LegaPro Hukuk Atatürk'ün Hatırasına Hakaret Suçu

Atatürk’ün Hatırasına Hakaret Suçu

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin kalbinde ve tarihinde silinmez bir yere sahiptir. Atatürk’ün manevi şahsiyetini ve hatırasını korumak, Türk hukuk sisteminde özel bir önem taşır. Bu nedenle, Atatürk aleyhine işlenen suçlar, 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun ile ayrı bir kanuni düzenlemeye tabi tutulmuştur. Bu kanun, Atatürk’ün hatırasına hakaret etme, sövme, Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abidelere zarar verme gibi fiilleri suç olarak tanımlar ve bu suçlara uygulanacak cezai yaptırımları belirler.

image 71 png LegaPro Hukuk Atatürk'ün Hatırasına Hakaret Suçu
Atatürk'ün Hatırasına Hakaret Suçu 3

Bu yazıda, Atatürk’ün hatırasına hakaret suçunu detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Suçun unsurları, hukuki tanımı, cezai yaptırımları, suçun nitelikli halleri, zamanaşımı süresi gibi önemli konuları ele alacağız. Ayrıca, 5816 sayılı Kanun‘un kapsamı ve amacı hakkında da bilgi vereceğiz.

5816 Sayılı Kanun: Atatürk’ün Manevi Mirasını Koruma Kalkanı

5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun, 31 Temmuz 1951 tarihinde kabul edilmiş ve 9 Ağustos 1951 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanun, Atatürk’ün hatırasını, manevi şahsiyetini ve onu temsil eden sembolleri korumayı amaçlamaktadır.

Kanunun Kapsamı:

5816 sayılı Kanun, iki temel suç tipini düzenlemektedir:

  1. Atatürk’ün Hatırasına Hakaret ve Sövme: Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kişilerin cezalandırılmasını öngörür.
  2. Atatürk’ü Temsil Eden Heykel, Büst, Abide ve Kabrine Zarar Verme: Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veya Atatürk’ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kişilerin cezalandırılmasını öngörür.

Kanunun Amacı:

Bu kanunun temel amacı, Atatürk’ün manevi şahsiyetine ve hatırasına yönelik saldırıları önlemek, toplumsal barışı korumak ve Atatürk’e duyulan saygı ve minnet duygularını zedeleyecek fiilleri cezalandırmaktır.

Atatürk’ün Hatırasına Hakaret Suçu: Tanımı ve Unsurları

Atatürk’ün hatırasına hakaret suçu, 5816 sayılı Kanun’un 1. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenmiştir. Bu maddeye göre; “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Suçun Unsurları:

  • Fail: Bu suçun faili herkes olabilir.
  • Mağdur: Suçun mağduru, manevi şahsiyeti ile Atatürk ve dolayısıyla Türk milletidir.
  • Fiil: Suç, hakaret veya sövme fiilleriyle işlenebilir.
    • Hakaret: Atatürk’ün hatırasını değersizleştiren, küçülten, onurunu zedeleyen somut bir fiil veya olgu isnat etmektir. Örneğin, “Atatürk, diktatördü” veya “Atatürk, vatan hainiydi” gibi ifadeler, hakaret suçunu oluşturabilir.
    • Sövme: Atatürk’ün hatırasına yönelik genel ve soyut nitelikte, onur, şeref ve saygınlığını zedeleyici, incitici söz ve davranışlarda bulunmaktır. Örneğin, Atatürk’e küfür etmek, sövmek veya onunla alay etmek, sövme suçunu oluşturur.
  • Aleniyet: Suçun oluşması için, hakaret veya sövme fiilinin alenen işlenmesi gerekir. Aleniyet, fiilin belirsiz sayıdaki kişiler tarafından görülme, duyulma veya algılanma olasılığının bulunması anlamına gelir. Örneğin, sokak ortasında, kalabalık bir ortamda veya sosyal medyada Atatürk’e hakaret etmek, alenen hakaret suçunu oluşturur.
  • Manevi Unsur: Bu suç, kasten işlenebilen bir suçtur. Failin, Atatürk’ün hatırasına hakaret ettiğini veya sövdüğünü bilmesi ve istemesi gerekir.

Atatürk’ü Temsil Eden Sembollere Zarar Verme Suçu: Heykel, Büst, Abide ve Kabre Yönelik Saldırılar

5816 sayılı Kanun’un 1. maddesinin 2. fıkrasında, Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abidelere veya Atatürk’ün kabrine zarar verme fiilleri ayrı bir suç olarak düzenlenmiştir. Bu maddeye göre;

“Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk’ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.”

Suçun Unsurları:

  • Fail: Bu suçun faili herkes olabilir.
  • Mağdur: Suçun mağduru, Atatürk’ün manevi şahsiyeti ve onu temsil eden sembollerdir.
  • Fiil: Suç, tahrip etme, kırma, bozma veya kirletme fiilleriyle işlenebilir.
    • Tahrip Etme: Heykel, büst, abide veya kabre kısmen veya tamamen zarar vermek, yıkmak, kullanılamaz hale getirmektir.
    • Kırma: Heykel, büst, abide veya kabri parçalara ayırmak, kısmen veya tamamen kırmaktır.
    • Bozma: Heykel, büst, abide veya kabrin şeklini, görünümünü veya estetiğini bozmak, onarıma ihtiyaç duyacak şekilde zarar vermektir.
    • Kirletme: Heykel, büst, abide veya kabri pisletmek, üzerine yazı yazmak, boyamak, afiş yapıştırmak veya başka bir şekilde kirletmektir.
  • Korunan Yerler: Bu suç, Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideler ile Atatürk’ün kabrine yönelik olarak işlenebilir. Anıtkabir, bu kapsamda korunmaktadır.
  • Manevi Unsur: Bu suç, kasten işlenebilen bir suçtur. Failin, bu fiilleri bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi gerekir.

Önemli Not: Bu suçun oluşması için, fiilin alenen işlenmesi şart değildir. Heykel, büst, abide veya kabre kapalı bir ortamda zarar verilmesi de suçu oluşturur.

Atatürk’ün Hatırasına Hakaret Suçunda Cezayı Artıran Nitelikli Haller: Ağırlaştırıcı Sebepler

5816 sayılı Kanun’un 2. maddesinde, Atatürk’ün hatırasına hakaret suçu ve Atatürk’ü temsil eden sembollere zarar verme suçunun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri düzenlenmiştir.

Cezayı Artıran Haller:

  • Suçun Toplu Olarak İşlenmesi: Suçun, iki veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
  • Suçun Umumi veya Umuma Açık Mahallerde İşlenmesi: Suçun, herkesin girebileceği yerlerde (örneğin, sokak, meydan, park) veya umuma açık mahallerde (örneğin, sinema, tiyatro, kahvehane, toplu taşıma araçları) işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
  • Suçun Basın Vasıtasıyla İşlenmesi: Suçun, basın ve yayın araçları kullanılarak (örneğin, gazete, dergi, televizyon, radyo, internet) işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
  • Suçun Zor Kullanılarak veya Tehditle İşlenmesi: Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abidelere veya Atatürk’ün kabrine zarar verme suçunun zor kullanılarak veya tehditle işlenmesi veya bu suretle işlenmesine teşebbüs edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

Bu nitelikli hallerin varlığı durumunda, mahkeme, suçun temel şekline göre verilecek cezayı artırarak hüküm kuracaktır.

Atatürk’ün Hatırasına Hakaret Suçunda Zamanaşımı: Dava Ne Zaman Düşer?

Atatürk’ün hatırasına hakaret suçu, şikayete bağlı suçlardan değildir. Bu nedenle, soruşturma ve kovuşturma yapılması, herhangi bir şikayet süresine bağlı değildir. Cumhuriyet savcılığı, suçu öğrendiği anda resen (kendiliğinden) soruşturma başlatmak zorundadır.

Ancak, bu suçlarda da genel zamanaşımı kuralları geçerlidir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66. maddesine göre, dava zamanaşımı süresi, suçun işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

Atatürk’ün hatırasına hakaret suçu (5816 sayılı Kanun m. 1/1) için dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu süre içinde dava açılmazsa, dava zamanaşımına uğrar ve dava düşer.

Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abidelere veya Atatürk’ün kabrine zarar verme suçu (5816 sayılı Kanun m. 1/2) için de dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

Önemli Notlar:

  • Zamanaşımı süresinin başlangıcı, suçun işlendiği tarihtir. Suçun işlendiği tarih, somut olayın özelliklerine göre belirlenir.
  • Zamanaşımını kesen ve durduran nedenler, Türk Ceza Kanunu’nun 67 ve 68. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu nedenlerin varlığı halinde, zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar veya durur.
  • Dava zamanaşımı süresi dolduktan sonra, aynı fiil nedeniyle dava açılması mümkün değildir.

Sonuç olarak, Atatürk’ün hatırasına hakaret suçlarında, 8 yıllık dava zamanaşımı süresi içinde her zaman soruşturma ve kovuşturma yapılabilir. Ancak, bu sürenin dolmasından sonra, dava açılması mümkün değildir.

Atatürk’ün Hatırasına Hakaret Suçu ve Sosyal Medya: Dijital Platformlarda İşlenen Suçlar

Günümüzde sosyal medya, düşüncelerimizi ifade ettiğimiz, haberleri takip ettiğimiz ve sosyalleştiğimiz önemli bir platform haline geldi. Ancak, sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte, hakaret, iftira, tehdit gibi suçların da bu platformlarda işlenme oranı arttı. Bu kapsamda, Atatürk’ün hatırasına hakaret suçu da, sosyal medyada sıkça karşımıza çıkan bir sorun haline geldi.

Sosyal Medyada İşlenen Atatürk’e Hakaret Suçunun Özellikleri:

  • Aleniyet Unsuru: Sosyal medya platformları, geniş kitlelere ulaşma imkanı sağladığı için, burada yapılan paylaşımlar “aleni” kabul edilir. Dolayısıyla, Facebook, Twitter, Instagram, YouTube gibi platformlarda Atatürk’ün hatırasına yönelik hakaret içeren paylaşımlar, yorumlar veya videolar, 5816 sayılı Kanun kapsamında suç teşkil eder.
  • Yargıtay Kararları: Yargıtay, birçok kararında, sosyal medyada işlenen Atatürk’e hakaret suçunun aleniyet unsurunu taşıdığına ve 5816 sayılı Kanun kapsamında cezalandırılması gerektiğine hükmetmiştir.
  • İçerik Kaldırma ve Erişim Engelleme: 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun uyarınca, Atatürk’ün hatırasına hakaret içeren paylaşımlar hakkında içerik kaldırma veya erişim engelleme kararı verilebilir.
  • Delil Niteliği: Sosyal medya paylaşımları, ekran görüntüleri, videolar ve diğer dijital veriler, mahkemede delil olarak kullanılabilir. Ancak, bu delillerin hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş olması ve gerçekliğinin kanıtlanması gerekir.
  • Sorumluluk: Sosyal medyada Atatürk’e hakaret eden kişiler, paylaşımı yapan kişi olabileceği gibi, bu paylaşımı beğenen, yorum yapan veya paylaşan kişiler de duruma göre sorumlu tutulabilir.

Sosyal Medya Kullanıcılarına Öneriler:

  • Atatürk’ün hatırasına saygılı olun. Paylaşım yapmadan önce, içeriğin hakaret veya sövme içerip içermediğini dikkatlice değerlendirin.
  • Başkalarının yaptığı hakaret içerikli paylaşımları beğenmeyin, yorum yapmayın ve paylaşmayın. Bu tür eylemler, suça iştirak olarak değerlendirilebilir.
  • Hakaret içeren paylaşımları gördüğünüzde, ilgili platformun şikayet mekanizmalarını kullanarak bildirimde bulunun.
  • Gerekirse, hukuki yollara başvurun. Ciddi hakaret içeren paylaşımlar hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunabilirsiniz.

Unutmayın, sosyal medya, özgürce düşüncelerimizi ifade edebileceğimiz bir platformdur. Ancak, bu özgürlük, başkalarının haklarına ve manevi değerlerine saygısızlık yapma hakkını vermez. Atatürk’ün hatırasına hakaret etmek, sadece hukuki bir suç değil, aynı zamanda toplumsal bir saygısızlıktır.

Atatürk’ün Hatırasına Hakaret Suçunda Şikayet Süreci

Atatürk’ün hatırasına hakaret suçu, şikayete bağlı suçlardan değildir. Bu nedenle, Cumhuriyet Savcılığı, ihbar veya başka bir şekilde suçu öğrendiği anda, resen (kendiliğinden) soruşturma başlatmak zorundadır. Ancak, mağdur veya suçtan zarar gören kişilerin şikayette bulunması, soruşturma sürecini hızlandırabilir ve delillerin toplanmasına katkı sağlayabilir.

Şikayet Süreci Nasıl İşler?

  1. Şikayet Mercii: Atatürk’ün hatırasına hakaret suçuyla ilgili şikayetler, Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk kuvvetlerine (polis, jandarma) yapılabilir.
  2. Şikayet Şekli: Şikayet, yazılı bir dilekçe ile veya sözlü olarak yapılabilir. Sözlü şikayetler, görevliler tarafından tutanağa geçirilir.
  3. Şikayet Dilekçesinde Bulunması Gerekenler:
    • Şikayetçinin adı, soyadı, T.C. kimlik numarası ve adresi
    • Şüphelinin biliniyorsa adı, soyadı ve adresi, bilinmiyorsa tespit edilmesini sağlayacak bilgiler
    • Olayın özeti: Hakaret veya sövme fiilinin ne zaman, nerede, nasıl ve kim tarafından gerçekleştirildiği detaylı bir şekilde anlatılmalıdır. Varsa, olayın tanıkları da belirtilmelidir.
    • Deliller: İddiaları destekleyen deliller (varsa tanık isimleri, sosyal medya paylaşımlarının ekran görüntüleri, video veya ses kayıtları, yazılı belgeler vb.) dilekçede belirtilmeli ve dilekçe ekinde sunulmalıdır.
    • Talep: Şüphelinin cezalandırılması ve gerekli yasal işlemlerin yapılması talep edilmelidir.
  4. Soruşturma Aşaması:
    • Cumhuriyet Savcısı, şikayet üzerine veya resen soruşturma başlatır.
    • Soruşturma kapsamında, deliller toplanır, tanıklar dinlenir, şüphelinin ifadesi alınır ve gerekli görülürse koruma tedbirlerine (örneğin, gözaltı) başvurulabilir.
    • Savcı, soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (takipsizlik kararı) verebilir veya iddianame düzenleyerek dava açabilir.
  5. Kovuşturma (Dava) Aşaması:
    • İddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle kovuşturma aşaması başlar ve dava açılmış olur.
    • Mahkeme, duruşma günü belirler ve taraflara tebliğ eder.
    • Duruşmalarda, iddia ve savunma makamları dinlenir, deliller tartışılır ve tanıklar dinlenir.
    • Mahkeme, tüm delilleri ve beyanları değerlendirerek hüküm verir.

Şikayet Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler:

  • Delillerin Korunması: Suça ilişkin delillerin (örneğin, sosyal medya paylaşımlarının ekran görüntüleri, video veya ses kayıtları) kaybolmaması veya değiştirilmemesi için gerekli önlemler alınmalıdır. Dijital deliller, güvenilir bir şekilde yedeklenmeli ve orijinalliği bozulmadan muhafaza edilmelidir.
  • Tanıkların Belirlenmesi: Olayı gören veya duyan kişilerin tanık olarak dinlenmesi önemlidir. Tanıkların iletişim bilgilerinin doğru bir şekilde kaydedilmesi ve mahkemeye bildirilmesi gerekir.
  • Hukuki Destek: Şikayet sürecinin doğru ve etkili bir şekilde yürütülmesi için, bir avukattan hukuki destek alınması faydalı olacaktır. Avukat, dilekçenin hazırlanması, delillerin toplanması, ifade verme süreci ve mahkeme aşamalarında size rehberlik edecektir.
  • Süreç Takibi: Şikayet sonrasında, soruşturma ve kovuşturma aşamalarının düzenli olarak takip edilmesi önemlidir. Dosyanın durumunu, UYAP Vatandaş Portal üzerinden veya ilgili adliyeden öğrenebilirsiniz.

Önemli Not: Atatürk’ün hatırasına hakaret suçu, toplumsal hassasiyet içeren bir suçtur. Bu nedenle, şikayette bulunurken dikkatli ve özenli davranılması, somut delillere dayanılması ve hukuki sürecin titizlikle takip edilmesi gerekmektedir.

5816 Sayılı Kanun’un Uygulanmasında Karşılaşılan Sorunlar: Tartışmalı Konular

5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun, her ne kadar Atatürk’ün manevi şahsiyetini ve hatırasını koruma amacı taşısa da, uygulamada bazı sorunlar ve tartışmalı konular ortaya çıkmaktadır.

Başlıca Sorunlar ve Tartışmalar:

  • İfade Özgürlüğü ile Dengesi: Kanunun, ifade özgürlüğünü kısıtladığı yönünde eleştiriler bulunmaktadır. Özellikle, Atatürk’e yönelik eleştirel ifadelerin de suç kapsamında değerlendirilebilmesi, bu eleştirilerin temelini oluşturmaktadır. Yargıtay kararlarında, hakaret ve sövme ile eleştiri arasındaki ayrımın titizlikle yapılması gerektiği vurgulanmaktadır. Ancak, bu ayrımın her zaman kolay olmadığı ve yoruma açık olduğu da bir gerçektir. Bu durum, ifade özgürlüğünün sınırlarının belirsizleşmesine ve kişilerin kendilerini sansürlemelerine yol açabilmektedir.
  • “Aleniyet” Unsurunun Yoruma Açık Olması: Kanunda yer alan “aleniyet” unsurunun, özellikle sosyal medya paylaşımları açısından, yoruma açık olduğu ve bu durumun belirsizliklere yol açtığı ifade edilmektedir. Yargıtay, sosyal medya paylaşımlarının aleni kabul edilmesi için, profilin herkese açık olmasını veya çok sayıda kişi tarafından takip edilmesini aramaktadır. Ancak, bu kriterlerin de her zaman net olmadığı ve yoruma göre değişebileceği belirtilmektedir. Bu durum, sosyal medya kullanıcılarının, hangi paylaşımların suç teşkil edip etmediği konusunda tereddüt yaşamalarına neden olmaktadır.
  • “Hakaret” ve “Sövme” Kavramlarının Tanımlanmamış Olması: Kanunda, “hakaret” ve “sövme” kavramlarının tanımı yapılmamıştır. Bu durum, hangi ifadelerin suç kapsamında değerlendirileceği konusunda yoruma açık bir alan bırakmaktadır. Yargıtay, bu kavramları, somut olayın özelliklerine, ifadenin kullanıldığı bağlama, sözlerin kim tarafından, kime karşı ve ne amaçla söylendiğine göre değerlendirmektedir. Ancak, bu değerlendirme, subjektif unsurlar içerebilir ve farklı mahkemeler tarafından farklı kararlar verilmesine yol açabilir.
  • Kanunun Güncelliğini Yitirmesi: Kanunun 1951 yılında yürürlüğe girdiği ve aradan geçen zaman içinde toplumsal algıların, iletişim teknolojilerinin ve ifade özgürlüğüne ilişkin standartların değiştiği göz önünde bulundurulduğunda, kanunun günümüz koşullarına göre yeniden değerlendirilmesi gerektiği savunulmaktadır. Özellikle, sosyal medyanın yaygınlaşması, kanunun uygulanmasında yeni sorunları beraberinde getirmiştir.
  • Cezaların Caydırıcılığı: Kanunda öngörülen cezaların, suçun önlenmesi açısından yeterince caydırıcı olup olmadığı da tartışılmaktadır. Bazı görüşler, cezaların artırılması gerektiğini savunurken, bazı görüşler ise eğitim ve bilinçlendirme faaliyetlerinin daha etkili olacağını öne sürmektedir.

Bu sorunların çözümü için, 5816 sayılı Kanun’un, günümüz koşulları ve ifade özgürlüğü standartları dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesi, “hakaret”, “sövme” ve “aleniyet” gibi kavramların daha açık ve net bir şekilde tanımlanması, uygulamada birliğin sağlanması ve yargı organlarının bu konuda daha hassas davranması gerektiği ifade edilmektedir.

Atatürk’e Hakaret Suçunun İfade Özgürlüğü ile İlişkisi

Atatürk’e hakaret suçunu düzenleyen 5816 sayılı Kanun ile ifade özgürlüğü arasındaki ilişki, hassas bir denge gerektiren ve öteden beri tartışılan bir konudur. İfade özgürlüğü, demokratik toplumların temel taşlarından biridir ve Anayasa ile güvence altına alınmıştır. Ancak, bu özgürlük sınırsız değildir ve başkalarının hak ve özgürlükleriyle çatıştığı noktada sınırlandırılabilir.

