Kamulaştırmasız El Atma
Kamulaştırmasız El Atma: Mülkiyet Hakkına Karşı İdari Müdahaleler ve Hukuki Çözüm Yolları
Kamulaştırmasız el atma, kamu idaresinin, özel mülkiyete konu bir taşınmaza, kamulaştırma prosedürlerini uygulamadan veya usulüne uygun olarak tamamlamadan, fiili veya hukuki yollarla el koyması veya kullanımını engellemesidir. Bu durumda, mülk sahibi, mülkiyet hakkının ihlali nedeniyle mağdur duruma düşer.
Kamulaştırmasız El Atma Türleri:
- Fiili El Atma: İdarenin, kamulaştırma yapılmadan veya kamulaştırma süreci tamamlanmadan taşınmaza fiziksel olarak el koymasıdır. Örneğin, bir yol yapım çalışması sırasında özel bir araziye izinsiz girilerek kullanılması fiili el atmaya örnektir.
- Hukuki El Atma: İdarenin, imar planı değişiklikleri, yapı sınırlamaları gibi hukuki düzenlemelerle taşınmazın kullanımını kısıtlaması veya engellemesidir. Örneğin, imar planı değişikliği ile bir arsanın yapılaşma izni kaldırılması hukuki el atmaya örnektir.
Mülkiyet Hakkı ve Anayasal Güvence:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 35. maddesi, herkesin mülkiyet hakkını güvence altına alır ve bu hakkın sadece kamu yararı amacıyla sınırlandırılabileceğini belirtir. Ancak, kamulaştırmasız el atma durumunda, idarenin bu sınırlamayı keyfi bir şekilde ve kamu yararı gözetmeksizin yapması söz konusudur.
Kamulaştırmasız El Atma Durumunda Hukuki Çözüm Yolları:
Mülkiyet hakkı ihlal edilen malik, aşağıdaki hukuki yollara başvurabilir:
- Kamulaştırmasız El Atma Davası: Malik, idarenin kamulaştırmasız el atma eyleminin iptali ve taşınmazın eski haline getirilmesini talep edebilir.
- Tazminat Davası: Malik, kamulaştırmasız el atma nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararların tazminini talep edebilir.
- Ecrimisil Davası: Malik, taşınmazın kamulaştırmasız el atma nedeniyle kullanılamadığı süre için ecrimisil (kullanım bedeli) talep edebilir.
Önemli Notlar:
- Kamulaştırmasız el atma davaları, idari yargıda açılır ve süreleri hak düşürücüdür. Bu nedenle, zamanında harekete geçmek önemlidir.
- Hukuki süreçler karmaşık olabileceğinden, bir avukattan hukuki danışmanlık almak haklarınızın korunması açısından önemlidir.
Sonuç:
Kamulaştırmasız el atma, mülkiyet hakkını ihlal eden ciddi bir durumdur. Ancak, hukuki yollara başvurarak bu ihlalin giderilmesi ve mağduriyetin telafi edilmesi mümkündür.
Kamulaştırma Usulü: Adımlar, Süreç ve İrtifak Hakkı Tesisi
Kamulaştırma, kamu yararının gerektirdiği durumlarda, özel mülkiyete konu taşınmazların veya hakların, karşılıkları ödenerek kamuya geçirilmesi işlemidir. Bu süreç, idari ve adli aşamalardan oluşur ve belirli bir usule göre ilerler.
1. İdari Aşama:
- Ödenek Temini: Kamulaştırmayı yapacak idare, öncelikle kamulaştırma bedeli için yeterli ödeneği temin eder.
- Kamu Yararı Kararı: İdare, kamulaştırılacak taşınmazın kamu yararı amacıyla gerekli olduğuna dair bir karar alır.
- Kamulaştırma Kararı: İdare, kamulaştırılacak taşınmazı ve kamulaştırma yapacak kurumu belirleyen bir karar alır.
- Tapu Şerhi: Kamulaştırma kararı tapu siciline şerh edilir.
- Satın Alma Usulü: İdare, malikle anlaşarak taşınmazı satın almaya çalışır. Malik rıza gösterirse, tapuya ferağ verilir ve mülkiyet idareye geçer.
2. Adli Aşama (Malik Rıza Göstermezse):
- Bedel Tespiti ve Tescil Davası: İdare, görevli asliye hukuk mahkemesinde bedel tespiti ve tescil davası açar.
- Davetiye Tebliği: Malik, 30 gün içinde idare mahkemesinde kamulaştırma işleminin iptali için dava açabileceği konusunda ihtar edilir. Bu süre içinde malın üçüncü kişilere devri yasaklanır.
Malikin Dava Açma Hakkı:
- 30 Gün İçinde Dava Açarsa: İdare mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verebilir.
- 30 Gün İçinde Dava Açmazsa: Sadece bedel konusunda anlaşmazlık varsa, asliye hukuk mahkemesi tarafları uzlaşmaya davet eder. Anlaşma sağlanamazsa, bedel bilirkişi ve keşif marifetiyle belirlenir.
Kamulaştırma Bedelinin Ödenmesi ve Tescil:
Kamulaştırma bedeli, hak sahibi adına bankaya yatırılır ve makbuz mahkemeye ibraz edilirse, taşınmaz idare adına tescil edilir.
Kamulaştırma Yoluyla İrtifak Hakkı Kurulması:
Kamu tüzel kişileri, bazen taşınmazın tamamını değil, sadece belirli bir bölümünü veya hakkını (irtifak hakkı) kamulaştırabilir. Bu durumda da yukarıda anlatılan kamulaştırma usulü uygulanır. Ancak, irtifak hakkı tesisinde mülkiyet idareye geçmez, sadece belirli bir kullanım hakkı elde edilir.
Örnek:
Bir doğalgaz boru hattının bir arsadan geçmesi için, arsanın tamamının kamulaştırılmasına gerek yoktur. Sadece boru hattının geçeceği bölge için irtifak hakkı kurulması yeterlidir.
Sonuç:
Kamulaştırma, kamu yararının gerektirdiği durumlarda özel mülkiyete müdahale edilmesine olanak tanıyan bir işlemdir. Ancak, bu müdahale belirli yasal prosedürlere uygun olarak yapılmalı ve mülk sahiplerinin hakları korunmalıdır.
Kamulaştırmasız El Atma ve Unsurları: Mülkiyet Hakkının Korunması
Kamulaştırmasız el atma, kamu idaresinin özel mülkiyete konu bir taşınmaza, kamulaştırma prosedürlerini uygulamadan veya usulüne uygun olarak tamamlamadan, fiili veya hukuki yollarla müdahale etmesi durumudur. Bu durum, mülk sahibinin mülkiyet hakkını ihlal eder ve çeşitli mağduriyetlere yol açabilir.
Kamulaştırmasız El Atmanın Unsurları:
Kamulaştırmasız el atmadan bahsedebilmek için aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir:
- Özel Mülkiyete Tabi Taşınmaz: El atmanın konusu, özel mülkiyete konu bir taşınmaz olmalıdır. Kamuya ait taşınmazlara yapılan müdahaleler kamulaştırmasız el atma kapsamında değerlendirilmez.
- Yetkili İdare Tarafından Yapılma: Müdahale, kamulaştırma yapmaya yetkili bir idari makam (belediye, bakanlık, kamu kurumu vb.) tarafından gerçekleştirilmelidir.
- Kamu Yararı Amacı: İdarenin eylemi, kamu yararı amacıyla gerçekleştirilmelidir. Ancak, bu kamu yararı amacının gerçek ve meşru olması gerekmektedir. Keyfi veya kişisel çıkarlara yönelik müdahaleler kamulaştırmasız el atma olarak kabul edilir.
- Mülkiyet Hakkının Kalıcı Sınırlandırılması: İdarenin müdahalesi sonucunda, malikin mülkiyet hakkı üzerinde kalıcı bir sınırlama veya kısıtlama oluşmalıdır. Geçici veya önemsiz müdahaleler kamulaştırmasız el atma kapsamına girmez.
Kamulaştırmasız El Atmanın Türleri:
- Fiili El Atma: İdarenin, taşınmaza fiziksel olarak el koyması veya kullanmasıdır.
- Hukuki El Atma: İdarenin, imar planı değişiklikleri, yapı sınırlamaları gibi hukuki düzenlemelerle taşınmazın kullanımını kısıtlaması veya engellemesidir.
Hukuki El Atma (Kamulaştırmasız El Atma):
Bu yazıda özellikle üzerinde durulan kamulaştırmasız hukuki el atma, idarenin taşınmaza fiziksel bir müdahalede bulunmadan, hukuki düzenlemeler veya eylemsizlikle malikin mülkiyet hakkını kısıtlaması durumudur. Örneğin, imar planında bir arazi yeşil alan olarak belirlenip uzun yıllar kamulaştırılmaması veya imar planı değişikliği ile bir taşınmazın yapılaşma izninin kaldırılması gibi durumlar hukuki el atmaya örnek verilebilir.
Hukuki Çözüm Yolları:
Kamulaştırmasız el atmaya maruz kalan malik, aşağıdaki hukuki yollara başvurabilir:
- Kamulaştırmasız El Atma Davası: İdarenin eyleminin iptali ve taşınmazın eski haline getirilmesi için açılan davadır.
- Tazminat Davası: Malik, kamulaştırmasız el atma nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararların tazminini talep edebilir.
- Ecrimisil Davası: Malik, taşınmazın kullanılamadığı süre için ecrimisil (kullanım bedeli) talep edebilir.
Sonuç:
Kamulaştırmasız el atma, mülkiyet hakkına yapılan ciddi bir müdahaledir. Ancak, malikler yasal haklarını kullanarak bu haksız müdahaleye karşı hukuki yollara başvurabilir ve mağduriyetlerinin giderilmesini sağlayabilirler.
Kamulaştırmasız Hukuki El Atma (Kamulaştırmasız El Atmanın Hukuki Boyutu)
Kamulaştırmasız el atma, kamu idaresinin özel mülkiyete konu bir taşınmaza, kamulaştırma prosedürlerini uygulamadan veya usulüne uygun olarak tamamlamadan, fiili veya hukuki yollarla müdahale etmesi durumudur.
Hukuki Kamulaştırmasız El Atma:
Hukuki kamulaştırmasız el atma, idarenin taşınmaza fiziksel bir müdahalede bulunmadan, hukuki düzenlemeler veya eylemsizlikle malikin mülkiyet hakkını kısıtlaması durumudur. Bu durum, imar planı değişiklikleri veya yapı sınırlamaları gibi yasal araçlarla gerçekleştirilebilir.
İmar Planlarının Uygulanmaması veya Kamulaştırma Yapılmaması:
3194 sayılı İmar Kanunu’na göre, belediyelerin imar planlarını yürürlüğe girdikten sonra en geç 3 ay içinde uygulamaya koymaları ve plan kapsamındaki kamu hizmet tesislerinin 5 yıl içinde kamulaştırılması gerekmektedir. Ancak, uygulamada bu hükümlere her zaman uyulmamaktadır. İmar planlarının uzun yıllar programa alınmaması veya kamulaştırma yapılmaması, taşınmaz malikinin mülkiyet hakkını kullanmasını engelleyerek kamulaştırmasız hukuki el atma durumunu oluşturabilir.
Düzenleme Ortaklık Payı (DOP):
İmar Kanunu’nun 18. maddesinde düzenlenen DOP, imar uygulaması sonucu taşınmazların değerinde artış olması durumunda, bu artışın bir kısmının idareye geçmesini öngörür. Ancak, DOP oranı %45’i aşamaz ve aynı taşınmazdan mükerrer DOP kesintisi yapılamaz. Aksi durumda, hukuki el atma durumu ortaya çıkar.
Kamulaştırma Kanunu ve 5 Yıllık Süre:
Kamulaştırma Kanunu’ndaki değişikliklerle, uygulama imar planında kamu hizmetine ayrılan taşınmazların, planın yürürlüğe girmesinden itibaren 5 yıl içinde imar planına uygun şekilde yapılandırılması veya kamulaştırılması zorunlu hale gelmiştir. Aksi takdirde, malikin tasarruf yetkisini kısıtlayan imar planı değişikliği yapılmalıdır.
Nazım İmar Planı Değişiklikleri:
1/1000 ölçekli uygulama imar planları ile taşınmaza hukuki el atma iddiasıyla dava açılabilirken, 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişiklikleri bu kapsamda değerlendirilmez.
Hukuki Çözüm Yolları:
Kamulaştırmasız el atmaya maruz kalan malik, aşağıdaki hukuki yollara başvurabilir:
- Kamulaştırmasız El Atma Davası: İdarenin eyleminin iptali ve taşınmazın eski haline getirilmesi için açılır.
- Tazminat Davası: Malik, uğradığı maddi ve manevi zararların tazminini talep edebilir.
- Ecrimisil Davası: Taşınmazın kullanılamadığı süre için ecrimisil (kullanım bedeli) talep edilebilir.
Önemli Not:
Kamulaştırmasız el atma davaları, idari yargıda açılır ve süreleri hak düşürücüdür. Bu nedenle zamanında harekete geçmek ve bir avukattan hukuki danışmanlık almak önemlidir.
Kamulaştırmasız Fiili El Atma ve Kamulaştırmasız Hukuki El Atma Arasındaki Farklar: Yargıtay Kararları Işığında İnceleme
Kamulaştırmasız el atma, kamu idaresinin özel mülkiyete konu bir taşınmaza, kamulaştırma prosedürlerini uygulamadan veya usulüne uygun olarak tamamlamadan müdahale etmesi durumudur. Bu müdahale, fiili veya hukuki yollarla gerçekleşebilir.
Kamulaştırmasız Fiili El Atma:
İdarenin, bir taşınmaza herhangi bir hukuki işleme tabi tutmaksızın fiilen el koyması, fiili el atmayı ifade eder. Bu durumda, idarenin eylemi haksız bir fiil niteliğindedir ve malikin mülkiyet hakkını doğrudan ihlal eder.
Kamulaştırmasız Hukuki El Atma:
Kamulaştırmasız hukuki el atma ise, idarenin imar planı değişiklikleri, yapı sınırlamaları gibi hukuki düzenlemelerle veya eylemsizlikle taşınmazın kullanımını kısıtlaması veya engellemesidir. Bu durumda, idare taşınmaza fiziksel olarak el koymaz, ancak malikin mülkiyet hakkını kullanmasını engeller.
Yargıtay Kararları ve Kamulaştırmasız Hukuki El Atma:
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2010/5-662 Esas, 2010/651 Karar sayılı kararı, kamulaştırmasız hukuki el atma konusunda önemli bir emsal teşkil etmektedir. Bu kararda, idarenin imar planında kamusal alan olarak belirlediği bir taşınmazı uzun yıllar kamulaştırmaması, kamulaştırmasız el atma olarak kabul edilmiştir. Yargıtay, idarenin pasif ve suskun kalmasının dahi mülkiyet hakkının özüne dokunan bir müdahale olduğunu belirtmiştir.
Fiili ve Hukuki El Atmanın Hukuki Sonuçları:
- Fiili El Atma: Malik, adli yargı mercilerine (asliye hukuk mahkemesi) başvurarak müdahalenin önlenmesini, ecrimisil (kullanım bedeli) ve tazminat talep edebilir.
- Hukuki El Atma: Malik, idari yargı mercilerine (idare mahkemesi) başvurarak idari işlemin iptalini ve uğradığı zararın tazminini talep edebilir.
Özet:
El Atma Türü | Tanım | Hukuki Çözüm Yolu | Yetkili Mahkeme |
---|---|---|---|
Fiili | İdarenin taşınmaza fiziksel olarak el koyması veya kullanması veya eylemsizlikle kullanımı kısıtlaması | Asliye Hukuk Mahkemesi | Adli Yargı |
Hukuki | İdarenin hukuki düzenlemeler taşınmazın kullanımını kısıtlaması veya engellemesi. | İdare Mahkemesi | İdari Yargı |
Sonuç:
Kamulaştırmasız el atma, mülkiyet hakkına yapılan ciddi bir müdahaledir. Ancak, hukuki yollara başvurarak bu müdahalenin önlenmesi ve mağduriyetin giderilmesi mümkündür.
Kamulaştırmasız Hukuki El Atmaya Karşı Yargısal Koruma: Mülk Sahiplerinin Hakları (2024 Güncel)
Kamulaştırmasız hukuki el atma, kamu idaresinin imar planı değişiklikleri veya benzeri hukuki düzenlemelerle özel mülkiyete konu taşınmazın kullanımını kısıtlaması veya engellemesi durumudur. Bu durumda, mülk sahibi, mülkiyet hakkının ihlali nedeniyle mağdur duruma düşer ve yasal yollara başvurarak haklarını arayabilir.
Mülkiyet Hakkı ve Anayasal Güvence:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 35. maddesi, herkesin mülkiyet hakkını güvence altına alır. Bu hak, sadece kamu yararı amacıyla ve kanunla belirlenen usullere uygun olarak sınırlandırılabilir. Kamulaştırmasız hukuki el atma durumunda ise, mülkiyet hakkı keyfi bir şekilde ve kamu yararı gözetilmeden ihlal edilmiş olur.
Yargısal Koruma Yolları:
Mülkiyet hakkı ihlal edilen malik, aşağıdaki yargısal yollara başvurabilir:
- Kamulaştırmasız El Atma Davası: İdarenin hukuka aykırı eyleminin iptali ve taşınmazın eski haline getirilmesi için idari yargıda açılan davadır.
- Tazminat Davası: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazmin edilmesi için idari yargıda açılan davadır.
- Ecrimisil Davası: Taşınmazın kamulaştırmasız el atma nedeniyle kullanılamadığı süre için kullanım bedeli (ecrimisil) talep etmek için adli yargıda açılan davadır.
Uzlaşma Şartının Kaldırılması:
Daha önce, kamulaştırmasız el atma davası açmadan önce idareye başvurarak uzlaşma sürecini başlatmak zorunluydu. Ancak, Anayasa Mahkemesi’nin 05.04.2019 tarihli ve 30736 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2016/181E., 2018/111K. sayılı kararıyla bu zorunluluk kaldırılmıştır. Artık mülk sahipleri, doğrudan dava açarak haklarını arayabilirler.
Örnek Durum:
İmar planında bir arazi yeşil alan olarak belirlenmiş, ancak uzun yıllar boyunca kamulaştırma yapılmamışsa, malik kamulaştırmasız el atma davası açabilir. Bu davada, imar planı değişikliğinin iptalini ve taşınmazın eski haline getirilmesini talep edebilir. Ayrıca, taşınmazın kullanılamadığı süre için ecrimisil davası açarak maddi tazminat talep edebilir.
Sonuç:
Kamulaştırmasız hukuki el atma, mülkiyet hakkını ihlal eden ciddi bir durumdur. Ancak, yasal düzenlemeler ve yargı kararları, mülk sahiplerinin haklarını koruyan mekanizmalar sunmaktadır. Bu nedenle, kamulaştırmasız el atma durumunda bir avukata danışarak hukuki yollara başvurmanız önemlidir.
Kamulaştırmasız Hukuki El Atmadan Kaynaklı Tazminat Talebi Şartları
Kamulaştırmasız el atma, kamu idaresinin özel mülkiyete konu bir taşınmaza, kamulaştırma prosedürlerini uygulamadan veya usulüne uygun olarak tamamlamadan, fiili veya hukuki yollarla müdahale etmesi durumudur. Hukuki kamulaştırmasız el atma ise, idarenin imar planı değişiklikleri veya yapı sınırlamaları gibi hukuki düzenlemelerle taşınmazın kullanımını kısıtlaması veya engellemesidir.
Kamulaştırmasız hukuki el atma nedeniyle mağdur olan mülk sahipleri, belirli şartları sağlamaları halinde taşınmazın bedelini ilgili idareden talep edebilirler.
Tazminat Talebi İçin Gerekli Şartlar:
- Taşınmazın Kamuya Ayrılmış Bir Alan Üzerinde Bulunması veya DOP Oranının Aşılması:
- Taşınmaz, imar planında park, yeşil alan, okul gibi kamuya ayrılmış bir alan üzerinde bulunmalıdır.
- Veya, imar uygulaması sonucu düşülen düzenleme ortaklık payı (DOP) oranı %45’i aşmış olmalıdır.
- İmar Planının Kesinleşmiş Olması:
- İmar planının kesinleşmiş olması ve askı süresinin dolmuş olması gerekmektedir.
- 5 Yıllık Sürenin Aşılması:
- İmar planının kesinleşmesinden itibaren 5 yıl geçmiş olmasına rağmen, belediye veya ilgili idare tarafından kamulaştırma işlemi yapılmamış olmalıdır.
Tazminat Davası Açma Hakkı:
Yukarıdaki şartların tamamı sağlandığında, taşınmaz maliki, kamulaştırma bedelinin ilgili idare tarafından ödenmesi talebiyle idari yargıda dava açma hakkına sahiptir.
Önemli Notlar:
- Zamanaşımı: Kamulaştırmasız el atma davalarında zamanaşımı süresi, idari işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 60 gündür. Bu süre içinde dava açılmazsa, hak kaybı yaşanabilir.
- Hukuki Danışmanlık: Kamulaştırmasız el atma davaları karmaşık hukuki süreçler içerebilir. Bu nedenle, bir avukattan hukuki danışmanlık almak, hak kaybına uğramamak ve sürecin doğru yönetilmesi için önemlidir.
Sonuç:
Kamulaştırmasız hukuki el atma, mülkiyet hakkını ihlal eden ciddi bir durumdur. Ancak, belirli şartları sağlayan mülk sahipleri, yasal yollara başvurarak haklarını arayabilir ve taşınmazlarının bedelini ilgili idareden talep edebilirler.
Taşınmazın Yeşil Alan Olarak Belirlenmesi ve Kamulaştırmasız Hukuki El Atma Davası
İmar planlarında yeşil alan olarak belirlenen taşınmazlar, kamu yararına hizmet etmek üzere ayrılmış alanlardır. Ancak, bu durum taşınmaz sahiplerinin mülkiyet haklarının ihlaline yol açabilir. Özellikle kamulaştırma işlemlerinin uzun süre yapılmaması, mülk sahiplerinin mağduriyet yaşamasına neden olabilir.
Kamulaştırmasız Hukuki El Atma ve Yeşil Alanlar:
1/1000 ölçekli uygulama imar planında yeşil alan olarak belirlenen bir taşınmazın maliki, imar hakkı elde edemez ve taşınmazını istediği gibi kullanamaz. Bu durum, mülkiyet hakkının kullanımını kısıtladığı için kamulaştırmasız hukuki el atma olarak değerlendirilebilir.
Yargıtay İçtihatları ve 5 Yıllık Süre:
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, imar planında yeşil alan olarak ayrılan yerlerde, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kesinleşmesinden itibaren 5 yıl içinde kamulaştırma işlemi yapılmaması durumunda, mülk sahibine taşınmazın bedeli ödenmelidir.
Kamulaştırmasız El Atma Davası:
Bu durumda, taşınmaz maliki, kamulaştırmasız el atma iddiasıyla idareye karşı dava açabilir ve taşınmazının bedelini talep edebilir. Dava, idari yargıda (idare mahkemesinde) açılır.
Değer Tespiti:
Dava sürecinde, taşınmazın değeri mahkeme tarafından belirlenir. Bu belirleme için keşif yapılır ve bilirkişi incelemesi gerçekleştirilir. Değer tespitinde, taşınmazın dava tarihindeki cinsi, yüzölçümü, imar durumu, üzerindeki haklar ve yükümlülükler gibi tüm unsurlar dikkate alınır.
Önemli Notlar:
- 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planları: 1/5000 ölçekli nazım imar planı değişiklikleri, kamulaştırmasız el atma olarak kabul edilmez ve bu nedenle dava açılamaz.
- Uzlaşma Zorunluluğu Yok: 2019 yılında Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla, kamulaştırmasız el atma davalarında dava açmadan önce idareye başvurma ve uzlaşma zorunluluğu kaldırılmıştır.
- Zamanaşımı: Kamulaştırmasız el atma davalarında zamanaşımı süresi, idari işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 60 gündür.
Hukuki Danışmanlık:
Kamulaştırmasız el atma davaları karmaşık bir hukuki süreçtir. Bu nedenle, bir avukata danışarak haklarınızı öğrenmeniz ve dava sürecini doğru yönetmeniz önemlidir.
Kamulaştırmasız Hukuki El Atma Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme
26 Kasım 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile kamulaştırmasız hukuki el atma davalarında görevli mahkeme konusunda önemli bir değişiklik yapılmıştır.
Görevli Mahkeme:
Yapılan değişiklikle birlikte, kamulaştırmasız hukuki el atma davalarında adli yargı görevli kılınmıştır. Bu nedenle, artık bu tür davalar asliye hukuk mahkemelerinde açılmalıdır.
Yetkili Mahkeme:
Kamulaştırmasız hukuki el atma davalarında yetkili mahkeme ise, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Yani, dava, taşınmazın bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesinde açılmalıdır.
Önemli Not:
Daha önce, kamulaştırmasız hukuki el atma davalarında idari yargı (idare mahkemeleri) görevliydi. Ancak, 2022 yılında yapılan yasal değişiklikle bu durum değişmiş ve adli yargı (asliye hukuk mahkemeleri) görevli hale gelmiştir. Bu nedenle, dava açarken yetkili mahkemenin doğru tespit edilmesi büyük önem taşımaktadır.
Örnek:
İstanbul’da bulunan bir taşınmaza kamulaştırmasız hukuki el atma iddiasıyla dava açmak isteyen bir kişi, bu davayı İstanbul’daki ilgili asliye hukuk mahkemesinde açmalıdır.
Sonuç:
Kamulaştırmasız hukuki el atma davalarında görevli ve yetkili mahkeme konusunda yaşanan belirsizlik, 2022 yılında yapılan yasal değişiklikle giderilmiştir. Artık bu tür davalar, taşınmazın bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemelerinde açılmalıdır.
Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Zamanaşımı ve Süreler
Kamulaştırmasız el atma, mülkiyet hakkının ihlali anlamına geldiğinden, bu tür davalarda genel olarak zamanaşımı veya hak düşürücü süre öngörülmemiştir. Ancak, bazı özel durumlar ve talepler için belirli süreler söz konusu olabilir.
Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Sürelerin Uygulanmadığı Durumlar:
- El Atmanın Önlenmesi Davası: İdarenin kamulaştırmasız el atma eyleminin durdurulması ve taşınmazın eski haline getirilmesi için açılan davalarda zamanaşımı veya hak düşürücü süre uygulanmaz.
- Bedelin Ödenmesi Davası: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazın bedelinin ödenmesini talep eden davalarda da zamanaşımı veya hak düşürücü süre uygulanmaz.
Zamanaşımı Süresinin Uygulandığı Durumlar:
- Ecrimisil Davası: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazın kullanılamadığı süre için ecrimisil (kullanım bedeli) talep eden davalarda, 5 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. Yani, dava açıldığı tarihten geriye dönük sadece 5 yıllık ecrimisil talep edilebilir.
İdari Yargıda Dava Açma Süresi:
Kamulaştırmasız el atma davalarının idari yargıda açılması gerektiğini belirtmiştik. İdari yargıda dava açma süresi ise, idari işlemin tebliğinden veya öğrenilmesinden itibaren 60 gündür. Bu süre hak düşürücü bir süredir, yani süresi içinde dava açılmazsa dava açma hakkı kaybedilir.
Anayasa Mahkemesi Kararı ve 20 Yıllık Süre:
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 38. maddesinde yer alan 20 yıllık hak düşürücü süre, Anayasa Mahkemesi tarafından 2003 yılında iptal edilmiştir. Bu nedenle, 2003 yılından önceki kamulaştırmasız el atma davalarında da 20 yıllık süre artık geçerli değildir.
Sonuç:
Kamulaştırmasız el atma davalarında, genel olarak zamanaşımı veya hak düşürücü süre uygulanmaz. Ancak, ecrimisil davalarında 5 yıllık zamanaşımı süresi ve idari yargıda dava açma süresi olan 60 günlük hak düşürücü süre dikkate alınmalıdır.
Kamulaştırmasız Hukuki El Atmaya Karşı Yargısal Koruma Yolları: Müdahalenin Men’i, Bedel ve Ecrimisil Davaları
Kamulaştırmasız hukuki el atma, idarenin kamulaştırma prosedürlerini uygulamadan veya usulüne uygun olarak tamamlamadan, özel mülkiyete konu taşınmazın kullanımını hukuki yollarla engellemesi durumudur. Bu durumda mülk sahipleri, haklarını korumak için çeşitli yargısal yollara başvurabilirler.
1. Müdahalenin Men’i Davası:
Bu dava türü, idarenin hukuka aykırı el atma eyleminin durdurulmasını ve taşınmazın eski haline getirilmesini amaçlar. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nda açık bir hüküm bulunmamasına rağmen, Borçlar Kanunu’ndaki haksız fiil hükümlerine dayanarak açılabilir.
- Amaç: İdarenin tecavüzünü engellemek ve haksız fiili durdurmak.
- Talepler:
- İdarenin müdahalesinin durdurulması
- Taşınmazın eski haline getirilmesi
- (Eğer fiili tecavüz devam etmiyorsa) Maddi ve manevi tazminat
- Kimler Açabilir? Taşınmaz maliki veya intifa hakkı sahibi
2. Bedel Davası:
Bu dava türü, malikin el konulan taşınmazın bedelini idareden talep etmesini sağlar. Özellikle taşınmaz üzerine kamu yararı amacıyla bina veya tesis yapılması durumunda, müdahalenin men’i yerine bedel davası açılması daha uygun olabilir.
- Amaç: Taşınmazın bedelinin idareden tahsil edilmesi.
- Yasal Dayanak: 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun geçici 6. maddesi.
- Şartlar: 9 Ekim 1956 ile 4 Kasım 1983 tarihleri arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına tahsis edilen taşınmazlara yönelik kamulaştırmasız el atma durumlarında açılabilir.
- Uzlaşma Zorunluluğu: Yeni düzenlemeyle, bedel davası açmadan önce uzlaşma yoluna başvurulması zorunlu hale gelmiştir.
3. Ecrimisil Davası:
Bu dava türü, malikin, taşınmazın kamulaştırmasız el atma nedeniyle kullanılamadığı süre için kullanım bedeli (ecrimisil) talep etmesini sağlar.
- Amaç: Haksız işgal nedeniyle uğranılan gelir kaybının tazmin edilmesi.
- Zamanaşımı: Ecrimisil davalarında 5 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır.
Zamanaşımı ve Süreler:
Müdahalenin men’i ve bedel davaları için zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Ancak, ecrimisil davalarında 5 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır.
Önemli Notlar:
- Kamulaştırmasız el atma davaları, idari yargıda açılır ve süreleri hak düşürücüdür. Bu nedenle, zamanında harekete geçmek önemlidir.
- Hukuki süreçler karmaşık olabileceğinden, bir avukattan hukuki danışmanlık almak haklarınızın korunması açısından önemlidir.
Sonuç:
Kamulaştırmasız hukuki el atma durumunda, mülk sahipleri haklarını korumak için müdahalenin men’i, bedel veya ecrimisil davalarından birini veya birkaçını birlikte açabilirler. Hangi davanın açılacağı, olayın özelliklerine ve malikin taleplerine göre belirlenir.
Kamulaştırmasız El Atma İşleminin İstisnaları: Acele Kamulaştırma ve Düzenleme Ortaklık Payı (DOP)
Kamulaştırmasız el atma, kamu idaresinin özel mülkiyete konu bir taşınmaza, kamulaştırma prosedürlerini uygulamadan veya usulüne uygun olarak tamamlamadan müdahale etmesi durumudur. Ancak, bazı istisnai durumlarda kamulaştırmasız el atma işlemi hukuka uygun kabul edilebilir.
1. Acele Kamulaştırma:
2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 27. maddesi, belirli durumlarda acele kamulaştırma yapılmasına izin verir. Bu durumlar şunlardır:
- Yurt savunması için Cumhurbaşkanlığı tarafından acele olduğuna karar verilen haller
- Özel kanunlarda öngörülen olağanüstü haller
Acele kamulaştırmada, normal kamulaştırma prosedürlerinin tamamı uygulanmaz. Sadece taşınmazın değerinin tespiti (kıymet takdiri) yapılır ve diğer işlemler sonradan tamamlanır.
2. Düzenleme Ortaklık Payı (DOP) Kesintisi ile Kamulaştırma:
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 18. maddesi, imar planı kapsamında kalan özel mülkiyete konu taşınmazların, maliklerin rızası aranmaksızın kamu yararına hizmet amacıyla kullanılabileceğini düzenler. Bu durumda, taşınmazın %40’ına kadar olan kısmı bedelsiz olarak idareye devredilebilir. Bu uygulama, “düzenleme ortaklık payı” (DOP) olarak adlandırılır.
DOP Kesintisinin Sınırları ve İstisnaları:
- DOP oranı, taşınmazın %40’ını geçemez.
- Aynı taşınmazdan mükerrer DOP kesintisi yapılamaz.
- DOP ile kamulaştırılan taşınmazlar, sadece yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri, karakol gibi kamu hizmetleri için kullanılabilir.
DOP’un Uygulanmadığı veya Amacına Uygun Kullanılmadığı Durumlar:
Eğer DOP oranı %45’i aşarsa veya kamulaştırılan taşınmaz kamu hizmetine ayrılmasına rağmen 5 yıl içinde bu amaca uygun olarak kullanılmazsa, malik kamulaştırmasız el atma davası açabilir. Ancak, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 23. maddesi uyarınca kamulaştırılan malların geri alınması hakkı, DOP ile kamulaştırılan taşınmazlar için geçerli değildir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Yolu:
Eğer belediye veya ilgili idare, DOP uygulamasını kötüye kullanmış ve malikin mülkiyet hakkını orantısız bir şekilde sınırlandırmışsa, malik AİHM’e başvurarak mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasıyla dava açabilir.
Sonuç:
Acele kamulaştırma ve DOP kesintisi, kamulaştırmasız el atmanın istisnai halleridir. Ancak, bu istisnaların da belirli sınırları vardır ve bu sınırların aşılması durumunda mülk sahipleri yasal haklarını kullanabilirler.
Kamulaştırmasız El Atma Davaları: Sıkça Sorulan Sorular (2024)
Kamulaştırmasız el atma, mülk sahipleri için önemli bir hukuki sorun olabilir. Bu konuda sıkça sorulan sorular ve güncel cevapları aşağıda bulabilirsiniz:
1. Kamulaştırmasız El Atma Nedir?
İdarenin, kamulaştırma hükümlerine uygun olmadan ve bedelsiz bir şekilde özel mülkiyete konu taşınmazı kamu hizmetine tahsis etmesidir.
2. Kamulaştırmasız El Atma Davası Kime Karşı Açılır?
Taşınmaza hukuka aykırı şekilde el atan kamu kurumuna karşı açılır.
3. Kamulaştırmasız El Atma Davasında Ne Talep Edilir?
- Taşınmazın kamulaştırma bedelinin ödenmesi
- Haksız fiil nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararların tazmini
4. Kamulaştırmasız Hukuki El Atma Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?
- Görevli Mahkeme: Asliye Hukuk Mahkemesi
- Yetkili Mahkeme: Taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi
5. Kamulaştırmasız El Atma Davasında Zamanaşımı Süresi Var mıdır?
Genel olarak, kamulaştırmasız el atma davalarında zamanaşımı süresi yoktur. Ancak, ecrimisil (kullanım bedeli) talepleri için 5 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. İdari yargıda dava açma süresi ise 60 gündür.
6. Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Uzlaşma Dava Şartı mıdır?
Hayır, uzlaşma zorunlu değildir. Ancak, uzlaşma sağlanması durumunda dava açılmasına gerek kalmaz.
7. DOP Kesintisi Kamulaştırmasız El Atma Davasına Konu Olabilir mi?
DOP kesintisi %45’i aşarsa kamulaştırmasız el atma davası açılabilir.
8. Taşınmazın Malikin Rızasıyla Kamuya Terk Edilmesi Durumunda Kamulaştırmasız El Atma Davası Açılabilir mi?
Taşınmaz malikin rızasıyla kamuya bağışlanmışsa, kamulaştırmasız el atma söz konusu değildir. Ancak, idare taşınmazı bağış amacına uygun kullanmazsa (örneğin, ticari amaçla kullanırsa), malik dava açabilir.
9. Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Hükmedilen Tazminat Miktarının İcra Takibine Konu Edilebilmesi İçin Kararın Kesinleşmesi Şart mıdır?
Hayır, Anayasa Mahkemesi’nin 2021 yılında verdiği kararla bu şart kaldırılmıştır. Artık, kamulaştırmasız el atma davasında hükmedilen tazminat bedeli, karar kesinleşmeden de idari başvuru sonrası icra takibine konu edilebilir.
Sonuç:
Kamulaştırmasız el atma davaları, mülkiyet hakkının korunması açısından önemlidir. Bu konuda hukuki danışmanlık almak, haklarınızı korumanız ve süreci doğru yönetmeniz için önemlidir.
Hukuki danışmanlık almak istemeniz halinde veya herhangi bir sorunla karşılaşmanız durumunda LegaPro Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olabiliriz. Gayrimenkul Avukatı, haklarınızı korumanıza destek olacaktır.
https://legapro.net/