create a minimalist modern design for a law firm website use a clean background with subtle gradien ap3c2etiklt6k8sfutu0 1 png LegaPro Hukuk Ceza Zamanaşımı – Dava Zamanaşımı (TCK 66 – 68. Madde)

Ceza Zamanaşımı – Dava Zamanaşımı (TCK 66 – 68. Madde)

Ceza zamanaşımı ve dava zamanaşımı, ceza adalet sisteminin temel taşlarından biridir ve ceza hukukunun en çetrefilli konuları arasında yer alır. Bu kavramlar, sadece hukukçular için değil, aynı zamanda suçla itham edilen bireyler, mağdurlar ve genel olarak toplum için de büyük önem taşır. Bu kavramlar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 66. ve 68. maddelerinde, “Yaptırımlar” başlıklı Üçüncü Kısmın, “Dava ve Cezanın Düşürülmesi” başlıklı Dördüncü Bölümünde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

Zamanaşımı, en basit tanımıyla, devletin cezalandırma yetkisini zamanla sınırlayan, belirli sürelerin geçmesiyle bu yetkinin yitirilmesine yol açan bir hukuk kurumudur. Bu makalede, dava ve ceza zamanaşımını, sadece yasal düzenlemelerle sınırlı kalmayıp, uygulamanın içinden örneklerle, Yargıtay’ın güncel içtihatlarıyla ve bu kurumların ceza adalet sistemindeki rolüyle birlikte kapsamlı bir şekilde inceleyeceğiz.

Zamanaşımının Hukuki Niteliği, Amacı ve Felsefi Temelleri

Zamanaşımı, ceza hukukunda hem maddi hukuka hem de usul hukukuna ilişkin yönleri olan, karmaşık bir kurumdur. Devletin cezalandırma yetkisini (ius puniendi) zamanla sınırlaması, bu kurumun en belirgin özelliğidir. Peki, neden devletin cezalandırma yetkisi zamanla sınırlandırılır? Bu sorunun cevabı, zamanaşımının felsefi ve hukuki temellerinde yatmaktadır.

  • Toplumsal Barış ve Hukuki Güvenlik: Aradan uzun zaman geçtikten sonra, suç ve ceza kavramları toplumun hafızasında zayıflar. Sürekli olarak geçmişte işlenmiş suçların peşine düşmek, toplumsal barışı zedeleyebilir ve hukuki güvenlik ilkesini sarsabilir. Bireyler, geçmişte işledikleri bir suç nedeniyle her an yargılanma veya cezalandırılma korkusuyla yaşamak zorunda kalmamalıdır. Zamanaşımı, bu belirsizliği ortadan kaldırarak hukuki güvenliği sağlar.
  • Cezanın Amacına Ulaşması: Ceza, sadece suçluyu cezalandırmak için değil, aynı zamanda onu ıslah etmek, topluma yeniden kazandırmak ve başkalarını suç işlemekten caydırmak için verilir. Ancak, aradan çok uzun zaman geçtikten sonra verilen bir ceza, bu amaçlara hizmet etmeyebilir. Suçlu, aradan geçen sürede kişiliğini değiştirmiş, topluma uyum sağlamış olabilir. Bu durumda, cezanın caydırıcılık ve ıslah edicilik etkisi azalır.
  • Delillerin Kaybolması ve Hatalı Yargılama Riski: Zaman geçtikçe, suçla ilgili delillerin (tanık ifadeleri, belgeler, fiziksel kanıtlar) kaybolması, bozulması veya güvenilirliğini yitirmesi riski artar. Bu durum, adil bir yargılama yapılmasını zorlaştırır ve hatalı kararlar verilmesine yol açabilir. Zamanaşımı, bu riski azaltmaya yardımcı olur.
  • Devletin Sorumluluğu: Devlet, suçları makul bir süre içinde soruşturmak, kovuşturmak ve cezalandırmakla yükümlüdür. Zamanaşımı, devleti bu yükümlülüğünü yerine getirmeye zorlar ve keyfi veya gecikmiş yargılamaları engeller.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 12.11.2002 tarihli ve 2002/3-252 E., 2002/388 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi, zamanaşımı, devletin cezalandırma hakkını düşüren, dava açılmamışsa açılmasını, açılmışsa takibini, mahkûmiyet hükmü verilmişse cezanın infazını engelleyen, kamu düzenine ilişkin bir kurumdur.

Zamanaşımı Türleri: Dava Zamanaşımı ve Ceza Zamanaşımı – Temel Farklar ve Etkileri

Türk Ceza Kanunu, iki temel zamanaşımı türü öngörmüştür: Dava zamanaşımı (TCK m. 66) ve ceza zamanaşımı (TCK m. 68). Bu iki tür, hem uygulanma koşulları hem de sonuçları bakımından birbirinden önemli ölçüde farklılık gösterir.

1. Dava Zamanaşımı (TCK m. 66): Suçun Peşini Bırakma Süresi

Dava zamanaşımı, adından da anlaşılacağı gibi, bir suçla ilgili dava açma veya açılmış bir davayı devam ettirme hakkını zamanla sınırlayan bir kurumdur. Suçun işlendiği tarihten itibaren belirli bir süre geçtiği halde:

  • Soruşturma başlatılmamışsa, artık soruşturma başlatılamaz.
  • Soruşturma başlatılmış ancak iddianame düzenlenmemişse, artık iddianame düzenlenemez.
  • Dava açılmış ancak kanuni süre içinde sonuçlandırılmamışsa, dava düşer.

Dava zamanaşımının dolmasıyla birlikte, devletin o suçla ilgili cezalandırma yetkisi tamamen ortadan kalkar. Artık o suçtan dolayı kimse yargılanamaz, cezalandırılamaz. Bu, devletin o suçun peşini bıraktığı anlamına gelir.

Dava Zamanaşımının Koşulları:

  • Kanunda Belirtilen Sürenin Geçmesi: Her suç için, kanunda ayrı bir dava zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Bu süreler, suçun işlendiği tarihteki failin yaşına ve suçun kanunda öngörülen cezasının üst sınırına göre belirlenir.
  • Zamanaşımını Kesen veya Durduran Bir Nedenin Bulunmaması: Bazı durumlar, dava zamanaşımı süresinin işlemesini keser (süreyi sıfırlar ve yeniden başlatır) veya durdurur (süreyi geçici olarak askıya alır). Bu nedenler, TCK’nın 67. maddesinde sınırlı olarak sayılmıştır.

Dava Zamanaşımına Uğramayan Suçlar (İstisnalar):

Kural olarak her suç dava zamanaşımına tabidir. Ancak, devletin bekası, insanlığa karşı işlenen suçlar ve uluslararası hukukun gereği olarak bazı suçlar, dava zamanaşımına tabi tutulmamıştır. Bu suçlar şunlardır:

  • Soykırım Suçu (TCK m. 76/4): İnsanlığa karşı işlenen en ağır suçlardan biri olan soykırım, hiçbir zaman zamanaşımına uğramaz.
  • İnsanlığa Karşı Suçlar (TCK m. 77/4): İşkence, köleleştirme, zorla göç ettirme gibi insanlığa karşı işlenen suçlar da zamanaşımına tabi değildir.
  • Soykırım veya İnsanlığa Karşı Suçları İşlemek İçin Örgüt Kurma Suçu (TCK m. 78/3): Bu suçları işlemek amacıyla örgüt kuranlar da zamanaşımından yararlanamaz.
  • TCK İkinci Kitap Dördüncü Kısımda Düzenlenen ve Yurt Dışında İşlenen Ağırlaştırılmış Müebbet, Müebbet veya 10 Yıldan Fazla Hapis Cezasını Gerektiren Suçlar (TCK m. 66/7): Bu suçların zamanaşımına uğramaması için üç şartın birlikte gerçekleşmesi gerekir:
    1. Suç, TCK’nın İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında (Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar, Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar, Milli Savunmaya Karşı Suçlar, Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk) yer almalıdır.  
    2. Suç, yurt dışında işlenmiş olmalıdır.
    3. Suçun kanunda öngörülen cezası, ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis veya 10 yıldan fazla hapis cezası olmalıdır.
  • Hiyanet suçları (1632 Sayılı Askeri Ceza Kanunu m.49):

Dava Zamanaşımı Süreleri: Ayrıntılı Tablo ve Hesaplama Yöntemleri

Dava zamanaşımı süreleri, suçun işlendiği tarihte failin yaşına ve suçun kanunda öngörülen cezasının üst sınırına göre karmaşık bir şekilde hesaplanır. Bu hesaplamayı kolaylaştırmak için aşağıdaki tabloyu kullanabiliriz:

Failin YaşıCezanın Üst SınırıOlağan Dava Zamanaşımı SüresiOlağanüstü (Uzamış) Dava Zamanaşımı Süresi
12-15 Yaş5 yıl ve daha az hapis veya adli para4 yıl6 yıl
12-15 Yaş5 yıldan fazla, 20 yıldan az hapis7 yıl 6 ay10 yıl 15 ay
12-15 Yaş20 yıl ve daha fazla hapis10 yıl15 yıl
12-15 YaşMüebbet hapis12 yıl 6 ay18 yıl 9 ay
12-15 YaşAğırlaştırılmış müebbet hapis15 yıl22 yıl 6 ay
15-18 Yaş5 yıl ve daha az hapis veya adli para5 yıl 4 ay8 yıl
15-18 Yaş5 yıldan fazla, 20 yıldan az hapis10 yıl15 yıl
15-18 Yaş20 yıl ve daha fazla hapis13 yıl 4 ay20 yıl
15-18 YaşMüebbet hapis16 yıl 8 ay25 yıl
15-18 YaşAğırlaştırılmış müebbet hapis20 yıl30 yıl
18+ Yaş5 yıl ve daha az hapis veya adli para8 yıl12 yıl
18+ Yaş5 yıldan fazla, 20 yıldan az hapis15 yıl22 yıl 6 ay
18+ Yaş20 yıl ve daha fazla hapis20 yıl30 yıl
18+ YaşMüebbet hapis25 yıl37 yıl 6 ay
18+ YaşAğırlaştırılmış müebbet hapis30 yıl45 yıl

Dava Zamanaşımı Sürelerinin Hesaplanmasında Dikkat Edilmesi Gerekenler:

  • Suçun Nitelikli Halleri: Suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri (örneğin, kasten yaralamanın silahla işlenmesi) zamanaşımı süresinin hesaplanmasında dikkate alınır. Ancak, daha hafif cezayı gerektiren nitelikli haller (örneğin, kasten yaralamanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde işlenmesi) dikkate alınmaz.
  • Yaş Küçüklüğü: Suçun işlendiği tarihte failin yaşı, zamanaşımı süresini doğrudan etkiler.
  • Zincirleme Suç, Kesintisiz Suç, Teşebbüs: Bu tür suçlarda zamanaşımı süresinin başlangıcı, özel olarak belirlenmiştir (yukarıda açıklanmıştır).
  • Zamanaşımını Kesen ve Durduran Nedenler: Bu nedenlerin varlığı, zamanaşımı süresinin hesaplanmasını karmaşıklaştırır.

Dava Zamanaşımı Süresinin Başlangıcı:

Dava zamanaşımı süresi, kural olarak suçun işlendiği tarihte başlar. Ancak, bazı özel durumlarda bu kuraldan sapmalar vardır:

  • Çocuklara karşı işlenen suçlarda; Çocuğun 18 yaşını bitirdiği gün başlar.
  • İftira suçunda; Mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihte başlar.
  • Birden fazla evlilik, hileli evlenme ve birden fazla dini tören suçlarında; Evlenmenin iptali kararının kesinleştiği tarihte başlar.
  • Yoklama kaçağı, bakaya, saklı ve firar suçlarında; Askeri mükellefiyetin veya taahhüdün bitmesinden itibaren başlar.

Dava Zamanaşımı Süresinin Kesilmesi: Sürenin Sıfırlanması

Dava zamanaşımı süresi, kanunda belirtilen bazı işlemlerin yapılmasıyla kesilir. Kesilme, o ana kadar işlemiş olan sürenin yanması, sıfırlanması ve sürenin yeniden başlaması anlamına gelir. TCK’nın 67. maddesi, dava zamanaşımını kesen nedenleri sınırlı olarak saymıştır:

  1. Şüpheli veya Sanıklardan Birinin Savcı Huzurunda İfadesinin Alınması veya Mahkemece Sorguya Çekilmesi:
    • İfade Alma: Sadece savcı tarafından alınan ifade zamanaşımını keser. Kolluk (polis, jandarma) tarafından alınan ifade zamanaşımını kesmez. Savcının aynı şüpheli hakkında ikinci kez ifade alması da zamanaşımını kesmez.
    • Sorgu: Şüpheli veya sanığın hakim veya mahkeme tarafından dinlenmesidir. Sadece ilk sorgu zamanaşımını keser. Sonraki sorgular, ek savunma alınması, Yargıtay bozması sonrası dinlenme gibi durumlar zamanaşımını kesmez.
    • Sirayet: Bir şüpheli veya sanık hakkında yapılan bu işlemler, suça iştirak eden diğer şüpheli veya sanıklar hakkında da zamanaşımını keser.
  2. Şüpheli veya Sanıklardan Biri Hakkında Tutuklama Kararının Verilmesi:
    • Tutuklama kararının yüze karşı veya yoklukta verilmesi fark etmez, her ikisi de zamanaşımını keser.
    • Uygulamada sıkça karşılaşılan tutuklamaya yönelik yakalama kararı zamanaşımını kesmez. Sadece yakalama kararı, gözaltı kararı, zorla getirme kararı veya çağrı kağıdı da zamanaşımını kesmez.
    • Sirayet: Bir şüpheli veya sanık hakkında verilen tutuklama kararı, suça iştirak eden diğer şüpheli veya sanıklar hakkında da zamanaşımını keser.
  3. Suçla İlgili Olarak İddianame Düzenlenmesi: Savcının, suçla ilgili olarak iddianame düzenleyerek mahkemeye sunması zamanaşımını keser. İddianamenin mahkeme tarafından kabul edilip edilmemesi önemli değildir. Bazı şüpheliler hakkında iddianame düzenlenememiş olsa bile (örneğin, firari olmaları nedeniyle), suçla ilgili iddianame düzenlenmesi, o suça katılan tüm şüpheliler hakkında zamanaşımını keser.
  4. Sanıklardan Bir Kısmı Hakkında da Olsa, Mahkûmiyet Kararı Verilmesi: Mahkemenin, sanıklardan bir kısmı hakkında bile olsa mahkûmiyet kararı vermesi, zamanaşımını keser. Kararın kesinleşmesi gerekmez.
    • Sirayet: Mahkûmiyet kararı, sadece hakkında mahkûmiyet kararı verilen sanıklar için değil, aynı suçla ilgili olarak yargılanan ve haklarında beraat, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığına kararı verilen diğer sanıklar hakkında da zamanaşımını keser.
    • Her Mahkumiyet Kararı: Sadece ilk mahkumiyet kararı değil, her mahkumiyet kararı zamanaşımını keser (örneğin, Yargıtay bozması sonrası verilen yeni mahkumiyet kararı).

Dava Zamanaşımı Süresinin Durması: Sürenin Askıya Alınması

Dava zamanaşımı süresi, bazı durumlarda durur. Durma, sürenin işlemeye devam etmesini geçici olarak engelleyen bir durumun varlığı halinde söz konusu olur. Durma nedeni ortadan kalktığında, süre kaldığı yerden işlemeye devam eder. TCK’nın 67. maddesi, dava zamanaşımını durduran nedenleri de saymıştır:

İzin, Karar veya Ön Mesele: Soruşturma veya kovuşturma yapılmasının, bir izin veya karar alınmasına veya başka bir mercide çözülmesi gereken bir meselenin (ön mesele) sonucuna bağlı olması durumunda, izin alınıncaya, karar verilinceye veya ön mesele çözülünceye kadar zamanaşımı durur.

  • Örnekler :
    • Milletvekillerinin yasama dokunulmazlığının kaldırılması kararının beklenmesi.
    • Cumhurbaşkanına hakaret suçunda Adalet Bakanından izin alınması.
    • Memurların yargılanmasında ilgili idari merciden izin alınması.
    • Üniversite rektörleri ve öğretim üyeleri hakkında Yükseköğretim Kurulu’ndan (YÖK) soruşturma izni alınması.
    • Hakim ve savcıların görevleriyle ilgili suçlarından dolayı Adalet Bakanlığı’ndan soruşturma izni alınması.
    • Avukatların görevleriyle ilgili suçlarından dolayı Adalet Bakanlığı’ndan kovuşturma izni alınması.
    • Bir fiilin suç olup olmadığının veya hangi suçu oluşturduğunun başka bir mahkemenin (örneğin, idare mahkemesi) karar vermesine bağlı olması (ön mesele).
  1. Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi: Cumhuriyet savcısı, CMK’nın 171. maddesi uyarınca, belirli koşulların varlığı halinde, kamu davasının açılmasını 5 yıl süreyle erteleyebilir. Bu erteleme süresi boyunca dava zamanaşımı durur. Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmezse, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir. Ancak, kasıtlı bir suç işlenirse, kamu davası açılır ve zamanaşımı kaldığı yerden işlemeye devam eder.
  2. Kaçaklık Kararı: Şüpheli veya sanık hakkında, CMK’nın 247. maddesi uyarınca kaçaklık kararı verilmesi halinde, dava zamanaşımı durur. Kaçaklık kararı, mahkeme tarafından, sanığın duruşmalara gelmemesi ve adresinin tespit edilememesi durumunda verilir. Kaçaklık kararı kaldırılıncaya kadar zamanaşımı işlemez.
  3. Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB): Sanık hakkında HAGB kararı verilmesi halinde, denetim süresi boyunca dava zamanaşımı durur. Denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmez ve yükümlülüklere uygun davranılırsa, mahkeme, davanın düşmesine karar verir. Ancak, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenirse veya yükümlülüklere aykırı davranılırsa, mahkeme hükmü açıklar ve zamanaşımı kaldığı yerden işlemeye devam eder.
  4. Uzlaşma: Şüpheli veya sanık ile mağdur veya suçtan zarar görenin, Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından görevlendirilen bir uzlaştırmacı aracılığıyla anlaştırılmaya çalışılması sürecinde (uzlaştırma süreci) dava zamanaşımı durur. Uzlaşma sağlanırsa, dava düşer. Uzlaşma sağlanamazsa, zamanaşımı kaldığı yerden işlemeye devam eder.

Dava Zamanaşımının Durması ve Kesilmesi Arasındaki Temel Farklar:

ÖzellikDava Zamanaşımının DurmasıDava Zamanaşımının Kesilmesi
Sürenin İşleyişiSüre geçici olarak durur, durma nedeni ortadan kalkınca kaldığı yerden işlemeye devam eder. İşlemiş olan süre geçerliliğini korur.Süre sıfırlanır ve kesilme nedeninin gerçekleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlar. İşlemiş olan süre yanar.
NedenlerKanunda sayılan durma nedenleri, genellikle soruşturma veya kovuşturmanın devamını engelleyen geçici durumlardır (izin, karar, ön mesele, kaçaklık, erteleme, HAGB, uzlaşma).Kanunda sayılan kesilme nedenleri, genellikle soruşturma veya kovuşturmanın ilerlemesini sağlayan işlemlerdir (ifade alma, sorgu, tutuklama, iddianame, mahkûmiyet kararı).
EtkiDurma nedeninin ortadan kalkmasıyla, süre, durduğu noktadan itibaren işlemeye devam eder. Toplam zamanaşımı süresi, durma süresi kadar uzar.Kesilme nedeninin gerçekleşmesiyle, süre sıfırlanır ve yeniden başlar. Toplam zamanaşımı süresi, kesilme nedenlerinin sayısına ve zamanlamasına bağlı olarak değişir. Olağanüstü zamanaşımı süresi aşılmamalıdır.
SirayetDurma nedenleri kişiseldir, sadece ilgili şüpheli veya sanık hakkında zamanaşımını durdurur. Diğer şüpheli veya sanıklar hakkında zamanaşımı işlemeye devam eder.Kesilme nedenleri sirayet eder, yani bir şüpheli veya sanık hakkında gerçekleşen kesilme nedeni, suça iştirak eden diğer tüm şüpheli veya sanıklar hakkında da zamanaşımını keser.

2. Ceza Zamanaşımı (TCK m. 68): Cezanın İnfazından Vazgeçme Süresi

Ceza zamanaşımı, kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmünün, belirli bir süre içinde infaz edilmemesi halinde, devletin cezayı infaz etme yetkisini kaybetmesidir. Ceza zamanaşımı, sadece cezanın infazını engeller, mahkûmiyet hükmünün diğer hukuki sonuçlarını (örneğin, memuriyete engel olma, adli sicil kaydı, hak yoksunlukları) ortadan kaldırmaz.

Ceza Zamanaşımı Süreleri:

Ceza zamanaşımı süreleri, mahkûmiyet hükmünün kesinleştiği tarihte failin yaşına ve hükmedilen cezanın türüne ve süresine göre belirlenir. TCK’nın 68. maddesi, bu süreleri ayrıntılı olarak düzenlemiştir. (Yukarıdaki tabloda dava zamanaşımı süreleriyle birlikte ceza zamanaşımı süreleri de verilmiştir.)

Ceza Zamanaşımı Süresinin Başlangıcı:

Ceza zamanaşımı süresi, kural olarak hükmün kesinleştiği tarihte başlar. Ancak, hükmün infazı herhangi bir nedenle kesintiye uğrarsa (örneğin, hükümlünün kaçması, başka bir suçtan tutuklanması), kesintinin gerçekleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlar.

Ceza Zamanaşımını Kesen Nedenler (TCK m. 71): Ceza zamanaşımı süresini kesen nedenler şunlardır: * Hükmün infazı için yetkili merci tarafından hükümlüye kanuna uygun olarak tebligat yapılması * Hükümlünün yakalanması * Hükümlünün, üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi

Zamanaşımına Uğramayan Cezalar:

  • TCK’nın İkinci Kitabının Dördüncü Kısmında yazılı ve yurt dışında işlenmiş suçlardan dolayı verilmiş;
    • Ağırlaştırılmış müebbet hapis
    • Müebbet hapis
    • On yıldan fazla hapis cezalarında zamanaşımı uygulanmaz.

HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması) ve Zamanaşımı:

HAGB kararı verilmesi durumunda, dava zamanaşımı durur. Denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmezse, dava düşer. Ancak, kasıtlı bir suç işlenirse, hüküm açıklanır ve zamanaşımı, ikinci suçun işlendiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlar. Bu durumda, hem dava zamanaşımı hem de ceza zamanaşımı hesaplamaları karmaşıklaşabilir. Yargıtay kararları, bu tür durumlarda zamanaşımının nasıl hesaplanacağına dair yol gösterici niteliktedir.

Sonuç ve Öneriler

Ceza ve dava zamanaşımı, ceza hukukunun en teknik ve detaylı konularından biridir. Bu kurumların doğru bir şekilde uygulanması, hem sanıkların haklarının korunması hem de adaletin tecelli etmesi açısından büyük önem taşır. Bu nedenle, zamanaşımı ile ilgili bir sorunla karşılaşan kişilerin, mutlaka bir ceza avukatından hukuki yardım alması, hak kaybına uğramamak için elzemdir.

Uygulamada Sık Karşılaşılan Zamanaşımı Sorunları ve Çözüm Önerileri

Zamanaşımı, teorik olarak açık ve net kurallara bağlanmış olsa da, uygulamada pek çok sorun ve tartışmaya yol açabilmektedir. Bu sorunların başlıcaları şunlardır:

  1. Suç Vasıflandırmasındaki Hatalar: Zamanaşımı süreleri, suçun kanundaki tanımına ve cezasının üst sınırına göre belirlendiğinden, suçun yanlış vasıflandırılması (örneğin, kasten yaralama yerine taksirle yaralama olarak kabul edilmesi), zamanaşımı süresinin de yanlış hesaplanmasına neden olabilir. Bu tür hatalar, genellikle soruşturma aşamasında savcılık tarafından veya kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından yapılmaktadır.
    • Çözüm Önerisi: Savcıların ve hakimlerin, suç vasıflandırması konusunda daha dikkatli olmaları, delilleri titizlikle değerlendirmeleri ve Yargıtay içtihatlarını yakından takip etmeleri gerekmektedir. Ayrıca, şüpheli/sanık müdafilerinin de suç vasfına itiraz etme haklarını etkin bir şekilde kullanmaları önemlidir.
  2. Zamanaşımını Kesen ve Durduran Nedenlerin Yanlış Yorumlanması: TCK’nın 67. maddesinde sayılan zamanaşımını kesen ve durduran nedenlerin yorumlanmasında ve uygulanmasında hatalar yapılabilmektedir. Örneğin, kolluk tarafından alınan ifadenin zamanaşımını kesip kesmediği, tutuklamaya yönelik yakalama kararının zamanaşımını kesip kesmediği, birden fazla mahkumiyet kararı verilmesi halinde hangi kararın zamanaşımını kestiği gibi konularda tereddütler yaşanabilmektedir.
    • Çözüm Önerisi: Yargıtay’ın bu konulardaki içtihatlarının dikkatle incelenmesi ve somut olaya uygulanması gerekmektedir. Özellikle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bu konulardaki kararları, yol gösterici niteliktedir. Ayrıca, kanun koyucunun, zamanaşımını kesen ve durduran nedenleri daha açık ve net bir şekilde tanımlaması, uygulamadaki tereddütleri gidermeye yardımcı olabilir.
  3. HAGB Kararlarının Zamanaşımına Etkisi Konusundaki Belirsizlikler: HAGB kararları, denetim süresi içinde yeni bir suç işlenmemesi halinde davanın düşmesine yol açtığından, zamanaşımı hesaplamalarını karmaşıklaştırmaktadır. Özellikle, denetim süresi içinde işlenen ikinci suçun, zamanaşımını hangi tarihten itibaren yeniden başlatacağı konusunda farklı görüşler ve uygulamalar bulunmaktadır.
    • Çözüm Önerisi: Yargıtay’ın bu konudaki içtihatlarının netleştirilmesi ve uygulamada birliğin sağlanması gerekmektedir. Ayrıca, kanun koyucunun, HAGB kararlarının zamanaşımına etkisini daha açık bir şekilde düzenlemesi, bu konudaki belirsizlikleri gidermeye yardımcı olabilir.
  4. İştirak Halinde İşlenen Suçlarda Zamanaşımının Hesaplanması: Birden fazla kişinin birlikte işlediği suçlarda (iştirak halinde işlenen suçlarda), zamanaşımının her bir fail için ayrı ayrı mı, yoksa suçun tamamı için mi hesaplanacağı konusunda tereddütler yaşanabilmektedir. TCK’nın 67. maddesi, zamanaşımını kesen nedenlerin suça iştirak eden diğer kişiler hakkında da etkili olacağını (sirayet edeceğini) belirtmektedir. Ancak, zamanaşımını durduran nedenler kişiseldir ve sadece ilgili fail hakkında etkili olur.
    • Çözüm Önerisi: Yargıtay içtihatları, iştirak halinde işlenen suçlarda, zamanaşımını kesen nedenlerin tüm failler hakkında etkili olduğunu, ancak durduran nedenlerin sadece ilgili fail hakkında etkili olduğunu kabul etmektedir. Bu içtihatların dikkate alınarak zamanaşımı hesaplamalarının yapılması gerekmektedir.
  5. Zamanaşımı Sürelerinin Uzunluğu: Bazı suçlar için öngörülen zamanaşımı sürelerinin (özellikle 18 yaşından büyüklerin işlediği ağır cezalık suçlarda) çok uzun olması, eleştirilere neden olmaktadır. Bu durum, hem faillerin uzun yıllar boyunca yargılanma tehdidi altında yaşamasına yol açmakta, hem de mağdurların adalete erişimini geciktirebilmektedir.
    • Çözüm Önerisi: Kanun koyucunun, zamanaşımı sürelerini yeniden gözden geçirmesi ve suçun ağırlığı ile orantılı, daha makul süreler belirlemesi düşünülebilir. Özellikle, mağdurun haklarını koruyacak ve adalete erişimini kolaylaştıracak düzenlemeler yapılması önemlidir.

Zamanaşımı İddiasının İleri Sürülmesi ve İncelenmesi

Zamanaşımı, bir ceza davasında her aşamada ileri sürülebilir. Şüpheli/sanık, müdafii veya katılan, soruşturma aşamasında savcılığa, kovuşturma aşamasında mahkemeye zamanaşımı itirazında bulunabilir. Hatta, hüküm kesinleştikten sonra bile, infaz aşamasında ceza zamanaşımı itirazı ileri sürülebilir.

Zamanaşımı, kamu düzenine ilişkin bir konu olduğundan, savcı ve hakim tarafından re’sen (kendiliğinden) dikkate alınması gerekir. Taraflar ileri sürmese bile, zamanaşımının dolduğu anlaşılıyorsa, savcılık kovuşturmaya yer olmadığına karar vermeli, mahkeme ise davayı düşürmelidir. Ancak, derhal beraat kararı verilmesi gereken hallerde, düşme kararı verilemez (CMK m. 223/9).

Zamanaşımı ve Özel Durumlar

  • Zincirleme (Müteselsil) Suçlar: Aynı suçun, aynı kişiye karşı, farklı zamanlarda, birden fazla kez işlenmesi durumunda zincirleme suç (müteselsil suç) söz konusu olur (TCK m. 43). Zincirleme suçlarda, dava zamanaşımı süresi, son suçun işlendiği tarihten itibaren başlar.
    • Örnek: Bir kişi, aynı mağazaya farklı günlerde girerek hırsızlık yaparsa, zincirleme hırsızlık suçu oluşur. Zamanaşımı, son hırsızlık fiilinin işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
  • Kesintisiz (Mütemadi) Suçlar: Suçun icrasının belirli bir süre devam ettiği suçlara kesintisiz (mütemadi) suç denir. Örneğin, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, ruhsatsız silah bulundurma, kaçak elektrik kullanma gibi suçlar kesintisiz suçlardır. Bu suçlarda dava zamanaşımı süresi, kesintinin gerçekleştiği tarihten (örneğin, kişinin serbest bırakıldığı, silahın teslim edildiği, kaçak elektrik kullanımının sona erdiği tarih) itibaren başlar.
  • Teşebbüs Halinde Kalan Suçlar: Suçun icrasına başlanmış, ancak failin elinde olmayan nedenlerle tamamlanamamışsa, suç teşebbüs aşamasında kalmış demektir. Teşebbüs halinde kalan suçlarda dava zamanaşımı, son icra hareketinin yapıldığı tarihten itibaren başlar.
  • İştirak Halinde İşlenen Suçlar: Birden fazla kişinin birlikte suç işlemesi durumunda (iştirak halinde işlenen suçlarda), zamanaşımını kesen nedenler tüm iştirak edenler hakkında etkili olurken (sirayet), zamanaşımını durduran nedenler sadece ilgili kişi hakkında etkili olur.
    • Örnek: A, B ve C birlikte hırsızlık suçu işlemiş olsun. A hakkında tutuklama kararı verilmesi, zamanaşımını B ve C hakkında da keser. Ancak, B hakkında kaçaklık kararı verilmesi, sadece B hakkında zamanaşımını durdurur, A ve C hakkında zamanaşımı işlemeye devam eder.

Yargıtay Kararlarından Örnekler

  • Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2018/4-87 E., 2018/83 K.: Bu kararda, sanığın üzerine atılı suçun (basit cinsel saldırı) dava zamanaşımı süresinin, suç tarihinden itibaren 5 yıl 4 ay olduğu, ancak sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi nedeniyle zamanaşımının kesildiği ve yeniden işlemeye başladığı belirtilmiştir. Kararda, zamanaşımını kesen son işlemin mahkumiyet kararı olduğu ve bu tarihten sonra zamanaşımını kesen veya durduran başka bir işlem bulunmadığı gözetildiğinde, 5 yıl 4 aylık asli dava zamanaşımı süresinin dolduğu ve davanın düşmesine karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
  • Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 2019/3475 E., 2020/879 K.: Bu kararda, resmi belgede sahtecilik suçunda dava zamanaşımı süresinin, suç tarihinden itibaren 8 yıl olduğu, ancak sanığın sorgusunun yapılması ve mahkumiyet kararı verilmesi ile zamanaşımının kesildiği belirtilmiştir. Kararda, zamanaşımını kesen son işlemin mahkumiyet kararı olduğu ve bu tarihten itibaren 8 yıllık asli zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başladığı, ancak bu sürenin henüz dolmadığı gözetilmeden, davanın düşmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu vurgulanmıştır.
  • Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2016/20-1096 E., 2018/123 K.: Sanığa atılı bozulmuş gıda ticareti suçu, 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımını kesen son işlem mahkumiyet hükmüdür ve bu tarihten itibaren 8 yıllık süre inceleme tarihinden önce dolmuştur.

Bu kararlar, Yargıtay’ın zamanaşımı konusundaki yaklaşımını ve uygulamadaki bazı sorunlara nasıl çözüm getirdiğini göstermektedir.

Zamanaşımı Savunması ve Avukatın Rolü

Zamanaşımı, ceza yargılamasında sanık lehine önemli bir savunma aracıdır. Zamanaşımının dolduğu durumlarda, sanık hakkında ceza verilmesi mümkün değildir. Bu nedenle, ceza avukatının en önemli görevlerinden biri, müvekkili hakkındaki iddialarla ilgili zamanaşımı sürelerini doğru bir şekilde hesaplamak ve zamanaşımının dolup dolmadığını tespit etmektir.

Avukatın Zamanaşımı Savunmasındaki Rolü:

  1. Dosyanın İncelenmesi: Avukat, müvekkilinin dosyasını ayrıntılı bir şekilde inceleyerek, suçun işlendiği iddia edilen tarihi, suçun vasfını, müvekkilinin suç tarihindeki yaşını, zamanaşımını kesen veya durduran nedenlerin olup olmadığını belirler.
  2. Zamanaşımı Süresinin Hesaplanması: Avukat, dosyadaki bilgilere ve ilgili kanun maddelerine göre, dava veya ceza zamanaşımı süresini doğru bir şekilde hesaplar. Bu hesaplamada, suçun nitelikli halleri, iştirak durumu, zincirleme suç, kesintisiz suç gibi özel durumlar da dikkate alınır.
  3. Zamanaşımı İtirazının İleri Sürülmesi: Avukat, zamanaşımının dolduğunu tespit ederse, bunu soruşturma aşamasında savcılığa, kovuşturma aşamasında mahkemeye veya infaz aşamasında infaz hakimliğine yazılı veya sözlü olarak bildirir. Zamanaşımı itirazı, davanın her aşamasında ileri sürülebilir.
  4. Delillerin Sunulması: Avukat, zamanaşımı itirazını destekleyen delilleri (örneğin, müvekkilinin suç tarihindeki yaşını gösteren nüfus kayıt örneği, zamanaşımını durduran bir nedenin bulunmadığını gösteren belgeler) mahkemeye sunar.
  5. Hukuki Argümantasyon: Avukat, zamanaşımı itirazını hukuki dayanaklarla (ilgili kanun maddeleri, Yargıtay içtihatları) destekler ve mahkemeyi ikna etmeye çalışır.
  6. Kanun Yollarına Başvurma: Mahkeme, zamanaşımı itirazını reddederse, avukat, müvekkilinin haklarını korumak için istinaf veya temyiz gibi kanun yollarına başvurabilir.

Zamanaşımı Konusunda Sıkça Sorulan Sorular

  • Soru: Zamanaşımı süresi dolmuş bir suçtan dolayı hakkımda soruşturma başlatılabilir mi?
    • Cevap: Hayır. Dava zamanaşımı süresi dolmuşsa, o suçtan dolayı hakkınızda soruşturma başlatılamaz. Başlatılmışsa, savcılık kovuşturmaya yer olmadığına karar vermelidir.
  • Soru: Zamanaşımı süresi dolmuş bir suçtan dolayı hakkımda dava açılabilir mi?
    • Cevap: Hayır. Dava zamanaşımı süresi dolmuşsa, o suçtan dolayı hakkınızda dava açılamaz. Açılmışsa, mahkeme davanın düşmesine karar vermelidir.
  • Soru: Zamanaşımı süresi dolmuş bir suçtan dolayı verilen ceza infaz edilebilir mi?
    • Cevap: Hayır. Ceza zamanaşımı süresi dolmuşsa, o suçtan dolayı verilen ceza infaz edilemez. İnfaz aşamasındaysanız, infaz hakimliğinden cezanın infazının durdurulmasını talep edebilirsiniz.
  • Soru: Zamanaşımı itirazını kimler ileri sürebilir?
    • Cevap: Zamanaşımı itirazını şüpheli/sanık, müdafii (avukatı) veya katılan (mağdur) ileri sürebilir. Ancak, zamanaşımı kamu düzenine ilişkin olduğundan, hakim veya savcı tarafından re’sen (kendiliğinden) de dikkate alınır.
  • Soru: Zamanaşımı itirazı ne zaman ileri sürülebilir?
    • Cevap: Zamanaşımı itirazı, soruşturma, kovuşturma veya infaz aşamasında, yani davanın her aşamasında ileri sürülebilir.
  • Soru: Zamanaşımı itirazının kabulü için hangi şartların gerçekleşmiş olması gerekir?
    • Cevap: İlgili suçun kanunda belirtilen zamanaşımı süresinin dolmuş olması ve bu hususun şüpheye yer bırakmayacak şekilde, kesin olarak belirlenmesi gerekir. Zamanaşımı, şüpheli ve tereddütlü durumlarda uygulanmaz.

Sonuç

Ceza ve dava zamanaşımı, ceza hukukunun en önemli ve karmaşık konularından biridir. Bu kurumlar, devletin cezalandırma yetkisini zamanla sınırlayarak, hem bireylerin hukuki güvenliğini sağlar hem de adaletin etkin bir şekilde işlemesine katkıda bulunur. Ancak, zamanaşımı sürelerinin hesaplanması, zamanaşımını kesen ve durduran nedenlerin belirlenmesi ve suç vasfının doğru tespiti gibi konularda uygulamada pek çok sorun yaşanabilmektedir. Bu sorunların çözümü için, yargı organlarının dikkatli ve titiz bir çalışma yürütmesi, Yargıtay içtihatlarını yakından takip etmesi ve gerektiğinde kanun koyucunun daha açık ve net düzenlemeler yapması gerekmektedir.


Hukuki danışmanlık almak istemeniz halinde veya herhangi bir sorunla karşılaşmanız durumunda LegaPro Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olabiliriz. Uzman Avukat haklarınızı korumanıza destek olacaktır. 📞 0507 606 15 14

🚨 Whatsapp’tan bize ulaşabilirsiniz! 🚨

https://legapro.net/

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir