İHTİYARİ ARABULUCULUK NEDİR?
İhtiyari Arabuluculuk: Tarafların Seçimi, Avantajları ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
İhtiyari arabuluculuk, tarafların kendi istekleriyle başvurabildiği bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Kanunda açıkça belirtilen zorunlu arabuluculuk halleri dışında kalan tüm hukuki uyuşmazlıklarda uygulanabilir. Tarafların istek ve iradeleri doğrultusunda ilerleyen bu süreç, mahkeme yoluna göre daha hızlı, ekonomik ve esnek bir çözüm sunar.
İhtiyari Arabuluculuğun Avantajları:
- Hızlılık: Mahkeme süreçlerine göre çok daha hızlı sonuçlanır.
- Ekonomik: Mahkeme masrafları ve avukatlık ücretleri gibi maliyetlerden kaçınılır.
- Gizlilik: Taraflar arasındaki görüşmeler gizlidir ve mahkeme kayıtlarına geçmez.
- Kontrol: Taraflar, çözüm sürecini ve anlaşmanın içeriğini kontrol edebilirler.
- Win-Win Çözümü: Tarafların karşılıklı çıkarlarına uygun bir çözüm bulma imkanı sağlar.
- İlişkilerin Korunması: Taraflar arasındaki ilişkilerin daha az zarar görmesini sağlar.
İhtiyari Arabuluculukta Dikkat Edilmesi Gerekenler:
- İyi Niyet: Tarafların iyi niyetle hareket etmesi ve uzlaşmaya açık olması önemlidir.
- Eşitlik: Taraflar arasında eşitlik ilkesi gözetilmelidir.
- Gizlilik: Arabuluculuk görüşmeleri gizli tutulmalıdır.
- Gönüllülük: Taraflar, arabuluculuk sürecine katılma ve anlaşma yapma konusunda özgürdürler.
- Bağlayıcılık: Tarafların anlaşmaya varması halinde, anlaşma mahkeme kararı gibi bağlayıcı olur.
İhtiyari Arabuluculuk Süreci Nasıl İşler?
- Arabulucu Seçimi: Taraflar, ortak bir kararla arabulucu seçerler.
- Görüşmelerin Düzenlenmesi: Arabulucu, taraflarla görüşmelerin zamanını ve yerini belirler.
- Görüşmeler: Taraflar, arabulucu eşliğinde sorunlarını tartışır ve çözüm önerileri üzerinde çalışırlar.
- Anlaşma veya Tutanak: Taraflar anlaşmaya varırlarsa, arabulucu bir anlaşma tutanağı düzenler. Anlaşma sağlanamazsa, arabulucu bir son tutanak düzenler.
Sonuç:
İhtiyari arabuluculuk, tarafların kendi istekleriyle başvurabildiği ve birçok avantajı olan bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Ancak, bu sürecin başarılı olabilmesi için tarafların iyi niyetle hareket etmesi ve uzlaşmaya açık olması gerekmektedir.
İhtiyari Arabuluculuk Nedir?
İhtiyari arabuluculuk, kanunla belirlenen dava türlerinde tarafların mahkemeye başvurmadan önce veya dava sürecinde kendi istekleriyle başvurabilecekleri alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Taraflar, aralarındaki anlaşmazlığı çözmek için bir arabulucu eşliğinde görüşmeler yaparlar.
İhtiyari Arabuluculuğun Özellikleri:
- Gönüllülük Esastır: Taraflar, arabuluculuk sürecine başvurma ve süreci sürdürme konusunda tamamen özgürdürler.
- Arabulucu Karar Vermez: Arabulucu, taraflar arasında bir hakem veya yargıç gibi karar vermez. Sadece tarafsız bir üçüncü kişi olarak, tarafların birbirlerini anlamalarına ve karşılıklı kabul edilebilir bir çözüm bulmalarına yardımcı olur.
- Gizlilik: Arabuluculuk görüşmeleri gizlidir. Taraflar ve arabulucu, görüşmelerde ortaya çıkan bilgileri üçüncü kişilerle paylaşamaz.
- Esneklik: Arabuluculuk süreci, tarafların ihtiyaçlarına göre şekillenebilir. Görüşmelerin zamanı, yeri ve şekli taraflarca belirlenir.
- Maliyet ve Zaman Tasarrufu: Mahkeme süreçlerine göre daha hızlı ve daha az maliyetli bir çözüm yoludur.
İhtiyari Arabuluculuğun Uygulanabileceği Alanlar:
İhtiyari arabuluculuk, kanunla belirlenen bazı özel hukuk uyuşmazlıklarında uygulanabilir. Bu uyuşmazlıklar arasında şunlar sayılabilir:
- Ticaret hukuku uyuşmazlıkları
- Tüketici uyuşmazlıkları
- Kira uyuşmazlıkları
- Kat mülkiyeti uyuşmazlıkları
- Komşu hakkı uyuşmazlıkları
- Miras hukuku uyuşmazlıkları
- Aile hukuku uyuşmazlıkları (boşanma, velayet, nafaka vb.)
İhtiyari Arabuluculuğun Avantajları:
- Hızlı ve Ekonomik: Mahkeme sürecine göre daha hızlı ve daha az maliyetlidir.
- Gizlilik: Tarafların özel hayatlarının gizliliği korunur.
- Kontrol: Taraflar, sürecin kontrolünü ellerinde tutar ve kendi çözümlerini üretebilirler.
- Kalıcı Çözüm: Tarafların kendi çözümlerini üretmeleri, anlaşmanın daha kalıcı olmasını sağlar.
- İlişkilerin Korunması: Taraflar arasındaki ilişkilerin daha az zarar görmesini sağlar.
Sonuç:
İhtiyari arabuluculuk, uyuşmazlıkların mahkemeye gitmeden çözülmesi için etkili bir yöntemdir. Tarafların kendi çözümlerini üretmelerine ve karşılıklı anlaşmalarına olanak tanıyarak daha hızlı, daha az maliyetli ve daha kalıcı çözümler bulunmasına katkı sağlar.
İhtiyari Arabuluculuk: Hangi Davalar İçin Başvurulabilir?
İhtiyari arabuluculuk, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri özel hukuk uyuşmazlıklarında, dava açmadan önce veya dava süresince başvurabilecekleri alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Kanunda belirtilen zorunlu arabuluculuk halleri dışında kalan tüm özel hukuk uyuşmazlıklarında ihtiyari arabuluculuk yoluna başvurulabilir.
İhtiyari Arabuluculuğa Başvurulabilecek Davalar:
İhtiyari arabuluculuk, genel olarak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri her türlü özel hukuk uyuşmazlığında başvurulabilir. Bunlara örnek olarak şunlar verilebilir:
- Sözleşmelerden Kaynaklanan Uyuşmazlıklar: Kira sözleşmeleri, hizmet sözleşmeleri, satış sözleşmeleri gibi her türlü sözleşmeden doğan uyuşmazlıklar.
- Taşınır ve Taşınmazlara İlişkin Uyuşmazlıklar: Taşınır veya taşınmaz malların paylaşımı, el atmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi gibi davalar.
- Miras Hukuku Uyuşmazlıkları: Mirasın paylaşımı, vasiyetnameden doğan uyuşmazlıklar gibi davalar.
- Aile Hukuku Uyuşmazlıkları: Boşanma, velayet, nafaka gibi davalar.
- İş Hukuku Uyuşmazlıkları (Zorunlu Arabuluculuk Kapsamı Dışında Kalanlar): Kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti gibi alacak davaları.
- Tüketici Hukuku Uyuşmazlıkları (Zorunlu Arabuluculuk Kapsamı Dışında Kalanlar): Belirli bir değerin altındaki uyuşmazlıklar.
- Maddi ve Manevi Tazminat Davaları: Trafik kazaları, iş kazaları, haksız fiil gibi olaylardan kaynaklanan tazminat davaları.
- Diğer Özel Hukuk Uyuşmazlıkları: Komşu hakkı, haksız rekabet, fikri mülkiyet gibi konularda açılan davalar.
Zorunlu Arabuluculuk ile Karıştırılmamalıdır:
İhtiyari arabuluculuk, zorunlu arabuluculuktan farklıdır. Zorunlu arabuluculuk, kanunda belirtilen belirli dava türlerinde dava açmadan önce başvurulması zorunlu olan bir süreçtir. İhtiyari arabuluculukta ise taraflar kendi istekleriyle arabulucuya başvurabilirler.
Sonuç:
İhtiyari arabuluculuk, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri birçok özel hukuk uyuşmazlığında başvurulabilecek etkili bir çözüm yoludur. Mahkeme süreçlerine göre daha hızlı, ekonomik ve esnek olan bu yöntem, tarafların kendi çözümlerini üretmelerine ve ilişkilerini korumalarına yardımcı olur.
Hangi Davalar İçin İhtiyari Arabuluculuğa Başvurulamaz?
İhtiyari arabuluculuk, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri özel hukuk uyuşmazlıkları için geçerli bir çözüm yoludur. Ancak, bazı dava türleri için ihtiyari arabuluculuğa başvurulamaz. Bu davalar genel olarak şu şekilde sıralanabilir:
- Kamu Düzenini İlgilendiren Davalar:
- Vergi davaları
- Ceza davaları
- İdari davalar (yürütmenin durdurulması, iptali gibi)
- Kişilerin İradesinin Esas Alınmadığı Davalar:
- Aile hukuku davaları (boşanma, velayet, nafaka gibi)
- Miras davaları
- Kişilik haklarına ilişkin davalar (isim değişikliği, soybağı gibi)
- Sözleşmeye Dayanmayan Davalar:
- Haksız fiil davaları (trafik kazası, mala zarar verme gibi)
- Komşu hakkı davaları
Örnekler:
- Bir trafik kazası sonucu oluşan maddi ve manevi tazminat talebi için ihtiyari arabuluculuğa başvurulamaz.
- Boşanma, velayet veya nafaka gibi aile hukuku davalarında ihtiyari arabuluculuk yolu kullanılamaz.
- Vergi borcu veya ceza davası gibi kamu düzenini ilgilendiren davalar için ihtiyari arabuluculuk mümkün değildir.
Önemli Not:
Yukarıda belirtilenler genel bir çerçeve olup, her somut olayın kendine özgü özellikleri dikkate alınarak ihtiyari arabuluculuğa başvurulup başvurulamayacağı değerlendirilmelidir. Bu konuda bir avukata danışmanız faydalı olacaktır.
İhtiyari Arabuluculuk Süreci: Adım Adım Çözüm Yolculuğu
İhtiyari arabuluculuk, tarafların kendi rızalarıyla başvurdukları ve çözüm odaklı bir yaklaşımla uyuşmazlıkları çözmeyi hedefleyen bir yöntemdir. Bu süreç, belirli aşamalardan oluşur ve her aşama, tarafların anlaşmaya varması için önemli bir adım niteliği taşır.
1. Arabulucunun Atanması:
İhtiyari arabuluculuk sürecinin ilk adımı, tarafların ortak bir kararla arabulucu seçmesidir. Arabulucu, tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişi olarak, taraflar arasındaki iletişimi kolaylaştırır ve çözüm bulma sürecine rehberlik eder.
2. Hazırlık Çalışmaları:
Arabulucu atandıktan sonra, taraflarla iletişime geçerek uyuşmazlığın niteliği, tarafların beklentileri ve talepleri hakkında bilgi alır. Bu bilgiler doğrultusunda, arabuluculuk sürecini planlar ve tarafları ilk toplantıya davet eder.
3. İlk Toplantı:
İlk toplantıda, arabulucu tarafları süreç hakkında bilgilendirir, arabuluculuk ilkelerini açıklar ve tarafların birbirlerini dinlemelerine ve anlamalarına yardımcı olur. Taraflar, uyuşmazlıkla ilgili görüşlerini ve taleplerini açıkça ifade etme fırsatı bulurlar.
4. Konuya İlişkin İnceleme ve Araştırmalar:
Arabulucu, tarafların beyanları ve sunulan belgeler doğrultusunda uyuşmazlıkla ilgili inceleme ve araştırmalar yapar. Gerekirse, uzman görüşü alabilir veya ek bilgi talep edebilir. Bu aşama, uyuşmazlığın daha iyi anlaşılmasını ve çözüm yollarının belirlenmesini sağlar.
5. Taraflar Arasında Müzakereler:
Arabulucu, taraflar arasında müzakerelerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesini sağlar. Tarafların birbirlerini anlamalarına, empati kurmalarına ve ortak bir çözüm bulma yolunda ilerlemelerine yardımcı olur.
6. Arabuluculuk Sürecinin Sona Ermesi:
Taraflar anlaşmaya varırlarsa, arabulucu bir anlaşma tutanağı hazırlar. Bu tutanak, taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır ve mahkeme kararı gibi icra edilebilir niteliktedir. Taraflar anlaşmaya varamazlarsa, arabulucu bir son tutanak düzenler ve süreç sona erer.
7. Arabuluculuk Anlaşmasının Hazırlanması (Anlaşma Sağlanması Durumunda):
Taraflar anlaşmaya vardıklarında, arabulucu anlaşmanın şartlarını içeren bir anlaşma metni hazırlar. Bu metin, taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır ve hukuken bağlayıcı hale gelir.
Önemli Notlar:
- İhtiyari arabuluculuk sürecinde aşamalar arasında kesin bir sıralama zorunluluğu yoktur.
- Arabulucu, sürecin her aşamasında tarafların ihtiyaçlarına göre esnek davranabilir.
- İhtiyari arabuluculuk, tarafların kendi çözümlerini üretmelerine ve ilişkilerini korumalarına olanak tanıyan etkili bir yöntemdir.
Sonuç:
İhtiyari arabuluculuk süreci, uyuşmazlıkların çözümünde önemli bir alternatif sunar. Tarafların aktif katılımıyla, hızlı, ekonomik ve dostane bir çözüm bulma imkanı sağlar. Bu süreçte arabulucunun rolü, tarafların iletişimini kolaylaştırmak, çözüm önerileri sunmak ve anlaşmaya varılmasına yardımcı olmaktır.
İhtiyari Arabuluculuk Ücreti: 2024 Tarifesi ve Ödeme Şekli
İhtiyari arabuluculuk sürecinde, arabulucu sunduğu hizmet karşılığında ücret talep etme hakkına sahiptir. Bu ücret, arabuluculuk faaliyeti başlamadan önce avans olarak da talep edilebilir.
Ücret Belirleme:
Arabulucunun ücreti, taraflar arasında aksi kararlaştırılmadığı sürece, faaliyetin sona erdiği tarihte yürürlükte olan Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi‘ne göre belirlenir. Taraflar, bu tarifede belirtilen asgari ücretin altında bir ücret üzerinde anlaşamazlar.
2024 Yılı Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi:
- Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen hukuki uyuşmazlıklarda:
- İlk 100.000 TL için: Anlaşma tutarının %6’sı
- 100.001 TL’den 200.000 TL’ye kadar olan kısım için: Anlaşma tutarının %5’i
- 200.001 TL’den 500.000 TL’ye kadar olan kısım için: Anlaşma tutarının %4’ü
- 500.001 TL’den 1.000.000 TL’ye kadar olan kısım için: Anlaşma tutarının %3’ü
- 1.000.001 TL’den sonrası için: Anlaşma tutarının %2’si
- Konusu para olmayan uyuşmazlıklarda:
- Saatlik ücret: 120 TL (her bir taraf için)
- Toplantı başına azami ücret: 960 TL (her bir taraf için)
Ücret ve Masrafların Ödenmesi:
Arabulucunun ücreti ve arabuluculuk faaliyeti için yaptığı masraflar, kural olarak taraflarca eşit olarak karşılanır. Ancak, taraflar farklı bir ödeme şekli üzerinde anlaşabilirler. Örneğin, bir taraf ücretin tamamını veya daha büyük bir kısmını ödemeyi kabul edebilir.
Örnek:
Taraflar, 80.000 TL’lik bir alacak uyuşmazlığını arabuluculuk yoluyla çözmüş olsunlar. 2024 tarifesine göre, arabulucunun ücreti 80.000 TL * %6 = 4.800 TL olacaktır. Taraflar aksi yönde bir anlaşma yapmadıkları sürece, her biri 2.400 TL ödemekle yükümlü olacaktır.
Sonuç:
İhtiyari arabuluculuk ücreti, tarafların anlaşmazlıklarını çözmek için başvurdukları bir hizmetin karşılığıdır. Bu ücret, arabuluculuk sürecinin etkinliğini ve arabulucunun tarafsızlığını sağlamak amacıyla belirli bir tarife üzerinden hesaplanır. Taraflar, bu ücretin ödenmesi konusunda anlaşmaya varabilirler.
Arabulucunun Belirlenmesi
İhtiyari arabuluculuk sürecinde arabulucunun belirlenmesi iki şekilde gerçekleşebilir:
- Tarafların Anlaşması:
Taraflar, aralarında anlaşarak arabuluculuk siciline kayıtlı bir arabulucuyu seçebilirler. Bu durumda, seçilen arabulucuya birlikte başvurarak süreci başlatırlar.
- Arabuluculuk Bürosuna Başvuru:
Taraflar, ortak bir arabulucu üzerinde anlaşamazlarsa, adliyedeki arabuluculuk bürosuna başvurabilirler. Büro, taraflara uygun bir arabulucu ataması yapar. Bu atama, genellikle UYAP sistemi üzerinden rastgele yapılır.
Arabulucunun Bilgilendirilmesi:
Arabulucu belirlendikten sonra, tarafların iletişim bilgileri arabuluculuk bürosuna verilir. Büro, bu bilgileri arabulucuya ileterek taraflarla iletişim kurmasını sağlar.
Önemli Notlar:
- Taraflar, arabulucu seçimi konusunda anlaşamazlarsa, arabuluculuk bürosu tarafından atanan arabulucuyu kabul etmek zorundadırlar.
- Arabuluculuk sürecinin sağlıklı yürüyebilmesi için tarafların arabulucuya doğru ve eksiksiz bilgi vermeleri önemlidir.
- Arabuluculuk süreci gizlidir ve arabulucu, tarafların kendisine verdiği bilgileri üçüncü kişilerle paylaşamaz.
Arabulucunun belirlenmesi, ihtiyari arabuluculuk sürecinin ilk adımıdır. Bu aşamada doğru bir arabulucu seçimi, sürecin başarısı için önemlidir. Taraflar, arabulucunun tarafsız, deneyimli ve iletişim becerileri güçlü olmasına dikkat etmelidirler.
Arabuluculuk Sürecinde Hazırlık Çalışmaları: Tarafların Bilgilendirilmesi ve İlk Toplantı Planlaması
Arabuluculuk sürecinin başlangıcında, atanan arabulucu, tarafların sürece hazırlanmalarını ve süreci anlamalarını sağlamak için önemli hazırlık çalışmaları yapar. Bu çalışmalar, tarafların haklarını ve sorumluluklarını bilmelerini, sürecin işleyişini anlamalarını ve ilk toplantıya hazırlanmalarını amaçlar.
Tarafların Bilgilendirilmesi:
Arabulucu, taraflarla iletişime geçerek arabuluculuk süreci, arabulucunun rolü, tarafların hak ve yükümlülükleri, gizlilik ilkesi, sürecin maliyeti gibi konularda bilgi verir. Bu bilgilendirme, genellikle e-posta veya telefon yoluyla yapılır. Tarafların soruları varsa, arabulucu bu soruları cevaplar ve süreçle ilgili tüm endişelerini gidermeye çalışır.
Arabuluculuk Sözleşmesi:
Arabulucu, taraflarla bir arabuluculuk sözleşmesi yapar. Bu sözleşme, yazılı veya sözlü olabilir. Sözleşmede, arabuluculuk sürecinin nasıl yürütüleceği, tarafların hak ve yükümlülükleri, gizlilik ilkesi, arabuluculuk ücreti gibi konular yer alır. Arabuluculuk sözleşmesi, taraflar ve arabulucu arasında bir güven ortamı oluşturur ve sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülmesini sağlar.
İlk Toplantı Planlaması:
Hazırlık aşamasında arabulucu, ilk toplantının yapılacağı yer ve zamanı belirlemek için taraflarla iletişime geçer. Tarafların ortak bir karara varması durumunda, ilk toplantı belirlenen yer ve zamanda yapılır. Ancak, taraflar arasında anlaşmazlık çıkarsa, arabulucu tarafsız bir yer ve zaman belirleyerek tarafları bilgilendirir.
İlk Toplantının Önemi:
İlk toplantı, arabuluculuk sürecinin en önemli aşamalarından biridir. Bu toplantıda, taraflar birbirlerini ve arabulucuyu daha yakından tanır, uyuşmazlıkla ilgili görüşlerini ve beklentilerini açıklarlar. Arabulucu, tarafların birbirlerini dinlemelerini ve anlamalarını sağlar, çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemeleri için onları teşvik eder.
Sonuç:
Hazırlık çalışmaları, arabuluculuk sürecinin başarılı bir şekilde yürütülmesi için önemlidir. Tarafların bilgilendirilmesi, arabuluculuk sözleşmesinin yapılması ve ilk toplantının planlanması, sürecin temelini oluşturur. Bu aşamaların titizlikle yürütülmesi, tarafların uzlaşma yolunda ilerlemesine ve uyuşmazlığın adil ve hızlı bir şekilde çözülmesine katkı sağlar.
İlk Toplantının Yapılması
İhtiyari arabuluculuk sürecinde ilk toplantı, arabulucu ve tarafların bir araya gelerek uyuşmazlığı çözmeye yönelik ilk adımları attıkları önemli bir aşamadır. Bu toplantıda, tarafların birbirlerini ve arabulucuyu tanıması, güven ortamının oluşturulması ve uyuşmazlığın temel dinamiklerinin belirlenmesi amaçlanır.
İlk Toplantıda Neler Yapılır?
- Tanışma ve Sürecin Açıklanması: Arabulucu, tarafları karşılar ve kendisini tanıtır. Arabuluculuk sürecinin nasıl işleyeceğini, tarafların hak ve sorumluluklarını, gizlilik ilkesini ve sürecin işleyişine dair diğer önemli hususları açıklar.
- Tarafların Kendilerini ve Sorunlarını Anlatması: Taraflar, sırayla kendilerini tanıtır, uyuşmazlıkla ilgili düşüncelerini, duygularını ve beklentilerini anlatır. Bu aşamada, arabulucu aktif dinleme becerilerini kullanarak tarafların birbirlerini anlamalarına yardımcı olur.
- Sorunun Ortaya Konması ve Tarafların Taleplerinin Belirlenmesi: Arabulucu, tarafların anlattıklarından yola çıkarak sorunun ne olduğunu ve tarafların birbirlerinden taleplerini netleştirir. Bu aşamada, tarafların taleplerinin altında yatan ihtiyaç ve çıkarların belirlenmesi de önemlidir.
- Çözüm Seçeneklerinin Tartışılması: Arabulucu, taraflarla birlikte soruna yönelik olası çözüm seçeneklerini tartışır. Bu aşamada, yaratıcı düşünce teknikleri kullanılarak farklı alternatifler üretilebilir.
- Anlaşma Sağlanması veya Sürecin Sonlandırılması: Taraflar, bir çözüm üzerinde anlaşmaya varırlarsa, arabulucu tarafından bir anlaşma tutanağı düzenlenir. Anlaşma sağlanamazsa, arabulucu süreci sonlandırır ve taraflar dava yoluna gidebilirler.
Özel Görüşmeler:
Tarafların kurallara uygun bir şekilde görüşmeyi sürdürememesi veya bazı konularda daha rahat konuşmak istemeleri durumunda, arabulucu taraflarla özel olarak görüşebilir. Bu görüşmeler gizli tutulur ve diğer tarafa aktarılmaz.
İlk Toplantının Önemi:
İlk toplantı, arabuluculuk sürecinin temelini oluşturur. Bu toplantıda kurulan güven ortamı, tarafların birbirlerini anlamaları ve çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemeleri için önemlidir. İlk toplantıda yaşanan olumlu gelişmeler, sürecin başarıyla sonuçlanması için önemli bir adım olabilir.
Arabuluculuk Sürecinin Sona Ermesi ve Son Tutanak
Arabuluculuk süreci, çeşitli nedenlerle sona erebilir. Bu nedenlerin gerçekleşmesi durumunda arabulucu tarafından bir son tutanak düzenlenir ve süreç resmi olarak tamamlanır.
Arabuluculuk Sürecinin Sona Erme Haller:
- Tarafların Anlaşması: Tarafların arabuluculuk süreci içerisinde uyuşmazlığı çözerek anlaşmaya varması halinde süreç sona erer. Bu durumda arabulucu, tarafların anlaşmasını içeren bir anlaşma tutanağı düzenler.
- Çözümsüzlük Durumu: Arabulucu, tarafların uzlaşmasının mümkün olmadığına kanaat getirirse, süreci sonlandırabilir ve bir son tutanak düzenler.
- Taraflardan Birinin Çekilmesi: Taraflar, arabuluculuk sürecinden istedikleri zaman çekilebilirler. Bu durumda da arabulucu bir son tutanak düzenler.
- Tarafların Süreci Bitirme Anlaşması: Taraflar, arabuluculuk sürecini devam ettirmek istemezlerse, ortak bir kararla süreci sonlandırabilirler. Bu durumda da bir son tutanak düzenlenir.
- Uyuşmazlığın Arabuluculuğa Uygun Olmaması: Uyuşmazlık, arabuluculuk yöntemi ile çözülemeyecek nitelikte ise (örneğin, ceza hukuku davaları), arabulucu süreci sonlandırabilir ve bir son tutanak düzenler.
- Taraflardan Birinin Ölümü: Taraflardan birinin ölümü halinde arabuluculuk süreci kendiliğinden sona erer ve arabulucu bir son tutanak düzenler.
Son Tutanak ve Bildirim:
Arabuluculuk süreci sona erdiğinde, arabulucu tarafından bir son tutanak düzenlenir. Bu tutanakta, tarafların anlaşmaya varıp varmadığı, anlaşmanın içeriği, anlaşma sağlanamadıysa tarafların talepleri gibi bilgiler yer alır. Son tutanak, taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır ve Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilir.
Sonuç:
Arabuluculuk sürecinin sona ermesi, tarafların anlaşması veya anlaşamaması gibi farklı şekillerde gerçekleşebilir. Her durumda, arabulucu tarafından düzenlenen son tutanak, sürecin resmi olarak tamamlandığını gösterir ve tarafların haklarını korur.
Arabuluculuk Anlaşmasının Hazırlanması
Zorunlu veya ihtiyari arabuluculuk sürecinde taraflar anlaşmaya vardıklarında, bu anlaşmanın yazılı hale getirilmesi önemlidir. Bu yazılı belge, arabuluculuk anlaşması veya son tutanak olarak adlandırılır.
Anlaşmanın Yazılı Olması Zorunlu Mu?
Hukuki açıdan, tarafların anlaşmaya uyacaklarına dair güvenleri varsa, anlaşmanın yazılı olması zorunlu değildir. Ancak, uygulamada yaşanabilecek olası anlaşmazlıkların önüne geçmek ve anlaşmanın içeriğini netleştirmek için yazılı bir anlaşma yapılması tavsiye edilir.
Anlaşmanın İçeriği:
Arabuluculuk anlaşması, tarafların uzlaştığı tüm konuları içermelidir. Bu konular arasında şunlar bulunabilir:
- Uyuşmazlığın konusu olan olaylar ve tarafların bu olaylara ilişkin görüşleri
- Tarafların birbirlerinden beklentileri ve talepleri
- Tarafların anlaşmaya vardıkları çözüm yolları
- Anlaşmanın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
- Tarafların anlaşmaya uymamaları halinde ne yapılacağı
Anlaşmanın İmzalanması:
Arabuluculuk anlaşması, taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır. İmzalanan anlaşma, taraflar için bağlayıcı hale gelir ve mahkeme kararı gibi icra edilebilir.
Anlaşmanın Tescili:
Bazı durumlarda, arabuluculuk anlaşmasının mahkemede tescil ettirilmesi gerekebilir. Örneğin, anlaşma ile bir taşınmazın devri kararlaştırılmışsa, tapuda tescil için mahkeme kararı gerekmektedir.
Anlaşmanın İptali:
Arabuluculuk anlaşması, ancak kanunda belirtilen sınırlı hallerde iptal edilebilir. Bu haller arasında anlaşmanın hukuka veya ahlaka aykırı olması, tarafların iradesinin sakat olması gibi durumlar sayılabilir.
Sonuç:
Arabuluculuk anlaşması, tarafların uyuşmazlığı kendi aralarında çözmelerine ve mahkeme sürecinden kaçınmalarına olanak tanıyan önemli bir belgedir. Anlaşmanın yazılı olarak yapılması, tarafların haklarını koruması ve olası anlaşmazlıkları önlemesi açısından önemlidir.
Arabuluculuk Anlaşmasının İcra Edilebilirlik Şerhi Alınması
Arabuluculuk süreci sonunda tarafların anlaşmaya varması halinde, bu anlaşmanın icra edilebilir hale gelmesi için icra edilebilirlik şerhi alınması gerekmektedir. Bu şerh, anlaşmanın bir mahkeme kararı gibi uygulanmasını sağlar ve tarafların anlaşmaya uymaması durumunda icra takibi yapılmasına imkan tanır.
İcra Edilebilirlik Şerhi Nedir?
İcra edilebilirlik şerhi, arabuluculuk anlaşmasının bir ilam (mahkeme kararı) gibi kabul edilerek, anlaşmanın taraflarınca yerine getirilmemesi halinde icra takibi başlatılabilmesine olanak sağlayan bir hukuki işlemdir.
Şerh Nasıl Alınır?
İcra edilebilirlik şerhi, arabulucunun görev yaptığı yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi’nden talep edilir. Taraflar, anlaşma metni ve arabulucunun düzenlediği son tutanak ile birlikte mahkemeye başvurur. Mahkeme, anlaşmanın usulüne uygun olduğunu ve kamu düzenine aykırı bir hüküm içermediğini tespit ederse, anlaşma metnine icra edilebilirlik şerhi verir.
Şerh Alınmasının Önemi:
İcra edilebilirlik şerhi, arabuluculuk anlaşmasının taraflar için bağlayıcı olmasını sağlar. Anlaşmaya uymayan taraf hakkında icra takibi başlatılabilir ve anlaşma hükümleri zorla yerine getirilebilir. Bu sayede, arabuluculuk süreci sonunda varılan anlaşmanın etkinliği ve uygulanabilirliği artırılmış olur.
Sonuç:
Arabuluculuk anlaşmasının icra edilebilirlik şerhi alması, anlaşmanın gücünü ve bağlayıcılığını artıran önemli bir adımdır. Taraflar, bu şerhi alarak anlaşmanın gereğini yerine getirmeyen tarafa karşı icra takibi başlatma hakkına sahip olurlar.
İhtiyari Arabuluculukta Tarafların Anlaşması ve Anlaşamaması
İhtiyari arabuluculuk sürecinde tarafların anlaşması veya anlaşamaması durumunda farklı sonuçlar ortaya çıkar:
Tarafların Anlaşması Halinde:
- Süreç Sona Erer: Tarafların anlaşmasıyla ihtiyari arabuluculuk süreci sona erer.
- Arabuluculuk Anlaşması (Son Tutanak) Düzenlenir: Tarafların edimlerini belirleyen bir arabuluculuk anlaşması (son tutanak) düzenlenir.
- İcra Edilebilirlik Şerhi Alınır: Anlaşmanın icra edilebilir olması için arabulucunun bağlı bulunduğu yer sulh ceza hakimliğine başvurularak icra edilebilirlik şerhi alınır.
- Yeniden Dava Açılamaz: Anlaşma sağlanan konu hakkında taraflar tekrar dava açamaz.
Tarafların Anlaşamaması Halinde:
- Sonuç Tutanak Düzenlenir: Tarafların anlaşamaması durumunda arabulucu tarafından bir sonuç tutanağı düzenlenir.
- Dava Açma Hakkı: Taraflar, son tutanağın imzalandığı tarihten itibaren yasal zamanaşımı süresi içinde dava açma hakkına sahiptirler.
Özet:
İhtiyari arabuluculukta tarafların anlaşması halinde süreç sona erer ve icra edilebilir bir anlaşma belgesi düzenlenir. Anlaşma sağlanamaması durumunda ise taraflar dava yoluna gidebilirler.
İhtiyari Arabuluculukta Avukatla Temsil
İhtiyari arabuluculuk sürecinde tarafların avukatla temsil edilmesi zorunlu değildir. Taraflar, isterlerse süreci kendi başlarına yürütebilirler. Ancak, özellikle hukuki bilgi ve deneyim gerektiren karmaşık uyuşmazlıklarda, bir avukatın desteği büyük önem taşır.
Avukatla Temsilin Avantajları:
- Hukuki Bilgi ve Deneyim: Avukatlar, hukuki konularda uzman oldukları için tarafların haklarını daha iyi koruyabilir ve anlaşmazlığın çözümüne yönelik daha etkili stratejiler geliştirebilirler.
- Sürecin Daha İyi Yönetilmesi: Avukatlar, arabuluculuk sürecinin işleyişi konusunda bilgi ve deneyime sahiptirler. Bu sayede, süreci daha iyi yönetebilir ve müvekkillerinin çıkarlarını en üst düzeyde koruyabilirler.
- Tarafların Haklarının Korunması: Avukatlar, müvekkillerinin haklarını koruyarak, haksızlığa uğramalarını engellerler. Anlaşma aşamasında, müvekkillerinin çıkarlarını gözeterek adil ve dengeli bir anlaşma sağlanması için çaba gösterirler.
- Psikolojik Destek: Uyuşmazlıklar, taraflar üzerinde stres ve endişe yaratabilir. Avukatlar, müvekkillerine psikolojik destek sağlayarak süreci daha rahat geçirmelerine yardımcı olurlar.
Avukat Seçimi:
İhtiyari arabuluculuk sürecinde avukat seçerken, arabuluculuk konusunda deneyimli bir avukat tercih etmek önemlidir. Arabuluculuk sürecinin dinamiklerini bilen ve müzakere becerileri gelişmiş bir avukat, sürecin daha hızlı ve etkili bir şekilde sonuçlanmasına katkı sağlayabilir.
Sonuç:
İhtiyari arabuluculukta avukatla temsil zorunlu olmasa da, bir avukatın desteği, tarafların haklarını korumaları ve adil bir çözüme ulaşmaları açısından önemlidir. Özellikle karmaşık uyuşmazlıklarda, avukatın hukuki bilgi ve deneyimi, sürecin daha verimli ve başarılı bir şekilde yürütülmesini sağlayabilir.
İhtiyari Arabuluculuk Süreci Ne Kadar Sürer?
İhtiyari arabuluculuk, tarafların kendi rızalarıyla başvurdukları ve çözüm odaklı bir yaklaşımla uyuşmazlıkları çözmeyi hedefleyen bir yöntemdir. Bu nedenle, sürecin ne kadar süreceği konusunda kesin bir sınırlama yoktur.
Sürecin Belirleyicileri:
- Tarafların İsteği: İhtiyari arabuluculuk süreci, tarafların uzlaşma sağlamaya istekli olduğu sürece devam eder. Tarafların anlaşmaya varmasıyla süreç sona erer.
- Arabulucunun Değerlendirmesi: Arabulucu, tarafların uzlaşma sağlayamayacağına kanaat getirirse, süreci sonlandırabilir.
- Diğer Sona Erme Sebepleri: Tarafların süreci sonlandırma kararı alması, uyuşmazlığın arabuluculuğa uygun olmaması veya taraflardan birinin ölümü gibi durumlarda da süreç sona erer.
Ortalama Süre:
İhtiyari arabuluculuk sürecinin ne kadar süreceği, uyuşmazlığın karmaşıklığına, tarafların uzlaşma isteğine ve arabulucunun becerisine bağlı olarak değişir. Ancak, genellikle birkaç hafta veya birkaç ay içinde sonuçlanır. Mahkeme süreçlerine göre çok daha hızlı bir çözüm yolu sunar.
Sonuç:
İhtiyari arabuluculuk, tarafların kendi istekleriyle başvurdukları ve çözüm odaklı bir yaklaşımla uyuşmazlıkları çözmeyi hedefleyen bir yöntemdir. Bu nedenle, sürecin ne kadar süreceği konusunda kesin bir sınırlama yoktur.
Önemli Notlar:
- Hukuki Danışmanlık: İhtiyari arabuluculuk sürecinde bir avukattan hukuki destek almak, haklarınızı korumanız ve süreci daha etkin bir şekilde yönetmeniz açısından önemlidir.
- İhtiyari Arabuluculuğun Avantajları: Mahkeme süreçlerine göre daha hızlı, ekonomik ve dostane bir çözüm yolu sunar. Tarafların kendi çözümlerini üretmelerine ve ilişkilerini korumalarına olanak tanır.
Sonuç olarak: İhtiyari arabuluculuk, tarafların uzlaşmaya istekli olduğu sürece devam eden ve genellikle kısa sürede sonuçlanan bir süreçtir. Bu sürecin başarılı olabilmesi için tarafların iyi niyetle hareket etmesi ve uzlaşmaya açık olması gerekmektedir.
İhtiyari Arabuluculuk Dava Açmaya Engel mi?
Hayır, ihtiyari arabuluculuk dava açmaya engel değildir. Taraflar, ihtiyari arabuluculuk sürecinde anlaşamazlarsa, yasal zamanaşımı süresi içinde dava açma haklarını kullanabilirler.
Ancak, taraflar arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma mahkeme kararı gibi kesin hüküm ifade eder ve aynı konuda tekrar dava açılamaz. Bu durum, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18. maddesinde düzenlenmiştir:
“Taraflarca arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varılması hâlinde, bu anlaşma, mahkemece verilmiş bir hükmün kesinleşmesiyle aynı sonuçları doğurur.”
İhtiyari Arabuluculuk Zamanaşımını Keser mi?
Hayır, ihtiyari arabuluculuk zamanaşımını veya hak düşürücü süreyi kesmez. Yani, arabuluculuk süreci devam ederken, yasal zamanaşımı veya hak düşürücü süre işlemeye devam eder.
Ancak, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 17. maddesi gereğince, arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz. Bu, tarafların arabuluculuk sürecini zaman kaybı olarak görmemeleri ve dava açma haklarını kaybetmemeleri için önemli bir güvencedir.
Özetle:
- İhtiyari arabuluculuk, anlaşma sağlanmadığı sürece dava açmaya engel değildir.
- Taraflar anlaşmaya varırsa, bu anlaşma kesin hüküm niteliğindedir ve aynı konuda tekrar dava açılamaz.
- İhtiyari arabuluculuk zamanaşımı ve hak düşürücü süreyi kesmez, ancak bu süreçte geçen süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.
İşçilik Alacaklarında İbra Niteliğinde Arabuluculuk Tutanağı: Yargıtay Kararları ve Geçerlilik Şartları
Arabuluculuk sürecinde işçilik alacaklarının ibranamesi (feragat) niteliğinde bir anlaşmaya varılması mümkündür. Ancak, bu tür bir anlaşmanın geçerli olabilmesi için belirli şartların sağlanması gerekmektedir. Yargıtay, bu konuda verdiği kararlarda Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 420. maddesindeki ibra şartlarını esas almaktadır.
İbra Niteliğinde Arabuluculuk Tutanağının Geçerlilik Şartları:
- Yazılılık Şartı: İbra sözleşmesinin yazılı olması zorunludur. Arabuluculuk tutanağı, bu şartı sağlayan bir belgedir.
- Sözleşmenin Sona Ermesi ve 1 Aylık Süre: İbra tarihi itibarıyla iş sözleşmesinin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş olması gerekir. Bu süre, işçinin haklarını değerlendirme ve ibra konusunda bilinçli bir karar verme fırsatı bulması için tanınmıştır.
- Alacağın Türü ve Miktarının Açıkça Belirtilmesi: İbra edilen alacağın türü (kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti vb.) ve miktarı anlaşma tutanağında açıkça belirtilmelidir.
- Ödemenin Tam ve Banka Yoluyla Yapılması: İbra edilen alacak miktarının tamamı, işçiye banka aracılığıyla ödenmelidir. Bu, ödemenin ispatını kolaylaştırır ve işçinin haklarını korur.
Geçersizlik Durumları:
Yukarıdaki şartlardan herhangi birinin eksik olması durumunda, ibra niteliğindeki arabuluculuk tutanağı geçersiz sayılır. Örneğin, işçinin işten ayrılmasından sonra 1 ay geçmeden düzenlenen bir tutanak, ibra şartını taşımadığı için geçerli olmayacaktır.
Yargıtay Kararları:
Yargıtay, işçilik alacaklarında ibra niteliğinde arabuluculuk tutanağının geçerliliği konusunda birçok karar vermiştir. Bu kararlara göre, ibra sözleşmesi veya ibraname, TBK’nın 420. maddesindeki şartları taşımadığı takdirde kesin olarak hükümsüzdür.
Sonuç:
İşçilik alacaklarında ibra niteliğinde arabuluculuk tutanağı, tarafların uzlaşması ve uyuşmazlığın hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulması açısından önemli bir araçtır. Ancak, bu tutanağın geçerli olabilmesi için belirli şartları taşıması gerekmektedir. Bu nedenle, arabuluculuk sürecine başlamadan önce bir iş hukuku avukatından hukuki danışmanlık almak, hak kaybını önlemek ve süreci daha bilinçli yönetmek açısından önemlidir.
İhtiyari Arabuluculuk Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (2024)
İhtiyari Arabuluculuk Süreci Nasıl İşler?
İhtiyari arabuluculuk süreci, tarafların anlaşmazlıklarını çözmek için kendi istekleriyle başvurdukları bir süreçtir. Süreç, arabulucu seçimi, hazırlık çalışmaları, ilk toplantı, müzakereler ve anlaşma veya son tutanak aşamalarından oluşur.
Kimler İhtiyari Arabuluculuk Yapabilir?
Arabuluculuk Kanunu’na göre, Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenen arabuluculuk eğitimini tamamlayarak arabulucu siciline kayıtlı olan kişiler ihtiyari arabuluculuk yapabilir.
İhtiyari Arabuluculuk Ücreti Ne Kadar?
İhtiyari arabuluculuk ücreti, taraflar ve arabulucu arasında serbestçe belirlenir. Ancak, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi’nde belirtilen alt sınırlar dikkate alınmalıdır.
İhtiyari Arabuluculuk İçin Uzmanlık Şart Mı?
İhtiyari arabuluculuk için belirli bir uzmanlık alanı şartı aranmaz. Ancak, uyuşmazlığın konusuna göre uzmanlığa sahip bir arabulucu seçmek, çözüm sürecini kolaylaştırabilir.
Devlet Memurları İhtiyari Arabuluculuk Yapabilir Mi?
Devlet memurları, görevleriyle ilgili olmayan konularda ihtiyari arabuluculuk yapabilirler.
Arabulucu Kaç Alanda Uzman Olabilir?
Arabuluculuk Kanunu’nda arabulucunun uzmanlık alanıyla ilgili bir sınırlama yoktur. Arabulucu, farklı alanlarda uzmanlaşabilir.
Hakim Arabulucu Olabilir Mi?
Hakimler, görevleri gereği tarafsız olmaları gerektiği için arabulucu olamazlar.
Şirket Genel Müdürü Arabuluculuk Görüşmesine Katılabilir Mi?
Evet, şirket genel müdürü, şirket adına arabuluculuk görüşmesine katılabilir veya bir avukatı vekil tayin edebilir.
Sigortalı Çalışan Avukat Arabuluculuk Yapabilir Mi?
Evet, sigortalı çalışan avukatlar da arabuluculuk yapabilirler.
20 Yıllık Avukatlara Arabuluculuk Geldi Mi?
Evet, 20 yıllık avukatlar da arabuluculuk eğitimi alarak arabulucu olabilirler.
Tüm Avukatlar Arabulucu Olabilir Mi?
Hayır, tüm avukatlar arabulucu olamaz. Arabuluculuk yapabilmek için Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenen arabuluculuk eğitimini tamamlamak ve arabulucu siciline kayıt olmak gerekmektedir.
Arabulucu Avukat Ücreti Ne Kadar?
Arabulucu avukat ücreti, avukat ile müvekkil arasında serbestçe belirlenir. Genellikle arabuluculuk ücretinin bir yüzdesi olarak hesaplanır.
Arabulucular Para Alır Mı?
Evet, arabulucular hizmetleri karşılığında ücret alırlar. Bu ücret, taraflar arasında anlaşmazlık konusuna ve arabulucunun deneyimine göre değişebilir.
Arabulucu Masraflarını Kim Öder?
Arabuluculuk masrafları, genellikle taraflarca eşit olarak karşılanır. Ancak, taraflar farklı bir ödeme şekli üzerinde de anlaşabilirler.
Arabulucu Avukat Para İster Mi?
Arabulucu avukat, hizmetleri karşılığında ücret talep eder. Bu ücret, avukat ile müvekkil arasında yapılan sözleşme ile belirlenir.
Arabuluculukta Anlaşma Sağlanamazsa Ne Olur?
Arabuluculukta anlaşma sağlanamazsa, arabulucu bir son tutanak düzenler ve taraflar dava açma hakkına sahip olur.
Arabulucu Avukata Gitmezse Ne Olur?
Arabulucu, tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişi olarak görev yapar. Tarafların avukatlarına gitmesi veya onlardan hukuki tavsiye alması, arabulucunun tarafsızlığını etkileyebilir. Bu nedenle, arabulucunun avukatlara gitmesi uygun değildir.
Arabulucu Hukuki Tavsiye Verebilir Mi?
Hayır, arabulucu hukuki tavsiye veremez. Arabulucunun görevi, taraflar arasında iletişimi kolaylaştırmak, çözüm önerileri sunmak ve anlaşmaya varılmasına yardımcı olmaktır.
Arabulucuyu Kabul Etmezse Ne Olur?
Zorunlu arabuluculukta, taraflardan biri arabulucuyu kabul etmezse, arabuluculuk süreci başlamaz ve dava açma hakkı doğar. İhtiyari arabuluculukta ise, taraflar arabulucuyu kabul etmezlerse, arabuluculuk süreci başlamaz ve taraflar başka bir çözüm yolu aramak zorunda kalırlar.
Arabulucuya Karşı Taraf Gelmezse Ne Olur?
Arabulucuya karşı taraf gelmezse, arabulucu bir son tutanak düzenler ve bu tutanakta karşı tarafın toplantıya katılmadığı belirtilir. Zorunlu arabuluculukta, bu tutanak dava açma hakkı için yeterlidir.
Arabulucuya İmza Atılmazsa Ne Olur?
Arabuluculuk görüşmeleri sonunda taraflar anlaşmaya varırlarsa, arabulucu bir anlaşma tutanağı hazırlar. Taraflar bu tutanağı imzalamak zorundadır. İmzalanmayan bir anlaşma tutanağı geçerli olmaz.
Taraflar Anlaşamazsa Ne Olur?
Taraflar anlaşamazsa, arabulucu bir son tutanak düzenler ve taraflar dava açma hakkına sahip olurlar.
Kiracı Arabulucuyu Kabul Etmezse Ne Olur?
Kiracı, zorunlu arabuluculuk kapsamında olan bir uyuşmazlıkta arabulucuyu kabul etmezse, dava açma hakkı doğar. İhtiyari arabuluculukta ise, kiracının kabul etmemesi durumunda arabuluculuk süreci başlamaz ve taraflar başka bir çözüm yolu aramak zorunda kalırlar.
İhtiyari Arabuluculuk Dosyası Nasıl Kapatılır?
İhtiyari arabuluculuk dosyası, tarafların anlaşması veya anlaşamaması durumunda arabulucu tarafından düzenlenen son tutanak ile kapatılır.
İhtiyari Arabuluculuk Kaç Günde Sonuçlanır?
İhtiyari arabuluculuk süresi, tarafların anlaşmasına ve uyuşmazlığın karmaşıklığına göre değişir. Ancak, genellikle birkaç hafta veya birkaç ay içinde sonuçlanır.
İhtiyari Arabuluculuk Neden Yapılır?
İhtiyari arabuluculuk, tarafların uyuşmazlıklarını mahkemeye gitmeden, daha hızlı, daha ekonomik ve daha dostane bir şekilde çözmelerini sağlar.
İhtiyari Arabuluculuk Toplantısı Nerede Yapılır?
İhtiyari arabuluculuk toplantısı, tarafların anlaştığı herhangi bir yerde yapılabilir.
İhtiyari Arabuluculukta Arabulucuyu Kim Seçer?
İhtiyari arabuluculukta arabulucu, tarafların ortak kararıyla seçilir.
İhtiyari Arabuluculukta Son Tutanak Ne Zaman Nereye Gönderilir?
İhtiyari arabuluculukta son tutanak, arabuluculuk sürecinin sona ermesinden sonra Adalet Bakanlığı’na gönderilir.
Arabulucu Taraflarla Ayrı Ayrı Görüşebilir mi?
Evet, arabulucu, taraflarla ayrı ayrı görüşebilir. Bu görüşmeler gizlidir ve diğer tarafa aktarılmaz.
Hukuki danışmanlık almak istemeniz halinde veya herhangi bir sorunla karşılaşmanız durumunda LegaPro Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olabiliriz. Avukat, haklarınızı korumanıza destek olacaktır. Whatsapp’tan bize ulaşabilirsiniz!