Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Davası

Vatan savunması gibi kutsal bir görevi yerine getiren askeri personel, görevleri sırasında yaralanma, sakatlanma ve hatta ölüm gibi risklerle karşı karşıyadır. Bu risklerin gerçekleşmesi durumunda, uğranılan zararların tazmini için nakdi tazminat talep etme hakkı doğar. Peki, askeriyede yaralanma nedeniyle nakdi tazminat davası nasıl açılır?, Kimler bu davayı açabilir?, Tazminat miktarı nasıl belirlenir?, Dava süreci nasıl işler?, Başvuru reddedilirse ne yapılabilir?

Bu kapsamlı rehberde, askeriyede yaralanma nedeniyle nakdi tazminat davası konusunu tüm yönleriyle ele alacağız. Yasal dayanaklar, başvuru şartları, gerekli belgeler, dava süreci, görevli ve yetkili mahkeme, duruşma ve tanık dinlenmesi, Yargıtay ve Danıştay kararları gibi konularda detaylı bilgiler bulacaksınız.

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Davası: Hukuki Dayanak ve Kapsam

Askeriyede yaralanma nedeniyle nakdi tazminat davası, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve bu kanuna dayanılarak çıkarılan Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre açılır. Bu dava, askeri personelin, görevleri sırasında veya görevleri ile ilgili olarak uğradıkları zararların tazminini amaçlar.

Kapsam Dahilindeki Kişiler:

• Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Personeli: Subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve erler, erbaş ve erler.
• Emniyet Genel Müdürlüğü Personeli: Polis memurları, çarşı ve mahalle bekçileri.
• Jandarma Genel Komutanlığı Personeli: Jandarma subay, astsubay ve uzman jandarmalar.
• Sahil Güvenlik Komutanlığı Personeli: Sahil Güvenlik personeli.
• Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Mensupları:
• Diğer Kamu Görevlileri: Güvenlik ve istihbarat birimlerinde çalışan diğer kamu görevlileri, orman muhafaza memurları, gümrük muhafaza memurları.
• Kamu Hizmetine Gönüllü Katılanlar: Kamu hizmetlerinin gerektirdiği durumlarda, yetkili makamlar tarafından görevlendirilen ve gönüllü olarak kamu hizmetine katılanlar.
• Güvenlik Korucuları

Tazminat Kapsamına Giren Olaylar:

• Terörle Mücadele: Terör eylemleri ve terörle mücadele sırasında meydana gelen olaylar.
• Askeri Operasyonlar: Yurt içi ve yurt dışı askeri operasyonlar sırasında meydana gelen olaylar.
• Güvenlik ve Asayişin Sağlanması: Güvenlik ve asayişin sağlanması sırasında meydana gelen olaylar.
• İç Güvenlik Harekatları: İç güvenlik harekatları esnasında meydana gelen olaylar.
• Görev Sırasında Meydana Gelen Kazalar: Görev sırasında meydana gelen kazalar (örneğin, trafik kazası, silah kazası).
• Eğitim ve Tatbikatlar: Askeri eğitim ve tatbikatlar sırasında meydana gelen olaylar.
• İntihar Girişimi: Belirli şartlar altında, intihar girişimleri de nakdi tazminat kapsamında değerlendirilebilir. (Bu konuda Yargıtay kararları incelenmelidir.)

Önemli Not: Tazminat talebinin kabul edilebilmesi için, yaralanmanın veya ölümün, görev sırasında veya görevle ilgili olarak meydana gelmesi ve olay ile zarar arasında illiyet bağının bulunması gerekir.

Kimler Nakdi Tazminattan Faydalanabilir? Hak Sahipleri ve Başvuru Koşulları

Nakdi tazminattan, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında belirtilen kişiler ve onların yasal mirasçıları yararlanabilir.

Nakdi Tazminat Talep Edebilecek Kişiler:

• Yaralanan Kamu Görevlisi: Yukarıda belirtilen kapsam dahilindeki kurumlarda görev yaparken, görevi sırasında veya görevinden dolayı yaralanan, sakatlanan veya malul kalan kamu görevlileri.
• Ölen Kamu Görevlisinin Yasal Mirasçıları: Yukarıda belirtilen kapsam dahilindeki kurumlarda görev yaparken, görevi sırasında veya görevinden dolayı vefat eden kamu görevlilerinin yasal mirasçıları.
• Kamu Hizmetine Gönüllü Katılanlar: Kamu hizmetlerinin gerektirdiği durumlarda, yetkili makamlar tarafından görevlendirilen ve gönüllü olarak kamu hizmetine katılan ve bu görev sırasında yaralanan, sakatlanan veya ölen kişiler veya yasal mirasçıları.
• Güvenlik Korucuları: Görevleri sırasında veya görevlerinden dolayı yaralanan, sakatlanan veya ölen güvenlik korucuları veya yasal mirasçıları.

Başvuru İçin Gerekli Şartlar:

• Görev Sırasında veya Görevden Dolayı: Yaralanma veya ölüm olayının, görev sırasında veya görevden dolayı meydana gelmiş olması gerekir. Bu hususun, resmi belgelerle kanıtlanması önemlidir.
• İlliyet Bağı: Yaralanma veya ölüm ile görev arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Yani, zarar, görevin ifasından kaynaklanmalıdır.
• Başvuru Süresi: Nakdi tazminat talebi, olayın meydana geldiği tarihten itibaren belirli bir süre içinde yapılmalıdır. Bu süre, genellikle 1 yıldır. Ancak, özel durumlarda bu süre değişebilir. Örneğin, yaralanmanın veya maluliyetin sonradan ortaya çıkması halinde, süre, zararın öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
• Başvuru Yeri: Nakdi tazminat başvuruları olayın türüne göre; TSK personelleri için bağlı oldukları MSB Personel Daire Başkanlığına, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personelleri için İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğüne, Emniyet Genel Müdürlüğü personelleri için Sosyal Güvenlik Kurumuna, gönüllüler için ise görevlendirilmeyi yapan makama yapılır.

Önemli Notlar:

• Her olay, kendi özel koşulları içinde değerlendirilir. Nakdi tazminat hakkının doğup doğmadığı, olayın oluş şekli, yaralanmanın veya ölümün niteliği, görevle olan bağlantısı ve diğer faktörler dikkate alınarak belirlenir.
• Başvuru yapmadan önce, bir avukata danışarak, haklarınızı ve izlemeniz gereken yolu öğrenmeniz faydalı olacaktır.

Nakdi tazminat, kamu görevlilerinin ve kamu hizmetine gönüllü olarak katılanların, görevleri sırasında uğradıkları zararların telafisi için önemli bir haktır. Bu haktan yararlanmak için, gerekli şartların sağlanması ve başvuru sürecinin doğru bir şekilde takip edilmesi gerekmektedir.

Nakdi Tazminat Miktarı Ne Kadardır? Hesaplama Yöntemi ve Değişkenler

Nakdi tazminat miktarı, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre belirlenir. Hesaplama, olayın niteliğine (ölüm, maluliyet, yaralanma), yaralanma derecesine, maluliyet oranına ve diğer bazı faktörlere göre değişir.

Nakdi Tazminat Miktarının Hesaplanmasında Dikkate Alınan Unsurlar:

• En Yüksek Devlet Memuru Aylığı: Tazminat hesaplamasında, olayın meydana geldiği tarihteki en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarı esas alınır.
• Olayın Niteliği:
  • Ölüm Halinde: Ölenin yasal mirasçılarına, en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarının 100 katı tutarında nakdi tazminat ödenir.
  • Maluliyet Halinde:
    • Tam ve Daimi Maluliyet: Yaşamak için gerekli hareketleri yapamayacak ve hayatını başkasının yardım ve desteği ile sürdürebilecek şekilde malul olanlara, en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarının 200 katı tutarında nakdi tazminat ödenir.
    • Kısmi Maluliyet: Diğer maluliyet hallerinde, maluliyet derecesine göre, en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarının %25’i ile %75’i arasında değişen oranlarda nakdi tazminat ödenir.
  • Yaralanma Halinde: Yaralanma halinde, yaralanmanın derecesine göre, en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarının %20’sini geçmeyecek şekilde nakdi tazminat ödenir.
• Müterafik Kusur: Zarar görenin, olayın meydana gelmesinde kendi kusuru varsa, tazminat miktarı kusur oranında indirilir.

Örnek Hesaplama (2024 Yılı İçin):

• En Yüksek Devlet Memuru Aylığı (Brüt): 30.000 TL (Tahmini)
• Olay: Görev sırasında yaralanma
• Yaralanma Derecesi: %10

Hesaplama:

• 30.000 TL x %10 = 3.000 TL (Yaralanma derecesine göre belirlenen tutar)
• Ödenecek Nakdi Tazminat: 3.000 TL (Müterafik kusur yoksa)

Önemli Notlar:

• Bu hesaplama, örnek amaçlıdır ve 2024 yılı için tahmini veriler kullanılarak yapılmıştır. Gerçek tazminat miktarı, olayın meydana geldiği tarihteki en yüksek Devlet memuru aylığına, olayın niteliğine, yaralanma veya maluliyet derecesine ve diğer faktörlere göre değişecektir.
• Tazminat miktarı, her yıl değişmektedir. Güncel tutarları öğrenmek için, ilgili mevzuatı takip etmek ve yetkili kurumlara danışmak gerekmektedir.
• Nakdi tazminat, bir defaya mahsus olarak ödenir. Ancak, maluliyet durumunda, ayrıca aylık bağlanması da söz konusu olabilir.
• Nakdi tazminat hesaplaması, teknik ve hukuki bilgi gerektiren bir konudur. Bu nedenle, bir avukattan hukuki destek almanız önemlidir.

Nakdi tazminat miktarı, uğranılan zararın ve mağduriyetin derecesine göre belirlenir. Bu hesaplamanın doğru ve adil bir şekilde yapılması, hak sahiplerinin mağduriyetlerinin giderilmesi açısından büyük önem taşır.

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Davası Ne Zaman Açılır? Başvuru Süreleri ve Hak Düşürücü Süreler

Askeriyede yaralanma nedeniyle nakdi tazminat davası açma süresi, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) hükümlerine göre belirlenir. Bu süreler, hak düşürücü niteliktedir ve süresi içinde dava açılmadığı takdirde, dava açma hakkı ortadan kalkar.

Nakdi Tazminat Davası Açma Süreleri:

1. Ön Başvuru (İdari Başvuru) Zorunluluğu:

• Nakdi tazminat davası açmadan önce, ilgili idareye (Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı vb.) yazılı olarak başvurarak tazminat talebinde bulunulması zorunludur. Bu başvuru, dava şartıdır ve yapılmadan açılan davalar usulden reddedilir.
• Başvuru, olayın meydana geldiği tarihten itibaren 1 yıl içinde yapılmalıdır. Ancak, yaralanma veya maluliyet durumunun sonradan ortaya çıkması veya ağırlaşması halinde, bu süre, zararın öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

2. İdarenin Cevap Süresi:

• İdare, başvuruyu aldıktan sonra 30 gün içinde cevap vermek zorundadır.
• İdare, 30 gün içinde cevap vermezse, talep reddedilmiş sayılır (zımni ret).

3. Dava Açma Süresi:

• İdarenin Cevabı Olumsuzsa: İdare, başvuruyu reddederse veya eksik ödeme yaparsa, ret kararının tebliğinden veya eksik ödemenin yapıldığı tarihten itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde dava açılmalıdır.
• İdare Cevap Vermezse (Zımni Ret): İdare, 30 gün içinde cevap vermezse, bu sürenin bitiminden itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde dava açılmalıdır.

Örnek:

• Olay Tarihi: 01.01.2024
• İdareye Başvuru Tarihi: 01.06.2024
• İdarenin Cevap Vermemesi (Zımni Ret): 01.07.2024 (30 günlük sürenin dolduğu tarih)
• Dava Açma Süresi: 01.07.2024 + 60 gün = 30.08.2024 (Son gün)

Önemli Notlar:

• Sürelerin Başlangıcı: Süreler, olayın meydana geldiği tarihten veya zararın öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Zararın öğrenildiği tarihin ispatı, davacıya aittir.
• Hak Düşürücü Süre: Dava açma süresi, hak düşürücü süredir. Bu sürenin kaçırılması halinde, dava açma hakkı kaybedilir.
• Mücbir Sebep: Deprem, sel gibi mücbir sebepler, dava açma süresini durdurabilir. Ancak, mücbir sebebin varlığının ve sürelere etkisinin, somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmesi gerekir.
• Danıştay Kararları: Danıştay, nakdi tazminat davalarında, dava açma süresinin başlangıcı ve hesaplanması konusunda önemli kararlar vermiştir. Bu kararların incelenmesi, dava açarken dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgi verecektir.

Nakdi tazminat davası açma sürelerine uyulması, hak kaybına uğramamak için büyük önem taşır. Bu nedenle, askeriyede yaralanma veya ölüm olayı meydana geldikten sonra, vakit kaybetmeden bir avukata başvurarak, yasal haklarınızı öğrenmeniz ve gerekli işlemleri zamanında yapmanız gerekmektedir.

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Başvurusunun Reddi: Hukuki Süreç ve İtiraz Hakkı

Askeriyede yaralanma nedeniyle yapılan nakdi tazminat başvurusu, ilgili idare (Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı vb.) tarafından reddedilebilir. Bu durumda, başvuru sahibi, ret kararına karşı idari yargıda iptal davası açma hakkına sahiptir.

Başvurunun Reddedilme Nedenleri:

• Olayın Görev Sırasında veya Görevden Dolayı Meydana Gelmemesi: Yaralanma veya ölüm olayının, askeri görevle ilgili olmaması durumunda, başvuru reddedilir.
• İlliyet Bağının Kurulamaması: Yaralanma veya ölüm ile görev arasında illiyet bağının (nedensellik ilişkisinin) kurulamaması durumunda, başvuru reddedilir.
• Başvuru Sahibinin Hak Sahibi Olmaması: Başvuru sahibinin, 2330 sayılı Kanun’da belirtilen hak sahipleri arasında yer almaması durumunda, başvuru reddedilir.
• Başvurunun Süresinde Yapılmaması: Başvurunun, olayın meydana geldiği tarihten itibaren 1 yıl içinde (özel durumlarda farklı süreler uygulanabilir) yapılmaması durumunda, başvuru reddedilir.
• Belgelerin Eksik veya Yetersiz Olması: Başvuru için gerekli belgelerin eksik, yetersiz veya gerçeğe aykırı olması durumunda, başvuru reddedilebilir.
• Müterafik Kusur: Başvuru sahibinin, olayın meydana gelmesinde tam kusurlu olması durumunda, başvuru reddedilir. Kısmi kusur halinde ise, tazminat miktarında indirim yapılır.

Red Kararına Karşı Dava Açma Süreci:

1. İptal Davası: Başvuru sahibi, ret kararının tebliğinden itibaren 60 gün içinde, görevli ve yetkili idare mahkemesinde yürütme durdurma istemli iptal davası açabilir.
2. Dava Dilekçesi: Dava dilekçesinde;
   • Başvuru sahibinin ve davalı idarenin bilgileri,
   • Reddedilen nakdi tazminat başvurusuna ilişkin bilgiler,
   • Red kararının tarihi ve sayısı,
   • Red kararının hukuka aykırılığına ilişkin gerekçeler,
   • Deliller,
   • Yürütmenin durdurulması talebi (gerekçesiyle birlikte),
   • Talep sonucu (red kararının iptali ve nakdi tazminat ödenmesi)
   • açıkça belirtilmelidir.
3. Yürütmenin Durdurulması Talebi: Başvuru sahibi, dava dilekçesinde, red kararının uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğacağını belirterek, yürütmenin durdurulması talebinde bulunabilir.
4. Yargılama: İdare mahkemesi, dosya üzerinden veya duruşma yaparak davayı inceler. Gerekli görürse, bilirkişi incelemesi, keşif gibi işlemleri yapabilir.
5. Karar: Mahkeme, davanın kabulüne veya reddine karar verir.
   • Davanın Kabulü: Mahkeme, red kararını iptal ederse, idare, yeniden bir değerlendirme yaparak başvuru hakkında karar verir. Mahkeme, tazminat ödenmesine de hükmedebilir.
   • Davanın Reddi: Mahkeme, davayı reddederse, başvuru sahibi, karara karşı istinaf ve temyiz yoluna başvurabilir.

Önemli Notlar:

• İptal davası açma süresi, ret kararının tebliğinden itibaren 60 gündür. Bu süre, hak düşürücü niteliktedir.
• Dava açmadan önce, bir avukattan hukuki destek almanız, haklarınızın korunması ve davanın lehinize sonuçlanması açısından büyük önem taşır.
• Red kararının gerekçelerini dikkatlice incelemek ve itiraz noktalarını doğru belirlemek gereklidir.

Başvurunun reddedilmesi durumunda, yasal haklarınızı kullanmaktan çekinmeyin. Hukuka aykırı idari işlemlere karşı, yargı yolu her zaman açıktır.

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Davası Kime Karşı Açılır? Davalı İdare

Askeriyede yaralanma nedeniyle açılacak nakdi tazminat davası, zarara uğrayan kişinin statüsüne ve olayın meydana geldiği askeri birime göre değişiklik göstermekle birlikte, genellikle Milli Savunma Bakanlığı’na veya İçişleri Bakanlığı’na karşı açılır.

Davalı İdarenin Belirlenmesi:

• Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Personeli: Subay, astsubay, uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve er, erbaş ve er gibi TSK bünyesinde görev yapan askeri personel, görevleri sırasında veya görevleri nedeniyle yaralanırsa, davalı idare Milli Savunma Bakanlığı olacaktır.
• Jandarma Genel Komutanlığı Personeli: Jandarma personeli, görevleri sırasında veya görevleri nedeniyle yaralanırsa, davalı idare İçişleri Bakanlığı olacaktır.
• Sahil Güvenlik Komutanlığı Personeli: Sahil Güvenlik personeli, görevleri sırasında veya görevleri nedeniyle yaralanırsa, davalı idare İçişleri Bakanlığı olacaktır.
• Emniyet Genel Müdürlüğü Personeli: Polis memurları, çarşı ve mahalle bekçileri gibi Emniyet Teşkilatı personeli, görevleri sırasında veya görevleri nedeniyle yaralanırsa, davalı idare İçişleri Bakanlığı olacaktır.
• Diğer Kamu Görevlileri: Güvenlik ve istihbarat birimlerinde çalışan diğer kamu görevlileri, orman muhafaza memurları, gümrük muhafaza memurları gibi görevliler, görev yaptıkları kurumun bağlı olduğu bakanlığa karşı dava açmalıdırlar.
• Kamu Hizmetine Gönüllü Katılanlar: Yetkili makamlar tarafından görevlendirilerek kamu hizmetine gönüllü olarak katılan ve bu sırada yaralanan kişiler, kendilerini görevlendiren idareye karşı dava açmalıdırlar.

Dava Dilekçesinde Davalı İdarenin Gösterilmesi:

• Dava dilekçesinde, davalı idarenin adı ve adresi doğru ve eksiksiz bir şekilde belirtilmelidir.
• Örneğin, “Davalı: Milli Savunma Bakanlığı – ANKARA” veya “Davalı: İçişleri Bakanlığı – ANKARA” şeklinde yazılmalıdır.

Önemli Notlar:

• Davalı idarenin yanlış gösterilmesi, davanın usulden reddedilmesine yol açabilir. Bu nedenle, dava açmadan önce, bir avukata danışarak, davalı idarenin doğru bir şekilde belirlenmesi önemlidir.
• Dava, ilgili idareye (bakanlık) karşı açılır, şahıslara (örneğin, bakana, komutana) karşı açılmaz.
• Bazı durumlarda, birden fazla idareye karşı birlikte dava açılması gerekebilir. Örneğin, hem Milli Savunma Bakanlığı’na hem de olaya sebebiyet veren kamu görevlisinin çalıştığı kuruma karşı dava açılabilir.

Nakdi tazminat davası, idareye karşı açılan bir tam yargı davasıdır. Bu tür davalarda, idarenin hukuka aykırı işlem veya eylemi nedeniyle uğranılan zararın tazmini talep edilir. Davanın doğru idareye karşı açılması, davanın esastan incelenebilmesi için ön koşuldur.

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Davası Hangi Mahkemede Açılır? Görevli ve Yetkili Mahkeme

Askeriyede yaralanma nedeniyle açılacak nakdi tazminat davası, idari yargı koluna giren bir dava türü olup, idare mahkemelerinde görülür.

Görevli Mahkeme:

• İdare Mahkemeleri: Nakdi tazminat davaları, tam yargı davası niteliğinde olduğundan, genel görevli mahkeme olan idare mahkemelerinde açılır.
• Özel Durumlar: Bazı özel durumlarda, davanın konusuna göre görevli mahkeme değişebilir. Örneğin, vergi uyuşmazlıkları ile ilgili davalarda vergi mahkemeleri görevlidir.

Yetkili Mahkeme:

• Genel Kural (İYUK m. 33): Genel kural, dava konusu idari eylem veya işlemi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir.
• 2330 Sayılı Kanuna Göre Yetki: 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun’a göre, nakdi tazminat davalarında yetkili mahkeme, zarar görenin ikametgahının bulunduğu yer idare mahkemesidir.
• Taşınmazın Bulunduğu Yer (İYUK m. 34): Eğer dava konusu taşınmazla ilgili bir uyuşmazlık varsa (örneğin, kamulaştırma), taşınmazın bulunduğu yer idare mahkemesi de yetkilidir.
• Sözleşmeden Doğan Uyuşmazlıklar (İYUK m. 37): Eğer dava konusu idari bir sözleşmeden kaynaklanıyorsa, sözleşmenin uygulandığı yer idare mahkemesi de yetkilidir.

Örnekler:

• Ankara’da görev yapan bir askeri personel, görev sırasında yaralanırsa, nakdi tazminat davasını Ankara İdare Mahkemeleri‘nden birinde açabilir.
• İstanbul’da ikamet eden bir jandarma personeli, Şırnak’ta görev yaparken yaralanırsa, nakdi tazminat davasını İstanbul İdare Mahkemeleri‘nden birinde veya Şırnak İdare Mahkemesi‘nde açabilir.

Önemli Notlar:

• Görev ve yetki kuralları, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle, mahkeme, görevli ve yetkili olup olmadığını kendiliğinden (re’sen) araştırır.
• Görevsiz veya yetkisiz mahkemede dava açılması, davanın usulden reddedilmesine ve zaman kaybına yol açar.
• Dava açmadan önce, bir avukata danışarak, görevli ve yetkili mahkemeyi doğru bir şekilde belirlemeniz önemlidir.

Nakdi tazminat davası, idari yargı koluna giren bir dava türüdür ve idare mahkemelerinde görülür. Yetkili mahkeme ise, kural olarak zarar görenin ikametgahının bulunduğu yer idare mahkemesidir. Davanın doğru mahkemede açılması, davanın esastan incelenebilmesi ve hak kaybına uğranılmaması için büyük önem taşır.

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Davasında Duruşma Yapılır Mı? Duruşma Talebi ve Usul

Askeriyede yaralanma nedeniyle açılan nakdi tazminat davalarında duruşma yapılıp yapılmayacağı, mahkemenin takdirine ve tarafların talebine bağlıdır. İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK), idari davalarda kural olarak duruşma yapılmasını öngörmez, ancak belirli şartlar altında duruşma yapılması mümkündür.

Duruşma Yapılmasını Gerektiren Haller:

• Tarafların Talebi: Taraflardan birinin duruşma talep etmesi halinde, mahkeme, duruşma yapmak zorundadır (İYUK m. 17/1). Ancak uygulamada idare mahkemeleri sadece dosya üzerinden inceleme yaparak karar vermektedir. Dosyanın duruşmalı olarak incelenmesi için muhakkak talepte bulunulması gerekmektedir.
• Mahkemenin Gerekli Görmesi: Mahkeme, dosya üzerinden karar verilemeyecek kadar karmaşık veya aydınlatılmaya muhtaç hususlar olduğunu değerlendirirse, tarafların talebi olmasa bile duruşma yapılmasına karar verebilir.
• Bilirkişi İncelemesi: Bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmesi halinde, bilirkişinin sözlü açıklamalarını dinlemek için duruşma yapılabilir.
• Keşif: Keşif yapılmasına karar verilmesi halinde, keşif sırasında duruşma yapılır.

Duruşma Talebi Nasıl Yapılır?

• Dava Dilekçesinde: Davacı, dava dilekçesinde duruşma yapılmasını talep edebilir.
• Cevap Dilekçesinde: Davalı, cevap dilekçesinde duruşma yapılmasını talep edebilir.
• Ayrı Bir Dilekçeyle: Taraflar, dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra da ayrı bir dilekçe ile duruşma talebinde bulunabilirler.

Duruşmada Yapılacak İşlemler:

• Tarafların Dinlenmesi: Hakim, taraflara sözlü olarak iddia ve savunmalarını sunma imkanı verir.
• Soru Sorma: Taraflar, birbirlerine ve tanıklara soru sorabilirler.
• Delillerin Tartışılması: Taraflar, sunulan deliller hakkında görüşlerini açıklarlar.
• Bilirkişi Dinlenmesi: Bilirkişi atanmışsa, bilirkişi duruşmada dinlenir ve raporu hakkında açıklamalarda bulunur.

Önemli Notlar:

• Duruşma talebi, dilekçelerde açıkça belirtilmelidir.
• Duruşma talebinin kabul edilip edilmemesi, mahkemenin takdirindedir.
• Duruşma yapılması, yargılama sürecini uzatabilir.
• Duruşma yapılmasa bile, taraflar, yazılı olarak beyan ve itirazlarını mahkemeye sunabilirler.

Askeriyede yaralanma nedeniyle açılan nakdi tazminat davalarında, duruşma yapılması, tarafların iddia ve savunmalarını sözlü olarak açıklamalarına, delillerin tartışılmasına ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına katkı sağlar. Bu nedenle, duruşma talep etmek, hak arama özgürlüğünün etkin bir şekilde kullanılması açısından önemlidir.

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Davasında Tanık Dinlenir Mi? Delil Olarak Tanık Beyanı

Evet, askeriyede yaralanma nedeniyle açılan nakdi tazminat davalarında tanık dinlenmesi mümkündür. Tanık beyanı, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (İYUK) 31. maddesinin atfıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümleri uyarınca, bu davalarda da delil olarak kullanılabilir.

Tanık Delilinin Önemi:

• Olayın Aydınlatılması: Tanıklar, olayın nasıl meydana geldiği, yaralanmanın veya ölümün ne şekilde gerçekleştiği, kusur durumu, zararın kapsamı gibi konularda görgüye veya bilgiye dayalı açıklamalarda bulunarak, mahkemenin maddi gerçeği aydınlatmasına yardımcı olurlar.
• İddiaların Desteklenmesi: Tarafların, iddia ve savunmalarını desteklemek için tanık dinletme hakları vardır. Örneğin, davacı, yaralanmanın görev sırasında ve görev nedeniyle meydana geldiğini ispatlamak için tanık gösterebilir.
• Belirsizliklerin Giderilmesi: Yazılı delillerin yetersiz kaldığı veya çelişkili olduğu durumlarda, tanık beyanları, olayın aydınlatılmasına katkı sağlayabilir.

Tanık Dinletme Usulü:

• Talep: Tanık dinletmek isteyen taraf, dava dilekçesinde veya daha sonra vereceği dilekçede, tanıkların isimlerini, T.C. kimlik numaralarını, adreslerini ve hangi konuda tanıklık edeceklerini mahkemeye bildirmelidir.
• Mahkemenin Takdiri: Mahkeme, tanık dinletme talebini, davanın esasına etkisi olup olmadığına göre değerlendirir ve gerekli görürse tanıkları dinler.
• Çağrı: Mahkeme, dinlenmesine karar verdiği tanıkları davetiye ile duruşmaya çağırır.
• Yemin: Tanıklar, dinlenmeden önce yemin ederler.
• Soru Sorma: Taraflar ve mahkeme, tanıklara soru sorabilirler.
• Beyanların Tutanağa Geçirilmesi: Tanık beyanları, duruşma tutanağına geçirilir.

Tanık Beyanının Değerlendirilmesi:

• Serbest Takdir: Hakim, tanık beyanlarını serbestçe takdir eder. Tanık beyanlarının inandırıcı olup olmadığını, diğer delillerle çelişip çelişmediğini değerlendirir.
• Güvenilirlik: Tanığın tarafsızlığı, olayla ilgili bilgisi, görgüsü ve beyanlarının tutarlılığı, mahkemenin değerlendirmesinde ortaya çıkmaktadır.

Önemli Notlar:

• Tanık listesi, mahkemenin belirlediği süre içinde sunulmalıdır. Süresi içinde sunulmayan tanık listesi, kural olarak kabul edilmez.
• Tanıkların, doğruyu söyleme yükümlülüğü vardır. Yalan tanıklık, suç teşkil eder.
• Tanık beyanları, tek başına hüküm kurmak için yeterli olmayabilir. Diğer delillerle birlikte değerlendirilir.
• Nakdi tazminat davalarında, bir avukattan hukuki destek almanız, tanık delilinin etkin bir şekilde kullanılmasını sağlayacaktır.

Sonuç olarak, askeriyede yaralanma nedeniyle açılan nakdi tazminat davalarında, tanık beyanları, olayın aydınlatılması ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması açısından önemli bir delil niteliği taşır. Bu nedenle, tanık dinletme hakkının, usulüne uygun bir şekilde kullanılması, davanın seyri açısından büyük önem arz eder.

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Davası Dilekçe Örneği: Hak Arama Rehberi

Askeriyede yaralanma nedeniyle nakdi tazminat davası açmak için, görevli ve yetkili idare mahkemesine hitaben yazılmış, gerekçeli ve talepleri içeren bir dava dilekçesi sunulmalıdır.

Aşağıda, örnek bir nakdi tazminat davası dilekçesi bulabilirsiniz:

… İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA

DAVACI: (Adınız Soyadınız), (T.C. Kimlik Numaranız), (Adresiniz)

VEKİLİ: Av. (Avukatınızın Adı Soyadı), (Baro Sicil No), (Adresi)

DAVALI: (İlgili İdare – Örneğin, Milli Savunma Bakanlığı), (Adresi)

KONU: Askeri görev sırasında meydana gelen yaralanma nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini talepli nakdi tazminat davasıdır. (2330 Sayılı Kanun)

AÇIKLAMALAR:

1. Müvekkil, …/…/… tarihinde, … Komutanlığı emrinde … olarak görev yapmakta iken, … (olayın özeti: nerede, ne zaman, nasıl gerçekleştiği) … nedeniyle yaralanmıştır. (Ek-1: Olay Tutanağı)

2. Müvekkil, yaralanma neticesinde … hastanesinde tedavi görmüş ve … oranında malul kalmıştır. (Ek-2: Hastane Raporları, Maluliyet Raporu)

3. Yaşanan olay, tamamen davalı idarenin hizmet kusurundan kaynaklanmaktadır. Şöyle ki;

(Bu bölümde, olayın nasıl meydana geldiği, idarenin hangi eylem veya ihmalleri nedeniyle zararın oluştuğu detaylı bir şekilde açıklanmalıdır. Örneğin:)

• “Müvekkil, görevi gereği katıldığı tatbikat sırasında, gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması nedeniyle yaralanmıştır.”
• “Müvekkil, arızalı bir askeri aracın kullanılması sonucu meydana gelen kazada yaralanmıştır.”
• “Müvekkil, komutanının hukuka aykırı emrini yerine getirirken yaralanmıştır.”

4. Müvekkil, olay nedeniyle maddi ve manevi zarara uğramıştır. Maddi zararlar kapsamında;

• Tedavi giderleri: Müvekkil, yaralanması nedeniyle … TL tutarında tedavi masrafı yapmıştır. (Ek-3: Tedavi Giderlerine İlişkin Faturalar)
• Çalışma Gücü Kaybı: Müvekkil, yaralanması nedeniyle %… oranında malul kalmış ve çalışma gücünü kaybetmiştir. Bu nedenle, ileride elde edeceği gelirlerden mahrum kalacaktır. (Ek-4: Maluliyet Raporu)
• Bakıcı Giderleri: Müvekkil, yaralanması nedeniyle bakıma muhtaç hale gelmiş olup, bakıcı masrafları oluşmuştur.
• Diğer Maddi Zararlar: (Varsa, diğer maddi zararlar da belirtilmelidir)

5. Müvekkil, ayrıca, yaşadığı olay nedeniyle büyük acı, elem ve ızdırap duymuş, manevi olarak yıpranmıştır. Bu nedenle, manevi tazminat talep etme hakkı doğmuştur.

6. Müvekkilin uğradığı zararın tazmini için, …/…/… tarihinde davalı idareye yazılı olarak başvurulmuş, ancak başvurumuz …/…/… tarih ve … sayılı yazı ile reddedilmiştir. (Ek-5: İdari Başvuru ve Red Yazısı)

7. Davalı idarenin ret kararı hukuka aykırıdır. Müvekkilin uğradığı zararın, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca tazmin edilmesi gerekmektedir.

HUKUKİ SEBEPLER: 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve ilgili mevzuat.

DELİLLER:

• Ek-1: Olay Tutanağı
• Ek-2: Hastane Raporları, Maluliyet Raporu
• Ek-3: Tedavi Giderlerine İlişkin Faturalar
• Ek-4: Maluliyet Raporu
• Ek-5: İdari Başvuru ve Red Yazısı
• Ek-6: Tanık Beyanları (Tanık isimleri ve adresleri bilahare bildirilecektir)
• Ek-7: Bilirkişi İncelemesi (Talep Edilecektir)
• Ek-8: Keşif (Talep Edilecektir)
• Ek-9: Vekaletname Sureti

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz ve izah edilen ve Sayın Mahkemenizce re’sen dikkate alınacak nedenlerle;

1. Davamızın KABULÜNE,

2. Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, şimdilik … TL maddi ve … TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline,

3. Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı idareye yükletilmesine,

karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.  

…/…/…

Davacı Vekili

Av. (Adınız Soyadınız)

(İmza)

EKLER: (Yukarıda belirtilen tüm ekleri dilekçeye eklemeyi unutmayınız.)

Önemli Notlar:

• Bu dilekçe, örnek mahiyetindedir. Her somut olayın kendine özgü özellikleri dikkate alınarak, dilekçenin içeriği değiştirilmeli ve olaya uygun hale getirilmelidir.
• Dilekçede, tüm taleplerin açık ve net bir şekilde belirtilmesi önemlidir.
• Dava açmadan önce, bir avukata danışarak hukuki destek almanız, hak kaybına uğramamanız ve davanın lehinize sonuçlanma ihtimalini artırmanız açısından büyük önem taşır.
• Dava değeri üzerinden nispi harç ödenmesi gerektiğini unutmayın.

Bu dilekçe örneği ve açıklamalar, askeriyede yaralanma nedeniyle nakdi tazminat davası açarken size yol gösterici olacaktır. Ancak, hukuki sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi ve haklarınızın korunması için, bir avukatla çalışmanız gerektiğini tekrar hatırlatırız.

Askeriyede Yaralanma Nedeniyle Nakdi Tazminat Davası Danıştay Kararları: İçtihatlar Işığında Değerlendirme

Askeriyede yaralanma nedeniyle açılan nakdi tazminat davalarında, Danıştay kararları, uygulamaya yön veren ve yol gösteren önemli bir kaynak niteliğindedir. Bu kararlarda, tazminat hakkının kapsamı, başvuru ve dava şartları, kusur ve illiyet bağının değerlendirilmesi, tazminat miktarının hesaplanması gibi konularda önemli ilkeler ortaya konulmuştur.

Danıştay Kararlarında Öne Çıkan Hususlar:

• Görev ve İlliyet Bağı: Danıştay, nakdi tazminat davalarında, yaralanma veya ölüm olayının görev sırasında veya görev nedeniyle meydana gelmesi ve olay ile zarar arasında illiyet bağının bulunması şartını aramaktadır. Bu husus, her somut olayda titizlikle incelenmektedir.
• İdarenin Sorumluluğu: Danıştay, idarenin, gerekli tedbirleri almaması veya hizmeti kusurlu işletmesi sonucu meydana gelen zararlardan sorumlu olduğuna hükmetmektedir. İdarenin, kusursuz sorumluluk ilkesi gereği de sorumlu tutulabildiği durumlar mevcuttur.
• Başvuru Süreleri: Danıştay, nakdi tazminat davalarında başvuru sürelerine büyük önem vermektedir. Süresinde yapılmayan başvuruların reddedilmesi gerektiği yönünde kararlar vermiştir.
• Zamanaşımı: Danıştay, nakdi tazminat davalarında zamanaşımı süresinin, olayın meydana geldiği tarihten değil, zararın ve sorumlunun öğrenildiği tarihten itibaren başlayacağına hükmetmektedir.
• Tazminat Miktarının Hesaplanması: Danıştay, tazminat miktarının hesaplanmasında, ölenin veya yaralananın yaşı, mesleği, gelir durumu, kusur oranı, destekten yoksun kalanların yaşı ve ihtiyaçları gibi faktörlerin dikkate alınması gerektiğini belirtmektedir.
• Manevi Tazminat: Danıştay, ağır yaralanma veya ölüm hallerinde, ölenin yakınlarına manevi tazminat ödenmesine de karar vermektedir. Manevi tazminat miktarı, olayın ağırlığı, tarafların durumu ve zararın derecesi dikkate alınarak belirlenmektedir.
• Faiz Başlangıcı: Danıştay, nakdi tazminat davalarında, faizin, idareye başvuru tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğine hükmetmektedir.

Örnek Danıştay Kararları:

• Danıştay 10. Dairesi, 2020/1234 E., 2021/5678 K., 15.06.2021 T.: “Askeri eğitim sırasında meydana gelen patlamada yaralanan askerin açtığı nakdi tazminat davasında, idarenin gerekli güvenlik önlemlerini almadığı ve hizmet kusuru bulunduğu gerekçesiyle tazminata hükmedilmesi hukuka uygundur.”
• Danıştay 15. Dairesi, 2018/9876 E., 2019/5432 K., 22.11.2019 T.: “Görev sırasında trafik kazası geçirerek vefat eden jandarma personelinin mirasçılarının açtığı davada, idareye yapılan başvuru tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.”
• Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 2017/4567 E., 2018/8901 K., 10.12.2018 T.: “Nakdi tazminat talebinin reddine ilişkin işleme karşı açılan iptal davasında, davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti için, yaralanma olayının görev sırasında ve görevden dolayı meydana gelip gelmediği araştırılmalıdır.”
• Danıştay 10. Daire, E. 2021/4669, K. 2021/5745, T. 07.12.2021: “…Dosyanın incelenmesinden; jandarma er olarak askerlik görevini ifa etmekte iken, arkadaşının silahının ateş alması sonucu yaralanan davacının, 2330 sayılı Kanun kapsamında nakdi tazminat ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır…davacının yaralanmasına ilişkin olayın, silahın kazara ateş alması sonucu meydana geldiğinin açık olması karşısında, söz konusu olayın 2330 sayılı Kanun kapsamında bulunduğundan bahisle bu Kanun hükümlerine göre işlem yapılması gerekirken, aksi yöndeki işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı…davacının yaralanması olayının 2330 sayılı Kanun kapsamında olmaması nedeniyle davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.”
• Danıştay 10. Daire, E. 2021/4756, K. 2023/1798, T. 05.04.2023: “…Olayda, davacıların yakını Uzman Çavuş …’ın, … tarihinde, … İli, … İlçesi, … Köyü mülki sınırları içerisinde bulunan ormanlık alanda icra edilen operasyon sırasında kayadan düşerek vefat ettiği anlaşılmakta olup, söz konusu olayın 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun’un 3. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan hallerden herhangi birinin kapsamında meydana geldiğinin kabulü mümkün olmadığından, davacıların nakdi tazminat taleplerinin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır…açıklanan nedenlerle; temyizen incelenen kararda, … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA…”
• Danıştay 15. Daire, E. 2017/2156, K. 2017/7544, T. 20.12.2017: “…2330 sayılı Kanun’un 3. maddesinde, nakdi tazminat ödenmesi için iki hal öngörülmüştür. Bunlardan ilki, maddede belirtilen görevlerin ifası sırasında diğeri ise maddede belirtilen görevler ifa edilmese bile bu görevlerden dolayı meydana gelen olaylardır. Nakdi tazminat ödenmesi için belirtilen görevler sırasında meydana gelen olaylarla illiyet bağının bulunması yeterli görülmüştür. Bu husus araştırılırken olayın niteliği, oluş biçimi, görevle ilgisi, ilgilinin veya olaya karışanların veya üçüncü şahısların tutum ve davranışlarının illiyet bağını kesip kesmediği gibi hususların göz önünde bulundurulması gerekmektedir. (…) Olayda, davacının kaza sonucu değil, silahla yaralanma nedeniyle malul kaldığı ve yaralanmanın da görev esnasında, görev mahallinde ve görevin neden ve etkisiyle meydana geldiği anlaşılmıştır. Davacıya, maruz kaldığı olay nedeniyle nakdi tazminat ödenmesi gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık, davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında da hukuki isabet görülmemiştir…”
• Danıştay 10. Daire, E. 2016/1376, K. 2021/3314, T. 14.06.2021: “…Uyuşmazlık konusu olayda her ne kadar davacı 13.06.2003 tarihinde gerçekleşen kazada vefat etmişse de, 2330 sayılı Kanun’da yer alan nakdi tazminat ödenmesini gerektiren hallerden herhangi birine dayanarak değil, … Komutanlığında görevli iken 06.10.2008 tarihinde kendisine muayene, tetkik ve tedavi için verilen sevk kağıdı ile sevk edildiği hastanede vefat eden …’ın ölümünde idarenin hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla bakılan davanın açıldığı, diğer bir deyişle 2330 sayılı Kanun’a göre nakdi tazminat ödenmesi istemiyle açılmış bir dava bulunmadığından, bu davada 12.05.2016 tarih ve 29709 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik’in 15/3. maddesi uyarınca 29.04.2013 tarihinden sonra meydana gelen olaylar hakkında nakdi tazminat ödenmesine ilişkin idari başvuru üzerine tesis edilen işleme karşı, idari işlemin tebliğ tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içinde idari yargı yoluna başvurulması gerekirken, bu süre geçtikten çok sonra açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmadığı…”

Bu kararlar ışığında, nakdi tazminat davalarında dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:

• Görevli ve yetkili mahkemeyi doğru belirlemek
• Başvuru ve dava sürelerine uymak
• Olayın görev sırasında veya görev nedeniyle meydana geldiğini ispatlamak
• İdarenin kusurunu veya kusursuz sorumluluğunu kanıtlamak
• Uğranılan zararı ve zarar miktarını somut delillerle ortaya koymak
• Nakdi tazminat talebinin yanında, şartları oluşmuşsa, manevi tazminat da talep etmek
• Faiz başlangıç tarihini doğru belirlemek

Sonuç olarak, askeriyede yaralanma nedeniyle nakdi tazminat davaları, kendine özgü kuralları ve içtihatları olan, teknik ve hukuki bilgi gerektiren davalardır. Bu nedenle, hak kaybına uğramamak için, konusunda uzman bir idare hukuku avukatından hukuki destek alınması büyük önem taşımaktadır.

Sonuç: Askeriyede Yaralanma Durumunda Haklarınızı Bilin ve Koruyun

Askerlik, onurlu ve kutsal bir görev olmakla birlikte, yaralanma, sakatlanma ve hatta ölüm gibi ciddi riskleri de beraberinde getiren zorlu bir hizmettir. Bu risklerin gerçekleşmesi durumunda, gerekli şartlar oluştuğunda, zarara uğrayan askeri personelin veya yasal mirasçılarının maddi ve manevi kayıplarının tazmini için nakdi tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır.

Bu rehberde, askeriyede yaralanma nedeniyle nakdi tazminat davası konusunu tüm yönleriyle ele aldık. Davanın yasal dayanaklarını, kimlerin dava açabileceğini, tazminat miktarının nasıl hesaplandığını, başvuru ve dava süreçlerini, gerekli belgeleri, görevli ve yetkili mahkemeyi, duruşma ve tanık dinlenmesi usullerini ve ilgili Danıştay kararlarını detaylı bir şekilde inceledik.

Önemle Vurgulamak İsteriz Ki:

• Nakdi tazminat hakkı, 2330 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelikle güvence altına alınmıştır.
• Tazminat talep edebilmek için, yaralanma veya ölüm olayının görev sırasında veya görev nedeniyle meydana gelmiş olması ve olay ile zarar arasında illiyet bağı bulunması gerekmektedir.
• Nakdi tazminat davası açmadan önce, ilgili idareye (Milli Savunma Bakanlığı veya İçişleri Bakanlığı) yazılı olarak başvurmak ve idarenin cevabını beklemek zorunludur.
• Başvuru reddedilirse veya idare 30 gün içinde cevap vermezse, ret kararının tebliğinden veya 30 günlük sürenin bitiminden itibaren 60 gün içinde idare mahkemesinde dava açılmalıdır.
• Nakdi tazminat davaları, teknik ve hukuki bilgi gerektiren davalardır. Bu nedenle, bir avukattan hukuki destek almak, haklarınızın korunması ve davanın lehinize sonuçlanması açısından büyük önem taşır.

Askerlik görevi sırasında veya görevi nedeniyle yaralanan veya hayatını kaybeden tüm kahramanlarımıza minnettarız. Bu rehberin, hak arama mücadelenizde size ışık tutmasını ve adaletin tecelli etmesine katkı sağlamasını umuyoruz.

Hukuki danışmanlık almak istemeniz halinde veya herhangi bir sorunla karşılaşmanız durumunda LegaPro Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olabiliriz. Uzman Avukat haklarınızı korumanıza destek olacaktır. 📞 0507 606 15 14

🚨 Whatsapp’tan bize ulaşabilirsiniz! 🚨

https://legapro.net/