İDARİ İŞLEM İPTALİ DAVASI ŞARTLARI
İdari İşlem İptali Davasında Dosyaların İncelenmesi: Ayrıntılı Rehber
İdari işlem iptali davası, hukuka aykırı olduğu düşünülen idari işlemlerin ortadan kaldırılması için açılan bir dava türüdür. Bu dava türünde, dosyaların incelenmesi oldukça önemli bir aşamadır. Bu aşamada, dava konusu işlemin hukuka uygunluğu ve davanın kabul edilebilirliği değerlendirilir.
Dosya İnceleme Aşamaları:
- Kendiliğinden Yapılan İnceleme: Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri, bakmakta oldukları davalara ilişkin her türlü incelemeyi kendiliğinden yapar. Bu kapsamda, mahkemeler gerek gördükleri evrak ve bilgileri taraflardan ve ilgili kurumlardan talep edebilirler. Talep edilen belgelerin sunulmaması halinde, mahkemece yaptırım uygulanabilir.
- Ara Kararlar: Mahkemeler, dava sürecinde gerekli gördükleri takdirde ara kararlar verebilirler. Bu ara kararlar, taraflara belirli yükümlülükler getirebilir. Taraflardan biri ara kararın gereklerini yerine getirmezse, bu durum davanın sonucunu etkileyebilir.
- Bilgi ve Belgelerin Gizliliği: Devletin güvenliği veya yüksek menfaatlerini ilgilendiren ya da yabancı devletlerle de bağlantılı olan bilgi ve belgeler, Cumhurbaşkanı veya yetkili bakanlar tarafından gerekçe gösterilerek sunulmayabilir. Bu tür durumlarda, davanın aydınlatılmasında eksiklik oluşsa dahi, davaya bu belgeler dayanarak karar verilemez.
Dosya İnceleme Sırası:
- Danıştay ve bölge idare mahkemelerinde dosyalar, öncelik sırasına göre ve geliş tarihlerine göre incelenir. Bu öncelik sırası, Resmi Gazete’de ilan edilen kriterlere göre belirlenir.
- İdare ve vergi mahkemelerinde ise dosyalar tekemmül ettikleri sıraya göre ve tekemmül tarihinden itibaren en geç altı ay içinde derhal sonuçlandırılır.
İstinaf ve Heyet Halinde Görülen Davalarda Ara Kararlar:
Bölge idare mahkemelerindeki istinaf kanun yolu incelemeleri ile idare ve vergi mahkemelerinde heyet halinde görülen davalarda, bilgi ve belgelerin istenmesine ve ek süre verilmesine dair ara kararlar, daire başkanı, mahkeme başkanı veya dosyanın havale edildiği üye tarafından da verilmesi mümkündür.
Sonuç:
İdari işlem iptal davalarında dosya incelemesi aşaması, davanın adil ve hızlı bir şekilde sonuçlandırılması için kritik önem taşır. Bu aşamada mahkemeler, yargılama usulüne ve hukuka uygun şekilde hareket ederek davanın tüm yönlerini titizlikle incelerler.
İdari İşlem İptal Davalarında Delil Kılınabilecek Hususlar
İdari işlemin iptali davası açan davacı, idari işlemin hukuka aykırılığını ispatlamak zorundadır. Bunu da deliller vasıtasıyla yapar. İdari yargılamada delil serbestisi ilkesi hakim olsa da, her şeyin delil olarak kabul edilemeyeceğini de belirtmek gerekir.
Delillerin Sınıflandırılması:
İdari işlem iptal davalarında deliller, genel olarak şu şekilde sınıflandırılabilir:
1. Kesin Delil: Belirli bir durumu kesin olarak ispatlayan ve aksine delil kabul edilmeyen delillerdir. Örneğin; resmi belgeler, tescil kararları, fotoğraflar ve bilirkişi raporları.
2. Takdiri Delil: Hakim tarafından değerlendirilerek kabul veya reddine karar verilen delillerdir. Örneğin; tanık beyanları, yemin delili ve bilirkişi raporları.
3. Hukuka Aykırı Elde Edilen Delil: Hukuka aykırı yollarla elde edilen deliller, kural olarak iptal davasında delil olarak kabul edilemez.
4. Gizli Nitelikteki Bilgi ve Belgeler: Kamu düzenini veya milli güvenliği ilgilendiren gizli nitelikteki bilgi ve belgeler, kural olarak iptal davasında delil olarak kabul edilemez.
Delillerin Sunulması:
Davacı, dava dilekçesinde ileri sürdüğü delilleri de sunmak zorundadır. Delillerin sunulmaması halinde, davacı iddiasını ispat edemeyebilir ve davası reddedilebilir.
Değerlendirme:
İdari yargılamada delillerin kabulü ve takdiri hakimin takdirine bırakılmıştır. Hakim, delilleri her yönüyle değerlendirerek ve aralarında bağlantı kurarak davada adil bir karar vermeye çalışır.
Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:
- Bu metin bilgi verme amaçlıdır ve hukuki tavsiye niteliği taşımaz.
- İdari işlem iptal davaları ile ilgili yasal düzenlemeler zaman içinde değişebileceğinden, güncel bilgilere ulaşmak için bir avukata danışmanız önemlidir.
Ek Bilgiler:
- İdari yargılamada deliller ile ilgili detaylı bilgi için İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 25. ve müteakip maddelerini inceleyebilirsiniz.
- Ayrıca, Danıştay ve idari mahkemelerin içtihatları da delillerin kabulü ve takdiri konusunda yol gösterici olabilir.
İdari İşlemin İptali Davası: Hangi Haller Gerekçe Gösterilebilir?
Hukuka aykırı olduğu düşünülen idari işlemlerin iptali için açılan davalara İdari İşlemin İptali Davası denir. Bu davada, davanın kabul edilebilmesi için idari işlemin hukuka aykırılığı ispatlanmalıdır. İdari işlemin hukuka aykırılığı ise, yetki, sebep, şekil, konu ve amaç unsurlarından biri ile hukuka aykırılık şeklinde gerçekleşebilir.
Hangi Haller İdari İşlemin İptaline Gerekçe Gösterilebilir?
- Yetki Yönünden Hukuka Aykırılık: İşlemi yapan makam, işlemle ilgili yasal yetkiye sahip değilse, işlem hukuka aykırı sayılır.
- Sebep Yönünden Hukuka Aykırılık: İşlemin dayandığı sebep hukuka uygun değilse, işlem hukuka aykırı sayılır. Örneğin; bir memurun memuriyetten ihraç edilmesi işleminin sebebi, yasalara aykırı bir disiplin cezası ise, işlem hukuka aykırı olacaktır.
- Şekil Yönünden Hukuka Aykırılık: İşlem, yasalarda öngörülen şekle uygun olarak yapılmamışsa, işlem hukuka aykırı sayılır. Örneğin; bir ihale işleminin ihale kanununa uygun olarak yapılmaması halinde, işlem hukuka aykırı olacaktır.
- Konu Yönünden Hukuka Aykırılık: İşlemin konusu, yasalara aykırı bir hususu içeriyorsa, işlem hukuka aykırı sayılır. Örneğin; bir kamu kurumunun, yasalara aykırı olarak özel bir şirkete maddi yardımda bulunması halinde, işlem hukuka aykırı olacaktır.
- Maksat Yönünden Hukuka Aykırılık: İşlemin hukuka aykırı bir maksatla yapılmış olması, işlemin iptaline gerekçe oluşturabilir. Örneğin; bir memurun, siyasi görüşleri nedeniyle memuriyetten ihraç edilmesi halinde, işlem hukuka aykırı olacaktır.
Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:
- Bu metin bilgi verme amaçlıdır ve hukuki tavsiye niteliği taşımaz.
- İdari işlem iptal davaları ile ilgili yasal düzenlemeler zaman içinde değişebileceğinden, güncel bilgilere ulaşmak için bir avukata danışmanız önemlidir.
- İdari işlemin iptali için tek bir hukuka aykırılık unsurunun var olması yeterlidir.
