Tüketici Davalarında Arabuluculuk
Tüketici Davalarında Arabuluculuk: Zorunluluk, İstisnalar ve Başvuru Süreci
Tüketici Mahkemeleri’nde dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak, bazı istisnalar dışında zorunlu hale gelmiştir. Bu uygulama, tüketici uyuşmazlıklarının daha hızlı ve etkin bir şekilde çözülmesini amaçlamaktadır. Aksi takdirde, dava şartı yokluğundan açılan dava usulden reddedilecektir.
Arabuluculuk Zorunluluğunun İstisnaları:
- Tüketici Hakem Heyeti Başvuruları: Tüketici Hakem Heyeti’ne yapılan başvurular arabuluculuk zorunluluğu kapsamı dışındadır. Bu nedenle, Tüketici Hakem Heyeti’ne başvuran tüketicilerin arabulucuya başvurmasına gerek yoktur.
- Tüketici Hakem Heyeti Kararlarına İtiraz Davaları: Tüketici Hakem Heyeti’nin verdiği kararlara karşı Tüketici Mahkemesi’nde açılan davalarda da arabuluculuk zorunluluğu aranmaz.
Arabuluculuğa Başvuru Süreci:
Tüketici davası açmadan önce arabuluculuğa başvurmak isteyen taraf, karşı tarafın (tedarikçi veya satıcı) ikametgahının bulunduğu yerdeki adliyede bulunan arabuluculuk bürosuna başvurmalıdır. Karşı taraf birden fazla ise, herhangi birinin ikametgahının bulunduğu yerdeki büroya başvuru yeterlidir.
Başvurunun ardından, arabuluculuk bürosu tarafından bir arabulucu atanır. Arabulucu, tarafları uzlaşma sağlamak amacıyla görüşmeye davet eder. Taraflar, arabulucunun gözetiminde müzakereler yapar ve uzlaşmaya varıp varamadıklarını tutanağa bağlarlar.
Arabuluculuğun Sonuçları:
- Anlaşma Sağlanması: Taraflar arabuluculuk sürecinde anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma mahkeme kararı gibi icra edilebilir nitelikte olur. Bu durumda, aynı konuda dava açılması mümkün değildir.
- Anlaşmazlık Çözülememesi: Taraflar anlaşmaya varamazlarsa, arabulucu tarafından bir “anlaşmazlık tutanağı” düzenlenir. Bu tutanak, daha sonra Tüketici Mahkemesi’nde açılacak davada dava dilekçesine eklenmelidir.
Önemli Notlar:
- Arabuluculuk süreci, tüketici için ücretsizdir.
- Arabuluculuk görüşmeleri gizlidir ve tarafların burada söyledikleri, daha sonra mahkemede aleyhlerine kullanılamaz.
- Arabuluculuk, tüketici uyuşmazlıklarının hızlı, kolay ve düşük maliyetli bir şekilde çözülmesi için etkili bir yöntemdir.
Tüketici davalarında arabuluculuk zorunluluğu ve başvuru süreci hakkında daha detaylı bilgi için bir avukata danışmanız faydalı olacaktır.
Tüketici Davaları: Kapsamı ve Görevli Mahkemeler
Tüketici davaları, tüketici işlemleri ve tüketiciye yönelik uygulamalardan kaynaklanan uyuşmazlıkları kapsar. Bu davalar, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da tanımlanan “tüketici işlemi” kavramı çerçevesinde değerlendirilir.
Tüketici İşlemi Nedir?
Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında, ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. Bu işlemler, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeleri de kapsar.
Tüketici Kimdir?
Tüketici, herhangi bir ticari amaç gütmeden, yalnızca kendi ihtiyaçları için mal veya hizmet satın alan gerçek kişidir.
Tüketici Davalarının Kapsamı
Genel bir kural olarak, bir hukuki ilişkinin tarafı tüketici ise, bu ilişkiden doğan davalar tüketici davaları olarak kabul edilir ve Tüketici Mahkemeleri’nde görülür. Ancak, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen “mutlak ticari davalar” bu kapsamın dışındadır ve Ticaret Mahkemeleri’nin görev alanına girer.
Tüketici Davalarına Örnekler:
- Ayıplı mal veya hizmetten kaynaklanan davalar: Satın alınan ürünün ayıplı çıkması veya hizmetin gereği gibi yerine getirilmemesi durumunda açılan davalar.
- Satıcı veya sağlayıcının taahhütlerini yerine getirmemesinden kaynaklanan davalar: Satış sözleşmesinde belirtilen şartlara uyulmaması veya hizmetin zamanında teslim edilmemesi gibi durumlarda açılan davalar.
- Haksız şartlardan kaynaklanan davalar: Tüketici aleyhine olan ve dürüstlük kuralına aykırı sözleşme şartlarından kaynaklanan davalar.
- Mesafeli satış sözleşmelerinden kaynaklanan davalar: İnternet, telefon veya katalog üzerinden yapılan satışlardan kaynaklanan davalar.
- Elektronik haberleşme hizmetlerinden kaynaklanan davalar: Telefon, internet veya televizyon hizmetlerine ilişkin davalar.
- Konut veya kat mülkiyeti arızalarından kaynaklanan davalar: Konut veya apartmanlardaki ortak alanların bakım ve onarımı ile ilgili davalar.
Tüketici Davalarında Görevli Mahkemeler:
Tüketici davaları, asliye hukuk mahkemeleri sıfatıyla kurulan Tüketici Mahkemeleri tarafından görülür. Bu mahkemeler, tüketici haklarının korunması konusunda uzmanlaşmıştır ve tüketici lehine özel düzenlemeler içeren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerini uygular.
Sonuç:
Tüketici davaları, tüketicinin korunması amacıyla özel bir öneme sahiptir. Tüketici işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, tüketicilerin haklarını bilmeleri ve gerektiğinde Tüketici Mahkemeleri’ne başvurarak haklarını aramaları önemlidir.
Tüketici Davası ve Tüketici Hakem Heyeti Başvurusu: Farkları ve Avantajları
Tüketici davaları ve tüketici hakem heyeti başvuruları, her ikisi de tüketicilerin haklarını korumayı amaçlayan hukuki yollardır. Ancak, aralarında önemli farklar ve avantajlar bulunmaktadır.
Tüketici Hakem Heyeti Başvurusunun Avantajları:
- Hızlı Çözüm: Tüketici hakem heyetleri, tüketici davalarına göre çok daha hızlı sonuçlanır. Bu sayede, tüketiciler mağduriyetlerini kısa sürede giderebilirler.
- Ücretsiz ve Basit Süreç: Tüketici hakem heyetine başvuru ücretsizdir ve herhangi bir avukat veya hukuki danışmana ihtiyaç duyulmadan yapılabilir. Başvuru süreci basit ve anlaşılırdır.
- Tüketici Odaklı Yaklaşım: Tüketici hakem heyetleri, tüketicinin korunması amacıyla kurulmuştur ve kararlarını verirken tüketici lehine bir yaklaşım sergilerler.
- Arabuluculuk Zorunluluğu Yok: Tüketici hakem heyeti başvurularında, tüketici davalarından farklı olarak arabuluculuk zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu sayede, tüketiciler doğrudan başvuru yaparak haklarını arayabilirler.
Tüketici Davasının Avantajları:
- Daha Yüksek Tutarlı Uyuşmazlıklar: Tüketici hakem heyetlerinin parasal sınırının üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici mahkemelerine başvurmak gerekmektedir. Bu, daha yüksek tutarlı uyuşmazlıkların çözümü için daha uygun bir yoldur.
- Daha Kapsamlı İnceleme: Tüketici mahkemeleri, tüketici hakem heyetlerine göre daha kapsamlı bir inceleme yapar ve daha detaylı deliller sunma imkanı sağlar.
- İstinaf ve Temyiz Hakkı: Tüketici mahkemesi kararlarına karşı istinaf ve temyiz yollarına başvurma hakkı bulunmaktadır. Bu sayede, tüketiciler kararın üst mahkemelerce incelenmesini talep edebilirler.
2024 Yılı İçin Parasal Sınırlar:
2024 yılı itibarıyla, değeri 104.000 TL’nin altında olan uyuşmazlıklar için İl veya İlçe Tüketici Hakem Heyetleri görevlidir. 104.000 TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar için ise önce arabuluculuk süreci tamamlandıktan sonra Tüketici Mahkemeleri’ne başvurulmalıdır.
Sonuç:
Tüketici davaları ve tüketici hakem heyeti başvuruları, tüketicilerin haklarını koruyan farklı avantajlara sahip hukuki yollardır. Uyuşmazlığın niteliği ve miktarına göre hangi yolun daha uygun olduğuna karar vermek önemlidir. Tüketiciler, hukuki süreçte herhangi bir sorun yaşamamak için bir avukattan veya tüketici danışmanından destek alabilirler.
Tüketici Davalarında Zorunlu Arabuluculuk: İstisnaları ve Uygulama Esasları
Tüketici davalarında, dava açmadan önce arabuluculuğa başvurma zorunluluğu, uyuşmazlıkların daha hızlı ve etkin çözümlenmesi, yargılama masraflarının azaltılması ve yargı yükünün hafifletilmesi amacıyla getirilmiştir. Bu uygulama sayesinde, taraflar mahkemeye gitmeden önce sorunlarını karşılıklı anlayış ve uzlaşma yoluyla çözme fırsatı bulurlar.
Zorunlu Arabuluculuk Nedir?
Zorunlu arabuluculuk, tüketici ile satıcı veya sağlayıcı arasındaki uyuşmazlığın, tarafsız bir arabulucu eşliğinde çözüme kavuşturulmaya çalışıldığı bir süreçtir. Arabulucu, taraflar arasında iletişimi kolaylaştırır, çözüm önerileri sunar ve anlaşmaya varmalarına yardımcı olur.
Zorunlu Arabuluculuk Şartı ve Sonuçları:
Zorunlu arabuluculuk, tüketici davalarında dava şartı olarak kabul edilir. Yani, dava açmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulması zorunludur. Aksi takdirde, Tüketici Mahkemesi davayı usulden reddeder. Ancak, zamanaşımı süresi dolmamışsa, zorunlu arabuluculuk şartı yerine getirilerek dava yeniden açılabilir.
Zorunlu Arabuluculuk İstisnaları:
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da belirtilen bazı durumlarda, zorunlu arabuluculuk şartı aranmaz ve doğrudan dava açılabilir:
- Tüketici Hakem Heyeti Görevi Kapsamındaki Uyuşmazlıklar: Tutarı belirli bir sınırın altında olan uyuşmazlıklar için Tüketici Hakem Heyetleri’ne başvurulabilir ve bu durumda arabuluculuğa gerek yoktur.
- Tüketici Hakem Heyeti Kararlarına Yapılan İtirazlar: Tüketici Hakem Heyeti kararına karşı Tüketici Mahkemesi’nde açılacak davalarda arabuluculuk zorunlu değildir.
- Tüketici Örgütleri Tarafından Açılan Davalar: Tüketici haklarını korumak amacıyla tüketici örgütleri tarafından açılan davalarda arabuluculuk şartı aranmaz.
- Üretimin veya Satışın Durdurulması ve Malın Toplatılması Davaları: Tüketici sağlığı ve güvenliği için acil önlem alınması gereken durumlarda açılan bu davalarda arabuluculuğa başvurulması gerekmez.
- Taşınmazın Aynından Doğan Davalar: Taşınmaz mallara ilişkin davalar (örneğin, ayıplı taşınmaz satışı) zorunlu arabuluculuk kapsamı dışındadır.
Arabuluculuğun Faydaları:
- Hızlı Çözüm: Arabuluculuk, mahkeme sürecine göre daha hızlı bir çözüm sunar.
- Düşük Maliyet: Arabuluculuk, mahkeme masraflarına göre daha düşük maliyetlidir.
- Gizlilik: Arabuluculuk görüşmeleri gizlidir ve tarafların beyanları mahkemede delil olarak kullanılamaz.
- Uzlaşma Kültürü: Arabuluculuk, taraflar arasında uzlaşma kültürünün gelişmesine katkıda bulunur.
Sonuç:
Tüketici davalarında zorunlu arabuluculuk, uyuşmazlıkların hızlı ve etkin bir şekilde çözülmesini amaçlayan önemli bir uygulamadır. Ancak, bazı istisnai durumlar dışında, dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunludur. Bu nedenle, tüketicilerin haklarını korumak ve doğru bir hukuki süreç izlemek için bir avukattan veya tüketici danışmanından destek almaları önemlidir.
Arabulucuya Başvuru Süreci
- Tüketici Davaları: Tüketici ile satıcı veya hizmet sağlayıcı arasında çıkan anlaşmazlıklardan kaynaklanan davalardır. Bu tür davalarda, taraflar mahkemeye gitmeden önce arabuluculuk yoluna başvurmak zorundadır.
- Nereye Başvurulur?
- Eğer karşı taraf tek bir kişi ise, o kişinin ikamet ettiği yerdeki (yani yerleşim yerindeki) adliyede bulunan arabuluculuk bürosuna başvurulur.
- Eğer karşı taraf birden fazla kişi ise, bu kişilerden herhangi birinin yerleşim yerindeki adliyedeki arabuluculuk bürosuna başvuru yapılabilir.
- Arabuluculuk bürosu olmayan yerlerde, görevlendirilen yazı işleri müdürlüğüne başvurulur.
- Başvuru Süresi:
- Arabulucuya başvuru için belirli bir süre öngörülmüştür. Bu süre, ilgili davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreleri ile aynıdır. Yani, dava açma süresi ne kadarsa, arabulucuya başvuru süresi de o kadardır.
- Arabulucuya başvurmanın zamanaşımı süresini durdurma etkisi vardır. Bu konuya ilerleyen bölümlerde daha detaylı değinilecektir.
Özet: Tüketici davalarında, dava açmadan önce zorunlu arabuluculuk sürecine başvurulmalıdır. Başvurular, karşı tarafın yerleşim yerindeki adliyedeki arabuluculuk bürosuna veya görevlendirilen yazı işleri müdürlüğüne yapılır. Başvuru süresi, davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreleri ile aynıdır.
Arabulucunun Seçilmesi
- Arabuluculuk Daire Başkanlığı: Arabuluculuk süreçlerini düzenleyen, denetleyen ve arabulucu listesini oluşturan resmi kurumdur.
- Arabulucu Listesi: Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan ve adliyelerdeki arabuluculuk bürolarına bildirilen, arabuluculuk yapmaya yetkili kişilerin listesidir.
- Tarafların Anlaşması: Taraflar, arabulucu listesinde yer alan herhangi bir arabulucu üzerinde anlaşarak kendi arabulucularını seçebilirler. Bu, tarafların sürece daha fazla güven duymasını sağlayabilir.
- Büro Tarafından Atama: Taraflar kendi aralarında anlaşamazlarsa, arabuluculuk bürosu listeden bir arabulucu atar.
Yetki İtirazı:
- Yetkisizlik İddiası: Taraflar, başvurdukları arabuluculuk bürosunun görevli olmadığını, yani uyuşmazlıkla ilgili yetkisinin bulunmadığını iddia edebilirler.
- İlk Oturumda İtiraz: Yetkisizlik iddiası, en geç arabuluculuk sürecindeki ilk oturumda dile getirilmelidir. Bu itirazla birlikte, yerleşim yeri veya olayın gerçekleştiği yerle ilgili belgeler de sunulmalıdır.
- Arabulucunun Görevi: Arabulucu, yetkisizlik iddiasını değerlendiremez. Dosyayı hemen ilgili Sulh Hukuk Mahkemesi’ne göndermek üzere arabuluculuk bürosuna teslim eder.
- Mahkemenin Görevi: Sulh Hukuk Mahkemesi, herhangi bir harç talep etmeden yetki itirazını inceler ve kesin bir karara varır.
Özet:
Tüketici davalarında arabulucu seçimi, öncelikle tarafların anlaşmasıyla, anlaşma sağlanamaması durumunda ise arabuluculuk bürosu tarafından yapılır. Taraflar, büronun yetkisine itiraz edebilirler, ancak bu itirazı ilk oturumda yapmaları ve ilgili belgeleri sunmaları gerekmektedir. Yetki konusundaki nihai kararı Sulh Hukuk Mahkemesi verir.
Arabuluculuk Süreci Uygulamaları
- İletişim ve Bilgilendirme:
- Arabulucu, taraflarla iletişime geçerek görüşme yeri ve zamanı hakkında bilgi verir.
- Arabuluculuk bürosu tarafından sağlanan iletişim bilgileriyle taraflara ulaşamazsa, kendi araştırmasıyla iletişim kurar.
- Tarafları, arabuluculuk süreci ve görevlendirilmesi hakkında bilgilendirir ve ilk toplantıya davet eder.
- Görüşmelere Katılım:
- Taraflar, arabuluculuk görüşmelerine bizzat katılabileceği gibi, avukatları veya kanuni temsilcileri aracılığıyla da katılabilirler.
- Avukat veya temsilci ile katılım için tarafın özel yetki vermesi gerekir.
- Müzakere ve Çözüm Arayışı:
- Taraflar, görüşmeler sırasında karşılıklı taleplerini belirtir ve ortak bir çözüm bulmaya çalışırlar.
- Arabulucu, taraflara eşit davranır, müzakerenin adil ve dengeli bir şekilde ilerlemesini sağlar.
- Taraflar anlaşmaya varamazsa, arabulucu çözüm önerileri sunabilir.
- Gizlilik İlkesi:
- Arabuluculuk süreci gizlidir. Arabulucu, süreçte elde ettiği bilgi ve belgeleri gizli tutmakla yükümlüdür.
- Taraflar, arabuluculukta ortaya çıkan bilgi ve belgeleri ileride açılabilecek bir davada veya tahkimde kullanamazlar.
- Gizlilik kapsamı:
- Arabuluculuk daveti veya katılım isteği
- Tarafların görüş ve teklifleri
- Öneriler, vakıa veya iddiaların kabulü
- Arabuluculuk sürecine özel hazırlanan belgeler
- Tarafsızlık ve Çıkar Çatışması:
- Arabulucu, taraflara eşit ve tarafsız davranmak zorundadır.
- Arabuluculuk yaptığı bir uyuşmazlıkta daha sonra taraflardan birinin avukatı olamaz.
Özet:
Arabuluculuk süreci, iletişim, müzakere ve gizlilik ilkeleri üzerine kuruludur. Arabulucu, tarafsız bir şekilde tarafların anlaşmazlıklarını çözmelerine yardımcı olur. Süreç sonunda anlaşmaya varılırsa, bu anlaşma mahkeme kararı gibi bağlayıcı olur. Anlaşma sağlanamazsa, taraflar dava yoluna gidebilirler.
Arabuluculuk Sürecinde İlk ve Son Oturumlar
İlk Oturum
Arabuluculuk sürecinde ilk oturum, tarafların arabulucu eşliğinde ilk kez bir araya geldiği ve müzakere sürecine başladığı önemli bir aşamadır. Bu oturumda, arabulucu tarafları sürece ilişkin bilgilendirir, tarafların birbirlerini anlamalarını sağlar ve müzakere ortamını hazırlar. İlk oturumun sonunda, arabulucu tarafından bir tutanak düzenlenir. Bu tutanak, toplantıya kimlerin katıldığını, hangi konuların görüşüldüğünü ve tarafların taleplerini içerir.
İlk Oturuma Katılımın Önemi:
İlk oturuma katılım, hem yasal hem de pratik açıdan önemlidir. Yasal olarak, bazı durumlarda ilk oturuma katılmayan taraf, arabuluculuk sürecine katılmamış sayılabilir ve bu durum, sonraki dava sürecinde aleyhine sonuçlar doğurabilir. Pratik açıdan ise, ilk oturum, tarafların birbirlerini ve arabulucuyu tanımaları, sorunlarını anlatmaları ve çözüm yolları aramaya başlamaları için bir fırsattır.
İlk Oturuma Mazeretsiz Katılmamanın Sonuçları:
Eğer bir taraf, geçerli bir mazereti olmaksızın ilk oturuma katılmazsa, arabuluculuk faaliyeti sona erer. Bu durum, tarafın arabuluculuk sürecine katılma niyetinin olmadığı şeklinde yorumlanabilir ve sonraki dava sürecinde aleyhine kullanılabilir. Ayrıca, mahkeme, ilk oturuma mazeretsiz katılmayan tarafa para cezası verebilir.
Son Oturum
Son oturum, arabuluculuk sürecinin tamamlandığı ve tarafların anlaşmaya varıp varamadığının netleştiği aşamadır. Taraflar anlaşmaya varırsa, arabulucu tarafından bir anlaşma belgesi düzenlenir. Anlaşma sağlanamazsa, arabulucu bir “anlaşmazlık tutanağı” düzenler.
Son Oturum Tutanaklarının Önemi:
Son oturum tutanağı, özellikle dava şartı arabuluculuk (tüketici davalarında dava açmadan önce arabuluculuğa başvurma zorunluluğu) açısından büyük önem taşır. Bu tutanak, olası bir dava durumunda mahkemeye sunulması gereken önemli bir belgedir. Eğer bu tutanak dava dilekçesine eklenmezse veya mahkeme tarafından verilen süre içinde sunulmazsa, dava dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilebilir.
Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süreler:
Son oturum tutanağının düzenlenmesiyle birlikte, davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreleri tekrar işlemeye başlar. Bu nedenle, tarafların haklarını kaybetmemek için bu süreleri dikkatle takip etmeleri önemlidir.
Arabuluculuk Sürecinde Tarafların Hak ve Yükümlülükleri: Gizlilik, Katılım ve Eşitlik İlkeleri
Arabuluculuk, tarafların anlaşmazlıklarını mahkeme dışında, daha hızlı ve ekonomik bir şekilde çözmelerine olanak sağlayan önemli bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Bu süreçte, hem arabulucunun hem de tarafların belirli hak ve yükümlülükleri bulunmaktadır.
Gizlilik İlkesi:
Arabuluculuk sürecinin en temel ilkelerinden biri gizliliktir. Bu ilke, tarafların açıkça ve dürüstçe iletişim kurarak çözüm bulma olasılığını artırır. Arabuluculuk Kanunu’na göre, arabulucu ve taraflar, süreçte elde ettikleri bilgi ve belgeleri gizli tutmakla yükümlüdürler. Gizlilik ihlali durumunda, hukuken korunan menfaatleri zarar gören kişi şikayet üzerine 6 aya kadar hapis cezası ile karşı karşıya kalabilir.
Katılım Hakkı ve Zorunluluğu:
Arabuluculuk, temelde gönüllülük esasına dayanan bir süreçtir. Taraflar, arabuluculuk sürecine katılma konusunda özgürdürler. Ancak, bazı durumlarda, özellikle tüketici davalarında, dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak zorunlu olabilir. Bu durumda, davacı tarafın arabuluculuk sürecine katılmaması, davanın reddedilmesine neden olabilir. Davalı taraf ise, zorunlu arabuluculuk görüşmelerine katılmasa bile herhangi bir yaptırımla karşılaşmaz.
Eşitlik İlkesi:
Arabuluculuk sürecinde taraflar eşit haklara sahiptir. Arabulucu, taraflara eşit davranmak, her iki tarafın da görüşlerini ifade etmesine olanak sağlamak ve müzakerenin adil bir şekilde ilerlemesini temin etmekle yükümlüdür.
Mazeretsiz Katılmama Durumunda Yaptırımlar:
İş ve ticaret davalarında, tarafların zorunlu arabuluculuk görüşmelerine mazeretsiz katılmaması durumunda, aleyhlerine yargılama giderlerinin yüklenmesi gibi olumsuz sonuçlar doğabilir. Ancak, tüketici davalarında tüketiciler yargılama giderlerinden muaf tutulduğu için bu yaptırım uygulanmaz.
Sonuç:
Arabuluculuk süreci, tarafların aktif katılımı ve işbirliği ile başarılı olabilecek bir süreçtir. Tarafların hak ve yükümlülüklerini bilmeleri, sürecin etkin bir şekilde yürütülmesi ve adil bir çözüme ulaşılması açısından önemlidir.
Arabuluculuk Sürecinde Temsil ve Süreler
Arabuluculuk Görüşmelerinde Temsil
Arabuluculuk görüşmeleri, tarafların doğrudan katılımıyla gerçekleştirilebileceği gibi, taraflar isterlerse avukatları veya kanuni temsilcileri aracılığıyla da bu sürece dahil olabilirler. Ancak, avukat veya kanuni temsilcinin arabuluculuk görüşmelerine katılabilmesi için tarafın kendisine özel yetki vermesi gerekmektedir. Bu yetki, yazılı bir vekaletname ile veya tarafın sözlü beyanıyla sağlanabilir.
Arabuluculuk Sürecinde Süreler ve Zamanaşımı
Arabuluculuk sürecinde belirli süreler ve zamanaşımı kuralları uygulanır. Bu süreler, hem arabulucunun görevini yerine getirmesi için tanınan süreleri hem de tarafların haklarını etkileyen zamanaşımı sürelerini kapsar.
- Arabulucunun Süresi: Arabulucu, görevlendirildiği tarihten itibaren 3 hafta içinde arabuluculuk başvurusunu sonuçlandırmakla yükümlüdür. Ancak, zorunlu durumlarda bu süre arabulucu tarafından bir hafta uzatılabilir. Bu süre uzatımı, tarafların anlaşmazlığının karmaşıklığı veya tarafların ek süreye ihtiyaç duyması gibi durumlarda söz konusu olabilir.
- Zorunlu Arabuluculukta Zamanaşımı: Zorunlu arabuluculukta, yani dava açmadan önce arabuluculuğa başvurulması gereken durumlarda, arabuluculuk bürosuna başvuru tarihinden arabuluculuk son tutanağının imzalanmasına kadar geçen süreçte zamanaşımı süreleri durur ve hak düşürücü süreler işlemez. Bu, tarafların arabuluculuk sürecinde hak kaybına uğramamaları için önemli bir güvencedir.
- İhtiyari Arabuluculukta Zamanaşımı: İhtiyari arabuluculukta, yani tarafların kendi istekleriyle arabuluculuğa başvurduğu durumlarda, arabulucuya başvurmanın zamanaşımı ve hak düşürücü sürelere herhangi bir etkisi olmaz. Bu durumda, zamanaşımı ve hak düşürücü süreler normal seyrinde devam eder.
Özet:
Arabuluculuk sürecinde taraflar, kendileri veya avukatları/temsilcileri aracılığıyla görüşmelere katılabilirler. Arabulucunun süreci tamamlaması için 3 hafta (gerekirse 1 hafta uzatımla) süresi vardır. Zorunlu arabuluculukta, başvuru tarihinden son tutanağın imzalanmasına kadar zamanaşımı dururken, ihtiyari arabuluculukta zamanaşımı etkilenmez.
Arabuluculuk Ücreti: Belirlenme Şekli, Ödeme Yükümlülüğü ve İstisnalar
Arabuluculuk sürecinde, arabulucunun sunduğu hizmetler karşılığında belirli bir ücret ve masraf talep etme hakkı bulunmaktadır. Bu ücret, hem arabulucunun emeğinin karşılığı hem de sürecin işleyişini sağlamak için yapılan harcamaların karşılanması amacını taşır.
Arabuluculuk Ücretinin Belirlenmesi:
Arabuluculuk ücreti, taraflar arasında aksi kararlaştırılmadığı sürece, arabuluculuk faaliyetinin sona erdiği tarihte yürürlükte olan Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi‘ne göre belirlenir. Taraflar, bu tarifede belirtilen asgari ücretin altında bir ücret üzerinde anlaşamazlar.
Arabuluculuk Ücretinin Ödenmesi:
Arabulucunun ücreti ve arabuluculuk sürecinde yaptığı masraflar, kural olarak taraflarca eşit olarak karşılanır. Ancak, taraflar kendi aralarında farklı bir anlaşma yaparak ücret ve masrafların tamamını veya daha büyük bir kısmını bir tarafın ödemesini kararlaştırabilirler.
Arabuluculuk Ücretinin Adalet Bakanlığı Tarafından Karşılanması:
Bazı durumlarda, arabuluculuk ücreti Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Bu durumlar şunlardır:
- Taraflara Ulaşılamaması: Arabuluculuk sürecinde taraflara ulaşılamadığı takdirde,
- Tarafların Görüşmelere Katılmaması: Tarafların arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda,
- Tarafların Anlaşamaması: Arabuluculuk sürecinde tarafların anlaşmaya varamadığı hallerde,
- Tüketici Davalarında Davanın Tüketici Lehine Sonuçlanması: Tüketici davalarında, davanın tüketici lehine sonuçlanması halinde arabuluculuk ücreti davalıdan tahsil edilerek Adalet Bakanlığı bütçesine gelir kaydedilir.
Arabuluculuk Ücretinin Hesaplanması:
Arabuluculuk ücreti, uyuşmazlığın konusuna göre farklı şekillerde hesaplanır:
- Konusu Para Olan veya Para ile Değerlendirilebilen Uyuşmazlıklar: Bu tür uyuşmazlıklarda arabuluculuk ücreti, anlaşma sağlanması halinde anlaşma bedeline göre belirlenen bir yüzde üzerinden hesaplanır.
- Konusu Para Olmayan veya Para ile Değerlendirilemeyen Uyuşmazlıklar: Bu tür uyuşmazlıklarda arabuluculuk ücreti, görüşme süresi ve taraf sayısına göre belirlenir.
2024 Yılı Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi:
2024 yılı için Adalet Bakanlığı tarafından belirlenen arabuluculuk asgari ücret tarifesi, farklı uyuşmazlık türleri ve taraf sayısına göre değişen ücretler içermektedir. Tarife detaylarına Adalet Bakanlığı’nın resmi internet sitesinden veya arabuluculuk bürolarından ulaşabilirsiniz.
Önemli Not: Arabuluculuk ücreti ve ödeme şekli konusunda tarafların net bir anlaşmaya varması, sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için önemlidir.
Arabuluculuğun Sona Ermesi ve Sonuçları
Arabuluculuk süreci, tarafların anlaşması veya anlaşamaması ile sonuçlanabilir. Her iki durumda da arabulucu tarafından bir tutanak düzenlenir ve bu tutanak, tarafların haklarını ve sonraki adımlarını belirler.
Arabuluculukta Anlaşma Durumu:
- Tutanak Düzenlenmesi: Taraflar arabuluculuk sonunda anlaşmaya varırlarsa, arabulucu bir “anlaşma tutanağı” düzenler. Bu tutanakta, tarafların anlaştığı hususlar ayrıntılı bir şekilde belirtilir.
- Tutanak İmzalanması: Anlaşma tutanağı, taraflar, varsa avukatları veya kanuni temsilcileri tarafından imzalanır. İmzalanmayan tutanaklar geçersiz sayılmaz, ancak arabulucu tarafından imzalanarak sebebi belirtilmelidir.
- Anlaşmanın Kesinliği: Taraflarca imzalanan anlaşma tutanağı, mahkeme kararı gibi kesin hüküm ifade eder ve taraflar bu konuda daha sonra dava açamazlar.
Arabuluculukta Anlaşmazlık Durumu:
- Son Tutanak Düzenlenmesi: Taraflar arabuluculukta anlaşmaya varamazlarsa, arabulucu bir “anlaşmazlık tutanağı” düzenler. Bu tutanakta, tarafların hangi konularda anlaşamadıkları ve arabuluculuk sürecinin nasıl sonuçlandığı belirtilir.
- Tüketici Mahkemesinde Dava Açma Hakkı: Anlaşmazlık tutanağı, tüketici mahkemesinde dava açmak için gerekli bir belgedir. Tutanak, dava dilekçesine eklenerek mahkemeye sunulmalıdır.
Anlaşmazlık Tutanak Eksikliğinde Dava Reddi:
Eğer anlaşmazlık tutanağı dava dilekçesine eklenmezse, mahkeme davacıya tutanağı sunması için süre verir. Bu süre içinde tutanak sunulmazsa, dava “dava şartı yokluğu” nedeniyle reddedilir.
Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süreler:
Arabuluculuk sürecinin sona ermesiyle birlikte, davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süreleri tekrar işlemeye başlar. Bu nedenle, tarafların haklarını kaybetmemek için bu süreleri dikkatle takip etmeleri önemlidir.
Özet:
Arabuluculuk süreci, tarafların anlaşması veya anlaşamaması ile sonuçlanabilir. Anlaşma durumunda düzenlenen anlaşma tutanağı kesin hüküm ifade ederken, anlaşmazlık durumunda düzenlenen son tutanak dava açmak için gereklidir. Anlaşmazlık tutanağı olmadan açılan davalar reddedilir ve zamanaşımı süreleri tekrar işlemeye başlar.
Arabuluculukta İcra Edilebilirlik Şerhi: Anlaşmanın Gücünü Artırın
Tüketici davalarında arabuluculuk sürecinde taraflar anlaşmaya vardıklarında, bu anlaşmanın gücünü artırmak ve icra edilebilir hale getirmek için “icra edilebilirlik şerhi” almak önemlidir. Bu şerh, anlaşmanın mahkeme kararı gibi uygulanmasını sağlar.
İcra Edilebilirlik Şerhi Nedir?
İcra edilebilirlik şerhi, arabuluculuk anlaşma belgesine, mahkeme kararı gibi icra kabiliyeti kazandıran bir ektir. Bu sayede, anlaşmaya uymayan taraf hakkında doğrudan icra takibi başlatılabilir. Yani, anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi ile birlikte resmi bir belge niteliği kazanır.
İcra Edilebilirlik Şerhi Nasıl Alınır?
Tüketici davalarında arabuluculuk anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi almak için, arabulucunun görev yaptığı yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurulması gerekmektedir. Mahkeme, anlaşma belgesini inceledikten sonra, eğer hukuka uygun bulursa, belgeye icra edilebilirlik şerhi verir.
İlam Niteliğinde Belge Olan Anlaşma Belgeleri:
Bazı durumlarda, arabuluculuk anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi almak gerekmez. Eğer anlaşma belgesi;
- Taraflar,
- Tarafların avukatları (varsa),
- Arabulucu
tarafından birlikte imzalanmışsa, bu belge zaten ilam niteliğinde kabul edilir ve doğrudan icra edilebilir. Bu durumda, mahkemeden ayrıca bir şerh alınmasına gerek yoktur.
Özet:
- Tüketici davalarında arabuluculuk anlaşma belgeleri, icra edilebilirlik şerhi ile mahkeme kararı gibi uygulanabilir hale gelir.
- Şerh, arabulucunun görev yaptığı yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi’nden talep edilir.
- Taraflar, avukatları ve arabulucu tarafından imzalanan anlaşma belgeleri ise zaten ilam niteliğindedir ve doğrudan icra edilebilir.
Önemli Not: Arabuluculuk sürecinde anlaşmaya varılması ve icra edilebilirlik şerhi alınması, haklarınızın korunması ve anlaşmanın uygulanabilirliği açısından önemlidir. Bu konuda bir avukattan hukuki destek almanız faydalı olacaktır.
Arabuluculuk Sonrası Dava Açılması: Anlaşma ve Anlaşmazlık Durumları
Arabuluculuk süreci, tarafların anlaşmaya varması veya varamaması ile sonuçlanabilir. Her iki durumda da izlenecek yasal yol farklılık gösterir.
1. Arabuluculukta Anlaşma Sağlanması:
Taraflar, arabuluculuk sürecinde anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma mahkeme kararı gibi bağlayıcı olur. Anlaşma tutanağı, taraflar, avukatları veya kanuni temsilcileri tarafından imzalanır ve icra edilebilirlik şerhi alındığında resmi bir belge niteliği kazanır. Bu durumda, taraflar anlaştıkları konular hakkında daha sonra dava açamazlar. Anlaşma, taraflar arasında nihai bir çözüm olarak kabul edilir.
2. Arabuluculukta Anlaşmazlık Durumu:
Taraflar arabuluculukta anlaşmaya varamazlarsa, arabulucu tarafından bir “anlaşmazlık tutanağı” düzenlenir. Bu tutanak, tarafların hangi konularda anlaşamadıklarını ve arabuluculuk sürecinin nasıl sonuçlandığını gösterir. Anlaşmazlık tutanağı, tarafların, avukatlarının veya kanuni temsilcilerinin ve arabulucunun imzasını içermelidir.
Anlaşmazlık Durumunda Dava Açılması:
Anlaşmazlık tutanağı, Tüketici Mahkemesi’nde dava açabilmek için zorunlu bir belgedir. Bu tutanak, dava dilekçesinin ekine eklenmelidir. Aksi takdirde, mahkeme davacıya tutanağı sunması için ek süre verir. Eğer bu süre içinde tutanak sunulmazsa, dava usulden reddedilir.
Özet:
- Anlaşma Durumu: Anlaşma sağlandığında dava açılamaz. Anlaşma, mahkeme kararı gibi bağlayıcıdır.
- Anlaşmazlık Durumu: Anlaşmazlık tutanağı ile Tüketici Mahkemesi’nde dava açılabilir.
- Tutanak Eksikliğinde Dava Reddi: Anlaşmazlık tutanağı sunulmadan açılan davalar usulden reddedilir.
Önemli Not: Arabuluculuk sürecinin nasıl sonuçlandığına bağlı olarak izlenecek yasal yol farklılık gösterir. Bu nedenle, bir avukattan hukuki destek almak, hak kaybına uğramamak ve doğru adımları atmak için önemlidir.
Arabuluculuk Süreci Hakkında Sıkça Sorulan Sorular: Detaylı Cevaplar
Arabuluculuk, hukuki uyuşmazlıkların mahkeme dışında çözülmesi için önemli bir alternatif yöntemdir. Ancak, süreç hakkında bazı soruların ortaya çıkması da kaçınılmazdır. İşte arabuluculukla ilgili sıkça sorulan sorular ve detaylı cevapları:
1. Arabuluculuk Zamanaşımını Keser mi?
- İhtiyari Arabuluculuk: Tarafların kendi istekleriyle başvurdukları ihtiyari arabuluculukta, arabulucuya başvuru zamanaşımını kesmez veya durdurmaz.
- Zorunlu Arabuluculuk: Dava şartı olarak arabuluculuğa başvurulması gereken durumlarda, arabuluculuk bürosuna başvuru tarihi itibariyle zamanaşımı durur. Bu, tarafların hak kaybına uğramasını engeller.
2. İcra Takibi İçin Arabulucuya Başvurmak Zorunlu mudur?
Hayır, icra takibi için arabulucuya başvurmak zorunlu değildir. Zorunlu arabuluculuk, yalnızca İş, Tüketici ve Ticaret Mahkemeleri’nde görülen belirli davalar için geçerlidir. İcra takibi, mahkeme kararı olmadan doğrudan başlatılabilen bir hukuki işlemdir.
3. Arabuluculuk Avukatlık Ücreti Ne Kadardır?
Arabuluculuk sürecinde avukatlık ücreti, anlaşmazlığın konusuna ve arabuluculuk sonucuna göre değişir.
- Anlaşmazlık Durumunda: 2023 yılı için avukat, 2.400 TL’yi aşmamak kaydıyla maktu bir ücrete hak kazanır.
- Anlaşma Durumunda:
- Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen işlerde, avukatlık ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin üçüncü kısmına göre hesaplanan ücretin dörtte bir fazlası olarak belirlenir.
- Konusu para olmayan veya para ile değerlendirilemeyen işlerde, avukatlık ücreti Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre öngörülen maktu ücretin dörtte bir fazlası olarak belirlenir.
Önemli Notlar:
- Arabuluculukta anlaşma sağlanması durumunda, avukata ödenen ücret daha sonra dava açılırsa mahkemece belirlenecek avukatlık ücretinden düşülür.
- Avukatlık ücretinin miktarı ve ödeme şekli, taraflar ve avukat arasında yapılacak sözleşme ile belirlenir.
Tüketici davası hakkında merak ettiğiniz her konuda bize ulaşabilirsiniz. LegaPro Hukuk Bürosu olarak, size en iyi hukuki hizmeti sunmak için buradayız.
Hukuki danışmanlık almak istemeniz halinde veya herhangi bir sorunla karşılaşmanız durumunda LegaPro Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olabiliriz. Tüketici Avukatı, haklarınızı korumanıza destek olacaktır. Whatsapp’tan bize ulaşabilirsiniz!
https://legapro.net/