TCK 31 YAŞ KÜÇÜKLÜĞÜ

Yaş Küçüklüğü ve Ceza Sorumluluğu: Çocukların Korunması

Yaş küçüklüğü, ceza hukukunda bireylerin eylemlerinden sorumlu tutulup tutulamayacağını belirleyen önemli bir faktördür. Türk Ceza Kanunu (TCK), çocukların gelişim düzeylerini dikkate alarak yaş küçüklüğüne bağlı olarak ceza sorumluluğunu düzenlemiştir.

Yaş Küçüklüğü ve Kusurluluk

Hukuk sistemleri, bireylerin yaşlarına ve gelişim düzeylerine göre kusurluluklarını değerlendirir. Çocuklar, yetişkinlere kıyasla daha az deneyime ve bilgiye sahip oldukları için eylemlerinin sonuçlarını tam olarak anlama ve değerlendirme yetenekleri sınırlı olabilir. Bu nedenle, ceza hukuku çocukların yaş küçüklüğünü göz önünde bulundurarak onların sorumluluklarını belirler.

TCK’da Yaş Küçüklüğü:

• 12 Yaşından Küçükler: 12 yaşını doldurmamış çocuklar, işledikleri fiillerden dolayı cezai sorumluluk taşımazlar. Bu çocuklar hakkında herhangi bir ceza davası açılamaz ve ceza verilemez.
• 12-15 Yaş Arası Çocuklar: 12 yaşını doldurmuş ancak 15 yaşını doldurmamış çocuklar, işledikleri fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğine sahip değillerse cezai sorumluluk taşımazlar. Ancak, bu durum hakim tarafından her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilir.
• 15-18 Yaş Arası Çocuklar: 15 yaşını doldurmuş ancak 18 yaşını doldurmamış çocuklar, işledikleri fiillerden dolayı cezai sorumluluk taşırlar. Ancak, bu yaş grubundaki çocuklar için özel düzenlemeler ve daha hafif cezalar öngörülmüştür.

Yaş Küçüklüğünün Göz Önünde Bulundurulması

Ceza hukuku, çocukların yaş küçüklüğünü dikkate alarak onların korunmasını ve rehabilitasyonunu amaçlar. Bu nedenle, çocukların cezalandırılmasından ziyade, onların topluma kazandırılması ve yeniden suç işlemelerinin önlenmesi hedeflenir.

Sonuç:

Yaş küçüklüğü, ceza sorumluluğunun belirlenmesinde önemli bir faktördür. TCK, çocukların gelişim düzeylerini dikkate alarak yaşa bağlı olarak cezai sorumluluğu düzenlemiştir. Bu sayede, çocuklar korunurken, aynı zamanda suç işleyen çocukların da rehabilitasyonu amaçlanır.

Yaş Küçüklüğü ve Cezai Sorumluluk: TCK 31’e Göre Detaylı Açıklama

Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 31. maddesi, yaş küçüklüğünün cezai sorumluluk üzerindeki etkisini düzenler. Bu madde, çocukların ve gençlerin gelişim düzeylerini göz önünde bulundurarak, farklı yaş gruplarına göre cezai sorumluluk ve yaptırımları belirler.

1. 0-12 Yaş Grubu:

• Cezai Sorumluluk Yoktur: Bu yaş grubundaki çocuklar, işledikleri fiillerden dolayı cezai sorumluluk taşımazlar. Yani, suç işlemiş olsalar bile yargılanamaz ve cezalandırılamazlar.
• Çocuklara Özgü Güvenlik Tedbirleri: Ancak, toplumun ve çocuğun korunması amacıyla çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir. Bu tedbirler, çocuğun eğitimine, bakımına, sağlığına veya barınmasına yönelik olabilir.

2. 12-15 Yaş Grubu:

• Kısıtlı Cezai Sorumluluk: Bu yaş grubundaki çocuklar, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğine sahip değillerse cezai sorumluluk taşımazlar. Ancak, bu durum her somut olayda hakim tarafından değerlendirilir.
• Zorunlu Güvenlik Tedbirleri: Eğer çocukların cezai sorumluluğu yoksa, çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmedilir.
• İndirimli Ceza: Eğer çocuklar fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğine sahip oldukları tespit edilirse, cezai sorumlulukları doğar, ancak cezaları önemli ölçüde indirilir.
  • Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası gerektiren suçlarda 12-15 yıl arası hapis cezası verilir.
  • Müebbet hapis cezası gerektiren suçlarda 9-11 yıl arası hapis cezası verilir.
  • Diğer cezalar yarı oranında indirilir ve her fiil için verilecek hapis cezası 7 yılı geçemez.

3. 15-18 Yaş Grubu:

• Cezai Sorumluluk Vardır: Bu yaş grubundaki gençler, işledikleri fiillerden dolayı cezai sorumluluk taşırlar.
• İndirimli Ceza: Ancak, yetişkinlere göre daha hafif cezalar alırlar.
  • Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası gerektiren suçlarda 18-24 yıl arası hapis cezası verilir.
  • Müebbet hapis cezası gerektiren suçlarda 12-15 yıl arası hapis cezası verilir.
  • Diğer cezalar üçte bir oranında indirilir ve her fiil için verilecek hapis cezası 12 yılı geçemez.

Yaş Küçüklüğü: Ceza Sorumluluğunun Sınırı

Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında “yaş küçüklüğü”, bir kişinin işlediği eylemin suç olarak kabul edilip edilemeyeceğini ve cezai sorumluluğunun olup olmayacağını belirleyen kritik bir faktördür.

Yaş Küçüklüğü ve Ceza Sorumluluğu

TCK’ya göre, belirli yaşın altındaki bireyler, işledikleri eylemler suç olsa bile cezai sorumluluk taşımazlar. Bu durum, çocukların ve gençlerin gelişim süreçlerini dikkate alarak, onları korumayı ve yeniden topluma kazandırmayı amaçlar.

Yaş Gruplarına Göre Ceza Sorumluluğu:

• 0-12 Yaş: Bu yaş grubundaki çocuklar, işledikleri eylemlerden dolayı hiçbir şekilde cezai sorumluluk taşımazlar.
• 12-15 Yaş: Bu yaş grubundaki çocuklar, işledikleri eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadıklarına göre değerlendirilir. Eğer eylemin anlam ve sonuçlarını algılayabildikleri tespit edilirse, çocuklara özel önlemler ve işlemler uygulanır.
• 15-18 Yaş: Bu yaş grubundaki gençler, işledikleri suçlardan dolayı cezai sorumluluk taşırlar, ancak yetişkinlere göre daha hafif cezalarla karşılaşırlar.

Yaş Küçüklüğü ve Güvenlik Tedbirleri:

Cezai sorumluluğu olmayan veya sınırlı olan çocuklar ve gençler için, suç işlemelerini önlemek veya tekrar suç işlemelerini engellemek amacıyla çeşitli güvenlik tedbirleri uygulanabilir. Bu tedbirler, çocuğun ailesine veya vasisine yönelik olabileceği gibi, çocuğun eğitimine veya rehabilitasyonuna yönelik de olabilir.

Sonuç:

Yaş küçüklüğü, ceza hukukunda önemli bir faktördür ve çocukların ve gençlerin korunması ile adaletin sağlanması arasında hassas bir denge kurar.

Türk Ceza Kanunu’nda Cezalandırılabilme Yaşı ve Kusur Yeteneği

Türk Ceza Kanunu (TCK), çocukların gelişim düzeylerini göz önünde bulundurarak cezai sorumluluk yaşını ve kusur yeteneğini belirlemiştir. Bu bağlamda iki önemli yaş grubu bulunmaktadır:

• 12-15 Yaş Grubu: Bu yaş grubundaki çocuklar, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğine sahip oldukları takdirde cezai sorumluluk taşırlar. Bu yeteneğin varlığı, her bir somut olayda hakim tarafından değerlendirilir ve genellikle adli raporlarla desteklenir.
• 15-18 Yaş Grubu: Bu yaş grubundaki bireyler, kusur yeteneğine sahip oldukları kabul edilir ve işledikleri fiillerden dolayı cezai sorumluluk taşırlar. Ancak, bu yaş grubuna özel düzenlemeler ve daha hafif cezalar uygulanır.

Özetle, TCK’ya göre:

• 12 yaşından küçükler cezai sorumluluk taşımazlar.
• 12-15 yaş arasındakiler, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğine sahip oldukları takdirde cezai sorumluluk taşırlar.
• 15-18 yaş arasındakiler kusur yeteneğine sahip kabul edilir ve cezai sorumluluk taşırlar, ancak özel düzenlemelere tabidirler.

Yaş Ayrımları ve Cezai Sorumluluk: Türk Ceza Hukukunda Çocuk ve Gençlerin Korunması

Türk Ceza Kanunu (TCK), yaş küçüklüğünün kusur yeteneğine etkisini dikkate alarak çocukları ve gençleri korumayı amaçlayan bir yaklaşım benimser. Bu kapsamda, cezai sorumluluk yaşa göre farklılık gösterir ve üç ana gruba ayrılır:

1. 0-12 Yaş:

• Cezai Sorumluluk Yok: Bu yaş grubundaki çocuklar, işledikleri eylemlerden dolayı herhangi bir cezai sorumluluk taşımazlar.
• Koruma ve Önleyici Tedbirler: Suç teşkil eden bir eylemde bulunmaları durumunda, çocukların korunması ve suçtan uzaklaştırılması için sosyal hizmetler ve adli makamlar tarafından çeşitli önleyici tedbirler alınır.

2. 12-15 Yaş:

• Sınırlı Cezai Sorumluluk: Bu yaş grubundaki çocuklar, işledikleri eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadıklarına göre değerlendirilir.
  • Algılama ve Yönlendirme Yeteneği Yeterince Gelişmiş Olanlar: Bu çocuklar, işledikleri suçlardan dolayı cezai sorumluluk taşırlar, ancak yetişkinlere göre daha hafif cezalarla karşılaşırlar. Ayrıca, eğitici ve ıslah edici nitelikteki tedbirler de uygulanabilir.
  • Algılama ve Yönlendirme Yeteneği Yeterince Gelişmemiş Olanlar: Bu çocuklar, cezai sorumluluk taşımazlar ve koruma altına alınırlar.

3. 15-18 Yaş:

• Cezai Sorumluluk: Bu yaş grubundaki gençler, işledikleri suçlardan dolayı cezai sorumluluk taşırlar. Ancak, yetişkinlere göre daha hafif cezalarla karşılaşırlar.
• Eğitici ve Islah Edici Tedbirler: Cezalandırmanın yanı sıra, gençlerin topluma yeniden kazandırılması ve suç işleme eğilimlerinin azaltılması için eğitici ve ıslah edici tedbirler uygulanır.

Sonuç

Türk Ceza Hukuku, yaş küçüklüğünü dikkate alarak çocukları ve gençleri korumayı amaçlayan bir yaklaşım benimser. Bu yaklaşım, çocukların ve gençlerin gelişim süreçlerine saygı gösterirken, aynı zamanda toplumun güvenliğini sağlamayı ve adaleti tesis etmeyi hedefler.

0-12 Yaşta Suça Sürüklenen Çocukların Cezai Sorumluluğu: Koruma ve Rehabilitasyon Odaklı Yaklaşım

Türk Ceza Kanunu (TCK), 12 yaşını doldurmamış çocukların cezai sorumluluk taşımadığını açıkça belirtir. Bu yaş grubundaki çocuklar, işledikleri fiillerden dolayı yargılanamaz ve cezalandırılamazlar.

Temel İlkeler:

• Kusur Yeteneğinin Yokluğu: TCK, 12 yaşından küçük çocukların fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğine sahip olmadıklarını varsayar. Bu, aksi ispat edilmedikçe geçerli olan bir karinedir.
• Ceza Kovuşturması Yasağı: Bu yaş grubundaki çocuklar hakkında ceza davası açılamaz ve ceza verilemez.
• Soruşturma İmkânı: Cezai sorumlulukları olmasa da, maddi gerçeğin tespiti için soruşturma yapılabilir. Bu soruşturma, çocuk bürosunda görevli bir Cumhuriyet savcısı tarafından yürütülür.
• Koruyucu ve Destekleyici Tedbirler: Savcı, çocuğun korunması ve rehabilitasyonu için gerekli tedbirlerin alınmasını talep edebilir.
• Güvenlik Tedbirleri: 12 yaş altındaki çocuklar için güvenlik tedbirleri, çocuğun ve toplumun güvenliğini sağlamak amacıyla ihtiyari olarak uygulanabilir.

Çocuklara Özgü Güvenlik Tedbirleri:

• Velinin Denetimine Verme: Çocuk, velisinin veya vasisinin gözetim ve denetimine verilebilir.
• Eğitim ve Öğretim Tedbirleri: Çocuğun eğitimine devam etmesi veya belirli bir eğitim programına katılması sağlanabilir.
• Psikolojik Danışmanlık ve Tedavi: Çocuğun psikolojik sorunlarının çözümü için danışmanlık veya tedavi hizmetlerinden yararlandırılması sağlanabilir.
• Sosyal Hizmetlerden Yararlandırma: Çocuğun sosyal ihtiyaçlarının karşılanması ve topluma uyum sağlaması için sosyal hizmetlerden yararlandırılması sağlanabilir.

Sonuç:

Türk ceza hukuku, 12 yaşından küçük çocukları koruma altına alır ve cezai sorumluluktan muaf tutar. Bu yaş grubundaki çocuklar için öncelik, rehabilitasyon ve topluma kazandırmadır. Ceza yerine, koruyucu ve destekleyici tedbirler uygulanarak çocuğun sağlıklı bir şekilde gelişimi hedeflenir.

12-15 Yaş Arası Suça Sürüklenen Çocuğun Ceza Sorumluluğu: İnce Bir Çizgi

Türk Ceza Kanunu (TCK), 12-15 yaş grubundaki çocukların cezai sorumluluğunu değerlendirirken, onların fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini temel alır. Bu yeteneğin gelişmişlik düzeyine göre iki farklı durum ortaya çıkar:

1. Yeterince Gelişmiş Algılama ve Yönlendirme Yeteneği:

• Cezai Sorumluluk Vardır: Bu çocuklar, işledikleri suçlardan dolayı cezai sorumluluk taşırlar. Ancak, yetişkinlere kıyasla daha hafif cezalar alırlar.
• Ceza İndirimi: TCK’nın 31/2 maddesi uyarınca, bu çocuklara verilecek cezalar, suçun niteliğine ve çocuğun durumuna göre indirimli olarak uygulanır.
• Eğitici ve Islah Edici Tedbirler: Cezalandırmanın yanı sıra, çocuğun topluma yeniden kazandırılması ve suçtan uzaklaşması için eğitici ve ıslah edici tedbirler de uygulanabilir.

2. Yeterince Gelişmemiş Algılama ve Yönlendirme Yeteneği:

• Cezai Sorumluluk Yoktur: Bu çocuklar, işledikleri eylemlerden dolayı cezai sorumluluk taşımazlar.
• Çocuklara Özgü Güvenlik Tedbirleri: Çocuk Koruma Kanunu’nun 5/1 maddesi uyarınca, bu çocuklar hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirleri zorunlu olarak uygulanır. Bu tedbirler, çocuğun ailesine, eğitimine veya rehabilitasyonuna yönelik olabilir.

Özet:

12-15 yaş arasındaki çocuklar, işledikleri eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneklerine göre değerlendirilir. Bu yeteneğin yeterince gelişmiş olması durumunda cezai sorumlulukları bulunurken, yeterince gelişmemiş olması durumunda cezai sorumlulukları yoktur ve çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine tabi tutulurlar.

15-18 Yaş Arası Suça Sürüklenen Çocukların Cezai Sorumluluğu ve Akıl Hastalığı Durumu

15-18 yaş arası suça sürüklenen çocuklar, işledikleri fiillerden dolayı cezai sorumluluk taşırlar. Ancak, bu yaş grubundaki çocuklar için özel düzenlemeler ve daha hafif cezalar öngörülmüştür.

Akıl Hastalığı Durumu:

Çocuk Koruma Kanunu’nun (ÇKK) 12. maddesi, suça sürüklenen çocuğun aynı zamanda akıl hastası olması halinde uygulanacak tedbirleri belirler:

• 0-12 ve 12-15 Yaş Grubu: Bu yaşlardaki çocuklar akıl hastasıysa, çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanır.
• 15-18 Yaş Grubu: Bu yaşlardaki çocuklar akıl hastasıysa, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri uygulanır.

Özet:

• 15-18 yaş arası suça sürüklenen çocuklar cezai sorumluluk taşır, ancak cezaları indirilir.
• Akıl hastası olan 0-12 ve 12-15 yaş arası çocuklar için çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanır.
• Akıl hastası olan 15-18 yaş arası çocuklar için akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri uygulanır.

Güvenlik Tedbiri: Toplum ve Birey Güvenliği İçin Hukuki Önlemler

Güvenlik tedbiri, suç işleyen veya suç işlemeye eğilimli bireylerin toplum ve birey güvenliğini tehdit etme potansiyelini azaltmak amacıyla mahkeme tarafından verilen bir karardır. Bu tedbirler, suçlunun yeniden suç işlemesini önlemeyi, topluma yeniden kazandırmayı ve gerektiğinde toplumun suçludan korunmasını hedefler.

Güvenlik Tedbirlerinin Yasal Dayanağı ve Kapsamı

Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) güvenlik tedbirleri, 53. ila 60. maddeler arasında düzenlenmiştir. Bu tedbirler, hem cezanın yanında ek olarak hem de ceza yerine bağımsız bir şekilde uygulanabilir. Güvenlik tedbirlerinin amacı, suçluyu ıslah etmek, topluma kazandırmak ve tekrar suç işlenmesini önlemektir.

Suça Sürüklenen Çocuklara Yönelik Güvenlik Tedbirleri

12-15 yaş arasındaki suça sürüklenen çocuklar için özel güvenlik tedbirleri öngörülmüştür. Bu tedbirler, çocuğun eğitimine, ailesine veya rehabilitasyonuna yönelik olabilir ve çocuğun suçtan uzaklaşarak topluma yeniden kazandırılmasını amaçlar.

TCK’nın 56. maddesi, çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanmasında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’na atıfta bulunur. Eğer bu kanunda bir düzenleme yoksa, Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki hükümler uygulanabilir. Ancak, çocukların korunması ve rehabilitasyonu öncelikli olduğundan, Çocuk Koruma Kanunu’nun daha kapsamlı ve çocuk odaklı yaklaşımı tercih edilmelidir.

Mevcut Düzenlemeler ve Çocuk Hakları

Bazı durumlarda, güvenlik tedbirlerinin uygulanması çocuk haklarına aykırı olabilir. Bu nedenle, çocuklara yönelik güvenlik tedbirlerinin uygulanmasında çocuk hakları ve en iyi çıkarları gözetilmelidir.

Sonuç

Güvenlik tedbirleri, toplumun ve bireylerin güvenliğini sağlamak amacıyla suç işleyen veya suç işlemeye eğilimli kişilere uygulanan önemli bir hukuki araçtır. Bu tedbirler, suçluların ıslahını ve topluma kazandırılmasını hedeflerken, aynı zamanda toplumun suçtan korunmasını da sağlar. Özellikle suça sürüklenen çocuklar için uygulanan güvenlik tedbirleri, çocukların korunması ve rehabilitasyonu açısından büyük önem taşır.

Suça Sürüklenen Çocuklara Uygulanabilecek Koruyucu ve Destekleyici Tedbirler

Çocukların suça sürüklenmesi durumunda, ceza hukuku öncelikle onların korunması ve rehabilitasyonuna odaklanır. Bu nedenle, 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuklar için çeşitli koruyucu ve destekleyici tedbirler uygulanabilir.

1. Danışmanlık Tedbiri:

• Amaç: Çocuk yetiştirme konusunda ailelere rehberlik etmek ve çocuğun eğitim ve gelişim sorunlarını çözmesine yardımcı olmak.
• Uygulama: Uzmanlar tarafından ailelere ve çocuğa yönelik danışmanlık hizmetleri sağlanır.

2. Eğitim Tedbiri:

• Amaç: Çocuğun eğitimine devam etmesini sağlamak ve meslek edinmesine yardımcı olmak.
• Uygulama:
  • Çocuğun gündüzlü veya yatılı bir eğitim kurumuna devam etmesi sağlanabilir.
  • Eğitim kurumuna devam edemeyen çocuklar için evde eğitim veya özel eğitim imkanı sağlanabilir.
  • Çocuğun iş ve meslek edinmesi için kurslara yönlendirilmesi veya bir ustanın yanında ya da kamu/özel sektörde bir işyerinde çalıştırılması sağlanabilir.

3. Bakım Tedbiri:

• Amaç: Çocuğun bakımından sorumlu kişinin görevini yerine getirememesi durumunda çocuğun bakımını sağlamak.
• Uygulama: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından çocuğun resmi veya özel bir bakım yurduna yerleştirilmesi veya koruyucu aile hizmetlerinden yararlandırılması sağlanabilir.

4. Sağlık Tedbiri:

• Amaç: Çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması ve tedavisi.
• Uygulama: Çocuğa gerekli tıbbi bakım ve rehabilitasyon hizmetleri sağlanır. Madde bağımlılığı sorunları varsa tedavi edilir.

5. Barınma Tedbiri:

• Amaç: Yeterli ve sağlıklı bir barınma yeri olmayan çocuklu ailelere veya hayatı tehlikede olan hamile kadınlara ve çocuklarına uygun barınma imkanı sağlamak.
• Uygulama: İlgili kurumlar tarafından uygun bir barınma yeri temin edilir.

Sonuç:

Suça sürüklenen çocuklar için uygulanabilecek koruyucu ve destekleyici tedbirler, çocuğun yeniden topluma kazandırılması ve sağlıklı bir birey olarak gelişmesini amaçlar. Bu tedbirler, çocuğun ihtiyaçlarına ve durumuna göre belirlenir ve çocuğun üstün yararı gözetilerek uygulanır.

+3 Kuralı: Sağır ve Dilsiz Bireyler İçin Cezai Sorumlulukta Yaş Sınırlaması

Doğuştan veya erken yaşta işitme kaybı yaşayan bireyler, genellikle konuşma yeteneğini de geliştiremezler. Bu durum, onların dünyayı algılama ve anlamlandırma biçimlerini etkileyebilir. Türk Ceza Kanunu (TCK), bu bireylerin özel durumunu dikkate alarak, cezai sorumluluklarını yaşlarına göre farklılaştıran bir yaklaşım benimser. Bu yaklaşım, “+3 kuralı” olarak bilinir.

+3 Kuralı Nedir?

• Kusur Yeteneğinin Sınırlandırılması: Sağır ve dilsiz bireylerin, 21 yaşına kadar kusur yeteneklerinin (suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneği) tam olarak gelişmediği kabul edilir.
• Cezai Sorumlulukta Farklılık: Bu nedenle, 21 yaşına kadar olan sağır ve dilsiz bireyler, işledikleri suçlardan dolayı tam cezai sorumluluk taşımazlar ve yaşlarına göre farklı hükümlere tabi tutulurlar.

Yaş Gruplarına Göre Cezai Sorumluluk:

• 15 yaşını doldurmamış sağır ve dilsizler: TCK madde 31/1’e göre cezai ehliyetleri yoktur ve çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine tabi tutulurlar.
• 15 yaşını doldurmuş ancak 18 yaşını doldurmamış sağır ve dilsizler: TCK madde 31/2’ye göre cezai ehliyetleri sınırlıdır ve işledikleri suçlardan dolayı ceza indirimine tabi tutulurlar.
• 18 yaşını doldurmuş ancak 21 yaşını doldurmamış sağır ve dilsizler: TCK madde 31/3’e göre cezai ehliyetleri daha da sınırlıdır ve daha fazla ceza indirimine tabi tutulurlar.
• 21 yaşını doldurmuş sağır ve dilsizler: Tam cezai ehliyete sahiptirler ve işledikleri suçlardan dolayı yetişkinlerle aynı şekilde cezalandırılırlar. Ancak, eğer aynı zamanda akıl hastalığı varsa, TCK madde 32’deki akıl hastalığına ilişkin hükümler uygulanır.

Müdafi Görevlendirme:

Sağır ve dilsiz şüpheli veya sanıkların, yaşları ne olursa olsun, bir müdafii (avukatı) yoksa veya talep etmese bile kendisine bir müdafi görevlendirilir. Bu, onların adil yargılanma hakkını korumak ve savunmalarını etkili bir şekilde yapabilmelerini sağlamak içindir.

Sonuç:

+3 kuralı, sağır ve dilsiz bireylerin özel durumlarını dikkate alarak cezai sorumluluklarını düzenleyen önemli bir hukuki ilkedir. Bu ilke, adil yargılanma hakkını ve çocukların korunmasını güvence altına alırken, toplumun güvenliğini sağlama amacını da taşır.

Yaş Küçüklüğünün Cezai Yaptırımlara Etkisi: TCK’ya Göre Değerlendirme

Türk Ceza Kanunu (TCK), çocukların gelişim düzeylerini dikkate alarak yaşa bağlı olarak cezai sorumluluk ve yaptırımları düzenlemiştir. Bu kapsamda üç farklı yaş grubu ve bu gruplara uygulanacak yaptırımlar aşağıdaki tabloda özetlenmiştir:

Açıklamalar:

• 0-12 Yaş Grubu: Bu yaş grubundaki çocuklar, işledikleri fiillerden dolayı cezai sorumluluk taşımazlar. Ancak, toplumun ve çocuğun korunması amacıyla ihtiyari olarak güvenlik tedbirleri uygulanabilir.
• 12-15 Yaş Grubu: Bu yaş grubundaki çocuklar, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğine sahip değillerse cezai sorumluluk taşımazlar ve zorunlu olarak güvenlik tedbirlerine tabi tutulurlar. Eğer bu yeteneğe sahip oldukları tespit edilirse, cezai sorumlulukları doğar, ancak cezaları indirimli olarak uygulanır.
• 15-18 Yaş Grubu: Bu yaş grubundaki çocuklar, işledikleri fiillerden dolayı cezai sorumluluk taşırlar. Ancak, yetişkinlere göre daha hafif cezalar alırlar.

Sonuç:

Yaş küçüklüğü, ceza hukukunda önemli bir faktördür ve TCK, çocukların gelişim düzeylerini dikkate alarak cezai sorumluluk ve yaptırımları düzenlemiştir. 12 yaşından küçük çocuklar cezai sorumluluk taşımazken, 12-15 yaş arası çocuklar için kusur yeteneği değerlendirmesi yapılır. 15-18 yaş arası çocuklar ise cezai sorumluluk taşır, ancak cezaları indirimli uygulanır.

Yargıtay Kararı: Yaş Küçüklüğü ve Cezai Sorumlulukta Sosyal İnceleme Raporunun Önemi

Yargıtay Ceza Dairesi’nin 2019/11393 K. sayılı kararı, 12-15 yaş grubundaki suça sürüklenen çocukların cezai sorumluluğunun değerlendirilmesinde sosyal inceleme raporunun önemini vurgulamaktadır. Bu karar, yaş küçüklüğü ve kusur yeteneği arasındaki ilişkiyi ele alarak, çocukların haklarının korunması ve adil yargılanma ilkelerinin gözetilmesi gerektiğini hatırlatmaktadır.

Kararın Özeti:

• Olay: 12 yaşını bitirmiş ancak 15 yaşını doldurmamış bir çocuk hakkında hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verilmiştir.
• Temyiz: Çocuğun avukatı, sosyal inceleme raporu alınmadan karar verildiği gerekçesiyle kararı temyiz etmiştir.
• Yargıtay Kararı: Yargıtay, 12-15 yaş grubundaki çocukların cezai sorumluluğunun değerlendirilmesinde sosyal inceleme raporunun zorunlu olduğunu belirterek, bu rapor alınmadan verilen mahkumiyet kararını bozmuştur.

Kararın Gerekçesi:

• 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu: Yargıtay, 12-15 yaş grubundaki çocukların fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin takdir edilmesinde sosyal inceleme raporunun alınmasının zorunlu olduğunu, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35/1 ve 3. fıkralarına atıfta bulunarak belirtmiştir.
• Çocuğun Haklarının Korunması: Karar, çocukların cezai sorumluluğunun değerlendirilmesinde bireysel özelliklerinin ve gelişim düzeylerinin dikkate alınması gerektiğini vurgulayarak, çocuk haklarının korunması ilkesini ön plana çıkarmaktadır.

Sonuç:

Bu Yargıtay kararı, 12-15 yaş grubundaki suça sürüklenen çocukların cezai sorumluluğunun değerlendirilmesinde sosyal inceleme raporunun önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Bu rapor, çocuğun fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini belirlemek için gereklidir ve çocuğun adil yargılanma hakkının korunması açısından kritik bir rol oynar.

LegaPro Hukuk Bürosu olarak, çocukların ve gençlerin haklarını korumak ve adil yargılanmalarını sağlamak için çalışıyoruz. Çocuklara yönelik ceza davalarında uzman avukatlarımızla iletişime geçerek hukuki destek alabilirsiniz.

LegaPro Hukuk Bürosu: Yaş Küçüklüğü Tespiti Davalarında Yanınızdayız

Yaş küçüklüğü tespiti, ceza hukuku alanında hassasiyet gerektiren önemli bir konudur. Çocukların ve gençlerin haklarını korumak ve adil bir yargılama süreci sağlamak için uzman bir hukuki desteğe ihtiyaç duyabilirsiniz. LegaPro Hukuk Bürosu olarak, yaş küçüklüğü tespiti davalarında deneyimli avukat kadromuzla müvekkillerimizin yanında yer alıyoruz.

Hizmetlerimiz:

• Yaş Küçüklüğü Tespiti Davaları: 12-15 yaş arası çocukların cezai ehliyetinin belirlenmesi için açılan davalarda müvekkillerimizi temsil eder, gerekli tüm hukuki işlemleri yürütürüz.
• Savunma Stratejileri: Yaş küçüklüğü tespitinin, müvekkillerimizin savunma stratejilerini doğrudan etkilediğinin bilincindeyiz. Bu nedenle, her bir dava için titizlikle çalışır ve en uygun savunma stratejilerini geliştiririz.
• Adli Raporlar ve Delil Toplama: Yaş küçüklüğü tespitinde adli raporların ve diğer delillerin önemini biliyoruz. Bu nedenle, uzman bilirkişilerle çalışarak müvekkillerimizin lehine deliller toplar ve sunarız.
• Mahkeme Temsili: Duruşmalarda müvekkillerimizi etkin bir şekilde temsil eder, haklarını savunur ve adil bir yargılanma sağlanması için çaba gösteririz.
• Hukuki Danışmanlık: Yaş küçüklüğü ve cezai sorumluluk konularında müvekkillerimize ve ailelerine kapsamlı hukuki danışmanlık hizmeti sunarız.

Neden LegaPro Hukuk Bürosu?

• Uzmanlık: Yaş küçüklüğü tespiti davalarında uzmanlaşmış avukatlarımız, bu alandaki hukuki karmaşıklıkları ve süreçleri iyi bilirler.
• Deneyim: Yılların deneyimiyle, birçok yaş küçüklüğü davasını başarıyla sonuçlandırmış bir ekibe sahibiz.
• Müvekkil Odaklılık: Müvekkillerimizin ve ailelerinin ihtiyaçlarını anlar, onlara özel çözümler sunarız.
• Şeffaflık ve İletişim: Sürecin her aşamasında müvekkillerimizi bilgilendirir, şeffaf bir iletişim kurar ve güvenilir bir hizmet sunarız.

Yaş küçüklüğü tespiti davalarında profesyonel hukuki destek almak için LegaPro Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.

Yaş Küçüklüğü ve Cezai Sorumluluk: Sıkça Sorulan Sorular

1. TCK’de 12 yaşından küçük olmak ne anlama gelir?

TCK’da 12 yaşından küçük olmak, mutlak surette kusur yeteneğinden yoksun kabul edilmek anlamına gelir. Bu yaş grubundaki çocuklar, işledikleri eylemlerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaz ve davranışlarını yönlendiremezler. Bu nedenle, cezai sorumlulukları yoktur ve haklarında ceza davası açılamaz. Ancak, çocukların korunması ve rehabilite edilmesi için çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir.

2. TCK 31/2 nedir?

TCK’nın 31/2 maddesi, 12 yaşını doldurmuş ancak 15 yaşını doldurmamış çocukların cezai sorumluluğunu düzenler. Bu maddeye göre:

• Fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneği yeterince gelişmemiş olanlar: Bu çocuklar cezai sorumluluk taşımazlar ve haklarında zorunlu olarak güvenlik tedbirleri uygulanır.
• Fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneği yeterince gelişmiş olanlar: Bu çocuklar cezai sorumluluk taşırlar, ancak cezaları indirimli olarak uygulanır.

3. 17 yaşında suça sürüklenen çocuğun cezası nedir?

17 yaşındaki bireyler, 15-18 yaş küçüklüğü grubunda değerlendirilir. Bu yaş grubundaki çocuklar cezai sorumluluk taşır, ancak cezaları TCK’nın 31/2 maddesi uyarınca indirimli olarak uygulanır. İndirim oranı, suçun niteliğine ve çocuğun durumuna göre değişebilir.

4. Suça sürüklenen çocuk (SSÇ) nedir?

Suça sürüklenen çocuk (SSÇ), kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiasıyla hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan, veya işlediği fiil nedeniyle hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuktur.

5. 17 yaşındaki biri hapishaneye girebilir mi?

Evet, 17 yaşındaki bir kişi, işlediği suçtan dolayı cezai sorumluluk taşıyabilir ve hapis cezasına çarptırılabilir. Ancak, 15-18 yaş grubundaki çocuklar için cezalar indirimli olarak uygulanır ve mümkün olduğunca cezaevi yerine eğitici ve ıslah edici tedbirler tercih edilir.

6. 15-18 yaş arası ceza indirimi ne kadar?

15-18 yaş arası çocuklara verilecek cezalar, suçun niteliğine ve çocuğun durumuna göre 1/3 ila 1/2 oranında indirilebilir.

7. 18 yaş altı en fazla ne kadar ceza alır?

18 yaş altı suça sürüklenen çocuklara verilecek hapis cezaları, suçun türü ne olursa olsun 12 yılı geçemez.

8. TCK’nın 31. maddesi nedir?

TCK’nın 31. maddesi, yaş küçüklüğünün ceza sorumluluğuna etkisini düzenler. Bu maddeye göre:

• 0-12 yaş arası çocuklar cezai sorumluluk taşımaz.
• 12-15 yaş arası çocuklar, fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneklerine göre değerlendirilir ve cezai sorumlulukları buna göre belirlenir.
• 15-18 yaş arası gençler cezai sorumluluk taşır, ancak cezaları indirimli olarak uygulanır.

Hukuki danışmanlık almak istemeniz halinde veya herhangi bir sorunla karşılaşmanız durumunda LegaPro Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olabiliriz. Ceza Hukuku Avukatı, haklarınızı korumanıza destek olacaktır. Whatsapp’tan bize ulaşabilirsiniz!