- İdari işlem iptali davası, idari yargı mercileri nezdinde açılmalıdır.
- Dava açma süresi, işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 60 gündür.
Sonuç:
İdari işlemin iptali davası, hukuka aykırı olduğu düşünülen idari işlemlerin iptali için önemli bir dava türüdür. Bu davada, davanın kabul edilebilmesi için idari işlemin hukuka aykırılığı ispatlanmalıdır. Hukuka aykırılık ise, yukarıda açıklanan beş unsurdan biri ile gerçekleşebilir.
İdare Mahkemesi Kararının Uygulanması: İptal Kararının Etkileri
İdari yargı mercileri tarafından verilen iptal kararları, idari işlemlerin hukuka aykırılığını tespit ederek bu işlemlerin ortadan kalkmasına yol açar. Bu yazıda, idare mahkemesi iptal kararlarının uygulanmasına ve bu kararların sonuçlarına dair detaylı bilgiler sunulacaktır
İptal Kararının Etkileri:
- İdari İşlemin İptali: İptal kararı, iptal edilen idari işlemi tesis edildiği tarihten itibaren hükümsüz hale getirir. Bu, işlem sanki hiç yapılmamış gibi kabul edilir.
- Elde Edilen Sonuçların Ortadan Kalkması: İptal edilen idari işlemle elde edilen tüm sonuçlar da iptal kararının doğal bir sonucu olarak ortadan kalkar. Bu durum, işlemle kazanılmış hakların ve yükümlülüklerin de ortadan kalkması anlamına gelir.
- Geçmişe Yürürlük: İdari yargı mercileri tarafından verilen iptal kararları, diğer yargı mercilerinin iptal kararlarından farklı olarak geçmişe de yürütülerek etki eder. Bu sayede, iptal edilen işlemin sebep olduğu tüm olumsuzluklar geri alınmış olur.
Uygulama Süresi:
İptal kararları, tebliğ edildikleri tarihten itibaren idare tarafından derhal uygulanmalıdır. İdarenin, iptal kararını geciktirmesi veya uygulamadan kaçınması halinde, ilgili kişiler yasal yollara başvurarak bu durumun düzeltilmesini talep edebilirler.
Uygulamada Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:
- İptal kararının kapsamı ve içeriği net bir şekilde belirlenmelidir.
- İptal edilen işlemin tüm sonuçları ortadan kaldırılmalıdır.
- İptal kararının uygulanması ile ilgili işlemler şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmelidir.
- İptal kararının mağdurlarına gerekli tazminat ve haklar iade edilmelidir.
Sonuç:
İdare mahkemesi iptal kararları, hukuka aykırı idari işlemlerin düzeltilmesi ve mağduriyetlerin giderilmesi için önemli bir araçtır. Bu kararların gecikmeksizin ve eksiksiz bir şekilde uygulanması, hukukun üstünlüğünün ve adaletin sağlanması için büyük önem taşır.
2024 Yılı İdari İşlem İptali Davası Harç ve Masrafları Tablosu
İşlem | Harç/Ücret | Açıklama |
---|---|---|
Peşin Alınan Posta Giderleri | ||
Yeni Dava Açılışında Posta Masrafı | 870,00 TL | |
Yeni Dava (Duruşma ve Yürütmeyi Durdurma İstemsiz) | 870,00 TL | |
Yeni Dava (Duruşma ve Yürütmeyi Durdurma İstemli) | 392,00 TL | |
Temyiz (Duruşma ve Yürütmeyi Durdurma İstemli) | 600 – 800 TL | |
İdare Mahkemesi Harçları | ||
Başvuru Harcı | 427,60 TL | |
Karar Harcı | 427,60 TL | |
Yürütmeyi Durdurma Harcı | 704,50 TL | |
Delil Tespiti Harcı | 704,50 TL | |
Suret Harcı (İdare) | 22,10 TL x Sayfa Sayısı | |
Vekalet Harcı | 60,80 TL | |
Vekalet Pulu | 96,00 TL | |
Keşif Harcı | 30,30 TL | |
İdare Mahkemesi Kararının Temyiz, İtiraz ve Karar Düzeltme Taleplerinde | ||
Temyiz Yoluna Başvuru Harcı | 107,80 TL | |
Temyiz Karar Harcı | 891,50 TL | |
Temyiz Yürütmeyi Durdurma Harcı | 704,50 TL | |
Danıştay Karar Düzeltme Harcı | 891,50 TL | |
Bölge İstinaf Başvuru Harcı | 169,40 TL | |
Yürütmeyi Durdurmaya İtiraz Harcı (İstinaf) | 169,40 TL | |
Danıştay Başvuru Harcı (İdare) | 656,90 TL | |
Danıştay Yürütmeyi Durdurma Harcı (İdare) | 704,50 TL | |
Danıştay Karar Harcı | 891,50 TL | |
Vergi Mahkemesi Harçları | ||
Başvuru Harcı | 427,60 TL | |
Suret Harcı | 14,70 TL x Sayfa Sayısı | |
Vekalet Harcı | 60,80 TL | |
Vergi Mahkemesi Kararının Temyiz ve İtirazlarında | ||
Temyiz Başvuru Harcı | 863,00 TL | |
Temyiz Yürütmeyi Durdurma Harcı | 891,50 TL | |
İstinaf Harcı | 239,30 TL | |
Danıştay Başvuru Harcı | 891,50 TL | |
Danıştay Yürütmeyi Durdurma Harcı | 891,50 TL |
Notlar:
- Temyiz harçları, temyiz edilen kararın sayfasına göre değişiklik gösterebilir.
- Bu tabloda yer alan harç ve masraflar 2024 yılı için geçerlidir ve gelecekte değişiklik gösterebilir.
- En güncel bilgi için Maliye Bakanlığı’nın resmi web sitesini veya bir avukata danışabilirsiniz.
- Bu tabloda sadece harç ve masraflar yer almaktadır. Avukatlık ücreti ve diğer masraflar bu tabloya dahil değildir.
Ek Bilgiler:
- İdari İşlem İptali Davası nedir? Bir idarenin işleminin hukuka aykırılığı sebebiyle iptalini talep eden dava türüdür.
- Harç ve masraflar ne demektir? Dava açarken ve dava sürecinde ödenmesi gereken ücretlerdir.
- Vekalet ücreti nedir? Avukata dava takibi için ödenen ücrettir.
İdare Mahkemesinde Duruşma Nasıl Yapılır?
İdari yargılamada kural olarak duruşma yapılmamaktadır. Davalar, dosya üzerinden inceleme ile sonuçlandırılır.
Ancak, istisnai hallerde ve talep üzerine duruşma açılması mümkündür. Duruşma talebi, dava dilekçesi, cevap ve savunmalarda belirtilebilir.
Duruşmanın Yapılacağı Haller:
- Dava konusu olayın aydınlatılması için delillerin sözlü olarak sunulması ve tartışılması gerektiğinde,
- Tarafların veya vekillerinin beyanlarının sözlü olarak alınması gerektiğinde,
- Bilirkişi dinlenmesi gerektiğinde,
- Mahkemenin gerekli görmesi halinde.
Duruşmanın Aşamaları:
- Duruşmanın Açılması: Duruşma, mahkeme başkanı tarafından açılır.
- Tarafların Katılımı: Dava ve davalı taraflar veya vekilleri duruşmaya katılırlar. Katılmayan tarafın yokluğu, duruşmanın yapılmasına engel değildir.
- Kimlik Tespiti: Duruşmaya katılanların kimlikleri tespit edilir.
- Dava ve Cevap Dilekçelerinin Okunması: Dava ve cevap dilekçeleri okunur.
- Tarafların Beyanları: Taraflar veya vekilleri sözlü beyanlarda bulunurlar.
- Delillerin Sunulması ve Tartışılması: Taraflar, delillerini sunar ve deliller tartışılır.
- Bilirkişi Dinlenmesi: Gerekirse bilirkişi dinlenir.
- Mütalaa: Savcı mütalaasını sunar.
- Kararın Verilmesi: Mahkeme, delilleri ve tarafların beyanlarını değerlendirerek kararını verir.
Duruşmada Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:
- Duruşma, kamuoyuna açıktır.
- Duruşmada saygı ve düzen hakim olmalıdır.
- Taraflar ve vekilleri, beyanlarında gerçekleri söylemek ve hukuka uygun davranmak zorundadırlar.
- Duruşmada küfür, hakaret ve tehdit gibi suç oluşturan fiillerde bulunmak yasaktır.
Duruşmaya Katılmama:
Bir tarafın veya vekilinin mazeretsiz olarak duruşmaya katılmaması, davanın reddedilmesine neden olabilir.
Duruşma Sonrası:
Duruşma sonunda mahkeme, kararını taraflara ve savcıya tebliğ eder. Karara karşı temyiz yolu açıktır.
İptal ve Tazminat Davasının Birlikte Açılması
Evet, iptal ve tazminat davaları birlikte açılabilir. Bu durum, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 12. maddesinde açıkça düzenlenmiştir.
Buna göre, hakları ihlal edilen kişiler, idari bir işlemden dolayı doğrudan tam yargı davası açabilecekleri gibi iptal ve tam yargı davalarını da birlikte açabilirler.
İki farklı yöntem mevcuttur:
- Doğrudan Tam Yargı Dava ve İptal ve Tam Yargı Dava Birlikte: Hak ihlali yaşayan kişiler, dava açma süresi içerisinde doğrudan tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilirler.
- Önce İptal Dava Sonra Tam Yargı Dava: Kişiler öncelikle iptal davası açarak bu davanın karara bağlanmasını bekleyebilirler. Kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler.
Hangi yöntemin tercih edileceği, olayın özelliğine ve davacının somut durumuna göre değişir.
Birlikte dava açmanın faydaları:
- Zamandan ve masraftan tasarruf sağlar.
- Tek bir dava ile hem işlemin iptali hem de tazminat talep edilebilir.
- Davaların birbirini desteklemesi ve delillerin ortak kullanılabilmesi mümkündür.
Ancak bazı dezavantajları da olabilir:
- İptal davasının reddedilmesi halinde tam yargı davası da reddedilebilir.
- Davaların karmaşıklaşması ve uzama riski vardır.
İdare Hukukunda Kendiliğinden Araştırma İlkesi
İdare hukukunda kendiliğinden araştırma ilkesi, Danıştay ve idare mahkemelerinin, dava konusu işlemin hukuka uygunluğunu değerlendirmek için gerekli tüm delilleri ve bilgileri kendiliğinden araştırma yetkisine sahip olduğunu ifade eder. Bu ilke, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:
“Danıştay, bölge idare mahkemeleri ile idare ve vergi mahkemeleri, bakmakta oldukları davalara ait her türlü incelemeyi kendiliğinden yapar.”
Bu ilke uyarınca, mahkemeler:
- Taraflar tarafından sunulan delillerle yetinmek zorunda değildir.
- Dava konusu işlemle ilgili tüm delilleri ve bilgileri toplayabilir.
- Bu amaçla, kamu kurum ve kuruluşlarından, ilgili kişilerden ve diğer her türlü mercilerden bilgi ve belge isteyebilir.
- Gerekirse, bilirkişilerden ve uzmanlardan görüş alabilir.
- Yerinde inceleme yapabilir.
Kendiliğinden araştırma ilkesinin istisnaları:
- Taraflara delil sunma imkanı tanınmadan mahkemece delil tespiti yapılamaz.
- Mahkeme, delil tespiti için belirlenen yasal sürelere uymak zorundadır.
- Mahkeme, delil tespiti yaparken tarafsız ve objektif davranmak zorundadır.
Kendiliğinden araştırma ilkesinin önemi:
- Hukukun üstünlüğünün ve adil yargılamanın gerçekleşmesini sağlar.
- Hak ihlallerinin önlenmesine katkıda bulunur.
- Dava konusu işlemin hukuka uygunluğunun objektif bir şekilde değerlendirilmesini sağlar.
Sonuç olarak, idare hukukunda kendiliğinden araştırma ilkesi, idari yargı sisteminin temel ilkelerinden biridir. Bu ilke sayesinde, mahkemeler dava konusu işlemin hukuka uygunluğunu tam ve eksiksiz bir şekilde değerlendirebilir ve adil bir karar verebilir.
İptal Davasında Davaya Müdahale Talebinde Bulunma
Evet, iptal davasında davaya müdahale talebinde bulunmak mümkündür. Bu durum, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde düzenlenmiştir.
Maddeye göre, “bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, dosyanın taraflar ve ilgililerce incelenmesi, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sükûnunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır.”
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 54. maddesine göre:
“Bir davada, davanın konusu olan hakka veya yükümlülüğe hukuki yararı olan üçüncü kişi kendiliğinden veya davanın kendisine ihbar edilmesi üzerine davaya müdahale talebinde bulunabilir.”
Bu hüküm uyarınca, iptal davasında davaya müdahale talebinde bulunabilmek için:
- Davanın konusu olan hakka veya yükümlülüğe hukuki yararı olması gerekir.
- Davanın kendisine ihbar edilmesi gerekir.
Davaya müdahale talebinde bulunan kişi, talebini bir dilekçe ile mahkemeye bildirir. Dilekçede, talep sahibinin hukuki yararı ve kimin yanında davaya katılacağı hususları bildirilmelidir.
Mahkeme, davaya müdahale talebini kabul ederse, müdahil, tarafların sahip olduğu tüm haklara sahip olur.
Sonuç olarak, iptal davasında davaya müdahale talebinde bulunmak mümkündür. Ancak, bu talebin kabul edilebilmesi için yukarıda belirtilen şartların sağlanması gerekir.
İptal Davasında İddia ve Savunmanın Genişletilmesi Yasağı
Evet, iptal davasında iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı vardır. Bu yasak, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:
“Taraflar, sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara veya ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemezler.”
Bu hüküm uyarınca, dava tarafları:
- Dava açtıktan sonra, sürenin geçmesi halinde yeni bir iddia veya savunmada bulunarak davalarını genişletemezler.
- Daha önce ileri sürmediği bir hususu dava konusu yapamazlar.
- Daha önce kabul ettiği bir hususu reddedemezler.
Ancak, bu yasağın istisnaları da vardır.
İstisnalar:
- Tam yargı davalarında: Dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin, nihai karar verilinceye kadar bir defaya mahsus olmak üzere harcı ödenmek suretiyle talep artırılabilir.
- Yeni delillerin ortaya çıkması: Dava sırasında, daha önce bilinmeyen ve davanın sonucunu etkileyebilecek yeni deliller ortaya çıkarsa, bu deliller her aşamada ileri sürülebilir.
- Mahkemenin talebi üzerine: Mahkeme, gerekli bulduğu takdirde, taraflardan ek bilgi veya belge sunmalarını isteyebilir.
İddia ve savunmanın genişletilmesi yasağının amacı:
- Dava konusunun netlik kazanmasını ve adil bir yargılamanın yapılmasını sağlamaktır.
- Davaların uzamasını ve yargılama masraflarının artmasını önlemektir.
- Hukuki istikrarın korunmasına katkıda bulunmaktır.
İptal Davasında Yürütmenin Durdurulması
Yürütmenin durdurulması, idari işlemin yürütülmesini (sonuç doğurmasını) açılan idari davanın sonuna kadar ve dava konusu idari işlemin tüm hukuki sonuçlarını geçici olarak durduran, tedbir mahiyetinde bir ara karardır.
Yürütmenin durdurulması kararı, iptal davası ile birlikte talep edilir. Bu talep, dava dilekçesinde veya ayrı bir dilekçe ile yapılabilir.
Yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için:
- İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve
- İdari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekir.
Yürütmenin durdurulması kararı, Danıştay veya idari mahkemeler tarafından gerekçe göstererek verilir. Kararda, idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkânsız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur.
Yürütmenin durdurulması kararı verilemeyecek haller:
- Kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, naklen atama, görev ve unvan değişikliği, geçici veya sürekli görevlendirmelere ilişkin idari işlemler.
- Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemler, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir.
Yürütmenin durdurulması kararına karşı:
- Davalı idare tarafından 15 gün içinde itiraz edilebilir.
- İtiraz, kararı veren merciye yapılır.
- Mercie itirazı reddederse, 15 gün içinde itiraz edilebilir.
İptal Davasında Yürütmenin Durdurulması Koşulları
Yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekir:
1. Telafisi Güç veya İmkansız Zararın Doğması:
- İdari işlemin uygulanması halinde, geri döndürülmesi veya tazmin edilmesi mümkün olmayan bir zararın doğması gerekir.
- Bu zarar, maddi veya manevi olabilir.
- Zararın somut ve kesin olması gerekir.
2. İdari İşlemin Açıkça Hukuka Aykırı Olması:
- İdari işlemin, açık ve bariz bir şekilde hukuka aykırı olması gerekir.
- Hukuka aykırılık, kanuna, yönetmeliğe veya Anayasa’ya aykırılık anlamına gelir.
- Hukuka aykırılık tespiti için, davanın tüm delilleri ve gerekçeleri değerlendirilmelidir.
Yürütmenin durdurulması, istisnai bir tedbirdir. Bu nedenle, koşulların sıkı bir şekilde yorumlanması gerekir.
İptal Davasında İdarenin Takdir Yetkisi
İptal davasında idare mahkemesi, idarenin takdir yetkisini sınırlı bir şekilde denetleyebilir. Bu denetim kapsamında mahkeme:
- Takdir yetkisinin hukuka uygun bir şekilde kullanılıp kullanılmadığını inceleyebilir.
- Takdir yetkisinin sınırlarını aşıp aşmadığını değerlendirebilir.
- Takdir yetkisinin keyfi bir şekilde kullanılıp kullanılmadığını kontrol edebilir.
Ancak, idare mahkemesi:
- İdarenin yerine geçerek karar veremez.
- Yerindelik denetimi yapamaz.
- Kendi takdirini idarenin yerine koyarak işlem tesis edemez.
Bununla birlikte:
- Takdir yetkisinin kötüye kullanıldığı veya yasaya aykırı bir şekilde kullanıldığı tespit edilirse, mahkeme iptal kararı verebilir.
- Mahkeme, iptal kararı verirken:
- İdarenin takdir yetkisini nasıl kullandığını gerekçelendirmesi gerekir.
- Kararın gerekçesinde, idarenin takdir yetkisini nasıl kötüye kullandığı veya yasaya aykırı bir şekilde kullandığı açıkça belirtilmelidir.
Özetle:
- İptal davasında idare mahkemesi, idarenin takdir yetkisini sınırlı bir şekilde denetleyebilir.
- Mahkeme, takdir yetkisinin hukuka uygun bir şekilde kullanılıp kullanılmadığını inceleyebilir ve takdir yetkisinin sınırlarını aşıp aşmadığını değerlendirebilir.
- Ancak, mahkeme idarenin yerine geçerek karar veremez veya yerindelik denetimi yapamaz.
- Takdir yetkisinin kötüye kullanıldığı veya yasaya aykırı bir şekilde kullanıldığı tespit edilirse, mahkeme iptal kararı verebilir.
İdare Mahkemesi Kararı Ne Zaman Uygulanır?
İdare mahkemesi kararlarının uygulanması, kararın türüne ve içeriğine göre değişir.
Genel olarak:
- İptal kararları: İptal kararları, tebliğ edildikleri andan itibaren uygulanır. Bu kararlar, iptal edilen işlemi geçmişe doğru olarak hükümsüz hale getirir. Yani, iptal edilen işlemin tüm sonuçları da ortadan kalkar.
- Yürütmenin durdurulması kararları: Yürütmenin durdurulması kararları, karar verildiği andan itibaren uygulanır. Bu kararlar, iptal davası sonuçlanana kadar idari işlemin yürütülmesini durdurur.
- Tazminat kararları: Tazminat kararları, kararın kesinleştiği andan itibaren icra edilebilir. Bir kararın kesinleşmesi için, karara karşı yapılan tüm itirazların reddedilmesi veya itiraz süresinin geçirilmesi gerekir.
İdare mahkemesi kararlarının uygulanması ile ilgili bazı önemli noktalar:
- İdare, kararın gereklerini gecikmeksizin yerine getirmek zorundadır.
- Kararın yerine getirilmemesi halinde, idareye karşı yasal işlem yapılabilir.
- İdare mahkemesi kararlarının uygulanması ile ilgili uyuşmazlıklar, idari yargı yoluyla çözümlenir.
İptal davası sonucunda idari işlemin iptal edilmesi halinde:
- İdare, iptal edilen işlemin yerine yeni bir işlem tesis etmek zorundadır.
- Yeni işlemde, iptal kararında belirtilen hukuka aykırılıklar giderilmelidir.
- Yeni işlem, iptal kararının tebliğinden itibaren makul bir süre içinde tesis edilmelidir.
Sonuç olarak:
İdare mahkemesi kararlarının uygulanması ile ilgili birçok farklı kural ve istisna mevcuttur. Bu nedenle, bir idare mahkemesi kararının nasıl ve ne zaman uygulanacağı, kararın türüne ve içeriğine göre değişebilir.
İptal Davasında Avukat Zorunluluğu
Türk Hukuku’nda avukat tutma zorunluluğu kural olarak yoktur. Bu nedenle, iptal davası açmak için de avukata danışmak zorunlu değildir. LegaPro Hukuk Bürosu idare avukatları kadrosuyla müvekkillerinin haklarını sonuna kadar koruyan onlara her konuda destek ve bilgi veren bir hukuk bürosudur.
Ancak, iptal davaları karmaşık bir hukuki süreci içerir. Bu davalarda, dilekçenin doğru şekilde hazırlanması, delillerin toplanması, idarenin savunmasına karşı cevap verilmesi ve gerekli itirazların yapılması gibi birçok önemli husus vardır.
Bu nedenle, iptal davası açmayı düşünüyorsanız, bir avukata danışmanız her zaman daha doğru olacaktır. Bir avukat, davanın sizin için uygun olup olmadığını değerlendirebilir, davanın tüm aşamalarında size yardımcı olabilir ve hak kayıplarına uğramanızı önleyebilir.
İptal davasında avukatın faydaları şunlardır:
- Davanın usulüne uygun şekilde açılmasını ve yürütülmesini sağlar.
- Gerekli delillerin toplanmasına yardımcı olur.
- İdarenin savunmasına karşı güçlü bir cevap hazırlar.
- Dava sürecini sizin için takip eder ve gerekli tüm işlemleri gerçekleştirir.
- Haklarınızı en iyi şekilde savunur ve hak kayıplarına uğramanızı önler.
Sonuç olarak:
İptal davaları, karmaşık bir hukuki süreç içerir. Bu nedenle, iptal davası açmayı düşünüyorsanız, bir avukata danışmanız her zaman daha doğru olacaktır. Bir avukat, davanın sizin için uygun olup olmadığını değerlendirebilir, davanın tüm aşamalarında size yardımcı olabilir ve hak kayıplarına uğramanızı önleyebilir.
Bununla birlikte, avukata danışmadan iptal davası açmak da mümkündür.
Ancak, bu durumda:
- Dava dilekçesini ve diğer gerekli belgeleri kendi kendinize hazırlamanız gerekir.
- Dava sürecini kendiniz takip etmeniz ve gerekli tüm işlemleri kendi kendinize yapmanız gerekir.
- Haklarınızı savunurken zorlanabilirsiniz ve hak kayıplarına uğrayabilirsiniz.
Bu nedenle, iptal davası açmayı düşünüyorsanız, bir avukata danışmanızı ve onun tavsiyelerine uymanızı tavsiye ederiz.