Sosyal Medya Paylaşımları Nedeniyle Disiplin Cezası
Sosyal Medya Paylaşımları ve Disiplin Cezaları: Memurun Paylaşım Özgürlüğünün Sınırları
Sosyal medya, günümüzde en önemli iletişim ve ifade araçlarından biri haline gelmiştir. Düşüncelerimizi, fikirlerimizi ve duygularımızı geniş kitlelerle paylaşabildiğimiz bu platformlar, aynı zamanda sorumluluk da gerektirmektedir. Özellikle kamu görevlileri (memurlar) açısından, sosyal medya paylaşımları, disiplin hukuku kapsamında değerlendirilebilmekte ve disiplin cezalarına yol açabilmektedir.
Bu rehberde, sosyal medya paylaşımları nedeniyle verilen disiplin cezalarını tüm yönleriyle inceleyeceğiz. Hangi paylaşımlar disiplin suçu teşkil eder?, Hangi kanun maddeleri uygulanır?, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararları bu konuda ne diyor?, Ölçülülük ilkesi nasıl uygulanmalı?, Disiplin cezasına nasıl itiraz edilir? ve Avukatın rolü nedir? gibi soruların cevaplarını detaylı bir şekilde bulacaksınız.
Sosyal Medya Paylaşımları Nedeniyle Disiplin Cezası Verilebilir Mi? İfade Özgürlüğünün Sınırları
Evet, sosyal medya paylaşımları nedeniyle memurlara disiplin cezası verilebilir. Ancak, bu yetkinin sınırsız olmadığını ve ifade özgürlüğü ile dengelenmesi gerektiğini unutmamak gerekir.
Yasal Dayanaklar:
- Anayasa: Anayasa’nın 25. maddesi düşünce ve kanaat hürriyetini, 26. maddesi ise düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetini güvence altına almıştır. Ancak, bu haklar sınırsız değildir ve belirli şartlar altında sınırlandırılabilir.
- 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu (DMK): DMK’nın 125. maddesi, disiplin cezalarını düzenlerken, “Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak” fiilini uyarma cezası gerektiren fiiller arasında saymıştır. Bu hüküm, sosyal medya paylaşımları için de dayanak olarak kullanılmaktadır.
- 7068 Sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun: Bu kanun, emniyet, jandarma ve sahil güvenlik personeli için disiplin cezalarını düzenlemektedir. 8/6-ü maddesi, “Mesleğin onur ve saygınlığını zedeleyici veya amir ya da üstlerinin eylem ve işlemlerini olumsuz yönde eleştirici nitelikte tek başına veya topluca bildiri dağıtmak ya da basın, haber ajansları, radyo ve televizyon kurumları ve diğer iletişim kanalları vasıtasıyla kamuoyuna yönelik bilgi, yazı ve demeç vermek” fiilini meslekten çıkarma cezası gerektiren fiiller arasında saymıştır.
- Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik: Bu yönetmelik, kamu görevlilerinin etik davranış ilkelerini belirler ve sosyal medya kullanımına ilişkin kurallar içerir.
- Kamu Görevlileri Etik Kurulu 20.09.2021 Tarih ve 2021/81 Sayılı İlke Kararı: Bu kararda kamu görevlilerinin sosyal medya kullanımında dikkat etmesi gereken hususlar belirtilmiştir.
Anayasa Mahkemesi Kararları:
Anayasa Mahkemesi, birçok kararında, ifade özgürlüğünün demokratik toplumlar için önemini vurgulamış ve memurların da bu haktan yararlandığını belirtmiştir. Ancak, memurların, görevlerinin gerektirdiği özen ve sadakat yükümlülüğüne uygun davranmaları gerektiğini de ifade etmiştir.
Sonuç olarak, sosyal medya paylaşımları nedeniyle disiplin cezası verilmesi mümkündür. Ancak, bu cezanın hukuka uygun olabilmesi için, paylaşımın içeriği, paylaşımın yapıldığı bağlam, memurun görevi ve sorumlulukları gibi unsurlar dikkate alınarak, ifade özgürlüğü ile kamu hizmetinin gerekleri arasında adil bir denge kurulmalıdır.
Sosyal Medya Paylaşımları Nedeniyle Disiplin Cezası Verme Kriterleri: Ne Zaman Ceza Verilir?
Sosyal medya paylaşımları nedeniyle disiplin cezası verilebilmesi için, paylaşımın içeriğinin ve niteliğinin belirli kriterleri karşılaması gerekir. Bu kriterler, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararları ile şekillenmiştir.
Dikkate Alınması Gereken Kriterler:
- Kamu Görevinin İtibarı ve Güven Duygusunun Zedelenmesi: Paylaşımın, kamu görevlisinin itibarını ve güvenilirliğini zedeleyici nitelikte olması gerekir. Bu değerlendirme yapılırken, paylaşımın içeriği, bağlamı, kamu görevlisinin konumu ve görevi dikkate alınır.
- Hizmet Dışı Olmasına Rağmen Hizmet Gereklerine Aykırılık: Paylaşımın, mesai saatleri dışında ve görevle doğrudan ilgili olmasa bile, hizmet gereklerine aykırı olması ve memuriyet sıfatıyla bağdaşmaması gerekir.
- Kamu Hizmetinin Etkinliğini ve Tarafsızlığını Etkileme: Paylaşımın, kamu hizmetinin etkin, verimli ve tarafsız bir şekilde yürütülmesini olumsuz etkileyecek nitelikte olması gerekir.
- Kamu Görevi Sıfat ve Olanaklarının Kullanılması: Paylaşımın, kamu görevinin sağladığı yetki, unvan veya imkanlar kullanılarak yapılmış olması, disiplin cezası verilmesi açısından önemli bir faktördür.
- İfade Özgürlüğü Kapsamı: Paylaşımın, ifade özgürlüğü kapsamında korunup korunmadığı değerlendirilmelidir. Eleştiri hakkı, sert ve incitici olsa bile, ifade özgürlüğü kapsamında korunur. Ancak, hakaret, tehdit, iftira veya nefret söylemi içeren paylaşımlar, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmez.
- Ölçülülük İlkesi: Verilecek disiplin cezasının, paylaşımın içeriği ve etkisi ile orantılı olması gerekir. En hafif disiplin cezasından (uyarma) en ağır disiplin cezasına (meslekten çıkarma) kadar geniş bir yelpazede ceza verme yetkisi bulunan idarenin, ölçülülük ilkesine uygun hareket etmesi zorunludur.
- Kamu Yararı ve Hizmet Gerekleri: Disiplin cezası verilirken kamu yararı gözetilmeli, disiplin cezasının kamu hizmetinin gereği gibi yürütülmesi amacına uygun olması gerekmektedir.
- Somut Değerlendirme: Belirtilen kriterler her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmeli ve buna göre karar verilmelidir.
Örnekler:
- Bir öğretmenin, sosyal medyada öğrencileri hakkında aşağılayıcı ifadeler kullanması, disiplin cezasını gerektirebilir.
- Bir polis memurunun, üniformasıyla siyasi bir partiyi destekleyen paylaşımlar yapması, disiplin cezasını gerektirebilir.
- Bir kamu görevlisinin, mesai saatleri içinde, işini aksatacak şekilde sürekli olarak sosyal medyayla ilgilenmesi, disiplin cezasını gerektirebilir.
- Bir memurun, amirini eleştiren ancak hakaret içermeyen bir paylaşım yapması, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilir ve disiplin cezasını gerektirmeyebilir.
Sonuç olarak, sosyal medya paylaşımları nedeniyle disiplin cezası verilebilmesi için, paylaşımın içeriğinin ve niteliğinin yukarıda belirtilen kriterleri karşılaması gerekir. Bu değerlendirme yapılırken, ifade özgürlüğü ile kamu hizmetinin gerekleri arasında adil bir denge kurulmalıdır.
Sosyal Medya Paylaşımları Sebebiyle Disiplin Suçunda Anayasa Mahkemesi Kararları: İfade Özgürlüğüne Vurgu
Anayasa Mahkemesi, sosyal medya paylaşımları nedeniyle verilen disiplin cezalarına ilişkin birçok önemli karar vermiştir. Bu kararlarda, ifade özgürlüğünün demokratik toplumlar için önemi vurgulanmış ve memurların da bu haktan yararlandıkları belirtilmiştir. Ancak, memurların, görevlerinin gerektirdiği özen ve sadakat yükümlülüğüne uygun davranmaları gerektiği de ifade edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi Kararlarında Öne Çıkan İlkeler:
- İfade Özgürlüğünün Kapsamı: Memurlar da dahil olmak üzere herkes, düşünce ve kanaatlerini açıklama ve yayma özgürlüğüne sahiptir. Bu özgürlük, siyasi görüşlerin, toplumsal eleştirilerin ve kamuoyu ilgisini çeken konuların ifade edilmesini de kapsar.
- Meşru Amaç ve Ölçülülük: İfade özgürlüğüne yönelik müdahaleler, meşru bir amaca dayanmalı ve ölçülü olmalıdır. Disiplin cezaları, kamu hizmetinin etkin bir şekilde yürütülmesi, kamu görevlisinin itibarının ve güvenilirliğinin korunması gibi meşru amaçlarla verilebilir. Ancak, verilen ceza, fiilin ağırlığı ile orantılı olmalıdır.
- Bağlamın Dikkate Alınması: Paylaşımın hangi bağlamda yapıldığı, kimlere yönelik olduğu, kamu görevlisinin görevi ve sorumlulukları gibi unsurlar, disiplin cezası verilip verilmeyeceği konusunda belirleyici rol oynar.
- Kamu Yararı ve Hizmet Gerekleri: Disiplin cezası verilirken, ifade özgürlüğü ile kamu yararı ve hizmet gerekleri arasında adil bir denge kurulmalıdır.
- Gerekçeli Karar: Disiplin cezası kararları, somut olay ve olgulara dayalı, açık ve anlaşılır bir şekilde gerekçelendirilmelidir. Mahkeme kararlarında da, müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluğu ve ölçülülüğü detaylı bir şekilde irdelenmelidir.
Örnek Anayasa Mahkemesi Kararları:
- Yılmaz Güneş Kararı (B. No: 2020/29046, 18.09.2024): Bu kararda, bir öğretmenin sosyal medya paylaşımları nedeniyle “Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak” fiilinden dolayı uyarma cezası ile cezalandırılması, Anayasa Mahkemesi tarafından ifade özgürlüğünün ihlali olarak değerlendirilmiştir. Mahkeme, paylaşımın içeriğini, bağlamını ve kamu görevlisinin görevini dikkate alarak, verilen cezanın ölçüsüz olduğuna hükmetmiştir.
- İsmail Tutal ve Diğerleri Kararı (B. No: 2019/7199, 25.01.2024): Bu kararda, bir sendika üyesinin, sendikanın aldığı bir kararı eleştiren sosyal medya paylaşımları nedeniyle disiplin cezası alması, Anayasa Mahkemesi tarafından ifade özgürlüğünün ve sendika hakkının ihlali olarak değerlendirilmiştir.
- Yılmaz Aksu Kararı (B. No: 2017/28375, 08.06.2023): Bu kararda ise, bir öğretmenin ders esnasında yaptığı bir konuşmanın sosyal medyada yayımlanması ve akabinde yürüttüğü kamu görevinden çıkarılması ifade özgürlüğü ihlali olarak nitelendirilmiştir.
- Kamuran Kılınç Kararı (B. No: 2018/5549, 18.10.2023): Başvurucu, facebook hesabından yaptığı bir paylaşımında dönemin başbakanına hakaret ettiği gerekçesiyle uyarma cezası almıştır. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun paylaşımının kamu görevlilerinin güven ve itibarını zedelediği veya işleyişi olumsuz etkilediği yönünde bir tespit bulunmadığını belirterek, başvurucunun ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.
- Ayfer Kılıçaslan Kararı (B. No: 2018/25090, 16.11.2022): Başvurucu, sosyal medya paylaşımları nedeniyle kınama cezası almıştır. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun paylaşımlarının kamu hizmetini aksattığına veya disiplinsizliğe yol açtığına dair bir tespit bulunmadığını, paylaşımların şiddet içerikli olmadığını ve kamu görevlilerinin güven ve itibarını zedelediği yönünde bir tespit yapılmadığını belirterek, başvurucunun ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.
- Serdal Topal Kararı (B. No: 2018/23179, 16.11.2022): Başvurucu, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlar nedeniyle uyarma cezası almıştır. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun paylaşımlarının kamu hizmetini aksattığına veya disiplinsizliğe yol açtığına dair bir tespit bulunmadığını, paylaşımların şiddet içerikli olmadığını ve kamu görevlilerinin güven ve itibarını zedelediği yönünde bir tespit yapılmadığını belirterek, başvurucunun ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.
- Julide Hansu Kararı (B. No: 2018/21380, 03.11.2022): Başvurucu, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlar nedeniyle aylıktan kesme cezası almıştır. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun paylaşımlarının kamu hizmetini aksattığına veya disiplinsizliğe yol açtığına dair bir tespit bulunmadığını, paylaşımların şiddet içerikli olmadığını ve kamu görevlilerinin güven ve itibarını zedelediği yönünde bir tespit yapılmadığını belirterek, başvurucunun ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.
- Remzi Önel Kararı (B. No: 2018/7606, 03.11.2022): Başvurucu, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlar nedeniyle uyarma cezası almıştır. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun paylaşımlarının kamu hizmetini aksattığına veya disiplinsizliğe yol açtığına dair bir tespit bulunmadığını, paylaşımların şiddet içerikli olmadığını ve kamu görevlilerinin güven ve itibarını zedelediği yönünde bir tespit yapılmadığını belirterek, başvurucunun ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.
- Sinan Akbulut Kararı (B. No: 2019/1396, 02.11.2022): Başvurucu, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlar nedeniyle uyarma cezası almıştır. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun paylaşımlarının kamu hizmetini aksattığına veya disiplinsizliğe yol açtığına dair bir tespit bulunmadığını, paylaşımların şiddet içerikli olmadığını ve kamu görevlilerinin güven ve itibarını zedelediği yönünde bir tespit yapılmadığını belirterek, başvurucunun ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.
- Lale Çalıkoğlu Kararı (B. No: 2018/36354, 18.10.2022): Başvurucu, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlar nedeniyle uyarma cezası almıştır. Anayasa Mahkemesi, başvurucunun paylaşımlarının kamu hizmetini aksattığına veya disiplinsizliğe yol açtığına dair bir tespit bulunmadığını, paylaşımların şiddet içerikli olmadığını ve kamu görevlilerinin güven ve itibarını zedelediği yönünde bir tespit yapılmadığını belirterek, başvurucunun ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.
Bu kararlar, sosyal medya paylaşımları nedeniyle disiplin cezası verilirken, ifade özgürlüğünün korunması ve ölçülülük ilkesine uyulması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Anayasa Mahkemesi kararları, memurların sosyal medya paylaşımları nedeniyle disiplin cezası almalarına ilişkin önemli bir içtihat oluşturmaktadır. Bu kararlar ışığında, idarelerin ve mahkemelerin, disiplin cezası verirken, ifade özgürlüğünü zedelememeye ve ölçülü davranmaya özen göstermeleri gerekmektedir.
Sosyal Medya Paylaşımları Nedeniyle Disiplin Cezasında Ölçülülük İlkesi: Cezanın Ağırlığı ve Paylaşımın Etkisi
Ölçülülük ilkesi, idare hukukunda, idarenin takdir yetkisini kullanırken başvurulan aracın ulaşılmak istenen amaçla orantılı olmasını ifade eder. Bu ilke, disiplin cezaları ক্ষেত্রে de geçerlidir. Yani, verilen disiplin cezası, fiilin ağırlığı ve kamu hizmetine etkisi ile orantılı olmalıdır.
Sosyal Medya Paylaşımlarında Ölçülülük İlkesinin Uygulanması:
Sosyal medya paylaşımları nedeniyle disiplin cezası verilirken, ölçülülük ilkesi şu hususlar dikkate alınarak uygulanmalıdır:
- Paylaşımın İçeriği: Paylaşımın hakaret, tehdit, iftira, nefret söylemi içerip içermediği, şiddete teşvik edip etmediği, devletin veya kurumun itibarını zedeleyip zedelemediği değerlendirilmelidir.
- Paylaşımın Bağlamı: Paylaşımın hangi ortamda, kimlere yönelik ve hangi amaçla yapıldığı dikkate alınmalıdır. Örneğin, kapalı bir grupta yapılan bir paylaşım ile herkese açık bir profilde yapılan paylaşım aynı şekilde değerlendirilmemelidir.
- Kamu Görevlisinin Konumu: Kamu görevlisinin görevi, sorumlulukları ve temsil ettiği makam, değerlendirmede önemli bir faktördür. Örneğin, üst düzey bir yöneticinin yaptığı bir paylaşımın etkisi, memurun paylaşımından daha fazla olabilir.
- Paylaşımın Etkisi: Paylaşımın kamu hizmetinin işleyişini olumsuz etkileyip etkilemediği, kurumda disiplinsizliğe yol açıp açmadığı, kamu görevlisine duyulan güveni sarsıp sarsmadığı değerlendirilmelidir.
- Alternatif Yaptırımlar: Disiplin cezası vermeden önce, daha hafif bir yaptırımın (örneğin, sözlü uyarı, danışmanlık hizmeti) yeterli olup olmayacağı değerlendirilmelidir.
Ölçülülük İlkesine Aykırı Disiplin Cezalarına Örnekler:
- Hafif bir eleştiri içeren bir paylaşım nedeniyle meslekten çıkarma cezası verilmesi.
- Kapalı bir grupta yapılan ve kamu hizmetini etkilemeyen bir paylaşım nedeniyle aylıktan kesme cezası verilmesi.
- İfade özgürlüğü kapsamında korunan bir paylaşım nedeniyle disiplin cezası verilmesi.
Ölçülülük ilkesine aykırı disiplin cezaları, yargı organları tarafından iptal edilmektedir. Anayasa Mahkemesi ve Danıştay, birçok kararında, ölçüsüz disiplin cezalarının ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine hükmetmiştir.
Sonuç olarak, sosyal medya paylaşımları nedeniyle disiplin cezası verilirken, ölçülülük ilkesine titizlikle uyulması gerekmektedir. Verilen ceza, paylaşımın içeriği, bağlamı, kamu görevlisinin konumu ve paylaşımın etkisi ile orantılı olmalıdır.
Sosyal Medya Paylaşımları Nedeniyle Disiplin Cezası İptali ve Avukatın Rolü: Hukuki Destek Alın
Sosyal medya paylaşımları nedeniyle verilen disiplin cezaları, idari yargıda iptal davasına konu edilebilir. Eğer siz de sosyal medya paylaşımınız nedeniyle disiplin cezası aldıysanız ve bu cezanın haksız veya hukuka aykırı olduğunu düşünüyorsanız, idare mahkemesinde iptal davası açabilirsiniz.
İptal Davası Açma Süresi ve Yetkili Mahkeme:
- Dava Açma Süresi: İptal davası, disiplin cezasının tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde açılmalıdır. Bu süre, hak düşürücü süredir ve kaçırılması halinde dava açma hakkı kaybedilir.
- Görevli ve Yetkili Mahkeme: İptal davası, idare mahkemesinde açılır. Yetkili mahkeme ise, kamu görevlisinin görev yaptığı yerdeki idare mahkemesidir.
İptal Davası Dilekçesinde Bulunması Gerekenler:
- Mahkemenin adı
- Davacı ve davalının (ilgili idare) bilgileri (Adı, soyadı, T.C. kimlik no, adres)
- Dava konusu (Disiplin cezasının iptali talebi)
- Tebliğ tarihi (Disiplin cezasının tebliğ edildiği tarih)
- Açıklamalar (Olayın özeti, disiplin cezası verilmesine neden olan paylaşım, iptal gerekçeleri)
- Hukuki sebepler (İlgili kanun maddeleri, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararları)
- Deliller (Sosyal medya paylaşımının ekran görüntüsü, tanık beyanları, bilirkişi raporu talebi vb.)
- Talep sonucu (Disiplin cezasının iptali ve yargılama giderlerinin davalı idareye yükletilmesi)
- İmza
İptal Davasında İleri Sürülebilecek Gerekçeler:
- İfade Özgürlüğünün İhlali: Paylaşımın, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan ifade özgürlüğü kapsamında olduğu ve disiplin cezası verilmesinin bu hakkı ihlal ettiği.
- Ölçülülük İlkesine Aykırılık: Verilen disiplin cezasının, paylaşımın içeriği ve etkisi ile orantılı olmadığı, çok ağır bir ceza olduğu.
- Usul Hataları: Disiplin soruşturması ve ceza verme sürecinde, usul kurallarına uyulmadığı (örneğin, savunma hakkının kısıtlanması, gerekçesiz karar verilmesi).
- Yetkisizlik: Disiplin cezasını veren makamın yetkisiz olduğu.
- Haklı Nedenin Bulunmaması: Paylaşımın, disiplin cezasını gerektirecek nitelikte olmadığı, kamu hizmetini aksatmadığı veya kamu görevlisinin itibarını zedelemediği.
- Zamanaşımı: Disiplin cezasının zamanaşımına uğradığı.
Avukatın Rolü:
Sosyal medya paylaşımları nedeniyle verilen disiplin cezalarına karşı açılacak iptal davaları, karmaşık hukuki prosedürler içerir. Bu davalarda başarılı olabilmek için, ifade özgürlüğü, disiplin hukuku ve idare hukuku alanlarında uzman bir avukattan hukuki destek almak büyük önem taşır.
Avukatınız:
- Durumunuzu analiz eder ve iptal davası açmanın lehinize olup olmayacağını değerlendirir.
- İptal gerekçelerinizi belirler ve güçlü bir hukuki argümantasyon oluşturur.
- Dava dilekçenizi hazırlar ve gerekli delilleri toplar.
- Duruşmalarda sizi temsil eder ve haklarınızı savunur.
- İtiraz ve kanun yollarına başvurarak, hukuki süreci sonuna kadar takip eder.
Sonuç olarak, sosyal medya paylaşımları nedeniyle verilen disiplin cezalarına karşı, yasal haklarınızı bilmeniz ve bu hakları etkin bir şekilde kullanmanız önemlidir. Bu süreçte, bir avukatın rehberliği, hak kaybına uğramamanız ve adaletin sağlanması açısından belirleyici olacaktır.
Kamu Görevlilerinin Sosyal Medya Kullanımında Dikkat Etmesi Gereken Etik İlkeler: Sorumlu Paylaşım Rehberi
Kamu görevlileri, sosyal medya kullanırken, görevlerinin getirdiği sorumlulukları ve etik ilkeleri göz önünde bulundurmalıdırlar. Bu kapsamda, Kamu Görevlileri Etik Kurulu, 20.09.2021 tarihli ve 2021/81 sayılı İlke Kararı ile **”Kamu Görevlilerinin Sosyal Medya Kullanımında Gözetmesi Gereken Etik İlkeleri belirlemiştir.
Kamu Görevlilerinin Sosyal Medya Kullanımında Uyması Gereken Başlıca Etik İlkeler:
- Tarafsızlık: Kamu görevlileri, sosyal medya paylaşımlarında tarafsızlıklarını korumalı, siyasi görüşlerini ve tercihlerini belli edecek ifadelerden kaçınmalıdırlar. Herhangi bir siyasi partinin veya adayın lehine veya aleyhine paylaşımlar yapmamalıdırlar.
- İtibar ve Güven: Kamu görevlileri, resmi sıfatlarının gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını, sosyal medya kullanımlarında da göstermelidirler. Kurumlarını veya diğer kamu görevlilerini küçük düşürücü, itibar zedeleyici paylaşımlardan kaçınmalıdırlar.
- Çıkar Çatışmasından Kaçınma: Kamu görevlileri, sosyal medyada, görevlerini tarafsız ve objektif bir şekilde yerine getirmelerini engelleyebilecek durum ve ilişkilerden (çıkar çatışması) kaçınmalıdırlar.
- Kamu Hizmetine Ayrılan Zamanda Kullanım: Kamu görevlileri, kamu hizmetinin görülmesi için ayrılan zamanda, sosyal medyayı kişisel amaçları için kullanmamalıdırlar. Mesai saatleri içinde yapılan paylaşımlarda, görev ve sorumluluklarını aksatmamaya özen göstermelidirler.
- Bilgi Güvenliği ve Gizlilik: Kamu görevlileri, gizli bilgileri, kişisel verileri ve kuruma ait özel bilgileri sosyal medyada paylaşmamalıdırlar. Devlet sırrı niteliğindeki bilgilerin korunmasına özen göstermelidirler.
- İnsan Haklarına Saygı: Kamu görevlileri, sosyal medya paylaşımlarında insan haklarına saygılı olmalı, ayrımcılık, nefret söylemi, şiddet çağrısı gibi içeriklerden kaçınmalıdırlar.
- Saygınlık ve Nezaket: Kamu görevlileri, sosyal medyada saygın ve nazik bir dil kullanmalı, hakaret, iftira ve dedikodu içeren paylaşımlardan uzak durmalıdırlar.
- Yöneticilerin Sorumluluğu: Yöneticiler, sosyal medya kullanımı konusunda diğer kamu görevlilerine örnek olmalı ve etik ilkelerin uygulanmasını teşvik etmelidirler.
Önemli Notlar:
- Bu ilkeler, tüm kamu görevlileri için bağlayıcıdır.
- İhlal durumunda, disiplin cezası uygulanabilir.
- Kamu görevlileri, sosyal medya kullanımının hukuki sonuçları hakkında bilgi sahibi olmalıdırlar.
Kamu görevlilerinin, sosyal medya kullanırken, bu etik ilkelere uygun davranmaları, hem kendilerinin hem de kurumlarının itibarını korumak ve kamu hizmetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamak açısından büyük önem taşımaktadır.
Sonuç: Sosyal Medyada Sorumlu Paylaşım, Bilinçli Kullanım
Sosyal medya, günümüzde hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Ancak, bu platformların sorumlu ve bilinçli bir şekilde kullanılması büyük önem taşıyor. Özellikle kamu görevlileri, sosyal medya kullanımlarında görevlerinin getirdiği sorumlulukları ve etik ilkeleri göz önünde bulundurmalıdırlar.
Bu rehberde, sosyal medya paylaşımları nedeniyle verilen disiplin cezalarını detaylı bir şekilde inceledik. Hangi paylaşımların disiplin suçu teşkil edebileceğini, hangi kanun maddelerinin uygulanacağını, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay kararlarının bu konudaki yaklaşımını, ölçülülük ilkesinin nasıl uygulanması gerektiğini, disiplin cezalarına karşı itiraz yollarını ve avukatın rolünü ele aldık.
Önemle vurgulamak isteriz ki:
- İfade özgürlüğü, demokratik toplumların temel taşıdır ve memurlar da bu haktan yararlanır. Ancak, bu özgürlük sınırsız değildir ve kamu hizmetinin gerekleri, kamu görevlisinin itibarının korunması gibi meşru amaçlarla sınırlandırılabilir.
- Sosyal medya paylaşımları, kamu görevlisinin itibarını zedeleyici, görevini tarafsız bir şekilde yerine getirmesini engelleyici veya kamu hizmetini aksatıcı nitelikteyse, disiplin cezasına konu olabilir.
- Disiplin cezası verilirken, ölçülülük ilkesine uyulmalı ve cezanın, paylaşımın içeriği ve etkisi ile orantılı olması sağlanmalıdır.
- Kamu görevlileri, sosyal medya kullanımında, Kamu Görevlileri Etik Kurulu tarafından belirlenen etik ilkelere uygun davranmalıdırlar.
- Sosyal medya paylaşımları nedeniyle disiplin cezası alan kamu görevlileri, bu cezaya karşı idari yargıda iptal davası açabilirler.
Sonuç olarak, sosyal medya, doğru kullanıldığında faydalı bir iletişim aracıdır. Ancak, kamu görevlilerinin, sosyal medya paylaşımlarında dikkatli ve sorumlu davranmaları, hem kendi haklarını korumaları hem de kamu hizmetinin etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamaları açısından büyük önem taşımaktadır.
Hukuki danışmanlık almak istemeniz halinde veya herhangi bir sorunla karşılaşmanız durumunda LegaPro Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olabiliriz. Uzman Avukat haklarınızı korumanıza destek olacaktır. 📞 0507 606 15 14
🚨 Whatsapp’tan bize ulaşabilirsiniz! 🚨
https://legapro.net/