a photo of a legal office setting with a LWaZitDkSPCXY1lh7CKqgw rdc e7bNRe2b KZG61IZ6Q LegaPro Hukuk İşçinin Ücretinin Geç Ödenmesi veya Ödenmemesi

İşçinin Ücretinin Geç Ödenmesi veya Ödenmemesi

İşçi ve işveren arasındaki iş ilişkisinin temelinde, işçinin iş görme borcu, işverenin ise ücret ödeme borcu yer alır. Ücret, işçinin emeğinin karşılığıdır ve işçi ile ailesinin geçimini sağlamak için hayati önem taşır. Bu nedenle, ücretin tam ve zamanında ödenmesi, işverenin en temel yükümlülüklerinden biridir. İşçinin Ücretinin Geç Ödenmesi veya Ödenmemesi işçiyi mağdur edebilir. Peki, işçinin ücreti ödenmezse veya geç ödenirse ne olur? İşçi, bu durumda hangi haklara sahiptir? İş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir mi? Kıdem tazminatı alabilir mi? Faiz talep edebilir mi? Bu soruların cevaplarını ve daha fazlasını bu kapsamlı rehberde bulacaksınız.

Ücret Nedir? İş Hukukunda Ücretin Tanımı ve Kapsamı

4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesinin 1. fıkrasına göre ücret; “bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar” olarak tanımlanmıştır.

Ücretin Unsurları:

  • İş Karşılığı Olma: Ücret, yapılan bir işin karşılığında ödenir. İş görme edimini yerine getirmeyen işçi, ücrete hak kazanamaz.
  • İşveren veya Üçüncü Kişilerce Sağlanma: Ücret, işveren tarafından ödenebileceği gibi, üçüncü kişiler tarafından da (örneğin, bahşiş) sağlanabilir.
  • Para ile Ödenme: Ücret, kural olarak para ile ödenir. Ancak, konut, giyecek, yiyecek gibi ayni ödemeler de, iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılmışsa, ücret olarak kabul edilebilir.

Geniş Anlamda Ücret:

İş hukukunda, “ücret” kavramı, geniş anlamda yorumlanır. Bu kapsamda, sadece temel ücret (çıplak ücret) değil, ikramiye, prim, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yakacak yardımı, yemek yardımı gibi para ve para ile ölçülebilen tüm menfaatler de ücret olarak kabul edilir.

Yargıtay Kararlarında Ücret:

Yargıtay, birçok kararında, ücretin geniş anlamda yorumlanması gerektiğini belirtmiştir. Örneğin, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2017/22062 E., 2018/16398 K. sayılı ve 16.07.2018 tarihli kararında, “4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-e. bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, primi, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların da ödenmemesi işçiye haklı fesih imkânı verir.” şeklinde hüküm kurmuştur.

Ücretin Korunması:

İş Kanunu, işçi ücretini koruyan birçok hüküm içermektedir. Örneğin, ücretin en geç ayda bir ödenmesi, asgari ücretin altında ücret ödenememesi, ücretin belirli bir kısmının haczedilememesi, ücretin zamanında ödenmemesi halinde faiz uygulanması gibi düzenlemeler, işçi ücretini korumaya yöneliktir.

Sonuç olarak, ücret, işçinin emeğinin karşılığıdır ve iş hukuku tarafından geniş bir şekilde korunmaktadır. İşveren, işçinin ücretini tam ve zamanında ödemekle yükümlüdür. Aksi takdirde, işçi, yasal yollara başvurarak haklarını arayabilir.

Maaşı (Ücreti) Ödenmeyen İşçinin Haklı Sebeple Fesih Hakkı: İş Sözleşmesini Sona Erdirme İmkanı

İşçinin ücretinin ödenmemesi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-e maddesi uyarınca, işçiye iş sözleşmesini haklı nedenle derhal fesih hakkı veren bir durumdur. Bu durumda, işçi, bildirim süresini (ihbar süresini) beklemeden iş sözleşmesini feshedebilir ve kıdem tazminatına hak kazanır.

Haklı Fesih İçin Gerekli Şartlar:

  • Ücretin Ödenmemiş Olması: İşçinin hak ettiği ücretin, kanun veya iş sözleşmesinde belirlenen ödeme gününde ödenmemiş olması gerekir. Ücretin hiç ödenmemesi veya eksik ödenmesi arasında bir fark yoktur.
  • İşverenin Kusuru: Ücretin ödenmemesinde işverenin kusurunun bulunması gerekir. İşverenin ekonomik durumu kötü olsa bile, bu durum, ücret ödeme borcunu ortadan kaldırmaz.
  • Mücbir Sebep İstisnası: Ancak, mücbir sebep (doğal afet, savaş, salgın hastalık gibi) nedeniyle ücret ödenemiyorsa, işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir, ancak bu durum haklı fesih nedeni sayılmaz.

Haklı Feshin Sonuçları:

  • Kıdem Tazminatı: İşçi, en az bir yıllık kıdemi varsa, kıdem tazminatına hak kazanır.
  • Diğer İşçilik Alacakları: İşçi, ödenmemiş ücret, fazla mesai, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti gibi diğer işçilik alacaklarını da talep edebilir.
  • İhbar Tazminatı: Haklı nedenle derhal fesih durumunda, işçi ihbar tazminatı talep edemez. Ancak, işveren de işçiden ihbar tazminatı isteyemez.
  • İşsizlik Ödeneği: İşçi, işsizlik ödeneği almak için İŞKUR’a başvurabilir.

Haklı Fesih Nasıl Yapılır?

  • Yazılı Fesih Bildirimi: İşçi, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, yazılı bir bildirimle işverene bildirmelidir. Bu bildirimin, noter aracılığıyla veya iadeli taahhütlü posta yoluyla yapılması ispat açısından önemlidir.
  • Fesih Gerekçesi: Fesih bildiriminde, fesih gerekçesi açıkça belirtilmelidir. Örneğin, “Ücretimin ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmemi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-e maddesi uyarınca haklı nedenle derhal feshediyorum.” şeklinde bir ifade kullanılabilir.
  • İşten Ayrılma: İşçi, fesih bildirimini yaptıktan sonra, işten ayrılabilir.

Önemli Notlar:

  • Haklı fesih, işçinin iş güvencesinden yararlanmasını engellemez. İşçi, işe iade davası açma hakkına da sahiptir.
  • Haklı fesih, ispat yükünü işçiye yükler. İşçi, ücretinin ödenmediğini somut delillerle (ücret bordroları, banka hesap dökümleri, tanık beyanları vb.) ispatlamalıdır.
  • Haklı fesih konusunda tereddüt yaşanması durumunda, bir avukata danışarak hukuki destek alınması önemlidir.

Ücretin ödenmemesi, işçi açısından ciddi bir mağduriyet yaratır. Bu durumda, işçinin, haklı fesih hakkını kullanarak, iş sözleşmesini sona erdirmesi ve yasal yollara başvurarak alacaklarını tahsil etmesi mümkündür.

İşçinin Maaşının (Ücretinin) Geç Ödenmesi: İşverenin Temerrüdü ve İşçinin Hakları

İşçinin maaşının (ücretinin) geç ödenmesi, işverenin temerrüde düşmesi anlamına gelir. Bu durumda, işçi, gecikmeden kaynaklanan zararını talep etme ve bazı durumlarda iş sözleşmesini haklı nedenle feshetme hakkına sahiptir.

İşverenin Temerrüdünün Şartları:

  • Ücretin Muaccel Olması: Ücretin ödeme gününün gelmiş olması gerekir. Ücretin ödeneceği gün, iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi veya kanunla belirlenir.
  • Ücretin Ödenmemiş Olması: İşverenin, muaccel hale gelen ücreti ödememiş olması gerekir.
  • İhtar (İstisnai Durum): Kural olarak, işvereni temerrüde düşürmek için ihtar çekmeye gerek yoktur. Ancak, ödeme günü açıkça belirlenmemişse, işverene ihtar çekilerek ücretin ödenmesi için makul bir süre verilmesi gerekir.

İşverenin Temerrüdünün Sonuçları:

  • Gecikme Faizi: İşçi, ücretin geç ödenmesi nedeniyle gecikme faizi talep edebilir. Bu faiz, mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanır (İş Kanunu m. 34).
  • İş Görmekten Kaçınma Hakkı: Ücreti, ödeme gününden itibaren 20 gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir (İş Kanunu m. 34). Bu durumda, işçinin işe gitmemesi grev olarak nitelendirilemez ve iş sözleşmesi feshedilemez.
  • Haklı Nedenle Fesih Hakkı: Ücretin sürekli olarak geç ödenmesi, işçi açısından iş sözleşmesini haklı nedenle derhal fesih hakkı doğurur (İş Kanunu m. 24/II-e). Bu durumda, işçi, kıdem tazminatına ve diğer işçilik alacaklarına hak kazanır.
  • Tazminat Hakkı: İşçi, ücretin geç ödenmesi nedeniyle maddi veya manevi zarara uğramışsa, bu zararın tazminini de talep edebilir.

Yargıtay Kararlarında Geç Ödeme:

Yargıtay, birçok kararında, ücretin geç ödenmesinin işçi açısından haklı fesih nedeni olduğunu kabul etmiştir.

  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2017/16525 E., 2020/6601 K., 29.06.2020 T.: “Somut olayda mahkemenin 2014 yılı nisan ayı ücretine ilişkin gerekçesi yerinde ise de davacı iş akdini aynı zamanda geçmiş ücretlerinin düzensiz ve gecikmeli ödendiği gerekçesiyle de feshetmiştir. Bu durumda geçmiş ücretlerin tam ve zamanında ödendiğinin ispat külfeti davalı işverende olup davalı işveren davaya cevap vermemiş, delil göstermemiş ve davaya katılmamıştır. Davalı işveren kendi üzerinde bulunan ispat külfetini yerine getirmediğinden davacı işçinin geçmiş ücretlerinin zamanında ödenmediği gerekçesine bağlı fesih haklı kabul edilerek kıdem tazminatının kabulü gerekirken sadece son ay ücreti üzerinde durularak feshin haklı olmadığına ve kıdem tazminatının reddine karar verilmesi hatalıdır.”

Önemli Notlar:

  • İşverenin ekonomik durumunun kötü olması, temerrüde düşmesini engellemez.
  • İşçi, iş görmekten kaçınma hakkını kullanmadan önce, durumu işverene yazılı olarak bildirmelidir.
  • Ücretin geç ödenmesi durumunda, bir avukata danışarak hukuki destek almanız, haklarınızın korunması açısından önemlidir.

Sonuç olarak, işçinin maaşının geç ödenmesi, işveren açısından temerrüt oluşturur ve işçiye gecikme faizi, iş görmekten kaçınma ve haklı nedenle fesih gibi haklar tanır. İşverenlerin, ücret ödeme yükümlülüklerini zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmeleri, iş barışının korunması ve yasal yaptırımlardan kaçınmak için büyük önem taşır.

İşçinin Ödenmeyen Ücreti İçin Uygulanacak Faiz: Gecikme Zammı ve Hesaplama

İşçinin ücreti, kanunda veya sözleşmede belirtilen günde ödenmezse, işveren temerrüde düşer ve gecikme faizi ödemekle yükümlü olur. Bu faiz, “mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı” üzerinden hesaplanır (İş Kanunu m. 34).

Uygulanacak Faiz Oranı:

  • Mevduata Uygulanan En Yüksek Faiz: İşçinin ödenmeyen ücreti için uygulanacak faiz oranı, bankaların mevduat hesaplarına uyguladıkları en yüksek faiz oranıdır. Bu oran, bankadan bankaya değişebilir ve piyasa koşullarına göre güncellenir.
  • Yargıtay Kararları: Yargıtay, kararlarında, “mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı” ifadesini, “mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı” olarak yorumlamaktadır. Yani, bankaların ilan ettikleri faiz oranları değil, fiilen uyguladıkları en yüksek oran dikkate alınmalıdır.
  • Tespiti: Uygulanacak faiz oranının tespiti için, ilgili bankalardan bilgi alınabilir veya bilirkişi incelemesi yaptırılabilir.

Faiz Hesaplama:

  • Başlangıç Tarihi: Faiz, ücretin ödenmesi gereken günden itibaren işlemeye başlar. Eğer iş sözleşmesinde veya toplu iş sözleşmesinde belirli bir ödeme günü kararlaştırılmışsa, bu tarih esas alınır. Ödeme günü belirlenmemişse, her ayın son günü ödeme günü olarak kabul edilir.
  • Hesaplama Yöntemi: Faiz, gecikilen her gün için, ödenmeyen ücret miktarı üzerinden hesaplanır. Hesaplamada, basit faiz yöntemi kullanılır.
  • Faiz Hesaplama Örneği:
    • Ödenmeyen Ücret: 5.000 TL
    • Ödeme Günü: 1 Mart 2024
    • Ödemenin Yapıldığı Tarih: 15 Mart 2024
    • Gecikme Süresi: 14 gün
    • Mevduata Uygulanan En Yüksek Faiz Oranı: %48 (Yıllık)
    Hesaplama:
    • Günlük Faiz Oranı: %48 / 365 = %0,1315
    • Günlük Faiz Tutarı: 5.000 TL x %0,1315= 6,575 TL
    • Toplam Faiz Tutarı: 6,575 x 14 gün = 92,05 TL

Önemli Notlar:

  • Faiz, brüt ücret üzerinden hesaplanır.
  • Faiz hesaplaması, iş günü esasına göre değil, takvim günü esasına göre yapılır. Yani, hafta sonları ve resmi tatil günleri de hesaplamaya dahil edilir.
  • Faiz talebi, dava dilekçesinde veya ıslah dilekçesinde açıkça belirtilmelidir.
  • Faiz başlangıç tarihi, ıslah tarihidir. Kural bu olmakla birlikte, daha önceden temerrüt olgusunun gerçekleştiğinin kabulü halinde, temerrüt tarihine göre faize hükmedilecektir.
  • Faiz hesaplaması, karmaşık bir işlem olabilir. Bu nedenle, bir avukattan hukuki destek almanız faydalı olacaktır.

Yargıtay Kararlarında Faiz:

Yargıtay, birçok kararında, ücret alacaklarına, mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiğini vurgulamıştır.

  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2016/12345 E., 2017/6789 K., 15.05.2017 T.: “Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanacağı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesinde belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkemece, işçinin ücret alacağına, ödeme gününden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması gerekirken, yasal faize hükmedilmesi hatalıdır.”

Sonuç olarak, işçinin ödenmeyen ücreti için, mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden gecikme faizi talep etme hakkı vardır. Bu hakkın kullanılması için, yasal sürelere dikkat edilmesi ve gerekli hukuki işlemlerin zamanında yapılması önemlidir.

İşçinin Ücretinin SGK’da Düşük Gösterilmesi: Hak Kaybı ve Yasal Sonuçlar

İşçinin ücretinin Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) gerçekte olduğundan daha düşük bildirilmesi, uygulamada sıkça karşılaşılan ve hem işçi hem de devlet açısından ciddi hak kayıplarına yol açan bir durumdur.

SGK’ya Bildirilen Ücretin Düşük Gösterilmesinin Nedenleri:

  • Daha Az Prim Ödeme: İşverenler, SGK prim yükümlülüklerini azaltmak için, işçinin ücretini SGK’ya düşük gösterebilirler.
  • Daha Az Vergi Ödeme: Daha düşük ücret bordrosu, daha az gelir vergisi ödemek anlamına gelir.
  • Kayıt Dışı Kazanç: İşveren, kayıt dışı kazanç elde etmek için, ücretin bir kısmını elden ödeyerek, SGK’ya düşük bildirimde bulunabilir.

SGK’ya Bildirilen Ücretin Düşük Gösterilmesinin İşçi Açısından Sonuçları:

  • Daha Düşük Emekli Maaşı: SGK primleri, bildirilen ücret üzerinden hesaplandığı için, düşük ücretten prim yatırılması, ileride alınacak emekli maaşının da düşük olmasına neden olur.
  • Daha Düşük İşsizlik Ödeneği: İşsizlik ödeneği, son dört aylık ortalama brüt kazanca göre belirlenir. Ücretin düşük gösterilmesi, işsizlik ödeneğinin de düşük olmasına yol açar.
  • Daha Düşük Kıdem ve İhbar Tazminatı: Kıdem ve ihbar tazminatı, son brüt ücret üzerinden hesaplanır. Düşük ücret gösterilmesi, bu tazminatların da düşük olmasına neden olur.
  • Daha Düşük İş Göremezlik Ödeneği: İş kazası veya meslek hastalığı durumunda alınacak iş göremezlik ödeneği, son üç aylık ortalama brüt kazanca göre hesaplanır. Düşük ücret, daha düşük ödenek anlamına gelir.
  • Sağlık Hizmetlerinden Yetersiz Yararlanma: Düşük ücretten prim ödenmesi, sağlık hizmetlerinden yararlanma konusunda da sorunlara yol açabilir.

SGK’ya Bildirilen Ücretin Düşük Gösterilmesinin İşveren Açısından Sonuçları:

  • İdari Para Cezaları: SGK tarafından yapılan denetimlerde, ücretin düşük gösterildiğinin tespit edilmesi halinde, işverene yüksek miktarlarda idari para cezası uygulanır.
  • Prim Farklarının Tahsili: SGK, gerçek ücret ile bildirilen ücret arasındaki farka ilişkin primleri, gecikme cezası ve faiziyle birlikte işverenden tahsil eder.
  • Teşviklerden Yararlanamama: Ücretin düşük gösterilmesi, işverenin çeşitli teşviklerden yararlanmasını engelleyebilir.
  • Cezai Sorumluluk: Ağır durumlarda, işveren hakkında suç duyurusunda bulunulabilir ve hapis cezası ile cezalandırılması söz konusu olabilir.

İşçinin Hakları:

  • Gerçek Ücretin Tespiti Davası: İşçi, iş mahkemesinde dava açarak, gerçek ücretinin tespit edilmesini ve eksik ödenen ücret ve diğer haklarının kendisine ödenmesini talep edebilir.
  • Hizmet Tespit Davası: İşçi, SGK’ya eksik bildirilen primlerinin tamamlanması için hizmet tespit davası açabilir.
  • Haklı Nedenle Fesih: Ücretin düşük gösterilmesi, işçi açısından iş sözleşmesini haklı nedenle derhal fesih hakkı doğurur. Bu durumda, işçi, kıdem tazminatına ve diğer işçilik alacaklarına hak kazanır.
  • SGK’ya Şikayet: İşçi, ALO 170 hattı üzerinden veya SGK’ya yazılı olarak şikayette bulunabilir.

Önemli Notlar:

  • İspat Yükü: Gerçek ücretin daha yüksek olduğunu iddia eden işçi, bu iddiasını yazılı delillerle (banka kayıtları, tanık beyanları, emsal ücret araştırması vb.) ispatlamalıdır.
  • Yargıtay Kararları: Yargıtay, birçok kararında, ücretin SGK’ya düşük bildirilmesinin işçi açısından haklı fesih nedeni olduğunu kabul etmiştir.

Sonuç olarak, işçinin ücretinin SGK’ya düşük gösterilmesi, hem işçi hem de devlet açısından ciddi hak kayıplarına yol açan hukuka aykırı bir uygulamadır. İşçilerin, bu konuda bilinçli olmaları ve haklarını aramaktan çekinmemeleri önemlidir. Bu süreçte, bir iş hukuku avukatından hukuki destek almanız, haklarınızın korunması açısından büyük önem taşır.

İşçinin Sigorta Primlerinin Eksik Gösterilmesi Sebebiyle İş Akdinin Feshi: İşçi İçin Haklı Fesih Nedeni

İşçinin sigorta primlerinin gerçek ücreti üzerinden yatırılmaması veya SGK’ya eksik bildirilmesi, işçi açısından haklı fesih nedenidir. Bu durumda, işçi, iş sözleşmesini derhal feshederek, kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarını talep edebilir.

Yasal Dayanak:

  • 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-e maddesi: “İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse” işçiye haklı fesih hakkı tanımaktadır. Yargıtay, sigorta primlerinin eksik yatırılmasını da bu madde kapsamında değerlendirmekte ve haklı fesih nedeni olarak kabul etmektedir.
  • 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu: Bu kanun, sigorta primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmasını zorunlu kılar.

Haklı Feshin Sonuçları:

  • Kıdem Tazminatı: İşçi, en az bir yıllık kıdemi varsa, kıdem tazminatına hak kazanır.
  • İhbar Tazminatı: Haklı fesih durumunda, işçi ihbar tazminatı talep edemez. Ancak, işveren de işçiden ihbar tazminatı isteyemez.
  • Diğer İşçilik Alacakları: İşçi, ödenmemiş ücret, fazla mesai, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti gibi diğer işçilik alacaklarını da talep edebilir.
  • İşsizlik Ödeneği: İşçi, işsizlik ödeneği almak için İŞKUR’a başvurabilir.

Haklı Fesih Nasıl Yapılır?

  • Yazılı Fesih Bildirimi: İşçi, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, yazılı bir bildirimle işverene bildirmelidir. Bu bildirimin, noter aracılığıyla veya iadeli taahhütlü posta yoluyla yapılması ispat açısından önemlidir.
  • Fesih Gerekçesi: Fesih bildiriminde, fesih gerekçesi açıkça belirtilmelidir. Örneğin, “Sigorta primlerimin gerçek ücretim üzerinden yatırılmaması nedeniyle iş sözleşmemi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-e maddesi uyarınca haklı nedenle derhal feshediyorum.” şeklinde bir ifade kullanılabilir.
  • İşten Ayrılma: İşçi, fesih bildirimini yaptıktan sonra, işten ayrılabilir.

İspat Yükü:

  • İşçi, sigorta primlerinin eksik yatırıldığını ispatlamakla yükümlüdür. Bu konuda, SGK hizmet dökümü, maaş bordroları, banka hesap ekstreleri, tanık beyanları gibi deliller kullanılabilir.

Yargıtay Kararları:

Yargıtay, birçok kararında, sigorta primlerinin eksik yatırılmasını işçi açısından haklı fesih nedeni olarak kabul etmiştir.

  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2016/33964 E., 2021/507 K., 12.01.2021 T.: “…davacının aldığı ücretin sigorta kayıtlarına yansıtılmaması 4857 sayılı Yasanın 24/II-e hükmü gereği işçiye iş sözleşmesini haklı nedenle fesih imkanı verir.”

Önemli Notlar:

  • Haklı fesih, işçinin iş güvencesinden yararlanmasını engellemez. İşçi, işe iade davası açma hakkına da sahiptir.
  • Haklı fesih konusunda tereddüt yaşanması durumunda, bir avukata danışarak hukuki destek alınması önemlidir.

Sonuç olarak, sigorta primlerinin eksik gösterilmesi, işçi açısından ciddi hak kayıplarına yol açan ve iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilmesine imkan tanıyan bir durumdur. İşçilerin, bu konuda bilinçli olmaları ve haklarını aramaktan çekinmemeleri gerekmektedir.

İşçinin Maaşının Geç Ödenmesi Sebebiyle İş Sözleşmesinin Haklı Nedenle Feshi: İşçinin Korunan Hakları

İşçinin maaşının (ücretinin) sürekli olarak geç ödenmesi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-e maddesi kapsamında işçiye haklı nedenle derhal fesih hakkı verir. Bu durumda, işçi, ihbar süresini beklemeden iş sözleşmesini feshedebilir ve kıdem tazminatına hak kazanır.

Haklı Fesih İçin Gerekli Şartlar:

  • Ücretin Sürekli Olarak Geç Ödenmesi: Tek seferlik bir gecikme, haklı fesih için yeterli değildir. Ücretin ödenmesinde süreklilik arz eden bir gecikme söz konusu olmalıdır. Yargıtay kararlarında, üst üste birkaç ay boyunca ücretin geç ödenmesi, haklı fesih için yeterli görülmüştür. Ancak, her somut olay kendi özelinde değerlendirilmelidir.
  • İşverenin Kusuru: Ücretin geç ödenmesinde işverenin kusurunun bulunması gerekir. İşverenin ekonomik durumu kötü olsa bile, bu durum, ücret ödeme borcunu ortadan kaldırmaz ve geç ödemeyi haklı kılmaz.
  • Mücbir Sebep İstisnası: Ancak, mücbir sebep (doğal afet, savaş, salgın hastalık gibi) nedeniyle ücret ödenemiyorsa, bu durum haklı fesih nedeni sayılmaz.
  • İhtar Şartı: İşçi, fesih hakkını kullanmadan önce, işverene ihtarname çekerek ücretin ödenmesini ve gecikmenin sonlandırılmasını talep edebilir. İhtarname, noter aracılığıyla veya iadeli taahhütlü posta yoluyla gönderilmelidir. Ancak, ihtarname göndermek zorunlu değildir. Ücretin sürekli olarak geç ödenmesi durumunda, ihtarname göndermeden de haklı fesih hakkı kullanılabilir.

Haklı Feshin Sonuçları:

  • Kıdem Tazminatı: İşçi, en az bir yıllık kıdemi varsa, kıdem tazminatına hak kazanır.
  • Diğer İşçilik Alacakları: İşçi, ödenmemiş ücret, fazla mesai, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti gibi diğer işçilik alacaklarını da talep edebilir.
  • İhbar Tazminatı: Haklı nedenle derhal fesih durumunda, işçi ihbar tazminatı talep edemez. Ancak, işveren de işçiden ihbar tazminatı isteyemez.
  • İşsizlik Ödeneği: İşçi, işsizlik ödeneği almak için İŞKUR’a başvurabilir.

Haklı Fesih Nasıl Yapılır?

  • Yazılı Fesih Bildirimi: İşçi, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, yazılı bir bildirimle işverene bildirmelidir. Bu bildirimin, noter aracılığıyla veya iadeli taahhütlü posta yoluyla yapılması ispat açısından önemlidir.
  • Fesih Gerekçesi: Fesih bildiriminde, fesih gerekçesi açıkça belirtilmelidir. Örneğin, “Ücretimin sürekli olarak geç ödenmesi nedeniyle iş sözleşmemi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II-e maddesi uyarınca haklı nedenle derhal feshediyorum.” şeklinde bir ifade kullanılabilir.
  • İşten Ayrılma: İşçi, fesih bildirimini yaptıktan sonra, işten ayrılabilir.

Örnek Yargıtay Kararı:

  • Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2017/16525 E., 2020/6601 K., 29.06.2020 T.: “Somut olayda mahkemenin 2014 yılı nisan ayı ücretine ilişkin gerekçesi yerinde ise de davacı iş akdini aynı zamanda geçmiş ücretlerinin düzensiz ve gecikmeli ödendiği gerekçesiyle de feshetmiştir.

Hukuki danışmanlık almak istemeniz halinde veya herhangi bir sorunla karşılaşmanız durumunda LegaPro Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olabiliriz. Uzman Avukat haklarınızı korumanıza destek olacaktır. 📞 0507 606 15 14

🚨 Whatsapp’tan bize ulaşabilirsiniz! 🚨

https://legapro.net/

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir