LegaPro Hukuk Soruşturma Evresinde Kısıtlama Kararı

Soruşturma Evresinde Kısıtlama Kararı

Ceza muhakemesi hukukunda, adil yargılanma hakkının temel unsurlarından biri de savunma hakkıdır. Bu hak, şüpheli veya sanığın, aleyhindeki iddiaları öğrenme, delilleri inceleme ve kendisini savunma imkanına sahip olmasını gerektirir. Bu kapsamda, şüphelinin seçtiği avukat, yani müdafi, soruşturma dosyasını inceleme ve örnek alma yetkisine sahiptir. Ancak, bazı durumlarda, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek adına, müdafinin dosya inceleme yetkisi kısıtlanabilir. İşte bu yetkinin kullanılmasına kısıtlılık kararı denir.

Bu yazıda, soruşturma evresinde kısıtlılık kararını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Kısıtlılık kararı nedir?, Hangi şartlarda verilebilir?, Hangi suçlarda uygulanabilir?, Müdafi hangi belgeleri inceleyemez?, Kısıtlılık kararına itiraz mümkün müdür? ve Müdafi ile görüşme hakkı kısıtlanabilir mi? gibi soruların cevaplarını, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümleri ve güncel uygulamalar ışığında ele alacağız.

Kısıtlama Kararı Nedir? Soruşturmanın Gizliliği ve Savunma Hakkı Arasındaki Denge

Kısıtlama kararı, soruşturma evresinde, Cumhuriyet savcısının talebi ve sulh ceza hakiminin kararı ile, müdafinin dosya içeriğini inceleme ve belgelerden örnek alma yetkisinin geçici olarak sınırlandırılması işlemidir. Bu kararın temel amacı, soruşturmanın selametini ve delillerin karartılmasını önlemektir.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 153. maddesi, kısıtlama kararını düzenlemektedir. İlgili madde, müdafinin dosya inceleme yetkisini ve bu yetkinin istisnalarını belirler. Kural olarak, müdafi, soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilir ve istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir. Ancak, soruşturmanın amacının tehlikeye düşebileceği durumlarda, bu yetki kısıtlanabilir.

Kısıtlama kararı, savunma hakkına getirilen bir istisnadır. Bu nedenle, sınırlı ve ölçülü bir şekilde uygulanmalıdır. Kısıtlama kararı, sadece soruşturmanın amacını korumak için gerekli olduğu ölçüde ve belirli bir süre için verilmelidir.

Kısıtlama Kararının Şartları: Hangi Durumlarda Uygulanabilir?

Kısıtlama kararının verilebilmesi için, CMK’da öngörülen belirli şartların birlikte gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar şunlardır:

image 75 png LegaPro Hukuk Soruşturma Evresinde Kısıtlama Kararı
Soruşturma Evresinde Kısıtlama Kararı 4
  • Soruşturmanın Amacının Tehlikeye Düşme İhtimali: En önemli şart, müdafinin dosyayı incelemesinin soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek olmasıdır. Bu tehlike, somut olgulara dayanmalıdır. Örneğin, tanıkların baskı altına alınabileceği, delillerin karartılabileceği veya şüphelinin kaçabileceğine dair ciddi emareler varsa, kısıtlama kararı verilebilir. Soyut ve genel gerekçelerle kısıtlama kararı verilemez.
  • Cumhuriyet Savcısının Talebi: Kısıtlama kararı, resen (kendiliğinden) verilemez. Cumhuriyet savcısının, gerekçeli bir talepte bulunması zorunludur. Bu talepte, soruşturmanın amacının nasıl tehlikeye düşebileceği açıkça belirtilmelidir.
  • Hakim Kararı: Kısıtlama kararı, sulh ceza hakimi tarafından verilir. Hakim, Cumhuriyet savcısının talebini ve dosyadaki delilleri değerlendirerek, kısıtlama kararının gerekli olup olmadığına karar verir.
  • Katalog Suçlardan Birinin Varlığı: Kısıtlama kararı, her suç için verilemez. Sadece CMK’nın 153/2 maddesinde sayılan katalog suçlar kapsamında yürütülen soruşturmalarda kısıtlama kararı verilebilir.

Özetle, kısıtlama kararı, istisnai bir tedbirdir ve ancak soruşturmanın selameti açısından zorunlu olduğunda, belirli suçlarla sınırlı olarak, Cumhuriyet savcısının talebi ve hakim kararıyla verilebilir.

Kısıtlama Kararında Katalog Suçlar: Hangi Suçlar Kapsamında?

Kısıtlama kararı, her suç için değil, sadece Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 153/2 maddesinde sayılan belirli suçlar (katalog suçlar) için verilebilir. Bu suçlar, genellikle örgütlü suçlar, terör suçları, devlete karşı işlenen suçlar ve cinsel saldırı suçları gibi kamu güvenliğini ve toplum düzenini ciddi şekilde tehdit eden suçlardır.

CMK 153/2’de sayılan katalog suçlar şunlardır:

(a) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yer alan:

  1. Kasten Öldürme (Madde 81, 82, 83): Bu suç tipi, bir insanın hayatına kasten son verilmesini cezalandırır.
  2. Cinsel Saldırı (Birinci fıkra hariç, Madde 102): Rızası olmaksızın bir kimseye cinsel davranışlarda bulunmak suçunu kapsar. Birinci fıkra, yani basit cinsel saldırı bu kapsamda değildir.
  3. Çocukların Cinsel İstismarı (Madde 103): Çocuklara yönelik cinsel istismar fiillerini cezalandırır.
  4. Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti (Madde 188): Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin üretimi, ithali, ihracı, satışı ve nakli gibi fiilleri içerir.
  5. Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma (Madde 220): Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme veya üye olma fiillerini cezalandırır.
  6. Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (Madde 302, 303, 304, 307, 308): Devletin bağımsızlığını, birliğini veya bütünlüğünü bozmaya yönelik fiilleri içerir.
  7. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (Madde 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315, 316): Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs etme, hükümete karşı suçlar, silahlı örgüt kurma gibi suçları kapsar.
  8. Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (Madde 326, 327, 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337): Devlet sırlarını açıklama, casusluk yapma gibi fiilleri cezalandırır.

(b) 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’da tanımlanan silah kaçakçılığı (Madde 12) suçları: Silah ticareti ve kaçakçılığına ilişkin suçları kapsar.

(c) 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 160. maddesinde tanımlanan zimmet suçu: Kamu görevlisinin, görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu mallar üzerinde zimmet suçu işlemesi durumunda uygulanır.  

(d) 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nda tanımlanan suçlar: Gümrük kaçakçılığı, akaryakıt kaçakçılığı gibi kaçakçılık suçlarını içerir.

Önemli Not: Bu listede yer almayan suçlar için kısıtlama kararı verilemez. Örneğin, hırsızlık, dolandırıcılık, yaralama (kasten öldürme hariç), hakaret gibi suçlar bu kapsamda değildir.

Kısıtlama Kararının Uygulanmayacağı Haller

Kısıtlama kararı, soruşturmanın güvenliği için önemli bir araç olmakla birlikte, savunma hakkını tamamen ortadan kaldırmaz. CMK’nın 153. maddesi, kısıtlama kararının uygulanamayacağı bazı istisnai durumları da düzenlemiştir.

image 76 LegaPro Hukuk Soruşturma Evresinde Kısıtlama Kararı
Soruşturma Evresinde Kısıtlama Kararı 5

Kısıtlama Kararının Uygulanamayacağı Haller:

  • İfade Tutanağı: Yakalanan kişinin veya şüphelinin ifadesini içeren tutanaklar, kısıtlama kararının kapsamı dışındadır. Müdafi, bu tutanakları her zaman inceleyebilir ve örnek alabilir.
  • Bilirkişi Raporları: Soruşturma kapsamında alınan bilirkişi raporları, kısıtlama kararına tabi değildir. Müdafi, bu raporları inceleyebilir ve örnek alabilir.
  • Diğer Adli İşlemlere İlişkin Tutanaklar: Şüphelinin veya yakalananın hazır bulunmaya yetkili oldukları diğer adli işlemlere ilişkin tutanaklar da kısıtlama kararının kapsamı dışındadır. Örneğin, keşif tutanağı, yer gösterme tutanağı gibi.

İddianamenin Kabulünden Sonra:

  • Müdafi, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren dosya içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilir; bütün tutanak ve belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilir. Bu hak, suçtan zarar görenin vekili için de geçerlidir.

Bu istisnaların amacı, savunma hakkının temel unsurlarını korumaktır. Müdafi, şüphelinin ifadesini, bilirkişi raporlarını ve hazır bulunmaya yetkili olduğu işlemlerle ilgili tutanakları inceleyerek, savunma stratejisini daha sağlıklı bir şekilde oluşturabilir ve adil yargılanma hakkının gereklerini yerine getirebilir.

Müdafi İle Görüşmenin Kısıtlanması

Ceza Muhakemesi Kanunu, belirli ve ağır suçlarda, gözaltındaki şüphelinin müdafi ile görüşme hakkının dahi kısıtlanabileceğini öngörmüştür. Bu durum, son derece istisnai ve sıkı şartlara bağlanmıştır.

Hangi Suçlarda Uygulanabilir?

CMK’nın 151/3 maddesine göre, müdafi ile görüşme hakkının kısıtlanması, sadece aşağıdaki suçlarla sınırlıdır:

  • 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitap Dördüncü Kısmında yer alan suçlar:
    • Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar
    • Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar
    • Milli Savunmaya Karşı Suçlar
    • Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk
  • Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar
  • Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen uyuşturucu ve uyarıcı madde imâl ve ticareti suçları

Kısıtlama Kararı Nasıl Verilir?

  • Bu tür bir kısıtlama kararı, ancak Cumhuriyet savcısının istemi üzerine ve hakim kararıyla verilebilir.
  • Kısıtlama süresi en fazla 24 saattir.
  • Bu süre zarfında şüphelinin ifadesi alınamaz.

Amaç:

Bu istisnai düzenlemenin amacı, soruşturmanın selameti açısından, şüphelinin dış dünya ile irtibatının tamamen kesilmesinin zorunlu olduğu durumlarda, delillerin karartılmasını veya suç ortaklarının kaçmasını önlemektir.

Önemli Notlar:

  • Bu kısıtlama kararı, sadece gözaltı süresince ve yukarıda belirtilen suçlarla sınırlı olarak uygulanabilir.
  • Kısıtlama kararına karşı, ilgili hakimlik nezdinde itiraz edilebilir.
  • Müdafi ile görüşme hakkının kısıtlanması, savunma hakkının ihlali olarak değerlendirilebileceğinden, bu yetkinin çok dikkatli ve ölçülü bir şekilde kullanılması gerekmektedir.

Bu düzenleme, her ne kadar istisnai olsa da, uygulamada tartışmalara yol açmaktadır. Özellikle, kısıtlama süresince ifade alınamaması kuralının, işkence ve kötü muamele riskini artırdığı yönünde eleştiriler bulunmaktadır.

Kısıtlama Kararına İtiraz: Hukuki Yollar ve Süreç

Kısıtlama kararına karşı, şüpheli, müdafi, yasal temsilci, eş ve vekil itiraz hakkına sahiptir. İtiraz, kararı veren sulh ceza hakimliğine yapılır.

İtiraz Süreci:

  1. İtiraz Süresi: Kısıtlama kararına karşı itiraz süresi, kararın tefhim (yüze karşı okunması) veya tebliğ (yazılı olarak bildirilmesi) tarihinden itibaren 7 gündür.
  2. İtiraz Dilekçesi: İtiraz, yazılı bir dilekçe ile yapılır. Dilekçede;
    • İtiraz edenin kimlik ve adres bilgileri,
    • İtiraz edilen kısıtlama kararının tarih ve sayısı,
    • İtiraz gerekçeleri (kısıtlama kararının hukuka aykırı olduğu, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmediği, savunma hakkının ihlal edildiği vb.),
    • Varsa, itirazı destekleyen deliller,
    • Talep (kısıtlama kararının kaldırılması)
    • açıkça belirtilmelidir.
  3. İnceleme ve Karar: Sulh ceza hakimi, itirazı dosya üzerinden inceler ve en geç 7 gün içinde karar verir. Hakim, itirazı yerinde görürse kısıtlama kararını kaldırır. İtirazı yerinde görmezse, itirazı reddeder.
  4. Kesinlik: Sulh ceza hakiminin itiraz üzerine verdiği karar kesindir. Bu karara karşı başka bir itiraz yolu bulunmamaktadır.

İtiraz Gerekçeleri:

Kısıtlama kararına itirazda ileri sürülebilecek başlıca gerekçeler şunlardır:

  • Kısıtlama kararının kanuna aykırı olması: Örneğin, kısıtlama kararının katalog suçlar dışında bir suç için verilmesi, Cumhuriyet savcısının talebi olmadan verilmesi, gerekçesiz olması gibi.
  • Soruşturmanın amacının tehlikeye düşme ihtimalinin bulunmaması: Kısıtlama kararının verilmesine dayanak teşkil eden tehlikenin somut olgularla desteklenmemesi veya tehlikenin ortadan kalkmış olması.
  • Savunma hakkının ihlal edilmesi: Kısıtlama kararının, müdafinin dosyayı incelemesini ve şüpheli ile görüşmesini engelleyerek savunma hakkını ihlal etmesi.
  • Ölçülülük ilkesine aykırılık: Kısıtlama kararının, soruşturmanın amacı ile orantılı olmaması, yani gereğinden fazla geniş veya uzun süreli olması.

Önemli Not: Kısıtlama kararına itiraz sürecinde bir avukattan hukuki destek almanız, itirazınızın daha etkili bir şekilde hazırlanması ve savunma hakkınızın korunması açısından büyük önem taşır.

Uygulamada Kısıtlama Kararları ve Sorunlar: Hak İhlalleri ve Çözüm Önerileri

Kısıtlama kararları, her ne kadar soruşturmanın güvenliğini sağlamak amacıyla öngörülmüş olsa da, uygulamada bazı sorunlara ve hak ihlallerine yol açabilmektedir.

Sıkça Karşılaşılan Sorunlar:

  • Gerekçesiz veya Yetersiz Gerekçeli Kararlar: Uygulamada, bazı kısıtlama kararlarının yeterince gerekçelendirilmediği veya soyut ifadelere dayandığı görülmektedir. Bu durum, kararın hukuka uygunluğunun denetlenmesini zorlaştırmakta ve savunma hakkının ihlaline yol açabilmektedir.
  • Katalog Suçlar Dışında Uygulama: CMK 153/2’de belirtilen katalog suçlar dışında kalan suçlarda da kısıtlama kararı verildiği vakalar yaşanmaktadır. Bu durum, kanunun açık hükmüne aykırıdır.
  • Otomatik Uygulama: Kısıtlama kararının, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürecek somut bir tehlike olup olmadığı değerlendirilmeden, matbu ve otomatik bir şekilde verildiği durumlar söz konusu olabilmektedir.
  • Uzun Süreli Kısıtlamalar: Kısıtlama kararlarının, gerekli olandan daha uzun süre uygulanması, savunma hakkının ihlaline yol açabilmektedir.
  • İtirazların Etkisizliği: Kısıtlama kararlarına karşı yapılan itirazların, çoğu zaman sonuçsuz kaldığı ve yargısal denetimin yetersiz olduğu yönünde eleştiriler bulunmaktadır.
  • Keyfi Uygulamalar: Kısıtlama kararlarının, savunma hakkını zayıflatmak veya şüpheli üzerinde baskı kurmak amacıyla keyfi olarak kullanıldığına dair iddialar da mevcuttur.

Çözüm Önerileri:

  • Gerekçeli Karar Zorunluluğunun Titizlikle Uygulanması: Kısıtlama kararlarının, somut olay ve olgulara dayalı, ayrıntılı ve ikna edici gerekçeler içermesi sağlanmalıdır. Mahkemelerin, soyut ve matbu gerekçelerle karar vermelerinin önüne geçilmelidir.
  • Katalog Suçlarla Sınırlı Uygulama: Kısıtlama kararlarının, sadece CMK 153/2’de sayılan katalog suçlarla sınırlı olarak verilmesi sağlanmalıdır.
  • Ölçülülük İlkesine Uygunluk: Kısıtlama kararlarının, soruşturmanın amacı ile orantılı olması ve gereğinden fazla geniş veya uzun süreli uygulanmaması sağlanmalıdır.
  • Etkin İtiraz Mekanizması: Kısıtlama kararlarına karşı yapılan itirazların daha hızlı ve etkin bir şekilde sonuçlandırılması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
  • Denetim ve Yaptırım: Kısıtlama kararlarının hukuka aykırı veya keyfi olarak uygulandığının tespiti halinde, ilgili hakim ve savcılar hakkında gerekli idari ve adli yaptırımlar uygulanmalıdır.
  • Bilinçlendirme ve Eğitim: Hakim, savcı ve avukatların, kısıtlama kararlarının hukuki çerçevesi, uygulanma koşulları ve savunma hakkına etkisi konusunda düzenli olarak eğitilmeleri gerekmektedir.

Sonuç olarak, kısıtlama kararları, soruşturmanın güvenliği ile savunma hakkı arasında hassas bir denge gözetilerek uygulanmalıdır. Uygulamadaki sorunların giderilmesi ve hak ihlallerinin önlenmesi için, yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi, yargı organlarının daha titiz davranması ve bu konuda farkındalığın artırılması gerekmektedir.

Kısıtlama Kararının Sona Ermesi

Kısıtlama kararı, sürekli bir tedbir değildir ve belirli durumlarda sona erer. Kısıtlama kararının sona ermesiyle birlikte, müdafi, dosyayı inceleme ve örnek alma hakkını tekrar elde eder.

Kısıtlama Kararını Sona Erdiren Haller:

  • Kararda Belirtilen Sürenin Dolması: Kısıtlama kararı, belirli bir süre için verilir. Bu sürenin dolmasıyla birlikte, kısıtlama kararı kendiliğinden sona erer.
  • Soruşturmanın Tamamlanması: Soruşturmanın tamamlanması ve iddianamenin düzenlenmesi halinde, kısıtlama kararı sona erer.
  • Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar Verilmesi: Savcılık tarafından takipsizlik kararı (kovuşturmaya yer olmadığına dair karar) verilmesi durumunda, kısıtlama kararı ortadan kalkar.
  • İddianamenin Kabulü: İddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle birlikte, kısıtlama kararı sona erer ve müdafi, CMK 153/4 uyarınca dosyayı inceleme ve örnek alma hakkına kavuşur.
  • Kısıtlama Kararının Kaldırılması: Soruşturmanın amacını tehlikeye düşüren durumun ortadan kalkması halinde, Cumhuriyet savcısının talebi veya resen sulh ceza hakimi tarafından kısıtlama kararı kaldırılabilir.

Kısıtlama Kararı Sona Erdikten Sonra Müdafiin Hakları:

Kısıtlama kararının sona ermesiyle birlikte, müdafi, CMK’nın 153/1 ve 153/4 maddelerinde belirtilen tüm yetkilerini tekrar kullanmaya başlar. Bu kapsamda;

  • Dosya içeriğini inceleyebilir.
  • Muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilir.
  • Tüm tutanak ve belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilir.
  • Şüpheli ile görüşebilir ve savunmasını hazırlamasına yardımcı olabilir.

Önemli Not: Kısıtlama kararının sona ermesi, soruşturmanın gizliliğinin tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmez. Müdafi, soruşturma dosyasıyla ilgili edindiği bilgileri gizli tutmakla yükümlüdür. Bu bilgilerin, soruşturmanın selameti dışında kullanılması veya üçüncü kişilerle paylaşılması, hukuki ve cezai sorumluluk doğurabilir.

Sonuç: Kısıtlama Kararında Denge ve Ölçülülük Şart

Soruşturma evresinde kısıtlama kararı, soruşturmanın güvenliğini ve delillerin korunmasını sağlayan önemli bir araçtır. Ancak, bu yetkinin, savunma hakkını ihlal etmeyecek şekilde, ölçülü ve dikkatli bir şekilde kullanılması gerekir.

Bu rehberde, kısıtlama kararının hukuki çerçevesini, uygulanma şartlarını, istisnalarını, itiraz yollarını ve uygulamada karşılaşılan sorunları detaylı bir şekilde inceledik.

Önemle vurgulamak isteriz ki:

  • Kısıtlama kararı, istisnai bir tedbirdir ve ancak kanunda belirtilen şartların varlığı halinde, belirli suçlarla sınırlı olarak, Cumhuriyet savcısının talebi ve hakim kararıyla verilebilir.
  • Kısıtlama kararı, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek somut olgulara dayanmalı ve ayrıntılı bir şekilde gerekçelendirilmelidir.
  • Kısıtlama kararı, gerekli olandan fazla geniş veya uzun süreli olmamalı, ölçülülük ilkesine uygun bir şekilde uygulanmalıdır.
  • Müdafi, kısıtlama kararına karşı itiraz hakkına sahiptir ve bu hakkını etkin bir şekilde kullanmalıdır.
  • Kısıtlama kararı sona erdikten sonra, müdafi, dosyayı inceleme ve örnek alma hakkını tekrar elde eder.

Uygulamada yaşanan sorunların çözümü ve hak ihlallerinin önlenmesi için, yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi, yargı organlarının daha titiz davranması ve bu konuda farkındalığın artırılması gerekmektedir.

Savunma hakkının, adil yargılanmanın temel unsuru olduğu unutulmamalı ve kısıtlama kararları, bu hakkı zedeleyecek şekilde yorumlanmamalı ve uygulanmamalıdır.


Hukuki danışmanlık almak istemeniz halinde veya herhangi bir sorunla karşılaşmanız durumunda LegaPro Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olabiliriz. Uzman Avukat haklarınızı korumanıza destek olacaktır. 📞 0507 606 15 14

🚨 Whatsapp’tan bize ulaşabilirsiniz! 🚨

https://legapro.net/

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir