indir 1 LegaPro Hukuk UYUŞTURUCU KULLANMA SUÇU VE CEZASI

UYUŞTURUCU KULLANMA SUÇU VE CEZASI

İçindekiler

Uyuşturucu Kullanma Suçu ve Cezası: Cezalandırmadan Tedaviye Odaklanan Bir Yaklaşım

Uyuşturucu kullanma suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 191. maddesinde düzenlenmiş bir suçtur. Bu suç, kişinin kendi kullanımı için uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi satın alması, kabul etmesi veya bulundurması eylemlerini kapsar.

Uyuşturucu Kullanma Suçunun Cezası

TCK madde 191’e göre, uyuşturucu kullanma suçunu işleyen kişilere 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilir. Ancak, yasa koyucu, uyuşturucu bağımlılığıyla mücadelede cezalandırmadan ziyade tedaviye odaklanmayı tercih etmiştir. Bu nedenle, uyuşturucu kullanma suçundan yargılanan kişilere, tedavi görmeleri halinde çeşitli imkanlar sunulmaktadır.

Tedaviye Yönelik Hükümler

TCK madde 191/2’ye göre, uyuşturucu kullanma suçundan yargılanan kişi, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını (HAGB) isteyebilir. HAGB kararı verilmesi durumunda, kişi denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulur ve tedaviye başlar. Eğer kişi tedaviyi başarıyla tamamlarsa, hakkında hükmün açıklanması geri bırakılır ve ceza almaz.

Tedaviyi Reddetme Halinde Ceza

Ancak, kişi tedavi olmayı reddederse veya tedaviyi aksatırsa, hakkında hükmün açıklanmasına karar verilir ve cezasını çeker.

LegaPro Hukuk Bürosu Olarak Yanınızdayız

Uyuşturucu kullanma suçuyla ilgili olarak hukuki danışmanlık veya savunma ihtiyacınız varsa, LegaPro Hukuk Bürosu olarak deneyimli ceza avukatlarımızla yanınızdayız. Tedaviye yönelik haklarınızın korunması ve en iyi savunma stratejisinin oluşturulması için size yardımcı olabiliriz.

Uyuşturucu Kullanma Suçu: Kişisel Kullanım Amacıyla Uyuşturucu Madde Edinme, Bulundurma veya Tüketme

Uyuşturucu kullanma suçu, kişinin kendi kullanımı için uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi satın alması, kabul etmesi veya bulundurması eylemlerini kapsayan bir suçtur. Bu suç, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 191. maddesinde düzenlenmiştir.

Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Nedir?

Uyuşturucu ve uyarıcı maddeler, kullanıldıklarında kişide fiziksel ve psikolojik bağımlılık yaratan, merkezi sinir sistemini etkileyen ve geçici bir haz duygusu veren doğal veya sentetik kökenli maddelerdir. Esrar, eroin, kokain, bonzai, morfin, crack gibi maddeler, en yaygın uyuşturucu ve uyarıcı maddeler arasında yer alır.

Uyuşturucu Kullanma Suçunun Cezası

TCK madde 191’e göre, uyuşturucu kullanma suçunu işleyen kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Suçun Unsurları

Uyuşturucu kullanma suçunun oluşabilmesi için şu unsurların gerçekleşmesi gerekir:

  • Kişisel Kullanım Amacı: Failin uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi ticari amaçla değil, sadece kendi kullanımı için edinmiş, bulundurmuş veya kullanmış olması gerekir.
  • Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde: Suçun konusu olan maddenin, TCK’da tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı maddelerden biri olması gerekir.
  • Satın Alma, Kabul Etme veya Bulundurma: Failin uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi satın almış, kabul etmiş veya bulundurmuş olması gerekir.
  • Kullanma: Failin uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullanmış olması gerekir.

Uyuşturucu Kullanma Suçu Nasıl Oluşur?

Uyuşturucu kullanma suçu, kişinin uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullanmak amacıyla gerçekleştirdiği çeşitli eylemlerle oluşur. Bu eylemler, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 191. maddesinde belirtilmiştir.

Uyuşturucu Kullanma Suçunun Oluşma Şekilleri:

  1. Satın Alma: Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullanmak amacıyla satın almak suçun oluşması için yeterlidir. Bu, maddeyi para veya başka bir değer karşılığında temin etmek anlamına gelir.
  2. Kabul Etme: Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullanmak amacıyla bir başkasından almak veya herhangi bir şekilde edinmek de suçtur.
  3. Bulundurma: Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullanmak amacıyla üzerinde veya kontrolü altında bulundurmak da suç olarak kabul edilir.
  4. Kullanma: Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi fiilen tüketmek, suçun en temel unsurudur.

Cezalandırmanın Amacı ve Caydırıcılık

Uyuşturucu kullanma suçu, sadece maddeyi kullanma eylemini değil, aynı zamanda maddeye ulaşmak için yapılan hazırlık eylemlerini de kapsar. Bu yaklaşım, uyuşturucu kullanımını caydırmak ve kişileri bu tehlikeli maddelerden uzak tutmak amacını taşır.

Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanma: Suçun Tanımı ve Kanıtlanması

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, kişinin bu maddeleri çeşitli yollarla vücuduna alarak etkisinde kalması anlamına gelir. Bu suç, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 191. maddesinde düzenlenmiştir ve 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Suçun Oluşumu:

Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma suçu, failin bu maddeleri enjekte etme, burundan çekme, ağız yoluyla alma veya başka yöntemlerle vücuduna almasıyla oluşur. Failin maddeyi birden fazla kez kullanması, tek bir suç olarak değerlendirilir ve ceza miktarını etkilemez.

Suçun Kanıtlanması:

Uyuşturucu kullanma suçunun kanıtlanması için iki temel yol vardır:

  1. Madde Ele Geçirilmesi: Failin kullandığı uyuşturucu maddenin ele geçirilmesi, suçun en güçlü kanıtıdır.
  2. Biyolojik Örneklerin Analizi: Failin idrar, kan veya saç örnekleri üzerinde yapılan incelemelerde uyuşturucu maddeye rastlanması, suçun kanıtlanması için yeterli olabilir.

Yargıtay Kararı: Kanıt Yetersizliği Durumunda Beraat

Yargıtay’ın bir kararında, sanıkların uyuşturucu madde kullandıklarını itiraf etmelerine rağmen, kullanılan maddenin ele geçirilememesi ve biyolojik örneklerde uyuşturucu maddeye rastlanmaması nedeniyle beraat kararı verilmiştir. Bu karar, uyuşturucu kullanma suçunun kanıtlanmasında somut delillerin önemini göstermektedir.

Uyuşturucu Kullanmak İçin Satın Almak, Kabul Etmek veya Bulundurmak: Suçun Unsurları ve Yargıtay Kararları

Uyuşturucu kullanma suçu, yalnızca maddeyi tüketmekle sınırlı değildir. Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullanmak amacıyla satın almak, kabul etmek veya bulundurmak da Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 191 kapsamında suç olarak kabul edilir.

1. Satın Alma:

Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullanmak amacıyla bedel karşılığında elde etmektir. Bedel, para veya başka bir ekonomik değer olabilir. Bu eylem, doğrudan veya bir aracı aracılığıyla gerçekleştirilebilir ve yüz yüze veya internet üzerinden yapılması fark etmeksizin suçtur.

2. Kabul Etme:

Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullanmak amacıyla bedelsiz olarak bir başkasından almak veya devralmaktır. Maddenin fiilen failin hakimiyetine girmesi gerekir. Yargıtay, maddenin miktarı ve failin beyanları doğrultusunda eylemin “kullanmak için kabul etme” suçunu oluşturabileceğini belirtmiştir.

3. Bulundurma:

Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kullanmak amacıyla kendi veya başkasının kontrolünde tutmaktır. Maddenin failin yanında olması gerekmez, evinde, arabasında veya başka bir yerde bulundurması da suçtur. Yargıtay, sanığın evinde bulunan esrarın miktarı ve diğer delillerin yokluğunda, eylemin “kullanmak için bulundurma” suçunu oluşturduğuna karar vermiştir.

Önemli Noktalar:

  • Bu eylemlerden herhangi biri, uyuşturucu kullanma suçunun oluşması için yeterlidir.
  • Suçun oluşması için maddenin fiilen kullanılmış olması gerekmez.
  • Kişisel kullanım amacı dışında (örneğin, satmak veya başkasına vermek için) uyuşturucu madde bulundurmak, TCK madde 188 kapsamında “uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti” suçunu oluşturur.

Uyuşturucu Kullanma Suçu Cezası: 2-5 Yıl Hapis, Ancak Hakim Takdiri Önemli

Uyuşturucu kullanma suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 191. maddesinde düzenlenen ve 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılan bir suçtur. Ancak, bu suçta verilecek cezanın miktarı, hakimin takdir yetkisine bağlı olarak değişebilir.

Cezanın Belirlenmesinde Hakim Takdiri

Uyuşturucu kullanma suçunda, hakim, olayın özelliklerini, failin suçtan sonraki davranışlarını ve fiilin ağırlığını değerlendirerek ceza miktarına karar verir. Bu nedenle, her dava kendi özelinde değerlendirilir ve verilecek ceza, 2 yıl ile 5 yıl arasında değişebilir.

Cezayı Etkileyen Faktörler:

  • Uyuşturucu Madde Miktarı: Kullanılan uyuşturucu maddenin miktarı, cezanın belirlenmesinde önemli bir faktördür. Daha fazla miktarda uyuşturucu kullanımı, daha ağır bir ceza ile sonuçlanabilir.
  • Uyuşturucu Madde Türü: Kullanılan uyuşturucu maddenin türü de ceza miktarını etkiler. Bazı uyuşturucu maddeler, diğerlerine göre daha bağımlılık yapıcı ve zararlı olduğu için daha ağır cezalarla yaptırılabilir.
  • Failin Yaşı ve Geçmişi: Failin yaşı, daha önce uyuşturucu kullanma suçundan mahkum olup olmadığı gibi faktörler de cezanın belirlenmesinde dikkate alınır.
  • Suçun İşlendiği Yer: Uyuşturucu maddenin umuma açık yerlerde veya çocukların bulunduğu yerlerde kullanılması, cezanın artırılmasına neden olabilir.
  • Failin Pişmanlığı ve Tedaviye Yönelik Adımlar: Failin suçunu kabul etmesi, pişmanlık duyması ve tedaviye başlaması gibi durumlar, cezanın hafifletilmesinde etkili olabilir.

Uyuşturucu Kullanma Suçunda Cezayı Artıran Nitelikli Hal: Toplu Bulunulan Yerlere Yakınlık

Uyuşturucu kullanma suçu, toplumun hassas kesimlerini korumak amacıyla bazı durumlarda daha ağır cezalarla yaptırılır. Özellikle çocukların, gençlerin ve toplumun genelinin yoğun olarak bulunduğu yerlere yakın mesafede işlenen bu suçlar, yarı oranında artırılmış cezalarla karşı karşıya kalır.

Suçun İşlendiği Yer ve Ceza Artırımı

Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 191/10’a göre, uyuşturucu kullanma suçu aşağıdaki yerlerin çevresinde veya içinde işlenirse, verilecek ceza yarı oranında artırılır:

  • Okullar: Kreş, ilkokul, ortaokul, lise, üniversite gibi eğitim kurumları
  • Yurtlar: Öğrenci yurtları, çocuk yurtları, huzurevleri gibi toplu yaşam alanları
  • Hastaneler: Hastaneler, sağlık ocakları, rehabilitasyon merkezleri gibi sağlık kurumları
  • Kışlalar: Askeri birlikler ve tesisler
  • İbadethaneler: Camiler, kiliseler, sinagoglar gibi dini yapılar
  • Diğer Toplu Bulunulan Yerler: Tedavi, eğitim, askeri ve sosyal amaçlarla insanların toplu halde bulunduğu bina ve tesisler

200 Metre Sınırı ve Keşif

Bu yerlerin çevresinde, çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engellerle belirlenmiş sınırlara 200 metreden daha yakın mesafede uyuşturucu kullanılması da ceza artırımına neden olur. Bu mesafenin tespiti, kolluk kuvvetleri tarafından hazırlanan kroki ile veya gerektiğinde mahkeme tarafından keşif yapılarak belirlenir.

Yargıtay Kararı: Okul Bahçesinde Uyuşturucu Kullanımı

Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin bir kararında, okul bahçesinde uyuşturucu madde kullanan sanık hakkında ceza artırımı uygulanmaması nedeniyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Bu karar, suçun işlendiği yerin ceza miktarını belirlemede ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Uyuşturucu Kullanma Suçunda Etkin Pişmanlık: Kurtuluş Yolu Olabilir

Uyuşturucu kullanma suçu, ciddi sonuçları olan bir suç olmasına rağmen, Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 192, etkin pişmanlık gösteren kişilere ceza indirimi veya cezasızlık imkanı sunar. Etkin pişmanlık, failin suçun sonuçlarını hafifletmek veya ortadan kaldırmak için kendi iradesiyle çaba göstermesi anlamına gelir.

Uyuşturucu Kullanma Suçunda Etkin Pişmanlık Hallerinin Cezaya Etkisi

TCK madde 192’de uyuşturucu kullanma suçunda etkin pişmanlık için üç farklı durum öngörülmüştür:

  • 2. Fıkra: Fail, resmi makamlarca suçun öğrenilmesinden önce başvurarak suç hakkında bilgi verirse ve bu bilgiler sayesinde uyuşturucu maddelerin ele geçirilmesi veya suç ortaklarının yakalanması kolaylaşırsa, cezadan tamamen kurtulur.
  • 3. Fıkra: Fail, suçun resmi makamlarca öğrenilmesinden sonra ancak hakkında hüküm verilmeden önce, suçun ortaya çıkması ve suç ortaklarının yakalanması için yardımda bulunursa, cezası dörtte birden yarısına kadar indirilir.
  • 4. Fıkra: Uyuşturucu madde kullanan kişi, hakkında soruşturma başlamadan önce resmi makamlara başvurarak tedavi edilmeyi talep ederse, hakkında ceza verilmez.

Etkin Pişmanlık İçin Gerekli Şartlar

Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilmek için bazı şartlar aranır:

  • Gönüllülük: Fail, kendi isteğiyle pişmanlık duymalı ve yetkili makamlara başvurmalıdır.
  • Zamanlama: Etkin pişmanlığın, suçun resmi makamlarca öğrenilmesinden önce veya hakkında hüküm verilmeden önce gerçekleşmesi gerekir.
  • Yardımın Etkinliği: Failin verdiği bilgiler, suçun aydınlatılmasına veya suç ortaklarının yakalanmasına yardımcı olmalıdır.

Yargıtay Kararları: Etkin Pişmanlığın Uygulanması

Yargıtay kararları, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasında yol göstericidir. Örneğin, bir kararda, sanığın uyuşturucu maddeyi kimden aldığını doğru ve eksiksiz bir şekilde bildirmesi sayesinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmasına karar verilmiştir.

Uyuşturucu Kullanma Suçunda Teşebbüs, İştirak ve İçtima: Suçun Farklı Yönleri

Uyuşturucu kullanma suçu, sadece maddeyi tüketmekle sınırlı kalmayıp, teşebbüs, iştirak ve içtima gibi farklı boyutlarda da ortaya çıkabilir. Bu kavramlar, suçun farklı aşamalarında ve farklı kişilerin katılımıyla işlenmesi durumlarını ifade eder.

Teşebbüs:

Teşebbüs, suçun tamamlanmasına yönelik eylemlere başlanmasına rağmen, failin iradesi dışında gelişen nedenlerle suçun tamamlanamaması halidir. Uyuşturucu kullanma suçunda teşebbüs, özellikle satın alma ve kabul etme eylemlerinde ortaya çıkabilir. Örneğin, uyuşturucu madde satın almak için anlaşma yapmak ancak maddeyi teslim alamamak teşebbüse örnektir. Bu durumda, faile verilecek cezada indirim uygulanabilir.

İştirak:

İştirak, birden fazla kişinin aynı suçu işlemek için ortak iradeyle hareket etmesidir. Uyuşturucu kullanma suçunda iştirak, suçun azmettirilmesi, yardım edilmesi, madde temin edilmesi veya suçun işlenmesinden sonra failin saklanmasına yardımcı olunması gibi eylemleri kapsar. İştirak halinde, her bir fail ayrı ayrı cezalandırılır.

İçtima:

İçtima, failin tek bir eylemle birden fazla suçu işlemesidir. Uyuşturucu kullanma suçunda içtima, örneğin aynı anda hem uyuşturucu madde kullanmak hem de satmak gibi durumları ifade eder. Bu durumda, fail en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılır.

Yargıtay Kararları:

Yargıtay kararları, bu kavramların uyuşturucu kullanma suçuna nasıl uygulandığını göstermektedir. Örneğin, bir kararında, sanığın uyuşturucu maddeyi kullanmak amacıyla kabul ettiğini beyan etmesi ve maddenin miktarının bu savunmayı desteklemesi nedeniyle, eylemin uyuşturucu kullanma suçu olarak değerlendirilmesi gerektiğine hükmedilmiştir.

Uyuşturucu Kullanma Suçunun Soruşturma Aşaması: Adımlar ve Haklarınız

Uyuşturucu kullanma suçu, savcılığın resen soruşturma başlatabileceği bir suçtur. Şikayet veya ihbar üzerine başlatılan soruşturma süreci, kamu davası açılıp açılmayacağına karar vermek amacıyla çeşitli aşamalardan oluşur.

1. Şikayet/İhbar:

Uyuşturucu kullanma suçu, herhangi bir kişi tarafından kolluk kuvvetlerine veya savcılığa sözlü ya da yazılı olarak ihbar edilebilir. Şikayete bağlı olmayan bu suçta, ihbarın geri çekilmesi soruşturmayı etkilemez.

2. Gözaltı:

Suç şüphesiyle ilgili somut deliller varsa, savcılık kararıyla şüpheli 24 saat süreyle gözaltına alınabilir. Bu süre, yakalanan kişinin en yakın sulh ceza hakimliğine sevk edilmesi için gerekli yol süresiyle birlikte 12 saat daha uzatılabilir. Gözaltı kararına, şüpheli veya yakınları tarafından sulh ceza hakimliğine itiraz edilebilir.

3. Delillerin Toplanması:

Soruşturma sürecinde, suçun işlenip işlenmediğini ispatlamak için deliller toplanır. Bu deliller, sanık beyanları, tanık ifadeleri, olay yeri inceleme raporları, kamera kayıtları gibi çeşitli unsurları içerebilir. Delillerin hukuka uygun yöntemlerle toplanması esastır.

4. İfade ve Sorgu:

Şüpheli, suçla ilgili olarak savcılık veya kolluk tarafından ifadeye çağrılabilir. İfade verme sırasında şüphelinin susma hakkı, avukatla görüşme hakkı ve yakınlarına haber verme hakkı gibi temel hakları vardır. İfade veya sorgu sırasında hukuka aykırı yöntemlerin kullanılması halinde, alınan ifadeler geçersiz sayılır.

5. Uzlaşma:

Uyuşturucu kullanma suçu, uzlaşma kapsamında değildir. Dolayısıyla, fail ve mağdur arasında uzlaşma sağlansa bile ceza davası açılır.

6. Adli Kontrol ve Tutukluluk:

Savcılık, soruşturma sürecinde şüphelinin kaçma, delilleri karartma veya suç işlemeye devam etme riskini değerlendirerek adli kontrol veya tutukluluk tedbirlerine başvurabilir. Bu tedbirler, hakim kararıyla uygulanır ve belirli sürelerle sınırlıdır.

Uyuşturucu Kullanma Suçunda Tutukluluk: Özgürlüğün Kısıtlanması ve İtiraz Hakkı

Tutukluluk, suçluluğu henüz kesinleşmemiş bir şüpheli veya sanığın, hakim kararıyla özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanmasıdır. Uyuşturucu kullanma suçu da dahil olmak üzere, bazı suçlarda tutukluluk kararı verilebilir.

Tutukluluk Kararı Verilebilmesi İçin Gerekli Şartlar

Uyuşturucu kullanma suçunda tutukluluk kararı verilebilmesi için şu şartların oluşması gerekir:

  1. Suçun Cezası: Suçun kanunda öngörülen cezasının üst sınırının en az 2 yıl olması gerekmektedir. Uyuşturucu kullanma suçunun cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olduğundan, bu şart sağlanmış olur.
  2. Adli Kontrolün Yetersizliği: Adli kontrol tedbiriyle şüpheli veya sanığın kaçma, delilleri karartma veya suçu tekrarlama risklerinin önlenemeyeceğine dair kuvvetli şüphe bulunmalıdır.

Tutukluluk Süresi ve Uzatılması

Uyuşturucu kullanma suçunda tutukluluk süresi, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında toplam 1 yıldır. Ancak, zorunlu hallerde bu süre 6 ay daha uzatılabilir. Soruşturma aşamasında tutukluluk süresi en fazla 6 aydır.

Tutukluluk Kararına İtiraz Hakkı

Tutukluluk kararı, kişinin özgürlüğünü kısıtlayan bir tedbir olduğu için, bu karara karşı itiraz edilebilir. İtiraz, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde sulh ceza hakimliğine yapılmalıdır. Şüpheli veya sanığın kendisi, avukatı, eşi, anne, baba, çocuk, kardeş, büyükanne veya büyükbabası itirazda bulunabilir.

Çocuklar İçin Özel Hükümler

12 yaşını doldurmamış çocuklar hakkında hiçbir koşulda tutuklama kararı verilemez. 12 ila 15 yaş arasındaki çocuklar için ise suçun cezasının üst sınırına göre değerlendirme yapılır. Uyuşturucu kullanma suçunun cezası 5 yılı geçmediği için 15 yaşından küçükler bu suçtan tutuklanamaz.

Uyuşturucu Kullanma Suçunda Soruşturma Sonucu Verilebilecek Kararlar

Uyuşturucu kullanma suçu ile ilgili soruşturma sürecinin sonunda, savcılık tarafından farklı kararlar verilebilir. Bu kararlar, olayın özelliklerine, delillere ve yasal düzenlemelere göre belirlenir.

1. Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK):

İhbar veya şikayet konusu olayın suç unsurlarını taşımadığı veya yeterince somut olmadığı durumlarda verilir. Bu karara karşı 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine itiraz edilebilir.

2. Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK):

Dava şartlarının oluşmaması (örneğin, zamanaşımı, af) veya yeterli delil bulunmaması durumunda verilir. Uyuşturucu kullanma suçunda, şüpheli erteleme süresi içinde yükümlülüklere uyarsa ve yeniden uyuşturucu kullanmazsa KYOK verilir. Bu karara karşı 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine itiraz edilebilir.

3. Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi:

Uyuşturucu kullanma suçunda, savcılık bu kararı vermekle yükümlüdür. Kovuşturma 5 yıl ertelenir ve şüpheli denetimli serbestlik ve tedaviye tabi tutulur. Şüpheli yükümlülüklere uymazsa dava açılabilir. Bu karara karşı 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine itiraz edilebilir.

4. İddianamenin Düzenlenmesi:

Savcılık, yeterli delil olduğuna kanaat getirirse iddianame düzenler ve şüpheli hakkında kamu davası açılır. Ancak, uyuşturucu kullanma suçunda iddianame düzenlenmeden önce 5 yıl süreyle kamu davasının açılması ertelenir.

Uyuşturucu Kullanma Suçunun Savunması: Haklarınızı Korumanın Yolları

Uyuşturucu kullanma suçundan yargılanıyorsanız, savunma hakkınızı etkin bir şekilde kullanarak masumiyetinizi ispatlama veya cezanızın hafifletilmesini sağlama şansınız vardır. Savunma, yazılı veya sözlü olarak yapılabilir ve suçla ilgili tüm delilleri ve hukuki argümanları içermelidir.

Uyuşturucu Kullanma Suçunda Savunma Örnekleri:

  • Eylemin Suç Kapsamında Olmadığı İddiası: Uyuşturucu maddenin kişisel kullanım miktarını aşmadığını veya tıbbi amaçlı kullanıldığını kanıtlayarak suçun unsurlarının oluşmadığını iddia edebilirsiniz.
  • Delil Yetersizliği İddiası: Uyuşturucu maddenin ele geçirilemediğini, kan veya idrar testlerinde uyuşturucu maddeye rastlanmadığını veya delillerin hukuka aykırı yollarla elde edildiğini öne sürerek beraat talep edebilirsiniz.
  • Maddeye Ulaşmanın Tesadüfi Olduğu İddiası: Uyuşturucu maddenin size ait olmadığını veya maddeye bilginiz dışında sahip olduğunuzu kanıtlayarak suçtan beraat etmeyi deneyebilirsiniz.
  • Lehe Delillerin Toplanması Talebi: Suçsuzluğunuzu kanıtlayacak delillerin toplanmasını talep edebilirsiniz. Örneğin, tanık beyanları, güvenlik kamerası kayıtları veya tıbbi raporlar gibi deliller sunabilirsiniz.
  • Masumiyet Karinesi İhlali İddiası: Yargılama sürecinde masumiyet karinesinin ihlal edildiğini iddia ederek adil yargılanma hakkınızı savunabilirsiniz.
  • Etkin Pişmanlık Talep Etme: Suçun işlenmesinden sonra pişmanlık duyduğunuzu ve uyuşturucu maddeyi bıraktığınızı kanıtlayarak ceza indirimi veya cezasızlık talep edebilirsiniz.
  • Teşebbüs İddiası: Suçu tamamlamadan önce vazgeçtiğinizi veya suçun tamamlanmasını engelleyen durumların olduğunu kanıtlayarak cezanızın hafifletilmesini isteyebilirsiniz.

Uzman Hukuki Destek Alın

Uyuşturucu kullanma suçundan yargılanırken etkili bir savunma yapabilmek için mutlaka bir ceza avukatından hukuki destek almalısınız. Avukatınız, savunma stratejinizi belirlemenize, delilleri toplamanıza ve mahkemede haklarınızı korumanıza yardımcı olacaktır.

LegaPro Hukuk Bürosu Olarak Yanınızdayız

Uyuşturucu kullanma suçu ile ilgili hukuki danışmanlık veya savunma ihtiyacınız varsa, LegaPro Hukuk Bürosu olarak deneyimli ceza avukatlarımızla yanınızdayız. Soruşturma, kovuşturma ve yargılama süreçlerinin her aşamasında müvekkillerimizin haklarını korumak için çalışıyoruz.

Uyuşturucu Kullanma Suçunda Ceza Yargılaması Aşaması: Süreç ve Mahkeme Kararları

Uyuşturucu kullanma suçunda, kamu davasının açılması ertelenen ve tedavi yükümlülüğü verilen şüpheli, bu yükümlülüklere uymadığı takdirde ceza yargılaması süreci başlar. Bu süreç, genel ceza yargılaması usullerine göre işler.

Dava Açılması ve Duruşma Süreci

Savcılık, şüphelinin tedavi yükümlülüklerine uymadığına kanaat getirirse iddianame düzenler ve asliye ceza mahkemesinde dava açar. Duruşma günü belirlenir ve taraflara tebligat yapılır. Duruşmada, iddianame okunur, sanığın savunması alınır, tanıklar dinlenir, deliller değerlendirilir ve son olarak mahkeme kararını verir.

Mahkemenin Verebileceği Kararlar

Uyuşturucu kullanma suçunda mahkeme, aşağıdaki kararları verebilir:

  1. Beraat: Sanığın suçsuz olduğuna dair yeterli delil varsa beraat kararı verilir.
  2. Mahkumiyet: Sanığın suçu işlediği kanıtlanırsa, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılır.
  3. Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB): Sanık suçlu bulunsa bile, mahkeme bazı durumlarda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verebilir. Bu durumda sanık, denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulur ve tedaviye devam eder.
  4. Ceza Erteleme: Mahkeme, sanığın gelecekte suç işlemeyeceğine dair inancını belirterek cezanın ertelenmesine karar verebilir. Bu durumda, sanığın belirli bir süre içinde suç işlememesi halinde ceza ortadan kalkar.

Uyuşturucu Kullanma Suçunda Zamanaşımı: Dava ve Ceza Zamanaşımı Süreleri

Uyuşturucu kullanma suçu da diğer suçlar gibi zamanaşımı sürelerine tabidir. Bu süreler, suçun işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar ve belirli süreler içinde yasal işlem yapılmadığı takdirde dava açma veya cezanın infaz edilmesi hakkı ortadan kalkar.

Dava Zamanaşımı:

Uyuşturucu kullanma suçunda dava zamanaşımı süresi, suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıldır. Bu süre içerisinde savcılık tarafından iddianame düzenlenip dava açılmazsa, artık fail hakkında yargılama yapılamaz. Eğer dava açılmış ancak 8 yıllık süre dolmuşsa, mahkeme davanın düşmesine karar verir.

Ceza Zamanaşımı:

Uyuşturucu kullanma suçunda ceza zamanaşımı süresi, mahkumiyet kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıldır. Bu süre içinde ceza infaz edilmezse, artık fail hakkında cezanın infazı yapılamaz.

Zamanaşımı Sürelerinin Hesaplanması:

Zamanaşımı süreleri, suçun işlendiği veya mahkumiyet kararının kesinleştiği tarihten itibaren hesaplanır. Süreler, gün, ay ve yıl olarak hesaplanır. Örneğin, suç 1 Ocak 2024 tarihinde işlenmişse, dava zamanaşımı süresi 1 Ocak 2032 tarihinde dolar.

Zamanaşımının Kesilmesi ve Durması:

Zamanaşımı süreleri, bazı durumlarda kesilebilir veya durabilir. Örneğin, soruşturma başlatılması, yakalama emri çıkarılması veya yurt dışına kaçma gibi durumlar zamanaşımını keser. Askerlik, tutukluluk veya hastalık gibi durumlar ise zamanaşımını durdurabilir.

Uyuşturucu Kullanma Suçunda İstinaf ve Yargıtay Süreci: Kararlara Karşı Hukuki Çareler

Uyuşturucu kullanma suçundan verilen mahkeme kararlarına karşı hukuki yollara başvurarak hakkınızı arayabilirsiniz. Bu süreçte istinaf ve temyiz yolları, kararın yeniden incelenmesi ve olası hataların düzeltilmesi için önemli bir fırsat sunar.

İstinaf Yolu: Bölge Adliye Mahkemesi’ne Başvuru

İlk derece mahkemesinin (Asliye Ceza Mahkemesi) verdiği kararı hatalı veya eksik buluyorsanız, kararın açıklanmasından itibaren 7 gün içinde Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf başvurusunda bulunabilirsiniz. İstinaf başvurusu, mahkemeye yazılı dilekçe verilerek veya mahkeme zabıt katibine sözlü beyan ile yapılabilir.

Temyiz Yolu: Yargıtay’a Başvuru

İstinaf mahkemesinin verdiği kararı da hatalı bulmanız durumunda, Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunabilirsiniz. Ancak, uyuşturucu kullanma suçunda temyiz başvurusu bazı sınırlamalara tabidir:

  • İstinaf Mahkemesinin Esastan Ret Kararları: İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını esastan onaylamışsa (yani, suçun sabit olduğunu ve verilen cezanın doğru olduğunu kabul etmişse), bu karara karşı temyiz başvurusunda bulunamazsınız.
  • Hapis Cezasını Artırmayan İstinaf Kararları: İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını bozmuş olsa bile, verdiği yeni kararda hapis cezasını artırmamışsa, bu karara karşı temyiz başvurusunda bulunamazsınız.
  • CMK Madde 286/2’de Belirtilen Diğer Haller: Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 286/2. maddesinde sayılan diğer hallerde de temyiz başvurusu yapılamaz.

Temyiz başvurusu yapabileceğiniz durumlarda, istinaf mahkemesi kararının açıklanmasından itibaren 15 gün içinde İstinaf Mahkemesi Ceza Dairesine hitaben yazılmış bir dilekçe sunmanız veya zabıt katibine sözlü beyan ile başvuruda bulunmanız gerekmektedir.

Uyuşturucu Kullanma Suçunda Denetimli Serbestlikte Tekrar Madde Kullanımı: Cezai Sürecin Yeniden Başlaması

Uyuşturucu kullanma suçunda, mahkeme kişinin tedavi olması ve topluma kazandırılması amacıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) ve denetimli serbestlik tedbirine karar verebilir. Ancak, denetimli serbestlik süresince kişinin tekrar uyuşturucu madde kullanması durumunda, hukuki süreç yeniden başlar ve kişi ceza alma riskiyle karşı karşıya kalır.

Tekrar Madde Kullanımı Halinde Ne Olur?

Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 191/5’e göre, denetimli serbestlik süresince uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi hakkında tekrar soruşturma veya kovuşturma yapılmaz. Ancak, bu durum kişinin ceza almayacağı anlamına gelmez.

TCK madde 191/4 hükmü gereğince, denetimli serbestlik süresince uyuşturucu madde kullanmak, kişinin kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararını ihlal etmesi anlamına gelir. Bu durumda, ertelenen kamu davası açılır ve kişi yargılanarak ceza alabilir.

Ceza İndirimi Uygulanmaz

Denetimli serbestlik süresince tekrar uyuşturucu madde kullanan kişi hakkında TCK madde 191/6 hükmü uyarınca kamu davasının ertelenmesi kararı verilemez. Yani, kişi ceza almaktan kurtulamaz ve hakkında hükmolunan ceza infaz edilir.

Uyuşturucu Kullanma Suçunda Denetimli Serbestlik: 5 Yıl Başarıyla Tamamlanırsa Kovuşturmaya Yer Olmaz

Uyuşturucu kullanma suçunda, mahkeme kişinin tedavi olması ve topluma yeniden kazandırılması amacıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verebilir. Bu karar ile birlikte, kişiye genellikle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır ve bu süre zarfında uyuşturucu madde kullanımından uzak durması beklenir.

5 Yıl Süreyle Uyuşturucu Kullanılmaması Durumunda:

Eğer kişi, denetimli serbestlik süresi olan 5 yıl boyunca herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaz, bulundurmaz ve bu suçlarla ilgili herhangi bir eyleme karışmazsa, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 191/7. maddesi gereğince hakkında kovuşturma açılmaz.

Kovuşturmaya Yer Olmaması Ne Anlama Gelir?

Kovuşturmaya yer olmaması, kişinin denetimli serbestlik süresini başarıyla tamamlaması durumunda, hakkında açılmış olan kamu davasının düşmesi ve kişinin ceza almaktan kurtulması anlamına gelir. Bu durum, kişinin adli sicil kaydına da işlenmez.

Denetimli Serbestlik Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Denetimli serbestlik süresince kişinin, mahkeme tarafından belirlenen yükümlülüklere uyması ve düzenli olarak tedaviye devam etmesi önemlidir. Bu yükümlülüklere uymayan veya tekrar uyuşturucu madde kullanan kişiler hakkında kamu davası açılabilir ve ceza alabilirler.

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir