a muted text free legal image with class ftSkDoVtSYuRjPECR9jhcg S1zTy5RbQFWzUVZPR5enig LegaPro Hukuk İdari Yargıda İvedi Yargılama Usulü (İYUK 20/A)

İdari Yargıda İvedi Yargılama Usulü (İYUK 20/A)

İdari yargı, idarenin hukuka aykırı işlem ve eylemlerine karşı bireylerin haklarını koruyan, kamu hizmetlerinin hukuka uygun bir şekilde yürütülmesini sağlayan ve hukuki denetimi gerçekleştiren önemli bir yargı koludur. Ancak, bazı idari uyuşmazlıkların niteliği gereği hızlı bir şekilde sonuçlandırılması hayati önem taşır. Özellikle ihale işlemleri, acele kamulaştırma, özelleştirme, turizm ve çevre gibi alanlarda verilen idari kararlar, gecikmeksizin yargısal denetimden geçirilmelidir. Aksi takdirde, telafisi güç veya imkansız zararların ortaya çıkması, hukuki belirsizliğin uzaması ve kamu yararının zedelenmesi kaçınılmazdır.

İşte bu ihtiyaca binaen, 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 18. maddesiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na (İYUK) eklenen 20/A maddesi ile “ivedi yargılama usulü” ihdas edilmiştir. Bu düzenleme, belirli uyuşmazlıkların diğer idari davalara nazaran daha hızlı bir şekilde sonuçlandırılmasını sağlayan özel bir yargılama usulü getirmiştir.  

Bu kapsamlı rehberde, ivedi yargılama usulünün amacını, kapsamını, özelliklerini, uygulanma şartlarını, işleyişini, sonuçlarını ve bu usulün uygulanmasında dikkat edilmesi gereken önemli hususları ayrıntılı bir şekilde ele alacağız. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi kararları ve Danıştay içtihatları ışığında, ivedi yargılama usulünün hukuki çerçevesini ve uygulamadaki yansımalarını inceleyeceğiz.

İvedi Yargılama Usulü Nedir? Tanımı ve Gerekçesi

İvedi yargılama usulü, İYUK’un 20/A maddesinde düzenlenen, belirli uyuşmazlıkların diğer idari davalara göre daha hızlı bir şekilde sonuçlandırılmasını sağlayan istisnai ve özel bir yargılama usulüdür. Bu usul, yargılama sürecini hızlandırmak için daha kısa süreler öngörmekte, bazı usul işlemlerini basitleştirmekte ve kanun yollarını sınırlandırmaktadır.

İvedi Yargılama Usulünün Gerekçesi ve Amacı:

İvedi yargılama usulü, idari yargının etkinliğini artırmak, kamusal önemi yüksek ve gecikmesinde sakınca bulunan uyuşmazlıkları hızla çözüme kavuşturmak amacıyla getirilmiştir. Bu usulün temel amaçları şunlardır:

  • Hukuki Belirsizliği En Kısa Sürede Gidermek: Özellikle ihale, özelleştirme, acele kamulaştırma gibi konularda, uzun süren yargılama süreçleri, hukuki belirsizliğe yol açarak yatırımları ve ekonomik faaliyetleri olumsuz etkileyebilmektedir. İvedi yargılama usulü, bu belirsizliği en kısa sürede gidererek, hukuki güvenliği sağlamayı amaçlar.
  • Telafisi Güç veya İmkansız Zararların Önüne Geçmek: Bazı idari işlemlerin uygulanması, telafisi güç veya imkansız zararlara yol açabilir. Örneğin, bir ihalenin iptal edilmemesi halinde, ihale konusu iş tamamlanabilir ve sonradan verilecek bir iptal kararı anlamsız hale gelebilir. Benzer şekilde, acele kamulaştırma kararı uygulanarak taşınmaza el konulması durumunda, sonradan verilecek bir iptal kararı, taşınmazın eski haline getirilmesini imkansız kılabilir. İvedi yargılama usulü, bu tür zararların önüne geçmek için hızlı bir yargısal denetim imkanı sunar.
  • Kamu Yararını Korumak: İvedi yargılama usulüne tabi işlemler, genellikle kamu yararını yakından ilgilendiren işlemlerdir. Bu işlemlerle ilgili uyuşmazlıkların hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulması, kamu hizmetlerinin aksamadan yürütülmesi ve kamu yararının korunması açısından önemlidir.
  • Yatırım Ortamını İyileştirmek ve Ekonomik Kalkınmayı Desteklemek: Hukuki belirsizliğin azaltılması ve uyuşmazlıkların hızlı bir şekilde çözülmesi, yatırım ortamını iyileştirir ve ekonomik kalkınmayı destekler. Özellikle büyük ölçekli projelerde, ivedi yargılama usulü, yatırımcılar için önemli bir güvence sağlar.
  • İdari Yargının Etkinliğini Artırmak: İvedi yargılama usulü, idari yargının daha etkin ve verimli çalışmasını sağlayarak, adaletin gecikmeden tecelli etmesine katkıda bulunur.

İvedi Yargılama Usulünün Kapsamı: Hangi Uyuşmazlıklarda Uygulanır?

İvedi yargılama usulü, her idari uyuşmazlıkta uygulanmaz. İYUK 20/A maddesinde, bu usulün uygulanacağı uyuşmazlıklar tahdidi (sınırlı) olarak sayılmıştır. Yani, kanunda sayılanlar dışındaki uyuşmazlıklar, ivedi yargılama usulüne tabi değildir ve genel yargılama usulüne göre çözümlenir.

İYUK 20/A Maddesine Göre İvedi Yargılama Usulüne Tabi Uyuşmazlıklar:

  1. İhaleden Yasaklama Kararları Hariç İhale İşlemleri:
    • 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve diğer ihale mevzuatı kapsamında gerçekleştirilen ihalelere ilişkin işlemler ivedi yargılama usulüne tabidir.
    • Bu kapsamda, ihale ilanı, ihale komisyonu kararları, ihalenin iptali, ihalenin onaylanması, sözleşmenin imzalanması, teminatın gelir kaydedilmesi gibi işlemlerden doğan uyuşmazlıklar, ivedi yargılama usulüne göre çözümlenir.
    • Ancak, ihaleden yasaklama kararları bu kapsamın dışındadır ve genel yargılama usulüne tabidir.
  2. Acele Kamulaştırma İşlemleri:
    • 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca, kamu yararının gerektirdiği hallerde, acele kamulaştırma usulü uygulanabilir.
    • Acele kamulaştırma işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar (örneğin, acele el koyma kararına itiraz, kamulaştırma bedeline itiraz) ivedi yargılama usulüne tabidir.
  3. Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararları:
    • 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun kapsamında, Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından alınan kararlar, ivedi yargılama usulüne tabidir.
    • Bu kararlar, genellikle kamu iktisadi teşebbüslerinin (KİT) özelleştirilmesine ilişkin kararlardır.
  4. Turizmi Teşvik Kanunu Uyarınca Yapılan Satış, Tahsis ve Kiralama İşlemleri:
    • 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında, turizm yatırımları için yapılan taşınmaz satış, tahsis ve kiralama işlemleri ivedi yargılama usulüne tabidir.
    • Bu işlemler, genellikle Hazine arazilerinin turizm yatırımcılarına tahsis edilmesi veya satılması şeklinde gerçekleşir.
  5. Çevre Kanunu Uyarınca, İdari Yaptırım Kararları Hariç Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Sonucu Alınan Kararlar:
    • 2872 sayılı Çevre Kanunu gereğince, belirli projeler için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu hazırlanması zorunludur.
    • ÇED süreci sonucunda verilen “ÇED Olumlu”, “ÇED Olumsuz” veya “ÇED Gerekli Değildir” kararları, ivedi yargılama usulüne tabidir.
    • Ancak, Çevre Kanunu uyarınca verilen idari para cezaları gibi idari yaptırım kararları bu kapsamın dışındadır ve genel yargılama usulüne tabidir.
  6. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Uyarınca Alınan Cumhurbaşkanı Kararları:
    • 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında, riskli alan ve rezerv yapı alanlarına ilişkin alınan Cumhurbaşkanı kararları ivedi yargılama usulüne tabidir.
    • Bu kararlar, genellikle kentsel dönüşüm projeleri kapsamında, belirli alanların riskli alan veya rezerv yapı alanı ilan edilmesine ilişkindir.

Önemli Not: Yukarıda sayılanlar dışındaki idari işlemlerden doğan uyuşmazlıklar, ivedi yargılama usulüne tabi değildir ve genel yargılama usulüne göre çözümlenir. Örneğin, bir memurun atama işlemine karşı açacağı dava, ivedi yargılama usulüne tabi değildir.

İdari Yargıda İvedi Yargılama Usulünün Özellikleri: Hızlandırılmış Prosedür

İvedi yargılama usulü, genel yargılama usulünden farklı olarak, daha kısa süreler, basitleştirilmiş usul kuralları ve sınırlı kanun yolları ile donatılmıştır. Bu usulün temel amacı, yargılamanın mümkün olan en kısa sürede sonuçlandırılmasıdır.

1. Dava Açma Süresi: Kısalmış Süre

İvedi yargılama usulüne tabi davalarda dava açma süresi, genel kuraldan farklı olarak 30 gündür. (İYUK 20/A-2/a) Bu süre, işlemin tebliği veya ilanından itibaren işlemeye başlar.

Genel kuralda ise, idari davalarda dava açma süresi 60 gündür.

Önemli Not: Dava açma süresi, hak düşürücü bir süredir. Bu sürenin geçirilmesi halinde, dava açma hakkı kaybedilir.

2. İdari Başvuru Yolu (İYUK 11. Madde) İşlemez

İvedi yargılama usulüne tabi işlemlerde, dava açmadan önce idareye başvuru (itiraz) zorunluluğu yoktur. İYUK’un 11. maddesinde düzenlenen idari başvuru yolu, ivedi yargılama usulünde uygulanmaz. (İYUK 20/A-2/b)

Bu düzenlemenin amacı, yargılama sürecini hızlandırmak ve idari başvuru nedeniyle zaman kaybını önlemektir.

3. İlk İnceleme: Hızlı Değerlendirme

Mahkeme, dava dilekçesini ve eklerini 7 gün içinde ilk incelemeye tabi tutar. (İYUK 20/A-2/c) İlk incelemede, davanın görev ve yetki yönünden incelenmesi, ehliyet, süre aşımı, husumet, 3. ve 5. maddelere uygunluk gibi hususlar değerlendirilir.

Genel kuralda ise, ilk inceleme süresi 15 gündür.

4. Savunma Süresi: Kısıtlı Zaman

Davalı idarenin savunma süresi, dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 15 gündür. Bu süre, bir defaya mahsus olmak üzere en fazla 15 gün uzatılabilir. (İYUK 20/A-2/d)

Genel kuralda ise, savunma süresi 30 gündür ve bir defaya mahsus 30 güne kadar uzatılabilir.

Savunmanın Verilmesi veya Savunma Verme Süresinin Geçmesiyle Dosya Tekemmül Etmiş Sayılır: İvedi yargılama usulünde, savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş sayılır. (İYUK 20/A-2/d)  

5. Savunmaya Cevap ve İkinci Savunma Yok

İvedi yargılama usulünde, savunmaya cevap ve ikinci savunma dilekçesi verilmez. Yani, davacı, davalı idarenin savunmasına karşı cevap veremez; davalı idare de, davacının cevabına karşı ikinci bir savunma yapamaz. (İYUK 20/A-2/d)

Bu düzenleme, yargılama sürecini kısaltmak ve gereksiz yazışmaları önlemek amacıyla getirilmiştir.

6. Yürütmenin Durdurulması Kararlarına İtiraz: Kısıtlanmış Hak

İvedi yargılama usulünde, yürütmenin durdurulması talebi hakkında verilen kararlara itiraz edilemez. (İYUK 20/A-2/e) Bu düzenleme, yargılama sürecini hızlandırmayı ve işlemin uygulanmasıyla doğabilecek telafisi güç zararları bir an önce önlemeyi veya ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır.

Önemli Not: Yürütmenin durdurulması kararına itiraz edilememesi, bu kararın kesin olduğu anlamına gelmez. Mahkeme, davanın esası hakkında karar verirken, yürütmenin durdurulması kararını kaldırabilir veya değiştirebilir.

7. Karar Verme Süresi: Hızlandırılmış Karar

Mahkeme, dosyanın tekemmülünden (savunmanın verilmesi veya savunma süresinin geçmesinden) itibaren en geç 1 ay içinde karar verir. (İYUK 20/A-2/f) Ara kararı verilmesi, keşif, bilirkişi incelemesi ya da duruşma yapılması gibi işlemler ivedilikle sonuçlandırılır.

Genel kuralda ise, kanunda bir karar verme süresi öngörülmemiştir.

8. Temyiz: Doğrudan Danıştay’a Başvuru

İvedi yargılama usulünde verilen nihai kararlara karşı, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde doğrudan Danıştay’a temyiz yoluna başvurulabilir. (İYUK 20/A-2/g)

Önemli Not: İvedi yargılama usulünde istinaf kanun yolu yoktur. İlk derece mahkemesi kararına karşı doğrudan Danıştay’a temyiz başvurusunda bulunulur.

9. Temyiz Süreci: Hızlı İnceleme ve Kesin Karar

  • Temyiz dilekçeleri 3 gün içinde incelenir ve tebliğe çıkarılır. (İYUK 20/A-2/h)
  • Temyiz dilekçelerine cevap verme süresi 15 gündür. (İYUK 20/A-2/ı)
  • Danıştay, temyiz incelemesini evrak üzerinde yapar.
  • Danıştay, temyiz incelemesi sonucunda, kesin olarak karar verir. (İYUK 20/A-2/i) Karar düzeltme yolu kapalıdır.
  • Danıştay, maddi vakıalar hakkında edinilen bilgiyi yeterli görürse veya temyiz sadece hukuki noktalara ilişkin ise yahut temyiz olunan karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise işin esası hakkında karar verir.
  • Aksi halde, gerekli inceleme ve tahkikatı kendisi yaparak esas hakkında yeniden karar verir.
  • Ancak, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan temyizi haklı bulduğu hallerde kararı bozmakla birlikte dosyayı geri gönderir. (İYUK 20/A-2/i)  
  • Temyiz istemi en geç 2 ay içinde karara bağlanır. (İYUK 20/A-2/j)
  • Karar en geç 1 ay içinde tebliğe çıkarılır. (İYUK 20/A-2/j)

Önemli Not:

  • Danıştay, ivedi yargılama usulüne tabi davalarda, esastan karar verme yetkisine sahiptir. Bu yetki, Danıştay’a, uyuşmazlığı nihai olarak çözüme kavuşturma ve yargılama sürecini hızlandırma imkanı vermektedir.
  • Ancak uygulamada, ilk derece mahkemesi kararının eksik incelemeye dayanması ya da delillerin toplanmasında eksiklik olması durumlarında Danıştay dosyayı ilk derece mahkemesine geri göndermek yerine inceleme ve araştırmayı kendisi tamamlamaktadır.
  • İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı doğrudan temyiz yoluna başvurulur ve istinaf yolu atlanır.
  • İvedi yargılama usulünde verilen kararlar kesin olup, bu kararlara karşı karar düzeltme yoluna başvurulamaz.

İvedi Yargılama Usulünde Yürütmenin Durdurulması

İvedi yargılama usulünde, yürütmenin durdurulması kararı verilmesi de hızlandırılmıştır. Davacı, dava dilekçesinde, dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğacağını ve işlemin açıkça hukuka aykırı olduğunu belirterek, yürütmenin durdurulması talebinde bulunabilir.

Özellikler:

  • Yürütmenin durdurulması talepleri hakkında verilen kararlara itiraz edilemez. (İYUK 20/A-2/e)
  • Mahkeme, yürütmenin durdurulması talebini öncelikle inceler ve dosya üzerinden karar verir.
  • Yürütmenin durdurulması kararı verilmesi için, davanın esastan haklı olma ihtimalinin yüksek olması ve işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğacak olması gerekir.

Uygulamada:

  • Mahkemeler, ivedi yargılama usulüne tabi davalarda, yürütmenin durdurulması taleplerini daha titiz bir şekilde incelemekte ve bu kararı vermeden önce, daha somut gerekçeler aramaktadır.
  • Ancak, telafisi güç veya imkansız zararların açıkça ortaya konulduğu durumlarda, mahkemeler, yürütmenin durdurulması kararı vermekten çekinmemektedir.

İvedi Yargılama Usulünün Uygulanmasında Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Dava Açma Süresine Dikkat: İvedi yargılama usulünde dava açma süresi 30 gündür. Bu süre hak düşürücü niteliktedir ve kaçırılmamalıdır.
  • Savunma Süresine Dikkat: Davalı idarenin savunma süresi 15 gündür ve bir defaya mahsus olmak üzere en fazla 15 gün uzatılabilir.
  • Yürütmenin Durdurulması Talep Edilmeli: Telafisi güç veya imkansız zararların doğma ihtimali varsa, mutlaka yürütmenin durdurulması talep edilmelidir.
  • Deliller Eksiksiz Sunulmalı: Dava dilekçesinde, iddiaları destekleyen tüm deliller sunulmalı ve delillerin nereden ve nasıl temin edileceği belirtilmelidir.
  • Gerekçeler Detaylı Açıklanmalı: Dava dilekçesinde, dava konusu işlemin neden hukuka aykırı olduğu, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hangi hukuka aykırılıkların bulunduğu, somut olay ve hukuki dayanaklarıyla detaylı bir şekilde açıklanmalıdır.
  • Uzman Hukuki Yardım Alınmalı: İvedi yargılama usulü, kendine özgü ve kısa süreler içerdiğinden, idare hukuku alanında uzman bir avukattan hukuki yardım almak, hak kaybına uğramamak ve sürecin doğru bir şekilde yönetilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

İvedi Yargılama Usulü İle İlgili Anayasa Mahkemesi ve Danıştay Kararları

  • Anayasa Mahkemesi Kararı (24.12.2014, E. 2014/149, K. 2014/203): Anayasa Mahkemesi, ivedi yargılama usulünün Anayasa’ya aykırı olmadığına karar vermiştir. Kararda, ivedi yargılama usulü kapsamına girecek uyuşmazlıkların ve bu uyuşmazlıklarda uygulanacak yargılama usullerini belirleme yetkisinin, Anayasa’da belirlenen kurallara bağlı kalmak, adalet, hakkaniyet ve kamu yararı ölçütlerini gözetmek koşuluyla kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında olduğu vurgulanmıştır.  
  • Danıştay 13. Daire Başkanlığı (06.10.2022 T. 2020/3932 E., 2022/3556 K.): Bu kararda, ihale işlemlerinden kaynaklanan bir uyuşmazlıkta, dava açma süresinin 30 gün olduğu ve İYUK 11. madde kapsamında idareye başvuru yolunun ivedi yargılama usulünde kapalı olduğu belirtilerek, davanın süresinde açılmadığına hükmedilmiştir.
  • Danıştay 13. Daire Başkanlığı (29.09.2022 T. 2022/3226 E., 2022/3406 K.): Bu kararda, ivedi yargılama usulüne tabi bir davada, dava açma süresinin ihale işleminde idareye başvuru yolu öngörülmediğinden, işlemin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açılması gerektiği, aksi halde davanın süre aşımı nedeniyle reddedileceği belirtilmiştir.

Önemli Not: Bu kararlar, ivedi yargılama usulünün uygulanmasına ilişkin önemli ilkeleri ortaya koymaktadır. İvedi yargılama usulüne tabi davalarda, bu kararların ve güncel içtihatların dikkate alınması gerekmektedir.

Sonuç

İvedi yargılama usulü, belirli idari işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların hızlı ve etkin bir şekilde çözülmesini amaçlayan istisnai bir yargılama yoludur. Bu usul, kısa süreler, basitleştirilmiş usul kuralları ve sınırlı kanun yolları ile donatılmıştır. Özellikle ihale, acele kamulaştırma, özelleştirme, turizm ve çevre gibi alanlarda, gecikmeksizin karar verilmesi gereken durumlarda büyük önem taşımaktadır.

İvedi yargılama usulüne tabi bir uyuşmazlık söz konusu olduğunda, sürelerin kısalığı ve usul kurallarının farklılığı nedeniyle, hak kaybına uğramamak için idare hukuku alanında uzman bir avukattan hukuki destek alınması şiddetle tavsiye edilir.


Hukuki danışmanlık almak istemeniz halinde veya herhangi bir sorunla karşılaşmanız durumunda LegaPro Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olabiliriz. İdare Avukatı haklarınızı korumanıza destek olacaktır. 📞 0507 606 15 14

🚨 Whatsapp’tan bize ulaşabilirsiniz! 🚨

https://legapro.net/

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir