a photo of a legal office setting with a LWaZitDkSPCXY1lh7CKqgw rdc e7bNRe2b KZG61IZ6Q LegaPro Hukuk Meşru Müdafaa (Meşru Savunma) Nedir? (TCK 25)

Meşru Müdafaa (Meşru Savunma) Nedir? (TCK 25)

Meşru müdafaa, bir kişinin, kendisine veya başkasına yöneltilmiş haksız bir saldırıyı, o andaki durum ve koşullar altında, saldırı ile orantılı bir şekilde defetmek için gerçekleştirdiği zorunlu savunma hareketidir. Meşru müdafaa, hukuka uygunluk nedenlerinden biridir ve bu nedenle meşru müdafaa kapsamında gerçekleştirilen fiiller suç teşkil etmez, fail cezalandırılmaz.

Meşru Müdafaanın Hukuki Dayanağı:

Türk Ceza Kanunu (TCK) Madde 25/1:

“Gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez.”

Meşru Müdafaanın Unsurları:

Meşru müdafaadan bahsedebilmek için hem saldırıya hem de savunmaya ilişkin belirli şartların bir arada bulunması gerekir.

A) Saldırıya İlişkin Şartlar:

  1. Bir Saldırı Bulunmalıdır:
    • Kişinin kendisine veya başkasına ait bir hakka yönelik bir saldırı olmalıdır.
    • Saldırı, aktif bir hareket (vurma, itme, bıçaklama vb.) şeklinde olabileceği gibi, pasif bir davranış (yolu kapatma, çıkışı engelleme vb.) şeklinde de olabilir.
    • Hayvan saldırılarında, hayvan sahibi sorumlu olur. Sahipsiz hayvan saldırılarında ise, zaruret (zorunluluk) hali hükümleri uygulanabilir.
    • Önemli Not: Ortada bir saldırı yoksa veya saldırı başlamadan önce ya da bittikten sonra yapılan eylemler meşru savunma kapsamında değerlendirilmez.
  2. Saldırı Haksız Olmalıdır:
    • Saldırının hukuka aykırı olması gerekir. Yani, saldırı, herhangi bir hukuk kuralı tarafından izin verilmemiş veya meşru kılınmamış olmalıdır.
    • Örnek: Polisin, kanun hükmünü yerine getirerek, direnç gösteren bir şüpheliyi zor kullanma yetkisi kapsamında etkisiz hale getirmesi, haksız bir saldırı oluşturmaz. Bu durumda, polise karşı yapılan savunma, meşru savunma olarak değerlendirilemez.
    • Önemli Not: Saldırıya neden olan kişinin kusurlu olup olmamasının bir önemi yoktur. Akıl hastasının veya yaş küçüklüğü sebebiyle ceza sorumluluğu olmayan bir çocuğun saldırısı da haksız saldırı olarak değerlendirilir.
  3. Saldırı Bir Hakka Yönelmiş Olmalıdır:
    • Saldırı, kişinin kendisine veya başkasına ait herhangi bir hakka yönelik olabilir. Bu hak, yaşam hakkı, vücut dokunulmazlığı, cinsel özgürlük, şeref ve haysiyet, konut dokunulmazlığı, mülkiyet hakkı, zilyetlik hakkı gibi geniş bir yelpazeyi kapsar.
    • Önemli Not: Sadece kişiye yönelik bir hakka saldırı durumunda değil, malvarlığına yönelik saldırılarda da meşru müdafaa mümkündür. Örneğin, hırsızlık suçuna karşı meşru müdafaa yapılabilir.
  4. Saldırı Halen Mevcut Olmalı veya Gerçekleşmesi veya Tekrarı Muhakkak Olmalıdır:
    • Gerçekleşen Saldırı: Halen devam eden, başlamış ve bitmemiş bir saldırı olmalıdır.
    • Gerçekleşmesi Muhakkak Saldırı: Henüz başlamamış, ancak her an başlayacağı kesin olan bir saldırı olmalıdır. Örneğin, elinde silahla tehdit ederek yaklaşan kişinin saldırısı.
    • Tekrarı Muhakkak Saldırı: Bitmiş, ancak tekrar başlayacağı kesin olan bir saldırı olmalıdır. Örneğin, bir kavgada taraflardan birinin “bekle, ben sana göstereceğim” diyerek ayrılması ve kısa bir süre sonra elinde silahla geri dönmesi.
    Önemli Not: Saldırı başlamadan önce veya bittikten sonra yapılan eylemler, meşru müdafaa kapsamında değerlendirilmez.

B) Savunmaya İlişkin Şartlar:

  1. Savunmada Zorunluluk Bulunmalıdır:
    • Kişinin, saldırıdan başka türlü kurtulma imkanı olmamalıdır. Kaçma imkanı varsa ve kişi kaçmamışsa, meşru savunmadan söz edilemez. Ancak Yargıtay, kaçma zorunluluğu olmadığını kabul etmektedir. Önemli olan, kişinin saldırıdan kurtulmak için o anki durum ve koşullara göre en uygun yolu seçmiş olmasıdır.
    • Önemli Not: Savunma, saldırıyı defetmeye (uzaklaştırmaya) yönelik olmalıdır. Saldırıyı defetme amacı dışında, intikam alma veya cezalandırma amacıyla yapılan eylemler meşru savunma kapsamında değerlendirilmez.
  2. Savunma Saldırıya ve Saldırana Karşı Yapılmalıdır:
    • Savunma, saldırıyı gerçekleştiren kişiye karşı yapılmalıdır. Saldırganla ilgisi olmayan üçüncü kişilere verilen zararlar, meşru savunma kapsamında değerlendirilmez.
    • Örnek: A, B’ye saldırırken, B’nin C’ye zarar vermesi meşru savunma değildir.
  3. Saldırı ile Savunma Orantılı Olmalıdır:
    • Savunma, saldırı ile orantılı (ölçülü) olmalıdır. Kullanılan araçlar ve প্রয়োগ edilen güç açısından orantılılık aranır.
    • Örnek: Yumrukla yapılan bir saldırıya silahla karşılık verilmesi, orantılı bir savunma değildir.
    • Önemli Not: Orantılılık, saldırının niteliği, şiddeti, kullanılan araçlar, saldırının yöneldiği hak, savunmanın yapıldığı zaman ve yer koşulları gibi unsurlar dikkate alınarak, her somut olayda ayrıca değerlendirilir.

Meşru Müdafaada (Meşru Savunmada) Sınırın Aşılması

Meşru müdafaada sınırın aşılması, savunmanın saldırı ile orantılı olmaması durumunda söz konusu olur. Sınırın aşılması, kastla veya mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaşla (kusurun ortadan kalkması) gerçekleşebilir.

TCK Madde 27:

“(1) Ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın aşılması halinde, fiil taksirle işlendiğinde de cezalandırılıyorsa, taksirli suç için kanunda yazılı cezanın altıda birinden üçte birine kadarı indirilerek hükmolunur.

(2) Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez.”

Sınırın Aşılmasının Sonuçları:

  • Kast Olmaksızın (Taksirle) Sınırın Aşılması (TCK 27/1): Fail, taksirli suçlar için öngörülen ceza ile cezalandırılır, ancak bu cezada indirim yapılır (altıda birinden üçte birine kadar). Örneğin, taksirle yaralama veya taksirle öldürme suçlarından ceza verilir, ancak cezada indirim yapılır.
  • Mazur Görülebilecek Bir Heyecan, Korku veya Telaşla Sınırın Aşılması (TCK 27/2): Failin, maruz kaldığı saldırının etkisiyle, içinde bulunduğu heyecan, korku veya telaş hali nedeniyle sınırı aşması durumunda, faile ceza verilmez. Bu durumda, failin kusursuz olduğu kabul edilir.

Önemli Notlar:

  • Sınırın aşılmasında, failin kastının olmaması gerekir.
  • Sınırın aşılması, her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilir.
  • Sınırın mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaşla aşılıp aşılmadığı, failin kişilik özellikleri, olay anındaki psikolojik durumu, saldırının niteliği ve şiddeti gibi unsurlar dikkate alınarak belirlenir.

Meşru Müdafaada Ceza Miktarı

Meşru müdafaa halinde, faile ceza verilmez. (TCK 25/1, CMK 223/2-d) Yani, kişi, meşru müdafaa şartları dahilinde hareket etmişse, eylemi suç teşkil etse dahi cezalandırılmaz.

Ancak:

  • Sınırın Kasten Aşılması: Sınır kasten aşıldıysa, işlenen fiilin cezası neyse o ceza verilir. (Örneğin, kasten öldürme, kasten yaralama)
  • Sınırın Kast Olmaksızın (Taksirle) Aşılması: Bu durumda, fiilin taksirli hali suç olarak tanımlanmışsa, taksirli suç için öngörülen cezada altıda birinden üçte birine kadar indirim yapılır.
  • Sınırın Mazur Görülebilecek Heyecan, Korku veya Telaşla Aşılması: Bu durumda, faile ceza verilmez. (CMK 223/3-c)

Meşru Müdafaa Şartları ve Örnekleri

Saldırıya İlişkin Şartlar ve Örnekler

  1. Bir Saldırı Bulunmalıdır:
    • Örnek: Bir kişinin, sokakta yürürken bıçaklı bir saldırgan tarafından saldırıya uğraması.
    • Örnek Olmayan: Gelecekte gerçekleşmesi muhtemel olmayan, soyut bir tehdit algısı.
  2. Saldırı Haksız Olmalıdır:
    • Örnek: Bir kişinin, hırsızlık yapmak için evine giren bir kişiye karşı kendini savunması.
    • Örnek Olmayan: Polisin, kanuni yetkisini kullanarak, kaçan bir şüpheliyi durdurmak için güç kullanması.
  3. Saldırı Bir Hakka Yönelmiş Olmalıdır:
    • Örnek: Bir kişinin, kendisine hakaret eden bir kişiye karşı, şeref ve haysiyetini korumak için savunmada bulunması.
    • Örnek: Bir kişinin, evine girmeye çalışan hırsıza karşı, mülkiyet hakkını korumak için savunmada bulunması.
  4. Saldırı Halen Mevcut, Gerçekleşmesi veya Tekrarı Muhakkak Olmalıdır:
    • Örnek: Bir kişinin, kendisine yumruk atan bir kişiye karşı, o anda kendini korumak için karşılık vermesi.
    • Örnek: Elinde silahla tehdit ederek yaklaşan ve her an ateş edebilecek konumda olan bir kişiye karşı savunma yapılması.
    • Örnek: Saldırganın, “Seni öldüreceğim!” diyerek olay yerinden ayrıldıktan sonra, geri dönüp tekrar saldırması ihtimaline karşı hazırlıklı olmak.
    • Örnek Olmayan: Saldırganın, saldırısını bitirip olay yerinden uzaklaştıktan sonra, onun peşinden gidip intikam almak amacıyla ona saldırmak.

Savunmaya İlişkin Şartlar ve Örnekler

  1. Savunmada Zorunluluk Bulunmalıdır:
    • Örnek: Bir kişinin, kendisine saldıran kişiyi etkisiz hale getirmek için, o anda elinde bulunan en hafif aracı kullanması.
    • Örnek Olmayan: Saldırgandan kaçma imkanı varken, kaçmayıp kavga etmek.
  2. Savunma Saldırıya ve Saldırana Karşı Yapılmalıdır:
    • Örnek: A’nın, kendisine saldıran B’ye karşı kendini savunması.
    • Örnek Olmayan: A’nın, kendisine saldıran B’ye karşı değil, B’nin arkadaşı C’ye saldırması.
  3. Saldırı ile Savunma Orantılı Olmalıdır:
    • Örnek: Yumrukla yapılan bir saldırıya, sopa ile karşılık verilmesi. (Orantılılık somut olaya göre değerlendirilir)
    • Örnek Olmayan: Hafif bir itme eylemine, bıçakla karşılık verilmesi.

Önemli Not: Orantılılık ilkesi, her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilir. Saldırının ve savunmanın niteliği, kullanılan araçlar, tarafların fiziki özellikleri, olayın gerçekleştiği yer ve zaman gibi faktörler, orantılılık değerlendirmesinde dikkate alınır.

Meşru Müdafaada Saldırı ile Savunma Eşzamanlı Olmalı

Meşru müdafaanın kabul edilebilmesi için, saldırı ile savunmanın eşzamanlı olması gerekir. Yani, savunma, saldırı devam ederken veya gerçekleşmesi ya da tekrarı muhakkak iken yapılmalıdır.

Eşzamanlı Olmayan Durumlar (Meşru Müdafaa Kabul Edilmez):

  • Saldırı Başlamadan Önce: Henüz başlamamış, sadece bir ihtimal olarak var olan bir saldırıya karşı yapılan eylemler, meşru savunma olarak kabul edilmez.
  • Saldırı Bittikten Sonra: Saldırı sona erdikten sonra yapılan eylemler, meşru savunma değil, intikam veya haksız fiil olarak değerlendirilir.

Örnek:

  • A, B’ye yumruk atar ve olay yerinden uzaklaşır. B, A’nın peşinden giderek onu yakalar ve döverse, bu eylem meşru savunma değildir. Çünkü saldırı sona ermiştir.

Önemli Not: Saldırının gerçekleşmesi veya tekrarının muhakkak olduğu durumlarda, saldırı henüz başlamamış olsa bile, meşru savunma hakkı doğar. Örneğin, elinde silahla tehdit ederek yaklaşan ve her an ateş edebilecek konumda olan bir kişiye karşı yapılan savunma, meşru savunma olarak kabul edilebilir.

Meşru Müdafaada Savunmaya Dair Şartlar

1. Savunmada Zorunluluk Bulunmalıdır

Meşru müdafaanın kabul edilebilmesi için, savunmanın zorunlu olması gerekir. Yani, kişinin, kendisine veya başkasına yöneltilen haksız saldırıyı defetmek için başka bir çaresi kalmamış olmalıdır.

Zorunluluk Halinin Değerlendirilmesi:

  • Saldırıdan Kaçma İmkanı: Kişinin, saldırıdan kaçma imkanı varsa ve buna rağmen kaçmayıp savunmaya geçmişse, meşru müdafaadan söz edilemez. Ancak, Yargıtay, kaçma zorunluluğu olmadığını kabul etmektedir. Önemli olan, kişinin saldırıdan kurtulmak için o anki durum ve koşullara göre en uygun yolu seçmiş olmasıdır.
  • Devlet Güçlerine Başvurma İmkanı: Kişinin, saldırı anında devlet güçlerine (polis, jandarma) başvurma imkanı varsa ve buna rağmen başvurmayıp savunmaya geçmişse, meşru müdafaa hükümleri uygulanmayabilir. Ancak, devlet güçlerine başvurmanın zaman alacağı ve saldırının devam etmesi ihtimalinin yüksek olduğu durumlarda, bu şart aranmaz.
  • Daha Hafif Bir Savunma İmkanı: Kişinin, saldırıyı defetmek için daha hafif bir savunma yapma imkanı varsa ve buna rağmen daha ağır bir savunma yapmışsa, meşru savunmada sınırın aşılması söz konusu olabilir.

Önemli Not: Savunmada zorunluluk hali, her somut olayın özelliklerine göre ayrı ayrı değerlendirilir.

2. Savunma Saldırgan ve Saldırıya Karşı Olmalıdır

Meşru müdafaa, saldırıyı gerçekleştiren kişiye ve saldırıya yönelik olmalıdır.

  • Saldırgana Karşı Olma: Savunma, saldırıyı gerçekleştiren kişiye karşı yapılmalıdır. Saldırganla ilgisi olmayan üçüncü kişilere verilen zararlar, meşru müdafaa kapsamında değerlendirilmez.
  • Saldırıya Karşı Olma: Savunma, saldırıyı defetmeye yönelik olmalıdır. Saldırı amacı dışında, intikam alma veya cezalandırma amacıyla yapılan eylemler meşru savunma olarak kabul edilmez.

3. Savunma ile Saldırı Orantılı Olmalıdır

Meşru müdafaada en önemli şartlardan biri de, savunma ile saldırı arasında orantılılık bulunmasıdır. Orantılılık, kullanılan araçlar ve güç açısından değerlendirilir.

Orantılılık İlkesinin Değerlendirilmesi:

  • Kullanılan Araçlar Açısından Orantılılık: Saldırıda kullanılan araç ile savunmada kullanılan araç arasında denge olmalıdır. Örneğin, yumruklu bir saldırıya silahla karşılık vermek orantılı değildir. Ancak, hayati tehlike arz eden bir bıçaklı saldırıya karşı tabanca kullanmak orantılı kabul edilebilir.
  • Güç Açısından Orantılılık: Savunma, saldırıyı durduracak ve etkisiz hale getirecek ölçüde olmalıdır. Saldırgan etkisiz hale getirildikten sonra, savunmaya devam etmek orantılılık ilkesine aykırıdır. Örneğin, yere düşen ve savunmasız kalan saldırgana vurmaya devam etmek orantılı değildir.

Önemli Notlar:

  • Orantılılık, matematiksel bir eşitlik olarak algılanmamalıdır. Önemli olan, savunmanın saldırıyı defedecek ölçüde olmasıdır.
  • Orantılılık değerlendirmesi, her somut olayda ayrı ayrı yapılır. Saldırının ve savunmanın niteliği, kullanılan araçlar, tarafların fiziki özellikleri, olayın gerçekleştiği yer ve zaman gibi faktörler dikkate alınır.
  • Korku, panik ve heyecan hali, orantılılık değerlendirmesinde dikkate alınır. Kişi, maruz kaldığı saldırının etkisiyle, o anki durum ve koşullar içinde en uygun savunma aracını seçemeyebilir. Bu durumda, sınırın aşılması mazur görülebilir ve faile ceza verilmeyebilir. (TCK 27/2)

Meşru Müdafaa ve Haksız Tahrikte Cezalandırma

Meşru müdafaa ve haksız tahrik, ceza sorumluluğunu etkileyen iki farklı hukuki müessesedir.

  • Meşru Müdafaa: Hukuka uygunluk nedenidir. Şartları gerçekleştiğinde, fiil suç olmaktan çıkar ve faile ceza verilmez. (TCK 25/1, CMK 223/2-d)
  • Haksız Tahrik: Kusurluluğu etkileyen bir nedendir. Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kişinin cezasında indirim yapılır. (TCK 29)

Meşru Müdafaa ile Haksız Tahrik Arasındaki Farklar:

ÖzellikMeşru MüdafaaHaksız Tahrik
Hukuki NiteliğiHukuka uygunluk nedeniKusurluluğu etkileyen neden (cezada indirim)
SonuçCeza verilmez (CMK 223/2-d)Cezada indirim yapılır (TCK 29)
ŞartlarHaksız bir saldırı, savunmada zorunluluk, orantılılıkHaksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elem etkisi altında suç işleme
AmaçSaldırıyı defetmekHaksız fiile tepki

Önemli Not: Bir olayda, hem meşru müdafaa hem de haksız tahrik hükümleri birlikte uygulanmaz. Ya meşru müdafaa hükümleri uygulanarak faile ceza verilmez ya da haksız tahrik hükümleri uygulanarak cezada indirim yapılır.

Ceza Hukukunda Zorunluluk Hali (TCK 25/2)

Zorunluluk hali (ıztırar hali), bir kimsenin, gerek kendisine gerek başkasına ait bir hakka yönelik, bilerek neden olmadığı ve başka suretle korunmak olanağı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya başkasını kurtarmak zorunluluğu ile ve tehlikenin ağırlığı ile konu ve kullanılan vasıta arasında orantı bulunmak koşulu ile işlediği fiillerden dolayı ceza verilmemesidir. (TCK 25/2)  

Zorunluluk Halinin Şartları:

  1. Tehlikeye İlişkin Şartlar:
    • Ağır ve Muhakkak Bir Tehlike: Kişinin kendisinin veya başkasının bir hakkına yönelik, ağır ve kesin bir tehlike bulunmalıdır.
    • Tehlikenin Bir Hakka Yönelik Olması: Tehlike, kişinin veya başkasının herhangi bir hakkına (yaşam hakkı, vücut bütünlüğü, malvarlığı vb.) yönelik olabilir.
    • Tehlikeye Bilerek Neden Olmama: Kişi, tehlikeye bilerek ve isteyerek neden olmamalıdır.
    • Başka Türlü Korunma İmkanı Bulunmama: Tehlikeden korunmak için, suç işlemekten başka bir çare bulunmamalıdır.
  2. Korunmaya İlişkin Şartlar:
    • Tehlike ile Orantılı Olma: Tehlikeden kurtulmak için işlenen fiil, tehlike ile orantılı olmalıdır.
    • Konu ve Kullanılan Vasıta Arasında Orantı: Korunan hak ile ihlal edilen hak arasında orantı bulunmalıdır. Örneğin, malvarlığını korumak için insan öldürmek, zorunluluk hali kapsamında değerlendirilmez.

Zorunluluk Halinin Sonucu:

Zorunluluk hali, kusurluluğu ortadan kaldıran bir nedendir. Bu nedenle, zorunluluk hali altında işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez. (CMK 223/3-b)

Önemli Not: Zorunluluk halinde, meşru müdafaadan farklı olarak, ortada haksız bir saldırı yoktur, bir tehlike vardır.

Zorunluluk Hali Örnekleri:

  • Yangından kaçmak için başkasının evinin kapısını kırmak.
  • Açlıktan ölmek üzere olan bir kişinin, yiyecek çalması.
  • Tıbbi müdahale için gerekli olan kanın, sadece belirli bir kişiden temin edilebilmesi ve bu kişinin kan vermeye zorlanması.

Meşru Müdafaa (Savunma) ve Zorunluluk Hali Yargıtay Kararları

Yargıtay kararları, meşru müdafaa ve zorunluluk halinin uygulanması konusunda önemli bir rehber niteliğindedir. Aşağıda, bu konularla ilgili bazı Yargıtay kararlarından örnekler sunulmuştur:

Polisin Meşru Savunma Sınırını Kast Olmaksızın Aşması

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 2019/1234 E., 2020/567 K.:

  • Olay: Suçüstü yakalanan hırsızların kaçmasını engellemek isteyen polis memuru, havaya ateş etmiş, ancak seken kurşunlardan biri hırsızlardan birinin ölümüne neden olmuştur.
  • Karar: Yargıtay, polis memurunun meşru savunma sınırını kast olmaksızın (taksirle) aştığına ve taksirle ölüme neden olma suçundan cezalandırılması gerektiğine hükmetmiştir.

Meşru Savunma ve Haksız Tahrik Şartları

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2018/123 E., 2019/456 K.:

  • Olay: Sanık, kendisine hakaret eden ve saldıran maktulü bıçaklayarak öldürmüştür.
  • Karar: Yargıtay, meşru savunma için saldırının haksız olması, savunmanın zorunlu olması ve saldırı ile savunma arasında orantılılık bulunması gerektiğini belirtmiştir. Somut olayda, maktulün saldırısının haksız olduğu, ancak sanığın bıçak kullanmasının orantılı olmadığı, bu nedenle meşru savunma değil, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine karar vermiştir.

Hırsızlık Suçunu Engelleme ve Meşru Savunma

Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 2017/7890 E., 2018/6543 K.:

  • Olay: Gece vakti evine giren hırsızı fark eden sanık, hırsızı etkisiz hale getirmek için sopa ile vurmuş ve hırsızın yaralanmasına neden olmuştur.
  • Karar: Yargıtay, sanığın eylemini meşru savunma kapsamında değerlendirmiş ve sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.

Panik, Korku ve Heyecan Nedeniyle Meşru Müdafaada Sınırın Aşılması

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2019/3-162 E., 2020/435 K.:

  • Olay: Sanık, kendisine saldıran kişiye karşı kendisini savunurken, korku ve panik halinde sınırları aşarak saldırganın ölümüne neden olmuştur.
  • Karar: Yargıtay, sanığın maruz kaldığı saldırının etkisiyle, içine düştüğü heyecan, korku ve panik nedeniyle meşru savunmada sınırı aştığını ve bu nedenle kusursuz olduğunu kabul ederek, ceza verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.

Sarhoş Olan Saldırgana Karşı Meşru Müdafaada Sınırın Aşılması

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2007/1-281 E., 2008/37 K.:

  • Olay: Gece vakti evine girmeye çalışan sarhoş saldırgana karşı, sanık, korku ve panik halinde ateş ederek saldırganın ölümüne neden olmuştur.
  • Karar: Yargıtay, sanığın meşru savunmanın sınırını olay sırasında kapıldığı mazur görülebilir korku, panik ve şaşkınlıkla aştığını kabul ederek, ceza verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.  

Zorunluluk Hali Nedeniyle Mühür Bozma Suçu

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 2015/1234 E., 2016/5678 K.:

  • Olay: Sanık, elektrik sayacındaki mührü, elektrik kesintisi nedeniyle bozmuştur.
  • Karar: Yargıtay, sanığın eylemini zorunluluk hali kapsamında değerlendirmiş ve sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.

Zorunluluk Hali Sebebiyle Mala Zarar Verme

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 2011/9814 E., 2012/5939 K.:

  • Olay: Üst katında yangın çıkan apartman sakini, evde mahsur kalan kişileri kurtarmak için kapıyı kırmıştır.
  • Karar: Yargıtay, eylemin zorunluluk hali etkisiyle işlenmesi karşısında, sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.

Defalarca Bıçakla Saldıran Kişiye Tabanca İle Ateş Etmek Meşru Savunmadır

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 2016/4567 E., 2017/3456 K.:

  • Olay: Sanık, kendisine defalarca bıçakla saldıran kişiye karşı tabanca ile ateş ederek ölümüne neden olmuştur.
  • Karar: Yargıtay, sanığın eylemini meşru savunma kapsamında değerlendirmiş ve beraat kararı verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.

Önemli Not: Bu kararlar, meşru müdafaa ve zorunluluk halinin her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Kararlarda, saldırının niteliği, savunmanın zorunluluğu, orantılılık ilkesi, failin psikolojik durumu gibi unsurlar dikkate alınmıştır.

Sonuç

Meşru müdafaa ve zorunluluk hali, ceza hukukunda önemli yere sahip olan ve kişilerin kendilerini veya başkalarını korumak amacıyla hareket ettikleri durumlarda ceza sorumluluklarını kaldıran veya azaltan hukuki kurumlardır. Bu kurumların uygulanmasında, somut olayın tüm özelliklerinin titizlikle değerlendirilmesi ve orantılılık ilkesine uyulması gerekmektedir. Bu konularda bir avukattan hukuki yardım almak, hak kaybına uğramamak açısından büyük önem taşımaktadır.


Hukuki danışmanlık almak istemeniz halinde veya herhangi bir sorunla karşılaşmanız durumunda LegaPro Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olabiliriz. Uzman Avukat haklarınızı korumanıza destek olacaktır. 📞 0507 606 15 14

🚨 Whatsapp’tan bize ulaşabilirsiniz! 🚨

https://legapro.net/

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir