İDAREYE AÇILACAK TAZMİNAT DAVASI
Kamu idaresi hukuku, bireylerin haklarını korurken aynı zamanda devletin hukuka uygun davranmasını sağlayan bir hukuk alanıdır. Ancak, zaman zaman idarenin eylemleri veya işlemleri bireylerin haklarına zarar verebilir. Bu noktada, idareye karşı tazminat davası açılabilir. Bu makale, idareye açılacak tazminat davası açma sürecini, hukuki yönlerini ve bu tür bir davanın etkili bir şekilde yürütülmesini ele alacaktır. Amacımız, okuyuculara idareye karşı tazminat davasının önemini ve bu tür davalara nasıl yaklaşılması gerektiğini anlatmaktır.
İdareye Açılabilecek Tazminat Davaları: Haklarınızı Korumanın Yolu
Haksızlığa mı uğradınız? İdarenin hatalı eylemlerinden zarar mı gördünüz?
O zaman idareye tazminat davası açarak haklarınızı savunabilirsiniz. Bu yazıda, idareye açılabilecek tazminat davalarına dair kapsamlı bilgi bulabilirsiniz.
Tazminat Davası Nedir?
Tazminat davası, idarenin hukuka aykırı eylem ve işlemleri sonucunda bireylerin uğradığı maddi ve manevi zararların tazmin edilmesi amacıyla açılan dava türüdür. İdare, kanunla belirlenmiş görevlerini yerine getirirken gerekli özeni göstermemesi veya hukuka aykırı işlemler yapması nedeniyle kişilere zarar verebilir. Bu gibi durumlarda, mağdur olan kişiler uğradıkları zararları tazmin etmek için idareye karşı dava açabilirler.
Hangi Durumlarda İdareye Tazminat Davası Açılabilir?
İdareye açılabilecek tazminat davalarına birçok örnek verilebilir. Bunlardan bazıları şunlardır:
- İdarenin Hizmetlerinden Doğru veya Yeterince Faydalanılamaması: İdarenin, kanunla yükümlü olduğu hizmetleri yerine getirmemesi, eksik veya geç yerine getirmesi sonucunda bireylere maddi veya manevi zararlar oluşabilir. Bu tür durumlarda, mağdur olan kişiler idareye karşı tazminat davası açabilirler. Örneğin; bir kamu kurumuna ait hastanenin tıbbi hizmetlerini aksatması veya eksik sunması nedeniyle hasta mağduriyet yaşayabilir ve bu durumda tazminat davası açma hakkına sahip olabilir.
- İdarenin Hukuka Aykırı İşlem ve Eylemleri: İdarenin kanuna aykırı olarak işlem yapması veya eylemde bulunması sonucunda kişilere maddi veya manevi zararlar oluşabilir. Bu tür durumlarda da mağdur olan kişiler idareye karşı tazminat davası açabilirler. Örneğin; bir kamu kurumunun, yasalara aykırı olarak bir kişinin malına el koyması veya yıkması bu kapsamda değerlendirilebilir.
- Memur Hatası: Memurların görevlerini yerine getirirken kusurlu davranması sonucunda kişilere maddi veya manevi zararlar oluşabilir. Bu tür durumlarda da mağdur olan kişiler, kusurlu memura karşı veya idareye karşı tazminat davası açabilirler. Örneğin; bir memurun ihmalinden dolayı bir vatandaşın ehliyetinin iptal edilmesi ve bu durumdan dolayı maddi veya manevi zarar görmesi halinde tazminat davası açılabilir.
- Kamu Hizmetlerinde Kaza: İdarenin araçlarının veya tesislerinin kazaya karışması sonucunda kişilere maddi veya manevi zararlar oluşabilir. Bu tür durumlarda da mağdur olan kişiler idareye karşı tazminat davası açabilirler. Örneğin; bir belediye otobüsünün kaza yapması sonucunda yolcuların yaralanması veya hayatını kaybetmesi bu kapsamda değerlendirilebilir.
Tazminat Davası Nasıl Açılır?
İdareye açılacak tazminat davaları, idari yargılama usulüne tabi olarak açılır. Bu davalar, ilgili idari mahkemelerde açılır ve dava açma süresi 6 aydır.
Tazminat davası açarken, dava dilekçesinde şu bilgilere yer verilmesi gerekir:
- Davacı ve davalı bilgileri
- Dava konusu olay ve idarenin hukuka aykırı eylemi veya işlemi
- Uğranılan maddi ve manevi zararlar
- Dava talepleri
Tazminat Davası Başarılı Olmak İçin Neler Gerekir?
Tazminat davasının başarılı olabilmesi için, davanın konusunu oluşturan olayın idarenin hukuka aykırı eylem veya işlemi ile illiyet bağı olduğunu ispat etmek gerekir. Ayrıca, davacı tarafından uğranılan maddi ve manevi zararların da belgelenmesi gerekir.
Tam Yargı Davası ve Tazminat Davası: Farklı Kavramlar, Aynı Amaç
Tam yargı davası ve tazminat davası terimleri, ilk bakışta birbiriyle karıştırılabilir görünse de, idare hukukunda farklı anlamlara sahiptir. Her iki dava türü de mağdur olan kişilerin haklarını korumasını amaçlasa da, farklı usuller ve sonuçlar doğurabilir.
Tam yargı davası, idarenin hukuka aykırı bir işlem veya eylemi nedeniyle zarara uğrayan kişilerin uğradıkları maddi ve manevi zararların tazmin edilmesi amacıyla açılan bir dava türüdür. Bu dava türünde, davanın konusu sadece tazminat değil, aynı zamanda idarenin hukuka aykırılığının tespiti ve iptali de olabilir.
Tazminat davası ise, daha genel bir kavramdır ve sadece idareye karşı değil, herhangi bir kişiye karşı maddi veya manevi tazminat talep etmek için açılabilecek davaları kapsar. Tazminat davasının amacı, sadece uğranılan zararın tazmin edilmesidir ve idarenin hukuka aykırılığının tespiti veya iptali gibi unsurlar dava konusu değildir.
Peki, tam yargı davası bir tazminat davası mıdır?
Cevap evet ve hayır olabilir. Tam yargı davası, tazminat taleplerini de içerir ve bu yönüyle bir tazminat davası olarak değerlendirilebilir. Ancak, tam yargı davası yazımızda belirttiğimiz şekilde sadece tazminat davası değildir. Yukarıda da belirtildiği gibi, tam yargı davasının amacı, idarenin hukuka aykırılığının tespiti ve iptali de olabilir. Bu yönüyle tam yargı davası, tazminat davasından farklılaşır.
Özetle:
- Tam yargı davası, idarenin hukuka aykırılığı nedeniyle zarara uğrayan kişilerin haklarını korumak için açılan bir dava türüdür.
- Tazminat davası ise, daha genel bir kavramdır ve herhangi bir kişiye karşı maddi veya manevi tazminat talep etmek için açılabilecek davaları kapsar.
- Tam yargı davası, tazminat taleplerini de içerse de, sadece tazminat davası değildir. Tam yargı davasının amacı, idarenin hukuka aykırılığının tespiti ve iptali de olabilir.
Hangi dava türünün açılacağı, olayın özelliğine ve davacının taleplerine göre belirlenir. Bir hadisede tazminat talepleri de varsa, tam yargı davası açmak daha kapsamlı bir çözüm sağlayabilir.
İptal Davası ve Tam Yargı Davası: Farklı Hedefler, Aynı Yol
İptal davası ve tam yargı davası, idare hukukunda sıklıkla karıştırılan iki dava türüdür. Her iki dava da idarenin hukuka aykırı eylemlerine karşı açılsa da, farklı amaçlar ve sonuçlar doğurur. Bu yazıda, iptal davası ve tam yargı davası arasındaki farkları ve birlikte açılıp açılamayacaklarını inceleyeceğiz.
İptal Davası Nedir?
İptal davası, hukuka aykırı olduğu düşünülen idari işlemlerin ortadan kaldırılması amacıyla açılan bir dava türüdür. Bu davada, davanın konusu sadece idari işlemdir ve davanın amacı, bu işlemin geçmişe etkili bir şekilde iptal edilmesi ve ortadan kaldırılmasıdır.
Tam Yargı Davası Nedir?
Tam yargı davası ise, idarenin hukuka aykırı eylemleri nedeniyle oluşan zararların tazmin edilmesi amacıyla açılan bir dava türüdür. Bu davada, davanın konusu sadece idari işlem değil, aynı zamanda bu işlemden kaynaklanan maddi ve manevi zararlar da davanın konusunu oluşturur. Tam yargı davasında amaç, uğranılan zararların tazmin edilmesidir ve bu tazminat, idarenin kusuruna dayanır.
Farklılıklar:
Özellik | İptal Davası | Tam Yargı Davası |
---|---|---|
Dava Konusu | İdari İşlem | İdari İşlem ve Zarar |
Amaç | İşlemin İptali | Zararın Tazmini |
Şart | Menfaat İhlali | Kişisel Hak İhlali ve Zararın Varlığı |
Sonuç | İşlemin İptali | Zararın Tazmini |
Birlikte Açma:
İptal davası ve tam yargı davası birlikte açılabilir. Bu iki dava türü, aynı olaya dayandırılabilir ve tek bir dilekçeyle açılabilir.
Ayrıca, iptal davası sonucunda verilen iptal kararından sonra da tam yargı davası açılabilir. Bu durumda, kesinleşen iptal kararının tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde tam yargı davası açılması gerekir.
Özetle:
- İptal davası, hukuka aykırı idari işlemlerin iptali için açılırken, tam yargı davası bu işlemlerden kaynaklanan zararların tazmini için açılır.
- Her iki dava da birlikte açılabilir veya iptal davası sonucunda tam yargı davası açılabilir.
- Tam yargı davası açabilmek için, iptal davası ön şart değildir.
Hangi dava türünün açılacağı, olayın özelliğine ve davacının taleplerine göre belirlenir. Bir hadisede tazminat talepleri de varsa, tam yargı davası açmak daha kapsamlı bir çözüm sağlayabilir.
İdare Aleyhine Tazminat Davası Açabilecek Kişiler: Kapsamlı Bir Rehber
Hukuki haklarınızı korumak için: İdarenin eylem veya işlemlerinden dolayı mağdur olduğunuzu düşünüyorsanız, tazminat davası açma hakkınız bulunmaktadır. Bu bölümde, idare aleyhine tazminat davası açabilecek kişileri ve bu konudaki yasal düzenlemeleri detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Kimler İdare Aleyhine Tazminat Davası Açabilir?
İdarenin hukuka aykırı işlem veya eylemi sonucunda maddi veya manevi zarara uğrayan tüm kişiler idare aleyhine tazminat davası açabilir. Bu kişiler genel olarak şu kategorilere ayrılır:
1. Gerçek Kişiler:
- İdarenin hukuka aykırı işlemi veya eylemi nedeniyle canına, malına veya şeref ve haysiyetine zarar verilen kişiler.
- İdarenin hizmet kusuru nedeniyle mağduriyet yaşayan kişiler.
- Kamu tesislerinin işletilmesinden doğan zararlardan etkilenen kişiler.
- İdarenin tehlikeli madde ve faaliyetlerinden kaynaklı zarar gören kişiler.
2. Tüzel Kişiler:
- İdarenin hukuka aykırı işlemi veya eylemi nedeniyle mal varlığına zarar verilen özel hukuk tüzel kişileri.
- Kamu kurum ve kuruluşları.
- Dernekler ve vakıflar gibi sivil toplum kuruluşları.
3. Kamu İdareleri:
- Bir kamu idaresi, diğer bir kamu idaresinin hukuka aykırı işlemi veya eylemi nedeniyle zarar gördüğünde, tazminat davası açabilir.
Tazminat Davası Açma Yetkisiyle İlgili Hususlar:
- Zarar gören kişi, idarenin eylem veya işlemine karşı doğrudan veya dolaylı bir yasal ilişkiye sahip olmalıdır.
- Zararın hukuka aykırı işlem veya eylem ile illiyet bağı kurulabilmelidir.
- Zararın maddi veya manevi olması gerekir.
- Tazminat davası açma süresi dolmamış olmalıdır.
İdareye Açılacak Tazminat Davası: Hangi Durumlarda Mümkün?
Haksızlığa mı uğradınız? İdarenin hatalı eylemlerinden zarar mı gördünüz?
O zaman idareye tazminat davası açarak haklarınızı savunabilirsiniz. Bu bölümde, idareye tazminat davası açılabilecek durumları ve genel çerçeveyi inceleyeceğiz.
Hangi Nedenlerle İdareye Tazminat Davası Açılabilir?
İdareye tazminat davası açılabilmesi için öncelikle idarenin bir hukuka aykırılık işlemesi veya eylemi olması gerekir. Bu hukuka aykırılık sonucunda da davacının bir zarara uğraması gerekir.
Tazminat davası açılabilecek bazı genel durumlar şunlardır:
- Haksız Eylem: İdarenin hukuka aykırı eylem veya işlemleri sonucunda kişinin malvarlığına zarar gelmesi. Örneğin; idarenin bir kamulaştırma işlemi sırasında hukuka aykırı davranması ve vatandaşın malına zarar vermesi.
- Hizmet Kusuru: İdarenin bir hizmeti yerine getirirken gösterdiği kusur sonucunda kişinin zarar görmesi. Örneğin; bir kamu hastanesinin tıbbi hizmetlerini kusurlu bir şekilde sunması sonucunda hastanın mağduriyet yaşaması.
- Sözleşme İhlali: İdare ile kişi arasında yapılan bir sözleşmenin ihlal edilmesi. Örneğin; bir kamu kurumunun ihale sözleşmesindeki yükümlülüklerini yerine getirmemesi.
- Kanunsuzluk Kararı: İdarenin verdiği bir kararın yargı kararıyla iptal edilmesi ve bu iptal kararının geriye etkili olması. Bu durumda, iptal edilen kararın mağdurları idareye karşı tazminat davası açabilirler.
İdare Aleyhine Açılan Tam Yargı Davalarında Görev ve Yetki
Hukuki haklarınızı korumak için: İdarenin eylem veya işlemlerinden dolayı mağdur olduğunuzu düşünüyorsanız, tam yargı davası açma hakkınız bulunmaktadır. Bu bölümde, idare aleyhine açılan tam yargı davalarında görevli ve yetkili mahkemeleri, yetkili mahkemenin nasıl belirlendiğini ve istisnai durumları detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Görevli Mahkeme:
- Kural olarak, idare aleyhine açılan tüm tam yargı davalarında İdare Mahkemeleri görevlidir.
- İdare Mahkemeleri, il merkezlerinde ve bazı büyük ilçelerde bulunmaktadır.
Yetkili Mahkeme:
- Yetkili mahkeme, davanın konusuna göre belirlenir.
- Genellikle, davanın konusu olan işlemi veya eylemi gerçekleştiren idarenin bulunduğu yerdeki İdare Mahkemesi yetkilidir.
- Bazı durumlarda ise, davanın konusu özel bir kanunla belirlenmişse o kanunda belirtilen mahkeme yetkilidir.
Yetkili Mahkemenin Belirlenmesinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:
- Dava konusu işlemin veya eylemin türü
- İşlemi veya eylemi gerçekleştiren idarenin yeri
- Dava konusu olayla ilgili kanuni düzenlemeler
İstisnai Durumlar:
- Vergi Mahkemeleri: Vergi yükümlüsü, sorumluluğu kapsamında bulunan verginin esasına veya miktarına karşı Vergi Mahkemesinde dava açabilir.
- Danıştay: Bazı özel kanunlarda belirtilen davalarda Danıştay ilk derece mahkemesi sıfatıyla görevlidir. Örneğin, kamu görevlilerinin atanma işlemlerine ilişkin davalar Danıştay’da açılır.
Yetki İtirazı:
- Davalı idare veya davacı, davanın açıldığı mahkemenin görevli veya yetkili olmadığını düşünüyorsa, yetki itirazında bulunabilir.
- Yetki itirazı, davanın esasına geçilmeden önce incelenir.
- Mahkeme, yetki itirazını kabul ederse, davayı görevli ve yetkili mahkemeye gönderir.
Sonuç:
İdare aleyhine tam yargı davası açmadan önce, davanın görevli ve yetkili mahkemesini doğru bir şekilde belirlemek önemlidir. Aksi takdirde, dava reddedilerek zaman kaybedilebilir.
İdareye Tazminat Davası Açma Şartları
1. Hukuka Aykırılık:
Tazminat davası açabilmeniz için öncelikle idarenin bir hukuka aykırılık işlemesi veya eylemi olması gerekir. Bu hukuka aykırılık, idarenin kanuna, yönetmeliğe veya genel hukuk ilkelerine aykırı olması anlamına gelir. Hukuka uygun bir işlem veya eylem nedeniyle tazminat talep edilemez.
Örnek: Bir kamu kurumunun, yasalara aykırı olarak bir kişinin malına el koyması veya yıkması hukuka aykırılık teşkil eder.
2. Zarar:
İdarenin hukuka aykırı işlem veya eylemi sonucunda bir zararın doğmuş olması gerekir. Bu zarar, maddi (somut) veya manevi (soyut) olabilir.
Maddi zarar: Malvarlığınıza gelen zararları, uğradığınız masrafları ve kayıpları kapsar. Örneğin; bir kamyonun kazaya karışması sonucunda aracınızın hasar görmesi maddi zarardır.
Manevi zarar: Kişilik haklarınızın ihlali sonucunda oluşan üzüntü, stres, kaygı gibi duygusal zararları kapsar. Örneğin; bir memurun ihmalinden dolayı haksız yere tutuklanmanız manevi zarardır.
3. İlliyet Bağı:
Zarar ile idarenin hukuka aykırı işlem veya eylemi arasında nedensellik bağı bulunmalıdır. Yani, zararın idarenin hukuka aykırı işlem veya eylemi sonucunda doğmuş olması gerekir.
Örnek: Bir kamu hastanesinin tıbbi hizmetlerini kusurlu bir şekilde sunması sonucunda hastanın mağduriyet yaşaması ve bu nedenle maddi ve manevi zarar görmesi halinde, illiyet bağı kurulmuş olur.
4. Zararın Öngörülebilir Olması:
Zararın, idarenin hukuka aykırı işlem veya eylemi sırasında öngörülebilir olması gerekir. Öngörülemeyen zararlar için tazminat talep edilemez.
Örnek: Bir kamu binasının depremde yıkılması sonucunda bir kişinin hayatını kaybetmesi halinde, bu zarar öngörülemez bir zarar olduğundan tazminat talep edilemeyebilir.
İdarenin Hizmet Kusurundan Dolayı Tazminat Davası
Hukuka aykırı eylem veya işlemleri sonucunda mağdur olanlar için: Tam yargı davası, idarenin hizmet kusuru nedeniyle uğradığınız maddi ve manevi zararların tazmini için bir çözüm sunar. Bu bölümde, tam yargı davası açma hakkınızı ve davanın gerekli unsurlarını detaylı bir şekilde ele alacağız.
Hizmet Kusuru Nedir?
Hizmet kusuru, idarenin kamu hizmetini yerine getirirken gerekli özen ve dikkati göstermemesi sonucu ortaya çıkan hukuka aykırılıktır. Bu kusur, çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir:
- Yanlış işlem veya eylem: İdarenin mevzuata aykırı işlem veya eylemleri hizmet kusuru oluşturabilir.
- Yetersiz işlem veya eylem: İdarenin gerekli özeni göstermemesi veya yükümlülüklerini yerine getirmemesi de hizmet kusuru olarak değerlendirilir.
- Gecikme: İdarenin yasal sürelere uymaması ve işlemleri geciktirmesi de hizmet kusuru oluşturabilir.
Tazminat Davası Nasıl Açılır?
Hizmet kusuru nedeniyle zarar gördüğünüzü düşünüyorsanız, tam yargı davası açarak haklarınızı talep edebilirsiniz. Dava açmak için şu adımları izlemeniz gerekir:
- Yetkili Mahkemeye Başvuru: İdare Mahkemesi veya Vergi Mahkemesi’ne dava dilekçenizi sunarak davayı başlatabilirsiniz.
- Dilekçede Gerekli Bilgilerin Yer Alması: Dilekçede, idarenin hangi eylemi veya işlemi ile hizmet kusuru oluşturduğunu, bu kusurun ne tür bir zarara yol açtığını ve tazmin taleplerinizi detaylı bir şekilde belirtmeniz gerekir.
- Delillerin Sunulması: İdarenin hizmet kusurunu ve uğradığınız zararı ispatlayacak delilleri dava dosyasına sunmanız gerekir.
- Dava Süreci: Dava, mahkemede delillerin incelenmesi ve tanıkların dinlenmesi ile ilerler. Mahkeme, tüm delilleri değerlendirdikten sonra kararını verir.
Tazminat Davası Açarken Dikkat Edilmesi Gerekenler:
- Dava Zamanaşımı: Tam yargı davası açma süresi, olayın gerçekleştiği tarihe göre değişir. Bu nedenle, davayı zamanında açmanız önemlidir.
- Gerekli Belgeler: Dava dilekçenize ek olarak, idarenin eylemini veya işlemini gösteren belgeleri, uğradığınız zararı belgeleyen belgeleri ve diğer delilleri sunmanız gerekir.
- Hukuki Destek: Tam yargı davaları karmaşık olabileceğinden, bir avukattan hukuki destek almanız sizin lehinize olacaktır.
İdarenin Kusursuz Sorumluluğu Nedeniyle Tam Yargı Davası
Hukuka aykırı eylem veya işlemlerden bağımsız olarak tazminat talep etme imkanı: Tam yargı davası, idarenin kusursuz sorumluluk hallerinde dahi tazminat davası açarak haklarınızı korumanıza olanak tanır. Bu bölümde, idarenin kusursuz sorumluluk rejiminin ayrıntılarını, dava açma şartlarını ve dikkat edilmesi gereken hususları detaylı bir şekilde ele alacağız.
Kusursuz Sorumluluk Nedir?
Kusursuz sorumluluk, idarenin, kanunla belirlenmiş tehlikeli veya risk içeren faaliyetlerinden doğan zararlardan, kusuru aranmaksızın sorumlu olduğu özel bir sorumluluk rejimidir. Bu rejim, kamu külfetinin adil bir şekilde paylaşılması, eşitlik, hakkaniyet, adalet ve nesafet ilkeleri çerçevesinde ortaya çıkmıştır.
Kusursuz Sorumluluk Hallerine Örnekler:
- Kamu tesislerinin işletilmesi: Hastaneler, okullar, yollar, köprüler gibi kamu tesislerinin işletilmesinden doğan zararlarda
- Tehlikeli madde ve faaliyetler: Patlayıcı maddeler, nükleer tesisler, silahlar gibi tehlikeli madde ve faaliyetlerden doğan zararlarda
- Hayvanların neden olduğu zararlar: Kamuya ait hayvanların veya idarenin kontrol altındaki hayvanların neden olduğu zararlarda
Kusursuz Sorumluluk Davalarında Tazminat Şartları:
- Zararın varlığı: Tazminat davası açabilmek için öncelikle maddi veya manevi bir zararın varlığının ispatlanması gerekir.
- Zararla işlem veya eylem arasındaki illiyet bağı: Zararın, idarenin hukuka aykırı işlem veya eylemi ile illiyet bağı içinde olması gerekir. Yani, zararın idarenin faaliyetinden kaynaklanması şarttır.
- Kusursuz sorumluluk rejiminin uygulanması: Dava konusu olayın, kusursuz sorumluluk rejiminin kapsamına giriyor olması gerekir.
İdarenin Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Nedenler: Ayrıntılı Bir Analiz
Hukuki haklarınızı korumak için: İdarenin eylem veya işlemlerinden dolayı mağdur olduğunuzu düşünüyorsanız, tazminat davası açma hakkınız bulunmaktadır. Fakat bu davanın sonucu, idarenin sorumluluğunu etkileyen çeşitli faktörlere bağlıdır. Bu bölümde, idarenin sorumluluğunu kaldıran veya azaltan başlıca nedenleri ve bu durumların tazminat davalarına olan etkilerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
1. Mücbir Sebep:
- Tanımı: Mücbir sebep, idarenin iradesi dışında, öngörülemez ve karşı konulamaz bir olay olarak tanımlanır. Deprem, sel, kasırga gibi doğal afetler mücbir sebep olarak kabul edilebilir.
- Etki: Mücbir sebep, idarenin sorumluluğunu tamamen ortadan kaldırır. Bu durumda, idareye tazminat davası açılamaz.
- Önemli Not: Mücbir sebep kavramı, günümüzde daha dar bir şekilde yorumlanmaktadır. İdarenin, mücbir sebep olayının sonuçlarını hafifletmek için gerekli önlemleri almadığı durumlarda, sorumluluğunun devam edebileceği kabul edilmektedir.
2. Beklenmeyen Hal:
- Tanımı: Beklenmeyen hal, idarenin faaliyetleri içerisinde gerçekleşen, ancak öngörülemez ve önlenemez olaylardır. Bir kazanın meydana gelmesi veya bir makinenin arızalanması beklenmeyen hal olarak değerlendirilebilir.
- Etki: Beklenmeyen hal, idarenin kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Fakat, idarenin kusuru tazminat davalarında değerlendirilir. İdarenin kusurlu olduğu ispatlanırsa, tazminat yükümlülüğü altına girebilir.
3. Zarar Görenin veya Üçüncü Bir Kişinin Davranışı:
- Tanımı: Zarar görenin veya üçüncü bir kişinin kusurlu davranışı, idarenin sorumluluğunu tamamen veya kısmen ortadan kaldırabilir. Örneğin, bir kazada yaralanan kişinin dikkatsiz davranışı, idarenin tazminat yükümlülüğünü azaltabilir.
- Etki: Zarar görenin veya üçüncü bir kişinin kusuru, illiyet bağını etkilediği için tazminat davalarında önemli bir rol oynar. Mahkeme, her iki tarafın da kusurunu değerlendirerek tazminat miktarını belirler.
Sonuç:
İdarenin sorumluluğunu kaldıran veya azaltan çeşitli nedenler bulunmaktadır. Bu nedenlerin varlığı, bir tazminat davasının sonucunu önemli ölçüde etkileyebilir. Bu nedenle, tazminat davası açmadan önce, bu nedenlerin detaylı bir şekilde incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir.
İdare Aleyhine Açılan Tazminat Davalarında Dava Açma Süresi
Hukuki haklarınızı korumak için: İdarenin eylem veya işlemlerinden dolayı mağdur olduğunuzu düşünüyorsanız, tazminat davası açma hakkınız bulunmaktadır. Bu bölümde, idare aleyhine açılan tazminat davalarında dava açma süresi ile ilgili tüm detayları ve istisnai durumları detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Genel Dava Açma Süresi:
- Kural olarak, idare aleyhine açılan tüm tazminat davalarında 60 günlük bir dava açma süresi vardır.
- Bu süre, işlemin veya eylemin kişiye tebliğ edildiği tarihten veya yasal bir sürenin dolmasından itibaren başlar.
- 60 günlük süre, hak düşürücü niteliktedir. Yani, bu süre içerisinde dava açılmazsa dava hakkı düşer.
Özel Dava Açma Süreleri:
- 1 Yıllık Süre: Zarara uğrayanların haksız ve hukuka aykırı eylemi öğrenmelerinden başlayarak 1 yıllık bir dava açma süresi de mevcuttur.
- 5 Yıllık Süre: Her halükarda, eylem veya işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde dava açılması gerekir.
Dava Açma Süresinin Başlangıcı:
- Dava açma süresinin başlangıcı, olayın özelliğine göre değişir:
- İdarenin işlemi: İşlemin tebliğ edildiği tarihten veya yasal bir sürenin dolmasından itibaren başlar.
- İdarenin eylemi: Eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren başlar.
- Haksız ve hukuka aykırı eylemin öğrenilmesi: Zarara uğrayan tarafından eylemin öğrenildiği tarihten itibaren başlar.
İstisnai Durumlar:
- Sürenin Durması ve Kesilmesi: Bazı durumlarda dava açma süresi durabilir veya kesilebilir. Örneğin, savaş hali veya olağanüstü hal durumunda dava açma süresi durur.
- Tazminat Davası Hakkının Devri: Tazminat davası hakkı miras yoluyla devredilebilir. Bu durumda, mirasçılar dava açma süresi içerisinde dava açabilirler.
İdare Aleyhine Açılan Tazminat Davalarında Zorunlu İdari Başvuru: Ayrıntılı Bilgiler
Hukuki haklarınızı korumak için: İdarenin eylem veya işlemlerinden dolayı mağdur olduğunuzu düşünüyorsanız, tazminat davası açma hakkınız bulunmaktadır. Bu bölümde, idare aleyhine açılan tazminat davalarında zorunlu idari başvuru şartını, bu şartın istisnalarını ve dava açma süresini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Zorunlu İdari Başvuru Nedir?
- İdari eylemlerden hakları ihlal edilen kişilerin, tazminat davası açmadan önce ilgili idareye başvurarak mağduriyetlerinin giderilmesini talep etmeleri zorunluluğudur.
- Bu başvuru, yazılı olarak yapılabilir.
- İdari başvuru, idareye karşı dava açma hakkının ön koşuludur. Yani, zorunlu idari başvuru yapmadan dava açmak mümkün değildir.
Zorunlu İdari Başvuru Süresi:
- Zorunlu idari başvuru süresi 1 yıldır.
- Bu süre, işlemin veya eylemin idareye tebliğ edildiği tarihten veya yasal bir sürenin dolmasından itibaren başlar.
- Her halükarda, eylem veya işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde idari başvuruda bulunulması gerekir.
Zorunlu İdari Başvurunun Reddedilmesi:
- İdare, idari başvuruyu kısmen veya tamamen reddedebilir.
- Bu durumda, red kararının tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında 30 gün içinde cevap verilmediği takdirde dava açma süresi başlar.
Zorunlu İdari Başvurunun İstisnaları:
- Bazı durumlarda idari başvuru şartı bulunmaz. Bu istisnalar şunlardır:
- Kanunla aksine hüküm konulan haller: Bazı kanunlarda, belirli tazminat davaları için zorunlu idari başvuru şartının aranmadığı açıkça belirtilebilir.
- Açıkça hukuka aykırılık: Eylemin veya işlemin açıkça hukuka aykırı olduğu ve iptal edileceği belli ise idari başvuru şartı aranmaz.
- Acil durumlar: Acil durumlar nedeniyle idari başvuru yapılması imkansız veya zor ise bu şart aranmaz.
- İdarenin fiilen var olmaması: Dava konusu eylemi gerçekleştiren idare fiilen ortadan kalkmışsa idari başvuru şartı aranmaz.
Örnek:
- Bir kamu görevlisi, görevi gereği bir vatandaşa haksız yere saldırıda bulunur. Vatandaş, bu olaydan sonra doğan maddi ve manevi zararlarının tazmini için doğrudan idare aleyhine dava açabilir. Zorunlu idari başvuru şartı, bu olayda geçerli değildir. Çünkü kamu görevlisinin eylemi açıkça hukuka aykırıdır.
İdareye Açılacak Tazminat Davasında Husumet
Hukuki haklarınızı korumak için: İdarenin eylem veya işlemlerinden dolayı mağdur olduğunuzu düşünüyorsanız, tazminat davası açma hakkınız bulunmaktadır. Bu bölümde, idare aleyhine açılan tazminat davalarında husumet kavramını, kimlere karşı dava açılabileceğini ve bazı özel durumları detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Husumet Nedir?
- Husumet, bir davanın kimlere karşı açılacağını belirleyen hukuki kavramdır.
- İdare aleyhine açılan tazminat davalarında husumet, davanın hangi idareye veya hangi kamu görevlisine açılacağını ifade eder.
Kimlere Karşı Dava Açılabilir?
- Kural olarak, idareye açılacak tazminat davası zararı veren idareye karşı açılır.
- Zararı veren kişi küçük veya vesayet altında ise dava velisine veya vasisine yöneltilir.
- Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi durumunda, ilgili kamu kurumunun hizmet kusuru oluşur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır.
Husumete İlişkin Özel Durumlar:
- Birden Fazla İdare Tarafından Zarar Verilmesi: Birden fazla idarenin eylem veya işlemi nedeniyle zarar görmüşseniz, tüm bu idarelere karşı dava açabilirsiniz.
- Ortak Zarar: Birden fazla kişinin birlikte uğradığı zararda, her bir kişi ayrı ayrı dava açabileceği gibi, ortak bir dava da açılabilir.
- Zararı Veren Kişinin Kimliğinin Belirsiz Olması: Zararı veren kişinin kimliği belirsiz ise, dava Devlete karşı açılabilir.
Örnekler:
- Belediyenin temizlik kamyonu geri gelirken vatandaşa çarparak yaralanmasına neden olursa: Sakatlanan kişi hastane masrafları, maddi zararları ve manevi zararlarını belediyeye açacağı tazminat davasında talep edebilir.
- Memur hatası nedeniyle başvurusu reddedilen ve zarara uğrayan kişi: Memur hatası nedeniyle başvurusu reddedilen ve zarara uğrayan kişi, ilgili kamu kurumuna açacağı tazminat davasında haklarını talep edebilir.
İdare Aleyhine Tazminat Davaları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. İdare aleyhine tazminat davası nerede açılır?
Zararın meydana geldiği yerdeki İdare Mahkemesi‘nde açılır.
Ancak bazı istisnalar da vardır:
- Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına istinaden işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde Danıştay ve ilgili idari mahkemelerde maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.
- Kamu görevlisinin kişisel kast ve kusuru varsa adli yargıda dava açılabilir.
- Sosyal risk nedeniyle oluşan zararlarda, idarenin tazmin sorumluluğu kusura bağlı değildir.
2. Kamu görevlilerinin kişisel kusuru nedeniyle tam yargı davası açılabilir mi?
Hayır, genel olarak açılamaz. Kamu görevlilerinin kişisel kast ve kusurları varsa adli yargıda dava açılabilir.
Ancak, tedavinin zararlı sonucundan (ölümden ve bedensel zarardan) kamu görevlisinin haksız eylem niteliğinde “görevden ayrılabilir kişisel kusurları” varsa, haklarında ayrıca adli yargıda dava açılabilmektedir.
3. Sosyal risk nedeniyle sorumluluk nedir?
Sosyal risk ilkesi, idare tarafından önlenmesi beklenen, ancak önlenemeyen tehlikelerin sebep olduğu ve toplum içinde yaşamanın kaçınılmaz sonucu olarak ortaya çıkan zararlar bakımından kabul edilmiş bir kusursuz sorumluluk ilkesidir.
4. İdareye karşı kişilerin idari yargıda açtığı tazminat davasına ne denir?
İdari kişiye karşı açılacak tazminat davası olarak nitelendirilen davanın diğer adı tam yargı davasıdır.
5. İdari Yargıda Manevi Tazminat Miktarı Dava Sırasında Artırılabilir Mi?
- Tam yargı davasında, dava açıldıktan sonra manevi tazminat miktarı 1 defaya mahsus arttırılabilir.
6. Tazminat Davası Açan Davayı Kaybederse Ne Olur?
- Davacı dava kaybederse, davalı idareye vekalet ücreti ödemek zorunda kalabilir.
7. İdare Aleyhine Tazminat Davası Nasıl Açılır?
- Zarara uğrayan kişi, zarar ve sebeplerini içeren bir dilekçe ile öncelikle ilgili idareye başvurmalı ve ardından idare mahkemesinde dava açmalıdır.
8. Tam Yargı Davası Zamanaşımı Nedir?
- Tam yargı davasında zamanaşımı süresi, zararın öğrenilmesinden itibaren 1 yıl ve eylem tarihinden itibaren 5 yıldır.
9. Tam Yargı Davası Nerede Açılır?
- Danıştay, vergi veya idare mahkemelerinde açılabilen bir idari dava türüdür.
10. İdari Merci Tecavüzü Nedir?
- İdari merci tecavüzü, idari dava açılması için öngörülen başvurunun yapılmadan dava açılması durumudur.
11. İdare Aleyhine Hükmedilen Tazminat Nasıl Tahsil Edilir?
- Kesinleşmiş bir mahkeme kararının ardından, tazminat miktarı ve diğer ücretlerin ödenmesi için davalı idareye bildirim yapılır ve ardından ödeme gerçekleştirilir.
LegaPro Hukuk Bürosu Tam Yargı Davalarında Nasıl Yardımcı Olabilir?
Hakkınızın İhlal Edildiğini Düşünüyor musunuz?
İdarenin bir işlemi veya eylemi nedeniyle mağduriyet yaşıyorsanız, haklarınızı korumak için bir avukata danışmanız önemlidir. LegaPro Hukuk Bürosu, tam yargı davaları konusunda uzmanlaşmış ve müvekkillerinin haklarını savunmaya kararlı bir avukatlık bürosudur.
Tam Yargı Davası Nedir?
Tam yargı davası, idarenin hukuka aykırı işlemleri veya eylemleri nedeniyle maddi veya manevi zarar gören kişilerin, bu zararların tazmini için açabilecekleri dava türüdür. İdarenin kusuru, zararın oluşması ve illiyet bağı gibi unsurların varlığı halinde tazminat alma hakkınız doğabilir.
LegaPro Hukuk Bürosu Tam Yargı Davalarında Neler Sunar?
- Hukuki Danışmanlık: Tam yargı davası açıp açmama konusunda size hukuki danışmanlık hizmeti veririz. Dava konusunun değerlendirilmesi, delillerin toplanması ve davanın kazanma şansının belirlenmesi gibi konularda size yardımcı oluruz.
- Dava Dosyasının Hazırlanması: Dava dilekçesi ve eklerinin titizlikle hazırlanması, davanın başarısı için oldukça önemlidir. Tecrübeli avukatlarımız, tüm yasal gerekliliklere uygun bir şekilde dava dosyanızı hazırlar.
- Duruşmalarda Temsil: Duruşmalarda sizleri en iyi şekilde temsil ederek, haklarınızı savunur ve davanın lehinize sonuçlanması için çaba gösteririz.
- Dava Sonuçlandırma ve İcra: Dava sonuçlandıktan sonra, mahkeme kararının icrası için gerekli işlemleri takip eder ve alacağınızın tahsil edilmesini sağlarız.
Her Dava Kendine Özgüdür
Her tam yargı davası kendine özgü özellikler taşır. Bu nedenle, müvekkillerimize özel bir yaklaşım sunarak, davalarının her aşamasında özenle ilgileniriz.
Tam yargı davası ile ilgili daha fazla bilgi almak veya ücretsiz danışmanlık hizmeti için LegaPro Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.
LegaPro Hukuk Bürosu olarak, her zaman müvekkillerimizin menfaatlerini gözeterek, etik ve dürüst bir şekilde çalışmayı ilke edinmekteyiz. İdare davalarınızla ilgili her türlü yasal sorununuz için bize danışmaktan çekinmeyin.
Tam Yargı Davası Dilekçe Örneği
… İdare Mahkemesine
Davacı: [Müvekkil Adı Soyadı]
Vekili: [Avukat Adı Soyadı]
Davalı: [İdare Adı]
İdareye Başvuru Tarihi: [Tarih]
Zimnen Red Tarihi: [Tarih]
Konu: Müvekkile Uygulanan Tıbbi Uygulama Hatası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Talebi
Açıklamalar:
Müvekkilimiz [Müvekkil Adı Soyadı], [Tarih]’de [Hastane Adı]’nda muayene olmuş ve yapılan muayene sonucunda [Tanı] tanısı konularak operasyon önerilmiştir.
Müvekkilimiz, [Tarih]’de [Operasyon Adı] operasyonunu geçirmiştir. Operasyondan sonra bacaklarında his kaybı ve yürümede zorlanma yaşamaya başlamıştır.
Maddi ve manevi tazminat talebi ile [Tarih]’de [Hastane Adı]’ne başvurulmuştur. [Tarih]’de, idarenin cevap süresi olan 30 günün dolması ile herhangi bir yanıt gelmemiştir. Bu nedenle [Tarih]’de talebimiz zımnen reddedilmiş sayılmaktadır.
Operasyon öncesinde gerekli bilgilendirme yapılmamış ve aydınlatma yükümlülüğü yerine getirilmemiştir. Hatalı operasyon nedeniyle Müvekkilimizin her iki bacağında da his kaybı meydana gelmiştir. Müvekkilimiz destek almadan tek başına yürüyemez hale gelmiştir. [Hastane Adı]’nın devlet hastanesi olması nedeniyle idarenin sorumluluğu mevcuttur.
Yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı Müvekkilimizde hem maddi hem de manevi birçok zarar meydana gelmiştir.
Maddi Zararlar:
- Muayene ve operasyon için ödenen ücret: [Tutar] TL
- İşgörmezlik nedeniyle uğranılan zarar: [Tutar] TL
- Operasyon sonrası yapılan tedaviler için ödenen ücret: [Tutar] TL
Toplam Maddi Zarar: [Tutar] TL
Manevi Zararlar:
- Acı ve elem çekme
- Yaşam kalitesinin düşmesi
- Geleceğe yönelik kaygılar
Manevi Zarar Tazminatı: [Tutar] TL
Toplam Tazminat Talebi: [Maddi Zarar] + [Manevi Zarar] = [Tutar] TL
Hukuki Sebepler:
- İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK)
- Borçlar Kanunu
- Hasta Hakları Yönetmeliği
- İlgili diğer yasal mevzuatlar
Hukuki Deliller:
- Başvuru dilekçesi ve alma haber kağıdı
- Müvekkilimize ait tedavi evrakları
- Hasta dosyası
- Bilirkişi incelemesi (gerekirse)
- Emsal yargı kararları
- Tanık beyanları
- Diğer yasal deliller
Sonuç ve Talep:
Yukarıda açıklanan nedenlerle, tıbbi uygulama hatası sonucunda Müvekkilimizin uğramış olduğu zararlar açısından [Tutar] TL maddi, [Tutar] TL manevi zararın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep ederiz.
Saygılarımızla,
Davacı Vekili
[Avukat Adı Soyadı]
Notlar:
- Bu dilekçe örneği bilgilendirme amaçlıdır ve herhangi bir yasal tavsiye niteliği taşımamaktadır.
- Dava açmadan önce bir avukata danışarak yasal haklarınızın korunmasını sağlamanız önemlidir.
- Dilekçede yer alan bilgileri müvekkilinizin ve davanın özel durumuna göre güncellemeniz gerekmektedir.
- Eksik veya hatalı bilgi içeren bir dilekçe davanızın reddedilmesine neden olabilir.
- Telefon: 05076061514
- Web Sitesi: https://legapro.net/