı:

İlk toplantının ardından, taraflar ve arabulucu, müzakereler yoluyla çözüm aramaya başlarlar. Arabulucu, tarafların çıkarlarını ve ihtiyaçlarını anlamaya çalışır, ortak bir zemin bulmaları için onları teşvik eder ve çözüm önerileri sunar.

6. Son Tutanak Düzenlenmesi:

  • Anlaşma Durumunda: Taraflar anlaşmaya varırlarsa, arabulucu bir anlaşma tutanağı düzenler. Bu tutanak, taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır ve mahkeme kararı gibi icra edilebilir niteliktedir.
  • Anlaşmazlık Durumunda: Taraflar anlaşmaya varamazlarsa, arabulucu bir son tutanak düzenler. Bu tutanakta, tarafların anlaşamadığı konular ve talepleri belirtilir.

7. İcra Edilebilirlik Şerhi Alınması (Anlaşma Durumunda):

Tarafların anlaşmaya varması halinde, anlaşmanın icra edilebilir hale gelmesi için arabulucunun görev yaptığı yerdeki sulh hukuk mahkemesinden icra edilebilirlik şerhi alınması gerekmektedir.

Önemli Noktalar:

  • Ticari davalarda arabuluculuk süreci esnektir ve aşamalar arasında kesin bir sıralama zorunluluğu yoktur.
  • Taraflar, sürecin herhangi bir aşamasında geri dönebilir ve farklı çözüm yolları arayabilirler.
  • Arabulucunun rolü, tarafların iletişimini kolaylaştırmak, çözüm önerileri sunmak ve anlaşmaya varılmasına yardımcı olmaktır.
  • Arabuluculuk, ticari uyuşmazlıkların hızlı, ekonomik ve dostane bir şekilde çözülmesini sağlayarak tarafların iş ilişkilerini korumalarına yardımcı olur.

Sonuç:

Ticari davalarda arabuluculuk, tarafların aktif katılımıyla, hızlı, ekonomik ve dostane bir çözüm bulma imkanı sağlar. Bu süreç, mahkeme yoluna göre daha az stresli ve daha tatmin edici bir çözüm sunabilir. Tarafların, arabuluculuk sürecini iyi değerlendirmeleri ve uzlaşmaya açık olmaları önemlidir.

Arabuluculuğa Başvuru

Ticari davalarda arabuluculuğa başvuru, yetkili mahkemenin bulunduğu yerdeki arabuluculuk bürosuna yapılır. Eğer ilgili adliyede arabuluculuk bürosu yoksa, bu sıfatla görevlendirilen Sulh Hukuk Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüğüne başvuru yapılabilir.

Başvuru Yöntemleri:

  • Bizzat Başvuru: Yetki sınırları içindeki bağımsız arabuluculuk bürolarına giderek başvuru yapılabilir. Bu durumda, büro tarafından verilen başvuru formu doldurularak kişisel bilgiler, iletişim bilgileri ve uyuşmazlığa ilişkin detaylar büroya sunulur.
  • Online Başvuru: UYAP Vatandaş Portal üzerinden online başvuru yapılabilir. Başvuru sayfasında istenen bilgiler eksiksiz olarak doldurulmalıdır.

Yetkili Arabuluculuk Bürosu:

Yetkili arabuluculuk bürosu, davalı gerçek veya tüzel kişinin başvuru anındaki yerleşim yeri yetki sınırları içinde kalan bürodur. Yetkisiz bir büroya başvuru yapılırsa, yetkisizlik itirazı en geç ilk toplantıya kadar taraflarca ileri sürülmelidir.

Başvuru Bilgileri ve Süreç:

Arabuluculuk başvurularında istenen bilgiler, başvuru prosedürü ve diğer detaylar hakkında daha fazla bilgi için “arabuluculuk başvurusu nasıl yapılır?” başlıklı makaleyi inceleyebilirsiniz.

Özet:

  • Ticari davalarda arabuluculuk başvurusu, yetkili mahkemenin bulunduğu yerdeki arabuluculuk bürosuna yapılır.
  • Başvuru, bizzat veya UYAP Vatandaş Portal üzerinden online olarak yapılabilir.
  • Yetkisiz büroya başvuru halinde yetkisizlik itirazı ilk toplantıya kadar yapılmalıdır.
  • Başvuru için gerekli belgeler ve süreç hakkında detaylı bilgi için ilgili makaleye başvurabilirsiniz.

Arabuluculuk, ticari uyuşmazlıkların çözümünde hızlı, etkili ve maliyet tasarrufu sağlayan bir yöntemdir. Dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak, tarafların uzlaşma yoluyla sorunu çözmelerine ve zaman ve kaynak tasarrufu yapmalarına olanak tanır.

Arabuluculukta Arabulucunun Belirlenmesi: Tarafların Seçimi ve Büro Ataması

Arabuluculuk sürecinde arabulucunun belirlenmesi, tarafların uzlaşma çabalarının başarısı için kritik bir öneme sahiptir. Bu nedenle, arabulucunun kim olacağı konusunda tarafların söz sahibi olması ve sürecin şeffaf bir şekilde ilerlemesi önemlidir.

Tarafların Ortak Kararı:

Arabulucunun belirlenmesi, öncelikle tarafların ortak kararına bırakılmıştır. Taraflar, arabuluculuk siciline kayıtlı herhangi bir arabulucuyu seçebilirler. Bu, tarafların uyuşmazlık konusuna ve arabulucunun uzmanlık alanına göre bir seçim yapmalarına olanak tanır.

Büro Tarafından Atama:

Tarafların ortak bir karara varamadığı veya belirli bir arabulucu üzerinde anlaşamadığı durumlarda, arabuluculuk bürosu devreye girer. Büro, kendi listesinde kayıtlı arabulucular arasından rastgele bir atama yapar. Bu atama, tarafların herhangi bir müdahalesi olmadan gerçekleştirilir.

Önemli Noktalar:

  • Arabulucunun Nitelikleri: Arabulucu, tarafsız, bağımsız ve gizlilik yükümlülüğüne sahip olmalıdır. Ayrıca, arabuluculuk eğitimi almış ve arabuluculuk siciline kayıtlı olması gerekmektedir.
  • Tarafların İsteği: Taraflar, arabulucunun cinsiyeti, uzmanlık alanı veya deneyimi gibi kriterleri göz önünde bulundurarak bir arabulucu seçebilirler.
  • Şeffaflık: Arabulucunun belirlenme süreci şeffaf olmalı ve taraflar bu süreç hakkında bilgilendirilmelidir.

Arabulucunun Belirlenmesinden Sonra Yapacakları

Arabuluculuk başvurusu yapıldıktan ve arabulucu atandıktan sonra, arabulucu taraflarla iletişime geçerek süreci başlatır ve ilk toplantı için hazırlıklar yapar. Bu aşamada arabulucunun yapacağı temel işlemler şunlardır:

  1. Taraflarla İletişim Kurma: Arabulucu, başvuru sırasında taraflarca sağlanan iletişim bilgileri üzerinden (telefon, e-posta vb.) taraflarla iletişime geçer.
  2. Bilgilendirme Metni Gönderme: Ticari davalarda arabulucu, arabuluculuk sürecine ilişkin bir bilgilendirme metni hazırlar ve taraflarla paylaşır. Bu metin, arabuluculuk sürecinin nasıl işleyeceği, tarafların hak ve sorumlulukları, gizlilik ilkesi gibi önemli konuları içerir.
  3. Ön Görüşmeler: Arabulucu, uyuşmazlığa ilişkin daha fazla bilgi edinmek ve tarafların beklentilerini anlamak için taraflarla ön görüşmeler yapabilir. Bu görüşmeler, bireysel veya ortak olarak gerçekleştirilebilir.
  4. İlk Toplantı Tarih ve Yerinin Belirlenmesi: Arabulucu, tarafların uygunluk durumlarını göz önünde bulundurarak ilk toplantının tarih ve yerini belirler. Taraflar arasında anlaşmazlık çıkması durumunda, arabulucu hakkaniyete uygun bir karar vererek tarih ve yeri belirler ve taraflara bildirir.

Bu adımlar, arabuluculuk sürecinin başarılı bir şekilde başlaması ve tarafların uyuşmazlığı çözmek için yapıcı bir diyalog ortamına girmeleri için önemlidir. Arabulucu, tarafsız ve güvenilir bir tutum sergileyerek tarafların birbirlerini anlamalarına ve ortak bir çözüm bulmalarına yardımcı olur.

İlk Oturum: Arabuluculuk Sürecinin Başlangıç Noktası

İlk oturum, arabuluculuk sürecinin en önemli aşamalarından biridir. Bu oturumda taraflar ve arabulucu bir araya gelir, uyuşmazlık konusu hakkında ilk değerlendirmeler yapılır ve sürecin nasıl ilerleyeceği belirlenir.

İlk Oturumun Zamanı ve Yeri:

İlk oturumun tarihi ve yeri, arabulucu tarafından tarafların uygunlukları dikkate alınarak belirlenir. Taraflar, ortak bir karara varamazlarsa, arabulucu tarafsız bir yer ve zaman seçer.

Katılım:

İlk oturuma, uyuşmazlığın tarafları ve varsa vekilleri katılır. Tarafların bizzat katılımı önemlidir, ancak bazı durumlarda vekiller de tarafları temsil edebilir.

Mazeretsiz Katılmama:

Tarafların herhangi biri geçerli bir mazeret sunmadan ilk toplantıya katılmazsa, ticari davalarda arabuluculuk süreci sona erer ve arabulucu bir son tutanak düzenler. Bu durum, katılmayan tarafın aleyhine sonuçlar doğurabilir.

İlk Oturumun İşleyişi:

  1. Açılış ve Tanışma: Arabulucu, tarafları karşılar ve kendisini tanıtır. Taraflar da birbirleriyle tanışır ve kısa bir sohbet ederler.
  2. Süreç Hakkında Bilgilendirme: Arabulucu, arabuluculuk süreci, kuralları ve ilkeleri hakkında taraflara bilgi verir. Tarafların sorularını yanıtlar ve süreçle ilgili endişelerini gidermeye çalışır.
  3. Tarafların Görüşlerini İfade Etmesi: Taraflar, uyuşmazlıkla ilgili görüşlerini ve beklentilerini sırayla açıklarlar. Bu aşamada, her bir tarafın diğer tarafı suçlamadan veya eleştirmeden kendi bakış açısını anlatması önemlidir.
  4. Müzakere Aşamasına Geçiş: Tarafların görüşlerini ifade etmesinin ardından, arabulucu müzakere aşamasına geçilmesini sağlar. Taraflar, uyuşmazlık konusunu daha detaylı bir şekilde tartışır ve çözüm yolları aramaya başlarlar.
  5. Bilgi ve Belgelerin Paylaşımı: Taraflar, uyuşmazlıkla ilgili bilgi ve belgeleri (sözleşmeler, faturalar, yazışmalar vb.) arabulucu ile paylaşırlar. Arabulucu, bu bilgileri değerlendirerek tarafların uzlaşmasına yardımcı olur.

Sonuç:

İlk oturum, arabuluculuk sürecinin temelini oluşturur. Tarafların birbirlerini ve arabulucuyu tanıması, uyuşmazlık hakkında bilgi paylaşımı yapması ve çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemesi açısından önemlidir. Başarılı bir ilk oturum, tarafların uzlaşma yolunda ilerlemesini ve uyuşmazlığın hızlı bir şekilde çözülmesini sağlar.

Son Tutanağın Düzenlenmesi

Arabuluculuk sürecinin sonunda, tarafların anlaşması veya anlaşamaması durumunda arabulucu tarafından bir son tutanak düzenlenir. Bu tutanak, sürecin nasıl sonuçlandığını ve tarafların hangi konularda uzlaştığını veya anlaşamadığını resmi olarak belgelemektedir.

Son Tutanak Ne Zaman Düzenlenir?

  • İlk Toplantıya Katılmama: Tarafların herhangi biri ilk toplantıya katılmazsa, arabulucu görüşme yapmadan son tutanak düzenler.
  • Anlaşma Sağlanması: Taraflar arabuluculuk sürecinde anlaşmaya varırsa, arabulucu anlaşma şartlarını içeren bir son tutanak düzenler.
  • Anlaşma Sağlanamaması: Taraflar anlaşmaya varamazsa veya süreçten çekilirse, arabulucu anlaşmazlık noktalarını belirten bir son tutanak düzenler.

Son Tutanak Nasıl Düzenlenir?

  • Yazılı Olmalıdır: Son tutanak, yazılı olarak hazırlanmalı ve taraflar, varsa vekilleri ve arabulucu tarafından imzalanmalıdır.
  • Arabuluculuk Bürosuna Teslim: İmzalanan son tutanak, arabuluculuk bürosuna teslim edilir.

Son Tutanak ve Dava Açma Yasağı:

Son tutanakta uzlaşılan konular hakkında taraflar daha sonra dava açamazlar. Bu, arabuluculuk sürecinde varılan anlaşmanın bağlayıcı olduğunu ve tarafların bu anlaşmaya uymak zorunda olduklarını gösterir.

Önemli Notlar:

  • Son tutanakta yer alan uzlaşılan hususlar, tarafların hak ve yükümlülüklerini belirler. Bu nedenle, anlaşmanın içeriği dikkatlice incelenmeli ve tarafların çıkarları gözetilmelidir.
  • Arabuluculuk sürecinde bir avukattan hukuki destek almak, anlaşmanın hukuki açıdan sağlam ve tarafların çıkarlarına uygun olmasını sağlar.

Sonuç:

Son tutanak, arabuluculuk sürecinin önemli bir çıktısıdır ve taraflar arasındaki anlaşmazlığın çözümünde kritik bir rol oynar. Tarafların anlaşması halinde icra edilebilir bir belge niteliği taşırken, anlaşmazlık durumunda da dava sürecinde önemli bir delil olarak kullanılabilir.

Arabuluculuk Sürecinin Sona Ermesi

Arabuluculuk süreci, belirli bir süre içerisinde tamamlanması gereken bir süreçtir. Ancak, bu süre dolmadan da çeşitli nedenlerle sona erebilir. Arabuluculuk sürecinin sona ermesi, tarafların anlaşması veya anlaşamaması gibi farklı sonuçlar doğurabilir.

Arabuluculuk Sürecinin Sona Erme Sebepleri:

  1. Sürenin Dolması:
    • Ticari davalarda arabuluculuk süreci, arabulucunun görevlendirildiği tarihten itibaren en fazla 4 hafta sürer. Bu süre, zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla 2 hafta daha uzatılabilir.
    • Eğer taraflar bu süre içinde bir anlaşmaya varamazlarsa veya arabulucu süreci uzatmazsa, süre dolduğu için arabuluculuk sona erer.
  2. Tarafların Anlaşması:
    • Taraflar, arabuluculuk sürecinde bir anlaşmaya varırlarsa, süreç başarıyla tamamlanmış olur ve arabuluculuk sona erer.
    • Bu durumda, arabulucu tarafından bir anlaşma tutanağı düzenlenir ve taraflar bu tutanağı imzalar.
  3. Tarafların Anlaşamaması:
    • Taraflar, arabuluculuk görüşmeleri sonunda bir anlaşmaya varamazlarsa, arabulucu süreci sonlandırır.
    • Bu durumda, arabulucu tarafından bir sonuç tutanağı düzenlenir ve taraflar dava açma hakkına sahip olurlar.
  4. Diğer Sebepler:
    • Tarafların herhangi birinin ölümü,
    • Tarafların toplantılara katılmaması,
    • Taraflara ulaşılamaması,
    • Tarafların eksikliği nedeniyle ilk toplantının yapılamaması gibi durumlar da arabuluculuk sürecinin sona ermesine neden olabilir.

Son Tutanak:

Arabuluculuk sürecinin herhangi bir nedenle sona ermesi durumunda, arabulucu bir son tutanak düzenler ve bunu arabuluculuk bürosuna teslim eder. Bu tutanak, sürecin nasıl sonuçlandığını ve tarafların hangi konularda uzlaştığını veya anlaşamadığını gösterir.

Sonuç:

Arabuluculuk sürecinin sona ermesi, tarafların anlaşması veya anlaşamaması gibi farklı sonuçlar doğurabilir. Anlaşma sağlanması durumunda, taraflar uyuşmazlığı hızlı ve ekonomik bir şekilde çözmüş olur. Anlaşma sağlanamaması durumunda ise taraflar dava yoluna gidebilirler.

Arabuluculuk Anlaşmasına İcra Edilebilirlik Şerhi Alınması

Arabuluculuk sürecinde tarafların anlaşmaya varması halinde, bu anlaşmanın bir mahkeme kararı gibi uygulanabilmesi için icra edilebilirlik şerhi alınması gerekir. Bu şerh, anlaşmanın taraflarca yerine getirilmemesi durumunda icra takibi başlatılabilmesini sağlar.

İcra Edilebilirlik Şerhi Nasıl Alınır?

  • Yetkili Mahkeme: Arabuluculuk bürosunun bağlı bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesi, icra edilebilirlik şerhi vermek için yetkilidir.
  • Başvuru: Taraflar, arabuluculuk anlaşma belgesi ve arabulucu tarafından düzenlenen son tutanak ile birlikte mahkemeye başvurur.
  • Mahkeme İncelemesi: Mahkeme, anlaşmanın usulüne uygun olup olmadığını ve kamu düzenine aykırı bir hüküm içerip içermediğini inceler.
  • Şerh Verilmesi: Eğer anlaşma uygunsa, mahkeme anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verir.

Noter Onaylı Son Tutanak:

Eğer son tutanak noter huzurunda düzenlenmiş ve resmi belge niteliği kazanmışsa, icra edilebilirlik şerhi alınmasına gerek yoktur. Bu durumda, son tutanak doğrudan icra edilebilir bir belge olarak kabul edilir.

İstisnai Durumlar:

Bazı ticari dava türlerinde, kanunlarda icra edilebilirlik şerhi alınması zorunlu değildir. Bu tür davalarda, arabuluculuk son tutanağı doğrudan ilam niteliğinde kabul edilir ve icra edilebilirlik şerhi alınmadan icra takibi başlatılabilir. Ancak, bu istisnai durumlar sınırlıdır ve davanın niteliği ile ilgili kanun hükümleri dikkate alınarak değerlendirilmelidir.

Özet:

  • Arabuluculuk anlaşmasının icraya konulabilmesi için genellikle icra edilebilirlik şerhi alınması gerekir.
  • Yetkili mahkeme, arabuluculuk bürosunun bağlı bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesidir.
  • Noter onaylı son tutanak, icra edilebilirlik şerhi almaksızın icra edilebilir.
  • Bazı ticari davalarda, kanunlarda icra edilebilirlik şerhi alınması zorunlu değildir.

Önemli Not: Arabuluculuk anlaşmasının icra edilebilirlik şerhi alması, anlaşmanın hukuki geçerliliğini ve uygulanabilirliğini güçlendirir. Bu nedenle, anlaşmaya varılması durumunda şerh alınması tavsiye edilir.

Hukuki Danışmanlık:

Arabuluculuk süreci ve icra edilebilirlik şerhi ile ilgili herhangi bir sorunuz veya sorununuz olduğunda bir avukattan hukuki danışmanlık almanız önemlidir. Avukatınız, sürecin doğru yönetilmesi ve haklarınızın korunması konusunda size yardımcı olacaktır.

Arabuluculukta Hak ve Yükümlülükler: Taraflar ve Arabulucunun Sorumlulukları

Arabuluculuk süreci, tarafların anlaşmazlıklarını çözmek için başvurdukları bir yöntemdir. Bu süreçte, tarafların ve arabulucunun belirli hak ve yükümlülükleri vardır. Bu hak ve yükümlülükler, arabuluculuk sürecinin adil, şeffaf ve etkili bir şekilde yürütülmesini sağlar.

Tarafların Hakları:

  • Başvuru, Devam Ettirme, Sonuçlandırma veya Vazgeçme Hakkı: Taraflar, ihtiyari arabuluculukta sürece başvurma, devam ettirme, sonuçlandırma veya vazgeçme konusunda serbesttirler. Ancak, zorunlu arabuluculukta dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunludur.
  • Gizlilik Hakkı: Taraflar, arabuluculuk sürecinde sunulan bilgi ve belgelerin gizli tutulmasını talep edebilirler.
  • Teklif ve Önerilerin Gizliliği: Uyuşmazlığın çözümü için taraflarca sunulan teklifler, öneriler ve görüşler, dava açılması halinde delil olarak kullanılamaz ve tanıklık konusu yapılamaz.
  • Arabuluculuk Ücretinin Belirlenmesi: Taraflar, arabuluculuk sözleşmesinde arabuluculuk ücretinin hangi tarafça ödeneceğine ilişkin detayları belirleyebilirler.

Tarafların Yükümlülükleri:

  • İyi Niyet ve İşbirliği: Taraflar, arabuluculuk sürecine iyi niyetle katılmalı ve arabulucu ile işbirliği yapmalıdırlar.
  • Gizlilik: Taraflar, arabuluculuk sürecinde öğrendikleri bilgileri gizli tutmakla yükümlüdürler.
  • Saygı: Taraflar, birbirlerine ve arabulucuya saygılı davranmalıdırlar.
  • Aktif Katılım: Taraflar, çözüm bulma sürecine aktif olarak katılmalı ve kendi çözümlerini üretmeye çalışmalıdırlar.

Arabulucunun Hakları:

  • Ücret ve Masraf Talep Etme: Arabulucu, yürüttüğü arabuluculuk faaliyeti karşılığında ücret ve masraf talep etme hakkına sahiptir.
  • Tarafsız ve Bağımsız Davranma: Arabulucu, taraflar arasında tarafsız ve bağımsız bir şekilde hareket etmelidir.
  • Gizlilik: Arabulucu, taraflar arasındaki görüşmeleri ve elde ettiği bilgileri gizli tutmakla yükümlüdür.

Arabulucunun Yükümlülükleri:

  • Süreç Yönetimi: Arabulucu, arabuluculuk sürecini etkin bir şekilde yönetmeli ve tarafların anlaşmaya varmasına yardımcı olmalıdır.
  • Tarafları Bilgilendirme: Arabulucu, tarafları arabuluculuk süreci, kuralları ve ilkeleri hakkında bilgilendirmelidir.
  • Tarafsızlık ve Bağımsızlık: Arabulucu, taraflar arasında tarafsız ve bağımsız bir şekilde hareket etmeli ve herhangi bir tarafın lehine veya aleyhine davranışlardan kaçınmalıdır.
  • Gizlilik: Arabulucu, taraflar arasındaki görüşmeleri ve elde ettiği bilgileri gizli tutmalıdır.
  • Karar Verme Yetkisi Yok: Arabulucu, uyuşmazlık hakkında karar verme yetkisine sahip değildir. Taraflar, kendi özgür iradeleriyle anlaşmaya varırlar.

Sonuç:

Arabuluculuk sürecinde taraflar ve arabulucu, belirli hak ve yükümlülüklere sahiptir. Bu hak ve yükümlülüklere uyulması, sürecin adil, şeffaf ve etkili bir şekilde yürütülmesini ve tarafların uzlaşma yoluyla çözüm bulmasını sağlar.

Arabuluculuk Toplantısında Avukatla Temsil

Ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk toplantılarına taraflar bizzat kendileri katılabilecekleri gibi, avukatları aracılığıyla da katılım sağlayabilirler. Yani, avukatla temsil zorunlu değildir.

Ancak, arabuluculuk sürecinin bazı önemli sonuçları vardır:

  • Ulaşılan anlaşma, mahkeme kararı gibi bağlayıcıdır ve aynı konuda tekrar dava açılamaz.
  • Tarafların hak ve yükümlülükleri doğrudan bu süreçte belirlenir.

Bu nedenle, hukuki bilgi ve deneyim gerektiren ticari uyuşmazlıklarda, bir avukatın danışmanlığında sürece katılmak büyük önem taşır. Avukat, müvekkilinin haklarını koruyarak, adil ve dengeli bir anlaşma sağlanması için çaba gösterir ve olası riskleri en aza indirir.

Sonuç olarak: Ticari arabuluculukta avukatla temsil zorunlu olmasa da, sürecin karmaşıklığı ve sonuçlarının bağlayıcı olması nedeniyle bir avukatın desteği alınması tavsiye edilir. Bu sayede taraflar, haklarını daha iyi koruyabilir ve süreçten en iyi şekilde faydalanabilirler.

Arabuluculukta Süreler

Ticari davalarda dava şartı olarak arabuluculuk sürecinde belirli süreler vardır ve bu sürelerin doğru bir şekilde takip edilmesi önemlidir.

Arabuluculuk Süresi:

  • Normal Süre: Ticari davalarda arabuluculuk süreci, arabulucunun görevlendirildiği tarihten itibaren 6 hafta sürer.
  • Uzatma: Zorunlu hallerde, arabulucu bu süreyi en fazla 2 hafta daha uzatabilir. Yani, toplamda en fazla 8 hafta sürebilir.

Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süreler:

  • Durdurma: Arabuluculuk başvurusu yapıldığında, uyuşmazlık konusu davaya ilişkin zamanaşımı ve hak düşürücü süreler durur.
  • Yeniden İşleme Başlaması: Arabuluculuk süreci, 6 haftalık sürenin dolması veya diğer sona erme sebepleriyle (anlaşma sağlanması, tarafların çekilmesi vb.) sona erdiğinde, zamanaşımı ve hak düşürücü süreler yeniden işlemeye başlar.

Özet:

  • Ticari davalarda arabuluculuk süresi normalde 6 haftadır.
  • Zorunlu hallerde arabulucu tarafından 2 hafta uzatılabilir.
  • Arabuluculuk başvurusu, zamanaşımı ve hak düşürücü süreleri durdurur.
  • Arabuluculuk sürecinin sona ermesiyle birlikte bu süreler yeniden işlemeye başlar.

Önemli Not: Arabuluculuk sürelerine uyulmaması, tarafların dava açma haklarını kaybetmelerine neden olabilir. Bu nedenle, süreleri takip etmek ve gerektiğinde arabulucuya süre uzatımı talebinde bulunmak önemlidir.

Ticari Davalarda Arabuluculuk Ücreti: 2024 Güncel Tarifesi ve Ödeme Yükümlülüğü

Ticari uyuşmazlıkların çözümünde arabuluculuğa başvurmak, hem zaman hem de maliyet açısından avantajlı bir seçenektir. Ancak, arabuluculuk sürecinin de bir maliyeti vardır. İşte 2024 yılı itibarıyla ticari davalarda arabuluculuk ücretleri ve ödeme yükümlülüğü:

Anlaşma Durumunda:

  • Asgari Ücret: Taraflar anlaşmaya varırsa, arabulucuya ödenecek asgari ücret 12.000 TL’dir.
  • Eşit Paylaşım: Arabuluculuk sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe, bu ücret taraflarca eşit olarak paylaştırılır.

Anlaşma Sağlanamaması veya Görüşmelerin Kısa Sürmesi Durumunda:

  • 2 Saate Kadar Görüşmelerde: Taraflar anlaşamazsa veya görüşmeler 2 saatten kısa sürerse, ilk 2 saatlik ücret Adalet Bakanlığı tarafından karşılanır.
  • 2 Saatten Uzun Görüşmelerde:
    • 2-5 Taraf: 2 saati aşan her saat için taraf başına 900 TL ödenir.
    • 6-10 Taraf: 2 saati aşan her saat için toplam 2.000 TL ödenir (taraf sayısına bakılmaksızın).
    • 11 ve Daha Fazla Taraf: 2 saati aşan her saat için toplam 2.100 TL ödenir (taraf sayısına bakılmaksızın).

İlk Toplantıya Katılmama Durumunda:

  • Ücret Yükü: Taraflardan biri ilk toplantıya mazeretsiz katılmazsa, tüm arabuluculuk ücretini o taraf öder. Mazeretin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın bu kural uygulanır.

Özet:

DurumÜcretlendirme
Anlaşma sağlanmasıAsgari 12.000 TL (taraflarca eşit paylaşım)
Anlaşma sağlanamaması ve görüşme süresi 2 saatten azİlk 2 saatlik ücret Adalet Bakanlığı’ndan
Anlaşma sağlanamaması ve görüşme süresi 2 saatten fazla2-5 taraf: 900 TL/saat/taraf, 6-10 taraf: 2.000 TL/saat, 11+ taraf: 2.100 TL/saat
Bir taraf ilk toplantıya katılmazsaTüm ücreti katılmayan taraf öder

Önemli Notlar:

  • Arabuluculuk ücretleri, her yıl güncellenen Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenir.
  • Taraflar, arabuluculuk sözleşmesinde ücret konusunda farklı bir anlaşma yapabilirler.
  • Arabuluculuk ücreti, dava açılması durumunda yargılama giderlerinden sayılır.

Sonuç:

Ticari davalarda arabuluculuk, hızlı ve ekonomik bir çözüm yolu olsa da, belirli bir maliyeti vardır. Tarafların, bu maliyetleri göz önünde bulundurarak arabuluculuğa başvurmaları ve süreci etkin bir şekilde yönetmeleri önemlidir.

Arabuluculuk Sonrası Ticari Davaların Açılması: Usul ve Zamanaşımı

Ticari davalarda arabuluculuk, dava açmadan önce zorunlu bir aşamadır. Ancak, arabuluculuk sürecinde taraflar anlaşmaya varamazsa, dava açma hakları devam eder. Bu durumda, bazı usul kurallarına ve zamanaşımı sürelerine dikkat etmek önemlidir.

Dava Açma Şartı:

  • Uzlaşmazlık: Taraflar, arabuluculuk sürecinde anlaşmaya varamamış olmalıdır.
  • Son Tutanak: Dava dilekçesine, arabuluculuk sürecinin sona erdiğini ve anlaşma sağlanamadığını gösteren son tutanak eklenmelidir.
  • Zamanaşımı: Dava açma süresi, arabuluculuk sürecinde durur ve son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren kaldığı yerden devam eder.

Dava Açma Süresi:

Ticari davalarda dava açma süresi, uyuşmazlığın türüne göre değişir. Genellikle, ticari alacak davalarında zamanaşımı süresi 5 yıldır. Ancak, bazı özel durumlarda bu süre daha kısa olabilir. Bu nedenle, dava açma süresini kaçırmamak için bir avukattan hukuki destek almak önemlidir.

Son Tutanak Eksikliği:

Dava dilekçesine arabuluculuk son tutanağı eklenmezse, mahkeme davacıya bir haftalık süre verir. Bu süre içinde son tutanak sunulmazsa dava usulden reddedilir.

Önemli Notlar:

  • Arabuluculukta anlaşmaya varılan konular hakkında tekrar dava açılamaz.
  • Arabuluculuk sürecinde elde edilen bilgiler ve belgeler gizlidir ve dava sürecinde delil olarak kullanılamaz.
  • Arabuluculuk, tarafların kendi çözümlerini üretmelerine olanak tanıyan hızlı ve ekonomik bir yöntemdir.

Sonuç:

Arabuluculuk sonrası ticari davaların açılması, tarafların uzlaşma sağlayamaması durumunda mümkündür. Dava açarken, son tutanağın eklenmesi ve zamanaşımı süresine dikkat edilmesi önemlidir. Hukuki destek almak, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi açısından faydalı olacaktır.

Ticari Davalarda Arabuluculuk Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Ticari davalarda arabuluculuk dava şartı mı?

Evet, bir miktar paranın ödenmesi talebi içeren ticari davalarda arabuluculuk dava şartıdır. Yani dava açmadan önce arabuluculuk sürecine başvurulması zorunludur.

Ticari arabuluculuk süresi kaç hafta?

Ticari arabuluculuk süresi, arabulucunun görevlendirildiği tarihten itibaren 6 haftadır. Zorunlu hallerde, arabulucu bu süreyi en fazla 2 hafta daha uzatabilir.

Hangi davalarda arabuluculuk Zorunlu 2024?

2024 yılı itibarıyla, aşağıdaki davalarda arabuluculuk zorunludur:

  • İşçi ve işveren alacakları ile işe iade talepli iş davaları
  • Tüketici mahkemesi tarafından görülen uyuşmazlıklar
  • Bir miktar paranın ödenmesi talebi içeren ticari davalar
  • Kira uyuşmazlıkları (tahliye hariç)
  • Kat mülkiyeti uyuşmazlıkları
  • Komşu hakkı uyuşmazlıkları

Hangi davalarda arabuluculuk zorunlu değildir?

Aşağıdaki davalarda arabuluculuk zorunlu değildir:

  • Kamu düzenini ilgilendiren davalar (vergi, ceza, idari davalar)
  • Kişilerin iradesinin esas alınmadığı davalar (aile hukuku, miras, kişilik hakları davaları)
  • Sözleşmeye dayanmayan davalar (haksız fiil, komşu hakkı davaları)
  • Tahliye davaları

Zorunlu arabuluculuk halleri nelerdir?

Zorunlu arabuluculuk, yukarıda belirtilen dava türlerinde dava açmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulmasını zorunlu kılar.

Asliye ticaret mahkemesi arabuluculuk zorunlu mu?

Evet, asliye ticaret mahkemesinde görülen ve bir miktar paranın ödenmesi talebi içeren ticari davalarda arabuluculuk zorunludur.

Ticari dava menfi tespit arabuluculuk zorunlu mu?

Hayır, ticari davalarda menfi tespit davaları (bir hakkın veya hukuki ilişkinin bulunmadığının tespiti) arabuluculuğa tabi değildir.

Ticari davalarda yetkili mahkeme neresidir?

Ticari davalarda yetkili mahkeme, davalının yerleşim yeri, işyerinin bulunduğu yer veya işin görüldüğü yerdeki asliye ticaret mahkemesidir.

Ticari olmayan itirazın iptali davalarında arabuluculuk zorunlu mu?

Hayır, ticari olmayan itirazın iptali davalarında arabuluculuk zorunlu değildir.

Örnek 13 arabuluculuğa tabi mi?

Örnek 13, kambiyo senetlerine özgü bir takip yöntemidir ve arabuluculuğa tabi değildir.

Ticari davalarda itirazın iptali nerede açılır?

Ticari davalarda itirazın iptali davaları, asliye ticaret mahkemelerinde açılır.

Şirket feshi davası arabuluculuk zorunlu mu?

Hayır, şirket feshi davaları arabuluculuğa tabi değildir.

Ticari davalarda arabuluculuk ne zaman zorunlu oldu?

Ticari davalarda arabuluculuk, 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren zorunlu hale gelmiştir.

Limited şirket ortaklığından çıkma davası arabuluculuk zorunlu mu?

Evet, limited şirket ortaklığından çıkma davaları ticari dava niteliğinde olduğu için arabuluculuğa tabidir.

Şirket Genel Müdürü arabuluculuk görüşmesine katılabilir mi?

Evet, şirket genel müdürü, şirket adına arabuluculuk görüşmesine katılabilir veya bir avukatı vekil tayin edebilir.

Limited Şirketi arabuluculukta kim temsil eder?

Limited şirketi, arabuluculukta genel müdürü veya bir avukat tarafından temsil edilebilir.

Arabulucudan sonra kaç gün içinde dava açılmalı?

Arabuluculuk sürecinin sona erdiği tarihten itibaren 15 gün içinde dava açılmalıdır.

Arabuluculuk ücretini kim ödeyecek?

Taraflar anlaşmaya varırlarsa, arabuluculuk ücreti yarı yarıya paylaşılır. Anlaşma sağlanamazsa, her taraf kendi arabuluculuk ücretini öder. Ancak, ilk toplantıya mazeretsiz katılmayan taraf, tüm arabuluculuk ücretini ödemekle yükümlüdür.

2024 arabuluculuk ücreti ne kadar?

2024 yılı arabuluculuk ücret tarifesi henüz açıklanmamıştır. 2023 yılı ücret tarifesine göre, ilk iki saatlik ücret 344,10 TL’dir. Sonraki her saat için ise 172,05 TL ücret alınır.

Arabulucu Avukat para alır mı?

Evet, arabulucu avukat da diğer arabulucular gibi ücret alır. Ücret tarifesi aynıdır.

Arabulucuda anlaşma olursa ücret ödenir mi?

Evet, arabulucuda anlaşma sağlansa bile arabuluculuk ücreti ödenir. Bu ücret, taraflarca yarı yarıya paylaşılır.

Arabulucu taraf tutar mı?

Hayır, arabulucu tarafsızdır ve hiçbir tarafın lehine veya aleyhine hareket etmez.

Arabuluculuk görüşmeleri nerede yapılır?

Arabuluculuk görüşmeleri, genellikle arabuluculuk bürosunda veya arabulucunun ofisinde yapılır. Ancak, tarafların anlaşması halinde farklı bir mekanda da yapılabilir.


Hukuki danışmanlık almak istemeniz halinde veya herhangi bir sorunla karşılaşmanız durumunda LegaPro Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olabiliriz. Avukat, haklarınızı korumanıza destek olacaktır. Whatsapp’tan bize ulaşabilirsiniz!

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir