Doktora ve Sağlık Çalışanlarına Şiddet: Beyaz Kod
Sağlık hizmeti sunumu, özveri, fedakârlık ve insan sevgisi gerektiren kutsal bir meslektir. Doktorlar, hemşireler, teknisyenler ve diğer sağlık personelleri, toplum sağlığını korumak ve iyileştirmek için zor şartlar altında, gece gündüz demeden çalışmaktadırlar. Ancak, son yıllarda Türkiye’de ve dünyada sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarında ciddi bir artış yaşanmaktadır. Fiziksel saldırılar, sözlü tacizler, tehditler ve hatta cinayetler, sağlık çalışanlarının mesleki riskleri arasına girmiş durumdadır. Bu durum, sadece sağlık çalışanlarının can güvenliğini tehdit etmekle kalmayıp, aynı zamanda sağlık sisteminin işleyişini de olumsuz etkilemekte ve toplum sağlığını tehlikeye atmaktadır.
Bu kapsamlı makalede, doktora ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin boyutlarını, nedenlerini, “Beyaz Kod” uygulamasının detaylarını, yasal yaptırımları, şiddete maruz kalan sağlık çalışanlarının haklarını ve bu sorunun çözümü için alınabilecek önlemleri derinlemesine inceleyeceğiz. Ayrıca, konuya ilişkin Yargıtay kararlarından örnekler sunarak, hukuki süreci daha net bir şekilde ortaya koyacağız.
Sağlıkta Şiddetin Boyutları: Rakamlarla Acı Gerçek
Sağlıkta şiddet, sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı ve çözüm aradığı ciddi bir sorundur. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, sağlık çalışanları diğer meslek gruplarına kıyasla 16 kat daha fazla şiddete maruz kalmaktadır. Şiddet olayları, acil servisler, psikiyatri klinikleri ve yoğun bakım üniteleri gibi riskin yüksek olduğu bölümlerde daha sık yaşanmaktadır.
Türkiye’de ise, Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Araştırma Geliştirme Birimi (AR-GE) tarafından yapılan araştırmalar, durumun vahametini gözler önüne sermektedir. Sağlık-Sen’in 2023 yılı verilerine göre, bir yıl içinde 249 sağlıkta şiddet vakası meydana gelmiş, 494 saldırgan tarafından 422 sağlık personeli şiddete maruz kalmıştır. Bu saldırılar sonucunda maalesef 2 sağlık çalışanı hayatını kaybetmiştir.
Sağlık-Sen’in araştırmasına göre, 2023 yılında gerçekleşen şiddet olaylarının mağdurlarının mesleklere göre dağılımı şu şekildedir:
- 149 Doktor (%35,3)
- 76 Hemşire (%18)
- 76 Güvenlik Görevlisi (%18)
- 60 Diğer Sağlık Çalışanları (%14,2)
- 58 Acil Sağlık Hizmetleri Çalışanı (%13,7)
- 3 Eczacı (%0,7)
Şiddet Türlerine Göre Dağılım:
- Fiziksel Şiddet: %94,4 (Etraftaki nesneleri fırlatma, yumruk, tekme, ısırma, kafa atma, boğaz sıkma, kesici alet veya ateşli silahla saldırı)
- Psikolojik Şiddet: %98,3 (Bağırma, tehdit, aşağılama, küfür)
- Cinsel Şiddet: %5,2
Bu veriler, sağlıkta şiddetin ne denli ciddi boyutlara ulaştığını ve acil önlemler alınması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Sağlıkta Şiddetin Nedenleri: Kök Sebeplere İniş
Sağlıkta şiddetin tek bir nedeni yoktur. Bu sorunun ortaya çıkmasında ve yaygınlaşmasında rol oynayan birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörleri, genel olarak şu başlıklar altında inceleyebiliriz:
1. Sağlık Sisteminden Kaynaklanan Nedenler
- Uzun Bekleme Süreleri ve Randevu Sistemindeki Sorunlar: Hastaların ve hasta yakınlarının, muayene, tetkik ve tedavi için uzun süreler boyunca beklemek zorunda kalması, gerginliğe ve öfkeye yol açabilmektedir. Özellikle acil servislerde yaşanan yoğunluk ve bekleme süreleri, şiddet olaylarının tetikleyicisi olabilmektedir.
- Yetersiz Sağlık Personeli Sayısı ve Aşırı İş Yükü: Sağlık personeli sayısının yetersiz olması, çalışanların üzerinde aşırı bir iş yükü oluşmasına neden olmaktadır. Bu durum, çalışanların stres seviyesini yükseltmekte, iletişim becerilerini olumsuz etkilemekte ve hata yapma riskini artırmaktadır.
- Yetersiz Fiziksel Koşullar ve Donanım Eksikliği: Hastanelerin ve sağlık kuruluşlarının fiziki koşullarının yetersiz olması, bekleme alanlarının konforsuzluğu, hijyen sorunları, tıbbi cihaz ve malzeme eksiklikleri, hasta ve hasta yakınlarında memnuniyetsizlik yaratmakta ve şiddet eğilimini artırabilmektedir.
- İlaç ve Tıbbi Malzeme Temininde Yaşanan Zorluklar: Gerekli ilaçların ve tıbbi malzemelerin zamanında temin edilememesi, hastaların ve hasta yakınlarının sağlık çalışanlarına yönelik öfkesini artırabilmektedir.
- Sağlık Hizmetlerinin Maliyetinin Yüksek Olması: Özellikle özel sağlık kuruluşlarında, tedavi masraflarının yüksek olması, ekonomik zorluk yaşayan hasta ve hasta yakınlarında gerginliğe neden olabilmektedir.
- Sağlık Okuryazarlığı Düzeyinin Düşük Olması: Toplumun sağlık hizmetleri, hastalıklar ve tedavi süreçleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması, yanlış anlaşılmalara ve beklentilere yol açarak, şiddeti tetikleyebilmektedir.
2. Hasta ve Hasta Yakınlarından Kaynaklanan Nedenler
- Yüksek Beklenti ve Talepler: Hasta ve hasta yakınlarının, sağlık hizmetlerinden ve sağlık çalışanlarından gerçekçi olmayan beklentilere sahip olması ve her taleplerinin anında karşılanmasını istemesi, çatışmalara ve şiddete zemin hazırlayabilmektedir.
- Stres, Endişe ve Panik Hali: Hastalık ve tedavi süreçleri, hasta ve hasta yakınları için stresli ve endişe verici bir durumdur. Bu durum, kişilerin öfke kontrolünü kaybetmesine ve şiddete başvurmasına neden olabilmektedir.
- Eğitim ve Bilinç Düzeyi Düşüklüğü: Eğitim ve bilinç düzeyi düşük kişiler, sorunlarını şiddet yoluyla çözmeye daha yatkın olabilmektedirler.
- Sağlık Çalışanlarına Karşı Saygısız ve Önyargılı Tutum: Toplumda, sağlık çalışanlarına yönelik saygısız ve önyargılı bir tutumun varlığı, şiddeti meşrulaştıran bir algı yaratabilmektedir.
- Alkol ve Madde Kullanımı: Alkol ve madde kullanımı, kişilerin muhakeme yeteneğini ve öfke kontrolünü olumsuz etkileyerek, şiddete başvurma riskini artırmaktadır.
- Ruhsal ve Psikolojik Sorunlar: Psikiyatrik rahatsızlıkları olan veya öfke kontrol problemi yaşayan kişiler, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet eylemlerinde bulunabilirler.
- Kişilik Özellikleri: Saldırgan ve antisosyal kişilik özelliklerine sahip bireylerin şiddete başvurma olasılığı daha yüksektir.
3. Toplumsal ve Kültürel Nedenler
- Şiddetin Toplumda Normalleştirilmesi: Şiddetin, sorun çözme yöntemi olarak kabul edilmesi ve toplumda hoşgörüyle karşılanması, sağlıkta şiddetin de yaygınlaşmasına neden olmaktadır.
- Eğitim Sistemindeki Eksiklikler: Eğitim sisteminde, şiddetin önlenmesi, öfke kontrolü, iletişim becerileri ve problem çözme gibi konulara yeterince yer verilmemesi, şiddet eğilimini artırmaktadır.
- Şiddeti Özendiren Medya İçerikleri: Televizyon programlarında, filmlerde, dizilerde ve sosyal medyada şiddetin sıkça yer alması ve özendirilmesi, özellikle gençleri olumsuz etkilemekte ve şiddete yönlendirebilmektedir.
- Cezasızlık Algısı: Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet eylemlerinin yeterince cezalandırılmadığı algısı, şiddeti artıran bir faktördür.
- Toplumsal Cinsiyet Rolleri: Toplumda erkekliğe atfedilen aşırı güç ve saldırganlık gibi özellikler, erkeklerin şiddete başvurma eğilimini artırabilmektedir.
4. Diğer Nedenler
- Yetersiz Güvenlik Önlemleri: Hastanelerde ve sağlık kuruluşlarında yeterli güvenlik önlemlerinin alınmaması, güvenlik personeli sayısının yetersiz olması, şiddet olaylarının yaşanma riskini artırmaktadır.
- İletişim Eksikliği ve Yanlış Anlaşılmalar: Sağlık çalışanları ile hasta ve hasta yakınları arasında yaşanan iletişim eksiklikleri ve yanlış anlaşılmalar, gerginliğe ve şiddete yol açabilmektedir.
- Kişisel Husumetler: Nadiren de olsa, sağlık çalışanları ile hasta veya hasta yakınları arasında geçmişe dayalı kişisel husumetler, şiddet olaylarına neden olabilmektedir.
Beyaz Kod Uygulaması: Sağlık Çalışanları İçin Güvenlik Çemberi
Sağlık Bakanlığı, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin artması üzerine, 2012 yılında “Beyaz Kod” uygulamasını başlatmıştır. Beyaz Kod, sağlık kurumlarında meydana gelen fiziksel veya sözlü şiddet, cinsel taciz ve hırsızlık gibi olaylarda, sağlık çalışanlarının acil yardım çağrısında bulunabildikleri ve olaya hızlı bir şekilde müdahale edilmesini sağlayan bir sistemdir.
Beyaz Kod Nasıl Verilir?
Sağlık çalışanı, bir şiddet olayıyla karşılaştığında veya risk altında olduğunu hissettiğinde, Beyaz Kod çağrısı yapabilir. Beyaz Kod çağrısı, aşağıdaki yöntemlerle verilebilir:
- 113 Numaralı Telefon Hattı: Sağlık çalışanları, Türkiye’nin her yerinden 7 gün 24 saat hizmet veren 113 numaralı Beyaz Kod Acil Yardım Hattı‘nı arayarak, yaşadıkları şiddet olayını bildirebilir ve yardım talep edebilirler. Bu hat, doğrudan Sağlık Bakanlığı’na bağlıdır ve acil durumlarda hızlı müdahale imkanı sağlar.
- www.beyazkod.saglik.gov.tr İnternet Sitesi: Sağlık çalışanları, Sağlık Bakanlığı’nın resmi Beyaz Kod internet sitesi olan www.beyazkod.saglik.gov.tr [geçersiz URL kaldırıldı] adresine girerek, burada yer alan “Bildirim Formları” aracılığıyla da şiddet olayını bildirebilirler. Bu formlarda, olayın detayları, yeri, zamanı, şiddet uygulayan kişinin bilgileri gibi bilgiler istenir.
- Hastanelerdeki Panik Butonları: Birçok hastanede, özellikle acil servisler, yoğun bakım üniteleri, psikiyatri klinikleri gibi riskli bölümlerde, panik butonları bulunmaktadır. Bu butonlara basıldığında, güvenlik birimine ve/veya belirlenen diğer birimlere otomatik olarak acil durum sinyali gönderilir ve hızlı müdahale sağlanır.
- Dahili Telefon Numaraları: Bazı hastanelerde, güvenlik birimine veya santrale bağlı dahili telefon numaraları aracılığıyla da Beyaz Kod çağrısı yapılabilmektedir. Bu numaralar, hastane içinde duyurulur ve riskli bölümlerde görünür yerlere asılır.
Beyaz Kod Süreci Nasıl İşler? Adım Adım Takip
Beyaz Kod çağrısı yapıldığında, olay türüne ve kurumun işleyişine göre değişmekle birlikte, genel olarak aşağıdaki adımlar izlenir:
- Çağrının Alınması ve Değerlendirilmesi: 113 numaralı Beyaz Kod çağrı merkezindeki görevliler veya hastane içi güvenlik birimi, çağrıyı alır, olayın niteliğini, aciliyetini ve yerini belirler. İnternet sitesi üzerinden yapılan bildirimler de aynı şekilde değerlendirilir.
- Güvenlik Ekiplerinin Olay Yerine Yönlendirilmesi: Olayın meydana geldiği yere en yakın güvenlik ekibi hızla yönlendirilir. Güvenlik görevlileri, olaya müdahale eder, şiddet uygulayan kişiyi etkisiz hale getirir ve mağdur sağlık çalışanının güvenliğini sağlar.
- Kolluk Kuvvetlerine (Polis/Jandarma) Bildirim: Gerekli görüldüğü takdirde, kolluk kuvvetlerine (polis veya jandarma) haber verilir. Özellikle fiziksel saldırı, yaralama, tehdit, cinsel taciz gibi ciddi olaylarda kolluk kuvvetlerinin müdahalesi istenir.
- Olay Yeri İncelemesi ve Delillerin Toplanması: Güvenlik ekipleri ve/veya kolluk kuvvetleri, olay yerinde gerekli incelemeleri yapar, delilleri (kamera kayıtları, tanık ifadeleri, darp izleri vb.) toplar ve olay yeri tutanağı düzenler.
- Mağdur Sağlık Çalışanının Tıbbi ve Psikolojik Destek Alması: Şiddete maruz kalan sağlık çalışanına, ihtiyaç duyduğu tıbbi müdahale yapılır. Ayrıca, olayın travmatik etkilerini atlatabilmesi için kendisine psikolojik destek sağlanır.
- Hukuki Sürecin Başlatılması: Şiddet olayı, ilgili hastanenin hukuk birimi tarafından ve eş zamanlı olarak Beyaz Kod sistemi üzerinden Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilir ve adli süreç başlatılır.
- Hukuki Destek Sağlanması: Sağlık Bakanlığı Hukuk Müşavirliği, şiddete maruz kalan ve talep eden sağlık çalışanına, ücretsiz hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti sağlar. Bu hizmet, hem ceza davası hem de tazminat davası süreçlerini kapsar.
Beyaz Kod Sisteminin Sağladığı Avantajlar
- Hızlı Müdahale: Şiddet olaylarına hızlı bir şekilde müdahale edilmesini sağlar.
- Güvenlik: Sağlık çalışanlarının kendilerini güvende hissetmelerine katkıda bulunur.
- Hukuki Destek: Şiddete uğrayan sağlık çalışanlarına ücretsiz hukuki destek sağlar.
- Caydırıcılık: Şiddet uygulama potansiyeli olan kişiler üzerinde caydırıcı bir etki yaratır.
- Veri Toplama ve Analiz: Şiddet olaylarının kayıt altına alınmasını ve analiz edilmesini sağlayarak, önleyici tedbirler geliştirilmesine katkıda bulunur.
- Şiddetin Önlenmesi ve Güvenli Çalışma Ortamı: Uzun vadede, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesine ve daha güvenli bir çalışma ortamı oluşturulmasına yardımcı olur.
Doktora ve Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddetin Hukuki Yaptırımları: Caydırıcı Cezalar
Türk hukuk sistemi, doktora ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet eylemlerini ciddi bir suç olarak kabul etmekte ve bu eylemlere karşı caydırıcı yaptırımlar öngörmektedir. Bu yaptırımlar, hem Türk Ceza Kanunu (TCK) hem de Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nda yer alan özel düzenlemelerle şekillenmektedir.
Türk Ceza Kanunu’ndaki (TCK) Düzenlemeler
TCK’da, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet eylemleri, genel suç tipleri kapsamında değerlendirilmekle birlikte, bu eylemlerin kamu görevlisine karşı ve görevi sebebiyle işlenmesi, cezayı artıran nitelikli haller olarak kabul edilmektedir.
1. Kasten Yaralama Suçu (TCK 86, 87)
- Temel Hali (TCK 86/1): Bir başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- Kamu Görevlisine Karşı İşlenmesi (TCK 86/3-c): Kasten yaralama suçunun, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi halinde, şikayet aranmaksızın verilecek ceza yarı oranında artırılır.
- Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama (TCK 87): Kasten yaralama fiili, mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, vücudunda kemik kırılmasına, konuşmasında sürekli zorluğa, yüzünde sabit ize, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, gebe bir kadına karşı işlenmişse ceza belli oranlarda artırılır, ölümüne neden olmuşsa daha ağır cezalara hükmedilir.
2. Tehdit Suçu (TCK 106)
- Temel Hali (TCK 106/1): Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- Kamu Görevlisine Karşı İşlenmesi (3359 Sayılı Kanun Ek 12): Sağlık çalışanlarına karşı görevleri sebebiyle işlenen tehdit suçunda, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, TCK 51’deki hapis cezasının ertelenmesi hükümleri uygulanmaz.
3. Hakaret Suçu (TCK 125)
- Temel Hali (TCK 125/1): Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.
- Kamu Görevlisine Karşı İşlenmesi (TCK 125/3-a): Hakaret suçunun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
- Sağlık Çalışanlarına Karşı İşlenmesi (3359 Sayılı Kanun Ek 12): Sağlık çalışanlarına karşı görevleri sebebiyle işlenen hakaret suçunda, verilecek ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hakaret suçu, şikayete bağlı değildir ve savcılık tarafından resen soruşturulur.
4. Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu (TCK 265)
- Temel Hali (TCK 265/1): Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- Sağlık Çalışanlarına Karşı İşlenmesi (3359 Sayılı Kanun Ek 12): Sağlık çalışanlarına karşı görevleri sebebiyle işlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunda, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
5. Mala Zarar Verme Suçu (TCK 151, 152)
- Temel Hali (TCK 151/1): Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.
- Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Mallara Zarar Verme (TCK 152/1-a): Suçun, kamu kurum ve kuruluşlarına ait mallara karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
6. Cebir Suçu (TCK 108)
- Temel Hali (TCK 108): Bir şeyi yapması veya yapmaması ya da kendisinin yapmasına müsaade etmesi için bir kişiye karşı cebir kullanılması halinde, kasten yaralama suçundan verilecek ceza üçte birinden yarısına kadar artırılır.
3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’ndaki Düzenlemeler (Ek Madde 12)
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun Ek 12. maddesi, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet suçlarına ilişkin önemli düzenlemeler içermektedir:
- Cezaların Artırılması: Kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan sağlık personeli ile yardımcı sağlık personeline karşı görevleri sebebiyle işlenen kasten yaralama, tehdit, hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarında, TCK’ya göre tayin edilecek cezalar yarı oranında artırılır.
- Hapis Cezasının Ertelenmemesi: Yukarıda belirtilen suçlarda, TCK 51’deki hapis cezasının ertelenmesi hükümleri uygulanmaz. Yani, ceza ertelenemez ve hapis cezası infaz edilir.
- Şikayete Bağlı Olmama: Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hakaret suçu şikayete bağlı değildir. Savcılık, şikayet olmasa bile resen soruşturma başlatır.
- Tutuklama Nedeni Varsayımı: Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle kasten yaralama suçu işlenmesi durumunda, CMK 100/3 uyarınca tutuklama nedeni varsayılır.
- Doğrudan Soruşturma: Bu suçlardan şüpheli olanlar, kolluk görevlilerince yakalanır ve savcılığa sevk edilir. Savcılık, adli işlemleri tekemmül ettirir ve kamu davası açar.
- İşyerinde İfade Alma: Soruşturma aşamasında, müşteki, mağdur veya tanık olan sağlık personelinin ifadeleri, işyerlerinde alınır.
- Özel Sağlık Kuruluşlarında Çalışanların Kamu Görevlisi Sayılması: Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personel de, bu görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılır.
663 Sayılı KHK’daki Düzenlemeler (54. Madde)
663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 54. maddesi, Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında görev yapan sağlık çalışanlarına, görevleri sebebiyle işlenen suçlar nedeniyle açılan ceza davalarında hukuki yardım sağlanmasını düzenlemektedir.
- Hukuki Yardım: Bakanlık ve bağlı kuruluşlarında, sağlık hizmeti sunumu sırasında veya bu görevlerden dolayı personele karşı işlenen suçlar sebebiyle ceza hukuku kapsamında yürütülmekte olan işlemler ve davalarda, personelin talebi üzerine, Bakanlık ve bağlı kuruluşlarınca hukuki yardım yapılır.
- Vekaletname Gerekmeksizin Temsil: Bakanlık ve bağlı kuruluşların hukuk birimi amirleri, hukuk müşavirleri ve avukatları, ayrıca vekaletname ibraz etmeksizin, ilgili personeli vekil sıfatıyla temsil eder.
Şiddete Maruz Kalan Sağlık Çalışanlarının Hakları: Hukuki Korumalar
Şiddete maruz kalan sağlık çalışanları, hem ceza hukuku hem de özel hukuk kapsamında birtakım haklara sahiptir. Bu haklar, sağlık çalışanlarının uğradıkları zararların tazmin edilmesini ve adaletin tecelli etmesini amaçlar.
Ceza Hukuku Kapsamındaki Haklar
- Şikayetçi Olma ve Davaya Katılma (Müdahil Olma): Sağlık çalışanı, kendisine karşı işlenen suç nedeniyle şikayetçi olabilir ve ceza davasına müdahil olarak katılabilir. Müdahil, davada taraf sıfatını kazanır ve duruşmalara katılma, delil sunma, beyanda bulunma, soru sorma ve kararlara itiraz etme gibi haklara sahip olur.
- Delil Sunma: Sağlık çalışanı, yaşadığı şiddet olayına ilişkin delilleri (kamera kayıtları, tanık beyanları, doktor raporu, fotoğraflar, mesaj kayıtları vb.) savcılığa veya mahkemeye sunabilir.
- Hukuki Yardım Alma: Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında çalışan sağlık personeli, talep etmesi halinde ücretsiz hukuki yardım alabilir. Ayrıca, barolardan adli yardım talebinde bulunarak da ücretsiz avukatlık hizmetinden yararlanabilirler.
- Koruma Tedbiri Talep Etme: Şiddete maruz kalan sağlık çalışanı, kendisine veya ailesine yönelik tehdit ve tehlike devam ediyorsa, Cumhuriyet savcısından veya mahkemeden koruma tedbiri uygulanmasını talep edebilir. Bu kapsamda, failin mağdura yaklaşmasının yasaklanması, iletişim araçlarıyla rahatsız etmesinin engellenmesi gibi tedbirlere hükmedilebilir.
- Bilgi Edinme: Sağlık çalışanı, soruşturma ve kovuşturma süreci hakkında bilgi edinme hakkına sahiptir. Savcılıktan veya mahkemeden dosyanın durumu, yapılan işlemler ve fail hakkında alınan kararlar konusunda bilgi talep edebilir.
Özel Hukuk Kapsamındaki Haklar
- Maddi Tazminat Davası Açma: Sağlık çalışanı, şiddet eylemi nedeniyle uğradığı maddi zararların tazmini için hukuk mahkemesinde maddi tazminat davası açabilir. Maddi tazminat kapsamında talep edilebilecek kalemler şunlardır:
- Tedavi giderleri (hastane, ilaç, tıbbi malzeme vb.)
- Çalışamadığı günler için kazanç kaybı
- Çalışma gücünün azalması veya kaybı nedeniyle oluşan gelir kaybı
- Ulaşım, refakatçi ve diğer masraflar
- Manevi Tazminat Davası Açma: Sağlık çalışanı, şiddet eylemi nedeniyle yaşadığı elem, acı, ızdırap ve ruhsal çöküntünün telafisi için manevi tazminat davası açabilir. Manevi tazminat miktarı, olayın ağırlığı, failin kusuru, mağdurun konumu ve sosyal durumu gibi faktörler dikkate alınarak hakim tarafından takdir edilir.
- İdareye Karşı Tazminat Davası Açma (Tam Yargı Davası): Kamu hastanelerinde çalışan sağlık personeli, idarenin hizmet kusuru nedeniyle şiddete maruz kalmışsa (örneğin, yetersiz güvenlik önlemleri, eksik personel sayısı, organizasyon bozukluğu), idare aleyhine tam yargı davası açarak maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Bu dava, idare mahkemesinde açılır.
Sağlıkta Şiddetin Önlenmesi İçin Neler Yapılabilir?
Sağlıkta şiddetin önlenmesi, çok yönlü ve kapsamlı bir yaklaşım gerektirmektedir. Bu konuda, yasal düzenlemeler, kurumsal tedbirler, eğitim çalışmaları ve toplumsal bilinçlendirme faaliyetleri birlikte yürütülmelidir.
1. Yasal ve Hukuki Düzenlemeler
- Cezaların Artırılması ve Caydırıcılığın Sağlanması: Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet suçlarında cezaların caydırıcı hale getirilmesi, tutuklama tedbirinin daha etkin uygulanması ve hapis cezasının ertelenmesi hükümlerinin uygulanmaması gibi yasal düzenlemeler yapılabilir.
- Özel Yasa Çıkarılması: Sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik, daha kapsamlı ve caydırıcı hükümler içeren özel bir yasa çıkarılabilir. Bu yasada, şiddetin tanımı, türleri, cezaları, koruyucu ve önleyici tedbirler, mağdurlara yönelik destek hizmetleri gibi konular ayrıntılı olarak düzenlenebilir.
- Şikayete Bağlı Olmaması: Sağlık çalışanlarına yönelik tüm şiddet eylemlerinin şikayete bağlı olmaksızın resen soruşturulması sağlanmalıdır.
- Hukuki Yardım Mekanizmalarının Güçlendirilmesi: Şiddete uğrayan sağlık çalışanlarına verilen hukuki yardım hizmetleri genişletilmeli, Sağlık Bakanlığı bünyesinde bu konuda uzmanlaşmış bir birim oluşturulmalıdır.
2. Kurumsal Tedbirler ve Güvenlik Önlemleri
- Güvenlik Personeli Sayısının Artırılması: Hastanelerde ve sağlık kuruluşlarında görev yapan güvenlik personeli sayısının artırılması, riskli alanlarda (acil servis, yoğun bakım, psikiyatri vb.) devriye sayısının çoğaltılması ve güvenlik kameralarının etkin kullanımı sağlanmalıdır.
- Panik Butonlarının Yaygınlaştırılması: Tüm sağlık çalışanlarının kolayca ulaşabileceği yerlere panik butonları yerleştirilmeli ve bu butonların kullanımı konusunda eğitimler verilmelidir.
- Acil Durum Planlarının Hazırlanması: Şiddet olaylarına karşı acil durum müdahale planları hazırlanmalı ve bu planlar düzenli tatbikatlarla güncellenmelidir.
- Risk Değerlendirmesi Yapılması: Her sağlık kuruluşunda, şiddet olaylarının yaşanma riskinin yüksek olduğu bölümler ve durumlar belirlenerek, bu riskleri azaltmaya yönelik önlemler alınmalıdır.
- Çalışma Ortamının İyileştirilmesi: Yeterli aydınlatma, havalandırma, bekleme alanlarının konforlu hale getirilmesi gibi fiziksel koşulların iyileştirilmesi, şiddet olaylarını azaltmaya yardımcı olabilir.
- Personel Sayısının Artırılması ve İş Yükünün Azaltılması: Yeterli sayıda sağlık personelinin istihdam edilmesi, çalışanların üzerindeki iş yükünün azaltılması ve stres seviyelerinin düşürülmesi, şiddeti önlemede önemli bir faktördür.
3. Eğitim, Farkındalık ve Toplumsal Bilinçlendirme
- Sağlık Çalışanlarına Yönelik Eğitimler: Sağlık çalışanlarına, iletişim becerileri, öfke kontrolü, stres yönetimi, kriz yönetimi ve çatışma çözme konularında düzenli eğitimler verilmelidir. Bu eğitimler, sağlık çalışanlarının riskli durumları önceden fark etmelerine ve şiddete başvurmadan sorunları çözmelerine yardımcı olabilir.
- Hasta ve Hasta Yakınlarına Yönelik Eğitimler: Hasta ve hasta yakınlarına, sağlık çalışanlarının görevleri, sorumlulukları, çalışma koşulları ve hakları konusunda bilgilendirme yapılmalı, onlara saygılı ve anlayışlı davranmaları gerektiği anlatılmalıdır.
- Toplumsal Bilinçlendirme Kampanyaları: Toplumda sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin kabul edilemez bir davranış olduğu bilincinin yerleştirilmesi için kamu spotları, afişler, broşürler, sosyal medya kampanyaları gibi araçlar kullanılarak farkındalık çalışmaları yapılmalıdır.
- Medyanın Rolü: Medyada, sağlıkta şiddet olaylarının haberleştirilmesinde sorumlu bir dil kullanılmalı, şiddet özendirilmemeli ve sağlık çalışanlarına yönelik olumsuz algı oluşturulmamalıdır.
- Eğitim Sisteminde Şiddetin Önlenmesi: Şiddetin her türlüsünün kabul edilemez olduğu bilincinin çocuklara ve gençlere kazandırılması için eğitim müfredatında gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
4. Sağlık Sistemine Yönelik İyileştirmeler
- Randevu Sisteminin Etkinleştirilmesi: MHRS (Merkezi Hekim Randevu Sistemi) ve diğer randevu sistemlerinin daha etkin hale getirilmesi, bekleme sürelerinin azaltılması ve hasta akışının düzenlenmesi sağlanmalıdır.
- Hasta Hakları Birimlerinin Güçlendirilmesi: Hasta hakları birimlerinin daha etkin çalışması sağlanarak, hasta ve hasta yakınlarının şikayet ve taleplerinin hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulması sağlanmalıdır.
- Sağlık Okuryazarlığının Artırılması: Toplumun sağlık hizmetleri, hastalıklar, tedavi süreçleri ve sağlık çalışanlarının rolü hakkında doğru bilgilendirilmesi için çalışmalar yapılmalıdır.
- İletişim Kanallarının Açık Tutulması: Sağlık Bakanlığı, sağlık meslek örgütleri, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları arasında düzenli iletişim ve işbirliği sağlanarak, sağlıkta şiddetin önlenmesi için ortak çalışmalar yürütülmelidir.
Sonuç
Doktora ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, sadece bir meslek grubunun sorunu değil, tüm toplumun sorunudur. Şiddetin önlenmesi için, yasal düzenlemeler, kurumsal tedbirler, eğitim çalışmaları ve toplumsal bilinçlendirme faaliyetlerinin birlikte ve kararlılıkla yürütülmesi gerekmektedir. Sağlık çalışanlarının güvenli ve huzurlu bir ortamda çalışabilmeleri, hem onların temel hakkıdır hem de toplumun nitelikli sağlık hizmeti alabilmesinin ön koşuludur. Bu nedenle, sağlıkta şiddete karşı sıfır tolerans anlayışıyla hareket edilmesi ve tüm paydaşların üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi büyük önem taşımaktadır.
Hukuki danışmanlık almak istemeniz halinde veya herhangi bir sorunla karşılaşmanız durumunda LegaPro Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olabiliriz. Uzman Avukat haklarınızı korumanıza destek olacaktır. 📞 0507 606 15 14
🚨 Whatsapp’tan bize ulaşabilirsiniz! 🚨
https://legapro.net/