İfade Özgürlüğünün Kapsamı:

  • İfade özgürlüğü, her türlü düşünce, fikir, kanaat ve bilginin, söz, yazı, resim veya başka yollarla, tek başına veya toplu olarak açıklanması, yayılması ve bunlara erişilmesi özgürlüğünü içerir.
  • Bu özgürlük, eleştiri hakkını da kapsar. Kişiler, kamusal makamları, yetkilileri, tarihi şahsiyetleri ve topluma mal olmuş kişileri eleştirme hakkına sahiptir.
  • Ancak, ifade özgürlüğü, hakaret ve sövme hakkını içermez. Kişilerin onur, şeref ve saygınlığına yönelik saldırılar, ifade özgürlüğü kapsamında korunmaz.

Atatürk’e Hakaret Suçu ve İfade Özgürlüğü Dengesi:

  • 5816 sayılı Kanun, Atatürk’ün manevi şahsiyetini ve hatırasını korumayı amaçlamaktadır. Bu koruma, kamu düzeninin ve toplumsal barışın sağlanması açısından gerekli görülmektedir.
  • Ancak, kanunun uygulanmasında, ifade özgürlüğünün ihlal edilmemesi için dikkatli ve özenli davranılmalıdır.
  • Eleştiri ile hakaret arasındaki ince çizgi iyi ayırt edilmelidir. Atatürk’e yönelik eleştirel ifadeler, hakaret ve sövme içermediği sürece, ifade özgürlüğü kapsamında korunmalıdır.
  • Yargıtay kararlarında da, eleştiri ile hakaret arasındaki farka dikkat çekilmekte ve sert eleştirilerin dahi ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebileceği belirtilmektedir.
  • Mahkemeler, her somut olayı kendi özel koşulları içinde değerlendirmeli, ifade özgürlüğü ile Atatürk’ün hatırasının korunması arasındaki dengeyi gözetmeli ve orantılılık ilkesine uygun kararlar vermelidir.

Uluslararası Hukuk Boyutu:

  • Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 10. maddesi ifade özgürlüğünü güvence altına almaktadır.
  • Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarında, ifade özgürlüğünün demokratik toplumlar için taşıdığı önem vurgulanmakta ve bu özgürlüğün ancak meşru amaçlarla ve ölçülü bir şekilde sınırlandırılabileceği belirtilmektedir.
  • AİHM, tarihi şahsiyetlere yönelik eleştirilerin de ifade özgürlüğü kapsamında korunması gerektiğini ifade etmektedir.

Sonuç olarak, Atatürk’e hakaret suçu ile ifade özgürlüğü arasındaki denge, hassas bir şekilde kurulmalıdır. Atatürk’ün hatırasının korunması meşru bir amaç olmakla birlikte, bu koruma, ifade özgürlüğünü ölçüsüz bir şekilde sınırlandırmamalıdır. Eleştiri ile hakaret arasındaki ayrım, her somut olayda titizlikle yapılmalı ve AİHS standartları göz önünde bulundurulmalıdır.

Atatürk’ü Koruma Kanunu’nun Geleceği

5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun, yürürlüğe girdiği 1951 yılından bu yana, toplumsal ve siyasi tartışmaların odağında yer almıştır. Kanunun günümüz koşullarına ve ifade özgürlüğü standartlarına uygunluğu konusunda çeşitli görüşler ileri sürülmektedir.

Kanunda Değişiklik Yapılmalı Mı?

Bu konuda farklı görüşler mevcuttur:

  • Kanunun Kaldırılması Gerektiğini Savunanlar: Bu görüşe göre, Atatürk’ün hatırası, özel bir kanunla korunmaya ihtiyaç duymayacak kadar güçlüdür. Ayrıca, kanunun ifade özgürlüğünü kısıtladığı ve demokratik toplum ilkeleriyle bağdaşmadığı savunulmaktadır. Hakaret ve sövme fiillerinin, Türk Ceza Kanunu’ndaki genel hükümler çerçevesinde cezalandırılmasının yeterli olacağı ileri sürülmektedir.
  • Kanunun Korunması Gerektiğini Savunanlar: Bu görüşe göre, Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve Türk milletinin ortak değeridir. O’nun hatırasının ve manevi şahsiyetinin özel bir kanunla korunması, milli birlik ve beraberliğin sağlanması açısından gereklidir. Ayrıca, kanunun caydırıcı etkisi sayesinde, Atatürk’e yönelik hakaret ve saldırıların önlendiği belirtilmektedir.
  • Kanunda Değişiklik Yapılması Gerektiğini Savunanlar: Bu görüşe göre ise, kanun tamamen kaldırılmamalı, ancak günümüz koşullarına ve ifade özgürlüğü standartlarına uygun hale getirilmelidir. Özellikle, “hakaret” ve “sövme” kavramlarının daha açık ve net bir şekilde tanımlanması, “aleniyet” unsurunun somut kriterlere bağlanması ve eleştiri hakkının güvence altına alınması gerektiği ifade edilmektedir.

Olası Değişiklik Önerileri:

  • “Hakaret” ve “sövme” kavramlarının, Yargıtay içtihatları da dikkate alınarak, kanunda açıkça tanımlanması.
  • “Aleniyet” unsuru için, sosyal medya paylaşımlarını da kapsayacak şekilde, somut kriterler belirlenmesi.
  • Eleştiri hakkının, kanunda açıkça güvence altına alınması.
  • Cezaların, suçun ağırlığı ile orantılı olacak şekilde yeniden düzenlenmesi.
  • Kanunun adının, “Atatürk’ün Hatırasını Koruma Kanunu” olarak değiştirilmesi.

Sonuç olarak, 5816 sayılı Kanun’un geleceği, toplumsal uzlaşı ve hukuki tartışmalar sonucunda şekillenecektir. Kanunda değişiklik yapılması veya kanunun tamamen kaldırılması, ancak geniş bir mutabakat sağlandıktan sonra mümkün olabilecektir. Bu süreçte, ifade özgürlüğü ile Atatürk’ün hatırasının korunması arasındaki hassas dengenin gözetilmesi büyük önem taşımaktadır.

LegaPro Hukuk Bürosu Olarak Atatürk’ün Hatırasına Hakaret Davalarında Hizmetlerimiz

LegaPro Hukuk Bürosu, müvekkillerine Atatürk’ün hatırasına hakaret suçları konusunda kapsamlı hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmaktadır. Bu alanda uzmanlaşmış avukat kadromuz, müvekkillerimizin haklarını en iyi şekilde korumak için titizlikle çalışmaktadır.

Sunduğumuz Hizmetler:

  • Delil Toplama ve Analizi: Müvekkillerimizin lehine olan delillerin toplanması, incelenmesi ve hukuki açıdan değerlendirilmesi konusunda gerekli çalışmaları yapıyoruz. Özellikle, sosyal medya paylaşımları, dijital deliller ve tanık beyanları üzerinde titizlikle duruyoruz.
  • Hukuki Danışmanlık: Atatürk’e hakaret suçlamasıyla karşı karşıya kalan veya bu konuda şikayette bulunmak isteyen müvekkillerimize, yasal hakları, izleyebilecekleri hukuki yollar ve süreç hakkında detaylı bilgi veriyoruz.
  • Şikayet Dilekçesi Hazırlama: Müvekkillerimizin talebi doğrultusunda, Cumhuriyet Savcılığına sunulmak üzere şikayet dilekçelerini hazırlıyor ve delillerin toplanmasına yardımcı oluyoruz.
  • Savunma Dilekçesi Hazırlama: Hakkında soruşturma başlatılan veya dava açılan müvekkillerimiz için, etkili bir savunma stratejisi geliştiriyor ve savunma dilekçelerini hazırlıyoruz.
  • Duruşmalarda Temsil: Müvekkillerimizi, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında ve mahkeme duruşmalarında etkili bir şekilde temsil ediyoruz. Haklarını savunuyor, iddialara karşı beyanda bulunuyor ve lehe olan delilleri mahkemeye sunuyoruz.
  • İtiraz ve Kanun Yollarına Başvuru: Mahkeme kararlarına karşı, istinaf ve temyiz gibi kanun yollarına başvurarak, müvekkillerimizin haklarını üst mahkemelerde de savunuyoruz.
  • İçerik Kaldırma ve Erişim Engelleme Talepleri: Sosyal medya platformlarında veya internet sitelerinde yer alan Atatürk’e hakaret içerikli paylaşımların kaldırılması veya erişime engellenmesi için gerekli hukuki başvuruları yapıyoruz.
  • Tazminat Davaları: Atatürk’ün hatırasına hakaret nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi gereken durumlarda, müvekkillerimiz adına tazminat davaları açıyor ve süreci takip ediyoruz.
  • Mevzuat ve Yargıtay Kararları Takibi: Atatürk’e hakaret suçlarıyla ilgili güncel mevzuatı ve Yargıtay kararlarını yakından takip ediyor ve müvekkillerimizi bu konularda bilgilendiriyoruz.

Neden LegaPro Hukuk Bürosu?

  • Uzmanlık: Ceza hukuku ve bilişim hukuku alanlarında uzmanlaşmış avukat kadromuzla, müvekkillerimize en üst düzeyde hukuki hizmet sunuyoruz.
  • Deneyim: Atatürk’e hakaret davalarında yıllara dayanan deneyimimizle, müvekkillerimizin haklarını en iyi şekilde koruyoruz.
  • Güncel Bilgi: Mevzuatı ve Yargıtay içtihatlarını sürekli takip ederek, müvekkillerimize güncel ve doğru hukuki bilgi sağlıyoruz.
  • Etkili İletişim: Müvekkillerimizle açık ve şeffaf bir iletişim kurarak, onları sürecin her aşamasında bilgilendiriyoruz.
  • Sonuç Odaklı Yaklaşım: Müvekkillerimizin haklarını korumak ve lehlerine sonuç elde etmek için azimle çalışıyoruz.

Atatürk’ün hatırasına hakaret suçuyla ilgili bir sorun yaşıyorsanız, LegaPro Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız. Bize ulaşarak, durumunuzu değerlendirebilir, yasal haklarınızı öğrenebilir ve hukuki süreci güvenle yönetebilirsiniz.

Sonuç: Atatürk’e Saygı, Hukuki ve Toplumsal Sorumluluğumuz

Atatürk’ün hatırasına hakaret suçu, Türk hukukunda hassasiyetle korunan ve ciddi yaptırımlara tabi tutulan bir suçtur. 5816 sayılı Kanun, Atatürk’ün manevi şahsiyetini ve O’nu temsil eden sembolleri koruma altına alarak, toplumsal barışın ve milli birliğin teminatı olmayı amaçlamaktadır.

Bu rehberde, Atatürk’e hakaret suçunun tüm yönlerini detaylı bir şekilde inceledik. Suçun tanımı, unsurları, cezaları, nitelikli halleri, şikayet süreci, yargılama usulü, sosyal medya boyutu, ifade özgürlüğü ile ilişkisi ve uygulamada karşılaşılan sorunlar gibi birçok konuyu ele aldık.

Önemle vurgulamak isteriz ki:

  • Atatürk’e ve O’nun hatırasına saygı göstermek, her Türk vatandaşının hukuki ve toplumsal sorumluluğudur.
  • İfade özgürlüğü, hakaret ve sövme hakkını içermez. Eleştiri ile hakaret arasındaki sınır, titizlikle korunmalıdır.
  • Sosyal medya platformları, düşüncelerimizi özgürce ifade edebileceğimiz alanlar olmakla birlikte, bu platformlarda da hukuki sorumluluklarımız devam etmektedir.
  • Atatürk’e hakaret içeren paylaşımlar, 5816 sayılı Kanun kapsamında suç teşkil eder ve cezai yaptırımlara yol açar.
  • Bu tür bir suçlama ile karşı karşıya kalındığında veya bu suça şahit olunduğunda, vakit kaybetmeden hukuki destek almak büyük önem taşımaktadır.

LegaPro Hukuk Bürosu olarak, Atatürk’ün hatırasına hakaret davalarında, müvekkillerimize en iyi şekilde hukuki hizmet sunmak için çalışıyoruz. Bu alandaki uzmanlığımız ve deneyimimizle, haklarınızın korunması ve adaletin sağlanması için yanınızdayız.

Unutmayalım, geçmişimize ve değerlerimize sahip çıkarak, geleceğe daha güvenle bakabiliriz. Atatürk’ün ilke ve inkılapları ışığında, daha aydınlık bir Türkiye için hep birlikte çalışmaya devam edelim.

Atatürk’e Hakaret Suçuyla İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Bu bölümde, Atatürk’e hakaret suçuyla ilgili en çok merak edilen soruları ve cevaplarını bulabilirsiniz.

1. Atatürk’e Hakaret Suçu Şikayete Bağlı Mıdır?

Hayır, Atatürk’e hakaret suçu şikayete bağlı bir suç değildir. Cumhuriyet Savcılığı, suçu öğrendiği anda, herhangi bir şikayet olmasa bile, resen (kendiliğinden) soruşturma başlatmak zorundadır. Ancak, mağdur veya suçtan zarar gören kişilerin şikayette bulunması, soruşturma sürecini hızlandırabilir ve delillerin toplanmasına katkı sağlayabilir.

2. Atatürk’e Hakaret Suçunda Hangi Mahkeme Görevlidir?

Atatürk’e hakaret suçunda Asliye Ceza Mahkemeleri görevlidir. Dava, suçun işlendiği yerdeki Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülür.

3. Atatürk’e Hakaret Suçunda Uzlaştırma Mümkün Mü?

Hayır, Atatürk’e hakaret suçu, uzlaştırma kapsamında olan suçlardan değildir. Bu suçta, taraflar arasında uzlaşma sağlanması mümkün değildir ve yargılama sonucunda mahkeme tarafından bir karar verilir.

4. Atatürk’e Hakaret Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Uygulanabilir Mi?

Evet, Atatürk’e hakaret suçunda, şartları oluşmuşsa hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilebilir. HAGB kararı verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış olması, verilen cezanın 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası olması, sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmış olması ve suçun işlenmesiyle ortaya çıkan zararın giderilmiş olması gerekir.  

5. Atatürk’e Hakaret Suçunda Cezanın Ertelenmesi Mümkün Mü?

Evet, Atatürk’e hakaret suçunda, şartları oluşmuşsa cezanın ertelenmesi mümkündür. Cezanın ertelenmesi kararı verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması ve hapis cezasının 2 yıl veya daha az olması gerekir. Ayrıca, mahkemenin, suçlunun kişiliği ile suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak kişinin yeniden suç işlemeyeceği konusunda kanaate varması da gerekir.  

6. Atatürk’e Hakaret Suçunda Hapis Cezası Para Cezasına Çevrilebilir Mi?

Evet, Atatürk’e hakaret suçunda verilen hapis cezası, şartları oluşmuşsa adli para cezasına çevrilebilir. Ancak, 5816 sayılı Kanun’da adli para cezası öngörülmediği için, bu çevirme işlemi Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca yapılır. Hapis cezasının adli para cezasına çevrilebilmesi için, hükmolunan hapis cezasının 1 yıl veya daha az süreli olması ve sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlık ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak, mahkemenin bu konuda takdir yetkisini kullanması gerekir.  

7. Atatürk’e Hakaret Suçunun Cezası Ne Kadardır?

Atatürk’e hakaret suçunun cezası, suçun işleniş şekline ve niteliğine göre değişmektedir.

  • Basit Hakaret veya Sövme: 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası.
  • Heykel, Büst, Abide ve Kabre Zarar Verme: 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası.
  • Nitelikli Haller (Toplu, Umuma Açık Yerde, Basın Yoluyla): Ceza yarı oranında artırılır.
  • Zor Kullanarak veya Tehditle İşlenmesi: Ceza bir kat artırılır.

8. Atatürk’e Hakaret Suçunun Para Cezası Ne Kadardır?

5816 sayılı Kanun’da, Atatürk’e hakaret suçu için doğrudan bir para cezası öngörülmemiştir. Ancak, mahkeme, hükmedilen hapis cezasını, 1 yıl veya daha az olması durumunda ve diğer yasal şartların varlığı halinde, Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, adli para cezasına çevirebilir. Bu durumda, adli para cezasının miktarı, sanığın ekonomik durumu ve suçun işleniş şekli dikkate alınarak hakim tarafından belirlenir. Günlük para cezası tutarı en az 100 TL, en fazla 500 TL arasındadır.

9. Sosyal Medyada Atatürk’e Hakaret Etmenin Cezası Nedir?

Sosyal medyada Atatürk’e hakaret etmek, 5816 sayılı Kanun kapsamında suçtur ve basın yoluyla işlenmiş kabul edildiği için cezası yarı oranında artırılır. Yani, sosyal medyada Atatürk’e hakaret eden bir kişi, 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir. Ayrıca, içerik kaldırma ve erişim engelleme gibi tedbirlere de başvurulabilir.

10. Atatürk’e Hakaret İçerikli Paylaşımı Beğenmek, Yorum Yapmak veya Paylaşmak Suç Mudur?

Atatürk’e hakaret içerikli bir paylaşımı beğenmek, yorum yapmak veya paylaşmak, duruma göre suç teşkil edebilir. Eğer kişi, bu eylemleriyle hakaret içeren içeriği benimsediğini ve yaygınlaştırmayı amaçladığını gösteriyorsa, suça iştirak etmiş sayılabilir ve cezalandırılabilir. Ancak, her somut olay kendi özel koşulları içinde değerlendirilmelidir.

11. Atatürk’e Hakaret Suçu Nasıl İspatlanır?

Atatürk’e hakaret suçu, her türlü hukuka uygun delille ispatlanabilir. Bunlar arasında;

  • Tanık beyanları
  • Sosyal medya paylaşımları, ekran görüntüleri
  • Video ve ses kayıtları
  • Yazılı belgeler
  • Bilirkişi raporları

sayılabilir. Önemli olan, delillerin hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş olması ve mahkemeyi ikna edecek nitelikte olmasıdır.

12. Atatürk’e Hakaret Suçu İşleyen Kişi Yurt Dışında Yaşıyorsa Ne Olur?

Atatürk’e hakaret suçu işleyen kişi yurt dışında yaşıyorsa, Türkiye’nin bu kişi hakkında yargılama yetkisi vardır. Bu durumda, Cumhuriyet Savcılığı, şüphelinin ifadesinin alınması için uluslararası istinabe (adli yardımlaşma) yoluna başvurabilir. Ayrıca, suçun niteliğine ve şüphelinin bulunduğu ülkeyle Türkiye arasındaki anlaşmalara göre, şüphelinin iadesi de talep edilebilir.

13. Atatürk’e Hakaret Eden Kişiye Tazminat Davası Açılabilir Mi?

Evet, Atatürk’e hakaret eden kişiye karşı manevi tazminat davası açılabilir. Ancak, bu davayı Atatürk’ün yasal mirasçıları açabilir. Tazminat miktarı, hakaretin niteliği, yaygınlığı, mağdurun duyduğu acı ve üzüntü gibi faktörler dikkate alınarak hakim tarafından belirlenir.

14. Atatürk’e Hakaret Suçunda Avukat Tutmak Zorunlu Mu?

Hayır, Atatürk’e hakaret suçunda avukat tutmak zorunlu değildir. Ancak, bu suç, ciddi cezai yaptırımları olan ve karmaşık hukuki prosedürler içeren bir suçtur. Bu nedenle, gerek şikayetçi gerekse şüpheli/sanık konumunda olan kişilerin, bir avukattan hukuki destek alması, haklarının korunması açısından büyük önem taşımaktadır.

15. Atatürk’e Hakaret Suçu Para Cezasına Çevrilir Mi?

Evet, koşulları sağlandığında Atatürk’e hakaret suçu nedeniyle verilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir. Hapis cezasının adli para cezasına çevrilebilmesi için hükmolunan hapis cezasının 1 yıl veya daha az süreli olması gerekmektedir. Ayrıca, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinde hakimin takdir yetkisi bulunmaktadır. Hakim, sanığın kişiliğini, sosyal ve ekonomik durumunu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığı ve suçun işlenmesindeki özellikleri dikkate alarak hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verebilir.


Hukuki danışmanlık almak istemeniz halinde veya herhangi bir sorunla karşılaşmanız durumunda LegaPro Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olabiliriz. Uzman Avukat haklarınızı korumanıza destek olacaktır. 📞 0507 606 15 14

🚨 Whatsapp’tan bize ulaşabilirsiniz! 🚨

https://legapro.net/

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir