Çekte Vade ve İbraz Süreleri
Hamilin Haklarını Korumak İçin Kritik Zamanlamalar
Ticari hayatın vazgeçilmez ödeme araçlarından biri olan çek, kanunen görüldüğünde ödenmesi gereken bir kambiyo senedidir. Ancak uygulamada, ileri tarihli çek düzenlenmesi yaygın bir alışkanlık haline gelmiştir. Bu durum, çekte vade ve ibraz süreleri konusunu daha da önemli kılmaktadır. Çekin geçerliliği, hamilin haklarını koruyabilmesi ve çekin karşılığını tahsil edebilmesi için, bu sürelere dikkat edilmesi hayati önem taşır.
Bu kapsamlı rehberde, çekte vade ve ibraz sürelerini tüm detaylarıyla inceleyeceğiz. Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümleri, Çek Kanunu düzenlemeleri ve Yargıtay içtihatları ışığında, vade ve ibraz sürelerinin nasıl hesaplandığını, bu sürelerin kaçırılmasının sonuçlarını, çekte cayma hakkını, bankaların sorumluluklarını, protesto ve karşılıksız çek durumunda izlenecek hukuki yolları ayrıntılı bir şekilde ele alacağız.
Çekte Vade ve İbraz Sürelerinin Hukuki Tanımı: Ödeme İçin Kritik Zaman Dilimleri
Çekte vade, diğer kambiyo senetleri olan poliçe ve bonodan farklı olarak özel bir düzenlemeye tabi tutulmamıştır. TTK’nın 780. maddesinde sayılan çekin zorunlu unsurları arasında vade yer almamaktadır. Bu nedenle, çek, görüldüğünde ödenmesi gereken bir kambiyo senedidir.
İbraz süresi ise, çekin hamili (alacaklısı) tarafından ödeme için muhatap bankaya sunulması gereken süreyi ifade eder. TTK’nın 796. maddesinde düzenlenen ibraz süreleri, çekin düzenlendiği yer ile ödeme yerine göre değişiklik gösterir.
Kısaca:
- Vade: Çekte vade kural olarak yoktur. Çek, görüldüğünde ödenir. Ancak uygulamada ileri tarihli çek düzenlenmektedir.
- İbraz Süresi: Çekin ödeme için bankaya sunulması gereken süredir. Bu süre, çekin düzenlendiği yer ile ödeme yerine göre değişir.
İbraz süresinin hukuki sonuçları oldukça önemlidir. Hamil, çeki süresinde ibraz etmezse, başvurma hakkını kaybeder ve çek, kambiyo senedi vasfını yitirir. Ayrıca, ibraz süresinden sonra çekten cayma mümkündür.
Çeklerde Vade Kavramı: Uygulamadaki Yeri ve İleri Tarihli Çekler
Türk Ticaret Kanunu’na göre çek, görüldüğünde ödenen bir kambiyo senedidir ve kural olarak vade konulamaz. TTK’nın 795. maddesinin 1. fıkrası, bu durumu açıkça ifade eder: “Çek görüldüğünde ödenir. Buna aykırı herhangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir.” Yani, çek üzerine yazılan herhangi bir vade kaydı, hukuken geçersizdir ve çek, ibraz edildiği anda ödenmesi gereken bir senet olarak kabul edilir.
Uygulamada İleri Tarihli Çek:
Ancak, ticari hayatta, çekin fiilen vadeli bir ödeme aracı olarak kullanıldığı ve düzenleme tarihinin ileri bir tarih olarak yazıldığı sıkça görülmektedir. Bu uygulamaya “ileri tarihli çek” veya “vadeli çek” denilmektedir.
İleri Tarihli Çekin Hukuki Durumu:
- Çek Geçerlidir: İleri tarihli çek düzenlenmesi, çekin geçersiz olmasına yol açmaz. Çek, üzerinde yazılı tarihten önce ibraz edilse bile, geçerli bir çek olarak kabul edilir.
- İbraz Günü Ödeme: TTK’nın 795. maddesinin 2. fıkrası gereğince, düzenlenme günü olarak gösterilen günden önce ödenmek için ibraz olunan çek, ibraz günü ödenir. Yani, banka, üzerinde yazılı tarihi beklemek zorunda değildir, çeki ibraz anında ödemekle yükümlüdür.
- Karşılıksız Çek: İleri tarihli çek, ibraz anında karşılıksız çıkarsa, “karşılıksızdır” işlemi yapılır ve çek hamilinin yasal hakları doğar.
- Kredi Aracı Niteliği: Uygulamada, ileri tarihli çekler, fiilen bir kredi aracı gibi kullanılmaktadır. Ancak, bu kullanım, çekin hukuki niteliğini değiştirmez.
Geçici Düzenleme (2025 Yılı Sonuna Kadar):
- 5941 sayılı Çek Kanunu’na eklenen Geçici 5. Madde ile, 31.12.2025 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersiz kabul edilmektedir. Bu düzenleme, ileri tarihli çeklerin fiilen vadeli senet gibi kullanılmasına imkân tanımaktadır.
- Çek Kanunu Geçici Madde 5 : “(Ek: 26/3/2020-7226/43 md.; Değişik: 15/7/2020-7251/1 md.) (1) 5 inci maddede tanımlanan ve 24/3/2020 tarihine kadar işlenen suçtan dolayı mahkûm olanların cezalarının infazı, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla durdurulur. Hükümlü tahliye tarihinden itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorundadır. Kalan kısmını üç aylık sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödemesi durumunda mahkemece, ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir. Üç aylık sürenin bitiminden itibaren taksitlerden birinin süresi içinde ilk defa ödenmemesi halinde ödenmeyen miktar, ön ödeme indirimi uygulanmadan şikayet tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme faiziyle birlikte re’sen tahsil edilir. Bu durumda mahkemece, hükmün aynen infazına ve devamına karar verilir ve bu karar Cumhuriyet Başsavcılığınca infaz dosyasına eklenir. İnfazın durdurulduğu tarihten itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin ödenmediğine ilişkin şikâyetin yapılması halinde, şikâyete konu taksitin süresinde ödenmediği kabul edilir. Taksitlerin süresinde ve tam olarak ödenmesi durumunda, birinci fıkra uyarınca verilen ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılması kararı, birinci ve ikinci cümlelerde belirtilen sürelerin bitiminden itibaren üç ay içinde re’sen verilir. Bu süre içinde mahkemece karar verilmemesi halinde karar kesinleşmiş sayılır. Bu fıkra hükümlerine göre ödeme esnasında çek bedeli mahsup edildikten sonra kalan ceza miktarı üzerinden cezaların infazına devam olunur. Bu madde uyarınca verilecek kararlarda, hükmü veren icra ceza mahkemesi dosya üzerinden inceleme yaparak karar verir. Mahkemece, itiraz, şikâyet veya istinaf gibi herhangi bir nedenle yeniden yargılama yapılması durumunda, önceki yargılama kapsamında ödenen meblağ ceza miktarından mahsup edilir ve cezanın infazına mahsup edilen bu miktarlar düşüldükten sonra devam olunur.
- (2) Bu madde uyarınca hakkında yakalama emri çıkarılan veya ceza mahkûmiyeti bulunan kişi, en geç üç ay içinde birinci fıkrada belirtilen ödemeyi yapmaya başlamak suretiyle hakkında bu madde hükümlerine göre karar verilmesini talep edebilir.
- (3) Birinci fıkra hükümlerine göre taksitlerin tamamının ödenmesi durumunda, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde şikâyetten vazgeçme yoluyla da ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılması kararının verilmesi talep edilebilir. Bu durumda, şikâyetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilir.
- (4) Hükümlü, tahliye tarihinden itibaren en geç üç ay içinde ödeyeceği tutar ile taksit tutarlarını gösterir ödeme planını Cumhuriyet savcısına teslim eder. Ödeme planında, vergi kimlik numarası ve açık adresi yer alır.
- (5) Bu madde uyarınca infazı durdurulan kişi hakkında, 8 inci maddede düzenlenen hürriyeti bağlayıcı ceza gerektiren yasaklara ilave olarak, yurt dışına çıkamama ve varsa sürücü belgesini ilgili kolluk birimine teslim etme yükümlülüğü uygulanır. Bu yükümlülük, ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılması kararı verilmesi halinde sona erer.
- (6) Bu madde hükümlerinden yararlanan kişinin, taksit ödemelerini gerçekleştirdiği sürece ceza zamanaşımı süresi durur. Ancak bu süre, 1 inci fıkrada belirtilen üç aylık sürenin bittiği tarihten itibaren beş yıldan fazla olamaz.
- (7) Birinci fıkra hükümlerine göre ödenmesi gereken toplam meblağın veya bu madde uyarınca kabul edilen ödeme planında yer alan başlangıç tutarının veya taksitlerin ödenmesinde temerrüde düşülmesi durumunda, Cumhuriyet savcısı kararıyla bu madde uyarınca durdurulan infaza, temerrüde konu meblağ mahsup edilerek kalan ceza miktarı üzerinden devam olunur. Ödeme planı ihlal edilmiş sayılır.
- (8) Bu madde uyarınca; a) Hakkında yakalama emri çıkarılan veya ceza mahkûmiyeti bulunan kişinin, birinci fıkrada belirtilen ödemeyi yapmaya başlaması veya tamamlaması ve talebi üzerine, 30/4/2021 tarihine kadar hükmü veren icra ceza mahkemesince veya itiraz, şikâyet ya da istinaf gibi herhangi bir nedenle dosyayı incelemiş veya inceleyecek olan mahkemece, yakalama emrinin kaldırılmasına veya infazın durdurulmasına ya da mahkûmiyetin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına dosya üzerinden karar verilir.
- Bu kararlara karşı itiraz kanun yoluna gidilebilir. İtirazın incelenmesinde, 5271 sayılı Kanunun itiraz usulüne ilişkin hükümleri uygulanır. Şu kadar ki, icra ceza mahkemesinin bu madde uyarınca verdiği kararlara ilişkin itiraz, yargı çevresi içinde bulunulan ağır ceza mahkemesine yapılır. b) Ödemenin yahut taksitlerin bu maddede belirtilen sürelerde yapılmaması durumunda, hükmü veren icra ceza mahkemesince veya itiraz, şikâyet ya da istinaf gibi herhangi bir nedenle dosyayı incelemiş veya inceleyecek olan mahkemece, yakalama emri çıkarılmasına veya infazın devamına dosya üzerinden karar verilir.
- (9) 31/7/2023 tarihi itibarıyla işlenmiş ve 5 inci maddede tanımlanan karşılıksız çek düzenleme suçu bakımından, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkûmiyet hükmü verilmemiş olan dosyalarda, şikâyetten vazgeçme, etkin pişmanlık veya uzlaşma hükümlerinin uygulanması dolayısıyla davanın düşmesine karar verilir. Bu kararlara karşı itiraz kanun yoluna gidilebilir. İtirazın incelenmesinde, 5271 sayılı Kanunun itiraz usulüne ilişkin hükümleri uygulanır.
- (10) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, hakkında bu Kanun hükümlerine göre verilmiş bir mahkûmiyet hükmü bulunup da, hükmü henüz infaz edilmemiş veya infazı 9 uncu fıkra uyarınca durdurulmuş olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde karşılıksız kalan çek bedelini, ödenmeyen kısmın yüzde onu ile birlikte ve şikâyetten vazgeçilmesi halinde tazminat alacaklısına ödemek suretiyle, ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasını talep edebilir. Bu durumda, mahkemece dosya üzerinden ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir ve bu kararlara karşı itiraz kanun yoluna gidilebilir. İtirazın incelenmesinde, 5271 sayılı Kanunun itiraz usulüne ilişkin hükümleri uygulanır. Şu kadar ki, icra ceza mahkemesinin bu madde uyarınca verdiği kararlara ilişkin itiraz, yargı çevresi içinde bulunulan ağır ceza mahkemesine yapılır. Bu madde uyarınca verilen mahkûmiyetin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılması kararı kesinleştiğinde veya ödemenin yahut taksitlerin bu maddede belirtilen sürelerde yapılmaması durumunda, Cumhuriyet savcısı kararıyla mahkûmiyetin aynen infazına devam olunur.
- (11) 31/7/2023 tarihi itibarıyla, 5 inci maddede tanımlanan karşılıksız çek düzenleme suçu bakımından, koşullu salıverilmesine bir yıldan az süre kalan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde, karşılıksız kalan çek bedelini, ödenmeyen kısmın yüzde onu ile birlikte ve şikâyetten vazgeçilmesi halinde tazminat alacaklısına ödeyen hükümlülerin;
- a) 31/7/2023 tarihli ve 32262 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca, açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarını taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın talepleri halinde açık ceza infaz kurumuna ayrılmalarına,
- b) 5275 sayılı Kanunun 105/A maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı usulünden, bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra işlenen suçlar bakımından yararlanma sürelerine bakılmaksızın yararlandırılmalarına, hükmü veren mahkemeden dosya üzerinden karar istenir. Koşullu salıverilmesine bir yıldan fazla süre kalan hükümlülerin talepleri hakkında, hükmü veren mahkemece yukarıdaki bentler uyarınca bir karar verilmez.
Çekin İbraz Süresi Nedir? Nasıl Hesaplanır? Süresinde İbraz İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler
Çekin ibraz süresi, hamilin, çek bedelini tahsil etmek için çeki muhatap bankaya sunması gereken süredir. Bu süre, çekin ödeme yeri ve keşide yerine (düzenlendiği yere) göre değişiklik gösterir ve Türk Ticaret Kanunu’nun 796. maddesinde düzenlenmiştir.
İbraz Süresinin Hesaplanması:
- Başlangıç: İbraz süresi, çekte yazılı olan düzenleme tarihinin ertesi günü başlar. Düzenlenme günü hesaba katılmaz.
- Fiili Düzenlenme Tarihi Önemli Değil: İleri tarihli çeklerde, fiili düzenleme tarihi dikkate alınmaz. Önemli olan, çek üzerinde yazılı olan tarihtir.
- İş Günü Esası: İbraz, sadece iş günlerinde ve iş saatleri içinde yapılabilir. Sürenin son günü resmi tatile denk gelirse, süre tatili izleyen ilk iş gününe kadar uzar.
- Cumartesi Tatil Değil: Cumartesi günü resmi tatil değildir, ibraz süresi hesabında iş günü olarak dikkate alınır.
- Farklı Takvim Kullanımı: Düzenlenme yeri ile ödeme yeri arasında farklı takvim kullanılıyorsa (örneğin, miladi takvim ve hicri takvim), düzenlenme günü, ödeme yerindeki takvime göre eşdeğer güne çevrilir ve ibraz süresi buna göre hesaplanır.
İbraz Süreleri (TTK m. 796):
- Aynı Yerde Düzenlenmiş ve Ödenecek Çekler: Çek, düzenlendiği yerde ödenecekse, 10 gün içinde muhatap bankaya ibraz edilmelidir. Örneğin, İstanbul’da düzenlenen ve İstanbul’da ödenecek bir çek için ibraz süresi 10 gündür. Yargıtay kararlarına göre, büyükşehir belediyesi sınırları içinde düzenlenen ve ödenecek çekler, aynı yerde düzenlenmiş ve ödenecek çek olarak kabul edilir.
- Farklı Yerde Düzenlenmiş ve Ödenecek Çekler: Çek, düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse, bir ay içinde muhatap bankaya ibraz edilmelidir. Örneğin, Ankara’da düzenlenen ve İstanbul’da ödenecek bir çek için ibraz süresi bir aydır.
- Farklı Kıtalarda Düzenlenmiş ve Ödenecek Çekler: Çek, düzenlendiği kıtadan başka bir kıtada ödenecekse ve ödeme yeri Avrupa kıtasında ise bir ay, Akdeniz’e kıyısı olan bir ülkede ise üç ay içinde muhatap bankaya ibraz edilmelidir.
Örnek:
- 15 Ocak 2025 tarihinde İstanbul’da düzenlenen ve İstanbul’da ödenecek bir çek, en geç 25 Ocak 2025 tarihine kadar bankaya ibraz edilmelidir.
- 15 Ocak 2025 tarihinde Ankara’da düzenlenen ve İzmir’de ödenecek bir çek, en geç 15 Şubat 2025 tarihine kadar bankaya ibraz edilmelidir.
- 15 Ocak 2025 tarihinde Türkiye’de düzenlenen ve Fas’ta ödenecek bir çek en geç 15 Nisan 2025 tarihine kadar bankaya ibraz edilmelidir.
- 15 Ocak 2025 tarihinde Almanya’da düzenlenen ve Mısır’da ödenecek bir çek en geç 15 Şubat 2025 tarihine kadar bankaya ibraz edilmelidir.
Önemli Notlar:
Mücbir sebepler, ibraz süresini uzatabilir.
İbraz süreleri, hak düşürücü sürelerdir. Bu sürelerin kaçırılması, hamilin, cirantalara ve düzenleyene (keşideciye) karşı başvurma hakkını kaybetmesine yol açar.
İbraz süresi içinde çekin bankaya sunulması yeterlidir. Çekin karşılığının olmaması veya ödenmemesi, ibraz süresine uyulmadığı anlamına gelmez.
Çekin süresinde ibraz edilmesi, hamilin haklarını koruması açısından büyük önem taşır. Bu nedenle, ibraz sürelerinin doğru hesaplanması ve çekin süresinde bankaya sunulması gerekmektedir.
TTK 796 Hükmüne Göre İbraz Süreleri: Düzenleme ve Ödeme Yerine Göre Değişen Süreler
Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 796. maddesi, çekin ibraz sürelerini, düzenlenme yeri (keşide yeri) ve ödeme yerine göre kademeli olarak düzenlemiştir.
TTK 796’ya Göre İbraz Süreleri:
- Aynı Yerde Düzenlenen ve Ödenecek Çekler (TTK 796/1): Çek, düzenlendiği yerde ödenecekse, ibraz süresi 10 gündür.
- Örnek: İstanbul’da düzenlenen ve İstanbul’da bir banka şubesinde ödenecek çekler.
- Büyükşehir Uygulaması: Yargıtay içtihatlarına göre, büyükşehir belediyesi sınırları içinde düzenlenen ve ödenecek çekler, aynı yerde düzenlenmiş ve ödenecek sayılır ve 10 günlük ibraz süresine tabidir.
- Farklı Yerlerde Düzenlenen ve Ödenecek Çekler (TTK 796/1): Çek, düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse, ibraz süresi 1 aydır.
- Örnek: Ankara’da düzenlenen ve İzmir’de bir banka şubesinde ödenecek çekler.
- Önemli Not: Aynı il sınırları içinde fakat farklı ilçelerde düzenlenen ve ödenecek çekler de farklı yerde düzenlenmiş ve ödenecek çek olarak kabul edilir ve 1 aylık ibraz süresine tabidir.
- Farklı Kıtalarda Düzenlenen ve Ödenecek Çekler (TTK 796/2):
- Ödeme Yeri Avrupa’da Olanlar: Bir Avrupa ülkesinde düzenlenen ve ödenecek çekler ile Akdeniz’e kıyısı olan bir ülkede düzenlenen ve bir Avrupa ülkesinde ödenecek çekler için ibraz süresi 1 aydır.
- Ödeme Yeri Akdeniz’e Kıyısı Olan Ülkede Olanlar: Bir Avrupa ülkesinde düzenlenip Akdeniz’e kıyısı olan bir ülkede ödenecek çekler ile Akdeniz’e kıyısı olan bir ülkede düzenlenip bir Avrupa ülkesinde ödenecek çekler için ibraz süresi 1 aydır.
- Türkiye’nin Durumu: Türkiye, hem Avrupa hem de Asya kıtasında toprağı bulunan ve Akdeniz’e kıyısı olan bir ülke olarak, her iki gruba da dahildir. Dolayısıyla, Türkiye’de düzenlenen ve Avrupa’da ödenecek çekler 1 ay, Avrupa’da düzenlenip Türkiye’de ödenecek çekler 1 ay, Türkiye’de düzenlenip Akdeniz’e kıyısı olan bir ülkede (örneğin, Mısır, İsrail, Lübnan) ödenecek çekler 1 ay, Akdeniz’e kıyısı olan bir ülkede düzenlenip Türkiye’de ödenecek çekler 1 ay içinde ibraz edilmelidir.
- Diğer Durumlar: Yukarıdaki durumlar haricinde, farklı kıtalarda düzenlenen ve ödenecek çekler için ibraz süresi 3 aydır. Örneğin, Türkiye’de düzenlenip Amerika Birleşik Devletleri’nde ödenecek bir çek, 3 ay içinde ibraz edilmelidir.
İbraz Sürelerinin Hesaplanması:
- İbraz süresi, çekte yazılı olan düzenleme tarihinin ertesi gününden itibaren başlar.
- Düzenlenme günü, süre hesabına dahil edilmez.
- Sürenin son günü resmi tatile denk gelirse, süre tatili izleyen ilk iş gününe kadar uzar.
Önemli Notlar:
- İbraz süreleri, hak düşürücü sürelerdir. Süresi içinde ibraz edilmeyen çek, kambiyo senedi vasfını kaybeder ve hamil, cirantalara ve düzenleyene (keşideciye) karşı başvuru hakkını kaybeder.
- İbraz süresinin başlangıcı için, çekte yazılı olan düzenleme tarihi esas alınır. Çekin fiilen ne zaman düzenlendiği önemli değildir.
- İleri tarihli çeklerde, ibraz süresi, üzerinde yazılı olan tarihten itibaren başlar.
Çekin süresinde ibraz edilmesi, hamilin haklarını koruması açısından hayati önem taşır. Bu nedenle, ibraz sürelerinin doğru bir şekilde hesaplanması ve çকিন zamanında muhatap bankaya ibraz edilmesi gerekmektedir.
Çekin İbraz Süresinin Kaçırılması Durumunda Ne Olur? Hamilin Hak Kaybı ve Sonuçları
Çekin, TTK 796’da belirtilen ibraz süreleri içinde muhatap bankaya ibraz edilmemesi, hamil açısından ciddi hak kayıplarına yol açar.
İbraz Süresinin Kaçırılmasının Sonuçları:
- Başvurma Hakkının Kaybı: Hamil, süresinde ibraz etmediği çek nedeniyle, cirantalara, keşideciye (düzenleyene) ve diğer çek borçlularına karşı sahip olduğu müracaat (başvurma) haklarını kaybeder (TTK m. 798/1). Artık bu kişilere karşı, kambiyo hukukuna dayanarak talepte bulunamaz.
- Kambiyo Senedi Vasfının Kaybı: Süresinde ibraz edilmeyen çek, kambiyo senedi (çek) vasfını yitirir. Bu durumda, kambiyo senetlerine özgü icra takibi yoluyla tahsil edilemez.
- Yazılı Delil Başlangıcı: Süresinde ibraz edilmeyen çek, yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilir. Hamil, genel hükümlere göre alacak davası açabilir, ancak iddiasını yazılı delil başlangıcını destekleyecek başka delillerle (tanık beyanı dahil) ispatlaması gerekir.
- Temel İlişkiye Dayalı Dava: Hamil, çekin karşılığını alamıyorsa, temel borç ilişkisine dayanarak (örneğin, satış sözleşmesi, kira sözleşmesi) alacak davası açabilir. Ancak, bu durumda, temel ilişkiyi ve alacağın varlığını ispat yükü hamile ait olacaktır.
- Sebepsiz Zenginleşme Davası: Hamil, TTK m. 825 uyarınca, düzenleyene (keşideciye) karşı sebepsiz zenginleşme davası açabilir. Ancak, bu dava 1 yıllık zamanaşımı süresine tabidir ve ispat yükü daha ağırdır.
- Çekten Cayma: Düzenleyen (keşideci), ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayabilir. Bu durumda, banka çeki ödemez. Ancak, çekten cayılmamışsa, bankanın ibraz süresinden sonra da çeki ödeme yetkisi vardır.
İbraz Süresinden Sonra Ciro:
- İbraz süresinden sonra yapılan ciro, alacağın temliki hükümlerine tabidir. Yani, ciro ile çeki devralan kişi, kambiyo hukukundan kaynaklanan haklara sahip olmaz, sadece alacağın temliki yoluyla kendisine devredilen hakları talep edebilir.
Önemli Notlar:
- İbraz süresinin kaçırılması, hamilin alacağını tahsil etmesini zorlaştırır ve ispat yükünü ağırlaştırır.
- Hamil, ibraz süresini kaçırmamak için azami özen göstermeli ve çeki zamanında bankaya ibraz etmelidir.
- Çekin süresinde ibraz edilmediği durumlarda, bir avukata danışarak, izlenebilecek hukuki yollar hakkında bilgi almak ve hak kaybına uğramamak için gerekli adımları atmak önemlidir.
Sonuç olarak, çekin süresinde ibraz edilmesi, hamilin haklarını koruması açısından hayati önem taşır. İbraz süresinin kaçırılması, ciddi hak kayıplarına yol açabilir ve alacağın tahsilini zorlaştırabilir. Bu nedenle, çek hamillerinin, ibraz sürelerine dikkat etmeleri ve gerekli işlemleri zamanında yapmaları gerekmektedir.
Çeklerde Protesto Nedir ve Hangi Durumlarda Gereklidir? Ödememe Durumunun Resmi Tespiti
Protesto, bir kambiyo senedinin (poliçe, bono, çek) vadesinde ödenmediğinin veya kabul edilmediğinin resmi bir belge ile tespiti işlemidir. Çeklerde protesto, TTK’nın 810. maddesinde düzenlenmiştir.
Çekte Protestonun Amacı:
- Ödememe Durumunu Belgelemek: Çekin, süresinde ibraz edilmesine rağmen, muhatap banka tarafından ödenmediğini resmi olarak belgelemek.
- Başvuru Haklarını Korumak: Hamilin, cirantalara ve düzenleyene (keşideciye) karşı başvurma (müracaat) haklarını korumak ve kullanabilmesini sağlamak.
- İspat Kolaylığı Sağlamak: Ödememe durumunu resmi bir belgeyle ispatlayarak, alacaklıya hukuki süreçlerde avantaj sağlamak.
Çekte Protesto Hangi Durumlarda Gereklidir?
- Karşılıksız Çek: Çekin, bankada karşılığının bulunmaması nedeniyle ödenmemesi durumunda protesto çekilebilir.
- Kısmi Karşılık: Çek bedelinin sadece bir kısmının bankada karşılığının bulunması ve hamilin kısmi ödemeyi kabul etmemesi durumunda protesto çekilebilir.
- Ödemeden Men Talimatı: Düzenleyenin (keşidecinin) çekten cayma beyanında bulunması ve bankaya ödemeden men talimatı vermesi durumunda, çekin ödenmemesi üzerine protesto çekilebilir.
- İbraz Süresinin Geçmesi: Çekin, süresinde ibraz edilmesine rağmen ödenmemesi durumunda, protesto çekilerek başvurma hakkı korunabilir.
Çekte Protesto Nasıl Çekilir?
- Yetkili Merci: Protesto, noter aracılığıyla çekilir.
- Süre: Protesto, ödeme için ibraz gününü takip eden 2 iş günü içinde çekilmelidir. İbraz sürenin son günü yapılmışsa, protesto izleyen iş günü de çekilebilir.
- İçerik: Protesto belgesinde;
- Protestoyu çeken hamilin ve protesto edilen kişinin (düzenleyen) adı, soyadı ve adresi
- Çekin düzenlenme tarihi ve numarası
- Çekin tutarı
- Ödememe nedeni
- İbraz tarihi
- Protesto tarihi ve saati
- Noterin imzası ve mührü
- yer almalıdır.
Protesto Yerine Geçen İşlemler:
- Muhatap Bankanın Beyanı: Muhatap bankanın, ibraz günü tarihini de belirterek, çek üzerine yazacağı “ödenmemiştir” şeklindeki beyanı ve imzası, protesto yerine geçer.
- Takas Odasının Beyanı: Çekin, süresinde takas odasına ibraz edildiği halde ödenmediğinin, takas odası tarafından, ibraz günü tarihi de belirtilerek çek üzerine yazılması, protesto yerine geçer.
Protesto Çekilmesinin Sonuçları:
- Başvuru Haklarının Kullanılması: Protesto çeken hamil, cirantalara, düzenleyene ve diğer çek borçlularına karşı başvurma hakkını kullanabilir.
- Temerrüt Faizi: Protesto tarihinden itibaren, temerrüt faizi işlemeye başlar.
- İspat Kolaylığı: Protesto, çekin ödenmediğini ispatlayan resmi bir belgedir ve hukuki süreçlerde delil olarak kullanılabilir.
Önemli Notlar:
- Protesto, zorunlu bir işlem değildir. Ancak, başvurma haklarını korumak için çekilmesi önemlidir.
- Protesto masrafları, haklı çıkan tarafça karşılanır.
- Çekte “protestosuz” kaydı varsa, protesto çekmeye gerek yoktur.
Çekin ödenmemesi durumunda, hak kaybına uğramamak için, bir avukata danışarak, protesto ve diğer hukuki işlemler hakkında bilgi almanız ve gerekli adımları zamanında atmanız büyük önem taşır.
Çekin Cayma Hakkı ve Yasal Şartları: Düzenleyenin Çeki İptal Etme Yetkisi
Çekten cayma, düzenleyenin (keşidecinin), muhatap bankaya verdiği ödeme yetkisini tek taraflı olarak geri alması işlemidir. Bu hakkın kullanılmasıyla, banka, çeki ibraz eden hamile ödeme yapmaktan kaçınabilir.
Çekten Cayma Şartları:
- İbraz Süresinin Geçmiş Olması: Çekten cayma, ancak çekin yasal ibraz süresi (10 gün, 1 ay, 3 ay) geçtikten sonra hüküm ifade eder (TTK m. 799/1). İbraz süresi içinde yapılan cayma beyanları, ancak ibraz süresi geçtikten sonra geçerlilik kazanır.
- Çekin İbraz Edilmemiş Olması: Çekten cayma, çekin ibraz süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmemiş olması şartıyla mümkündür. Çek, ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmişse, düzenleyen çekten cayamaz.
- Cayma Beyanının Muhatap Bankaya Ulaşması: Cayma beyanının hüküm ifade edebilmesi için, muhatap bankaya ulaşmış olması gerekir.
Çekten Cayma Beyanı:
- Şekil Şartı: Çekten cayma beyanı için özel bir şekil şartı öngörülmemiştir. Yazılı veya sözlü olarak yapılabilir. Ancak, ispat kolaylığı açısından yazılı yapılması ve iadeli taahhütlü posta veya noter aracılığıyla gönderilmesi tavsiye edilir.
- İçerik: Cayma beyanında, çekin keşidecisi, keşide tarihi, keşide yeri, seri numarası, çek tutarı, lehtarı, muhatap bankası ve cayma beyanının açık ve net bir şekilde ifade edilmesi gerekir.
- Zamanaşımı İçinde Olması: Çekten cayılabilmesi için aradan 6 aylık zamanaşımı süresinin geçmemiş olması gerekir.
Çekten Caymanın Sonuçları:
- Ödememe: Çekten cayma beyanı üzerine, muhatap banka, çeki ibraz eden hamile ödeme yapmaz.
- Hukuki Sorumluluk: Çekten haksız olarak cayılması durumunda, düzenleyen, hamilin uğradığı zararları tazmin etmekle yükümlü olabilir.
- Ceza Hukukunda Cayma: Çekten cayma, Çek Kanunu’nda düzenlenen suçun oluşmasına etki eder. Şöyle ki; “Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.” denilerek hamilin şikayeti üzerine adli para cezasına hükmedilebileceği belirtilmiştir.
- İdari Yaptırım: Çekten cayma, Çek Kanunu’nda düzenlenen yaptırımın uygulanmasına engel olur. Zira çekten cayma halinde banka çek bedelini ödeme yükümlülüğünden kurtulur. Bankanın ödeme yükümlülüğünün doğmayacağı durumda da hamilin şikayet etme hakkı da doğmayacaktır.
Çekten Cayma Hakkının Kullanılamayacağı Haller:
- Çekin Süresinde İbraz Edilmiş Olması: Çek, TTK 796’da öngörülen süreler içinde muhatap bankaya ibraz edilmişse, düzenleyen çekten cayamaz.
- Mücbir Sebepler: Çekin süresinde ibrazı, mücbir sebepler (örneğin, doğal afet, savaş, salgın hastalık) nedeniyle engellenmişse, düzenleyen çekten cayamaz.
- Karşılığın Devredilmiş Olması: TTK 809’a göre; “Çekin düzenlenmesi ile karşılığı muhataba devredilmiş sayılır. Karşılığın devri bakımından, poliçenin kabulüne dair olan kanun hükümleri uygulanır.” Çekin düzenlenmesi ile muhatap nezdindeki karşılığın devredilmiş bulunması halinde, düzenleyenin çekten cayma hakkı bulunmamaktadır.
- Muhatap Bankanın Ödeme Yapması: Muhatap banka, ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayma durumunda dahi ödeme yapmışsa, bu durumda artık çekten cayma mümkün olmaz. Ancak, bankanın ödeme yapıp yapmama konusunda serbest olduğu unutulmamalıdır.
Önemli Notlar:
- Çekten cayma hakkı, kötü niyetli olarak kullanılmamalıdır. Aksi takdirde, düzenleyen, hamilin uğradığı zararları tazmin etmekle yükümlü olabilir.
- Çekten cayma beyanının, ispat kolaylığı açısından yazılı olarak yapılması ve iadeli taahhütlü posta veya noter aracılığıyla gönderilmesi tavsiye edilir.
- Çekten cayma konusunda tereddüt yaşanması durumunda, bir avukata danışarak hukuki destek alınması önemlidir.
Çekten cayma, düzenleyene, çekin ödenmesini engelleme imkanı veren önemli bir haktır. Ancak, bu hakkın, yasal şartlara uygun olarak ve dürüstlük kuralı çerçevesinde kullanılması gerekmektedir.
Bankaların Çeklerde Sorumluluk Süresi: Karşılıksız Çeklerde Bankanın Rolü
Bankalar, çek hesaplarını açarken ve çek defterlerini verirken gerekli özeni göstermekle yükümlüdürler. Ayrıca, karşılıksız çek keşide edilmesini önlemek için de bazı tedbirler almak zorundadırlar. Bu yükümlülüklerini yerine getirmeyen bankaların, hamile karşı sorumluluğu doğabilir.
Bankaların Sorumluluğunun Kapsamı:
- Çek Defteri Verme Yükümlülüğü: Bankalar, çek hesabı açtıran müşterilerine, talepleri halinde ve yasal bir engel bulunmadığı takdirde, çek defteri vermek zorundadırlar.
- Müşteriyi Araştırma Yükümlülüğü: Bankalar, çek hesabı açtıracak kişilerin yasaklı olup olmadığını, çek hesabı açma ve çek düzenleme yasağı bulunup bulunmadığını ve kimlik bilgilerini kontrol etmekle yükümlüdürler.
- Karşılıksız Çeklerde Sorumluluk: Muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması halinde, hamile, her bir çek yaprağı için belirli bir miktar ödemekle yükümlüdür (Çek Kanunu m. 3). Bu miktar, 2024 yılı için 9.275 TL‘dir.
- Kısmi Karşılık: Çek hesabında kısmi karşılık bulunması halinde, banka, bu miktarı hamile ödemekle yükümlüdür. Ayrıca, kısmi karşılık miktarı, her bir çek yaprağı için ödenmesi gereken 9.275 TL’den az ise, banka, bu miktarı 9.275 TL’ye tamamlayarak ödemek zorundadır.
- Bloke Yetkisi: Karşılıksız çek keşide edilmesi durumunda, banka, düzenleyenin (keşidecinin) rızasını aramaksızın, düzenleyene ait diğer banka hesaplarından, bu çekle ilgili sorumluluk tutarını karşılayacak kadar parayı bloke etme yetkisine sahiptir.
- Bildirim Yükümlülüğü: Bankalar, karşılıksız çek keşide eden kişileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na bildirmekle yükümlüdürler.
Bankanın Sorumluluk Süresi:
- Çek Kanunu’nun 6. maddesine göre, bankanın karşılıksız çeklerden dolayı hukuki sorumluluğu, çekin üzerinde yazılı baskı tarihinden itibaren 5 yıl süreyle devam eder. Bu süre geçtikten sonra, bankanın herhangi bir sorumluluğu kalmaz.
- Ancak, bankanın, çek hesabı açarken ve çek defteri verirken gerekli özeni göstermemesi durumunda, 5 yıllık süreden sonra da hamile karşı sorumlu olabileceği kabul edilmektedir.
Örnek:
- Bir banka, çek hesabı açma ve çek düzenleme yasağı bulunan bir kişiye çek defteri vermiş ve bu kişi karşılıksız çek keşide etmişse, banka, çek hamiline karşı, 5 yıllık süre geçmiş olsa bile, gerekli özeni göstermediği için sorumlu tutulabilir.
Önemli Notlar:
- Bankanın sorumluluğu, kusura dayalı bir sorumluluktur. Yani, bankanın sorumlu tutulabilmesi için, gerekli özeni göstermediğinin ispatlanması gerekir.
- Bankanın sorumluluğu, her bir çek yaprağı için ödemekle yükümlü olduğu miktar ile sınırlıdır. Bu miktar, 2024 yılı için 9.275 TL‘dir.
- Hamil, bankanın sorumluluk tutarını aşan kısmı için, düzenleyene (keşideciye) ve diğer çek borçlularına başvurabilir.
Sonuç olarak, bankaların, çeklerle ilgili olarak, kanunla belirlenmiş önemli sorumlulukları vardır. Bu sorumlulukların yerine getirilmemesi, bankaların, çek hamiline karşı tazminat ödemek zorunda kalmasına yol açabilir. Bu nedenle, bankaların, çek hesabı açarken ve çek defteri verirken gerekli özeni göstermeleri ve karşılıksız çek keşide edilmesini önlemek için gerekli tedbirleri almaları büyük önem taşımaktadır.
Çekin İbraz Sürelerinin Uzaması: Mücbir Sebepler ve Diğer Haller
Çekin ibraz süreleri, kural olarak TTK’nın 796. maddesinde belirtilen sürelerdir (10 gün, 1 ay, 3 ay). Ancak, bazı istisnai durumlarda, bu sürelerin uzaması mümkündür.
İbraz Sürelerini Uzatan Haller:
1. Mücbir Sebepler (TTK m. 811):
- Tanım: Mücbir sebep, önceden öngörülemeyen, borçlu tarafından alınacak tedbirlere rağmen önlenemeyen ve dış bir etkiden kaynaklanan olaylardır. Örneğin, doğal afetler (deprem, sel, yangın), savaş, salgın hastalık, genel grev gibi durumlar mücbir sebep olarak kabul edilebilir.
- Etkisi: Kanunen belirli olan süreler içinde çekin ibrazı veya protesto edilmesi veya buna denk bir belirlemenin yapılması, bir devletin mevzuatı veya herhangi bir mücbir sebep gibi aşılması imkânsız bir engel nedeniyle gerçekleştirilememişse, bu işlemler için belirli olan süreler uzar.
- İhbar Yükümlülüğü: Hamil, mücbir sebebi gecikmeksizin kendi cirantasına ihbar etmeye ve bu ihbarı çeke veya alonja kaydedip, bunun altına, yerini ve tarihini yazarak imzalamakla zorunludur (TTK m. 811/2).
- Süresi: Mücbir sebep, ibraz süresinin bitiminden önce olmak şartıyla, hamilin bu sebebi kendinden önce gelen borçluya ihbar ettiği günden itibaren on beş günden fazla devam ederse, çekin ibrazına ve protesto çekilmesine veya buna eş değerde bir belirlemeye gerek kalmaksızın başvurma hakkı kullanılabilir (TTK m. 811/4).
- Kişisel Nedenler: Hamilin veya çeki ibraz etmekle, protesto çekmekle ya da aynı nitelikte bir belirlemeyi yaptırmakla görevlendirdiği kişinin, sadece kendileriyle ilgili olgular mücbir sebep sayılmaz (TTK m. 811/5).
2. İbraz Süresinin Son Gününün Tatile Denk Gelmesi:
- Etkisi: İbraz süresinin son günü resmi tatile (Pazar veya diğer resmi tatil günleri) denk gelirse, ibraz süresi onu izleyen ilk iş gününü kapsayacak kadar uzar (TTK m. 816/3).
- Aradaki Tatil Günleri: Aradaki tatil günleri süre hesabına dahildir.
3. Çekin Düzenlendiği Ülke ile Ödeme Yeri Arasında Farklı Takvim Uygulanması:
- Etkisi: Çekin düzenlendiği ülke ile ödeneceği ülke arasında farklı takvimlerin (örneğin, Miladi Takvim – Hicri Takvim) kullanılması durumunda, düzenlenme günü, ödeme yerindeki takvime göre eşdeğer güne çevrilir ve ibraz süresi buna göre hesaplanır (TTK m. 797).
Önemli Notlar:
- İbraz sürelerinin uzaması, istisnai bir durumdur. Bu nedenle, mücbir sebep veya diğer uzama hallerinin varlığının somut delillerle ispatlanması gerekir.
- İbraz süresinin uzaması, çekten cayma hakkının kullanılmasına engel değildir. Düzenleyen, ibraz süresi geçtikten sonra, uzayan süre içinde de çekten cayabilir.
- İbraz süresinin uzaması ile ilgili tereddüt yaşanması durumunda, bir avukata danışarak hukuki destek almanız önemlidir.
Çekin ibraz sürelerinin uzaması, hamilin haklarını koruması açısından önemli bir imkandır. Ancak, bu imkanın kullanılabilmesi için, kanunda belirtilen şartların gerçekleşmesi ve gerekli işlemlerin zamanında yapılması gerekmektedir.
Çekte Zamanaşımı Süreleri: Alacak Hakkının Sona Ermesi
Çek, kıymetli evrak niteliğinde bir senet olduğu için, çekten doğan alacak hakları da belirli zamanaşımı sürelerine tabidir. Bu sürelerin geçmesiyle birlikte, alacak hakkı dava yoluyla ileri sürülemez hale gelir.
Çekte Zamanaşımı Süreleri (TTK m. 814):
- Hamilin, Cirantalara, Düzenleyene ve Diğer Çek Borçlularına Karşı Başvurma Hakları: İbraz süresinin bitiminden itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
- Çek Borçlularının Birbirlerine Karşı Başvurma Hakları: Çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin dava yoluyla kendisine karşı ileri sürüldüğü tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Zamanaşımı Süresinin Başlangıcı:
- Hamilin Başvurma Haklarında: Zamanaşımı süresi, ibraz süresinin bitiminden itibaren başlar. Örneğin, 10 günlük ibraz süresine tabi bir çekte, ibraz süresinin son gününden (düzenleme tarihinden sonraki 10. günden) itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlar.
- Çek Borçlularının Birbirlerine Karşı Başvurma Haklarında: Zamanaşımı süresi, çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin dava yoluyla kendisine karşı ileri sürüldüğü tarihten itibaren başlar.
Zamanaşımının Kesilmesi:
Zamanaşımı, alacaklının alacağını tahsil etmek için yaptığı bazı işlemlerle kesilir. Zamanaşımının kesilmesi, sürenin sıfırlanması ve baştan itibaren yeniden işlemeye başlaması anlamına gelir.
Zamanaşımını Kesen Haller:
- Dava Açılması: Alacaklı tarafından dava açılması, zamanaşımını keser.
- İcra Takibi: Alacaklı tarafından icra takibi başlatılması, zamanaşımını keser.
- Dava İçinde Alacağın İleri Sürülmesi: Alacaklının, dava sırasında ıslah veya def’i yoluyla alacağını ileri sürmesi, zamanaşımını keser.
- Alacağın İflas Masasına Bildirilmesi: Borçlunun iflas etmesi durumunda, alacağın iflas masasına bildirilmesi, zamanaşımını keser.
- Çekin Ödenmesi için İbraz Edilmesi ve Protesto Edilmesi: Çekin ödenmesi için ibraz edilmesi ve protesto edilmesi zamanaşımını kesmez.
Zamanaşımının Sonuçları:
- Zamanaşımı süresi dolduktan sonra, borçlu, zamanaşımı def’inde bulunarak borcu ödemekten kaçınabilir.
- Zamanaşımı, hakim tarafından re’sen (kendiliğinden) dikkate alınmaz. Borçlunun, zamanaşımı def’inde bulunması gerekir.
- Zamanaşımına uğramış bir çek, kambiyo senedi vasfını kaybeder ve yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilir.
Çekte zamanaşımı sürelerine dikkat edilmesi, alacak haklarının zamanında ve etkin bir şekilde kullanılabilmesi için büyük önem taşımaktadır.
Çekin Takibe Konulması İçin Süreler: Hamilin Haklarını Kullanma Zamanı
Çekin takibe konulması, hamilin, ödenmeyen çek bedelini tahsil etmek için icra dairesine başvurması anlamına gelir. Bu başvuru, çekin türüne (karşılıksız çek, teminat çeki vb.) ve başvuru yapılacak borçluya göre farklı sürelere tabidir.
1. Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla Takip (Çek Bir Kambiyo Senedi İse):
- Başvuru Süresi: Hamil, ibraz süresinin bitiminden itibaren 3 yıl içinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatabilir (TTK m. 814).
- Takip Yapılabilecek Kişiler: Hamil, bu yolla düzenleyene (keşideciye), cirantalara ve avalistlere karşı takip yapabilir.
- Protesto Şartı: Kambiyo senetlerine mahsus takipte, kural olarak protesto çekilmesi zorunlu değildir. Ancak, cirantalara başvurulabilmesi için, çekin süresinde ibraz edilmiş ve karşılıksız çıkmış olması gerekir. Bu durumun resmi bir belge ile (protesto veya banka şerhi) ispatlanması faydalı olacaktır.
2. Genel Haciz Yoluyla Takip (Çek Kambiyo Senedi Vasfını Yitirmişse):
- Başvuru Süresi: Çek, ibraz süresi kaçırıldığı için kambiyo senedi vasfını yitirmişse, genel haciz yoluyla icra takibi başlatılabilir. Bu durumda, alacak, adi bir alacağa dönüşür ve genel zamanaşımı süresi (10 yıl) uygulanır.
- Takip Yapılabilecek Kişiler: Bu yolla, sadece düzenleyene (keşideciye) karşı takip yapılabilir.
- İspat Yükü: Alacaklı, temel ilişkiyi ve alacağın varlığını ispatlamak zorundadır. Çek, bu durumda yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilir.
3. Teminat Senedi Niteliğindeki Çeklerde Takip:
- Başvuru Süresi: Üzerinde “teminat senedidir” ibaresi ve hangi ilişkinin teminatı olduğu açıkça belirtilen çekler, kambiyo senedi vasfını taşımaz. Bu nedenle, genel haciz yoluyla icra takibi başlatılabilir. Uygulanacak zamanaşımı süresi, teminat ilişkisine göre belirlenir (örneğin, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak için 5 yıl).
- Takip Yapılabilecek Kişiler: Bu yolla, sadece düzenleyene (keşideciye) karşı takip yapılabilir.
- İspat Yükü: Alacaklı, teminat koşullarının gerçekleştiğini ispatlamak zorundadır.
Önemli Notlar:
- Çekin takibe konulması, icra takibi başlatılması anlamına gelir. Dava açılması ile karıştırılmamalıdır.
- İcra takibi, yetkili icra dairesinde başlatılır. Yetkili icra dairesi, genel yetki kurallarına göre belirlenir.
- Takip talebi, yazılı olarak ve gerekli belgeler eklenerek yapılır.
- İcra takibi sürecinde, bir avukattan hukuki destek almanız, haklarınızın korunması ve işlemlerin doğru bir şekilde yapılması açısından önemlidir.
Çekin takibe konulması için öngörülen süreler, alacağın tahsili açısından büyük önem taşır. Bu sürelere uyulmaması, hak kaybına yol açabilir. Bu nedenle, çek alacaklılarının, haklarını zamanında ve etkin bir şekilde kullanmaları gerekmektedir.
Çekte Sürelerin Hesabı ve Tatil Günlerine Denk Gelmesi: Hak Kaybını Önlemek İçin Bilinmesi Gerekenler
Çekte ibraz, protesto ve takip gibi işlemler için öngörülen sürelerin doğru hesaplanması ve tatil günlerine denk gelmesi durumunda nasıl hareket edileceği, hak kaybına uğramamak için büyük önem taşır.
Sürelerin Hesaplanması:
- Başlangıç: İbraz süreleri, çekte yazılı olan düzenleme tarihinin ertesi günü başlar. Düzenleme günü hesaba katılmaz. Protesto ve dava açma süreleri ise ilgili olayın gerçekleştiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar.
- İş Günü Esası: Çekle ilgili işlemler, iş günlerinde ve iş saatleri içinde yapılır. Tatil günleri, süre hesabına dahil edilmez.
- Son Gün Tatilse: Sürenin son günü resmi tatile (Pazar veya diğer resmi tatil günleri) denk gelirse, süre tatili izleyen ilk iş günü sona erer (TTK m. 816/3).
- Cumartesi: Cumartesi günü, resmi tatil günü değildir. İbraz süresi hesabında iş günü olarak dikkate alınır.
- Farklı Takvim Kullanımı: Düzenlenme yeri ile ödeme yeri arasında farklı takvim kullanılıyorsa, düzenlenme günü, ödeme yerindeki takvime göre eşdeğer güne çevrilir ve süreler buna göre hesaplanır (TTK m. 797).
Örnek:
- 15 Ocak 2025 (Çarşamba) tarihinde İstanbul’da düzenlenen ve İstanbul’da ödenecek bir çek için 10 günlük ibraz süresi, 16 Ocak 2025 (Perşembe) günü başlar ve 25 Ocak 2025 (Cumartesi) günü sona erer. 25 Ocak Cumartesi günü resmi tatil olmadığı için, son gün 25 Ocak’tır.
- 15 Ocak 2025 (Çarşamba) tarihinde Ankara’da düzenlenen ve Muğla’da ödenecek bir çek için 1 aylık ibraz süresi, 16 Ocak 2025 (Perşembe) günü başlar ve 15 Şubat 2025 (Cumartesi) günü sona erer. 15 Şubat Cumartesi günü resmi tatil olmadığı için, son gün 15 Şubat’tır. Ancak, 15 Şubat Cumartesi resmi tatil olsaydı, süre 17 Şubat 2025 Pazartesi gününe kadar uzayacaktı.
- 15 Ocak 2025 (Çarşamba) tarihinde Türkiye’de düzenlenen ve Almanya’da ödenecek bir çek için 1 aylık ibraz süresi, 16 Ocak 2025 (Perşembe) günü başlar ve 15 Şubat 2025 (Cumartesi) günü sona erer.
Tatil Günlerine Denk Gelme Durumunda:
- İbraz Süresinin Sonu: İbraz süresinin son günü resmi tatile denk gelirse, süre tatili izleyen ilk iş gününe kadar uzar.
- Protesto Süresinin Sonu: Protesto çekme süresinin son günü resmi tatile denk gelirse, protesto izleyen ilk iş günü çekilebilir.
- Dava Açma Süresinin Sonu: Dava açma süresinin son günü resmi tatile denk gelirse, süre tatili izleyen ilk iş günü sona erer.
Önemli Notlar:
- Aradaki Tatil Günleri: İbraz, protesto veya dava açma süresinin başlangıcı ile bitişi arasındaki tatil günleri, süre hesabına dahil edilir. Yani, arada tatil günleri olsa bile, süre uzamaz.
- Mücbir Sebepler: Mücbir sebepler (doğal afet, savaş, salgın hastalık vb.), sürelerin işlemesini durdurabilir. Ancak, mücbir sebebin varlığının ve sürelere etkisinin somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmesi gerekir.
- Cumartesi Günü: Cumartesi günü, resmi tatil günü değildir. İbraz süresi ve diğer süreler hesaplanırken, iş günü olarak dikkate alınır.
Çeklerle ilgili işlemlerde, sürelerin doğru hesaplanması ve tatil günlerine denk gelmesi durumunda hakların bilinmesi, hak kaybına uğramamak için büyük önem taşır. Bu nedenle, bir avukattan hukuki destek almanız ve çekle ilgili işlemleri yaparken dikkatli ve özenli davranmanız tavsiye edilir.
Çekin Ödenmezlik Belgesi Alma Süresi: Karşılıksız Çeklerde Yapılması Gerekenler
Çekin ödenmezlik belgesi, muhatap banka tarafından çekin karşılığının olmadığının veya ödenmeme nedeninin resmi olarak belgelendirilmesi işlemidir. Bu belge, “karşılıksızdır” işlemi veya “protesto” yerine geçen bir işlemdir ve hamilin başvuru haklarını koruması açısından önemlidir.
Ödenmezlik Belgesi Alma Süresi:
- İbraz Süresi İçinde: Çekin ödenmezlik belgesi, TTK 796’da belirtilen ibraz süreleri içinde alınmalıdır. Bu süreler, çekin düzenlendiği yer ile ödeme yerine göre değişir (10 gün, 1 ay, 3 ay).
- İbraz Süresinden Sonra: İbraz süresi geçtikten sonra, çekin ödenmezlik belgesi alınamaz. Bu durumda, çek kambiyo senedi vasfını kaybeder ve hamil, başvuru haklarını yitirir.
Ödenmezlik Belgesi Nasıl Alınır:
- Çekin İbrazı: Hamil, çeki ibraz süresi içinde muhatap bankaya ibraz eder.
- Karşılıksız İşlemi: Banka, çekin karşılığının olmadığını veya ödememe nedenini tespit ederse, çekin arkasına “karşılıksızdır” kaşesi basar ve ibraz tarihini, ödememe nedenini ve diğer gerekli bilgileri yazar.
- Ödenmezlik Belgesinin Verilmesi: Hamilin talebi üzerine, banka, çekin arkasına yapılan “karşılıksızdır” işlemini içeren bir ödenmezlik belgesi düzenler ve hamile verir.
Ödenmezlik Belgesinde Yer Alması Gereken Bilgiler:
- İbraz tarihi
- Hesap durumu (karşılığının olup olmadığı)
- Bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktar (kısmi karşılık varsa)
- Ödememe nedeni (karşılıksız, hesap kapalı, imza itirazı vb.)
- İbraz eden gerçek kişinin adı ve soyadı
- Tüzel kişi adına ibraz edilmişse, bu hususun belirtilmesi
- Banka yetkilisinin imzası
Önemli Notlar:
- Ödenmezlik belgesi, çekin ödenmediğini ispatlayan resmi bir belgedir ve hukuki işlemlerde delil olarak kullanılabilir.
- Ödenmezlik belgesi, protesto yerine geçer. Hamilin, başvuru haklarını kullanabilmesi için ayrıca protesto çekmesine gerek yoktur.
- Ödenmezlik belgesinin, ibraz süresi içinde alınması zorunludur. Aksi takdirde, hamil, başvuru haklarını kaybeder.
Çekin ödenmemesi durumunda, hak kaybına uğramamak için, bir an önce ödenmezlik belgesini almanız ve gerekli hukuki işlemleri başlatmanız önemlidir. Bu süreçte, bir avukattan hukuki destek almanız, haklarınızın korunması açısından faydalı olacaktır.
Çeklerde Protesto Süreleri: Kambiyo Hukukunda Önemli Bir İşlem
Protesto, bir kambiyo senedinin (poliçe, bono, çek) vadesinde ödenmediğinin veya kabul edilmediğinin resmi bir belge ile tespiti işlemidir. Çeklerde protesto, TTK’nın 810. maddesinde düzenlenmiştir.
Çeklerde Protesto Süreleri:
- Genel Kural: Protesto, ödeme için ibraz gününü takip eden 2 iş günü içinde çekilmelidir (TTK m. 810/1).
- İbrazın Son Günde Yapılması: Eğer çek, ibraz süresinin son gününde bankaya ibraz edilmişse, protesto, izleyen iş günü de çekilebilir (TTK m. 810/2).
- Mücbir Sebep: Çekin ibrazı veya protesto edilmesi, mücbir sebep (doğal afet, savaş, salgın hastalık vb.) nedeniyle gecikmişse, mücbir sebep ortadan kalktıktan sonra protesto çekilmelidir. Mücbir sebep 15 günden fazla sürerse protesto çekmeye gerek kalmaz. (TTK m. 811).
Protesto Nasıl Çekilir?
- Yetkili Merci: Protesto, noter tarafından düzenlenir.
- Başvuru: Hamil, çek aslı ve kimlik belgesi ile birlikte notere başvurur.
- Protesto Belgesi: Noter, ödememe durumunu tespit eden bir protesto belgesi düzenler. Bu belgede;
- Protestoyu çeken hamilin ve protesto edilen kişinin (düzenleyen) adı, soyadı ve adresi
- Çekin düzenlenme tarihi ve numarası
- Çekin tutarı
- Ödememe nedeni
- İbraz tarihi
- Protesto tarihi ve saati
- Noterin imzası ve mührü
- yer alır.
Protesto Yerine Geçen İşlemler:
- Muhatap Bankanın Beyanı: Muhatap bankanın, ibraz günü tarihini de belirterek, çek üzerine yazacağı “ödenmemiştir” şeklindeki beyanı ve imzası, protesto yerine geçer.
- Takas Odasının Beyanı: Çekin, süresinde takas odasına ibraz edildiği halde ödenmediğinin, takas odası tarafından, ibraz günü tarihi de belirtilerek çek üzerine yazılması, protesto yerine geçer.
Protesto Çekmenin Sonuçları:
- Başvuru Haklarının Korunması: Protesto çeken hamil, cirantalara, düzenleyene ve diğer çek borçlularına karşı başvurma hakkını korur.
- Temerrüt Faizi: Protesto tarihinden itibaren temerrüt faizi işlemeye başlar.
- İspat Kolaylığı: Protesto, çekin ödenmediğini ispatlayan resmi bir belgedir ve hukuki süreçlerde delil olarak kullanılabilir.
Önemli Notlar:
- Protesto zorunlu değildir, ancak müracaat hakkının kullanılması için faydalıdır. Özellikle ileri tarihli çeklerde protesto çekilmesi önemlidir.
- Protesto masrafları, haksız çıkan taraftan tahsil edilir.
- Çekte “protestosuz” kaydı varsa, protesto çekmeye gerek yoktur.
Çekin ödenmemesi durumunda, hak kaybına uğramamak için, protesto sürelerine dikkat edilmesi ve bir avukattan hukuki destek alınması önemlidir.
Çekin Karşılıksız Çıkması Durumunda Hukuki Süreler: Alacaklı İçin Zaman Çizelgesi
Çekin karşılıksız çıkması, hem alacaklı (hamil) hem de borçlu (düzenleyen) açısından önemli hukuki sonuçlar doğurur. Bu durumda, alacaklının haklarını korumak için izlemesi gereken belirli bir hukuki süreç ve bu süreçte uyması gereken süreler vardır.
Karşılıksız Çek Durumunda Alacaklının İzleyebileceği Hukuki Yollar ve Süreler:
1. “Karşılıksızdır” İşlemi Yaptırma:
- Süre: Çek, TTK 796’da belirtilen ibraz süreleri içinde muhatap bankaya ibraz edilmelidir. İbraz süresi, çekin düzenlendiği ve ödeneceği yere göre 10 gün, 1 ay veya 3 ay olabilir.
- İşlem: Bankaya ibraz edilen çekin karşılığı yoksa, banka, çekin arkasına “karşılıksızdır” kaşesi basar, ibraz tarihini, ödememe nedenini ve diğer gerekli bilgileri yazar. Bu işlem, protesto yerine geçer.
2. İcra Takibi Başlatma:
- Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla Takip: Hamil, ibraz süresinin bitiminden itibaren 3 yıl içinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatabilir. Bu takip yolunda, protesto şartı aranmaz, karşılıksızdır kaşesi yeterlidir.
- Genel Haciz Yoluyla Takip: Çek, ibraz süresi içinde ibraz edilmemişse veya karşılıksızdır işlemi süresinde yapılmamışsa, kambiyo senedi vasfını kaybeder. Bu durumda, alacaklı, genel haciz yoluyla icra takibi başlatabilir. Ancak, bu durumda alacağın varlığını ve temel ilişkiyi ispat yükü alacaklıya aittir.
3. Çek Şikayeti (Ceza Davası):
- Süre: Hamil, ibraz tarihinden itibaren 3 ay içinde (keşide ve ödeme yeri farklı ise 6 ay) icra ceza mahkemesinde şikayette bulunarak karşılıksız çek keşide eden kişi hakkında ceza davası açılmasını sağlayabilir. Bu süre hak düşürücü süredir.
- Ceza: Karşılıksız çek keşide etme suçu, adli para cezası ile cezalandırılır.
4. İhtiyati Haciz Talebi:
- Süre: Hamil, ibraz süresi içinde veya karşılıksızdır işleminin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde mahkemeden ihtiyati haciz kararı alabilir.
5. Menfi Tespit veya İstirdat Davası:
- Süre: Borçlu, takip kesinleşmeden önce menfi tespit davası, takip kesinleştikten sonra istirdat davası açabilir. Bu davalarda, çekin karşılıksız olmadığı, borcun ödendiği veya zamanaşımına uğradığı iddia edilebilir.
Önemli Notlar:
- Sürelerin Başlangıcı: İcra takibi ve çek şikayeti için öngörülen süreler, ibraz süresinin bitiminden veya karşılıksızdır işleminin yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar.
- Zamanaşımı: Çeke dayalı alacaklar, ibraz süresinin bitiminden itibaren 3 yıllık zamanaşımına tabidir. Ancak, temel ilişkiye dayalı alacaklar için genel zamanaşımı süreleri geçerlidir.
- Hukuki Destek: Karşılıksız çek durumunda, bir avukattan hukuki destek almanız, haklarınızın korunması ve alacağınızın tahsili için büyük önem taşır.
Karşılıksız çek, alacaklılar için ciddi bir mağduriyet yaratır. Bu nedenle, alacaklıların, yasal haklarını ve başvuru sürelerini bilmeleri ve bu hakları zamanında kullanmaları önemlidir.
Çeklerde Cayma Süreci ve Cayma Hakkı: Borçlunun Ödemeyi Durdurma Yetkisi
Çekten cayma, düzenleyenin (keşidecinin), muhatap bankaya verdiği ödeme yetkisini tek taraflı olarak geri alması işlemidir. Bu hakkın kullanılmasıyla, banka, çeki ibraz eden hamile ödeme yapmaktan kaçınabilir.
Çekten Cayma Şartları:
- İbraz Süresinin Geçmesi: Çekten cayma, ancak çekin yasal ibraz süresi (10 gün, 1 ay veya 3 ay) geçtikten sonra hüküm ifade eder. İbraz süresi içinde yapılan cayma beyanları, ancak ibraz süresi geçtikten sonra geçerlilik kazanır (TTK m. 799/1).
- Çekin İbraz Edilmemiş Olması: Çekten cayma, çekin ibraz süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmemiş olması şartıyla mümkündür. Çek, ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmişse, düzenleyen çekten cayamaz.
Cayma Beyanının Şekli:
- Yazılı veya Sözlü: Çekten cayma beyanı, yazılı veya sözlü olarak yapılabilir. Ancak, ispat kolaylığı açısından yazılı yapılması ve iadeli taahhütlü posta veya noter aracılığıyla gönderilmesi tavsiye edilir.
- Açık ve Kesin Olmalı: Cayma beyanında, hangi çekten cayılmak istendiği açık ve kesin bir şekilde belirtilmelidir. Çekin keşide tarihi, numarası, keşidecisi, lehtarı, muhatap bankası ve tutarı gibi bilgiler beyanda yer almalıdır.
- Muhatap Bankaya Bildirim: Cayma beyanı, mutlaka çekin muhatabı olan bankaya bildirilmelidir.
Çekten Caymanın Sonuçları:
- Ödememe: Çekten cayma beyanı üzerine, muhatap banka, çeki ibraz eden hamile ödeme yapmaktan kaçınır.
- Hukuki Sorumluluk: Çekten haksız olarak cayılması durumunda, düzenleyen, hamilin uğradığı zararları tazmin etmekle yükümlü olabilir. Özellikle, çekin karşılıksız çıkmasına ve hamilin icra takibi başlatmasına neden olunmuşsa, icra masrafları ve vekalet ücreti gibi zararlar da talep edilebilir.
- Ceza Sorumluluğu: Çekten cayma, Çek Kanunu’nda düzenlenen suçun oluşmasına engel olur. Yani çekten cayma halinde bankanın ödeme yükümlülüğü ortadan kalkacağından hamilin karşılıksız çek keşide etme eyleminden dolayı şikâyetçi olma hakkı da ortadan kalkacaktır.
- İdari Yaptırım: Çekten cayma, Çek Kanunu’nda düzenlenen yaptırımın uygulanmasına engel olur. Zira çekten cayma halinde banka çek bedelini ödeme yükümlülüğünden kurtulur. Bankanın ödeme yükümlülüğünün doğmayacağı durumda da hamilin şikayet etme hakkı da doğmayacaktır.
Çekten Cayma Hakkının Kullanılamayacağı Haller:
- Çekin Süresinde İbraz Edilmiş Olması: Çek, TTK 796’da öngörülen süreler içinde muhatap bankaya ibraz edilmişse, düzenleyen çekten cayamaz.
- Mücbir Sebepler: Çekin süresinde ibrazı, mücbir sebepler (örneğin, doğal afet, savaş, salgın hastalık) nedeniyle engellenmişse, düzenleyen çekten cayamaz.
- Karşılığın Devredilmiş Olması: TTK 809’a göre; “Çekin düzenlenmesi ile karşılığı muhataba devredilmiş sayılır. Karşılığın devri bakımından, poliçenin kabulüne dair olan kanun hükümleri uygulanır.” Çekin düzenlenmesi ile muhatap nezdindeki karşılığın devredilmiş bulunması halinde, düzenleyenin çekten cayma hakkı bulunmamaktadır.
- Muhatap Bankanın Ödeme Yapması: Muhatap banka, ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayma durumunda dahi ödeme yapmışsa, bu durumda artık çekten cayma mümkün olmaz. Ancak, bankanın ödeme yapıp yapmama konusunda serbest olduğu unutulmamalıdır.
Önemli Notlar:
- Çekten cayma hakkı, kötü niyetli olarak kullanılmamalıdır. Aksi takdirde, düzenleyen, hamilin uğradığı zararları tazmin etmekle yükümlü olabilir.
- Çekten cayma beyanının, ispat kolaylığı açısından yazılı olarak yapılması ve iadeli taahhütlü posta veya noter aracılığıyla gönderilmesi tavsiye edilir.
- Çekten cayma konusunda tereddüt yaşanması durumunda, bir avukata danışarak hukuki destek alınması önemlidir.
Çekten cayma, düzenleyene, çekin ödenmesini engelleme imkanı veren önemli bir haktır. Ancak, bu hakkın, yasal şartlara uygun olarak ve dürüstlük kuralı çerçevesinde kullanılması gerekmektedir.
Çekte Mücbir Sebepler: İbraz ve Protesto Sürelerine Etkisi
Mücbir sebep, önceden öngörülemeyen, borçlunun iradesi dışında meydana gelen ve borcun ifasını imkansız kılan olaylardır. Türk Ticaret Kanunu’nun 811. maddesi, çekin ibrazı ve protesto edilmesi konusunda mücbir sebeplerin etkisini düzenlemektedir.
Mücbir Sebeplerin Çekteki Sürelere Etkisi:
- Sürelerin Uzaması: Kanunen belirli olan süreler içinde çekin ibrazı veya protesto edilmesi veya buna denk bir belirlemenin yapılması, bir devletin mevzuatı veya herhangi bir mücbir sebep gibi aşılması imkânsız bir engel nedeniyle gerçekleştirilememişse, bu işlemler için belirli olan süreler uzar (TTK m. 811/1).
- İhbar Yükümlülüğü: Hamil, mücbir sebebi gecikmeksizin kendi cirantasına ihbar etmeye ve bu ihbarı çeke veya alonja kaydedip, bunun altına, yerini ve tarihini yazarak imzalamakla zorunludur (TTK m. 811/2). Bu ihbarın amacı, cirantaların da gerekli önlemleri almasını sağlamaktır.
- Mücbir Sebebin Sona Ermesi: Mücbir sebep ortadan kalktıktan sonra, hamil, çeki gecikmeksizin ödeme amacıyla ibraz etmek ve gereğinde protesto veya buna eş değerde bir belirlemeyi yaptırmak zorundadır (TTK m. 811/3).
- 15 Günden Fazla Süren Mücbir Sebep: Mücbir sebep, ibraz süresinin bitiminden önce olmak şartıyla, hamilin bu sebebi kendinden önce gelen borçluya ihbar ettiği günden itibaren 15 günden fazla devam ederse, çekin ibrazına ve protesto çekilmesine veya buna eş değerde bir belirlemeye gerek kalmaksızın başvurma hakkı kullanılabilir (TTK m. 811/4). Bu durumda, hamil, doğrudan doğruya icra takibine veya dava yoluna başvurabilir.
Mücbir Sebep Örnekleri:
- Doğal afetler: Deprem, sel, yangın, fırtına gibi.
- Savaş hali ve sıkıyönetim:
- Salgın hastalıklar:
- Genel grev:
- Resmi makamların kararları: Örneğin, sokağa çıkma yasağı, bankaların kapatılması gibi.
- İnternet veya telefon hatlarında genel kesinti:
Mücbir Sebep Sayılmayan Haller:
- Hamilin veya çeki ibraz etmekle, protesto çekmekle ya da aynı nitelikte bir belirlemeyi yaptırmakla görevlendirdiği kişinin, sadece kendileriyle ilgili olgular mücbir sebep sayılmaz (TTK m. 811/5). Örneğin, hamilin hastalanması, iflası veya vekilinin ihmali mücbir sebep olarak kabul edilmez.
Önemli Notlar:
- Mücbir sebebin varlığı ve sürelere etkisi, her somut olayın özelliklerine göre değerlendirilir.
- Mücbir sebep iddiasının, inandırıcı ve somut delillerle ispatlanması gerekir.
- Mücbir sebep nedeniyle çekin süresinde ibraz edilememesi veya protesto çekilememesi durumunda, bir avukattan hukuki destek almanız, hak kaybına uğramamanız açısından önemlidir.
Mücbir sebepler, çekin ibraz ve protesto sürelerini uzatan istisnai durumlardır. Bu nedenle, mücbir sebep iddiasının dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi ve kanundaki şartların sağlanıp sağlanmadığının kontrol edilmesi gerekmektedir.
Hukuki danışmanlık almak istemeniz halinde veya herhangi bir sorunla karşılaşmanız durumunda LegaPro Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olabiliriz. Uzman Avukat haklarınızı korumanıza destek olacaktır. 📞 0507 606 15 14
🚨 Whatsapp’tan bize ulaşabilirsiniz! 🚨
https://legapro.net/