a striking professional image of a wooden desk in hUkV9wWKS0WTAoMoPXkp Q CrRkMj0tS7GOoKwnNucb3A jpeg LegaPro Hukuk AİLE HUKUKUNDA ARABULUCULUK

AİLE HUKUKUNDA ARABULUCULUK

Aile Hukukunda Arabuluculuk: Zorunlu Dava Şartı ve Önemi

Aile hukuku uyuşmazlıklarında arabuluculuk, son yasal düzenlemelerle birlikte dava açmadan önce başvurulması zorunlu bir ön koşul haline gelmiştir. Bu uygulama, ailelerin sorunlarını mahkeme ortamına taşımadan, daha hızlı, daha az maliyetli ve daha az yıpratıcı bir şekilde çözmelerine yardımcı olmayı amaçlamaktadır.

Zorunlu Arabuluculuğun Amacı:

  • Uzlaşma Kültürünü Geliştirme: Aile içi sorunların çözümünde uzlaşma ve diyalog kültürünü teşvik etmek.
  • Mahkemelerin İş Yükünü Azaltma: Aile mahkemelerinin iş yükünü azaltarak daha hızlı ve etkili bir yargılama süreci sağlamak.
  • Tarafların İhtiyaçlarına Duyarlı Çözümler: Tarafların kendi ihtiyaçlarına ve beklentilerine uygun çözümler üretmelerine olanak tanımak.
  • Çocukların Korunması: Boşanma gibi durumlarda çocukların üstün yararını gözeterek, onların psikolojik ve sosyal gelişimlerini korumak.

Zorunlu Arabuluculuğa Tabi Aile Hukuku Uyuşmazlıkları:

  • Boşanma Davaları: Anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davalarında arabuluculuğa başvurmak zorunludur.
  • Velayet, Vesayet ve Nafaka Davaları: Çocukların velayeti, vesayeti veya nafaka gibi konulardaki uyuşmazlıklarda arabuluculuk şarttır.
  • Mal Paylaşımı Davaları: Evlilik birliği içinde edinilen malların paylaşımı ile ilgili davalarda da arabuluculuğa başvurulması gerekmektedir.

İstisnalar:

  • Şiddet: Aile içi şiddet veya kadına karşı şiddet vakalarında zorunlu arabuluculuk uygulanmaz.
  • Çocuk İstismarı: Çocuk istismarı veya ihmali durumlarında da zorunlu arabuluculuk şartı aranmaz.
  • Acil Durumlar: Tarafların veya çocukların hayatı, sağlığı veya güvenliği tehlikede ise, zorunlu arabuluculuk şartı aranmadan doğrudan dava açılabilir.

Arabuluculuk Sürecinin Titizlikle Takip Edilmesi:

Arabuluculuk sürecinde uzlaşılan hususlar hakkında daha sonra dava açılamaz. Bu nedenle, sürecin titizlikle takip edilmesi ve tarafların haklarının korunması büyük önem taşır. Bu süreçte bir avukattan hukuki destek almak, hak kayıplarının önlenmesi açısından faydalı olacaktır.

Sonuç:

Aile hukukunda arabuluculuk, aile içi sorunların çözümünde önemli bir rol oynamaktadır. Zorunlu arabuluculuk uygulaması, tarafların uzlaşma yoluyla çözüm bulmalarını teşvik eder ve mahkemelerin iş yükünü azaltır. Ancak, sürecin etkinliği ve tarafların haklarının korunması için dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir.

Aile Hukukunda Dava Şartı Olarak Zorunlu Arabuluculuk

Aile hukukunda zorunlu arabuluculuk, tarafların serbestçe tasarruf edebileceği bazı uyuşmazlıklarda dava açmadan önce başvurulması gereken bir ön şarttır. Ancak, kamu düzenini etkileyen veya tarafların iradeleri dışında gelişen aile hukuku uyuşmazlıklarında arabuluculuk dava şartı olarak uygulanamaz ve hatta yasaktır.

Arabuluculuğun Dava Şartı Olmadığı ve Yasaklandığı Aile Hukuku Uyuşmazlıkları:

  • Aile içi şiddet iddiası içeren uyuşmazlıklar
  • Boşanma davası sürecinde mahkemece alınabilecek tedbir kararlarına ilişkin uyuşmazlıklar (tedbir nafakası, aile konutunun kullanımı vb.)
  • İddet süresinin beklenmesine ilişkin uyuşmazlıklar
  • Kadının eski eşinin soyadını kullanmaya devam etmesi talebine ilişkin uyuşmazlıklar
  • Çocukların velayet hakkına ilişkin uyuşmazlıklar
  • Evliliğin geçerli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlıklar
  • Çocukların soybağına ilişkin uyuşmazlıklar
  • Evlat edinmeye ilişkin uyuşmazlıklar
  • Vesayete ilişkin uyuşmazlıklar

Arabuluculuğun Dava Şartı Olduğu Aile Hukuku Uyuşmazlıkları:

  • Nişanın haksız yere bozulması sebebiyle hediyelerin iadesi veya maddi/manevi tazminat taleplerine ilişkin uyuşmazlıklar
  • Evlilik birliği içinde ortaya çıkan uyuşmazlıklar
  • Boşanma sebebiyle ortaya çıkan maddi/manevi tazminat taleplerine ilişkin uyuşmazlıklar
  • Boşanma sonucunda malların eşler arasında paylaştırılmasına ilişkin uyuşmazlıklar (mal rejimi tasfiyesi)
  • Yoksulluk nafakasına ilişkin uyuşmazlıklar
  • Altsoy, üstsoy veya kardeşlere verilebilen yardım nafakasına ilişkin uyuşmazlıklar

Önemli Not:

Aile hukukundan kaynaklanan bir uyuşmazlıkta arabuluculuğa başvurulup başvurulamayacağı, ilgili davanın kamu düzeniyle ilişkisinin tespitiyle belirlenir. Her olayın kendine özgü özellikleri olduğu için, bir avukata danışarak doğru hukuki yolu izlemek önemlidir.

Sonuç:

Aile hukukunda zorunlu arabuluculuk, tarafların uzlaşma yoluyla çözüm bulmalarını teşvik eden bir mekanizmadır. Ancak, kamu düzenini ilgilendiren veya tarafların iradeleri dışında gelişen uyuşmazlıklarda arabuluculuk uygulanamaz. Bu nedenle, aile hukukundan kaynaklanan bir uyuşmazlıkta arabuluculuğa başvurmadan önce bir avukata danışarak hukuki durumunuzu değerlendirmeniz önemlidir.

Aile Hukukunda Arabuluculuğa Başvurmanın Sağladığı Avantajlar

Aile hukuku uyuşmazlıkları, özellikle boşanma ve mal rejimi davaları, tarafların duygusal ve psikolojik durumlarını derinden etkileyen hassas konulardır. Bu tür davalarda arabuluculuğa başvurmak, taraflar için birçok avantaj sunar.

1. Hızlı ve Ekonomik Çözüm:

  • Arabuluculuk, mahkeme sürecine göre çok daha hızlı sonuçlanır, bu da tarafların zaman ve enerji tasarrufu yapmasını sağlar.
  • Mahkeme masrafları, avukatlık ücretleri gibi mali yükler de arabuluculukta daha düşüktür.

2. Gizlilik:

  • Arabuluculuk görüşmeleri gizlidir, bu da tarafların özel hayatlarının korunmasını sağlar.
  • Mahkemelerde herkese açık yapılan duruşmaların aksine, arabuluculukta taraflar daha rahat bir ortamda sorunlarını dile getirebilirler.

3. Tarafların Kontrolünde Bir Süreç:

  • Arabuluculukta taraflar, çözüm sürecini kontrol eder ve kendi kararlarını verirler. Mahkeme sürecinde ise karar hakim tarafından verilir.
  • Taraflar, kendi ihtiyaç ve beklentilerine uygun, kişiselleştirilmiş bir çözüm bulabilirler.

4. İlişkilerin Korunması:

  • Arabuluculuk, taraflar arasındaki iletişimi güçlendirerek, özellikle boşanma davalarında çocukların ve aile bireylerinin daha az zarar görmesini sağlar.
  • Taraflar, gelecekteki ilişkilerini de göz önünde bulundurarak, daha yapıcı bir yaklaşımla çözüm arayabilirler.

5. Yargı Yükünün Hafifletilmesi:

  • Arabuluculuk sayesinde, mahkemelerin iş yükü azalır ve yargılama süreçleri hızlanır.
  • Bu durum, adalet sisteminin daha etkin ve verimli çalışmasına katkı sağlar.

6. Dava Açma Hakkının Devam Etmesi:

  • Arabuluculukta uzlaşma sağlanamaması durumunda, tarafların dava açma hakkı saklıdır. Bu, arabuluculuğun risksiz bir seçenek olduğunu gösterir.

Sonuç:

Aile hukukunda arabuluculuk, tarafların duygusal ve psikolojik yükünü azaltan, hızlı, ekonomik ve gizli bir çözüm yolu sunar. Tarafların kendi çözümlerini üretmelerine ve ilişkilerini korumalarına olanak tanır. Ayrıca, yargı yükünü hafifleterek adalet sisteminin daha etkin çalışmasına katkı sağlar.

Aile Hukukunda Arabuluculuk Süreci: Adım Adım Rehber

Aile hukukunda arabuluculuk, boşanma, velayet, nafaka ve mal paylaşımı gibi konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde, tarafların mahkemeye gitmeden önce uzlaşma yolunu denemelerini zorunlu kılan bir süreçtir. Bu süreç, belirli aşamalardan oluşur ve her aşama, tarafların anlaşmaya varması için önemli bir adım niteliği taşır.

1. Uyuşmazlığın Arabuluculuğa Tabi Olup Olmadığının Tespiti:

Aile hukukunda arabuluculuk, her uyuşmazlık için zorunlu değildir. Sadece boşanma, velayet, nafaka ve mal paylaşımı davaları zorunlu arabuluculuk kapsamındadır. Aile içi şiddet, çocuk istismarı gibi durumlarda ise arabuluculuk şartı aranmaz.

2. Arabuluculuğa Başvuru ve Arabulucunun Belirlenmesi:

Eğer uyuşmazlık arabuluculuğa tabi ise, taraflar dava açmadan önce arabuluculuk bürosuna başvuru yaparlar. Büro, tarafların talebi doğrultusunda veya rastgele bir arabulucu atar.

3. Arabulucunun Belirlenmesinden Sonra Yapılacaklar:

Arabulucu atandıktan sonra, taraflarla iletişime geçerek süreci açıklar ve ilk toplantının tarihini ve yerini belirler. Taraflar, arabuluculuk sözleşmesini imzalayarak sürece katılım taahhüdünde bulunurlar.

4. İlk Oturumun Yapılması:

Taraflar ve arabulucu, belirlenen yer ve zamanda bir araya gelerek ilk toplantıyı gerçekleştirir. Bu toplantıda, taraflar uyuşmazlıkla ilgili görüşlerini ve beklentilerini açıklar, arabulucu ise tarafsız bir şekilde süreci yönetir ve tarafların birbirlerini anlamalarına yardımcı olur.

5. Müzakereler ve Çözüm Arayışı:

İlk toplantının ardından, taraflar ve arabulucu, müzakereler yoluyla çözüm aramaya başlarlar. Arabulucu, tarafların çıkarlarını ve ihtiyaçlarını anlamaya çalışır, ortak bir zemin bulmaları için onları teşvik eder ve çözüm önerileri sunar.

6. Son Tutanak Düzenlenmesi:

  • Anlaşma Durumunda: Taraflar anlaşmaya varırlarsa, arabulucu bir anlaşma tutanağı düzenler. Bu tutanak, taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır ve mahkeme kararı gibi icra edilebilir niteliktedir.
  • Anlaşmazlık Durumunda: Taraflar anlaşmaya varamazlarsa, arabulucu bir son tutanak düzenler. Bu tutanakta, tarafların anlaşamadığı konular ve talepleri belirtilir.

7. İcra Edilebilirlik Şerhinin Alınması (Anlaşma Durumunda):

Tarafların anlaşmaya varması halinde, anlaşmanın icra edilebilir hale gelmesi için arabulucunun görev yaptığı yerdeki aile mahkemesinden icra edilebilirlik şerhi alınması gerekmektedir.

Sonuç:

Aile hukukunda arabuluculuk süreci, tarafların uzlaşma yoluyla çözüm bulmalarını teşvik eden ve mahkemelerin iş yükünü azaltan önemli bir mekanizmadır. Bu süreç, tarafların aktif katılımıyla, hızlı, ekonomik ve dostane bir çözüm bulma imkanı sağlar.

Unutmayın: Arabuluculuk, aile içi sorunların çözümünde etkili bir yöntem olsa da, hukuki bilgi ve deneyim gerektiren bir süreçtir. Bu nedenle, bir avukattan hukuki destek almak, haklarınızı korumanız ve süreci daha etkin bir şekilde yönetmeniz açısından faydalı olacaktır.

Aile Hukukunda Arabuluculuğa Başvuru

Aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda arabuluculuğa başvuru yapmak için iki temel yol bulunmaktadır:

  1. Arabuluculuk Bürosuna Başvuru:
    • Fiziki Başvuru: Yetkili adliyedeki arabuluculuk bürosuna giderek, büro tarafından sağlanan başvuru formunu doldurup teslim ederek başvuru yapabilirsiniz. Bu formda tarafların kimlik bilgileri, iletişim bilgileri ve uyuşmazlığın konusu gibi bilgiler yer alır.
    • Online Başvuru: UYAP Vatandaş Portal üzerinden de başvuru yapılabilir. E-Devlet şifresi, e-imza veya mobil imza ile sisteme giriş yaparak “Arabuluculuk Dosya Başvurusu” bölümünden başvuru formunu doldurabilirsiniz.
  2. Doğrudan Arabulucuya Başvuru:
    • Tarafların Anlaşması: Taraflar, arabuluculuk siciline kayıtlı bir arabulucu üzerinde anlaşabilirler. Bu durumda, seçilen arabulucuya başvuru yaparak süreci başlatabilirler.

Yetkili Arabuluculuk Bürosu:

Aile hukuku uyuşmazlıklarında yetkili arabuluculuk bürosu, davanın görüleceği yetkili mahkemenin bağlı olduğu yerdeki bürodur. Yetkisiz bir büroya başvuru yapılması durumunda, yetkisizlik itirazı ilk toplantıya kadar yapılmalıdır.

Detaylı Bilgi:

Arabuluculuk başvurusu hakkında daha fazla bilgi almak için “arabuluculuk başvurusu nasıl yapılır?” başlıklı makaleyi inceleyebilirsiniz.

Özet:

Aile hukukunda arabuluculuk başvurusu, yetkili arabuluculuk bürosuna veya doğrudan arabulucuya yapılabilir. Başvuru için gerekli belgeler ve süreç hakkında detaylı bilgi için ilgili makaleye başvurabilirsiniz. Arabuluculuk, aile hukuku uyuşmazlıklarında tarafların uzlaşma yoluyla çözüm bulmalarını teşvik eden önemli bir yöntemdir.

Arabulucunun Belirlenmesi: Tarafların Seçimi ve Büro Ataması

Arabuluculuk sürecinde arabulucunun kim olacağı, sürecin başarısı ve tarafların memnuniyeti açısından kritik bir öneme sahiptir. Bu nedenle, arabulucunun belirlenmesi konusunda iki temel yöntem bulunmaktadır:

  1. Tarafların Ortak Kararıyla Belirleme:
  • Taraflar, arabuluculuk siciline kayıtlı herhangi bir arabulucu üzerinde anlaşabilirler.
  • Bu yöntem, tarafların uyuşmazlık konusuna ve arabulucunun uzmanlık alanına göre bir seçim yapmalarına olanak tanır.
  • Taraflar, arabulucunun cinsiyeti, deneyimi, iletişim becerileri gibi kriterleri de göz önünde bulundurarak seçim yapabilirler.
  1. Arabuluculuk Bürosu Tarafından Atama:
  • Taraflar, belirli bir arabulucu üzerinde anlaşamazlarsa, başvurdukları arabuluculuk bürosu tarafından bir arabulucu atanır.
  • Büro, genellikle kendi listesinde kayıtlı arabulucular arasından rastgele bir atama yapar.
  • Bu yöntem, tarafların arabulucu seçimi konusunda anlaşmazlığa düşmesini önler ve sürecin hızlı bir şekilde başlamasını sağlar.

İletişim Bilgilerinin Paylaşımı:

  • Tarafların Seçimi Durumunda: Taraflar, seçtikleri arabulucuya doğrudan iletişim bilgilerini verirler.
  • Büro Ataması Durumunda: Arabuluculuk bürosu, tarafların iletişim bilgilerini arabulucuya iletir.

Önemli Hususlar:

  • Arabulucunun Nitelikleri: Arabulucunun tarafsız, bağımsız ve gizlilik yükümlülüğüne sahip olması esastır. Ayrıca, arabuluculuk eğitimi almış ve arabuluculuk siciline kayıtlı olması gerekmektedir.
  • Şeffaflık: Arabulucunun belirlenme süreci şeffaf olmalı ve taraflar bu süreç hakkında bilgilendirilmelidir.
  • Zorunlu Arabuluculuk: Zorunlu arabuluculuk hallerinde, arabulucu genellikle büro tarafından atanır. Ancak, taraflar anlaşarak listedeki bir arabulucuyu seçebilirler.

Sonuç:

Arabulucunun belirlenmesi, arabuluculuk sürecinin önemli bir adımıdır. Tarafların ortak kararı veya büro tarafından yapılan atama ile belirlenen arabulucu, sürecin adil ve etkili bir şekilde yürütülmesini sağlar.

Belirlenmeden Sonra Arabulucunun Yapacakları

Arabulucu belirlendikten sonra, aile hukukunda arabuluculuk sürecinin başlaması ve ilk toplantının düzenlenmesi için bazı adımlar atar:

  1. Bilgilendirme: Arabulucu, aile hukukunda arabuluculuk sürecine ilişkin bir bilgilendirme metni hazırlar ve taraflarla paylaşır. Bu metin, arabuluculuk sürecinin nasıl işleyeceği, tarafların hak ve sorumlulukları, gizlilik ilkesi gibi önemli konuları içerir.
  2. Ön Görüşme ve Bilgi/Belge Talebi: Arabulucu, uyuşmazlık hakkında daha fazla bilgi edinmek ve tarafların beklentilerini anlamak için taraflarla ön görüşmeler yapabilir. Ayrıca, taraflardan uyuşmazlıkla ilgili bilgi ve belgeleri talep edebilir.
  3. İlk Toplantı Zaman ve Mekanın Belirlenmesi: Arabulucu, tarafların uygunluk durumlarını göz önünde bulundurarak ilk toplantının tarih ve yerini belirler. Taraflar arasında anlaşmazlık çıkması durumunda, arabulucu hakkaniyete uygun bir karar vererek tarih ve yeri belirler ve taraflara bildirir.

Özet:

  • Arabulucu, tarafları aile hukukunda arabuluculuk süreci hakkında bilgilendirir.
  • Uyuşmazlık hakkında daha fazla bilgi edinmek için taraflarla ön görüşmeler yapabilir ve belgeler talep edebilir.
  • Tarafların uygunluk durumlarını göz önünde bulundurarak ilk toplantının tarih ve yerini belirler.

Bu adımlar, arabuluculuk sürecinin sağlıklı bir şekilde başlaması ve tarafların uyuşmazlığı çözmek için yapıcı bir diyalog ortamına girmeleri açısından önemlidir. Arabulucu, tarafsız ve güvenilir bir tutum sergileyerek tarafların birbirlerini anlamalarına ve ortak bir çözüm bulmalarına yardımcı olur.

Aile Hukukunda Arabuluculuk Sürecinde İlk Oturum: Önemi ve İşleyişi

Aile hukukunda arabuluculuk sürecinde ilk oturum, tarafların ve arabulucunun bir araya gelerek uyuşmazlığı ele aldığı, karşılıklı beklentilerin ve çözüm yollarının tartışıldığı kritik bir aşamadır. Bu oturumun başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi, tarafların uzlaşma yolunda ilerlemeleri ve sağlıklı bir iletişim kurmaları açısından büyük önem taşır.

İlk Oturumun Önemi:

  • Tarafların Bir Araya Gelmesi: İlk oturum, tarafların arabulucu eşliğinde bir araya gelerek uyuşmazlığı konuşabilecekleri güvenli bir ortam sağlar.
  • Uyuşmazlığın Netleştirilmesi: Taraflar, bu oturumda uyuşmazlığın nedenlerini, kendi bakış açılarını ve beklentilerini açıkça ifade etme fırsatı bulurlar.
  • Çözüm Odaklı Yaklaşımın Benimsenmesi: Arabulucu, tarafları çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemeleri ve uzlaşma için çaba göstermeleri konusunda teşvik eder.
  • İletişimin Kurulması: Taraflar arasındaki iletişim kanallarının açılması ve sağlıklı bir iletişim kurulması için zemin hazırlar.

İlk Oturumun İşleyişi:

  1. Katılım: İlk oturuma tarafların bizzat katılımı zorunludur. Ancak, taraflar isterlerse avukatları ile birlikte de katılabilirler.
  2. Mazeretsiz Katılmama: Tarafların herhangi biri geçerli bir mazeret sunmadan ilk toplantıya katılmazsa, arabuluculuk süreci sona erer ve arabulucu bir son tutanak düzenler. Bu durum, katılmayan taraf aleyhine sonuçlar doğurabilir.
  3. Tarafların Görüşlerini İfade Etmesi: Arabulucu, tarafları sırayla dinleyerek uyuşmazlıkla ilgili görüşlerini ve beklentilerini açıklamalarını sağlar.
  4. Müzakere Aşamasına Geçiş: Tarafların görüşlerini ifade etmesinin ardından, arabulucu müzakere aşamasına geçilmesini sağlar. Taraflar, uyuşmazlık konusunu daha detaylı bir şekilde tartışır ve çözüm yolları aramaya başlarlar.
  5. Bilgi ve Belgelerin Değerlendirilmesi: Taraflar, uyuşmazlıkla ilgili bilgi ve belgeleri (evlilik cüzdanı, gelir belgeleri, çocuklarla ilgili belgeler vb.) sunarlar. Arabulucu, bu bilgileri değerlendirerek tarafların uzlaşmasına yardımcı olur.
  6. Sonraki Toplantıların Planlanması: İlk toplantıda uzlaşma sağlanamazsa, arabulucu azami 4 haftalık süre içerisinde yeni toplantılar planlar.

Sonuç:

Aile hukukunda arabuluculuk sürecinde ilk oturum, tarafların uzlaşma yolunda ilk adımı attığı ve sorunlarını çözmeye yönelik bir diyalog başlattığı önemli bir aşamadır. Tarafların aktif katılımı ve arabulucunun yönlendirmesiyle, ilk oturumda veya sonraki toplantılarda uzlaşma sağlanarak aile içi sorunların mahkemeye taşınmadan çözülmesi mümkün olabilir.

Son Tutanağın Düzenlenmesi

Aile hukukunda arabuluculuk sürecinin sona ermesiyle birlikte, arabulucu tarafından bir son tutanak düzenlenir. Bu tutanak, sürecin nasıl sonuçlandığını ve tarafların hangi konularda uzlaştığını veya anlaşamadığını resmi olarak belgelemektedir.

Son Tutanak Ne Zaman Düzenlenir?

  • Sürenin Dolması: Taraflar, arabuluculuk sürecinde (3 hafta + 1 hafta uzatma) bir anlaşmaya varamazlarsa, süre dolduğu için arabuluculuk sona erer ve son tutanak düzenlenir.
  • Tarafların Anlaşması: Taraflar, arabuluculuk sürecinde bir anlaşmaya varırlarsa, süreç başarıyla tamamlanmış olur ve arabulucu anlaşma şartlarını içeren bir son tutanak düzenler.
  • Tarafların Anlaşamaması veya Sürecin Sonlandırılması: Taraflar anlaşmaya varamazsa veya herhangi bir nedenle süreci sonlandırmak isterlerse, arabulucu anlaşmazlık noktalarını belirten bir son tutanak düzenler.
  • Diğer Sebepler: Tarafların herhangi birinin ölümü, tarafların toplantılara katılmaması, taraflara ulaşılamaması gibi durumlar da arabuluculuk sürecinin sona ermesine ve son tutanak düzenlenmesine neden olabilir.

Son Tutanak Nasıl Düzenlenir?

  • Yazılı Olmalıdır: Son tutanak, yazılı olarak hazırlanmalı ve taraflar, varsa vekilleri ve arabulucu tarafından imzalanmalıdır.
  • Arabuluculuk Bürosuna Teslim: İmzalanan son tutanak, arabuluculuk bürosuna teslim edilir.

Son Tutanak ve Hukuki Sonuçları:

  • Anlaşma Sağlanması Durumunda: Son tutanakta uzlaşılan konular, taraflar için bağlayıcı hale gelir. Taraflar, bu anlaşmaya uymak zorundadır. Anlaşmanın icra edilebilir olması için, arabulucunun bağlı bulunduğu yer sulh hukuk hakimliğine başvurarak icra edilebilirlik şerhi alınması gerekmektedir.
  • Anlaşma Sağlanamaması Durumunda: Son tutanak, tarafların anlaşamadığı hususları gösterir ve dava sürecinde delil olarak kullanılabilir. Taraflar, son tutanağın düzenlenmesinden sonra yetkili ve görevli mahkemede dava açma hakkına sahiptirler.

Özet:

Son tutanak, arabuluculuk sürecinin resmi bir kaydıdır ve taraflar arasındaki anlaşmazlığın çözümünde önemli bir rol oynar. Tarafların anlaşması veya anlaşamaması durumunda farklı hukuki sonuçlar doğurur. Bu nedenle, son tutanakta yer alan hususlar dikkatlice incelenmeli ve gerekirse bir avukattan hukuki destek alınmalıdır.

Aile Hukukunda Arabuluculuk Sürecinin Sona Ermesi

Aile hukukunda zorunlu arabuluculuk süreci, belirli durumlar gerçekleşmesi halinde sona erer. Bu durumlar şunlardır:

  1. Tarafların Uzlaşması: Tarafların arabuluculuk görüşmeleri sonunda anlaşmaya varması durumunda süreç başarıyla tamamlanır ve son tutanak düzenlenir.
  2. Azami Sürenin Dolması: Arabuluculuk süreci, arabulucunun görevlendirildiği tarihten itibaren en fazla 4 hafta sürer. Bu süre içinde uzlaşma sağlanamazsa süreç sona erer.
  3. Arabulucunun Taraflara Ulaşamaması: Arabulucu, taraflarla iletişim kuramaz veya taraflar görüşmelere katılmazsa süreç sona erebilir.
  4. İlk Toplantıya Katılmama: Tarafların herhangi biri ilk toplantıya katılmazsa, arabulucu görüşme yapmadan son tutanak düzenler ve süreç sona erer.
  5. Tarafların Ölümü: Taraflardan birinin ölümü halinde de arabuluculuk süreci sona erer.

Son Tutanak ve Dava Açma Hakkı:

  • Uzlaşma Sağlanması: Taraflar uzlaştığında, arabulucu bir anlaşma tutanağı (son tutanak) düzenler. Bu tutanak, taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır ve icra edilebilirlik şerhi alındıktan sonra mahkeme kararı gibi uygulanabilir.
  • Uzlaşma Sağlanamaması veya Toplantıların Yapılamaması: Bu durumlarda arabulucu bir sonuç tutanağı düzenler. Taraflar, bu tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren yasal zamanaşımı süresi içinde dava açma hakkına sahiptirler.

Özet:

Aile hukukunda arabuluculuk süreci, tarafların uzlaşması, sürenin dolması, iletişimsizlik, ilk toplantıya katılmama veya tarafların ölümü gibi nedenlerle sona erebilir. Sürecin sona ermesiyle birlikte arabulucu bir son tutanak düzenler. Taraflar anlaşamazsa veya toplantılar yapılamazsa, yasal süre içinde dava açabilirler.

Arabuluculuk Son Tutanaklarının İcra Edilebilirlik Şerhi ve Uygulanması

Arabuluculuk sürecinde taraflar anlaşmaya varırsa, bu anlaşmanın bir mahkeme kararı gibi uygulanabilmesi için genellikle icra edilebilirlik şerhi alınması gerekir. Ancak bazı durumlarda bu şerh olmadan da anlaşmanın icrası mümkündür.

İcra Edilebilirlik Şerhi Nedir ve Nasıl Alınır?

  • Tanım: Arabuluculuk son tutanağına, anlaşmanın bir mahkeme kararı gibi kabul edilerek, anlaşmanın taraflarınca yerine getirilmemesi halinde icra takibi başlatılabilmesine olanak sağlayan bir hukuki işlemdir.
  • Başvuru: Taraflar, anlaşma metni ve arabulucunun düzenlediği son tutanak ile birlikte arabulucunun görev yaptığı yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurur.
  • Mahkeme İncelemesi: Mahkeme, anlaşmanın usulüne uygun olduğunu ve kamu düzenine aykırı bir hüküm içermediğini tespit ederse, anlaşma metnine icra edilebilirlik şerhi verir.

İcra Edilebilirlik Şerhi Olmadan İcra:

  • Tarafların Gönüllü İfası: Taraflar, anlaşmaya vardıkları konuları kendi iradeleriyle yerine getirebilirler. Bu durumda icra edilebilirlik şerhi alınmasına gerek yoktur.
  • Noter Onaylı veya Huzurunda Düzenlenmiş Son Tutanaklar: Noter huzurunda yapılan veya noter onaylı arabuluculuk son tutanakları, resmi belge niteliğinde kabul edilir ve icra edilebilirlik şerhi alınmadan doğrudan icra takibi başlatılabilir.
  • Kanunlarda Şerh Gerektirmeyen Durumlar: Bazı özel durumlarda, kanunlarda icra edilebilirlik şerhi alınması zorunlu olmayabilir. Bu tür durumlarda, arabuluculuk son tutanağı doğrudan icra edilebilir bir belge olarak kabul edilir.

Özet:

  • Arabuluculuk anlaşmasının icraya konulabilmesi için genellikle icra edilebilirlik şerhi alınması gerekir.
  • Tarafların anlaşmaya kendi iradeleriyle uyması durumunda şerhe gerek yoktur.
  • Noter onaylı veya huzurunda düzenlenmiş son tutanaklar doğrudan icra edilebilir.
  • Bazı özel durumlarda, kanunlarda icra edilebilirlik şerhi alınması zorunlu değildir.

Önemli Not: Arabuluculuk anlaşmasının icraya konulabilmesi için gerekli şartları ve istisnaları öğrenmek için bir avukattan hukuki danışmanlık almanız önemlidir.

Aile Hukukunda Arabuluculuk Toplantısında Avukatla Temsil: Zorunlu Değil, Ancak Önemli

Aile hukukunda zorunlu arabuluculuk süreçlerinde, tarafların avukatla temsil edilmesi yasal bir zorunluluk değildir. Yani, taraflar isterlerse arabuluculuk görüşmelerine bizzat katılabilirler. Ancak, avukat desteği almanın birçok faydası bulunmaktadır ve bu nedenle tavsiye edilmektedir.

Neden Avukatla Temsil Edilmek Önemlidir?

  • Hukuki Bilgi ve Deneyim: Aile hukuku, karmaşık ve duygusal açıdan zorlayıcı bir alandır. Bir avukat, hukuki bilgi ve deneyimiyle tarafların haklarını koruyabilir, süreç hakkında doğru bilgi sağlayabilir ve olası riskleri önleyebilir.
  • Duygusal Destek: Boşanma, velayet, nafaka gibi aile hukuku uyuşmazlıkları, taraflar için duygusal açıdan zorlayıcı olabilir. Avukat, müvekkiline duygusal destek sağlayarak sürecin daha sağlıklı bir şekilde yönetilmesine yardımcı olabilir.
  • Müzakere Gücü: Avukat, müvekkilinin çıkarlarını en iyi şekilde savunmak için müzakere becerilerini kullanabilir ve daha adil bir anlaşma yapılmasını sağlayabilir.
  • Anlaşmanın Hukuki Geçerliliği: Arabuluculuk anlaşmasının icra edilebilir olması için hukuki açıdan doğru ve eksiksiz bir şekilde hazırlanması gerekir. Avukat, bu konuda müvekkiline yardımcı olabilir.
  • Hak Kayıplarının Önlenmesi: Arabuluculuk anlaşması, mahkeme kararı gibi bağlayıcıdır ve aynı konuda tekrar dava açılamaz. Bu nedenle, avukatla temsil edilmek, tarafların hak kaybına uğramasını önleyebilir.

Sonuç:

Aile hukukunda arabuluculuk sürecinde avukatla temsil zorunlu olmasa da, birçok avantajı bulunmaktadır. Avukat desteği, tarafların haklarını korumalarına, süreci daha bilinçli bir şekilde yönetmelerine ve adil bir anlaşma yapmalarına yardımcı olabilir. Bu nedenle, aile hukuku uyuşmazlıklarında arabuluculuğa başvuran tarafların bir avukattan hukuki danışmanlık almaları önerilir.

Aile Hukukunda Arabuluculuk Sürecindeki Hak ve Yükümlülükler

Aile hukuku uyuşmazlıkları, genellikle duygusal ve hassas konuları içerir. Bu nedenle, arabuluculuk süreci, tarafların anlaşmazlıklarını daha yapıcı ve uzlaşmacı bir ortamda çözmelerine yardımcı olabilir. Ancak, bu sürecin başarılı olabilmesi için tarafların ve arabulucunun belirli hak ve yükümlülüklere uyması gerekmektedir.

Tarafların Hakları:

  • İhtiyari Arabuluculukta Serbestlik: İhtiyari arabuluculukta taraflar, süreci başlatma, yürütme, sonuçlandırma veya vazgeçme konusunda özgürdürler.
  • Arabulucunun Tarafsızlığı: Arabulucu, sadece süreci yönetir ve tarafların anlaşmasına yardımcı olur, karar vermez.
  • Sözleşme Düzenleme Hakkı: Taraflar, arabuluculuk sözleşmesinde arabulucu seçimi, ücret ve ödeme şekli gibi konuları belirleyebilirler.

Tarafların Yükümlülükleri:

  • Gizlilik: Taraflar ve arabulucu, süreçte elde edilen bilgi ve belgelerin gizliliğini korumakla yükümlüdür.
  • Dava Açmama: Arabuluculukta uzlaşılan konular hakkında tekrar dava açılamaz.
  • Başvuru Bilgisinin Gizliliği: Aile hukukunda arabuluculuk sürecinin kim tarafından başlatıldığı bilgisi, açılacak davada gizli tutulur.

Arabulucunun Hakları:

  • Ücret Talep Etme: Arabulucu, hizmetleri karşılığında ücret talep etme hakkına sahiptir.
  • Tarafsız ve Bağımsız Davranma: Arabulucu, taraflar arasında tarafsız ve bağımsız bir şekilde hareket etmelidir.

Arabulucunun Yükümlülükleri:

  • Süreç Yönetimi: Arabulucu, süreci etkin bir şekilde yönetmeli ve tarafların anlaşmasına yardımcı olmalıdır.
  • Tarafları Bilgilendirme: Tarafları süreç, kurallar ve ilkeler hakkında bilgilendirmelidir.
  • Gizlilik: Taraflar arasındaki görüşmeleri ve elde ettiği bilgileri gizli tutmalıdır.
  • Karar Verme Yetkisi Yok: Arabulucu, uyuşmazlık hakkında karar vermez; taraflar kendi çözümlerini üretirler.

Sonuç:

Aile hukukunda arabuluculuk, tarafların uzlaşma yoluyla çözüm bulmalarını teşvik eden önemli bir yöntemdir. Tarafların ve arabulucunun hak ve yükümlülüklerine uyması, sürecin başarılı bir şekilde yürütülmesini ve aile içi sorunların daha az yıpratıcı bir şekilde çözülmesini sağlar.

Aile Hukukunda Arabuluculukta Süreler

Aile hukukunda dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk sürecinde de belirli süreler vardır ve bu sürelerin takibi önemlidir.

  • Arabuluculuk Süresi:
    • Normal Süre: Aile hukukunda zorunlu arabuluculuk süreci, arabulucunun görevlendirildiği tarihten itibaren en fazla 3 hafta sürer.
    • Uzatma: Zorunlu hallerde, arabulucu bu süreyi en fazla 1 hafta daha uzatabilir. Yani, toplamda en fazla 4 hafta sürebilir.
  • Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süreler:
    • Durdurma: Arabuluculuk başvurusu yapıldığında, uyuşmazlık konusu davaya ilişkin zamanaşımı ve hak düşürücü süreler durur.
    • Yeniden İşleme Başlaması: Arabuluculuk sürecinin sona ermesiyle birlikte (son tutanağın imzalanması ile), zamanaşımı ve hak düşürücü süreler yeniden işlemeye başlar.

Özet:

  • Aile hukukunda arabuluculuk süresi normalde 3 haftadır.
  • Zorunlu hallerde arabulucu tarafından 1 hafta uzatılabilir.
  • Arabuluculuk başvurusu, zamanaşımı ve hak düşürücü süreleri durdurur.
  • Arabuluculuk sürecinin sona ermesiyle bu süreler yeniden işlemeye başlar.

Önemli Not: Arabuluculuk sürelerine uyulmaması, tarafların dava açma haklarını kaybetmelerine neden olabilir. Bu nedenle süreleri takip etmek ve gerektiğinde arabulucuya süre uzatımı talebinde bulunmak önemlidir.

Aile Hukukunda Arabuluculuk Ücreti (2024 Güncel)

Aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda arabuluculuk ücreti, taraf sayısına ve arabuluculuğun zorunlu veya ihtiyari olmasına göre değişiklik gösterir. 2024 yılı için geçerli olan asgari ücret tarifesine göre:

İhtiyari Arabuluculuk Ücretleri:

  • 2 Taraf: Saatlik 520 TL/taraf
  • 3-5 Taraf: Saatlik 1.100 TL (taraf sayısına bakılmaksızın)
  • 6-10 Taraf: Saatlik 1.200 TL (taraf sayısına bakılmaksızın)
  • 11 ve Daha Fazla Taraf: Saatlik 1.300 TL (taraf sayısına bakılmaksızın)

Zorunlu Arabuluculuk Ücreti:

  • Asgari Ücret: 12.000 TL (taraflarca eşit paylaşım, aksi kararlaştırılmadıkça)

Önemli Notlar:

  • Belirtilen tutarlar asgari ücret tarifesine ilişkindir. Taraflar, arabuluculuk sözleşmesinde daha yüksek bir ücret üzerinde anlaşabilirler.
  • Arabuluculuk ücreti, her yıl güncellenen Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenir.
  • Zorunlu arabuluculukta, belirli şartlar altında ilk iki saatlik ücret Adalet Bakanlığı tarafından karşılanır.

Örnek:

  • Boşanma davası öncesi zorunlu arabuluculuğa başvuran bir çift, anlaşmaya varamazsa ve görüşmeler 3 saat sürerse, her bir taraf 520 TL * 3 saat = 1.560 TL ödemekle yükümlü olur.
  • Velayet davası için ihtiyari arabuluculuğa başvuran ve 4 kişi olan bir aile, anlaşmaya varırsa, toplamda en az 4.000 TL arabuluculuk ücreti öder.

Sonuç:

Aile hukukunda arabuluculuk ücretleri, taraf sayısına ve arabuluculuğun türüne göre değişiklik gösterir. Taraflar, arabuluculuk sürecine başlamadan önce ücret konusunda arabulucu ile anlaşmalı ve ödeme koşullarını netleştirmelidir.

Arabuluculuk Sonrasında Aile Hukukuna İlişkin Davanın Açılması

Aile hukukunda zorunlu arabuluculuk sürecinin ardından dava açılması, sadece tarafların uzlaşma sağlayamadığı konular hakkında mümkündür. Arabuluculukta anlaşmaya varılan konular hakkında yeniden dava açılamaz.

Dava Açma Süreci:

  • Son Tutanak Zorunluluğu: Dava açarken, arabuluculuk sürecinde düzenlenen son tutanağın dava dilekçesine eklenmesi zorunludur.
  • Eksiklik Giderme Süresi: Son tutanak eklenmezse, mahkeme tarafları bir hafta içinde bu eksikliği gidermeleri konusunda uyarır.
  • Usulden Red: Eğer son tutanak belirtilen süre içinde dava dilekçesine eklenmezse, dava usulden reddedilir.

Önemli Noktalar:

  • Uzlaşma Sağlanan Konular: Arabuluculukta uzlaşılan konular hakkında taraflar daha sonra dava açamazlar. Bu nedenle, uzlaşma sürecinde tüm konuların detaylı bir şekilde görüşülmesi ve anlaşma sağlanması önemlidir.
  • Hukuki Destek: Aile hukuku davaları, bireylerin özel hayatını yakından ilgilendiren hassas konulardır. Bu nedenle, arabuluculuk sürecinde ve dava açılması durumunda bir avukattan hukuki destek almak, haklarınızın korunması ve sürecin doğru yönetilmesi açısından kritik öneme sahiptir.

Sonuç:

Aile hukukunda arabuluculuk, tarafların uzlaşma yoluyla sorunlarını çözmelerine olanak tanıyan önemli bir mekanizmadır. Ancak, uzlaşma sağlanamayan konularda dava açma hakkı saklıdır. Dava açarken son tutanağın eklenmesi ve sürecin bir avukat eşliğinde yürütülmesi, hak kayıplarını önlemek ve adil bir çözüme ulaşmak için önemlidir.

Aile Hukukunda Arabuluculuk Hakkında Sıkça Sorulan Sorular (2024)

Aile hukukunda arabuluculuk zorunlu mu?

Evet, belirli aile hukuku uyuşmazlıklarında arabuluculuk zorunludur. Bu uyuşmazlıklar şunlardır:

  • Boşanma davaları (anlaşmalı veya çekişmeli)
  • Velayet, vesayet ve nafaka davaları
  • Mal paylaşımı davaları

Boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu mu?

Evet, 2018 yılından itibaren boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu hale gelmiştir. Hem anlaşmalı hem de çekişmeli boşanma davalarında taraflar, dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorundadır.

Hangi davalarda zorunlu arabuluculuk var?

Zorunlu arabuluculuk, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu kapsamında belirli dava türleri için geçerlidir. Bu dava türleri şunlardır:

  • İş hukuku davaları (bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalar)
  • Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar
  • Taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ilişkin davalar
  • Ortaklığın giderilmesine ilişkin davalar
  • Kat mülkiyeti uyuşmazlıkları
  • Komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar
  • Bir miktar paranın ödenmesine ilişkin alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalar
  • Tüketici uyuşmazlıkları (belirli bir değeri aşanlar)
  • Boşanma, velayet, vesayet, nafaka ve mal paylaşımı davaları (aile hukuku uyuşmazlıkları)

Hangi davalar arabuluculuk kapsamında?

Yukarıda belirtilen zorunlu arabuluculuk kapsamındaki davaların yanı sıra, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri diğer özel hukuk uyuşmazlıkları da ihtiyari arabuluculuk kapsamındadır. Örneğin;

  • Sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklar
  • Miras hukuku uyuşmazlıkları
  • İş hukuku uyuşmazlıkları (zorunlu arabuluculuk kapsamı dışında kalanlar)
  • Tüketici hukuku uyuşmazlıkları (zorunlu arabuluculuk kapsamı dışında kalanlar)
  • Maddi ve manevi tazminat davaları
  • Diğer özel hukuk uyuşmazlıkları (komşu hakkı, haksız rekabet, fikri mülkiyet vb.)

Arabulucu avukat ücreti ne kadar?

Arabuluculukta avukatlık ücreti, avukat ile müvekkil arasındaki özel bir sözleşme ile belirlenir. Genellikle arabuluculuk ücretinin bir yüzdesi olarak hesaplanır.

Arabulucuda anlaşma sağlanamazsa ne olur?

Arabuluculukta anlaşma sağlanamazsa, arabulucu bir son tutanak düzenler ve taraflar dava açma hakkına sahip olur. Zorunlu arabuluculukta, bu son tutanak dava açabilmek için gerekli bir belgedir.

Arabuluculuk ücretini kim ödeyecek?

Zorunlu arabuluculukta, ilk iki saatlik ücret Adalet Bakanlığı tarafından karşılanır. İki saatten sonraki süre ve ihtiyari arabuluculukta ücret, taraflarca eşit olarak ödenir. Ancak, taraflar farklı bir ödeme şekli üzerinde anlaşabilirler.

Arabulucu kaç günde belli olur?

Arabulucu, başvurunun arabuluculuk bürosuna ulaşmasını takip eden 3 iş günü içinde atanır.

Arabulucuya karşı taraf gelmezse ne olur?

Arabulucuya karşı taraf gelmezse, arabulucu bir son tutanak düzenler ve bu tutanakta karşı tarafın toplantıya katılmadığı belirtilir. Zorunlu arabuluculukta, bu tutanak dava açabilmek için yeterlidir.

Arabuluculuktan sonra kaç gün içinde dava açılır?

Arabuluculuk süreci sonunda anlaşma sağlanamazsa, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde dava açılması gerekmektedir.

Arabulucu ilk kimi arar?

Arabulucu, başvuru yapan tarafı arayarak süreci başlatır ve ilk toplantı tarihini belirlemek için diğer tarafla iletişime geçer.

Arabulucu tarafları nasıl davet eder?

Arabulucu, tarafları genellikle telefon, e-posta veya posta yoluyla davet eder.

2 kez arabulucuya gidilir mi?

Hayır, aynı konu için iki kez arabuluculuğa başvurulamaz. Ancak, taraflar anlaşarak arabuluculuk sürecini yeniden başlatabilirler.

Arabulucuya avukat ile gidilir mi?

Evet, arabuluculuk görüşmelerine taraflar isterlerse avukatlarıyla birlikte katılabilirler.

Arabulucu taraflara nasıl ulaşır?

Arabulucu, tarafların başvuru formunda belirttiği iletişim bilgileri üzerinden (telefon, e-posta vb.) ulaşır.

Arabulucuya hangi taraf başvurur?

Zorunlu arabuluculukta, davacı taraf arabuluculuk bürosuna başvurur. İhtiyari arabuluculukta ise herhangi bir taraf başvuruda bulunabilir.

Arabulucuya delil sunulur mu?

Evet, arabuluculuk sürecinde taraflar, uyuşmazlıkla ilgili bilgi ve belgeleri arabulucu ile paylaşabilirler.

Arabulucu ile anlaşamazsa ne olur?

Arabulucu ile anlaşma sağlanamazsa, arabulucu bir son tutanak düzenler ve taraflar dava açma hakkına sahip olur.

Arabulucu telefonla arar mı?

Evet, arabulucu taraflarla iletişim kurmak için telefon, e-posta veya posta gibi yöntemleri kullanabilir.

Arabulucu eve gelir mi?

Hayır, arabulucu genellikle taraflarla arabuluculuk bürosunda veya tarafsız bir mekanda görüşür. Ancak, tarafların anlaşması halinde farklı bir yerde de görüşme yapılabilir.

Arabulucu kaç toplantı yapar?

Arabuluculuk toplantısı sayısı, tarafların anlaşmasına ve uyuşmazlığın karmaşıklığına göre değişir. Genellikle 1-3 toplantı yeterli olur.

Arabulucu taraf tutar mı?

Hayır, arabulucu tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişidir. Tarafların herhangi birinin lehine veya aleyhine davranışlardan kaçınmak zorundadır.


Hukuki danışmanlık almak istemeniz halinde veya herhangi bir sorunla karşılaşmanız durumunda LegaPro Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olabiliriz. Aile Hukuku Avukatı, haklarınızı korumanıza destek olacaktır. Whatsapp’tan bize ulaşabilirsiniz!

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir