Leonardo Phoenix 09 Create a highresolution image of a classic 3 1 LegaPro Hukuk Memurlarla İlgili Davalar

Memurlarla İlgili Davalar

Memurların Hak Arama Yolları ve İdari Yargıda Dikkat Edilmesi Gerekenler

Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin, kamu hizmetlerini yürütmekle görevli personeli olan memurlar, özel bir statüye ve bu statüden kaynaklanan hak ve yükümlülüklere sahiptirler. Memurların hizmet koşulları, nitelikleri, atanma ve yer değiştirme işlemleri, mali hakları, özlük hakları, disiplin cezaları gibi hususlar, başta 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu (DMK) olmak üzere, ilgili mevzuatla düzenlenmiştir. Ancak, uygulamada, idarenin (kurumun) yaptığı işlemler veya eylemler nedeniyle, memurların haklarının ihlal edilmesi söz konusu olabilmektedir. Bu durumda, memurlar, idari yargıda dava açarak haklarını arayabilirler.

Bu rehber niteliğindeki yazıda, memurlarla ilgili davalar hakkında genel bir bakış sunacağız. En sık karşılaşılan dava türlerini, bu davalarda dikkat edilmesi gereken hususları, örnek yargı kararlarını ve idari yargıda dava açma sürecini ele alacağız.

Memurlarla İlgili Davaların Dayanağı: İdari Yargının Görev Alanı

Memurlarla ilgili davalar, idare hukuku alanına giren ve idari yargı mercilerinde (İdare Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri ve Danıştay) görülen davalardır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK), bu davaların nasıl açılacağını, hangi usul kurallarının uygulanacağını ve yargılama sürecinin nasıl işleyeceğini düzenlemektedir.

image 136 png LegaPro Hukuk Memurlarla İlgili Davalar
Memurlarla İlgili Davalar 4

İdari yargının görev alanına giren davalar, idarenin işlem veya eylemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıkları kapsar. İdari işlem, idarenin tek taraflı irade açıklamasıyla, hukuki sonuç doğuran işlemleridir. İdari eylem ise, idarenin bir fiili veya ihmali sonucu ortaya çıkan hukuki durumdur.

Memurlarla ilgili davalar, genellikle idari işlemlerin iptali veya idari eylemlerden doğan zararların tazmini talebiyle açılır.

Memurlarla İlgili Sık Karşılaşılan Dava Türleri: Uyuşmazlık Konuları ve Hukuki Çerçeve

Memurların, idare ile olan ilişkilerinden kaynaklanan birçok farklı uyuşmazlık, idari yargıda dava konusu edilebilir. Başlıca dava türleri şunlardır:

Atama ve Atamama İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar:

image 137 LegaPro Hukuk Memurlarla İlgili Davalar
Memurlarla İlgili Davalar 5
  • İlk Atama: KPSS veya diğer sınavlar sonucunda, memur kadrolarına yapılan ilk atamalara ilişkin işlemler. Örneğin, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunun olumsuz değerlendirilmesi nedeniyle atamanın yapılmaması, yeterli puan alınmasına rağmen atamanın yapılmaması gibi durumlar.
  • Naklen Atama (Yer Değiştirme): Memurun, istek dışı olarak, aynı kurum içinde veya kurumlar arası naklen atanması işlemleri. Örneğin, disiplin soruşturması sonucu atama, eş durumu, sağlık mazereti, rotasyon gibi nedenlerle yapılan atamalar.
  • Atama Talebinin Reddi: Memurun, istekli olarak, başka bir kuruma veya göreve atanma talebinin reddedilmesi işlemleri. Örneğin, özür grubu atamalarında (eş, sağlık, öğrenim durumu) talebin reddedilmesi, kurumlar arası geçiş talebinin reddedilmesi.
  • Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği: Sınav veya diğer kriterlere dayalı olarak yapılan görevde yükselme ve unvan değişikliği işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar. Örneğin, sınav sonucunun iptali, atama işleminin iptali, değerlendirme kriterlerinin hukuka aykırılığı gibi iddialar.
  • Vekaleten Atama ve Görevlendirme: Geçici süreli görevlendirmeler ve vekaleten atamalara ilişkin işlemler. Örneğin, vekalet görevinin usulsüz olarak sonlandırılması, vekalet ücretinin ödenmemesi gibi durumlar.
  • Asalet Tasdiki: Aday memurluk süresinin sonunda, adaylığın kaldırılması (asalet tasdiki) veya adaylık süresinin uzatılması işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar.

Bu davalarda sıklıkla ileri sürülen iddialar şunlardır:

  • Hukuka Aykırılık: Atama işleminin, mevzuata, yönetmeliklere veya hukuka aykırı olduğu iddiası.
  • Takdir Yetkisinin Kötüye Kullanılması: İdarenin, atama konusunda sahip olduğu takdir yetkisini, objektif kriterlere dayanmadan, keyfi veya siyasi saiklerle kullandığı iddiası.
  • Kamu Yararı ve Hizmet Gereklerine Aykırılık: Atama işleminin, kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun olmadığı iddiası.
  • Eşitlik İlkesinin İhlali: Benzer durumda olan memurlar arasında, ayrımcılık yapıldığı iddiası.
  • Usul Hataları: Atama işleminde, gerekli prosedürlere uyulmadığı iddiası (örneğin, atama kararnamesinin usulüne uygun tebliğ edilmemesi).

Memur Disiplin Cezalarından Kaynaklanan Davalar:

  • Disiplin Soruşturması: Memur hakkında, disiplin suçu işlediği iddiasıyla başlatılan soruşturma süreci ve bu süreçteki işlemler. Örneğin, savunma hakkının kısıtlanması, soruşturma raporunun taraflı hazırlanması, delillerin hukuka aykırı toplanması gibi iddialar.
  • Disiplin Cezaları: Memura verilen uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması, meslekten çıkarma ve Devlet memurluğundan çıkarma cezalarına karşı açılan iptal davaları.
  • Disiplin Cezasına İtiraz: Uyarma ve kınama cezalarına karşı disiplin kuruluna itiraz; aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve meslekten çıkarma cezalarına karşı ise idari yargıda iptal davası açılması.

Bu davalarda sıklıkla ileri sürülen iddialar şunlardır:

  • Fiilin Disiplin Suçu Teşkil Etmemesi: Memura isnat edilen fiilin, disiplin suçu oluşturmadığı veya daha hafif bir cezayı gerektirdiği iddiası.
  • Hukuka Aykırı Deliller: Disiplin soruşturmasında, hukuka aykırı olarak elde edilmiş delillerin kullanıldığı iddiası.
  • Savunma Hakkının İhlali: Memura, savunma hakkının yeterince tanınmadığı, dosyayı inceleme, delil sunma, tanık dinletme gibi haklarının kısıtlandığı iddiası.
  • Ölçülülük İlkesine Aykırılık: Verilen disiplin cezasının, fiilin ağırlığı ile orantılı olmadığı, çok ağır bir ceza olduğu iddiası.
  • Gerekçesiz Karar: Disiplin cezası kararının yeterli ve hukuki gerekçeden yoksun olduğu iddiası.
  • Zamanaşımı: Disiplin cezasının, zamanaşımı süresi geçtikten sonra verildiği iddiası.

Memurların Parasal Haklarına İlişkin İşlemlerden Kaynaklanan Davalar:

  • Maaş ve Özlük Hakları: Memurun maaşının, ek göstergesinin, tazminatlarının, fazla mesai ücretinin, harcırahının vb. eksik ödenmesi veya hiç ödenmemesi durumunda açılan davalar.
  • Sosyal Haklar: Memurun aile yardımı, doğum yardımı, ölüm yardımı, kreş yardımı gibi sosyal haklarından yararlandırılmaması durumunda açılan davalar.
  • Emeklilik İşlemleri: Emeklilik başvurusunun reddedilmesi, emekli aylığının yanlış hesaplanması, emeklilik ikramiyesinin eksik ödenmesi gibi durumlarda açılan davalar.
  • Hatalı Ödemelerin Geri Alınması: İdare tarafından, memura hatalı olarak yapıldığı iddia edilen ödemelerin geri alınması işlemlerine karşı açılan davalar.
  • Yolluk ve Harcırah: Geçici veya sürekli görevlendirmelerde ödenmesi gereken yolluk ve harcırahların eksik ödenmesi veya hiç ödenmemesi durumunda açılan davalar.
  • Ek Ders Ücreti: Ek ders ücretinin tam ve zamanında ödenmemesi durumunda açılan davalar
  • Ek Tazminat: Ek tazminatların ya da yan ödemelerin ödenmemesi durumunda açılan davalar
  • Döner Sermaye: Döner sermaye ödemelerinin eksik ya da hiç ödenmemesi durumunda açılan davalar

Bu davalarda sıklıkla ileri sürülen iddialar şunlardır:

  • Hukuka Aykırılık: Parasal haklara ilişkin işlemin, mevzuata, yönetmeliklere veya hukuka aykırı olduğu iddiası.
  • Hesaplama Hataları: Maaş, tazminat, yolluk gibi ödemelerin hesaplanmasında hata yapıldığı iddiası.
  • Eksik Ödeme: Ödemelerin eksik yapıldığı veya hiç yapılmadığı iddiası.
  • Geriye Dönük Ödeme Talebi: Ödenmeyen veya eksik ödenen tutarların faiziyle birlikte geriye dönük olarak ödenmesi talebi.

Memurların Özlük Haklarına İlişkin İşlemlerden Kaynaklanan Davalar:

  • Disiplin Soruşturmaları: Memur hakkında başlatılan disiplin soruşturmasının usulsüz yürütüldüğü iddiasıyla açılan davalar.
  • Sicil Raporları: Memurun sicil raporuna itirazı ve sicil raporunun iptali talebiyle açılan davalar.
  • Başarı ve Üstün Başarı Belgesi: Bu belgelerin verilmemesi veya geri alınması işlemlerine karşı açılan davalar.
  • İzin Hakları: Memurun yıllık izin, mazeret izni, hastalık izni, refakat izni gibi izin haklarının kullandırılmaması durumunda açılan davalar.
  • Performans Değerlendirmesi: Memurun performans değerlendirme notuna itirazı ve değerlendirmenin iptali talebiyle açılan davalar.
  • Mobbing (Psikolojik Taciz): Memurun, işyerinde sistematik olarak psikolojik tacize (mobbing) maruz kaldığı iddiasıyla açtığı davalar.
  • Görevden Uzaklaştırma: Memurun görevden uzaklaştırma işlemine karşı açtığı davalar.
  • Lojman Tahsisi: Memura lojman tahsis edilmemesi veya tahsis edilen lojmanın geri alınması işlemlerine karşı açılan davalar.
  • Sendikal Haklar: Memurun sendika kurma, sendikaya üye olma, sendikal faaliyetlere katılma gibi haklarının engellenmesi durumunda açılan davalar.
  • Yer Değiştirme: Memurun isteği dışında bir başka göreve veya yere nakledilmesi durumunda açılan davalar.
  • Görevden Alma veya Çekilmiş Sayılma: Memurun görevden alınması veya görevinden çekilmiş sayılması kararlarına karşı açılan davalar.

Bu davalarda sıklıkla ileri sürülen iddialar şunlardır:

  • Hukuka Aykırılık: Özlük haklarına ilişkin işlemin, mevzuata, yönetmeliklere veya hukuka aykırı olduğu iddiası.
  • Takdir Yetkisinin Kötüye Kullanılması: İdarenin, özlük hakları konusunda sahip olduğu takdir yetkisini, objektif kriterlere dayanmadan, keyfi veya siyasi saiklerle kullandığı iddiası.
  • Eşitlik İlkesinin İhlali: Benzer durumda olan memurlar arasında, ayrımcılık yapıldığı iddiası.
  • Usul Hataları: Özlük haklarına ilişkin işlemlerde, gerekli prosedürlere uyulmadığı iddiası (örneğin, işlem öncesi savunma hakkının tanınmaması, kararın gerekçesiz olması).
  • Ölçülülük İlkesine Aykırılık: Örneğin, görevden uzaklaştırma tedbirinin, ölçüsüz ve gereksiz olduğu iddiası.

Memurlarla İlgili Davalarda Yargılama Usulü: İdari Yargıda Dava Açma Süreci

Memurlarla ilgili davalar, idari yargı yerlerinde görülür. İdari yargıda dava açma usulü, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) ile düzenlenmiştir.

Dava Açma Süreci:

  1. Görevli ve Yetkili Mahkemenin Belirlenmesi:
    • Görevli Mahkeme: Memurlarla ilgili davalarda genel görevli mahkeme, idare mahkemeleridir. Ancak, bazı özel durumlarda (örneğin, vergi uyuşmazlıkları, disiplin cezaları) vergi mahkemeleri veya Danıştay da görevli olabilir.
    • Yetkili Mahkeme: Yetkili mahkeme, dava konusu idari işlemin yapıldığı yerdeki idare mahkemesidir. Ancak, memurların atanma ve nakilleriyle ilgili davalarda, memurun yeni atandığı yerdeki idare mahkemesi yetkilidir.
  2. Dava Dilekçesinin Hazırlanması:
    • Dava, yazılı bir dilekçe ile açılır. Dilekçede;
      • Mahkemenin adı
      • Davacının ve davalı idarenin bilgileri (Adı, soyadı, T.C. kimlik no, adres)
      • Varsa, tarafların vekillerinin bilgileri (Adı, soyadı, baro sicil no, adres)
      • Dava konusu (İptali veya tazminat istenen işlem veya eylem)
      • Davanın konusu ve maddi olaylar (İdari işlemin veya eylemin hukuka aykırılığına ilişkin açıklamalar)
      • Hukuki sebepler (İlgili mevzuat hükümleri, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararları)
      • Deliller (İdari işlem dosyası, tanık beyanları, bilirkişi raporu talebi, keşif talebi vb.)
      • Yürütmenin durdurulması talebi (varsa)
      • Talep sonucu (İşlemin iptali, tazminat ödenmesi, vb.)
      • Davacı veya vekilinin imzası
      • bulunmalıdır.
  3. Harç ve Giderlerin Yatırılması:
    • Dava açarken, mahkeme harçlarının ve yargılama giderlerinin peşin olarak yatırılması gerekir. Harç miktarı, dava konusuna ve talep edilen tazminat miktarına göre değişir.
  4. Dava Dilekçesinin Tevdi Edilmesi:
    • Hazırlanan dava dilekçesi, ekleri ve harç makbuzları ile birlikte, görevli ve yetkili idare mahkemesinin tevzi bürosuna teslim edilir.
  5. Dilekçeler Aşaması:
    • Mahkeme, dava dilekçesini davalı idareye tebliğ eder.
    • Davalı idare, tebliğden itibaren 30 gün içinde cevap dilekçesi sunar.
    • Davacı, davalı idarenin cevap dilekçesine karşı cevaba cevap dilekçesi; davalı da davacının cevaba cevap dilekçesine karşı ikinci cevap dilekçesi sunabilir. Bu dilekçeler için de 30’ar günlük süre vardır.
    • Dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra, dosya tekemmül etmiş sayılır ve inceleme aşamasına geçilir.
  6. Ön İnceleme:
    • Mahkeme, dava dosyasını ön incelemeye tabi tutar. Bu aşamada, dava şartlarının mevcut olup olmadığı, dilekçelerin usulüne uygun hazırlanıp hazırlanmadığı ve dosyada eksiklik bulunup bulunmadığı incelenir.
    • Mahkeme, gerekli görürse, taraflardan ek bilgi ve belge isteyebilir veya ara kararı ile eksikliklerin giderilmesini isteyebilir.
  7. Yürütmenin Durdurulması Talebi:
    • Davacı, dava dilekçesinde veya davanın devamı sırasında, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğacağını iddia ederek yürütmenin durdurulması talebinde bulunabilir.
    • Mahkeme, yürütmenin durdurulması talebini öncelikle inceler ve gerekli şartlar oluşmuşsa, idari işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verebilir.
    • Yürütmenin durdurulması kararı, geçici bir tedbir niteliğindedir ve davanın esastan sonuçlanmasını etkilemez.
  8. Tahkikat (İnceleme) Aşaması:
    • Ön inceleme aşaması tamamlandıktan sonra, mahkeme tahkikat aşamasına geçer.
    • Bu aşamada, deliller toplanır, tanıklar dinlenir, bilirkişi incelemesi yaptırılabilir ve keşif yapılabilir.
    • Mahkeme, gerekli gördüğü takdirde, tarafları duruşmaya çağırabilir. Ancak, idari yargıda duruşma yapılması zorunlu değildir.
  9. Karar:
    • Mahkeme, toplanan delilleri ve tarafların beyanlarını değerlendirerek kararını verir.
    • Karar, davanın kabulü, kısmen kabulü veya reddi şeklinde olabilir.
    • Davanın kabulü halinde, idari işlem iptal edilir veya idare, tazminat ödemeye mahkum edilir.
    • Davanın reddi halinde, davacının talebi reddedilmiş olur.
  10. Kanun Yolları:
    • Mahkemenin kararına karşı, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde, Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf başvurusunda bulunulabilir.
    • Bölge İdare Mahkemesi’nin kararına karşı da, belirli şartlar altında, Danıştay’a temyiz başvurusunda bulunulabilir.

Önemli Notlar:

  • İdari yargıda dava açma süresi, kural olarak 60 gündür. Ancak, memurlarla ilgili davalarda, özel kanunlarda farklı süreler öngörülmüş olabilir (örneğin, disiplin cezalarına karşı itiraz süresi 7 gündür).
  • Dava açmadan önce, bir avukattan hukuki destek almanız, hak kaybına uğramamanız ve davanın lehinize sonuçlanması açısından büyük önem taşır.
  • Dava sürecinde, mahkeme tarafından verilen sürelere ve tebligatlara dikkat etmeniz ve gerekli işlemleri zamanında yapmanız gerekmektedir.

İdari yargıda dava açma süreci, kendine özgü kuralları olan ve titizlikle takip edilmesi gereken bir süreçtir. Bu süreçte, bir avukatın rehberliği, davanın sağlıklı bir şekilde ilerlemesi ve haklarınızın korunması için vazgeçilmezdir.

Memurlarla İlgili Davalarda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Memurlarla ilgili davalar, karmaşık hukuki prosedürler ve özel düzenlemeler içeren davalardır. Bu davalarda başarılı olmak ve hak kaybına uğramamak için, dikkat edilmesi gereken bazı önemli hususlar vardır.

Dikkat Edilmesi Gerekenler:

  • Görevli ve Yetkili Mahkemeyi Doğru Tespit Edin: Davanızı yanlış mahkemede açmanız, hem zaman kaybına hem de davanın usulden reddedilmesine neden olabilir. Bu nedenle, dava açmadan önce, görevli ve yetkili mahkemeyi doğru bir şekilde belirlemeniz büyük önem taşır.
  • Dava Açma Süresini Kaçırmayın: İdari davalarda dava açma süresi genellikle 60 gündür. Ancak, memurlarla ilgili davalarda, özel kanunlarda farklı süreler öngörülmüş olabilir (örneğin, disiplin cezalarına karşı itiraz süresi 7 gündür). Dava açma süresini kaçırmanız halinde, dava açma hakkınızı kaybedersiniz.
  • Dava Dilekçesini Usulüne Uygun Hazırlayın: Dava dilekçesi, davanın temelini oluşturur. Dilekçede, talebinizi açık ve net bir şekilde belirtmeli, hukuki gerekçelerinizi ve delillerinizi ortaya koymalısınız. Dilekçenin usulüne uygun hazırlanmaması, davanın reddedilmesine neden olabilir.
  • Delillerinizi Eksiksiz Toplayın: Davanızı ispatlamak için, gerekli tüm delilleri (yazılı belgeler, tanık ifadeleri, bilirkişi raporu vb.) toplamalı ve mahkemeye sunmalısınız. Delillerin hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş olması önemlidir.
  • Harç ve Masrafları Zamanında Yatırın: Dava açarken, mahkeme harçlarını ve yargılama giderlerini peşin olarak yatırmanız gerekir. Harç ve masrafların eksik veya geç yatırılması, davanın açılmamış sayılmasına neden olabilir.
  • Tebligatları Takip Edin: Mahkeme tarafından yapılan tebligatları dikkatle takip edin ve gerekli işlemleri süresi içinde yapın. Tebligatları almadığınız veya gereğini yapmadığınız takdirde, hak kaybına uğrayabilirsiniz.
  • Duruşmalara Katılın: Mahkeme, gerekli görürse duruşma yapabilir. Duruşma gün ve saatinde mahkemede hazır bulunmanız önemlidir. Duruşmaya katılmazsanız, yokluğunuzda karar verilebilir.
  • Yürütmenin Durdurulması Talep Edin: İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğacaksa, dava dilekçenizde yürütmenin durdurulması talep edin.
  • Kanun Yollarına Başvurun: Mahkeme kararı aleyhinize ise, süresi içinde istinaf ve temyiz gibi kanun yollarına başvurun.
  • Uzman Bir Avukattan Hukuki Destek Alın: Memurlarla ilgili davalar, karmaşık ve teknik davalardır. Bu nedenle, konusunda uzman bir idare hukuku avukatından hukuki destek almanız, haklarınızın korunması ve davanın lehinize sonuçlanması açısından hayati önem taşır.

Unutmayın, memurlarla ilgili davalarda, yasal haklarınızı bilmeniz ve bu hakları etkin bir şekilde kullanmanız, adaletin sağlanması için önem arz etmektedir. Bu süreçte, bir avukatın rehberliği, size büyük avantaj sağlayacaktır.

Memurlarla İlgili Davalarda Zamanaşımı: Hak Düşürücü Sürelere Dikkat!

Memurlarla ilgili davalarda, zamanaşımı ve hak düşürücü süreler, hak kaybına uğramamak için dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biridir. Bu süreler, davanın türüne ve talep edilen hakka göre değişiklik gösterir.

Genel Zamanaşımı Süresi:

  • İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (İYUK) 7. maddesine göre, idari davalarda genel dava açma süresi, yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren 60 gündür.

Özel Durumlarda Zamanaşımı Süreleri:

  • Disiplin Cezalarına İtiraz:
    • Uyarma ve Kınama Cezalarına İtiraz: 7 gün içinde disiplin kuruluna itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen karar kesin olup, bu karara karşı 60 gün içinde idare mahkemesinde iptal davası açılabilir. Eğer 30 gün içinde karar verilmezse idari yargıda iptal davası açılabilir.
    • Aylıktan Kesme, Kademe İlerlemesinin Durdurulması ve Meslekten Çıkarma Cezaları: Bu cezalara karşı doğrudan idare mahkemesinde 60 gün içinde iptal davası açılabilir.
  • Atama ve Nakil İşlemleri: Atama ve nakil işlemlerine karşı dava açma süresi, işlemin tebliğ tarihinden itibaren 60 gündür.
  • Mali Haklara İlişkin Talepler: Maaş, ek gösterge, tazminat, yolluk gibi mali haklara ilişkin taleplerde dava açma süresi, öğrenme tarihinden itibaren 60 gündür. Ancak, her halükarda ödeme tarihinden itibaren 5 yıl içinde dava açılmalıdır.
  • Tam Yargı (Tazminat) Davaları: İdari eylem ve işlemlerden dolayı zarara uğrayan memurlar, zararı ve sorumluyu öğrendikleri tarihten itibaren 1 yıl ve her halükarda eylem tarihinden itibaren 5 yıl içinde tam yargı davası açabilirler. Ancak, öncelikle zararın tazmini için idareye başvuru yapılması ve idarenin cevabından veya 60 günlük cevap verme süresinin bitiminden itibaren 60 gün içinde dava açılması gerekir.
  • Görevden Uzaklaştırma: Görevden uzaklaştırma işlemine karşı dava açma süresi, işlemin tebliğ tarihinden itibaren 60 gündür.

Zamanaşımını Kesen ve Durduran Haller:

  • Üst Makamlara Başvuru (İYUK m.11): İlgililer tarafından, idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İsteğin reddi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır.  
  • İdarenin Cevap Vermesi: İdarenin, 60 gün içinde cevap vermesi halinde, cevap verme tarihine kadar geçen süre zamanaşımını durdurur.
  • Dava Açılması: İdare mahkemesinde dava açılması, zamanaşımını keser. Davanın reddedilmesi halinde, kararın kesinleşmesinden sonra zamanaşımı yeniden işlemeye başlar.
  • Bilirkişi İncelemesi: Mahkemenin bilirkişi incelemesi yaptırması, zamanaşımını keser.

Önemli Notlar:

  • Zamanaşımı süreleri, hak düşürücü niteliktedir. Bu sürelerin geçirilmesi halinde, dava açma hakkı kaybedilir.
  • Zamanaşımı sürelerinin başlangıcı, kesilmesi ve durması, her somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmelidir.
  • Zamanaşımı süreleri konusunda tereddüt yaşanması durumunda, bir avukata danışarak hukuki destek alınması gerekmektedir.

Hak kaybına uğramamak için, dava açma sürelerini dikkatle takip etmek ve gerekli işlemleri zamanında yapmak büyük önem taşımaktadır.

Memurlarla İlgili Davalarda Yürütmenin Durdurulması: İdari İşlemin Uygulanmasının Geçici Olarak Durdurulması

Yürütmenin durdurulması, idari yargıda, dava konusu idari işlemin uygulanmasının, dava sonuçlanıncaya kadar geçici olarak durdurulması anlamına gelir. Bu tedbir, telafisi güç veya imkansız zararların doğmasını önlemek amacıyla öngörülmüştür.

Yürütmenin Durdurulması Şartları:

İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (İYUK) 27. maddesine göre, bir idari işlemin yürütmesinin durdurulabilmesi için, iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekir:

  1. İdari İşlemin Uygulanması Halinde Telafisi Güç veya İmkansız Zararların Doğması: Dava konusu idari işlemin uygulanması durumunda, davacı için telafisi güç veya imkansız bir zararın ortaya çıkacak olması gerekir. Örneğin, görevden uzaklaştırma işleminin uygulanması, memurun maddi ve manevi kayıplara uğramasına neden olabilir.
  2. İdari İşlemin Açıkça Hukuka Aykırı Olması: Dava konusu idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması gerekir. Yani, ilk bakışta, hukuka aykırılığın belirgin ve tartışmasız olması gerekir.

Yürütmenin Durdurulması Nasıl Talep Edilir?

  • Yürütmenin durdurulması talebi, dava dilekçesinde veya davanın devamı sırasında ayrı bir dilekçe ile ileri sürülebilir.
  • Talep dilekçesinde, idari işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkansız zararlar ve işlemin açıkça hukuka aykırı olduğu yönündeki iddialar gerekçeleriyle birlikte belirtilmelidir.
  • Yürütmenin durdurulması talebi harca tabi değildir.

Yürütmenin Durdurulması Talebinin İncelenmesi:

  • Mahkeme, yürütmenin durdurulması talebini öncelikle inceler ve gerekli görürse, davalı idarenin savunmasını aldıktan sonra veya savunma süresi geçtikten sonra karar verir.
  • Ancak, uygulanmakla etkisi tükenecek idari işlemler için, davalının savunması alınmaksızın da yürütmenin durdurulması kararı verilebilir.
  • Mahkeme, talebi haklı bulursa, idari işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verir.
  • Mahkeme, talebi haksız bulursa, yürütmenin durdurulması talebini reddeder.

Yürütmenin Durdurulması Kararına İtiraz:

  • Yürütmenin durdurulması kararına karşı, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde, bir üst mahkemeye (Bölge İdare Mahkemesi) itiraz edilebilir.
  • Bölge İdare Mahkemesi’nin itiraz üzerine verdiği kararlar kesindir.

Önemli Notlar:

  • Yürütmenin durdurulması kararı, davanın esastan sonuçlanmasını etkilemez. Mahkeme, davayı esastan inceledikten sonra, yürütmenin durdurulması kararını kaldırabilir veya davanın sonuna kadar devamına karar verebilir.
  • Yürütmenin durdurulması kararı verilmesi için, idari işlemin mutlaka iptal edilecek nitelikte olması gerekmez. Açıkça hukuka aykırı olması ve uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğurması yeterlidir.
  • Yürütmenin durdurulması talebinde bulunurken, bir avukattan hukuki destek almanız, talebinizin kabul edilme şansını artıracaktır.

Yürütmenin Durdurulması Kararının Sonuçları:

  • Yürütmenin durdurulması kararı verilmesi halinde, dava konusu idari işlem, dava sonuçlanıncaya kadar uygulanmaz. Yani, işlem geçici olarak askıya alınır.
  • Örneğin, görevden uzaklaştırma işlemine karşı yürütmenin durdurulması kararı verilirse, memur görevine iade edilir.
  • Atama işleminin yürütmesi durdurulursa, atama henüz gerçekleşmemiş gibi kabul edilir.
  • Disiplin cezasının yürütmesi durdurulursa, ceza uygulanmaz ve memurun siciline işlenmez.

Yürütmenin Durdurulması Kararı Verilemeyecek Haller:

  • Kanunla Belirlenen Haller: Bazı durumlarda, kanun koyucu, açıkça yürütmenin durdurulması kararı verilemeyeceğini düzenlemiştir. Örneğin, OHAL KHK’leri hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilemez.
  • Gecikmesinde Sakınca Bulunan Haller: İdari işlemin uygulanmasında gecikme olması halinde, kamu yararının veya tarafların haklarının korunması açısından sakınca doğacaksa, yürütmenin durdurulması kararı verilmeyebilir.

Önemli Not: Yürütmenin durdurulması kararı, idari işlemin hukuka uygunluğunu denetleyen önemli bir araçtır. Bu karar sayesinde, telafisi güç veya imkansız zararların önüne geçilebilir ve adil yargılanma hakkı korunur. Ancak, bu kararın istisnai bir tedbir olduğu ve ancak gerekli şartlar oluştuğunda verilebileceği unutulmamalıdır.

Memurlarla İlgili Davalarda İspat Yükü ve Deliller: İddialar Nasıl Kanıtlanır?

İdari yargıda, iddia eden taraf, iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Yani, memur, idari işlemin veya eylemin hukuka aykırı olduğunu iddia ediyorsa, bu iddiasını delillerle kanıtlamak zorundadır. Ancak, idari yargıda re’sen araştırma ilkesi de geçerlidir. Bu ilke uyarınca, mahkeme, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli gördüğü araştırmaları kendiliğinden yapabilir.

İspat Yükünün Dağılımı:

  • Genel Kural: İdari işlemin veya eylemin hukuka aykırı olduğunu iddia eden taraf, bu iddiasını ispatlamakla yükümlüdür.
  • İstisna: Bazı durumlarda, ispat yükü yer değiştirebilir. Örneğin, idarenin savunmasında, işlemin hukuka uygun olduğunu somut delillerle kanıtlaması gerekebilir.

Memurlarla İlgili Davalarda Kullanılabilecek Deliller:

  • Yazılı Belgeler: İdari işlem dosyası, yazışmalar, raporlar, tutanaklar, sözleşmeler, yönetmelikler, genelgeler, bilirkişi raporları, disiplin soruşturması dosyası, performans değerlendirme raporları, sicil dosyası, atama kararnamesi, tebligat belgeleri, maaş bordroları, banka dekontları, fotoğraf, kamera kayıtları vb.
  • Tanık Beyanları: Olayı gören veya bilen kişilerin, mahkeme huzurunda verecekleri ifadeler.
  • Bilirkişi İncelemesi: Teknik bilgi gerektiren konularda, uzman kişilerden alınan raporlar. Örneğin, maaş hesaplamalarında, disiplin cezalarının hukuka uygunluğunun değerlendirilmesinde, atama işlemlerinin objektif kriterlere göre yapılıp yapılmadığının incelenmesinde bilirkişi incelemesi yaptırılabilir.
  • Keşif: Mahkeme tarafından, uyuşmazlık konusu olayın yerinde incelenmesi.
  • Yemin: Tarafların, iddialarını yeminle teyit etmeleri.

Delillerin Değerlendirilmesi:

  • İdare mahkemesi, tarafların sunduğu delilleri serbestçe takdir eder.
  • Mahkeme, delillerin hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş olup olmadığını da değerlendirir. Hukuka aykırı olarak elde edilmiş deliller, hükme esas alınamaz.
  • Mahkeme, gerekli görürse, resen de delil toplayabilir.

Önemli Notlar:

  • Delillerin dava dilekçesinde belirtilmesi ve dilekçe ekinde sunulması önemlidir.
  • Tanık dinletmek isteyen taraf, tanıkların isimlerini ve adreslerini mahkemeye bildirmelidir.
  • Bilirkişi incelemesi ve keşif talep eden taraf, bu taleplerini gerekçelendirmeli ve masraflarını karşılamalıdır.

İdari yargıda, ispat yükü ve deliller, davanın sonucunu doğrudan etkiler. Bu nedenle, dava açmadan önce, delillerinizi dikkatlice toplamanız ve bir avukat yardımıyla hukuki durumunuzu değerlendirmeniz büyük önem taşır.

Memurlarla İlgili Davalarda Mahkeme Kararları ve Sonuçları: Kazanımlar ve Kayıplar

İdare mahkemeleri, memurlarla ilgili davalarda, idari işlemin veya eylemin hukuka uygun olup olmadığını denetler ve davanın kabulü veya reddi yönünde karar verir. Mahkeme kararları, taraflar açısından önemli hukuki sonuçlar doğurur.

Mahkeme Kararlarının Türleri:

  • Davanın Kabulü: Mahkeme, davacının iddialarını haklı bulursa, davanın kabulüne ve idari işlemin iptaline veya idarenin tazminata mahkum edilmesine karar verir.
  • Davanın Reddi: Mahkeme, davacının iddialarını haksız bulursa, davanın reddine karar verir. Bu durumda, dava konusu idari işlem veya eylem geçerliliğini korur.
  • Kısmen Kabul, Kısmen Ret: Mahkeme, davacının iddialarını kısmen haklı bulursa, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verebilir. Örneğin, atama işleminin iptaline, ancak tazminat talebinin reddine karar verilebilir.

Mahkeme Kararlarının Sonuçları:

  • İptal Kararı:
    • İptal kararı, idari işlemi, tesis edildiği andan itibaren ortadan kaldırır. Yani, işlem hiç yapılmamış gibi sonuç doğurur.
    • Örneğin, atama işleminin iptali halinde, memur önceki görevine iade edilir.
    • Disiplin cezasının iptali halinde, ceza memurun sicilinden silinir ve cezaya bağlı tüm sonuçlar ortadan kalkar.
    • İptal kararı, sadece dava açan memur için hüküm ifade eder. Aynı durumda olan diğer memurların da ayrıca dava açmaları gerekir.
  • Tazminat Kararı:
    • Mahkeme, idarenin hukuka aykırı eylem veya işlemi nedeniyle zarara uğrayan memura tazminat ödenmesine karar verebilir.
    • Tazminat, maddi ve manevi zararları kapsayabilir.
    • Maddi tazminat, memurun maaş kayıpları, yoksun kaldığı parasal haklar, tedavi masrafları gibi kalemleri içerir.
    • Manevi tazminat, memurun yaşadığı üzüntü, elem ve itibar kaybı gibi manevi zararlarının karşılığı olarak hükmedilir.
  • Yargılama Giderleri: Davayı kazanan tarafın yaptığı yargılama giderleri (harç, tebligat, bilirkişi ücreti vb.), davayı kaybeden tarafa yükletilir.
  • Vekalet Ücreti: Davayı kazanan taraf, kendisini bir avukatla temsil ettirmişse, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen vekalet ücreti de karşı tarafa yükletilir.

Kanun Yolları:

  • İdare mahkemesi kararlarına karşı, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde, Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf başvurusunda bulunulabilir.
  • Bölge İdare Mahkemesi kararlarına karşı da, belirli şartlar altında, Danıştay’a temyiz başvurusunda bulunulabilir.

Önemli Not: Mahkeme kararlarının kesinleşmesi için, kanun yollarının tüketilmesi veya kanun yoluna başvuru süresinin geçmesi gerekir. Kesinleşen kararlar, idare tarafından derhal uygulanmalıdır.

Memurlarla ilgili davalarda, mahkeme kararlarının sonuçları, hem memur hem de idare açısından büyük önem taşır. Bu nedenle, dava sürecinin başından sonuna kadar, bir avukatın hukuki desteğiyle hareket etmek, hak kayıplarının önlenmesi ve adaletin sağlanması için gereklidir.

Memurlarla İlgili Davalarda Avukat Tutmanın Önemi: Neden Profesyonel Destek Almalısınız?

Memurlarla ilgili davalar, idare hukuku alanına giren, karmaşık mevzuata ve özel usul kurallarına tabi olan davalardır. Bu davalarda başarılı olmak ve hak kaybına uğramamak için, konusunda uzman bir idare hukuku avukatından hukuki destek almak büyük önem taşır.

Avukat Tutmanın Başlıca Faydaları:

  • Hukuki Bilgi ve Deneyim: İdare hukuku avukatları, memur hukuku mevzuatına, idari yargılama usulüne ve ilgili yargı kararlarına hakimdirler. Bu sayede, davanızın en doğru hukuki zeminde yürütülmesini sağlarlar.
  • Stratejik Planlama: Avukatınız, davanızın başından sonuna kadar izlenecek en etkili stratejiyi belirler. Delillerin toplanması, dava dilekçesinin hazırlanması, duruşmalarda savunma yapılması ve kanun yollarına başvurulması gibi tüm aşamalarda size rehberlik eder.
  • Hak Kaybını Önleme: İdari davalarda süreler çok önemlidir. Avukatınız, dava açma, itiraz etme, cevap verme gibi işlemler için öngörülen sürelere uyulmasını sağlayarak, hak kaybına uğramanızın önüne geçer.
  • Güçlü Savunma: Avukatınız, mahkeme önünde sizi en iyi şekilde temsil eder, haklarınızı savunur ve lehinize olan hususları etkili bir şekilde dile getirir.
  • Resmi Yazışmalar ve Tebligatlar: Avukatınız, mahkeme ve idare ile olan yazışmaları sizin adınıza yapar ve tebligatları takip eder.
  • Zaman ve Emek Tasarrufu: Dava sürecini bir avukat aracılığıyla yürütmek, sizin zaman ve emek harcamanızı önler ve daha az stres yaşamanızı sağlar.
  • Psikolojik Destek: Dava süreci, psikolojik olarak yıpratıcı olabilir. Avukatınız, bu süreçte size destek olur ve moralinizi yüksek tutmanıza yardımcı olur.
  • Uzlaşma İmkanı: Avukatınız, idare ile uzlaşma görüşmeleri yaparak, dava açmadan sorunun çözülmesini sağlayabilir.

Özellikle şu durumlarda avukat tutmanız önem arz eder:

  • Atama ve nakil davaları
  • Disiplin cezalarına itiraz ve iptal davaları
  • Görevden uzaklaştırma ve ihraç davaları
  • Maaş ve özlük haklarına ilişkin davalar
  • Mobbing davaları
  • Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumsuz sonuçlananların açtığı davalar

Unutmayın, idare karşısında, bireysel olarak hak aramak zor ve karmaşık olabilir. Bir avukatın hukuki desteği, haklarınızın korunması ve adaletin sağlanması için vazgeçilmezdir.

Sonuç: Memur Hukukunda Bilinçli Olun, Haklarınızı Koruyun

Memur hukuku, geniş ve detaylı bir mevzuata sahip, idare hukuku kapsamında yer alan özel bir hukuk dalıdır. Memurların hakları, yükümlülükleri, disiplin işlemleri, atama ve nakilleri, mali ve özlük hakları gibi birçok konu, bu alanda düzenlenmiştir.

Bu rehberde, memurlarla ilgili davaların en yaygın türlerini, dava açma usulünü, dikkat edilmesi gereken hususları, zamanaşımı sürelerini, yürütmenin durdurulması müessesesini, ispat yükü ve delilleri, mahkeme kararlarının sonuçlarını ve avukat tutmanın önemini kapsamlı bir şekilde ele aldık.

Önemle vurgulamak isteriz ki:

  • Memurlar, idare karşısında güçlü yasal haklara sahiptirler. Bu haklarınızı bilmek ve gerektiğinde kullanmak, adil bir çalışma ortamı ve hukuki güvence için অত্যন্ত জরুরি।
  • İdare hukuku, teknik ve uzmanlık gerektiren bir alandır. Bu nedenle, idari bir işlem veya eylem nedeniyle hak kaybına uğradığınızı düşünüyorsanız, vakit kaybetmeden bir idare hukuku avukatından hukuki destek almanız büyük önem taşır.
  • Dava açmadan önce, delillerinizi toplamanız, dava dilekçenizi usulüne uygun hazırlamanız ve harç ve masrafları yatırmanız gerekir.
  • Dava sürecinde, mahkeme tarafından belirlenen sürelere ve tebligatlara dikkat etmeniz ve gerekli işlemleri zamanında yapmanız önemlidir.

Unutmayın, hak aramak, demokratik bir toplumda her bireyin en doğal hakkıdır. Memur olarak, siz de, idarenin hukuka aykırı işlem ve eylemlerine karşı, yasal yollara başvurarak haklarınızı koruyabilirsiniz.

Bu rehberin, memurlarla ilgili davalar konusunda sizleri bilgilendirdiğini ve aklınızdaki sorulara cevap verdiğini umuyoruz. Ancak, her somut olayın kendine özgü özellikleri olduğunu ve hukuki durumunuzun, özel koşullarınıza göre değişiklik gösterebileceğini unutmayın. Bu nedenle, karşılaşabileceğiniz her türlü hukuki sorunda, bir avukata danışarak, durumunuza özel hukuki tavsiye almanız en doğrusu olacaktır.


Hukuki danışmanlık almak istemeniz halinde veya herhangi bir sorunla karşılaşmanız durumunda LegaPro Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olabiliriz. Memur Avukatı haklarınızı korumanıza destek olacaktır. 📞 0507 606 15 14

🚨 Whatsapp’tan bize ulaşabilirsiniz! 🚨

https://legapro.net/

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir