LegaPro Hukuk El Atmanın Önlenmesi Davası (Müdahalenin Men'i)

El Atmanın Önlenmesi Davası (Müdahalenin Men’i)

Taşınmazınıza Yönelik Haksız Müdahalelere Karşı Hukuki Çözüm Yolu

Mülkiyet hakkı, Anayasa ve yasalarla güvence altına alınmış temel haklardan biridir. Bu hak, sahibine, sahibi olduğu malı (taşınır veya taşınmaz) dilediği gibi kullanma, ondan yararlanma ve üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi verir. Ancak, bu hakkın kullanımı, başkalarının haklarına zarar vermemek ve kamu düzenini bozmamak kaydıyla mümkündür.

Ne yazık ki, uygulamada sıklıkla mülkiyet hakkına yönelik haksız müdahalelerle karşılaşılmaktadır. El atmanın önlenmesi davası (müdahalenin men’i davası), işte bu noktada devreye girer ve maliklere, mülkiyet haklarını korumak için güçlü bir hukuki araç sunar.

image 27 png LegaPro Hukuk El Atmanın Önlenmesi Davası (Müdahalenin Men'i)
El Atmanın Önlenmesi Davası (Müdahalenin Men'i) 4

Bu rehberde, el atmanın önlenmesi davasının ne olduğunu, şartlarını, nasıl açılacağını, görevli ve yetkili mahkemeyi, ispat yükünü, zamanaşımı süresini, kararın icrasını, ecrimisil ve tazminat taleplerini, idareye karşı açılacak davaları ve bu davayla istihkak davası arasındaki farkları detaylı bir şekilde ele alacağız. Ayrıca, Yargıtay’ın bu konudaki önemli kararlarına da yer vereceğiz.


El Atmanın Önlenmesi Davası (Müdahalenin Men’i) Nedir?

El atmanın önlenmesi davası (müdahalenin men’i davası), bir malikin, taşınır veya taşınmaz malına karşı yapılan haksız bir müdahalenin (el atmanın) durdurulması, önlenmesi veya ortadan kaldırılması için açtığı bir davadır. Bu dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 683/2. maddesinde düzenlenmiştir:

“Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.”

El Atmanın Önlenmesi Davasının Amacı:

  • Mülkiyet hakkına yönelik haksız müdahaleyi sonlandırmak veya önlemek,
  • Malikin, malını dilediği gibi kullanmasını ve ondan yararlanmasını sağlamak,
  • Malikin, huzur ve güven içinde yaşamasını temin etmek,
  • Hukuki düzeni korumak.

El Atmanın Önlenmesi Davası ile Korunan Hak:

Bu dava ile korunan hukuki yarar, mülkiyet hakkıdır. Mülkiyet hakkı, Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınmış temel bir haktır.

El Atmanın Önlenmesi Davası Bir Eda Davasıdır:

El atmanın önlenmesi davası, niteliği itibariyle bir eda davasıdır. Eda davası, davalının bir şeyi yapmaya, bir şeyi vermeye veya bir şeyi yapmamaya mahkum edilmesini amaçlayan davadır. El atmanın önlenmesi davasında da, davalı, haksız müdahaleye son vermeye mahkum edilir.


El Atmanın Önlenmesi Davasının Şartları

El atmanın önlenmesi davası açılabilmesi için aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi gerekir:

image 28 png LegaPro Hukuk El Atmanın Önlenmesi Davası (Müdahalenin Men'i)
El Atmanın Önlenmesi Davası (Müdahalenin Men'i) 5

1. Mülkiyet Hakkına veya Sınırlı Ayni Hakka veya Şahsi Hakka Yapılmış Bir Müdahale Olmalı:

  • Mülkiyet Hakkı: Davayı, taşınır veya taşınmaz malın maliki açabilir.
  • Sınırlı Ayni Hak Sahibi: İntifa hakkı, oturma hakkı gibi sınırlı ayni hak sahipleri de kendi haklarına yönelik müdahalelere karşı bu davayı açabilirler.
  • Şahsi Hak Sahibi: Kira hakkı gibi bir şahsi hakka dayanarak taşınmazı kullanan kişi de, bu hakkın kullanımına engel olunması halinde el atmanın önlenmesi davası açabilir.
  • Müdahale: Malikin, malını kullanmasının, ondan yararlanmasının veya üzerinde tasarrufta bulunmasının engellenmesi veya zorlaştırılması gerekir.
  • Müdahale doğrudan veya dolaylı olabilir. Örneğin, bir taşınmaz üzerine izinsiz inşaat yapmak doğrudan bir müdahaleyken; bir taşınmazın manzarasının kapatılması, gürültü veya koku yayarak rahatsızlık verilmesi dolaylı müdahaleye örnek teşkil eder.

2. Müdahale Haksız Olmalı:

  • Müdahalenin, hukuki bir dayanağı olmamalıdır. Yani, müdahalede bulunan kişinin, bu müdahaleyi haklı gösterecek bir kanun hükmüne, mahkeme kararına veya sözleşmeye dayanamaması gerekir.
  • Örneğin, idarenin kamulaştırma kararına dayanarak yaptığı bir müdahale, haksız bir müdahale değildir.
  • Kişinin kendi arazisine inşaat yaparken komşu arazinin toprak kaymasına yol açması durumunda da haksız müdahale söz konusudur.
  • Zarar şartı aranmaz. Haksız müdahalenin varlığı, dava açmak için yeterlidir.

3. Müdahale Halen Devam Ediyor Olmalı veya Tekrarlanma Tehlikesi Bulunmalı:

  • Devam Eden Müdahale: Dava açıldığı sırada, haksız müdahale halen devam ediyor olmalıdır.
  • Tekrarlanma Tehlikesi: Sona ermiş bir müdahale için kural olarak bu dava açılamaz. Ancak, müdahalenin tekrarlanma tehlikesi varsa, gelecekteki müdahaleleri önlemek için de dava açılabilir. Örneğin, daha önce haksız olarak ağaçları kesilen bir malik, aynı kişinin tekrar ağaç kesme tehlikesi varsa dava açabilir.

El Atmanın Önlenmesi Davası Nasıl Açılır?

El atmanın önlenmesi davası, yazılı bir dava dilekçesi ile görevli ve yetkili mahkemeye başvurularak açılır.

Dava Dilekçesinde Bulunması Gerekenler:

  • Mahkemenin Adı: (Örneğin, “ANKARA … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE”)
  • Tarafların Bilgileri: Davacı ve davalının adı, soyadı, T.C. kimlik numaraları ve adresleri.
  • Varsa Vekillerin Bilgileri: Tarafların vekillerinin adı, soyadı, baro sicil numaraları ve adresleri.
  • Dava Konusu: “El atmanın önlenmesi talebidir.” şeklinde açıkça belirtilmelidir.
  • Dava Değeri: Dava konusu taşınmazın değeri (harç hesaplamasında esas alınır).
  • Olayların Açıklaması: Mülkiyet hakkına yapılan haksız müdahalenin ne şekilde gerçekleştiği, tarihi, yeri, kapsamı ve süresi detaylı bir şekilde anlatılmalıdır.
  • Hukuki Sebepler: Davanın dayanağı olan kanun maddeleri (TMK m. 683/2, TMK m. 983 vs.) belirtilmelidir.
  • Deliller: İddiaları destekleyen delillerin listesi (tapu kaydı, keşif, bilirkişi raporu, tanık beyanları, fotoğraflar, videolar, ihtarnameler, vs.).
  • Talep Sonucu: Mahkemeden ne talep edildiği açık ve net bir şekilde yazılmalıdır. (Örneğin, “Davalının taşınmaza vaki müdahalesinin men’ine, fazlaya ilişkin haklarım saklı kalmak kaydıyla, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep ederim.”)
  • Davacı veya Vekilinin İmzası:

Dava Açma Süreci:

  1. Dilekçenin Hazırlanması: Yukarıda belirtilen unsurları içeren dava dilekçesi hazırlanır.
  2. Harç ve Gider Avansının Yatırılması: Dava açılırken, mahkeme veznesine gerekli harç ve gider avansı yatırılır.
  3. Dilekçenin Mahkemeye Sunulması: Dava dilekçesi ve ekleri, görevli ve yetkili mahkemenin tevzi bürosuna sunulur.
  4. Davanın Kaydı: Mahkeme, davayı esasa kaydeder ve bir esas numarası verir.
  5. Dilekçenin Davalıya Tebliği: Dava dilekçesinin bir örneği, mahkeme tarafından davalıya tebliğ edilir.
  6. Yargılama Aşaması: Mahkeme, tarafların iddia ve savunmalarını dinler, delilleri toplar, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırabilir ve nihayetinde bir karar verir.

Önemli Not:

  • El atmanın önlenmesi davası, teknik ve hukuki bilgi gerektiren bir dava türüdür. Bu nedenle, dava açmadan önce bir avukattan hukuki destek almanız önemle tavsiye edilir.
  • Dava açarken ve yargılama sırasında hak düşürücü sürelere dikkat edilmelidir.

El Atmanın Önlenmesi Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Görevli Mahkeme:

  • Genel Görevli Mahkeme: Asliye Hukuk Mahkemesi‘dir. El atmanın önlenmesi davalarında, kural olarak, Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir.
  • Özel Durumlar:
    • Kat Mülkiyetinden Kaynaklanan Uyuşmazlıklar: Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklanan el atmanın önlenmesi davalarında (örneğin, ortak alanlara müdahale), Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir.
    • İdareye Karşı Açılan Davalar: Davalı idare (kamu kurumu) ise, görevli mahkeme İdare Mahkemesidir. (Örneğin, kamulaştırmasız el atma davaları)

Yetkili Mahkeme:

  • Taşınmazın Bulunduğu Yer Mahkemesi (Kesin Yetkili): Taşınmazın aynına ilişkin davalar, kesin yetki kuralı gereği, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Bu nedenle, taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi davalarında yetkili mahkeme, taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesidir.
  • Taşınırlarda Davalının Yerleşim Yeri Mahkemesi: Taşınırlara yönelik el atmanın önlenmesi davalarında yetkili mahkeme, davalının yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesidir.

Örnek:

  • Ankara’nın Çankaya ilçesinde bulunan bir taşınmaza haksız müdahale edilmesi durumunda, yetkili ve görevli mahkeme Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi‘dir.
  • İstanbul’da ikamet eden bir kişinin, Ankara’daki bir taşınmazına yapılan haksız müdahale nedeniyle açacağı davada yetkili mahkeme yine Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi‘dir.

Önemli Not:

  • Yetkisiz mahkemede dava açılması durumunda, mahkeme, yetkisizlik kararı vererek dosyayı yetkili mahkemeye gönderir.
  • Görevsiz mahkemede dava açılması durumunda ise, mahkeme, görevsizlik kararı vererek dosyayı görevli mahkemeye gönderir.
  • Görev ve yetki kurallarına dikkat edilmeden dava açılması, zaman ve hak kaybına neden olabilir. Bu nedenle, dava açmadan önce bir avukata danışmanız önemlidir.

El Atmanın Önlenmesi Davasının Tarafları

El atmanın önlenmesi davasında davacı ve davalı olmak üzere iki taraf bulunur:

Davacı:

  • Malik: Taşınır veya taşınmazın sahibi olan kişi, el atmanın önlenmesi davasını açabilir.
  • Sınırlı Ayni Hak Sahibi: Taşınmaz üzerinde intifa hakkı, oturma hakkı gibi sınırlı ayni hakka sahip olan kişiler de, kendi haklarına yönelik müdahalelere karşı bu davayı açabilirler.
  • Zilyet: Tapusuz taşınmazlarda zilyet, el atmanın önlenmesi davasını açabilir.
  • Paylı Mülkiyette Her Bir Paydaş: Paylı mülkiyete konu taşınmazda, her bir paydaş, tek başına dava açabilir. Diğer paydaşların onayını almasına gerek yoktur.
  • Elbirliği Mülkiyetinde Tüm Ortaklar Birlikte veya Temsilci Aracılığıyla: Elbirliği mülkiyetinde (örneğin, miras ortaklığı), ortakların hepsinin birlikte dava açması veya içlerinden birine vekalet vermesi gerekir.
  • Kira Hakkı Gibi Şahsi Hak Sahibi: Kira sözleşmesi gibi bir hukuki ilişkiye dayanarak taşınmazı kullanan kişi de, bu hakkın kullanımına engel olunması halinde el atmanın önlenmesi davası açabilir.

Davalı:

  • Doğrudan Müdahalede Bulunan Kişi: Taşınmaza haksız olarak müdahale eden, kullanan, işgal eden, zarar veren kişi aleyhine dava açılır.
  • Dolaylı Olarak Müdahaleye Sebep Olan Kişi: Müdahaleyi doğrudan kendisi yapmasa bile, başkasını bu yönde azmettiren, teşvik eden veya müdahaleye imkan sağlayan kişi de davalı olarak gösterilebilir.
  • Tüzel Kişiler: Müdahalede bulunan bir şirket, dernek, vakıf gibi tüzel kişilik ise, dava tüzel kişiliğe karşı açılır.
  • İdare: İdarenin (kamu kurumlarının) haksız müdahaleleri de dava konusu edilebilir. Örneğin, belediyenin, kamulaştırma işlemi yapmadan bir kişinin arazisine yol yapması durumunda, idareye karşı dava açılabilir.

Önemli Notlar:

  • Davanın doğru kişiye karşı açılması önemlidir. Aksi takdirde, dava husumet yokluğu nedeniyle reddedilebilir.
  • Müdahalede bulunan birden fazla kişi varsa, her birine karşı ayrı ayrı dava açılabileceği gibi, hepsine karşı birlikte de dava açılabilir.
  • Dava açıldıktan sonra, davalı tarafın değişmesi (örneğin, müdahalede bulunan kişinin ölmesi veya taşınmazı devretmesi) halinde, ıslah yoluyla davalı değişikliği yapılabilir.

El Atmanın Önlenmesi Davasında İspat

El atmanın önlenmesi davasında, iddia eden taraf iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Yani, davacı, mülkiyet hakkına (veya korunmaya değer diğer ayni/şahsi hakkına) haksız bir müdahalede bulunulduğunu ispatlamalıdır.

Davacı Neleri İspatlamalıdır?

  1. Mülkiyet Hakkını (veya Korunmaya Değer Ayni/Şahsi Hakkını): Davacı, dava konusu taşınır veya taşınmazın maliki olduğunu (veya üzerinde sınırlı ayni hak sahibi olduğunu ya da kira gibi şahsi hakka dayalı olarak zilyet bulunduğunu) ispatlamalıdır.
    • Taşınmazlar İçin: Tapu kaydı, veraset ilamı, mahkeme kararı gibi belgelerle ispatlanır.
    • Taşınırlar İçin: Fatura, satış sözleşmesi, zilyetlik karinesi gibi delillerle ispatlanabilir.
    • Tapusuz Taşınmazlar İçin: Zilyetlik, tanık beyanı, eski tarihli fotoğraflar, vergi kayıtları gibi delillerle ispatlanabilir.
  2. Haksız Müdahaleyi: Davacının, davalının taşınıra veya taşınmaza yönelik bir müdahalesinin olduğunu ve bu müdahalenin haksız olduğunu ispatlaması gerekir.
    • Müdahalenin varlığı; keşif, bilirkişi incelemesi, fotoğraflar, videolar, tanık beyanları gibi delillerle ispatlanabilir.
    • Müdahalenin haksızlığı; davalının bu müdahaleyi haklı gösterecek bir hukuki dayanağının (kanun hükmü, mahkeme kararı, sözleşme vb.) olmadığını ispatlamak suretiyle ortaya konulur.
  3. Müdahalenin Devam Ettiğini veya Tekrarlanma Tehlikesinin Bulunduğunu: Davacının, haksız müdahalenin dava açıldığı sırada halen devam ettiğini veya sona ermiş olsa bile tekrarlanma tehlikesinin bulunduğunu ispatlaması gerekir

Davalı Neleri İspatlayabilir?

Davalı taraf, davacının iddialarını çürütmek ve müdahalesinin haklı olduğunu ispatlamak için aşağıdaki hususları ileri sürebilir:

  1. Müdahalenin Haklı Olduğunu: Davalı, müdahalesinin bir hukuki dayanağı olduğunu (örneğin, bir mahkeme kararına, kanun hükmüne veya sözleşmeye dayandığını) iddia edebilir. Bu durumda, ilgili hukuki dayanağı ispatlamalıdır.
  2. Davacının Rızasının Bulunduğunu: Davalı, davacının müdahaleye rıza gösterdiğini iddia edebilir. Bu rıza, sözlü veya yazılı olabileceği gibi, zımni (örtülü) de olabilir. Ancak, rızanın varlığının açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlanması gerekir.
  3. Zamanaşımı veya Hak Düşürücü Sürenin Geçtiğini: Davalı, el atmanın önlenmesi davasının zamanaşımına uğradığını veya hak düşürücü sürenin geçtiğini iddia edebilir. Ancak, el atmanın önlenmesi davası, niteliği itibariyle zamanaşımına tabi değildir. Hak düşürücü süre ise, müdahalenin niteliğine ve kanundaki özel düzenlemelere göre belirlenir.
  4. Paydaşlar Arasında Fiili Taksimin Varlığını: Davalı, paylı mülkiyete konu taşınmazda, paydaşlar arasında fiili bir taksimin (kullanım biçiminin belirlendiği bir paylaşımın) var olduğunu ve kendisinin bu taksime uygun olarak kullandığını iddia edebilir. Bu iddianın, yazılı bir anlaşmaya veya uzun süredir devam eden ve herkesçe bilinen bir kullanıma dayandırılması gerekir.
  5. Kazandırıcı Zamanaşımı (Olağan veya Olağanüstü) ile Mülkiyet Hakkı Kazandığını: Davalı, taşınmazı, kanunda öngörülen şartlar altında ve belirli bir süre boyunca davasız, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurarak, kazandırıcı zamanaşımı (iktisabi zamanaşımı) yoluyla mülkiyet hakkını kazandığını iddia edebilir.

İspat Yükü:

  • Kural olarak ispat yükü davacıdadır. Davacı, mülkiyet hakkını (veya korunmaya değer ayni/şahsi hakkını), haksız müdahaleyi ve müdahalenin devam ettiğini veya tekrarlanma tehlikesinin bulunduğunu ispatlamalıdır.
  • Davalı, müdahalesinin haklı olduğunu iddia ediyorsa, bu iddiasını ispatlamakla yükümlüdür.

İspat Araçları:

El atmanın önlenmesi davasında, iddia ve savunmaların ispatı için her türlü hukuki delil kullanılabilir. Başlıca ispat araçları şunlardır:

  • Tapu Kayıtları: Taşınmazın mülkiyet durumunu gösteren en önemli delildir.
  • Keşif: Mahkeme, taşınmazın bulunduğu yerde keşif yaparak, müdahalenin varlığını, niteliğini ve boyutlarını yerinde tespit edebilir.
  • Bilirkişi Raporu: Mahkeme, müdahalenin niteliği, kapsamı, zararın miktarı gibi konularda bilirkişi incelemesi yaptırabilir.
  • Tanık Beyanları: Tarafların göstereceği tanıklar, olaya ilişkin görgü ve bilgilerini mahkemede anlatabilirler.
  • Fotoğraflar, Video Kayıtları: Müdahaleyi ve taşınmazın durumunu gösteren görsel kayıtlar.
  • Yazılı Belgeler: Kira sözleşmesi, ihtarname, resmi yazışmalar, tutanaklar, vs.
  • Yemin: Kesin delil niteliğindedir.
  • İstinaf ve Temyiz İncelemesi: Mahkeme kararına karşı istinaf ve temyiz kanun yollarına başvurulabilir.

Önemli Not: Hangi delillerin kullanılacağı, her somut olayın özelliklerine göre değişir. Bu nedenle, dava açmadan önce bir avukata danışarak, durumunuza en uygun delilleri belirlemeniz ve hukuki stratejinizi oluşturmanız önemlidir.


El Atmanın Önlenmesi Davasında Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre

El atmanın önlenmesi davası, mülkiyet hakkına dayanan bir ayni dava olduğu için, kural olarak herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi değildir. Yani, haksız müdahale devam ettiği sürece, malik, bu davayı her zaman açabilir.

Ancak, bazı özel durumlarda, zamanaşımı veya hak düşürücü süreler söz konusu olabilir:

  • Ecrimisil Talebi: El atmanın önlenmesi davası ile birlikte ecrimisil (haksız işgal tazminatı) talep edilmişse, ecrimisil talebi, 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre, her bir ecrimisil döneminin (genellikle aylık olarak hesaplanır) muaccel olduğu tarihten itibaren işlemeye başlar.
  • Kamulaştırmasız El Atma: İdarenin, kamulaştırma işlemi yapmadan fiilen el atması durumunda, fiili el atma tarihinden itibaren 20 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılması gerekir.
  • Taşkın İnşaat: Komşu parsel malikinin kendi taşınmazı üzerindeki yapıyı, diğer parsel malikinin arsasına kasten veya kusuru ile taşırması durumu Türk Medeni Kanunu madde 725 uyarınca düzenlenmiştir. Bu durumda taşkın inşaatın yıkımı için bir hak düşürücü süre bulunmamakla birlikte yapının yapıldığı tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi bulunmaktadır.
  • Zilyetliğin Korunması: Tapusuz taşınmazlarda, zilyetliğe dayalı olarak açılan el atmanın önlenmesi davalarında, fiilin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 2 ay ve her halde fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren 1 yıl içinde dava açılması gerekir.

Önemli Not: Zamanaşımı ve hak düşürücü süreler, her somut olayın özelliklerine ve uygulanan kanun hükümlerine göre değişebilir. Bu nedenle, dava açmadan önce bir avukata danışarak, durumunuza özgü süreleri öğrenmeniz önemlidir.


El Atmanın Önlenmesi Kararının Kesinleşmesi ve İcrası

Kararın Kesinleşmesi:

  • El atmanın önlenmesi davası sonucunda verilen karar, istinaf ve temyiz kanun yolları tüketildikten sonra veya kanun yoluna başvurma süresi geçtikten sonra kesinleşir.
  • İstinaf: Kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir.
  • Temyiz: İstinaf incelemesi sonucunda verilen karara karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir.

Kararın İcrası:

  • El atmanın önlenmesi kararı, mahkeme ilamı niteliğindedir ve İcra ve İflas Kanunu’nun ilamların icrasına ilişkin hükümleri uyarınca icra edilir.
  • Kesinleşme Şartı: Kural olarak el atmanın önlenmesi kararının icraya konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmez. Ancak, mülkiyet hakkına ilişkin bir uyuşmazlık varsa, kararın icraya konulabilmesi için kesinleşmesi gerekir. Kesinleşmeden icraya konulan kararlara karşı, icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulabilir.
  • İcra Takibi: Kararın icrası için, alacaklı (davacı), yetkili icra dairesine başvurarak ilamlı icra takibi başlatır.
  • İcra Emri: İcra dairesi, borçluya (davalıya) icra emri gönderir. İcra emrinde, borçluya, mahkeme kararında belirtilen yükümlülükleri (örneğin, müdahaleye son vermesi, taşınmazı boşaltması, eski hale getirmesi) yerine getirmesi için belirli bir süre verilir.
  • Cebri İcra: Borçlu, icra emrine rağmen yükümlülüklerini yerine getirmezse, alacaklının talebi üzerine, icra dairesi, cebri icra (zorla yerine getirme) yoluna başvurur. Bu kapsamda, kolluk kuvvetleri marifetiyle müdahalenin sona erdirilmesi, taşınmazın tahliyesi, yıkım, eski hale getirme gibi işlemler yapılabilir.

Önemli Not: İcra sürecinde de bir avukattan hukuki destek almanız, haklarınızın korunması ve işlemlerin doğru bir şekilde yürütülmesi açısından önemlidir.


El Atmanın Önlenmesi Davasında Ecrimisil ve Tazminat Talepleri

El atmanın önlenmesi davası ile birlikte, ecrimisil (haksız işgal tazminatı) ve tazminat da talep edilebilir.

1. Ecrimisil (Haksız İşgal Tazminatı):

  • Tanımı: Ecrimisil, bir taşınmazın, sahibinin rızası dışında ve haksız olarak kullanılması nedeniyle, hak sahibinin talep edebileceği haksız işgal tazminatıdır.
  • Şartları:
    • Taşınmazın haksız olarak kullanılmış olması,
    • Hak sahibinin rızasının bulunmaması,
    • Haksız işgalcinin kötü niyetli olması (yani haksız işgalde bulunduğunu bilmesi veya bilebilecek durumda olması) gerekir.
  • Hesaplanması: Ecrimisil, taşınmazın rayiç kira bedeli üzerinden hesaplanır. Taşınmazın bulunduğu yer, niteliği, büyüklüğü, kullanım amacı gibi faktörler dikkate alınarak, bilirkişi marifetiyle rayiç kira bedeli belirlenir.
  • Talep Edilebileceği Süre: Ecrimisil, geriye dönük olarak en fazla 5 yıl için talep edilebilir. 5 yıllık zamanaşımı süresi, her bir ecrimisil döneminin (genellikle aylık olarak hesaplanır) muaccel olduğu tarihten itibaren işlemeye başlar.
  • Paylı Mülkiyette Özel Durum: İntifadan Men: Paylı mülkiyete konu taşınmazlarda, bir paydaşın, diğer paydaşın payını kullanması durumunda, ecrimisil talep edilebilmesi için, ihtarname gönderilerek, intifadan men koşulunun gerçekleşmesi gerekir. Yani, ecrimisil talep eden paydaş, diğer paydaşa, taşınmazı kullanmasını istemediğini ve kullanımına rıza göstermediğini açıkça bildirmelidir. Ancak bunun istisnaları mevcuttur. Örneğin, taşınmazın getirisine el konulması durumunda (örneğin kiraya verilmesi) veya taşınmazın doğal ürün veren bir yer olması durumunda intifadan men şartı aranmaz.

2. Tazminat:

  • El atmanın önlenmesi davasında, haksız müdahale nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini de talep edilebilir.
  • Maddi Tazminat: Örneğin, haksız müdahale nedeniyle taşınmazda meydana gelen hasarlar, ürün kaybı, onarım masrafları gibi kalemler, maddi tazminat kapsamında talep edilebilir.
  • Manevi Tazminat: Haksız müdahale nedeniyle duyulan üzüntü, elem ve ızdırap için manevi tazminat talep edilebilir. Manevi tazminat miktarı, olayın özellikleri, tarafların durumu, müdahalenin ağırlığı gibi hususlar dikkate alınarak hakim tarafından takdir edilir.

Önemli Not: Ecrimisil ve tazminat talepleri, el atmanın önlenmesi davası ile birlikte ileri sürülebileceği gibi, ayrı bir dava konusu da yapılabilir.


El Atmanın Önlenmesi Davası İdareye Karşı Açılabilir Mi?

Evet, el atmanın önlenmesi davası idareye (kamu kurumlarına) karşı da açılabilir. İdarenin, özel mülkiyetteki bir taşınmaza, kamulaştırma işlemi yapmadan veya usulüne uygun bir kamulaştırma işlemi yapmadan fiilen el atması durumunda, kamulaştırmasız el atma söz konusu olur.

Kamulaştırmasız El Atma Davası:

  • Görevli Mahkeme: İdare Mahkemesi
  • Davacı: Taşınmazın maliki
  • Davalı: İlgili idare (örneğin, belediye, karayolları, DSİ)
  • Dava Konusu: İdarenin haksız el atmasının önlenmesi, mümkün değilse taşınmazın bedelinin tazmini, ecrimisil ve diğer zararların tazmini.
  • Hak Düşürücü Süre: Fiili el atma tarihinden itibaren 20 yıl içinde dava açılmalıdır.

Önemli Not: Kamulaştırmasız el atma davaları, idare hukukuna ilişkin özel usul kurallarına tabidir. Bu nedenle, bu tür davalarda bir avukattan hukuki destek almanız büyük önem taşımaktadır.


El Atmanın Önlenmesi Davası ve İstihkak Davası Arasındaki Farklar

El atmanın önlenmesi davası ile istihkak davası, mülkiyet hakkını korumaya yönelik davalar olmakla birlikte, aralarında önemli farklar vardır:

ÖzellikEl Atmanın Önlenmesi Davasıİstihkak Davası
Davanın KonusuMülkiyet hakkına yapılan haksız müdahalenin (el atmanın) önlenmesiMülkiyetin tespiti ve malın iadesi
DavacıMalik, sınırlı ayni hak sahibi, zilyetMalik
DavalıHaksız müdahalede bulunan kişiMalı haksız olarak elinde bulunduran kişi
AmaçHaksız müdahaleyi sona erdirmek veya önlemekMülkiyet hakkının kime ait olduğunu belirlemek ve malı malike geri kazandırmak
ZamanaşımıZamanaşımına tabi değildir (müdahale devam ettiği sürece)Menkul mallarda 5 yıl, gayrimenkullerde 10 yıl, kötü niyetli zilyede karşı her zaman
İspat YüküDavacı, mülkiyet hakkını ve haksız müdahaleyi ispatlamalıdırDavacı, mülkiyet hakkını ispatlamalıdır
Talep EdilebileceklerMüdahalenin men’i, eski hale getirme, ecrimisil, tazminatMalın iadesi, ecrimisil, tazminat

Özetle:

  • El atmanın önlenmesi davası, bir müdahaleye karşı açılırken, istihkak davası, mülkiyet iddiasıyla açılır.
  • El atmanın önlenmesi davasında, davalının malı elinde bulundurması zorunlu değildir, müdahale yeterlidir. İstihkak davasında ise, davalının malı fiilen elinde bulundurması gerekir.
  • El atmanın önlenmesi davası, zilyet tarafından da açılabilirken, istihkak davası sadece malik tarafından açılabilir.

2.0 Experimental Advanced. Anlık bilgilere ve bazı Gemini özelliklerine erişimi yoktur.

El Atmanın Önlenmesi Davası (Müdahalenin Men’i) Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

1. El atmanın önlenmesi davası hangi durumlarda açılır?

El atmanın önlenmesi davası, bir kişinin taşınır veya taşınmaz malına karşı yapılan haksız bir müdahalenin (el atmanın) durdurulması, önlenmesi veya ortadan kaldırılması için açılır. Bu dava, aşağıdaki durumlarda açılabilir:

  • İzinsiz Kullanım: Bir kişinin, başkasına ait bir taşınmazı (arazi, ev, dükkan vb.) izinsiz olarak kullanması, işgal etmesi.
  • Taşkın İnşaat: Bir kişinin, kendi arazisine inşaat yaparken, komşu araziye tecavüz etmesi, taşması.
  • İzinsiz Geçit Hakkı Kullanımı: Bir kişinin, başkasına ait bir taşınmaz üzerinden izinsiz olarak geçmesi, yol olarak kullanması.
  • Haksız İrtifak Hakkı Tesisi: Bir taşınmaz üzerinde, hukuka aykırı olarak irtifak hakkı (geçit hakkı, kaynak hakkı vb.) kurulması veya mevcut bir irtifak hakkının sınırlarının aşılması.
  • Ağaç ve Bitki Dikme: Bir kişinin, başkasına ait bir araziye izinsiz olarak ağaç veya bitki dikmesi.
  • Atık ve Moloz Dökme: Bir kişinin, başkasına ait bir araziye izinsiz olarak atık, moloz veya çöp dökmesi.
  • Manzara Kapatma, Gürültü ve Koku Yayma: Bir kişinin, komşusunun manzarasını kapatacak, aşırı gürültü veya koku yayacak şekilde faaliyetlerde bulunması (bu durumlar, duruma göre “komşuluk hukuku” kapsamında da değerlendirilebilir).
  • İdarenin Haksız El Atması (Kamulaştırmasız El Atma): İdarenin, kamulaştırma işlemi yapmadan veya usulüne uygun bir kamulaştırma işlemi yapmadan bir kişinin taşınmazına fiilen el atması.

2. El atma davası nedir?

El atma davası, uygulamadaki kullanımıyla el atmanın önlenmesi (müdahalenin men’i) davasıdır. Yukarıda 1. sorunun cevabında detaylı olarak açıklandığı üzere, mülkiyet hakkına veya zilyetliğe yönelik haksız müdahalelerin sona erdirilmesi için açılan davadır.

3. Kiracıya el atmanın önlenmesi davası açılabilir mi?

Evet, belirli durumlarda kiracıya karşı da el atmanın önlenmesi davası açılabilir. Örneğin:

  • Kira Sözleşmesinin Sona Ermesine Rağmen Tahliye Etmeme: Kira sözleşmesi sona ermesine rağmen kiracının taşınmazı tahliye etmemesi durumunda, ev sahibi, el atmanın önlenmesi davası açabilir.
  • Kiralananın Sözleşmeye Aykırı Kullanımı: Kiracının, kiralananı sözleşmede belirtilen kullanım amacı dışında kullanması veya kiralanana zarar vermesi durumunda, ev sahibi, el atmanın önlenmesi davası açabilir.
  • Alt Kiraya Verme veya Devir Yasağının İhlali: Kiracının, kiraya verenin yazılı rızası olmadan kiralananı başkasına kiralaması veya kullanım hakkını devretmesi durumunda, ev sahibi el atmanın önlenmesi davası açabilir.
  • Taşınmazın tahliye edilmesi gerekirken kiracının anahtarı teslim etmemesi durumunda kiracı hakkında el atmanın önlenmesi davası açılabilir.

4. El atmanın önlenmesi ve ecrimisil hangi mahkemede açılır?

  • El Atmanın Önlenmesi Davası:
    • Genel Görevli Mahkeme: Asliye Hukuk Mahkemesi
    • Kat Mülkiyetinden Kaynaklanan Uyuşmazlıklarda: Sulh Hukuk Mahkemesi
    • İdareye Karşı Açılacak Davalarda: İdare Mahkemesi
    • Taşınmazlarda Yetkili Mahkeme: Taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi (kesin yetki)
    • Taşınırlarda Yetkili Mahkeme: Davalının yerleşim yeri mahkemesi
  • Ecrimisil Davası:
    • Görevli Mahkeme: Asliye Hukuk Mahkemesi
    • Yetkili Mahkeme: Taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi veya davalının yerleşim yeri mahkemesi

El atmanın önlenmesi ve ecrimisil talepleri aynı davada birlikte ileri sürülebilir. Bu durumda, her iki talebi incelemeye yetkili mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesidir.

5. El atmanın önlenmesi davasında ihtarname zorunlu mu?

Hayır, el atmanın önlenmesi davası açmak için ihtarname gönderilmesi zorunlu değildir. Ancak, ihtarname gönderilmesi, aşağıdaki hususlar açısından faydalı olabilir:

  • İspat Kolaylığı: İhtarname, davalının haksız müdahaleden haberdar olduğunu ve müdahaleyi sonlandırması için uyarıldığını ispatlar.
  • Ecrimisil Başlangıç Tarihi: İhtarname gönderilmesi, ecrimisil talep edilmesi durumunda, ecrimisil başlangıç tarihinin belirlenmesi açısından önem taşır. İhtarname gönderilmeden ecrimisil talep edilebilmesi için kötü niyetin ispatlanması gerekir.
  • Uzlaşma İhtimali: İhtarname, davalıyı dava açılmadan önce uzlaşmaya teşvik edebilir.

Sonuç olarak, ihtarname zorunlu olmamakla birlikte, gönderilmesi tavsiye edilir.

6. Ecrimisil ödenmezse ne olur?

Mahkeme tarafından hükmedilen ecrimisil bedeli, davalı tarafından ödenmezse, alacaklı (davacı), ilamlı icra takibi başlatarak ecrimisil alacağını tahsil edebilir. İcra takibine rağmen ödeme yapılmazsa, borçlunun malvarlığına haciz konulabilir ve haczedilen malların satışı yoluyla alacak tahsil edilebilir.

7. Ecrimisil davası kaç yıl sürer?

Ecrimisil davalarının süresi, mahkemenin iş yüküne, dosyanın kapsamına, delillerin toplanma süresine ve istinaf/temyiz süreçlerine göre değişir. Ortalama olarak, 1,5 – 3 yıl arasında sonuçlanmaktadır.

8. Ecrimisil davası için arabuluculuk zorunlu mu?

Hayır, 01.09.2023 tarihinden önce ecrimisil davalarında dava şartı arabuluculuk zorunlu değildi. Ancak bu tarihten sonra kira ilişkisinden kaynaklı uyuşmazlıklar bakımından dava şartı arabuluculuk getirilmiştir. Bu nedenle ecrimisil talepli tahliye davalarında arabuluculuk zorunlu hale gelmiştir.

9. Haksız işgalci nasıl çıkarılır?

Haksız işgalciyi tahliye etmenin birkaç yolu vardır:

  • İhtarname: Öncelikle, işgalciye ihtarname göndererek, taşınmazı belirli bir süre içinde boşaltması ihtar edilebilir.
  • El Atmanın Önlenmesi Davası: İhtarnameye rağmen işgalci taşınmazı boşaltmazsa, Asliye Hukuk Mahkemesi’nde el atmanın önlenmesi davası açılabilir.
  • Tahliye Davası: Kira sözleşmesi varsa ve sona ermişse, Sulh Hukuk Mahkemesi’nde tahliye davası açılabilir.
  • Kaymakamlığa Başvuru (İdari Yol): 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesi ve 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun uyarınca, belirli şartlar altında Kaymakamlığa başvurularak da tahliye sağlanabilir.

10. Ecrimisil davasında ihtarname şart mı?

Kural olarak, paylı mülkiyete konu taşınmazlarda, ecrimisil talep edebilmek için ihtarname gönderilerek “intifadan men” koşulunun gerçekleştirilmesi gerekir. Yani, ecrimisil talep eden paydaş, diğer paydaşa, taşınmazı kullanmasını istemediğini ve kullanımına rıza göstermediğini açıkça bildirmelidir.

Ancak, bazı durumlarda ihtarname şartı aranmaz:

  • Taşınmazın doğal ürün veren bir yer olması (örneğin, meyve bahçesi): Bu durumda, ihtarnameye gerek olmaksızın, ürünlerin elde edildiği tarihten itibaren ecrimisil talep edilebilir.
  • Taşınmazın kiraya verilerek gelir elde edilmesi: Paydaşlardan biri, taşınmazı kiraya vererek gelir elde ediyorsa, diğer paydaşlar, ihtarnameye gerek olmaksızın, kira gelirinden paylarına düşen ecrimisili talep edebilirler.
  • Davalının kötü niyetli olması: Davalının, taşınmazı haksız olarak işgal ettiğini bilmesi veya bilebilecek durumda olması halinde, ihtarname şartı aranmaz.
  • Daha önce açılmış bir dava veya icra takibi olması: Aynı taşınmazla ilgili olarak daha önce açılmış bir el atmanın önlenmesi davası, ortaklığın giderilmesi davası veya icra takibi varsa, ihtarname şartı aranmaz.

11. Kaymakamlık tahliye kararı verebilir mi?

Kaymakamlık, 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında, belirli şartlar altında tahliye kararı verebilir. Ancak, bu yetki sınırlı ve istisnai bir yetkidir.

Kaymakamlık Hangi Durumlarda Tahliye Kararı Verebilir?

  • Taşınmaza Yapılan Tecavüz veya Müdahalenin Yeni Olması: Kaymakamlığın tahliye kararı verebilmesi için, taşınmaza yapılan tecavüz veya müdahalenin yeni olması, yani fiilin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 60 gün ve her halde fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 1 yıl içinde başvuruda bulunulması gerekir.
  • Taşınmazın Tapusuz Olması: 3091 sayılı Kanun, tapusuz taşınmazlar için uygulanır. Tapulu taşınmazlar için Kaymakamlığın tahliye kararı verme yetkisi yoktur.
  • Kamu İdareleri, Kamu Kurumları ve Gerçek/Tüzel Kişiler: 3091 sayılı kanun kapsamında başvuruyu; kamu idareleri, kamu kurumları ve kamu kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler yapabilir.

Kaymakamlığın Verdiği Tahliye Kararına İtiraz:

Kaymakamlığın verdiği tahliye kararına karşı, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde kararı veren makama itiraz edilebilir. İtiraz, kararın uygulanmasını durdurmaz.

Önemli Not: Kaymakamlığın tahliye yetkisi, yukarıda belirtilen şartlarla sınırlıdır. Tapulu taşınmazlar, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar ve mülkiyet hakkına ilişkin ihtilaflar, Kaymakamlığın görev alanına girmez. Bu durumlarda, adli yargıda dava açılması gerekir.

12. El atmanın önlenmesi tahliyeyi içerir mi?

Evet, el atmanın önlenmesi davası, kural olarak tahliyeyi de içerir. Mahkeme, haksız müdahalenin (el atmanın) önlenmesine karar verirken, müdahalenin niteliğine göre, taşınmazın tahliyesine de karar verir.

Örneğin, bir kişi, başkasının arazisine izinsiz olarak bina inşa etmişse, mahkeme, binanın yıkılmasına ve arazinin eski hale getirilmesine, ayrıca haksız işgalcinin taşınmazdan tahliyesine de karar verecektir.

Ancak, tahliye kararının verilebilmesi için, haksız müdahalenin taşınmazın zilyetliğini (fiili kullanımını) etkileyecek nitelikte olması gerekir. Örneğin, komşunun bahçesinden izinsiz olarak geçmek, kural olarak tahliyeyi gerektirmezken; bir kişinin başkasının evini izinsiz olarak işgal etmesi, tahliyeyi gerektirir.

Önemli Not: El atmanın önlenmesi davası sonucunda verilen tahliye kararı, ilamlı icra yoluyla, yani icra dairesi aracılığıyla ve gerektiğinde kolluk kuvveti kullanılarak yerine getirilir.

Sonuç

El atmanın önlenmesi davası, mülkiyet hakkına yönelen haksız müdahalelere karşı maliklere önemli bir koruma sağlayan, etkin bir hukuki yoldur. Bu davayı açarken, gerekli şartların sağlanması, usul kurallarına uyulması, hak düşürücü sürelere dikkat edilmesi ve ispat yükümlülüğünün yerine getirilmesi büyük önem taşımaktadır.


Hukuki danışmanlık almak istemeniz halinde veya herhangi bir sorunla karşılaşmanız durumunda LegaPro Hukuk Bürosu olarak size yardımcı olabiliriz. Avukat haklarınızı korumanıza destek olacaktır. 📞 0507 606 15 14

🚨 Whatsapp’tan bize ulaşabilirsiniz! 🚨

https://legapro.net/

Benzer Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir